Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2007-06-04 18:03:59
Mesaj konusu: Çukurcuma’da Eskisehirspor’u Yasamak …
|
|
|
Yine çarpistirsak kelimeleri
Ask yenildi hayal kimle beraber
Ask gibi düsüyor kümeleri de
su benim efsanem es ki eski Eskisehirsporum
Es be birader …
Haydar Ergülen …
Geçenlerde, yaz günesinin istanbul semalarini yavastan isitmaya basladigi, marti çigliklarinin bogaz sularinda yankilandigi, aydinlik, mavi günlerin birinde, uzun ama keyifli bir yürüyüs sonrasinda;
Çukurcuma…
Galatasaray lisesinin arkasinda, arnavut kaldirimli, cumbali eski Türk evlerinin yer aldigi, antikacilari, sahaflari, eskicileri, sirin ama hirpani görünümlü sokak kedileri ile ünlü tarihi bir semt Çukurcuma, geçmise özlem duyanlarin fazlasiyla haz alacaklari, sokaklari eski kokan, binalari kimbilir kaç zamadir ayakta, aslinda yasanilasi.
iste o sahaflarin birinde, iki bina arasina sikismis, küçük bir dükkanin içinde. Etrafta eskiye dair esyalar, tozlu raflarda, kitaplar, dergiler, fotograflar, saatler, eski 45 liler, Zeki Müren plaklari. Nice yasanmis hayatlardan geriye kalanlar, Bu yasamda, geriye bir tek esyalar kalir zaten.
Kimbilir kaç hayattan…
Kösede bir yerlerde, 1950 lerden kalmis portakal renkli Amerikan buzdolabi. Dükkan sahibi yaslica bir adam, yesil renkli modasi çoktan geçmis bir masa lambasinin aydinlattigi kösesinde, elindeki kitabi okuyor.
Eski pikapta, kisik sesli, hicranli bir sarki, Müzeyyen hanim söylüyor…
iste o an, onca kitaplarin, fotograflarin, eski 45 liklerin, dergilerin arasinda, duvarda asili bir poster gözüme çarpiyor, belli ki çok eskilerden.
Dikkatli bakinca yerimde öylece kaliyorum…
Posterde bir futbol takimi, üzerinde “Kirmizi simsekler” yaziyor, altinda yalnizca eskilerin hatirlayacaklari “Fethi – Nihat - Ender - Filelere Gönder” slogani.
Hayatspor posteri…
Benim pür dikkat postere baktigimi görünce, yasli adam,
“Taniyor musun evlat onlari” diye soruyor…
Mirildaniyorum galiba, “Taniyorum” diyorum, sessizce …
Babamin, ben pek kuçükken elimden tutup, Ankara 19 Mayis stadinda maçlara götürdügü siyah beyaz zamanlar aklima geliyor.
Futbola sevdalandigim zamanlar…
Kelimeler bogazima dügümleniyor…
***
Eskisehirspor, nami diger Es Es ler, Kirmizi simsekler…
Kurulusu 1965. Ben henüz bes yasindayken. Babamin, beni maçlarina götürdügü ilk takimlardan biri. Her daim, Ankara 19 Mayis stadinin en gürültücü, en kalabalik deplasman takimi. Takimin renkleri Kirmizi Siyah. Hiç sampiyonluk yasamamis olmasina ragmen, Türk futbolunda firtina gibi esmis, ikincilikler üçüncülükler elde etmis, 1969, 1970, ve 1972 de Türkiye birinci ligini ikinci bitirmis. Türkiye Kupasini, (simdi ki adiyla Fortis) Cumhurbaskanligi, ve Basbakanlik kupalarinin üçünü birden kazanan alti takimdan biri. (Fenerbahçe, Galatasaray, Besiktas, Trabzonspor, Ankaragücü, Eskisehirspor).
Avrupa kupalarinda bir ispanyol takimini eleyen ilk Türk takimi. ispanya'da Sevilla’ya 1 - 0 maglup olan kirmizi simsekler rövans maçinda ilk golü yemelerine ragmen, maçi ve turu Fethi'nin son on dakikada attigi 3 golle, 3- 1'lik tarihi bir skorla aliyor.
Kaderin cilvesine bakin ki ayni Sevilla, iki sezondur UEFA Kupasinin sahibi…
Eskisehirspor ise, yeniden sa sa li günlerine dönmenin özleminde…
Çoklari bilmez ama, Türkiye'den ilk uluslararasi futbol maçi naklen yayini Eskisehirden, Eskisehirspor - Dinamo Moskova maçindan yapilmistir.
Müthis taraftar destegine sahiptir. 40 000 taraftarini 1983 yilinda Ali Sami Yen stadina, 2.lig sampiyonlugu maçina götürmüstur. Deplasmanda oynadigi maçlarda onbinlerce taraftari tribünler de yerini alir, Türk futbolunda en çok taraftari olan takimlardan biridir ..
Bugün, kablosu kesik, takim sayisinin yarisinin iki sehirden ibaret oldugu Türkcell liginde yer almis olsa, taraftarlarinin 18,250 kisilik Atatürk stadini tika basa dolduracaklarindan, en fazla kombine satan kulüplerin basinda geleceginden, her deplasmana gümbür gümbür gideceklerinden, rengi solmus futbolumuza renk getireceginden süphem yoktur.
Eskisehirspor amigosu Orhan, Türkiye'nin ilk amigosudur, aslinda ona ‘amigo’ demek yanlis olur, dünyanin en büyük orkestrasinin sefidir. Bir el haraketi ile, onbinleri ayni anda çosturup, sonrasinda susturmusluguna sahitligim vardir…
Burada, Amigo Orhan’i anlatma adina, sözü sevgili Halit Kivanç’a birakmak gerekir…
Fethi’si, Nihat’i, kamuran’i, ismail’i efendi futbolculardi. Kültürlü, kafali, terbiyeli insanlar takimiydi Eskisehirspor. Liglere renk getiren takimdi. bir amigo Orhan’i vardi ki...
“Beyefendi amigo” tipinin en büyük sembolüydü... Gerçek bir orkestra sefi gibiydi. Çikardi sahanin ortasina. Bale yaparcasina zarif hareketlerle staddaki binlerce insani costururdu. Kucaginda bebesiyle maça gelirdi Eskisehirli anneler. Ak saçli nineler, ak sakalli dedeler görülürdü tribünler de... Ve amigo Orhan küfür ettirmezdi, sövdürmezdi. Tatli tatli takimini costurmanin sirrina erismisti çünkü. O Eskisehirspor bir dönemdi türk futbolunda. Futbolcusuyla, futboluyla, taraftariyla, amigosuyla, yöneticisiyle, coskusuyla ve rengiyle.
Halit Kivanç
simdi, uyuyan bir devin yoklugunda, içi sizlar insanin, bos tribunlere oynayan “bitse de gitsek” havasinda ki takimlarimizi gördükce.
Gözlerim, nicedir yesil sahalarda, Es Es leri, Göz Göz leri arar…
***
Mümin - ilhan, Necdet - Kamuran, ismail, Nuri - Nihat, Vahap, Fethi, Burhan, Ender…
Mükemmel takimdi Eskisehirspor. Anadolu futbolunun en fiyakali hikayesi. Kötü yönetimler, yanlis transferler, isbilmez ellerde eriyip küçüldü. Yalniz yedi tepeli bir sehre, her daim o sehrin üç takimina endeksli yitik, adaletsiz, bezirgan futbol düzeninde, bekledigi, aradigi ve hak ettigi ilgiyi hiç bir zaman görmedi.
Yeni nesiller onu tanimadi, bilemedi…
Hormonlu belediye takimlari, ve sisirilmis üç istanbullu ile bezelenmis tat vermeyen futbolumuza yeniden dönmeli Anadolu yildizi. Kirmizi simsekler sahalarimizda yeniden esmeli, gürlemeli, kendini küllerinden yaratmali.
Birileri, ona sahip çikmali, uyuyan dev uyanmali…
Unutulmayan siyah beyaz bir filmin, en havali, en janti, en gür sesli jönünü çok özledi Türk futbolu….
‘Es Es Es - Ki Ki Ki - Es Ki - Es Ki – Es’ tezahüratini çok özledi…
Son sözü, Haydar Ergülen’e birakmali ….
Ben ondan ögrendim
Düse kalka amatör kümede askla gezmeyi
Eskisehir - Vefa maçlarini görseniz
Vefali olurdunuz Eskisehir'e karsi
Nerde vefa Eskisehir düsüyor
Ellerim donuyor
Alkis üsüyor…
Haydar Ergülen’e sevgilerimle…
Ziya Adnan
|
|
ozgurbalci
Site Admin
Kayıt: May 28, 2006
|
Tarih: 2007-06-04 18:33:19
Mesaj konusu: Re: Çukurcuma’da Eskisehirspor’u Yasamak …
|
|
|
Yaziyi okuyunca duyglanmamak elde degil..Eskisehir'in sadece kirmizi siyah
kaldirimlarinda yürümüs, kirmizi siyah dolmuslarina yillarca binmis bir eskisehirli olarak
anlatilanlari ve o dönemde ki o maçlari seyredememis olmaktan dolayi ancak insan
üzüntü duyuyor..bu konuda yazilmis baska bir yaziyi da eklemek istedim Ziya Abi'nin
yazdiklarina ek olarak...
"...ayrilik unutulmaksa, ask unutmamaktir. her daim vücudunuzu kaplar, o eski güzel günlerin nesesi; sehrin üstüne inen ince bir kar tabakasiyla. 16 eylül 1970 günü de eskisehir'liler için, kirmizi simsekler'e gönül vermis olanlar için, o askin doruk noktasidir. o günün canli taniklari, simdilerde saçlarina düsmüs aklarla eskisehir sokaklarina o güzel günlerin bir daha gelmeyecegini düsünerek hüzünlü ama 'biz o günleri gördük' diyerek de gururlu yürüyorlar. çünkü o gün, trabzonspor'dan on yil önce türk futbolunun oligarsik diktatörlügüne kafa tutan, üç büyükler'in egemenligini temellerinden sarsan es es, italya ve ingiltere ile beraber avrupa'nin zirvesinde oturan ispanya'nin sevilla takimini muhtesem bir maç sonunda porsuk'un sularina gömüyordu.
iki günde bir teknik direktör degistiren, baska takima gitmek isteyen futbolculara cezalar yagdiran ve balik hafizasiyla yasayanlar için, bu satirlar sasirtici olabilir ancak gerçekler kütüphanelerin kuytu bir kösesindeki eski gazetelerde ve içinden nehir geçen o sehrin yüreginde yatiyor. evet, 1970-71 sezonu ilk defa avrupa sinavina ilk defa çikacak olan eskisehirspor'un mfuar sehirleri kupasi, rakip ise daha emekleme çagindaki es es'e hayli disli gelecek olan ücadele edecegi kupa, sevilla idi. gazatelerde çikan haberlere göre, ilk maç için ispanya'ya iki gün önceden giden kirmizi simsekler 40 derecelik bir sicakla karsilasinca futbolcular toplam 43,5 kilo vererek bitkin düsüyor, ancak sevilla'daki 35 bin kibir çim zemine sahip olmasi, kafilenin bu üzüntüsünü gideriyor. ispanya'daki maça silik stadin kusursuz taksahaya süren antrenör abdullah gegiç, eskisehirspor'un aldigi 1-0'lik maglubiyeti hem imini 4-2-4 düzeninde bir sans, hemde kaçirdigimiz gol firsatlarini düsünerek bir sansizlik olarak görmüs.
takim ispanya'dan hayli umutlu dönüyor eskisehir'e ve ikinci maç için hazirliklara basliyor. bütün sehir rövansta es es'ten iki farkli galibiyet bekliyor. öyleki. bu maç için sehirdeki fabrikalar ve isyerleri tatil ediliyor. o dönemde genç bir yönetici olan aydin begiter ve efsane amigo orhan tarafindan, taraftari çosturmasi için dönemin yildizlarindan kalipso krali metin ersoy getiriliyor.
sehirdeki o naif ve çoskulu havayi daha iyi anlatacak bir örnek: eskisehirspor, formalarina ay-yildizi zamaninda isleyememis, maça da çok az bir zaman kalmis, herkes panik halinde ve imdada es es'li yöneticilerin esleri yetisiyor.
begiter'in esinin önderligindeki yönetici esleri igne iplikleriyle formalara ay-yildizi dikip maç saatine yetistiriyorlar.
16 eylül 1970 günü saat 13:30'da eskisehir atatürk stadi'na çikan onbir söyle: mümin, ilhan, abdurrahman, ismail, süreyya, dogan, burhan(nihat), fethi, vahap(halil), ender. ilk yari karsilikli ataklara geçiyor, iki takimda pozisyonlari degerlendiremiyor ve..0-0. ikinci yari tribünler amigo orhan ve metin ersoy'la çosuyor. ancak ilk gol beklenenin aksine es es'ten degil, 77. dakikada acostadan geliyor ve sevilla öne geçiyor. tribünleri dolduran binlerce eskisehir'linin umutlari, eylül ayinda bile kendini hissattiren o ünlü sogukla beraber donuyor sanki. ancak bu ayaz yanlizca bir dakika sürüyor, 'çengel' lakapli kaptan fethi 78 ve 89. dakikalarda iki gol atarak es-es'i öne geçiriyor. artik maçin bitimine bir dakika ve eskisehirspor'un tur atlamasi için bir gole ihtiyaci var.
bir futbol mucizesi için sahne hazir: amatör ruhla futbol oynayan ve avrupa'ya kadar çikan anadolu takimi, takimina inanan bir sehir, karsisina güçlü bir ülkenin güçlü temsilcisi ve hizla eriyip giden saniyeler. hakem maçi bitirmek üzereyken. fethi yine ortaya çikiyor, kafayi çakiyor ve mucize gerçek oluyor. skor 3-1 olmus, eskisehirspor tur atlamistir. bu sehrin hep birlikte gördügü olaganüstü bir rüyadir bu. yillar sonra bile anlatilacak, o hülyali günlere tekrar dönebilmek için uykulara yatilaacaktir. 90'li yillarin basinda üçüncü lige kadar düsecek olan, simdilerde ise 'aman beni baskan yapmasinlar' diyerek kimsenin klübun önündden geçmeye cesaret edemedigi es-es, ispanyol sevilla'yi porsuk sularina böyle gömmüstü iste... bu, türk takiminin bir ispanyol takimini avrupa kupalari'ndan eledigi ikinci eslesmeydi (ilki göztepe-atletico madrid) ve üçüncüsüne tanik olmak için uzun yillar beklenecekti..."
16 eylül 1970 eskisehir
türker aslan
radikal gazetesi,
futbol dergisi
15 ocak 2002
|
|