Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2007-04-30 17:00:51
Mesaj konusu: Para, Tursu, Padisah ….
|
|
|
Ankara futboluna dair - Hayatta hiçbir seyim az olmadi senin kadar ...
Ankara’nin 367 lere takildigi, büyük sehirlerin meydanlarinda ki milyonlara inat, pek muhtemel Arapçasinin ingilizcesinden çok daha akici oldugu Refah kökenli biyikli siyasinin, Atatürk’ün makamina Cumhurbaskani sifati ile oturmaya hazirlandigi toz duman zamanlarda, yasli Ankara 19 Mayis stadinda, öylesine bir süper lig maçinda;
yazin habercisi güzel bir Ankara gününde, Gençlerbirligi Kayseri Erciyes karsisinda.
Birinin hedefi kümede kalmak, digerinin ise hedefi var midir ki acaba…
Ankara futbolunun kanayan yarasidir sahipsizlik ve yine ayni hüzünlü manzara tribünlerde, yine öksüzlügün pek hüzünlü fotografi, basarili olduklarini iddia edenlere hatirlatma. Bilet fiyatlari neredeyse bir sise su fiyatina, ama stadin büyük bir bölümü bombos. Neden Ankara takimlarini yönetenler, bu hazin manzara karsisinda susarlar ki acaba.
Türk futbolunun en köklü kulüplerinden birinin bu denli yalnizligina, neden çare bulunmaz ki acaba…
Ben derim ki, bir kulübü bunca yalnizliga mahkûm etmek, en büyük basarisizliktir aslinda…
Henüz maçin baslarinda, hemen arkamda oturan mutsuz bir Gençlerbirligi taraftari, durumu pek güzel özetliyor aslinda, kulak vermek gerek;
“Otuz senedir ayni hikâye, ha besinci olmusun, ha on besinci, hedef yok, amaç yok, istikrar yok. Al - Sat. Sanki futbol kulübü degil ticarethane… ”
Almak ve satmak üzerine kurulmus pespaye bir düzen, bakkal zihniyeti. Durum böyle olunca sahipsizlik kaçinilmaz elbette. Taraftar, kasada ki para ile ilgilenmez ki, tribünleri doldurmanin yolu sahada ki yildizlardan geçer, bu gerçegi unutmus olanlara naçizane hatirlatma.
Tel tel dökülüyor sahada Gençlerbirligi takimi sahada, bitse de gitsek havasinda. Bu takimda kim gol atacak merak ederim. Sirf el diyarlarindan gelmis olduklari için alinan futbolcularin bizimkilerden farki olmadigi meydanda. ikinci yarinin baslarinda, artik biçak nicedir kemige dayanmis olacak ki “Padisah Cavcav” tezahürati.
Sonrasinda, futbolculara ithafen “Cavcav’a ragmen seviyoruz sizleri”, neredeyse tüm maraton tribünün agzinda…
Bir de ugultu halinde hep bir agizdan “Cavcav, paranin tursusunu kur” tezahürati var, hayli düsündüren…
Erciyes bileginin ve yüreginin hakki ile aliyor maçi, Cenk isler’in mükemmel golüne sapka çikarmak gerek…
Sahi, sormak gerek tüm sezon boyunca 27 gol atabilmis Ankaragücü baskanina neden böyle bir golcüyü elinizden kaçirdiniz diye, ama bilirim nafile
***
Sevgili Tanil Bora’nin Gençlerbirligi tarihini anlatan “Ankara Rüzgâri” adli mükemmel kitabinin önsözünde, Sayin ilhan Cavcav “kurumsallasmaktan” dem vurur, her ne kadar bu görüse katilmasam da. Malum, kurumsallasmak yalnizca kasanizin dolu olmasi anlamina gelmez, basarili kurumlarin, yönetim kurullari, lider kadrolari ve en önemlisi hedefleri olur, bakkal mantalitesi ile holding yönetmek farkliligi. istediginiz kadar paraniz olsun, basari olmadiktan sonra kurumsallasmaktan söz etmek masaldan öteye geçmez gözümde.
Saçlarini, degirmende degil, Türk futbolunun içine agartmis duayen bir baskanin, Sayin ilhan Cavcav’in Gençlerbirligi için yaptiklari inkâr edilemez, ancak yasamin gerçegini de unutmamak gerekir.
“Zaman her seyin düsmanidir” derler, dogru zamanda insanin kösesine çekilmesi hadisesi, iyi hatirlanma adina.
Zamani geldiginde, yerini kendinden sonra gelecek olanlara birakma durumu, üzerinize ‘Padisah, sifatinizin yapismamasi adina.
***
Gençlerbirligin yenilgisinin ardindan, yavas yavas bosalirken tribünler, pek uzun zamandir kandirilmis, futbola dair tüm kabahati kendi sehrinin takimina sevdalanmak olan taraftarin memnuniyetsizligi okunurken mutsuz yüzlerde, diger bir Ankara takiminin Rize’de farkli maglup oldugu haberi geliyor, her sezon sonunda yasanilan küme düsme korkusunun tekrarinda.
iki bahtsiz Ankara takimi, ikisi de Türk futbolunun en köklü takimlarindan. Mazileri yüz yila yakin. Hedefsizlik ve inançsizlikla lanetlenmis. Birinin basinda yaslanmis ilhan Cavcav, neredeyse otuz yilini dolduracak baskanlikta. Yasitlari çoktan emekliye ayrilmis. Digerinde kir saçli adam, on yili askin zamandir koltukta, yedi düvelle kavgali, basari adina ortada görünen sifir. Her daim ucuza almak ve satmaktan ibaret bir sistem, bos tribünler, kulüplerin kapisindan gelmis geçmis sayisiz futbolcu, teknik adam, neticesinde bitse de gitsek tadinda futbol.
19 Mayis stadini bir kez daha terk ederken mutsuz, Ankara taraftarinin paragöz ellerde ne büyük haksizliga ugratildigina bir kez daha sahit oluyorum. Futbolu bu kadar seven kendi sehrinin takimina sevdali taraftarin çok daha iyisini hak ettigini düsünüyorum.
isyanim bu yüzden…
Ziya Adnan
30 Nisan 2007
|
|
senolakdemir
Site Admin
Kayıt: Apr 24, 2006
|
Tarih: 2007-05-03 09:51:54
Mesaj konusu: para tursu
|
|
|
Yalnizlik sahiplenme duygusunu tümden ortadan kaldiriyormu diye düsünüyordum ne zamandir,
Yoksa çokçada haklanmis tepkilere kulak tikamak ,katilamamak yada katilmamak, bir dügüm de olsa ses olmamak garip gelmeye baslamisti ne zamandir,
Erciyes maçinda bu umutsuzlugum ve mutsuzlugum demeyi isterdim de diyemiyorumki azaldi diye, yine kayitsiz bakislar ,yine sessiz soluklar,
Ya biz yanlis yerdeyiz yada birileri geçerken ugramistik taziyelerinde,
Kuru kalabalik, kuru siki kahramanliklar,
Belki de biz son zamanlarda dünyanin agzinda dolasan,
SIR bulundu artik kehanetinin çok uzagindayiz,
Sir nemiymis -Neyi istiyorsaniz yasaminiza onu çekersiniz gerçegi,
Tamam ne güzel iste ,biz neyi istedigimizi bilmiyormuyuz,
Ankara miz için sampiyonluklar,dolu dolu tribünler vs vs
Yoksa çözdüm mü ne
istemedikçe 30 yillik köhnemis bakkal zihniyetini ve 7 düvelle kavgali kir saçlilari,
çekiyoruz yasamimiza bilinçaltlarimiza ektigimiz yoksunluk bilincini besleyen korku ve kaygilarimizi,
Yoksa neden çekecektik ki bu kadar iskenceyi
Tabi ya sonuç bizim eserimiz , kimseleri suçlamak neye ki
Sigara içmeyecegim diyen adam misali , dedikçe hatirlativeriyor ve içirmeye yönlendiriyor bilinçalti
Biz yazdikça ve haykirdikça çekiveriyoruz yasamimiza yoksunluklari.
Hadi birde böylesini deneyelim kimsecikler yüzü kizarir da kendiliginden giderler diye degil
Belki de olur olur...
Haykiralim ve yazalim
ya ya ya
sa sa sa
padisahim çok yasa
ya ya ya
sa sa sa
padisahim çok yasa
|
|