Alkaralar

Ziya Adnan · Site Admin Kayıt: May 06, 2003

Uzaklardan… Leyton Orient FC; ingiliz futbolunda, üçüncü ligin pek mütavazi, pek gösterissiz, pek kendi halinde bir Dogu Londra takimi. Kurulus tarihi 1881. Lakabi “Orient”. Renkleri Kirmizi Beyaz. Üçüncü lige geçtigimiz sezon terfi ettiler. Takimi kuranlar, ayni bölgede yer alan Homerton hastanesinin o yillarda ki çalisanlari. Maçlarini oynadigi ‘Brisbane Road,’ Waltham Forest semtinde yer alan, 7872 kapasiteli eski bir stad. Stadin kapasitesini 10,000’e çikarma çalismalari halen devam etmekte. Taraftarinin büyük çogunlugu kombine bilet sahibi. Londra’da, Chelsea, Arsenal, Tottenham gibi devlerin içinde sesini duyurmaya çalisan, kendi yagiyla kavrulan mütevazi bir semt takimi Leyton Orient. Kendi semtine, kendi degerlerine, renklerine sahip çikanlarin takimi. Futbolun yalnizca “Büyük” takimlardan ibaret olmadigini çok zaman önce anlamis, futbol dünyasinin gözlerden irak bir kiyisinda, öylece oturup tüm olup bitene biraz disaridan bakanlarin, belki de gerçek futbolseverlerin takimi. Bir zaman önce, bir futbol bilgesi söylemisti “Gerçek futbolsever, küçük takimlarin taraftarlaridir” diye. Kolay olmasa gerek, sessiz bir takima sevdalanmak, muhtemel, hiçbir büyük basariya sahit olmayacaklarini bile bile, kar kis demeden, yagmurda, çamurda takiminin pesinden yollara düsmek. Kolay olmasa gerek, sesi pek duyulmayanlara gönül vermek. Takdir etmek gerek. *** Geçtigimiz günlerde, Leyton Orient taraftarlari, ingiliz futbolseverin yüzüne gülümseme getiren, pek sevimli bir kampanya baslatti. “Haydi canim sende” dedirten cinsten. ingiltere’nin saygi duyulan gazetelerinin spor sayfalarinda bile kendisine yer buldu bu sirin olusum. Paylasiyorum. Zira bilhassa bizim tribüncülerin ders almasi gereken bir kampanya. Yurdum futbolunda, kisilerin, takimlardan daha büyük hale geldigi, sevdalarin satiliga çikarildigi, ‘tamamen duygusal’ zamanlarda, gerçek futbolseverin renklerine nasil sahip çiktigini göstermesi açisindan önemli, ilgilenenlere… Orient taraftarlari, internet sitelerinde (http://www.leytonorient.co.uk), takimlarini, ingiltere Premier Ligde görmek adina her fedakarliga hazir olduklarini dile getiriyorlar, takimin yildiz oyunculara ihtiyaci oldugunu, bunun için her taraftarin elini tasin altina sokmasi gerektigini. Bu amaçla bir kampanya baslatmislar, ve ilk etapta transfer etmek istedikleri isim Real Madrid takiminda forma giyen Brezilya’li ünlü golcü Ronaldo. Onlara göre bu transferin gerçeklesmesi için ihtiyaç duyulan rakam 20 Milyon Sterlin imis. Bir de ‘Ronometre’ koymuslar internet sayfalarina, bu sayede konuya ilgi duyup siteye giren taraftarlar, kampanyaya kadar ne kadar destek sagladigini görebiliyor. Elbette, 20 Milyon Sterlin, taraftarlar tarafindan karsilanabilecek bir rakam degil. Asil amaç takima, karinca kararinca, saglanabilecek her türlü maddi destegi saglamak. Taraftarin takimina sahip çikmasi. Belki, genç takimin deplasmanlara daha rahat gidebilmesini saglamak için yeni bir otobüs, belki stadlarini günün kosullarina uygun hale getirebilmek için birazcik maddi destek, belki futbol akademisine yardim. Hersey takim için, zira takimin gerçek sahibi taraftar. Baskanlar yönetimler gelip geçer, baki kalan renkler ve sevdalardir… *** Bundan bir süre önce, simdilerde kösesine çekilmis, zamanin ses getiren baskanlarindan Sabri Mermutlu ile çok keyifli bir söylesi yapmistim. Her ne kadar, simdilerde futbolun içinde yer almasa da, Türk futbolunu, taraftarini, yönetim anlayisini iyi bilen bir baskandi. Biraz sitem vardi sözlerinde, günümüzde futbolda yasananlara dair. “simdiler de, ne baskanlar, ne taraftarlar, takimlarini ileriye götürmek için gereken çabayi sarf etmiyorlar, taraftarlik yalnizca takimin basarisini alkislamakla, evlerin salonlarinda büyük ekran karsisinda tezahürat yaparak olmaz, yeri geldigi zaman her taraftar elini tasin altina sokmali…” demisti… Söylesinin sonunda “Hacca giden karinca” hikayesini anlatmisti… Dinlemistim… *** Karincanin biri, yola koyulmus yavas ama kendinden emin adimlarla. Görenler, “Hey karinca, nedir bu telasin, yolculuk nereye böyle ? “ diye sormuslar biraz alayci bir edayla. Basini kaldirmadan, yürümeye devam ederek cevap vermis küçük karinca, “Hacca gidiyorum...” demis. “Haydi canim sende, sen kim, Hac kim, yol uzun, sen bu hizinla varamazsin ki oraya,” demisler gülerek… Bu sefer basini kaldirmis karinca, “Varamasam bile bu ugurda ölürüm” demis, yoluna devam ederek… *** Ronaldo’nun veya baska bir futbol yildizinin, simdilik Orient formasi giymesi hayalden öte degildir, bilirim. Ancak, unutulmamasi gereken, bilge adamin söyledikleridir; “En uzun yolculuklar bile küçük bir adimla baslar…” iste bu yüzden Orient taraftarlarina saygilarimi iletirim... Ziya Adnan

aksitozkural · Site Admin Kayıt: Aug 27, 2002

Londra'da yasadigim yillarda tanistigim bir polis arkadas bana Leyton Orient bayragi hediye etmisti. Bugun ofisimde hala bu vefakar ve hayatinda hic bir basariyi gormemis ve gorme olasiligi olmayan arkadasa hurmeten armagan olarak aldigim Leyton'un kirmizi-beyazli bayragi bulunmaktadir ( Ingiltere'de Arsenal taraftari olmama ragmen ). Leyton dogu Londra'da Walthamstow semtinin ki ( Spurs ve Arsenal taraftarlarinin yogun oldugu bir semttir ) hemen guneyinde bulunan nisbeten kucuk bir semttir. Takim ortalama 4-5000 taraftara mac oynar ve gururlu bir taraftar toplulugudur. Iyi gunlere Orient ( come on you O's ). Bu arada Ziya kardesim ( ki bu haftaki macta kismetse omuz omuza takimimizi destekliyecegiz ) beni yine aldi bu diyarlardan ol sehr-i Londonium'a goturdu. Sagol Ziya'cigim . Devam et. Lutfen. Please. :wink:

mehmet_galip · Site Admin Kayıt: Aug 05, 2002

"Ziya Adnan"] Bundan bir süre önce, simdilerde kösesine çekilmis, zamanin ses getiren baskanlarindan Sabri Mermutlu ile çok keyifli bir söylesi yapmistim. Her ne kadar, simdilerde futbolun içinde yer almasa da, Türk futbolunu, taraftarini, yönetim anlayisini iyi bilen bir baskandi. Biraz sitem vardi sözlerinde, günümüzde futbolda yasananlara dair. “simdiler de, ne baskanlar, ne taraftarlar, takimlarini ileriye götürmek için gereken çabayi sarf etmiyorlar, taraftarlik yalnizca takimin basarisini alkislamakla, evlerin salonlarinda büyük ekran karsisinda tezahürat yaparak olmaz, yeri geldigi zaman her taraftar elini tasin altina sokmali…” demisti… yazinizin çerçevesinde "türkiye'nin taraftar profili" üzerine bayagi konusmak lazim aslinda...kulüp yönetimleri farkli çikarlara hizmet eden bir elastikiyet de göstermesi nedeniyle (ki bu durum sanirim tüm dünya için geçerli) fazla gelisebilecek bir departman olmasa da, taraftarin durusu ciddi ciddi sorgulanmali... layton orient güzelmis...hem east yerine "orient" kullandiklari, hem de "kirmizi-beyaz"i seçmis olmalari nedeniyle. dünya kupasinin neredeyse resmi marsi olan ve bir zamanlar pet shop boys'un da(gençligimde :wink: ) kulaklarimiza kazidigi "go west" (ki avrupalilar bu sarki çikinca ayaga kalkip tempo tutuyorlar gördügüm kadariyla) tamam da; "isik dogudan yükselir " diyor bizim sanatçi bilgemiz :idea:

Deniz_Ozbilgin · Site Admin Kayıt: Jul 30, 2006

Elinize, agziniza saglik Hocam. Müsadenizle bu yaziyi sizin adinizi da kullanarak (alinti ve yazar olarak) kimi sohbet forumlarinda yer alan Gençlerbirligi konu basliklarina da koymak isterim. Hepi topu 300 taraftari olan ezik bir tasra kulübüne iliskin yazilar var zira... Belki de eziklik ile magdurluk, tasralilik ile Anadoluluk, 300 taraftar ile gönülden bag kavramlarinin ayridina varamamis söz konusu yorumculara örtülü bir mesaj niteligi tasir.

senolakdemir · Site Admin Kayıt: Apr 24, 2006

Geçenlerde hazirlanacak bir dergi için benden Gençlerbirligi taraftar profili nedir? ne ister ? konulu bir çalisma istenmisti. Oturup kolaydi birseyler karalamak ,konseptini dahi hazirlamis ,biraz siradisi bir anlatimla isin üstesinden gelecektim. Ta ki yazinizi okuyana dek. Öyle bir anlatim olmaliydi ki okuyan kendini görsün, gerekirse ya biz neymisiz diyerek utanmayi koyup kenara, aglasin. Ama biz hiç Ronaldo'yu getirmeyi düsünmedik ki , düsünüldüyse de adimlar atmadik ki karinca misali. simdi ben adamlardan daha büyük bir taraftar oldugumuzu, sessizlige sevdalanmanin yüceligini tasimadigimizi,belki de muhtemel olmayan basarilar için yaptigimiz hirstan utanmadigimizi nasil yazacagim, be hocam !

Deniz_Ozbilgin · Site Admin Kayıt: Jul 30, 2006

"senolakdemir"]simdi ben adamlardan daha büyük bir taraftar oldugumuzu, sessizlige sevdalanmanin yüceligini tasimadigimizi,belki de muhtemel olmayan basarilar için yaptigimiz hirstan utanmadigimizi nasil yazacagim, be hocam ! iste en zoru da bu... Bunu en güzel baska bir örnek içinde kendini görmesini saglayarak yapabilir insan. Ziya Hocam tam da can evimizden vurdu bizi. Bir gs ya da Fb taraftari okusa ayni hisleri uyandirmayacak, hatta bu yazi bir köse yazisi olarak gazetede çiksa belki de yarisina gelmeden sayfayi çevirecekler. "senolakdemir"]adamlardan daha büyük bir taraftar oldugumuzu, sessizlige sevdalanmanin yüceligini tasimadigimizi,belki de muhtemel olmayan basarilar için yaptigimiz hirstan utanmadigimizi bunu bizden baskasi nasil anlayabilir ki...

firatates · Site Admin Kayıt: Dec 27, 2005

"Ziya Adnan"]...futbol dünyasinin gözlerden irak bir kiyisinda, öylece oturup tüm olup bitene biraz disaridan bakanlarin, belki de gerçek futbolseverlerin takimi. Bir zaman önce, bir futbol bilgesi söylemisti “Gerçek futbolsever, küçük takimlarin taraftarlaridir” diye. Kolay olmasa gerek, sessiz bir takima sevdalanmak, muhtemel, hiçbir büyük basariya sahit olmayacaklarini bile bile, kar kis demeden, yagmurda, çamurda takiminin pesinden yollara düsmek. Kolay olmasa gerek, sesi pek duyulmayanlara gönül vermek. [color=blue:ec09aa2aac]eline saglik[/color:ec09aa2aac] güzel yazi