Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Yreinden Yaral Bizim Hikayemiz ...
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ziya Adnan
Site Admin

Kayıt: May 06, 2003

Mesaj Tarih: 2006-09-16 21:46:11      Mesaj konusu: Yüreginden Yarali Bizim Hikayemiz ... Alıntıyla Cevap Ver

Orada Bir Stat Var uzakta … Ülkem futbolunun tribün manzaralarini, taraftar hallerini, futbol programlarinin seker bal muhabbetlerini izlerken aklima Ece Temelkuran’in o pek yerinde tespiti geliyor, pek yerinde bir gözlemdir, paylasiyorum… “Bir kol kirigi alti ila sekiz hafta arasinda kaynar. Peki ya ruh kiriklari, kaç zaman alir ki bir ruh kiriginin kaynamasi. Kaynarlar mi ya da? Ya da kimi kiriklar gibi onlarin da yanlis kaynama olasiligi var midir? Belki de Türkiye, 1980'de kirilip sonra da yanlis kaynamis bir ruh kirigidir. Hepimizin bir yeri kiriktir...” *** Geçen hafta sonu oynanan Besiktas – Trabzonspor maçinda ev sahibi takimin tribünlerinden “Çarsi” menseli bir tezahürat yükseliyor, kulak veriyorum… “Çikarsa Tezkere, Tümer Metin Askere” Yaraticiligi ila namli Besiktas taraftarinin bu cümlesi gülümsetiyor, hem de içinde hiç küfür olmadan. Onlari tebrik ederim. Ayrica, acaba o tezahürat yankilanirken tribünlerde, “Bizim takima gelirsen senin askerlik sorununu çözeriz” diyenleri de gülümsetmis midir merak ederim. Bu traji-komik tezahüratin üzerinde hayli, düsünülmesi gerekir, “Kursun adres sorar mi” diyenlere hatirlatma. Merak ederim, terör ile lanetlenmis bir ulusun gencecik çocuklari sehit düserken vatan topraginda, arkasinda gözü yasli analari, babalari birakanlar hep yoksul çocuklari midir ? Merak ederim, kursun adres sorar mi ? Düsündüren tezahüratlardan dem vurmusken, iki hafta önce oynanan Ankaragücü – Vestel Manisa maçinda, deplasman takimin golünden sonra sevinen Vestel taraftarlarina “Disarida Allaha Emanet Olun” diye tempo tutan Ankaragücü taraftarlarina sormak gerekir, “Son iki sezonda kaç Teknik Adamla çalistiniz?” diye. Malum, detay ayrintilarda gizlidir. Önce özelestiri yapmak, yeri geldigi zaman bükemedigin eli öpmesen de, efendice sikmak gerekir. Kötü yönetilen ile iyi yönetilen arasinda ki fark olmasini normal karsilamak, ayrica o gole de sapka çikarmak gerekir. Göreve yeniden getirilen Hikmet Karaman hocanin da isini zor oldugu malumdur, kendisine en iyi dileklerimle… *** Geçen hafta sonu, giderek birbirine benzemeye çalisan, sanki senarist elinden çikmisçasina “koparan” diyaloglarin yasandigi futbol programlarindan birini izliyorum… Telegol programinda, Ziya Kaptan soruyor “Yav Adnan, sen bilirsin lüferin kilosu kaça?” Adnan Aybaba, okulda sözlüye kalkmis, ama dersini iyi çalismamis ögrenci edasi ile cevap veriyor, “Ben bilmiyorum Ziya abi… Ne lüferi ? Ziya kaptan devam ediyor “Balik yok mu balik… Sen bilirsin… Bu tadina doyulmaz muhabbete Sabri bey müdahale ediyor “Bunun altindan baska bir sey çikacak” diyerek, kanimca iyi de ediyor… Bir de Ömer Çavusoglu hadisesi var geçilmemesi gereken. Aslinda o hadise hep var. “Usta” yorumcumuz, Galatasaray’in Japon oyuncusu inamoto’ya “imamotu” diyerek bu programda da yaraticiligini tescilli hale getiriyor. “Turist Ömer Uzayda” tadinda bir yorum. Tam televizyonun kumandasina davranmisken, bu kez Aziz Üstel devam ediyor, “Beyoglunda Japon magazasi vardi, sen bilirsin. Oradan, senin baban sana oyuncak araba aliyordu. simdi de çikletten inamoto’yu çikardilar… Bütün bu yorumlari dinlerken, babamin, “Avamin iktidar oldugü bir devirde yasiyoruz…” cümlesini düsünüyorum, simdi o, daha da hakli gibi görünüyor… *** Bir de “Olimpiyat stadi” meselesi var ki evlere senlik. Hem Galatasarayli arkadaslari kirmama, hem de bu namli stat da sampiyonlar Ligi maçi izleme adina, Anadolu Hisarinda ki evden saat 19:00 da yola düsüyoruz. Elimizde bu maçin biletleri. iki bilet için ödedigimiz rakam 80 Milyon. Stadin otoparkina vardigimiz zaman saatler 23:10 u gösteriyor. Uzaktan nasil da isil isil stadin isiklari, nasil da davetkâr. Ama ne arabayi park etmek, ne stada yürümek mümkün oluyor. Orada bir stat var uzakta. Turnikeleri bile görmeden gerisin geriye eve dönüyoruz. Arabanin radyosunda bu yazin gözde parçalarindan biri çaliyor, kulak veriyorum… “Yüreginden Yarali Bizim Hikâyemiz” diye devam ediyor sarki. Sanki bizi anlatiyor… Ertesi sabah Galatasaray baskani konusuyor televizyon kanallarinda, “ Bizim bir suçumuz yok falan” diyor, yarim agizla bir özür çikiyor agzindan. Ardindan Belediye Baskani konusuyor… Ben ise hala o sarkiyi mirildaniyorum. Sahi sevgili Ece, “Bir ruh kirigi ne kadar zamanda kaynar ki acaba. Ziya Adnan
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir