Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2007-02-04 00:14:19
Mesaj konusu: Baskanlar, Kongreler, Pankartlar Üzerine Bir Yazi …
|
|
|
Bazen cümlelerin bittigi yerdedir insan …
Haydi gözümüz aydin, Türkcell Süper liginin ikinci yarisi basladi, kaldigi yerden, ayni bulanik kivamda. Futboldan az çok anlayan her taraftar, bizim sahalarimiz da oynanan futbolun kalitesinden, daha dogrusu kalitesizliginden sikayetcidir süphesiz. Ancak, ‘Ne yapalim, malzeme bu, sikayet etmeyi birakalim, elimizdeki ile yetinelim’ diyenler, hallerinden memnun olanlar, futbolu yalnizca “yenmek ve yenilmek” olarak görenleri unutmadan, onlar mutludur herhalde…
“Ya sev, ya terk et” hadisesi, pek hazin…
Bizim maçlari izlerken, hep gözüm takilir tribünlere, öylesine. Aslinda, tribünler yasami yansitir. sasiririm. Geçenlerde, Hrant Dink cinayetinin üzerinden bir kaç gün sonra, Trabzon'da oynanan futbol maçinda tribünlerde bir pankart vardi mesela,
"Can dediniz canimizi verdik / Kan dediniz kan verdik / Biz bu vatani karsiliksiz sevdik / Serseri lafini hak etmedik” diyordu.
Ayni günlerde, gazeteler beyaz bere satisinin patladigini yaziyordu. Sarisin kadin söylemisti bir zaman önce, "Bu vatan için kursun atan da yiyen de.” demisti. Kurtlar vadisi çocuklari bu cümlelerle büyümüstü. Çocuk büyürken ne görürse, onu yapardi, bu yüzdendi pankartlar. Sonra pek yakinda, ‘Kurtlar Vadisi’ ekranlarda yeniden baslayacakti. sasirmamak lazimdi…
Saglam kafayla düsününce insan, böyle bir pankartin açildigi bir macta, sahada oynanan futbolun ne kadar önemi olabilirdi ki. Neresinden bakarsan, kötü bir fotograf çikiyordu ortaya. Çogu zaman insanin bakasi gelmiyordu,
***
Bir de su konu var; sezonun ilk yarisinda, Ankara’da oynanan bir Gençlerbirligi maçinda, bir gurup Gençler taraftari, takimlarinda oynayan yabanci futbolcularin ülke bayraklarini açmak istedi maraton tribününde. Güzel bir yaz aksami idi. Ordaydim. Ama birden. Hem de ortada hiçbir sey yokken. Güvenlik güçlerimiz müdahale etti duruma. itismeler arasinda. Hem de pek sert, pek kati. Amirlerden birine “Neden bu müdahele” diye sordum, “
Ankara’da bayrak ve pankart açmak yasakmis” öyle dediler.
Ankara’da yasak olan, Trabzon’da göstere göstere, hem de ekranlar karsisinda. Ülkenin her farkli yöresi, baska bir görüntü, baska bir hikaye. Sanki ülke içinde ülke. Bu yüzden, geçtigimiz günlerde Malatya'da oynanan, Malatyaspor- Elazigspor, 2'nci Lig A Kategorisi maçi öncesinde yasanan, 'Ermeni Malatya' sloganlari, bu yüzden hiç bitmeyen kavgalar…
***
Geçtigimiz yaz günlerin sonlarinda, güz yapraklari yavas yavas sarmisken Ankara’yi, Ankaragücü’nün kir saçli baskani, tribünlerden nicedir ugultu halinde yükselen “istifa” seslerine artik dayananmis olacak ki, “Aralik ayinda ki kongre de aday olmayacagim” diyordu, “Yoruldum” diyordu, Üstelik aday olmayacagina dair söz veriyordu. Hani erkek sözü dedikleri, bir kere agizdan çikti mi geri dönüsü olmayan cinsten. Yedi düvel ile kavgali baskanin kendi taraftari ile de arasi açilmisti. sasirmamak lazimdi. Zira hiçbir takimin bunca sevilmeyen bir baskani yoktu herhalde. Üstelik onun baskanlik yaptigi on senelik dönemde, 1910 yilinda kurulmus Baskent takimi, küçülmüs, ufalmisti. Gözle görülen hiç bir basari yoktu, ne amaç, ne de hedef. Kulübün kapisindan sayisiz futbolcular, teknik adamlar gelmis geçmis, Ankara’nin sari lacivertli kulübünün adi her türlü pislik ve saibe ile anilir olmustu.
Lig basladiktan bir zaman sonra, sayin Hikmet Karaman’in gelmesi ile dirildi Ankaragücü, kendini küllerinden yeniden yaratti. Ligin dibine demir atmis takim, üst üste puanlar topladi, üst siralara tirmandi. Alinan her galibiyet, tribünde ki ugultulari azaltti. Aslinda degisen hiçbir sey yoktu, sadece takima iyi bir Teknik direktörün eli degmisti, en azindan simdilik.
Ve Ocak ayinda beklenen oldu. Kir saçli adam, Ekim ayinda verdigi sözünden döndü, yeniden baskan adayi olacagini açikladi. Biz büyürken, “Verilen sözden dönülmez” diye ögretmislerdi. Yalanmis. Bal gibi dönülürmüs. Sagolsun, kir saçli adam bu gerçegi hatirlatti. Aslinda bize küçükken ögrettikleri bir sürü sey yalanmis bu ülkede.
Kir saçli adamlardan her köse de bolca varmis…
Anlatilana gore, kongrede oy kullanacak üyelerin bir bölümü baskana birakmamasi için yalvarmis, sanki yasanmis bir basari varmiscasina. Ve isin en acikli tarafi, kongre üyelerinin listesinde 20’nin üzerinde adayin soyadi “Aydin”. Es, dost, akraba. Türk yasaminin açi gerçegi. Meerak ederim, acaba bu adaylardan kaçi Ankaragücü taraftaridir ki, kaçi Ankara’da oynanan maçlara gider...
simdi Ankaragücünde yeniden baskan kir saçli adam. Rodeo da, büyük ödülü kazanma adina, düsmemek için azgin atin boyununa yapismis kovboy misali, Türk futbolunun yakasina simsiki yapismis, öylece.
Sözünden dönmenin dayanilmaz hafifligi üzerinde…
***
Sonra, bir baska baskanin son icraati yankilandi televizyon ekranlarinda;
Ikinci haftada Ankara’da oynanacak maçin arifesinde, futbol federasyonu Ankaraspor’un Ankaragücü ile oynayanacagi maçin 19 Mayis stadinda oynanmasina karar verdi. Bunun üzerine, Ankaragücü taraftari ile yildizi hiç barismamis, fiskiyeleri ve alt-üst geçitleri ile sakil bir Arap sehrini andiran Ankara’nin belediye, Ankaraspor’un onursal baskani Melih Gökçek, bu maçin bilet fiyatlarini, Kapali Tribün 275 YTL ve Maraton 220 YTL olarak açikladi.
Öyle ya, taraftar tribüne gelmezse, aleyhte tezahürat da olmazdi. Gelismeler üzerine Ankaragücü taraftar dernekleri ortak bir bildiri yayinladi. Dilekleri, Ankara’da varolan her futbol kulübune esit mesafede duracak bir belediye baskani. Ama bu ülkede, hiç bir konuda esit mesafe kavrami yoktu ki, belki hiç olmamisti. Trabzon’da farkli, Ankara’da farkli, görebilene, isin özü burada gizliydi…
***
Bazen cümlelerin bittigi yerdedir insan, baska yöne bakmak, suskunlugunu korumak, gördügü avam manzarayi unutmak ister. Kimi zaman pankartlar, kimi zaman baskanlar, göstermelik kongreler karsisinda. Cümleler biter. Kelimeler kifayetsiz kalir..
Bazen acisi içine akar insanin, bu kadar kirlenmislik karsisinda utanir…
Ziya Adnan
|
|