Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2006-07-21 18:37:22
Mesaj konusu: Ayçiçegi Tadinda Yasamak ...
|
|
|
Gözler önünde yasanirken binbir rezillik, tüm olup biteni görmezden gelmek, susmak ve herseyin unutulmasini beklemek midir yasama çare. Zamanla hersey kendiliginden yoluna mi girer, raydan çikmislar, tekrar rayina oturur mu bir zaman sonra, biz öylece bakarken…
Kanimca budur üzerinde düsünülmesi gereken. Konusulmayan, görülmeyen, köse bucak herkeslerden gizlenen seyler, zaman içinde yok olup giderler mi. Yüzünü diger tarafa, günese döndürünce insan, görmezden gelince karanligi, ortalik güllük güllistanlik mi olur, öylesine toz pembe…
Tüm dünyanin sessiz kaldigi bir insanlik drami yasanirken Lübnan’da, basta ABD olmak üzere Batili güçlerin ittifaki ile isgal ve katliam sürerken o bahtsiz topraklarda, bombalar yagarken çocuklarin üzerine, ocaklar sönerken, bir ulus sistemli bir sekilde yok edilirken, yasanmis tüm kötülükler zamanla geçecek midir, kolayca unutulur mu yasananlar…
“Bu da geçer…” demekle, geçer mi sahi geçmesini temenni ettiklerimiz.
Hep “Ayciçegi” tadinda yasamak midir derman, karanligi görmezden gelmek, yüzünü hep günese dönmek…
***
italya’da yasanan futbol depreminin ardindan, 21 Temmuz tarihli Milliyet gazetesinin bas sayfasinda bir haber yayinlandi, büyük puntolarla;
“Futbolda sike Mektubu Depremi”…
Haberde, Prag’da yasayan Özcan Kore adli bir Türk vatandasinin, Denizlispor kuruluna gönderdigi mektubunda, geçen sezonun sonunda oynanan “Malatyaspor – Gaziantep” maçi öncesi, Denizlispor Baskanin istegi üzerine toplam 400, 000 Euro karsiligi Malatya’li üç Çek oyuncu ile anlastigi, maçin sonunda Malatyaspor’un Ömer’in kendi kalesine attigi golle 1-0 yenildigi, bu sonuçla Denizlispor’un Süper Ligde kaldigi anlatiliyor. Haberin devaminda, Denizlispor Baskani tarafindan söz verilen paranin, daha sonra Çek oyunculara ödenmedigi, araya futbol mafyasinin girdigi ve araci olan Türk’ü sikistirdiklari, onun da Denizlispor kuruluna bir mektup göndererek, bu parayi bir önce ödeyip, hem kendisinin, hem de onlarin bu isten kurtulmalari gerektigi…
Bütün bu iddialar karsisinda, Malatyaspor eski Baskani Hikmet Tanriverdi’nin hakli isyani, bu açiklamalarin ‘suç duyurusu’ oldugunu, Türkiye Futbol Federasyonun bu islerin üstüne gitmesi gerektigini haykirmasi…
Bu iddialar gazetelerde büyük puntolarla sergilenirken, olayin kahramanlari, Denizlispor Baskaninin ve yöneticilerin sessizligi…
Nicedir, sessiz kalmayi kendisine siar edinmis futbolumuzda ki önemli adamlarin “Bekle ve Gör” politikasi…
Ayçiçegi tadinda yasamak dedikleri…
***
Ayni tarihlerde, Vatan gazetesinde baslayan bir yazi dizisinde, geçtigimiz sezonlarda Türk futbolunda yasanmis sike olaylari, uzun uzadiya anlatiliyordu, birer birer, maç detaylari aktörlerin isimleri verilerek. Futbola ilgi duyan herkesin okumasi gerek kanimca. sike yapildigi iddia edilen maçlar, tesvik primleri, alanlar, verenler, hemen her takimin adlarinin telafuz edildigi…
Üzerimizde ki formalari çikartip, futbolsever olarak, renk ve takim ayrimi gözetmeden okumak gerek yazilanlari. Zira bütün bu “iddialar” aslinda tüm futbolseverleri ilgilendiriyor. “Siz, Biz” ayrimi gözetmeden, sike yaptiranin da, yapan kadar suçlu oldugunu unutmadan. Parayi verenin de, alan kadar suçlu oldugunu bilerek.
Görünen o ki, Türk futbolunda, hiçbir takim digerinden daha beyaz degil.
Özdemir Asaf'in, ünlü dizelerinde ki gibi;
'Bütün renkler ayni hizla kirleniyordu, birinciligi beyaza verdiler…'
***
Daha önce de yazmistim, nicedir, altina her türlü kiri itekledigimiz, artik pisligin kenarlarindan tastigi, futbol desenli, küf kokan bir Türk halimiz var bizim. Gözlerden irak olunca, varligindan rahatsiz olmayacagimizi düsündügümüz, her turlü pisligin aninda altina süpürüldügü.
Iyi giyimli, muhtemel iyi egitimli, maddi gücü yerinde, sark kurnazligini kendine siar edinmis yöneticilerin, baskanlarin elinde nicedir yipranmis, nicedir kirlenmis, eskimis, eskitilmis.
***
Ayçiçekleri yüzlerini hep günese dönerler, hayatin yalnizca günesten ibaret oldugunu sanarak. Günes batip, karanlik basinca boyunlari bükülür, öylesine kala kalirlar. Sonra sabirla beklerler günesin yeniden dogmasini.
Bilmezler ki, bu yasamda “günesin aydinligi oldugu kadar, gecenin de karanligi vardir”…
Ziya Adnan
|
|