Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Naklen Yayn Mahkmiyeti
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ziya Adnan
Site Admin

Kayıt: May 06, 2003

Mesaj Tarih: 2006-10-19 18:39:24      Mesaj konusu: Naklen Yayin Mahkûmiyeti… Alıntıyla Cevap Ver

Sari yapraklarin Londra sokaklarini yavas yavas kaplamaya basladigi, kis griliginin kendini hatirlattigi hüzünlü güz aksamlarinin birinde, bati Londra’nin Craven Cottage stadinda Fulham FC, Charlton Athletic takimini agirliyor, çoklari adina pek de önemi olmayan bir Premier Lig maçinda. Tabi, iki Londra takimindan birinin taraftari degilseniz. Charlton Athletic, Premier Ligin dibine demir atmis konumda ve bu maçtan önce oynadigi yedi maçtan altisini kaybetmis. Bu sezon yalnizca bir galibiyeti, ve üç puani var. Fulham FC ise yedi maçta dokuz puan toplamis ve lig cetvelinde orta siralarda. Görünüse göre vasat bir Premier Lig maçi… Ancak biraz yakindan bakinca durum hiç de öyle degil. Tribünlerde 19,179 taraftar, iki takimin maçina ilgi büyük, Pazartesi aksami olmasina ragmen tribünler dolu. Stadi, taraftari, sonucu ve oynanan futbolun yüksek temposunu bir tarafa birakarak ben baska bir konu üzerinde durmak istiyorum. ilgimi çeken bu maçin ingiliz ‘Sky Televizyonu’ tarafindan naklen yayinlaniyor olmasi. Sky’in da, bizim Digitürk gibi özel televizyon kanali oldugunu, reyting denen canavarin onlar içinde ayni ölçüde önemli oldugunun altini çizerek devam ediyorum… Sky televizyonunun kulüpler ile yaptigi anlasmada, naklen yayin konusunda her takima esit sans taniniyor, yani maçlarin canli yayinlari her takim için ayni ölçüde geçerli. Sky’in anlasmasinda, her takimi kendi sahasinda oynadigi maçlarin en azindan ikisinde yayinlama zorunlulugu var. Yani her hafta sonu büyük takimlarin maçlarinin yayinlanmasi söz konusu degil. Milyonlarca taraftari olan Manchester United’in veya Liverpool’un maçlarinin canli yayinlanmadigi haftalar da oluyor, adaleti koruma adina. Premier Ligde yirmi takim var, bu sistemde canli maç yayin haklarini elinde bulunduran Sky televizyonu her takima kendini gösterme firsati taniyor… ingiliz futbolunda adalet, canli yayinlarin takimlar arasinda mümkün oldugu kadar esit dagilimi ile basliyor. O yüzden, izleseniz de, izlemeseniz de televizyon kanallarinda Fulham FC - Charlton maçi… Reyting hadisesini, dekoder satisini, küçük büyük ayrimini bir tarafa birakarak, esitlik ve adalet adina… *** Dönüyorum bizim ‘Kursunlu Süper Ligimize… Geçen hafta sonu oynanan maçlarin naklen yayin programina bakiyorum. Perde, Trabzonspor – Kayseri Erciyes maçi ile açiliyor. Sonrasinda Galatasaray - Ankaragücü, ertesi gün Ankaraspor – Fenerbahçe ve kapanis olarak Besiktas – Gençlerbirligi maçi ekranlarda. Bu takimlarin hiç biri öyle ahim sahim futbol oynamiyor, ama bizimkisi de böylesine adaletsiz bir düzen iste. Yüksek menfaatler hep ön planda. Sistem, hep istanbul takimlarina, azicik da Trabzonspor’a endeksli. Sahada oynanan futbolun kalitesi o kadar da önemli degil nasilsa... Ve bizim ligimizin bu sezon tartismasiz en iyi futbol oynayan takimi Vestel Manisaspor, Oynadigi sekiz maçta yedi galibiyeti var, en fazla gol atip, kalesinde en az gol gören Ersun Yanal’in takiminin maçi canli yayinlanmiyor. Sanki, onlar bu ligin açik ara lideri, bu ülkenin takimi degilmisçesine. Ve kadere bakin ki, hafta sonu müthis bir maç oynaniyor Manisa’da. Ev sahibi takim, Antalyaspor’u uzatma dakikalarinin sonlarinda buldugu gol ile 3-2 maglup ediyor. Yalan olmasin, müthis derken, herhalde öyledir yani, zira bu maçi canli izleyemedigimiz gibi, özet görüntülerini de izleyebilmek adina gece yarilarina kadar beklemek zorunda kaliyorum, zira bu ligde kimse “digerlerini” adam”, pardon takim yerine koymuyor… *** Bu adaletsizlik yalniz bu hafta sonu ile sinirli degil, bizim ligimizin canli yayinlari mutlaka ama mutlaka dört takimi içeriyor, diger on dört takimi hiçe sayarak. Türkiye’nin en ücra kösesinden bile hep yedi tepeli sehir görünüyor, hali ile milyonlarca taraftar. Bu adaletsizlik sorgulandigi zaman ise verilecek cevap, temcit pilavi misali hazirda bekliyor, “Ne yapalim, en çok taraftara bu takimlar sahip, bizde reytingi ön planda tutarak hep bu takimlari öne çikariyoruz”. Yani olay dekoder satisina gelip kitleniyor... Sanki Manchester United, veya Liverpool taraftarlarinin sayisi bizim istanbul takimlarinin taraftarlarindan azmisçasina. Meraklisina hatirlatma; Liverpool’un, Blackburn Rovers ile oynadigi maçta tribünlerde 44,206 taraftar var. Bundan iki hafta kadar önce oynanan Manchester United’in Newcastle United’i 2-0 yendigi maçi 75,664 taraftar izliyor. Yani biz, adaletsiz ve bozuk bir düzeni düzeltmeye çalismak yerine, daha fazla dekoder satmayi yegliyoruz, malum “Türkcell Süper Lig Hiç Bitmesin” hadisesi… Haliyle böylesine adaletsiz bir ligde, futbolun kalitesi de ancak bu kadar oluyor. Türkiye'de 47 yillik lig tarihinde sadece dört takim sampiyon olurken. ingiltere'de yirmi sekiz, italya'da on alti, ispanya'da on ve Almanya'da otuz bir takim sampiyonluk sevinci yasamis. Bu ülkelerin takimlarinin Avrupa kupalarinda yakaladigi basarilari da unutmadan. Daha önce de yazmistim, yineliyorum, Türk futbolun gelismesi adina, havuz sistemi de dahil olmak üzere, her türlü adaletsizligin giderilmesi, her takima esit yaklasmayi basarmak lazim. Rekabet ve ilerleme adina. Bakmayi nicedir unuttuklarimizin da orada, hatta bazen en tepede oldugunu hatirlama zamani. Türk spor medyasinin artik derin uykudan uyanma vakti... Elbette Ersun Yanal’i ve Vestel Manisaspor’u tebrik etmeyi unutmadan... Ziya Adnan
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
FiratAycik
Site Admin

Kayıt: Jul 26, 2006

Mesaj Tarih: 2006-10-19 20:15:59      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Zaten ülkemizdeki 3 büyük takim "sevgisi"nin de temelinde yatan neden bu. istanbul disindaki sehirlerde de bu takimlarin fazla taraftarinin, sempatizanlarinin olmasinin nedeni de bu. Takim taraftarlgi küçük yasta basliyor. Her çocuk tabi ki ister kendi sehrinin takimini desteklemeyi, onun bir taraftari olmayi, yolda yürürken bile hayran oldugu futbolculari yakindan görme firsatini, gerçekten takimiyla bütünlesmeyi. Ama bu çocuklar kendi sehirlerinin takimlarini, kendi oyuncularini taniyamiyorlar bile. Çünkü her hafta yayinlanan 4 takimin maçi yalnzica. ingiltere'deki bu sistem olsa, ya da bu tarz, diger takimlarin da maçlarinin yayinina olanak saglayabilecek bir sistem olsa, örnek veriyorum Ankarali bir çocuk, televizyonda maçini izledigi Hakan sükür'e mi özenir yoksa kendi sehrinin takiminin kendi oyuncusu, belki markette bile karsilasabilecegi Mehmet Çakir'a mi özenir.. Bu tarz bir naklen yayin sisteminin sonucu olarak örnegin Bitlis'te yasayan bir çocuk için Galatasaray taraftari olmakla Real Madrid taraftari olmanin arasindaki fark ne olabilir ki.. Umarim federasyon artik yillardir süregelen adaletsiz uygulamalara çözüm üretir ve kulüpler tarafindan yönetilen bir federasyon olmaktan çikip kulüpleri yöneten bir federasyon kimligine döner.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
ErdemGokturk
Site Admin

Kayıt: Aug 27, 2002

Mesaj Tarih: 2006-10-23 12:30:42      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Geçen hafta Maraton'da dikkatimi bir sey çekmisti. sansal A yarim agizla bir büyük holdingimizin bir büyük yayin kurulusunan reklamlarini çekme tehdidinde bulundugu söylentisinden falan bahsetti, çok ayip amaya gelen biriki laf etti fakat çok uzatmadan geçiverdi. Bu hafta da Manisa maçi adet olmadigi üzere 30 dk genis özet ile ekrana geldi. Enteresan.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir