Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Mahir ayan ve Futbol
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ozgur_Dirim_Ozkan
Site Admin

Kayıt: Non 0, 0000

Mesaj Tarih: 2006-12-19 05:25:40      Mesaj konusu: Mahir Çayan ve Futbol Alıntıyla Cevap Ver

Turhan Feyizoglu'nun Mahir Çayan biyografisinin 12. sayfasinda (elimdeki baski Gökkusagi Yayinlari'ndan Haziran 1996'da çikan 2. baski) Mahir Çayan'in futbola ilgisinden bahsediliyor: "Lise döneminde baslayan futbol oynama istegi, daha sonra bir futbol tutkusuna dönüsür. Liseyi bitirdigi yil Besiktas Kulübünün açmis oldugu genç yetenekler sinavini kazanarak bir süre Besiktas Genç takiminda oynar. 60'li yillarin ortlarinda artik Türkiye üniversitelerinin önde gelen ögrenci liderlerinden sayilan Mahir bazen Ankara SBF yurdunun altindaki spor salonunda ve istanbul'a gittiginde iTÜ Gümüssuyu'ndaki Makine Fakültesi'nin önündeki sahada, aralarinda Saffet Rüstü Tekin, ilhami Aras,Sebahattin Kurt, Oktay Etiman, Osman Tokcan, Deniz Gezmis, Mustafa Lütfü Kiyici, Ömer Erim Süerkan, Mustafa ilker Gürkan, Gökalp Eren, Ömer Güven'in de bulundugu arkadaslariyla ayaklarinda askeri postallar, plastik top ya da yurt koridorlarinda gazoz sisesi kapagiyla dehsetli maçlar yaparlar. Kimi zaman bu maçlara basta Kadriye Deniz Özen olmak üzere kizlarin da katildigi olurdu. Futbol, Mahir'in kisacik ömründe önemli bir yer tutmustur. Futbol sohbeti ve maçlar yaparak yeni iliskiler kurar,varolan iliskilerini gelistirerek, bu iliskilerini arkadasliklara ve dostluklara dönüstürür. Böyle gelisen iliskiler politik düzlemde devam ettirilir. Mahir lise yasaminin sonlarina dogru futbol nedeniyle çok ciddi bir ameliyat geçirir. Mahallede tasli toprakli zeminde maç yaparken sik sik düser, dizlerisakatlanir. Eklem yerleri futbol oynamaktan kireçlenir. Sonuçta, iki ayagini oynatmakta, dizlerini bükmekte zorluklarla karsilasir. Doktora gider. Ameliyat ve bir daha futbol oynamama teshisi konulur.istanbul Kibris Türk Kültür Dernegi Baskanligi da yapmis olan Kibrisli Prof. Dervis Manizade, 1964 yilinda Tesvikiye civarindaki bir hastanede yaptigi bir ameliyatla, Mahir'in iki dizine platin çubuklar takar. Ameliyat nedeniyle Mahir, uzunca bir süre yatakta yatmak zorunda kalir. Bu sira yapacagi tek sey vardir. Bol bol kitap okumak. Amcasi Enver bey her ziyaretinde kitaplar getirir. Okudugu kitaplar Mahir'in bilgi ve fikri gelisiminde önemli katkilar saglar. Mahir'le amcasi arasindaki bu tür iliski 1958'den beri sürmektedir. Mahir futbola düskün oldugu için, amcasi sanat, edebiyat, felsefe kitaplari ve romanlar verir ve "sen bu kitaplari oku;Cumartesi-Pazar gider egleniriz" der. Çogu hafta sonlarini maça giderek degerlendirirler." Bilindigi gibi Mahir Çayan 1 Aralik 1964'te Ankara SBF'ye kaydini yaptirmistir. Daha önce futbola bu kadar ilgi duyan bir gencin Ankara'da da futboldan uzak olmasi beklenemez elbette. O dönemde Ankaragücü, Ankara Demirspor, Gençlerbirligi, PTT, sekerspor ve Hacettepe 1.ligdedir. ACABA... Mahir bu takimlardan hangisine sempati duymakta, hangi takimin maçlarina gitmektedir. Kurum takimi olan sekerspor, Ankara Demirspor ve PTT'yi bir tarafa birakirsak; Ankara'nin efsane takimi Hacettepe mi? Ankara'da daha popüler olan Ankaragücü mü? Yoksa özellikle Mülkiye (SBF) kadrolarinda, Ankara'da o zaman da aydinlarin daha fazla meyettigi ve yöneticilerinin CHP'li oldugu bilinen Gençlerbirligi mi? Bu konu hakkinda bilgisi ve görüsü olan arkadaslar varsa ve paylasirlarsa sevinirim.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
onur_sezer
Site Admin

Kayıt: Oct 01, 2006

Mesaj Tarih: 2006-12-20 03:38:03      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

fenerbahche.net sitesinde "Devrimci Fenerbahçeliler" basligi altinda adi geçiyor. [url]http://www.fenerbahche.net/forum/viewtopic.php?t=309&postdays=0&postorder=asc&start=15.[/url] Ne kadar dogru bilmiyorum.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Ozgur_Dirim_Ozkan
Site Admin

Kayıt: Non 0, 0000

Mesaj Tarih: 2006-12-20 12:43:18      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Vallahi dogrudur, sonuçta her türk dogustan Fenevbahçelidir. Bu arada bu Fenerbah"che"li arkadaslar Gün Sazak döneminde neredelerdi acaba merak etmekteyim? Mahir'in FB'li oldugu yönündeki görüsler deplase.com'da da söylediler. Fakat ben Ankara SBF'ye 1 Aralik 1964'te kayit yaptirdiktan sonraki durumu merak ediyorum. Nitekim, bir sonraki sezon 1965/66 sezonunu GB Ersun Yanal'li döneme kadar olan süreçte birinci lig tarihinin en iyi sonucunu alarak FB'nin önünde 3. olarak bitirmisti. Bu dönemde Ankara'da bir futbol takiminin 3. oldugu bir sezonda futbola bu kadar merakli bir kisinin Gençler'e kayitsiz kalmasini pek beklemiyorum açikçasi.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
seyhun_akar
Site Admin

Kayıt: Mar 16, 2003

Mesaj Tarih: 2006-12-21 11:19:05      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

ilginç bir mevzu, detayini ögrenmek isteriz. futbol kültürüne katki yapiyorsun dirim..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
mehmet_galip
Site Admin

Kayıt: Aug 05, 2002

Mesaj Tarih: 2006-12-21 11:47:02      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

ben bu konuyu bayagi düsündüm dirim yazdiktan sonra. su andaki taraftar kitlemiz daha birikimli bir taban olsa da, dönemsel bazada degerlendirdigimizde gençlerbirligi’nin tam anlamiyla bir halk takimi oldugunu iddia etmemiz zor....”demirspor” lar ya da ankaragücü, hatta hacettepe daha fazla taban odakli olusumlar sanki bize göre... illa bir istanbullu ile kiyaslarsak onlarin aristokrasiye hitap eden kesiminin ankara yansimasi belki. ben mahir çayan olsam, gençlerbirligi için “ne olacak bir organi digerine denk taraftar kitlesi, asla ideallerini hayatinin önüne koymayacak insanlar toplulugu” diye düsünür ve aralarina katilmazdim.onlardan rahatsizlik duymaz, onlara karsi herhangi birsey de hissetmezdim. dünyayi degistirmek için "ideal" degil, "radikal" olmak gerektigini bilirdim.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Ozgur_Dirim_Ozkan
Site Admin

Kayıt: Non 0, 0000

Mesaj Tarih: 2006-12-22 03:26:40      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"mehmet_galip"]ben bu konuyu bayagi düsündüm dirim yazdiktan sonra. su andaki taraftar kitlemiz daha birikimli bir taban olsa da, dönemsel bazada degerlendirdigimizde gençlerbirligi’nin tam anlamiyla bir halk takimi oldugunu iddia etmemiz zor....”demirspor” lar ya da ankaragücü, hatta hacettepe daha fazla taban odakli olusumlar sanki bize göre... Olayi sinifsal bir zemine oturtmaya çalisirsak, ayni Mahir Çayan gibi genelde isçi sinifinin önderligini yapmis ve düzen tarafindan esir alinamamiskisilerin genelde "küçük burjuvazi" kökenli oldugu görülür. Sadece Deniz Gezmis, Sinan Cemgil, Behice Boran gibiülkemizdeki örnekler degil Karl Marx, Fidel, Che,Lenin gibi önderler de "küçük burjuva" kökenlidir. Bu anlamda "halk tabanli" olmasa dahi, Gençlerbirligi tribünü günümüzde dahinicelik olarak olmasa da, nitelik olarak "küçük burjuvazi"nin deger yargilarini ve kültürel örüntülerini göstermektedir. Bu açidan, Ankaragücü ve Hacettepe, vs ile baglantilarini bilemem ama Mahir'in o dönemde "sinifsal" açidan baktigimizda "Gençlerbirligi"ne uzak durmasini gerektiren bir durum yok bence. "mehmet_galip"]ben mahir çayan olsam, gençlerbirligi için “ne olacak bir organi digerine denk taraftar kitlesi, asla ideallerini hayatinin önüne koymayacak insanlar toplulugu” diye düsünür ve aralarina katilmazdim.onlardan rahatsizlik duymaz, onlara karsi herhangi birsey de hissetmezdim. dünyayi degistirmek için "ideal" degil, "radikal" olmak gerektigini bilirdim. Mahir'in farkliligi burada yatiyordu. Baskalarinin "bir organi digerine denk" dedigi kitlelere bakis açisini "Devrimde Siniflarin Mevzilenmesi" baslikli makalesinde ortaya koyuyor Mahir. Tarih 15 Mart 1971. Makale Mahir'in yazilarinin derlendigi herhangi bir kitapa bulunabilir. Bu yazida -ve Milli Demokratik Devrim tartismalarinda dile getirilen birçok argümanda- sol tarafindan uzak durulan "idealerini hayatinin önüne koyma" potansiyeli olmayan bir takim siniflarin da "halk savasi"ndaki mevzilerin içine alindigi görülür. Bu olayin bir tarafi... Bir diger tarafi da su. Mahir geldiginin ertesi senesi FKF baskani seçiliyor. Mahir'in top teptigi arkadaslarina bir bakin: "Saffet Rüstü Tekin, ilhami Aras,Sebahattin Kurt, Oktay Etiman, Osman Tokcan, Deniz Gezmis, Mustafa Lütfü Kiyici, Ömer Erim Süerkan, Mustafa ilker Gürkan, Gökalp Eren, Ömer Güven" Mahir'in hayatinda futbolun önemini yukaridaki alintida belirtmistim. Bir daha göstereyim: "Futbol, Mahir'in kisacik ömründe önemli bir yer tutmustur. Futbol sohbeti ve maçlar yaparak yeni iliskiler kurar,varolan iliskilerini gelistirerek, bu iliskilerini arkadasliklara ve dostluklara dönüstürür. Böyle gelisen iliskiler politik düzlemde devam ettirilir." Bir de baska bir mevzuya deginmek gerekiyor. Solculuk, "yarin yanagindan gayri" herseyin paylasildigi bir dünyanin keyfini sürmektir.Bu paylasim bazen siperde olur, bazen derslikte olur, bazen çocuklar gibi bir topun arkasinda kosturarak olur. Mahir'in lisansli ürünlerle, sirf sampiyon olsun diye bir takimi tutmakla, veya ne bileyim üstünde taraftari oldugu takim logosunun oldugu kredi kartlariyla isinin olacagini ben de pek hayal edemiyorum. Fakat açikçasi, dostluklar üzerine kurulu bir tribünde Mahir'in de oldugunu düsünmek bana pek uzak bir "kurgu" gelmiyor. Özellikle 1960larin sonunda Türkiye'de futbolun günümüzdeki gibi birgörünümde olmadigini göz önünde bulundurursak...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
seyhun_akar
Site Admin

Kayıt: Mar 16, 2003

Mesaj Tarih: 2006-12-22 12:33:52      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

size ayri bir anektod; belki bilirsiniz belki bilmezsiniz.. mahir çayan çerkesdir.. samsun çerkesi.. o dönemlerde ankarada üniversitede okuyan çerkes gençleri younlukla gençlerbirligini destekler ve ayni zamanda da takimda top kostururlarmis.. çerkeslerin kültürel yapilarinda mevcut olan aristokrat yapi bu çerkes gençleri için gençlerbirligini daha yakin yapmaktadir.. ayni zamanda çerkes gençleri o dönemlerde (60'li yillar) mevcut olan politik yapi içerisinde aktif olarak çerkes kültürüne benzeyen bir yasam içerisine girmislerdir.. belki çok fazla genellenebilecek bir durum degil ama en azindan buna benzer bir durum söz konusu.. nedir bu; çerkes gençleri çerkesce "zehes" dedikleri bir toplanti düzenlerler aralarinda.. kizli erkekli sevgililerin, birbirine takilanlarin ya da bu ask-mesk isleriyle hiç alakasi olmayan sadece politik -gündem muhabbeti çevireceklerin ortak yerlerde toplanip, hem yenilip -içilen bulusma alanlaridir.. bu ortamlar genelde gençlerin aileleriyle yasadiklari evleridir, ama ögrenci ortaminda bu is daha rahat ve genele yansiyacak sekilde yapilabilecegini de hesaba katarsak.. o dönemlerde gençlerlilerin.. daha sosyal, daha muhabbetkar, daha girisken, daha ilgi alanli olduklari asikardir.. bu da mahiri bu yöne cekebilecek ayri bir olgudur.. ha bu son belirttigim nokta cok da gecerli degil gibi geliyor bana. ama benzerlikten ya da beklentilerden kaynakli bu sekil olabilecegini düsündüm..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Deniz_Ozbilgin
Site Admin

Kayıt: Jul 30, 2006

Mesaj Tarih: 2007-03-29 19:14:52      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

35 degil, 135 YIL geçse unutulmayacak bir degerdir... ON'lar da unutulmamali... Yarin Kizildere'nin 35. yildönümü... [img:4ba6ed9a09]http://www.sendika.org/resimler/30mart4-2006-03-30.jpg[/img:4ba6ed9a09]
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir