Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Hikmet Karaman Syleisi...
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ziya Adnan
Site Admin

Kayıt: May 06, 2003

Mesaj Tarih: 2006-10-02 16:07:02      Mesaj konusu: Hikmet Karaman Söylesisi... Alıntıyla Cevap Ver

Güz zamanlarinin Ankara’yi sarmaya basladigi, Ankara takimlarinin tat vermeyen haberlerinin spor sayfalarinda birkaç cümle esliginde geçistirildigi günlerde, Ankaragücü Teknik Direktörü sayin Hikmet Karaman ile, Ankara’nin sirin mekanlarinin birinde bir söylesi yapma firsati buldum. Ben sordum, Hikmet hoca içtenlikle yanitladi… • Öncellikle su anda Teknik Direktörlükle devam ettiginiz kariyerinizi, futbol maceranizi bize özetleyebilir misiniz… 9 Mart 1960 Kocaeli Gölcük dogumluyum. Bes kardesiz, babam ögretmendir. Çok zor sartlarda büyüdüm. simdi ki çocuklar çok sansli. Ellerinde her türlü imkan var. Kocaelispor alt yapisinda yetistikten sonra, A takima seçildigim dönemde üniversiteyi okumak için Almanya’ya akrabalarimin yanina gittim. Ancak orada da maddi zorluklar yakami birakmadi. Bir yandan geçimi saglamak için futbol oynuyor, bir yandan da Köln Spor akademisine devam ediyordum. Spor Akademisi'ni (Henneff) bitirip, ‘A’ Lisansi da dahil olmak üzere tüm Teknik Direktörlük kurslarini basari ile tamamladim. O yillarda Kocaelispor’da baskan olan Sefa Sirmen ile dostlugum iyi idi. Hatta bir konusmamizda bana, “Bizim takima Franz Beckenbauer’i getirebilir misin ?” diye sordu. Ancak Beckenbauer, birkaç gün önce Bayern Münih ile anlasmisti. Görüsmeler sonrasi, Reinhard Saftig ile Kocaelispor'a yardimci antrenör olarak geldim. O dönemde Kocaelispor birinci ligde iken ve Güvenç Kurtar’dan sonra biz görevi devir aldik. Sonrasinda Saftig'in yardimci hocasi olarak Galatasaray'da çalistim. sampiyonlar Ligi benim için çok iyi bir deneyim oldu. O dönemler de bir Türk Teknik adamin sampiyonlar Ligi deneyimi edinmesi küçümsenmemeli. Saftig’in Galatasaray’dan ayrilmasindan sonra, ben de görevi biraktim. Sonrasinda Kocaelispor'da Mustafa Denizli’nin, yine Kocaelispor'da Holger Osieck'in yardimciligini yaptim. Ancak bir süre sonra yardimci hoca olarak çalismak beni tatmin etmemeye basladi. Çalistigim takimlara kendi oyun felsefemi asilamak istiyordum. Ancak Türkiye’de Bir Türk bir Teknik Direktörün bir takim bulmasi o kadar kolay degil. O dönemlerde Erzurumspor hoca ariyordu. Hatta görevi yabanci bir hocaya vermek üzere idiler. Beni de görüsmeye çagirmislardi. Ama yabanci bir hocanin da orada olmasi ve muhtemelen görevi ona verecek olmalari moralimi bozmustu. Yönetim ile yaptigim toplanti da “Türk Teknik Direktörlere” de sans verilmesi gerektigini, Türk futbolunun bizlere ihtiyaci oldugunu söyledim. Muhtemelen etkili bir konusma yapmis olmaliyim ki, o toplanti sonunda görevi tam yetki ile bana verdiklerini söylediler. Erzurumspor’un birinci ligde yer aldigi ilk sezon tam yetki ile Teknik Direktörlük yaptim. Türkiye kupasinda çeyrek finale kadar geldik. Ancak maddi zorluklar beni çok bunaltmaya baslamisti. Futbolcular özveri ile sahaya çikiyor, ancak para alamiyorlardi. Baskan ile bir konusma yaptiktan sonra Samsunspor’u Kupadan eledigimiz maç sonrasi ben görevden ayrildim. Daha sonra lig sonuncusu Adanaspor’da göreve basladim. O sezon Adanaspor lig de kaldi. Orada bulundugum ikinci sezon da, bir yönetici ile ters düstüm (ki kanimca bu Türk Teknik Direktörünün genel sikintisi). Elimde transfer etmek istedigim oyuncularin listesi var (Yildiray Bastürk, bugün Konyaspor’da oynayan Alex, Galatasaray’dan Ankaraspor’a giden Volkan gibi). Volkan’i sonunda takima getirdim. Ama sonrasinda ben takimi biraktim. Daha dogrusu, beni görevden aldilar. Sonrasinda, Kocaelispor’a geldim. Ligde ki durumlari pek iç açici degildi. On dokuz maç sonrasi iki puan toplamislardi. Geri kalan maçlarda 41 puana erisip ligde kaldik. Bir sezon sonra ilk on iki hafta yenilmedik ve Besiktas'i 4-0 yenerek Türkiye Kupasini kazandik. ikinci sezon sonunda Kocaelispor’da, taraftar ile aramda büyük gerginlik yasandi. Bu ilginç bir hikayedir. simdilerde Bursaspor’da sagbek oynayan Hasan, o dönem bizde idi ve kulüp ona bir miktar para ödemisti. Sanirim 40 milyar gibi bir paraydi. Kulübün paraya ihtiyaci oldugunu duyan Hasan, örnegi görülmez bir özveri ile o parayi kulübe geri verdi. O hafta sonu oynadigimiz maçta Hasan kötü oynuyordu ve taraftarlar ona aleyhte tezahüratta bulunuyor hatta küfür ediyorlardi. Arkama döndüm ve taraftara, “yapmayin” uyarisinda bulundum. Bu davranisim büyük tepki gördü ve o haftadan sonra her maçta tepki gördüm. Düsünün ki bir futbolcu aldigi parayi kulübe geri veriyor ve taraftar onu islikliyor, küfür ediyor. Bir çok Kocaelispor taraftari bu hikayeyi bilmez. Orada ki üçüncü sezonumun sekizinci haftasinda görevden ayrildim. Sonrasinda Rizespor, Kayserispor ve Ankaragücü takimlarini çalistirdim. Rizespor’u birinci lige çikardik. Kayserispor’ da göreve geldigimde lig sonuncusu idi. O sezon da onlari ligde biraktik. Geçen sezonun sonunda Ankaragücü’nü kümede kalmasini sagladiktan sonra takimdan ayrildim. Sonrasinda Ankaragücü’ne geri döndüm. simdilerde Ankaragücünde görevime devam etmekteyim. . • Türkiye Liglerinde hangi takimlari çalistirdiniz ve bunlarin içinde size en heyecan veren takim hangisi oldu… Yardimci antrenör olarak Kocaelispor ve Galatasaray, sonrasinda Teknik Direktör olarak Erzurumspor, Kocaelispor, Adanaspor, Çaykur Rizespor, Kayserispor ve Ankaragücü takimlarini çalistirdim. Ankaragücü’nün imkanlari ve sagladiklari çalisma sartlari gerçekten çok olumlu. Ayrica Ankaragücü taraftari ile de mükemmel bir birliktelik yakaladim. Geçen sezonun sonunda Ankaragücünden ayrilip Malatyaspor’a gittikten ve iki takim arasinda ki çalisma sartlarinin farkliligini gördükten sonra, hazirlik dönemi sonrasi Malatyaspor’u biraktim. Ankaragücü’ne geri döndüm. Ankaragücü gerçekten tesis ve taraftar olarak beni çok etkileyen bir kulüp. itiraf etmeliyim ki, Malatyspor’dan sonra Ankaragücü benim gözüme “Barcelona” olarak göründü • Türkiye Liglerinde bir Türk Teknik adam olarak karsilastiginiz zorluklari anlatir misiniz … Türk futbolunda Teknik Direktör olarak çalismak gerçekten çok zor. Öncellikle yabanci hocalara tanidiklari toleransi kesinlikle Türk hocalara tanimiyorlar. Yani bir takimda kalma süreniz iki yenilgi ile belirlenebiliyor. Futbol taraftari kisa vadede basari bekliyor. En önemli sorun da bu zaten, istikrar sorunu. Bir de futbol kulüplerinin yönetimlerinde yer alanlar, futbolun içinden gelmemis, maddi güçlerine dayanarak bulunduklari yere gelmis insanlar. içlerinde, futbola ve takimina sevdali olanlar oldugu gibi, futbol ile uzaktan yakindan ilgisi olmayan ve sadece isimlerini duyurmak için yönetimlere gelmis olanlar da var. Futbolda yenmek de var yenilmek de. Ancak bir yenilgi sonrasi “günah keçileri” Teknik Direktörler oluyor. Ayrica bir çok Anadolu kulübü, gerçekten çok zor sartlarda ayakta duruyor. Anadolu sehirlerinin zenginleri, kendi sehirlerinin takimlarina yatirim yapmak yerine, istanbul takimlarinin yönetimlerinde yer almayi tercih ediyorlar. Maddi zorluklar çok kulübün en büyük sorunu. inanin, Anadolu kulüpleri içersinde, kulübün mutfaginda yalnizca bir kisinin çalistigini ve altmis personele hizmet vermek zorunda oldugunu gördüm. Tesis ve personel eksikligi hemen her Anadolu takimin en büyük handikabi ve bu o takim da çalisan Teknik Direktörü de fazlasi ile etkiliyor. Genel olarak zaten Türk futbolunda yönetim anlaminda çok büyük boyutlarda sevk ve idare sorunu var. Türk futbolunun siyasi iradeye bagli olmasi, baskan, yönetici iliskileri, idari anlamda ki sikintilar benim bu konuda ki gözlemlerim. Aslinda futbol yasamin aynasi ve bu saydigimiz sikintilar yalnizca futbolda degil, yasamin her alaninda kendini gösteriyor. Kurtulus savasindan bu yana bu ülke idari anlamda hep sikinti yasamis ve futbolda gördügümüz sorunlar da bunun yansimasi… • Sizce Türk Teknik adamlar, yabanci hocalar kadar birikime ve bilgiye sahip mi. Mesela, üç istanbul kulübümüzün son yillarda Teknik Direktörlük konusunda ki seçim haklarini hep yabanci hocalardan yana kullanmasini neye bagliyorsunuz… Türk Teknik Direktörler kesinlikle yabanci hocalar kadar bilgi ve birime sahip ve bugün Türk futbolunda gerçekten çok basarili buldugum meslektaslarim var. Türk Teknik Direktörleri son yillarda büyük atilim gösterdi. (Burada Sayin Karaman’a isim verip veremeyecegini soruyorum, gülümseyerek adi geçmeyecek meslektaslarina haksizlik etmeme adina bunu yapmak istemedigini söylüyor). Ancak Türk Teknik adamlar da kendilerini gelistirmek zorunda ve “Lisan” konusu önlerinde her zaman büyük engel oluyor. Yurt disi ile iliski kuramamalari, iletisim sorunu, Avrupa’da deneyim eksikligi. Bugün Avrupa’da her milletten Teknik adam olmasina ragmen biz kendimizi pazarlayamiyoruz. Bugün Türk futboluna hizmet eden genç Teknik Direktörler kesinlikle dil ögrenmeli ve mümkünse bir süre yurt disinda bir takimda çalisma firsati bulabilmeli. Söylesinin bu bölümünde, sayin Karaman, bir kamp döneminde tanistigi Arsenal Teknik Direktörü Arsen Wenger ile güzel bir dostluk kurdugunu, firsat buldukça Avrupa’da ki futbol seminerlerine katildigini, yabanci hocalarin idmanlarini izlemekten keyif aldigini ve bunun kendi vizyonunu gelistirmesinde pay sahibi oldugunu vurguluyor. Türk Teknik adamlarin lisan sorununu çözmeleri gerektigini ve kendilerini gelistirmek için çaba sarf etmelerini üstüne basa basa vurguluyor. Karaman’a göre burada yine yönetimlere görev düsüyor. Bugün kaç tane Türk Teknik adam, yurt disi seminerlerine katilip, maçlari izleme firsati buluyor. Bunlar önemli birikimler. • Firsatiniz olsaydi yurt disinda bir takimi çalistirmak ister miydiniz… Kesinlikle isterdim ve bunu gerçeklestirme arzum var. ingiliz ve Alman futbolunu çok begeniyorum, ve o ülkelerde Teknik Direktörlere saglanan olanaklar mükemmel. O liglerden bir takimi çalistirmak isterdim • Aklinizda yatan “Keske su takimin basina geçsem’ dediginiz bir takim var midir… Belli bir takim yok, elbette Chelsea’ de bile çalismak isterim, ancak belli yerlere kolay gelinmiyor. Ankaragücünde görev yapmayi seviyorum. • Ankaragücüne dönersek, ben Ankaragücü’nün 96 yillik bir kulüp olarak layik olmadigi yerlerde oldugunu, Baskentinden sampiyon çikaramamis tek ülke olarak Türkiye’nin de artik Baskentinden bir sampiyon çikarmasi gerektigini düsünüyorum, sizce bu mümkün müdür … Bu düzende pek mümkün görünmüyor. Anadolu takimlari zor sartlarda ayakta durmayi basariyor. Bugün havuz sistemi olmasa, bir çok kulüp kasasina kilit vurur. Basariyi yakalamak için, maddi destek sart, ve ne yazik ki takimlarimiz bu maddi destekten yoksun. Türk futbolu ‘rekabetsizlik’ hastaligi içinde yalnizca birkaç takimin gölgesinde yasiyor. Medya da reyting ugruna bu hastaliga çanak tutunca ilerlemek elbette mümkün olmuyor… • Geçen sezon sonuna yaklasirken geldiginiz Ankaragücünde, takimi küme düsmekten kurtardiniz. Sonra yaz aylarinda takimdan ayrildiniz. Bunun sebepleri nelerdi … Bir kere sunu belirtmem de yarar var, ben Ankaragücünden problemli ayrilmadim ve Ankaragücü taraftari beni her zaman bagrina basti. Ancak hedeflerimiz örtüsmeyince kendi istegimle ayrildim. Yaz aylarinda kizimin dügüne sayin Cemal Aydin’in kocaman bir çelenk göndermesi, telefon ile arayip tebrik etmesi beni çok duygulandirdi. insan yasaminda bunlar önemli seyler. Hatirlanmak her zaman önemli. Zaten Malatyaspor’da ki olumsuz çalisma sartlarini gördükten sonra, Ankaragücü bana gerek tesis gerek taraftar olarak Barcelona olarak göründü. Görevi yeniden teklif ettiler, bende kabul ettim. Zaten Ankaragücü’nü seviyorum. • Sonra, birkaç ay sonra tekrar Ankaragücüne döndünüz, geçen zaman diliminde sizi Ankaragücüne döndüren nedenler nelerdi, o zaman dilimi içersinde neler degisti… Dedigim gibi Malatyaspor’da ki sartlari gördükten sonra Ankaragücü bana farkli göründü. Ayrica Ankaragücü taraftarinin benim gönlümde yeri büyüktür ve beni her dönem arayip halimi hatirimi sormalari beni çok duygulandirmistir. • su anki Ankaragücü’nün görüntüsünü nasil degerlendiriyorsunuz… Kötü, ama devre arasina kadar istedigimiz puanlari toplayabilirsek, yapacagimiz transferler ile ligde daha iyi yerlere gelmeyi arzuluyoruz. Ben inatçi bir adamim ve bu takimi en iyi yere getirmek için elimden geleni yapacagimdan kimsenin süphesi olmasin. • Ankaragücünde ki misyonunuzu nasil görüyorsunuz. Hedefleriniz nelerdir. su anki görüntü iyi degil, takim lig sonuncusu ve alti maçta ancak dört puan toplayabilmis. Bir an önce birlik ve beraberlik içinde bu durumdan kurtulmak, devre arasinda ise gerekli yerlere transferler yapip, takimi ligde iyi bir konuma getirmeyi planliyorum. • Ben Türk futbolunun en büyük sorunun “istikrar eksikligi’ oldugunu düsünüyorum, ingiltere’de Liverpool takimi tarihi boyunca yalnizca on sekiz Teknik Direktörle çalismisken, bizde mesela Fenerbahçe’de bu sayi yüze yaklasiyor. Bu konuya bakis açinizi ögrenebilir miyim… istikrar Türk futbolun en büyük sorunu ve ne yazik ki Türk insani en kisa vadede basari bekliyor. Halbuki basari gelmesi için uzun soluklu bir çalisma gerek. Burada yöneticilere, baskanlara, taraftara görev düsüyor. • Geldigimiz noktada, bir Teknik adam olarak, Türk futbolu ile Avrupa futbolu arasinda ne gibi farkliliklar görüyorsunuz… Büyük farkliliklar var, ve bu yalniz futbolda degil yasamda kendini gösteriyor. Futbolda basarili olmak için Avrupa takimlarinin çalisma sistemlerini kendimize örnek almaliyiz. Ancak dedigim gibi bu, söylendigi kadar kolay degil, futbolun gelismesi için hayat kalitesinde yükselmesi gerekiyor… • Bir gün, Türk futbolunda Ankaragücü’nün veya baska bir Anadolu takiminin sampiyon alacagina inaniyor musunuz … Bu düzende zor gibi görünüyor. Umarim bir gün bu gerçeklesir. • Türk futbolunda gelinen nokta hakkinda ne düsünüyorsunuz, mesela sizce Turkcell Süper Lig kaliteli bir lig midir… Avrupa liglerini izlediginiz zaman, orada oynanan futbolun kalitesini gördükten sonra ligimizin çok kaliteli bir lig oldugunu söylemek zor. Ligin kalitesini yükseltmek için, yabanci oyuncu kalitesinin artmasi lazim. Bugün takimlarimiza gelen yabanci oyuncularin büyük bir kismi kisa dönemde geri gönderiliyor veya kadroya giremiyor. Kasetlerden izleyerek futbolcu transfer ediliyor. Alt yapilara önem verilmeli. Yanlis transfer politikalarina, ve menajerlere endeksli sisteme son verilmeli. • Türk futbolunda yabanci kisitlamasi hakkinda ne düsünüyorsunuz. Türkiye’ye gerçekten kaliteli yabancilar geliyor mu… Gelen kaliteli yabancilar var, ama çogunlugun kaliteli oldugunu söylemek zor. Bence Türk futbolu yatirimini kendi gençlerine ve tesislerine yapmali. Transfer edilmesi düsünülen yabanci oyuncularda belli kistaslar aranmali. Takimlarimiz yaz boz tahtasi olmamali… • Ben bir Anadolu takimin taraftari olarak, Türk futbolunun ‘rekabetsizlik ile lanetli’ oldugunu düsünüyorum. Örnek olarak, ingiltere’de lig kuruldugundan beri 28, son 25 yilda yedi takim sampiyon olmusken bizde bu sayi dört. Siz bu durumu nasil degerlendiriyorsunuz… Rekabeti yakalamak için düzeni degistirmek gerekiyor, ancak günümüzde bu zor gibi. Degistirmek için önce istemek lazim herhalde. • Ben bir Anadolu takimin taraftari olarak Pazar geceleri ekranlarda ki futbol programlarini ‘Pazar Keyifsizligi’ olarak degerlendiriyorum. Saatlerce üç istanbul takiminin görüntüleri, söylesileri, yorumlari. Anadolu takimlarinin taraftarlari kendi takimlarinin görüntülerini gece yarisina yakin birkaç dakika ile izleme sansini buluyor. Bir Teknik Direktör olarak sizin görüsleriniz nelerdir… süphesiz burada ki en büyük etken reyting meselesi. Bildiginiz gibi geçen hafta sonu istanbul’da Besiktas maçi oynadik. Maçtan sonra dikkat ettim. beni programa çagiran televizyon kanali, Besiktas Teknik Direktörü Tigana’nin basin toplantisini yayinladigi halde, benim söylediklerimi yayinlanmadi. Medyanin bu yanli tutumundan vazgeçmesi, her takima esit davranmasi lazim. Bugün bizim takimin galip geldigi maçtan sonra bile, “bizim nasil yendigimiz degil, onlarin neden yenildigi konusuluyor”. • Son günlerde taraftarin Teknik Direktörlerden para istedigi, verilmemesi halinde tribün liderlerinin taraftari hoca aleyhinde tezahürata yönlendirildigi konusu konusuluyor. Böyle tatsiz bir olay basiniza geldi mi. Öncellikle, bu tip insanlara ben taraftar olarak bakmiyorum. Gerçek futbol taraftari, futbolu iyi biliyor ve takimini seviyor. Benim basima böyle bir olay geçmiste bir kez geldi. Tatsiz bir durumdu ve gerekeni yaparak olayi hal ettik. • Türk hakemligi hakkinda görüsleriniz. Son Dünya Kupasini izledikten sonra, Türk hakemlerine çok yüklendigimizi düsünüyorum. Ancak Türk hakemlerinin de, kendilerini gelistirmeleri ve formaya göre düdük çalma huyundan vazgeçmeleri gerekiyor. Avrupa’da mümkün oldugu kadar çok maç yönetmek, ve takimlarin maçlarini büyük, küçük olarak algilamadan, “Mavi Takim, Sari Takim’ olarak yönetebilmek gerek. • italya’da ortaya çikan sike skandalinin sonuçlarini hep beraber gözlemledik. Mazisi 110 yila yaklasan italyan devi Juventus küme düsürüldü ve en az iki sene ikinci ligde mücadele edecek. Sizce böyle bir ceza Türk futbolunda mümkün olabilir mi… Zor, çünkü Türk futbolunda siyasi idare hakim konumda, ve bu tip cezalarin verilmesine asla izin vermezler. • Son olarak Türk futbolunu ilerletme adina ne gibi adimlar atmak gerekir. Rekabeti nasil yaratabiliriz…. Anadolu sehirlerinde yasatan zenginler kendi sehirlerinin takimlarina yatirim yapmali. Türk medyasi da biraz Anadolu takimlarinin sikintilarina egilerek, gelisme adina problemleri masaya yatirmali. Yalnizca birkaç takimin sürekli tartisildigi bir sistemde, rekabetin ve basarinin gelmesi pek mümkün görünmüyor. Söylesi için tesekkür ederim… Ziya Adnan 30 Eylül 2006
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
koral_orhan
Site Admin

Kayıt: Feb 18, 2003

Mesaj Tarih: 2006-10-03 09:15:31      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Aslinda hiç de basarisiz bir kariyer degil..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
mehmet_galip
Site Admin

Kayıt: Aug 05, 2002

Mesaj Tarih: 2006-10-03 10:36:08      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

çok güzel ve tatmin edici bir söylesi. tesekkür ederiz.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Can_ALAKOC
Site Admin

Kayıt: Apr 27, 2004

Mesaj Tarih: 2006-10-03 10:38:35      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"koral_orhan"]Aslinda hiç de basarisiz bir kariyer degil.. su yanilgiyi düzeltmek için bir alinti yapayim dedim : [quote:0a938f8259]Alkaralar: ikinci bir konu ise sizin hocalik meziyetlerinizin Gençlerbirligi gibi artik hedef büyütmüs, beklentileri yükselmis bir takimin yükünü tasiyamayacak oldugu. Gerçi Gaziantep’te çok iyi bir durumda iken görevden ayrildiginizi, Bursa’da o kadro ile fena sayilmayacak isler yaptiginizi, Samsun’u ise o sinirli ve malum kadrosu ile bir yerlere getirdiginizi biliyoruz. Yine de sizin kendi hocaligiiza iliskin görüslerinizi de ögrenmek isteriz. Arica: Ben çok fazla gündemde olmayi seven, her iyi bir sey yaptiginda ortaliga dökülen biri degilim. Kendimi de pazarlamayi, satmayi pek sevmedim, yapmam da. Ama madem sordunuz sunlari söylemek isterim. Siz biliyor musun ben Gençlerbirligi’ne geçen geldigimde ikinci yariyi ilk iki içinde bitirdik. Gaziantep’te görevden lider olduktan bir hafta sonra ayrildigimi, Samsun’da bu sezon istanbul takimlarinin tamamini yendigimizi animsiyor musunuz? Bu meslekte iyi olmak biraz da gündemde olmak, popüler olmak demek. Beni televizyonlarda gördünüz mü hiç basarili sonuçlarin ardindan ya da son yillarda hiç gündeme geldim mi? Böyle olunca da insanlarda bizlerin isi ne kadar bildigine iliskin de kaygilar, düsünceler ortaya çikiyor. Oysa biz de çagdas yöntemleri biliyoruz uyguluyouz; analiz programlarindan uzun yillardir yararlaniyoruz, belli konularda uzmanlasmis arkadaslarimiz var. Buraya da böyle bir ekiple geldik. Burada bulunan arkadaslardan da yardim ve destek alacagiz. Sonunda da hep en yüksege oynayan bir takim olacagiz. Üstelik bir de isin baska bir yönü var. Ben bugün Gençlerbirligi’ne geldiysem iki gerekçeyle geldim. Birincisi ben böyle bir yükü kaldirabilecegime inandigimdan, ikincisi Gençlerbirligi böylesi hedeflere yüryebilecek bir kulüp oldugundan. Bugün bu türden hedeflerden Anadolu’nun baska takimlarinda söz etsen deli gözüyle bakarlar, ama burada bundan söz etmez isen deli gözüyle bakilirsin. Bir de bugün bir Türk hocanin yapabilecegi ne kalmistir ki! Fatih Terim gitti Avrupa Kupasi aldi, senol Günes milli takimi dünya üçüncüsü yapti. Türkiye için yapilabilecek en önemli sey su anda bir Anadolu takimini sampiyon yapmaktir, amacimiz da budur. Bunun için de ne gerekiyorsa yapacagiz. Bülent Atlas ve Baris Karacasu'nun Erdogan Arica geldikten sonra, onla yaptiklari röportaj. Aslinda dikkat edilecegi gibi, her teknik adam kariyerinin bazi noktalarini cilalayip size kendini süper bir taktisyen, teknik adammis gibi lanse edebiliyor. Lütfen kanmayalim. :lol: Karaman'in türk futbolunun gelismesiyle ilgili vizyonunu bile incelesek yeterli bazi seyleri anlamak için. Adamin "futbolun kurtulusu" için önerisi sehrin zenginlerinin yardimi. Aaaaah hocam ah, nerde altyapi, nerde diger yapisal ve hakkaniyet gözeten çözümler? Zenginler para versin öyle mi? Son olarak da Beckenbauer'in biraz daha erken davranilsa Bayern Munich yerine Kocaeli'ye gelisi ve Wenger'le Karaman'in siki dostlugu beni azzzzzicik güldürdü :lol: :lol: :lol: :lol: Ancak bu aralar biraz uykuda olan Alkara röportaj ekibine sitem de yollayarak Ziya Adnan'a bu güzel röportajindan ötürü tesekkür ederim.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
serkan_gungordu
Site Admin

Kayıt: Aug 08, 2002

Mesaj Tarih: 2006-10-03 11:08:40      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"Can_ALAKOC"] Son olarak da Beckenbauer'in biraz daha erken davranilsa Bayern Munich yerine Kocaeli'ye gelisi ve Wenger'le Karaman'in siki dostlugu beni azzzzzicik güldürdü :lol: :lol: :lol: :lol: Can neden öyle diyorsun, Beckenbauer gelmedi ama en az onun kadar kayriyerli Saftig geldi. :lol: :lol: :lol: Hikmet Karaman iyi bir baslangiç yapmasina ragmen, tutarsiz kararlari ve sistemin adami olmasiyla kendi kariyerine kiymis bir hocadir bana göre... Zaten yazdiklarindan da tutarsiz davranislar sergiledigi ortaya çikiyor. Mesela ayni söyleside hem hedefleri oldugunu bu nedenle yaz kampi ortasinda tkaimi biraktigini söylüyor, hem de bir müddet sonra takima geri geliyor, degisen hiç bir sey yok. Ne oldu hedeflerine hocam? Sistemin adami olusu da "Ankaragücü Barcelona gibi" demesiyle direk ortaya çikiyor. Bu kadar problemli yönetimi olan baska takim var mi bu ligde acaba? Bütün Ankaragücü camiasi, yönetim ve politikalarindan, hatta Cemal Aydin'in kulübü ele geçirmesinden rahatsizken(bknz. kendi içi özel delege yapma sistemi), böyle bir benzetmenin ne manasi var. Taraftara lafim yok ama Ankaragücü su andaki durumuyla Türkiye liglerinin en karisik takimidir. Hatta belki Malatyaspor'dan bile karisiktir. Her transferinde "küçüklügümden beri sevdigim takima geldim" açiklamasi yapan futbolcular gibi konusmus Hikmet Hoca... Sistemin topculari ve sistemin hocalari... Bir de yillardir takimi düsmekten kurtaran hocalari bas taci ettik. Türk futbolunun en büyük hatasi bu oldu sanirim. Takimi düsmekten kurtarmak marifet degil arkadas, Ersun Hoca gibi gittigin her takimi kafaya oynatabiliyorsan, o zaman büyük hocasindir. Hikmet Hoca'nin henüz böyle bir basarisina sahit olamadik.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
evren_isik
Site Admin

Kayıt: Apr 09, 2006

Mesaj Tarih: 2006-10-03 11:35:35      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

hikmet karaman antrenörlük kariyerinden daha çok fatih terim'e benzeyen mimik, davranis ve "zihniyetiyle" dikkatimi çekti hep. bir nevi fatih terim light gibi bir adamdi . röportajinda da çok sey söylemis fakat aslinda pek de bir sey söylememis görünüyor. yorumculuk yaptigi dönemlerde yüzeysel yorumlari dikkatimi çekmisti. bu kadar çok takim çalistiran bir hocanin böylesi bir yüzeysellikle kime ne kattigi belirsizdir. maç sonu röportajlarinda "biz" diye basladigi cümlelere sikistirdigi basarinin sebebi benim egosu, maglubiyet sonrasinda alt alta futbolcularini suçlayici konusmalari ve daha da beteri bunlari fatih terim mimikleriyle yapiyor olusu beni oldukça rahatsiz etti, etmeye devam ediyor. kisa süreli ve haftalik basarilarini göz önüne alarak kendine ancak bir yilmaz vuralvari bir kurnazlik atfedebilirim. onun disinda sistem, uzun vadeli yatirim vb. agir hoca islerinde pek isinin olmadigini söyleyebilirim. tük futbolunu ve türk futbolcusunu iyi taniyan, bu yüzden sistemin "deliklerini" iyi bilen ve o deliklerden sürekli "sizan", böylece sistemin çarpikligini yeniden üreten bir "futbol adamlari" güruhunun bir parçasi gibi görünüyor bana. futbol yorumcusu olunca mi daha zararli yoksa hocalik yapinca mi emin degilim.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
cengizirken
Site Admin

Kayıt: Aug 16, 2006

Mesaj Tarih: 2006-10-03 20:33:14      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Kaale bile alinmaz.Kayda deger hiç bir sey yok.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
KAYA_AKYILDIZ
Site Admin

Kayıt: Jan 24, 2005

Mesaj Tarih: 2006-10-03 20:38:57      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
koral_orhan
Site Admin

Kayıt: Feb 18, 2003

Mesaj Tarih: 2006-10-03 23:48:55      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Çabuk gaza geldigim, kolay kandirildigim hissini uyandirdiniz bende... Ama Hikmet Karaman'da söyle bir durum var... Sezonun ortasinda son siradaki takimin basina gelir, o takim küme düsmez. Ama sonraki sezon mutlaka Hikmet Karaman ayrilir. Hiç ben daha sezon sonunda kalip da, transferini kendi yapip da bir sonraki sezona takim hazirladigini görmedim.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Arda_Kucukahmetler
Site Admin

Kayıt: Aug 09, 2003

Mesaj Tarih: 2006-10-03 23:59:27      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Geçen çarsamba Eskisehir'deydim ve su an Eskisehir Senfonide kadrolu Knotrbas sanatçiligi yapan grubumun eski basscisi ile beraberdim. Ne alaka demiyelim ve devam edelim. :D :arrow: Bir süre önce film müziklerini seslendirmisler. Star Wars, Conan'in falan soundtrackleri. Sonra ona asagidaki COPY'deki durumu agzimla mirildandim ve eleman koptu. Ulan dedi keske biz çalmadan ve bitirmeden önce bilseydim bütün orkestra kopardi bu duruma dedi. bkz... --------------------------- #3853957 !? ismini pespese hizli hizli söyleyerek star wars episode 1 soundtrackinden duel of fates sarkisinin din din dininim kismini pek eglenceli bir biçimde icra edebilecegimiz teknik adam. bu 3 yerinde gerdan kirarak kurdugum cümlenin altini çizdigi durum pek öyle özel degil esasen netekim ibram toraman deyince de oluyor... hikmet karaman! hikmet karaman! .................................. Star Wars'in Episode I soundtracikndeki müthis koral bölüm olan DUEL OF FATE'i HiKMET KARAMAN - HiKMET KARAMAN diye hem müzikle hem futbolla alakasi olan kisilerin yaninda söyledigimde gerçekten bir kopma etkisi yaratiyor. Kardesimin yaninda da hiç beklemedigi bir anda söyleyince eleman epey bir güldü, iyiymis dedi. :lol: Dur bi daha söyliyim... Hikmet Karaman Hikmet Karaman Harbi iyi tespit güzel uyuyor. Keske AG tribünündede STAR WARS'cular olsa ve o müzigi kullansa ve bu tezahürati yapsalar. :lol:
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
mehmet_galip
Site Admin

Kayıt: Aug 05, 2002

Mesaj Tarih: 2006-10-04 08:59:38      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"koral_orhan"]Çabuk gaza geldigim, kolay kandirildigim hissini uyandirdiniz bende... Ama Hikmet Karaman'da söyle bir durum var... Sezonun ortasinda son siradaki takimin basina gelir, o takim küme düsmez. Ama sonraki sezon mutlaka Hikmet Karaman ayrilir. Hiç ben daha sezon sonunda kalip da, transferini kendi yapip da bir sonraki sezona takim hazirladigini görmedim. bence çabuk gaza gelmedin... önceki yorumumda "söylesinin güzelliginden" bahsetmis ama karaman'i yorumlamamistim. eger yorumlanacak olan söylesi degil de karaman ise; yorumum: bu ülkede cemal aydin, ilhan cavcav vb kulup baskanlariyla hangi hocanin gerçek performansini sergileyebileceginden bahsedebiliriz ki? hikmet karaman kendi dar alaninda atabilecegi en uzun paslari atmaya çalisan bir adam... mimigi, arkadasliklari, geçmisi bir tarafa "yasadigimiz ana göre" basarili olma modunda bir adam. ülkemizde hiçbir hoca gerçek performansini sergileyebilecek bir alan bulamiyorken; onlari "islerinin disindaki özellikleri baz alinmak suretiyle" degerlendirmek ne derece hakkaniyetlii olur emin degilim. ya da sistemde elestirilecek bu kadar çok sey varken(basta istanbul çocugu medya ve ona yaranmaya çalisan baskanlar, yöneticiler vb) onun içinde var olmaya çalisanlari elestirmek...ersun yanal bas tacidir ama örnek degil. çünkü istisnadir. ersun yanal olagan bir durum olsaydi zaten türk futbolu 3 düdüklerin eline kalmazdi... erdogan arica, güvenç kurtar, ümit kayihan falan filan... ben de haz almiyorum bazilarindan. ancak onlar kadar degismeyi hakeden çok sey var sistemde.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Can_ALAKOC
Site Admin

Kayıt: Apr 27, 2004

Mesaj Tarih: 2006-10-04 09:43:28      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"mehmet_galip"] bu ülkede cemal aydin, ilhan cavcav vb kulup baskanlariyla hangi hocanin gerçek performansini sergileyebileceginden bahsedebiliriz ki? hikmet karaman kendi dar alaninda atabilecegi en uzun paslari atmaya çalisan bir adam... mimigi, arkadasliklari, geçmisi bir tarafa "yasadigimiz ana göre" basarili olma modunda bir adam. ülkemizde hiçbir hoca gerçek performansini sergileyebilecek bir alan bulamiyorken; onlari "islerinin disindaki özellikleri baz alinmak suretiyle" degerlendirmek ne derece hakkaniyetlii olur emin degilim. ya da sistemde elestirilecek bu kadar çok sey varken(basta istanbul çocugu medya ve ona yaranmaya çalisan baskanlar, yöneticiler vb) onun içinde var olmaya çalisanlari elestirmek...ersun yanal bas tacidir ama örnek degil. çünkü istisnadir. ersun yanal olagan bir durum olsaydi zaten türk futbolu 3 düdüklerin eline kalmazdi... erdogan arica, güvenç kurtar, ümit kayihan falan filan... ben de haz almiyorum bazilarindan. ancak onlar kadar degismeyi hakeden çok sey var sistemde. Ersun Yanal'in örnek degil istisna olmasi için ya yabanci ya da uzayli olmasi lazim. Adam Türk ve bilimsel metodlardan faydalanip, oyuncu takibine ve bunun neticesi transfere önem verip, cesur olununca neler yapilabildiginin en önemli göstergesi. Teknik direktörüm diye takimdan takima gezip,sonra da Evren'in dedigi gibi issiz kaldiginda yaptigi program yorumculugunda bile dise dokunur, akla yatkin ve futbolun taktigine, stratejisine dair tek kelime etmeyen adamlara mi takimlar teslim edilsin? Bu gezgin teknik direktörler disinda, futbol sistemindeki çarpikliklar-misal koltuk sevdalisi baskanlar- tabii ki hepimizin nazarinda önemli sorunlar. Ancak burdaki konu Hikmet Karaman oldugu için hepimiz ona ve onun nezdinde kolpa teknik adamlara yüklendik.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
mehmet_galip
Site Admin

Kayıt: Aug 05, 2002

Mesaj Tarih: 2006-10-04 11:35:50      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"Can_ALAKOC"] Ersun Yanal'in örnek degil istisna olmasi için ya yabanci ya da uzayli olmasi lazim. Adam Türk ve bilimsel metodlardan faydalanip, oyuncu takibine ve bunun neticesi transfere önem verip, cesur olununca neler yapilabildiginin en önemli göstergesi. Teknik direktörüm diye takimdan takima gezip,sonra da Evren'in dedigi gibi issiz kaldiginda yaptigi program yorumculugunda bile dise dokunur, akla yatkin ve futbolun taktigine, stratejisine dair tek kelime etmeyen adamlara mi takimlar teslim edilsin? Bu gezgin teknik direktörler disinda, futbol sistemindeki çarpikliklar-misal koltuk sevdalisi baskanlar- tabii ki hepimizin nazarinda önemli sorunlar. Ancak burdaki konu Hikmet Karaman oldugu için hepimiz ona ve onun nezdinde kolpa teknik adamlara yüklendik. sevgili can yazdiklarimizda ortak düsündüklerimiz var ancak tüm hocalar için sartlarin ayni oldugu ülkemizde 1 tane daha ersun hoca olmamasi (çünkü sartlar onun için de ayni) onu istisna kiliyor bence. ersun hoca'yi belki "örnek" olarak da isimlendirebiliriz ama mevcut sartlarda kime örnek olur o da meçhul... ben hikmet karaman dan önce sistemin degismesi gerektigini zira mevcut sistemde hiçbir hocanin saglikli olarak kapasitesini yansitamayacagini düsünüyorum. dolayisiyla mevcut sartlar bir hocanin basarisini test etmemiz için yeterli veriler koymuyor çogunda önümüze...basit bir hali saha maçinda bile 10 maçi buluyor 2 kisinin yan yana oynamaya alismasi.dünyaca ünlü isimlerin bile 3 maçta biletinin kesildigi bir ülke burasi. "one man show" kulüp baskanlari için kendi basarisizliklarini en iyi örtecekleri birer masa onlar... not:amacim hikmet karaman in basarili oldugunu kanitlamak degil. 3 gün sonra o da gidecek belki ankaragücünden??sadece onun kapasitesini ortaya koyabilecegi makul bir futbol platformumuz olmadigindan bahsetmeye çalisiyorum.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Can_ALAKOC
Site Admin

Kayıt: Apr 27, 2004

Mesaj Tarih: 2006-10-04 12:01:22      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"mehmet_galip"]"Can_ALAKOC"] Ersun Yanal'in örnek degil istisna olmasi için ya yabanci ya da uzayli olmasi lazim. Adam Türk ve bilimsel metodlardan faydalanip, oyuncu takibine ve bunun neticesi transfere önem verip, cesur olununca neler yapilabildiginin en önemli göstergesi. Teknik direktörüm diye takimdan takima gezip,sonra da Evren'in dedigi gibi issiz kaldiginda yaptigi program yorumculugunda bile dise dokunur, akla yatkin ve futbolun taktigine, stratejisine dair tek kelime etmeyen adamlara mi takimlar teslim edilsin? Bu gezgin teknik direktörler disinda, futbol sistemindeki çarpikliklar-misal koltuk sevdalisi baskanlar- tabii ki hepimizin nazarinda önemli sorunlar. Ancak burdaki konu Hikmet Karaman oldugu için hepimiz ona ve onun nezdinde kolpa teknik adamlara yüklendik. sevgili can yazdiklarimizda ortak düsündüklerimiz var ancak tüm hocalar için sartlarin ayni oldugu ülkemizde 1 tane daha ersun hoca olmamasi (çünkü sartlar onun için de ayni) onu istisna kiliyor bence. ersun hoca'yi belki "örnek" olarak da isimlendirebiliriz ama mevcut sartlarda kime örnek olur o da meçhul... ben hikmet karaman dan önce sistemin degismesi gerektigini zira mevcut sistemde hiçbir hocanin saglikli olarak kapasitesini yansitamayacagini düsünüyorum. dolayisiyla mevcut sartlar bir hocanin basarisini test etmemiz için yeterli veriler koymuyor çogunda önümüze...basit bir hali saha maçinda bile 10 maçi buluyor 2 kisinin yan yana oynamaya alismasi.dünyaca ünlü isimlerin bile 3 maçta biletinin kesildigi bir ülke burasi. "one man show" kulüp baskanlari için kendi basarisizliklarini en iyi örtecekleri birer masa onlar... not:amacim hikmet karaman in basarili oldugunu kanitlamak degil. 3 gün sonra o da gidecek belki ankaragücünden??sadece onun kapasitesini ortaya koyabilecegi makul bir futbol platformumuz olmadigindan bahsetmeye çalisiyorum. Mehmet Abi simdi o kadar yazmissin ne güzel, en son yazdigin yine bozmus yaziyi. Bana göre öyle bir platform yok iste :lol: Problem platform problemi degil ki, kapasite problemi. saka bir yana, Ersun Yanal degil mi o platform üzerinde istedigi basariyi yakalayan, her baskani (Cavcav dahil) istedigini yapmaya zorlayip, -bana göre- emrine amade eden? Ama bir yandan da milli takim tecrübesine bakiyorsun, sabredilmeden kovulmus. Gerçi ordaki problem, milli takim formatinin, "Ersun Yanal futbolunun olgunlasmasi"ni engelleyen ögeleri içinde barindirmasiydi(diger önemli problemse tarikatçi kralimizin saksakçisi medyaydi). En önemlileri nedir? Bir arada yapilan antreman azligi ve takim oturana kadar sabir. Her konuda Yanal'i örnek vermekten biktim. Ama hakikaten siradisi bir durum onunki. Mesela yine yeni nesilden, hosuma giden futbol oynatan bir saban Yildirim var. Ama o da sabirsizligin kurbani oldu. Sakaryaspor'un ve Samsunspor'un oynadiklari futbol hep pozitifti ama o da disliler arasinda ezildi, sabredilmedi ve çok elestirildi. Ama Samsun'daki problemin Yildirim'la alakali olmadigi sezon sonunda ligden düsmelerinden ve bu sezonki perisan hallerinden anlasiliyor. Kimbilir, belki o kalsaydi her sey farkli olacakti. Kendimi bir çürüttüm, bir destekledim gibi gözüküyor, bütünlügü olmadi yazinin. Demem o ki: Hikmet Karaman, Güvenç Kurtar, Sakip Özberk, Yilmaz Vural, Ümit Kayihan gibi teknik direktörler sözkonusu olunca, sistemin acimasizliginin onlara engel olmasindan dem vurmanin hiç alemi yok. Aslinda bu bozuk sistem degil midir ki sürekli bu adamlara is bulup onlara ekmek parasi saglayan? Ancak iyi teknik direktörlere, isini tutkuyla yapan "akilli" hocalara er geç hak ettikleri deger verilecektir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
evren_isik
Site Admin

Kayıt: Apr 09, 2006

Mesaj Tarih: 2006-10-04 12:08:05      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

sevgili mehmet abi; olaylara yapisal arka planlarina bakarak yorum getirmek oldukça önemli. sistemin isleyisi üzerine düsünmek çok verimli ve gerçekçi bir yol olacaktir. fakat: sunu da bilmekte fayda var; sistemi-yapilari kuranlar, isletenler, yürütenler ve yeniden üretenler insanlardir. hikmet karaman da bu kokusmus isleyisin "köse tutanlarindan" birisi. sistem hikmet karaman'i besliyor hikmet karaman da sistemi. aziz yildirim da bu sistemin içinde örnegin. sistemi hem üreten hem de sistemin içinde kalan bir profil. yani hem sistemden sikayet edip hem de bir yandan sistemi kuran, isleten bir figür. aziz yildirim "düzen böyle" diyip yoluna devam ediyor hikmet karaman gibi. örnegin taraftarlarin aleyhine tezahürat yapmamak için para aldiklari konusunda gelen soruya "geregi neyse onu yaptik" diyor. iste zurnanin zirt dedigi yerlerden birisi bu "geregi neyse yaptik" agzi. ne yaptin? nasil yaptin? neden yaptin? vazifeyi idare mi ettin yoksa devrim niteliginde bir çözüm mü buldun? bunlarin hiçbirisi yok; söylemiyor. o yüzden "çok sey söylemis ama hiçbir sey söylememis" diyorum kendisi için. sistemin kendisi uzayda üretilip türkiye'ye gelmiyor. bunu düzenleyen, tasiyan ve yeniden üreten figürler, gruplar var. hikmet karaman da dise dokunur bir adim atmadi bugüne kadar bu sistemin altini delmek için. tam tersine sepetin içinde kendi konforunu koruyan yumurtalardan birisi olarak kaldi, kalmaya devam ediyor. ... hikmet karaman'in suçunu baskanlara atarsak, baskanlarin suçunu, federasyona atarsak, federasyonun suçunu siyasilere atarsak, siyasilerin suçunu amerika'ya atarsak amerikalilarin suçunu petrol zengini kapitalistlere atarsak ve bu böyle giderse sistemde kimi suçlayacagiz? kimden hesap soracagiz? en sonunda kimseyi suçlayamadigimiz yerde birakacak miyiz? yoksa ufo dernegine mi basvuracagiz? hepsinin ayri ayri ve birbiri ile baglantili olarak suçlari var diye düsünüyorum. hikmet karaman bu suç ortakliginin "antrenör" ayagi. gökdeniz karadeniz futbolcu ayagi idi. aziz yildirim istanbul ayagi. mehmet ali yilmaz anadolu ayagi. meselenin yapisal derinligini kaçirmamakta fayda var; tabi yapinin kimler tarafindan insa edildigini de bilerek.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Umut Ayanoglu
Site Admin

Kayıt: Feb 03, 2003

Mesaj Tarih: 2006-10-04 14:14:33      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ersun Yanal "mevcut sartlar" içinde çok basarili olabilmis ve olmaya da devam eden bir teknik direktör. sartlar iyi demiyorum ancak, Ersun Yanal örnegi "mevcut sartlar"i teknik direktörler için mazeret olmaktan çikariyor. Herkes önce kendine baksin; kendi üzerine düseni, elinden geleni en iyi sekilde yapsin, ondan sonra konussun.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
mehmet_galip
Site Admin

Kayıt: Aug 05, 2002

Mesaj Tarih: 2006-10-04 14:15:06      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

hepimizin yorumlarinin haklilik payi var. hepimizin hakli yorumlarinin hakli bir karsit görüsü de var. diyorsunuz ki "hikmet karaman da dik dursun sisteme karsi, neticede o da bu oyunda bir oyuncu..."..dogru gerçekten de. bilmiyorum bu kadar güçlü bir adam gelirmi sisteme...o geldi diyelim medyasi ve tribünüyle sisteme karsi dik durabilme gücüne erisirmi yoksa kazim kanat ve benzerleri ile rantçi tribüncükler hemen üsüsürmü üzerine.. çaprasik konular.ne diyelim, böyle basa böyle tras. en iyisi keyfimize bakalim :wink:
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
koral_orhan
Site Admin

Kayıt: Feb 18, 2003

Mesaj Tarih: 2006-10-29 16:12:38      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu arada Hikmet Karaman'i Ankaragücü'ndeki ciddi basarisindan dolayi kutluyorum... Ankaragücü yönetiminin bu hocaya güvenerek destegini artirmasini diliyorum.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
haydar_gerlevik
Site Admin

Kayıt: Apr 03, 2003

Mesaj Tarih: 2006-10-29 17:33:10      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ben de küllerinden yeniden dogan Mustafa Özkani kutlarim.. Hikmet hoca ile kendine geldi 1 haftada 3 maçta 4 gol mükemmel..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_dagci
Site Admin

Kayıt: May 02, 2006

Mesaj Tarih: 2006-10-30 14:43:58      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu hafta isimiz zor Hikmet Kahraman'in takimi Ankaramizin Güzide klubü çok formda
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir