Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2006-12-04 17:35:50
Mesaj konusu: Türk Futbolu Nereye ...
|
|
|
Zayif, daima adalet ve esitlik ister, hâlbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile degildir.
Aristoteles
Sevgili Meriç Enercan geçtigimiz günlerde, Hürriyet gazetesinin spor sayfalarinda “Mutlak itaat ve Uyum” baslikli bir yazi yazdi, bunca derbi gürültüsü içinde pek çogunun muhtemel gözünden kaçmis olan, aslinda pek çogunun pek de önem vermedigi. Gürültüde görünmeyen çok sey vardir bu ülkede, onlardan biri bu yazida anlatilanlar iste. Yazi, geçtigimiz haftalarda Ankaragücü takiminin Sakarya’da oynadigi maçta yasanan olaylardan dem vuruyor. Hazin durumlar. Neresinden bakarsan bak, ülkemde ki hemen her futbol stadinda ayni çirkin fotograf çikiyor ortaya. Bu maçta onlardan biri iste. Ankara’dan Sakarya’ya toplam 3 otobüs taraftar gidiyor, 160–170 kisi. Ve onca yolu gittikten sonra maça geç aliniyorlar, 200 polisin arasinda.
Sonra, maç basliyor, içeride alisildik kavga gürültü, güzel yurdumun her stadinda yasanan yazik görüntüler. Kime ne fayda saglar anlamakta zorlanirim. Kirilan koltuklar, sahaya atilan maddeler. Neticesinde Ankaragücü'nün sahasi bir maç kapatiliyor; Sakaryaspor 11 bin YTL ile kurtuluyor.
iste konu burada sarpa sariyor. Zira futbol federasyonu Ankaragücü’ne saha kapatma cezasi veriyor. Merak ederim, nerede görülmüstür deplasman takiminin disarida oynadigi maçtan dolayi saha kapatma cezasi aldigi. Bilmeyenler için, Avrupa’nin bütün medeni liglerinde sahanin ve tribünlerin güvenligini saglama ev sahibi takima aittir, çikan her türlü olaydan ev sahibi takim sorumludur. Bu yüzden özel güvenlik ekipleri vardir statlarda. Deplasman takimina saha kapatma cezasi vermek pek garip bir durumdur.
Ankaragücü’nün bir sonra ki maçi Fenerbahçe ile, ve alinan karara göre izmir’de oynanacak maç. Biliyorum, Ankaragücü’nün Fenerbahçe kongre üyesi, nicedir kendi taraftari tarafindan dislanmis kir saçli baskani, bu maçin hâsilatini düsünmektedir. Fenerbahçe ise memnundur bu durumdan, zira Ankaragücü tribünlerinin baskisindan kurtulacaktir, vaziyet onlar adina gicirdir yani…
Bilmeyenler için hatirlatma, bu sezon tam sekiz Fenerbahçe maçindan bir hafta önce rakip takimlarin 14 futbolcusu kart görmüstür ve Fener'e karsi oynayamaz duruma düsmüslerdir.
Sivasspor, Fenerbahçe maçindan önce kalecisi dâhil üç futbolcusunu kaybetmistir.
Vestel Manisa'nin önemli golcüsü Rafael, Fener maçindan bir hafta önce, maçin 92'nci dakikasinda oyundan atilmistir.
Ve simdi Ankaragücü maçi izmir’de…
Adaletsiz bir ligde, sistem bu sekilde isliyor iste…
***
Bu yazidan bir kaç gün sonra, Fenerbahçe’nin sükrü Saraçoglu stadinda oynadigi Galatasaray maçini izliyorum. Dünyanin en büyük derbisi dedikleri. Türk’ün Türk’e propagandasi. Ne hikmetse hiç bir dünya televizyonu bu derbiyi canli yayinlamiyor. Maç öncesi her zaman ki gergin haller. Küfürlü tezahüratlar, pankartlar, caddelerde kavgalar. Aklima, bazi maçlarda takimlarimizin sahaya çikarken tasidigi “Spor Dostluk Kardeslik filandir” yazan flamalar geliyor, aslinda pek hazin. Bu görüntüleri görünce hele.
Sonra maçin baslamasina yakin, kalesinde isinan kaleci Mondragon’un üzerine yagmur gibi yagiyor su siseleri. Hatta kafasina patliyor bir kaç sise, aldirmiyor Mondragon, o da alismis herhalde bizim kabile hallerine. insani alistigi pek acitmiyor herhalde.
“Bizim seyircimiz Türkiye’nin en centilmen seyircisi “ diyen Sayin Aziz Yildirim o esnada baska taraflara bakiyor. Maçin ilerleyen dakikalarinda televizyon kanallarinda, kendine ayrilan bölümde Eric Gerets’i görüyorum, kan var alninda. Kipkirmizi kan. Efendi adam, sesini çikarmadan takiminin oyununa konsantre oluyor. Galatasaray’in her korner atisinda yagmur gibi yagiyor sahaya maddeler, Fenerbahçeli Tuncay bile sakinlestiremiyor kendi taraftarini, sanki kanli bir ayinden görüntüler ekranlarda.
***
ikinci yarinin basinda, kaleci Mondragon bu sefer yigilip kaliyor kalesinde, zira yine tribünlerden atilan maddeler. Acaba maça devam edemeyecek olsa Mondragon, ne olur ki bu maçin kaderi.
Maçtan sonra Gerets’in basin toplantisi, alninda yara bandi. Acaba ne düsünüyordur ki Türk futbolu, taraftari, yasam biçimi hakkinda. Pisman midir acaba Türkiye’ye gelmis olmaktan. Ülkesine döndükten sonra, birileri ona ‘Türkiye’ dedigi zaman aklina ilk gelen ne olacaktir.
Bir de su soru var cevap arayan;
Ne ceza gelecektir ki Fenerbahçe kulübüne ve gelecek ceza caydirici olacak midir? Muhtemel, inegölspor ile oynayacaklari kupa maçini tarafsiz sahada oynayacaklardir, böyle lige de böyle ceza yakisir zaten.
Aslinda güzel ülkemde hangi ceza caydiricidir ki.
Bir zaman sonra bu maçta unutulacaktir, ta ki bir daha ki derbiye kadar. Sonra yakin bir gelecekte, bir baska maçta, yine atilacaktir sahaya su siseleri, eline geçeni fitlatacaktir sahaya taraftar. Kavga görüntüleri yansiyacaktir televizyon kanallarina, mutlaka ama mutlaka, kan akacaktir. Zaten bu derbilerin vaz geçilmezi kandir, futbol olmasa da olur. Ne Milli takiminizin aldigi alti maçlik ceza, ne statlarda yasanan pespaye görüntüler, ne de sike iddialari. Her seyi zamana birakmis, geçen zaman dilimi içinde unutmaya sartlanmis, sistemin yalnizca zengin ve güçlüden yana isledigi, futbolu yönetenlerin giderek ‘Godfather’ fiminin aktörlerine dönüstügü öylesine beter bir düzen, bizim düzenimiz. Hangi ceza caydirici olabilir ki.
Merak ederim mesela;
son yillarda sükrü Saraçoglu stadinda oynanan maçlarda, deplasman takimi lehine verilen penalti sayisi kaçtir?
Türkiye’de, o statta oynanan maçlarin taraftar baskisina dayanacak Türk hakem var midir?
istatistiklere göre, sekiz kisiden biri silah tasiyormus ülkemde ve derler ki futbol da fena halde hayata benzer. Baskalarini bilemem, ama bizim hayatimiza benzedigi kesin…
Maçi bir kenara birakip, ben, o efendi Belçikali adama geçmis olsun diyorum…
Ziya Adnan
|
|