Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2006-11-10 02:51:27
Mesaj konusu: Sevdalar Büyüttük; Hep Baskalarina…
|
|
|
Durum ortada;
Nicedir dermanini eloglundan bulmaya sartlanmis, çareyi her daim disarida arayan, kendi özüne güvenmeyenlerin yasadigi, her sikintiya düsüsümüzde gözlerimizi Edirne’den öteye telasla kaydirdigimiz bir cografya bizimkisi. Güzel ama kadersiz. Ekonomimizi düzeltmesi için IMF’nin, ülkedeki dengesiz yasama gerekli balans ayarini vermesi için ise sürekli Avrupa birliginin ellerine baktigimiz. Her sendeledigimizde çareyi hep disarida, medeti hep uzaklarda, daglarin arkasinda gördügümüz. Kaderimiz hep baskalarinin ellerinde. Bizimkisi beklemek ve ummaktan ibaret, kendi yaralarimizi tedavi edememe sikintisi...
iste bu yüzden Avrupa’nin en genç nüfusuna sahip olmakla övünen bir ulusun her daim disariya sartlanmasi. Ülkenin yasam biçimi, kendinden olanlara asla güvenmemek. Ekonomisi, yönetimi, kaderi, gelecegi eloglunun agzindan çikacak bir kaç cümleye bagli.
Elbette, futbol da disinda degil günlük yasamin. iste bu yüzden Gerets’ler, Zico’lar, Tigana’lar, Daum’lar, Alex’ler, Nobre’ler. Bu yüzden adi sani duyulmamis, Avrupa’da kendine piyasa bulamayan futbol vasatlarinin bizim elleri her futbol sezonunda kendine mekân tutmasi. Bu yüzden, istiklal marsini söylemekten aciz Brezilya’li futbolcuyu apar topar Türk vatandasi yapip Milli takima almamiz. Yanlis anlasilmasin, iyi futbolcu, ama bizden biri olmadigi asikâr.
Bu yüzdendir sitemim, “Ecnebiyi Sevmek” gözlemim…
***
Christoph Daum...
24 Ekim 1954 dogumlu Alman Teknik adam. Bir ara, adi Almanya Milli Takim Teknik direktörlügü ile anildi, ama iste kokain bagimligi hadisesi. Üç sezon çalistirdigi Fenerbahçe’den, Haziran 2006’da ayrildi. Hem de geçen sezonun son maçinda, omuzlara alinacaginin, arsi-alaya ermenin planlarini yaparken, ummadigi bir hüsranla. Türk futboluna ne katmistir sorusu akillarda. Ancak asil sormak istedigim sudur, “Bir Türk Teknik adam uyusturucu ile anilsa, millet olarak tepkimiz ne olurdu?” Devam ediyorum, “Yabanci Teknik adamlara gösterdigimiz hosgörüyü biz, bizden olanlara gösteriyor muyuz”; ?
Zira kanimca üzerinde düsünülmesi gereken budur...
Fenerbahçe’den açilmisken konu, ilginç bir istatistiktir, 1985–1986 sezonunda Kalman Meszöly (Macar) ile baslayan yirmi senede, yirmi sekiz degisik Teknik adamla çalismis istanbul takimi, bunlardan onyedisi yabanci menseli. Ancak, ortaya çikan fotografa bakildiginda, yabancilara taninan tölersans bizimkilere hiç bir zaman taninmamis. Futbol oynadigi yillarda adi seytana çikmis efsane Ridvan Dilmen bile ancak bir istatistik listede. (4 Haziran 1999 -1 Ekim 1999).
simdilerde ise, çok tartisilan Zico. Çok iyi futbolcuydu degil mi. Ama oynamak ile oynatmak bir olmuyor iste. Merak ederim, “Zico, daha mi iyi bir Teknik Direktördür Ridvan Dilmen, Ersun Yanal veya Fatih Terim’den”. Kadrosu ve bütçesi ile Süper ligin diger takimlarindan çok üstün bir yerde olan Fenerbahçe’yi, içimizden biri de Kursunlu Süper Ligimizde sampiyon yapamaz mi dersiniz. Nasilsa Avrupa’da basaridan söz etmek gereksiz…
Merak ederim, bunca yabanci futbol ulemasi ne kadar katmistir Türk futboluna. Somurtkan elvedalarin arifesinde, onlara ödenen tazminatlari alt alta yazip toplasak, ortaya ne büyüklükte bir sayi çikar.
Acaba futbolu bu kadar delicesine sevenlerin yasadigi cografya da, kaç futbol akademisi kurulmasi mümkün olur o tazminatlarla…
Burada, Fatih hocaya ayri bir parantez açmak gerekir. Malum bu ülkenin görüp görecegi, simdi uzak bir hayal gibi görünen en büyük kupayi ülkemize getiren bir Türk futbol adamidir, onca sene bunca yabancinin basaramadigi.
Ancak o bile, bizden çektigi kadar çekmemistir.
***
Jean Tigana…
Maçlarda agzindan düsürmedigi kürdani ile ünlenmis Fransiz Teknik adam. Bir zamanlarin iyi futbolcusu, 1984’de Avrupa sampiyonasini kazanmis Fransiz Milli takiminin aslarindan. Sonrasinda gelen Teknik Direktörlük kariyeri ve Mayis 2000 – 2003 arasi Premier ligde Fulham FC’de yasadigi inisli çikisli zamanlar. 2003 yilinda, Fulham’dan kovulusu ve üstelik kulübünün kendisini Steve Marlet’in transferinde ki usulsüzlük yüzünden (transfer ücretini yüksek gösterip komisyon aldigi iddia edilmistir) mahkemeye vermesi. Mahkemenin takipsizlik karari. issiz kaldigi zamanlar, sonrasinda gelen Besiktas macerasi. Besiktas’in, Antalya deplasmani dönüsü, Türk futbolunda artik pek alistigimiz “Go home” tezahüratlari.”
Kanimca, bu sezonun sonunu görmesi zor olacaktir Fransiz Teknik adamin, bilhassa UEFA kupasinda pek vasat takimlar içinde yasanilan hüsranin bedeli. Ancak merak ederim, “Go Home” hadisesi, Besiktas kulübüne nasil bir tazminata mal olacaktir, malum sözlesmeler…
Sahi Besiktas’in ikonu Ertugrul Saglam’dan daha mi iyi hocadir ki Jean Tigana…
***
Ve bizden biri Hikmet Karaman…
9 Mart 1960 Kocaeli Gölcük dogumlu. Almanya’da geçen seneler, Almanya Köln spor akademisi mezunu. Futbol egitimi deseniz, ülkemize gelen yabanci hocalardan eksigi yok, fazlasi var, bizden biri Hikmet hoca. Önemlidir bu nokta, zira bizi en iyi biz anlariz. Reinhard Saftig’in yardimcisi olarak geldigi Kocaelispor’dan Galatasaray’a yardimci antrenör olarak geçisi. Kariyerinde Erzurumspor, Kocaelispor, Adanaspor, Çaykur Rizespor, Kayserispor ve Ankaragücü takimlarini çalistirdi. Gittigi her takima kendi futbol felsefesini asilayan, kötü zamanlarda aldigi takimlari ayaga kaldirmasi ile ünlenmis. Ülkemize gelislerinde omuzlara alinan, bir süre sonra apar topar yollanan bunca yabanci Teknik Direktör’den ne eksigi vardir sorusu gelir aklima.
***
Yine bizden, içimizden, Ersun Yanal…
Artik alismis olmamiz lazim, basinda oldugu hemen her takimin, Türk futboluna heyecan katmasina. Pek alistigimiz istanbul çekismesinin disinda da bir seyler yasama sansini vermesine futbolsevere. Kötü bir filmin esas oglani olamasa da, içimizden biri, nicedir Türk futbolunun yükselen yildizlarindan.
Son haftalarda, Manisaspor’un aldigi yenilgilere pek sevinenler, “küçük takim hocasi” diyenler bile vardir kanimca. Ancak biz, “Büyük takim hocalarini“ da görmüsüzdür, Avrupa’da yasanan hüsranlar taptaze akillarda…
Acaba diyorum, Ersun Yanal’a ayni imkânlar taninsa, Tigana’nin veya Zico’nun yaptigindan fazlasini basaramaz miydi yedi tepeli sehrimin semalarinda.
Bizimkisi, kendinden olana güvenememe dedikleri, sevdalar büyütme, hep baskalarina. Bizim milliyetçiligimiz azicik lafta.
Kanimca Türk futbolunun bu da baska bir sorunu, yazin bir kenara…
Ziya Adnan
|
|