silinmis_kullanici
Site Admin
Kayıt: Aug 01, 2002
|
Tarih: 2007-06-22 00:40:41
Mesaj konusu: 19 Mayis’taki Güvenlik Tedbirleri
|
|
|
Çarsamba gecesi bir maç oynandi, bir final maçi. Beyazli takim kirmizili takimi 2-1 yendi. Son dakikalarda attiklari golle ümitlenen kirmizili takim taraftarlari, beraberlik golü için futbolcularini motive etmeye çalistilar. Ama uzatma dakikalarinda onlar da ümitlerini kestiler, hep bir agizdan bilindik sarkilarini söyleyerek son dakikalari geçirdiler.
Maç bitti, kirmizili oyuncular ikincilik madalyalarini almak üzere podyuma beyazli oyuncularinin alkislariyla geldiler. Beyazli taraftarlar neden rakibimizi alkisladik, onlar da yirmiiki yil önce böyle böyle yapmisti demedi. Kupa töreni sonrasi, beyazli oyuncular Avrupa’nin en büyük kupasini kazanmis olmanin coskusunu yasarken, kirmizili oyuncular kitanin en batisindaki adalarindan kalkip en dogusundaki yarimadaya, kendilerini desteklemeye gelen taraftariyla birlikte ikinciligi kutlamaktaydilar; ki ayni taraftar yirmiiki yil önce, yine ayni kupanin final maçinda, yine beyazlilarla ayni milliyetten bir takimin onlarca taraftarinin ölümüne neden olmusken…
***
Bu maçtan dört gün önce de bir maç oynandi, Gençlik ve Spor Bayrami’nda. internet üzerinden yapilan oylamalarda kainatin en büyük derbisi oldugu sonucu çikan bir maç. Sahaya sampiyon olarak çikan sari-lacivertli takimi, ezeli rakibi sari-kirmizili takimin, hadi taraftarini geçtim, meslektasi olan oyunculari bile alkislamadi, alkislayamadi. Zaten bu alkislama-alkislamama tartismasindan dolayi gergin olan taraftar maç öncesi tribünlerde polisle çatismisti, daha maç baslamadan sari-lacivertli oyunculara pet bardakta su atmaya basladi. Maçin seremonisi her zamanki yerinde, seref tribününün hemen önünde yapilamadi, yillar sonra ilk kez orta sahaya tasindi takimlar. Maç sirasinda yalnizca rakip oyuncuyu degil, kendi oyuncusunu da hedef aldi sari-kirmizili taraftar. Her köse vurusunda, her taç atisinda sahaya sayisiz su, bozuk para, çakmak atildi. ikinci yarida bunlara yanan mesaleler, kirilan koltuk parçalari da eklendi.
Hakem daha fazla dayanamayip soyunma odasina gitti. 15 dakika bekleme, bu esnada birkaç telefon görüsmesi ve dönüste öncekine kiyasla güllük gülistanlik bir ortam. Demek ki istenirse bu tip olaylar engellenebiliyor. Gerekli tedbirler istanbul’da 19 Mayis’ta alinamadi ya da çok geç alindi diyelim, ama Ankara 19 Mayis’ta yillardir uygulaniyor zaten.
***
Yillardir tek suçu maça gitmek olan Ankara futbol seyircisine çektirilen, zaman zaman “insanlik disi muamele” boyutuna kadar varabilen eziyetten oldum olasi sikinti duymusumdur. Ankara’da oturuyorsaniz ya da yolunuz bir sekilde Ankara’ya düstüyse, üstüne üstlük bir de futbol maçina gitmek istiyorsaniz, hele bir de “Nasil olsa istanbul’dan maç tecrübem var” diyorsaniz, bir kere daha düsünün derim.
Sikinti daha 19 Mayis Stadyumu alanina gelirken baslar. Ulasim için kesinlikle toplutasim kullanilmalidir, stadyuma yürüme mesafesindeki dolmus duraklari ve Ulus metro istasyonu ihtiyaci rahatlikla karsilamaktadir. Eskaza özel otomobilinizle geldiyseniz, muhtemelen Gar’dan Ulus’a uzanan, üzerinde otopark yerleri bulunan ve stadin ana girisinin üzerinde yer aldigi Cumhuriyet Bulvari trafige kapalidir. Kapali degilse bile yol üzerindeki yaklasik 100 araçlik park yeri çoktan dolmus olacaktir. Stadyum alanindaki otoparka VIP degilseniz bosuna girmeye çalismayin, alinmazsiniz. Rüzgarli Sokak civarindaki ara sokaklarda park yeri bulmaya çalisin.
Misafir tribününe girecekseniz ancak Atatürk Kültür Merkezi tarafindaki kapidan stadyum alanina giris yapabilirsiniz. Kaldirimlara park yapmayin, otomobiliniz çekilebilir. Müsaitse girisin hemen karsisinda bulunan AKM otoparkini kullanip saatte ortalama 80-90 kilometre hizla giden araçlara dikkat ederek sekiz seritli Kazim Karabekir Bulvari’ndan karsiya geçmeyi deneyin.
Stadyum alanina ulastiniz, sansliysaniz ve polis bir seylere kizip ana giris kapisini kapatmadiysa ilk polis kontrolünden geçmelisiniz. Bu kontrolden önce bozuk paralarinizla çekirdek, simit vb. almaniza gerek yok, zira daha çook kontrolden geçeceksiniz. Bu ilk kontrol yalnizca silah, döner biçagi, sallama vb. öldürücü ve yaralayici malzeme aramak için yapilmakta. Bu aletlerin spor yapilan ve seyredilen bir alanda ne isi var demeyin, statta biçaklanip ölen, silahla yaralanan insanlari, sahaya atilan çakiyi hatirlayin.
Stadyum alanina girdiniz. ikinci kontrol noktasindan biletiniz ya da kombine kartiniz yoksa geçemezsiniz. Yaninizda çocugunuz varsa, yasi ne olursa olsun, henüz yürüyemiyor olsa bile bilet almalisiniz, hamile bayanlar için zannedersem tek bilet yeterli olmaktadir. Bilet satin almak için üzerinde Gecekondu, Saatli, Kapali ve Maroton (evet Maroton) yazan camekanli 1 metrekarelik beyaz kutulara yaklasmaniz gerekir. Sira ve benzeri medeni bir olusum beklemeyin. Paranizi mümkünse tam olarak hazirlayip kendinizi insan seline birakin, birkaç dakika içinde mutlaka o sel sizi camekana yaklastiracaktir. Kombine kartiniz varsa bu asamayi atlamis olmanin keyfini çikarin. Bilet ya da kombinenizi göstererek ikinci kontrol noktasindan geçin.
Ankara 19 Mayis Stadyumu’nun yaklasik beser bin kisi kapasiteli iki kale arkasi tribününün ikiser, yaklasik alti bin kisi kapasiteli maraton tribününün ise üç kapisi bulunur. 90’li yillarin basinda merdivenlerle stadin disindan, yukaridan giris yapilan ve mimari anlamda göze hos gelen pekçok kapi stadin üstünün kapatilmasi sirasinda yikilip feda edilmistir. Bu nedenle mevcut kapilarda bulunan, maçin önemi ve seyirci yogunluguna paralel bir biçimde yer yer izdiham halini alan mahseri kalabaliga dalmalisiniz. Varsa siraya geçin, mümkün mertebe stat duvarina yakin durun, zira az sonra atli polisler muhtemelen insanlari zorla siraya sokacaktir.
Buraya kadar gelebildiyseniz ve hala maça girmek için enerjiniz, hevesiniz kaldiysa asagidaki hususlara dikkat edin. Ahmet Çakar tarziyla ifade edecek olursam;
1. Hemen her statta yapilan “Burasi (stat veya sehrin adi), burdan çikis yok” tezahürati Ankara için gerçektir. Turnikeden bir kez içeri girdiyseniz maç bitip kapilar açilana kadar stattan çikamazsiniz.
2. Turnikelerde barkod okuyucu vardir, ancak bu okuyucu bir miktar nazlidir. Görevli turnikeyi ittirmeden kendiniz geçmeye çalismayin. Kapilardaki izdihamin bir nedeni de bu turnikelerin 20 saniyede bir kisiye geçis izni verecek sekilde tasarlanmis olmasidir.
3. Son polis kontrolüne geldiniz. Üzerinizde palto, mont, hirka vb. varsa önünü açin, teslim pozisyonunda ellerinizi kaldirip bostaki polis memuruna yanasin, talimatlari takip edin: “Aç!”, “Kaldir!”, “Geç!”. Gidiklaniyorsaniz bu asama sizin için eglenceli geçebilir. Çocugunuzun da ayni sekilde aranmasina müdahale etmeyin, “Siz bu çocugu da sahaya atarsiniz” tarzi bir muameleye maruz kalabilirsiniz.
4. Polis memuru alkollü olup olmadiginizi anlayabilmek için burnunuzun dibine kadar girip sizi konusturacaktir, sinirlenmeyin. Alkollüyseniz bir süre bekletilip turnikelerin disindan bir trafik polisi tarafindan alkol muayenesine tabi tutulursunuz, mümkünse bir yudum bile alkol almayin. Hava soguksa ve burnunuz üsümekten kizarmissa yine alkol muayenesine tabi tutulabilirsiniz, giriste burnunuzu iyi koruyun, kizarmasini engellemeye çalisin.
5. Potansiyel olarak sahaya atilabilecek tespih, kalem, çakmak, bozuk para vb. her türlü maddeyi yaniniza almayin. Hemen polis kontrolünün arkasinda yer alan büfede bozuk para alinip verildigini sizi arayan polise söylemeniz, yaninizda bulunan bozuk paralari Türk Polis Teskilatini Güçlendirme Vakfi’na bagislamanizi engellemez. Ayrica sise su, kutu kola, ayran vb. içecekler içeriye alinmaz, ziyan olmasin diye kapida kafaya dikmek zorunda kalabilirsiniz.
6. ingiliz hanimefendilerine özenip stada dürbünle girmeye çalismayin, zira stada video kamera, fotograf makinasi vb. her türlü kayit cihazi sokmak yasaktir. Sizi arayan polise dürbünün aslinda bir kayit cihazi olmadigini anlatmaya çalismayin. “Bunda bir mercek sistemi var, o zaman gözlükleri de toplamaniz gerekir.” veya “Cep telefonumda kamera var zaten.” benzeri yaklasimlar polisi ve sonrasinda sizi üzer.
7. Degisik bir tat olsun diye takiminizda oynayan yabanci oyuncularin ülkelerinin bayraklarini içeri sokmaya çalismayin. Ligimizde hemen her takimda bir ya da birkaç Afrikali futbolcu oldugunu, Afrika ülkelerinin bayraklarinin pekçogunun sari-kirmizi-yesil renklerden ve yildizdan olustugunu, bu bayraklara karsi emniyet kuvvetlerinin hassas oldugunu unutmayin.
8. Toplumsal mesaj vermeye çalismayin, içeriye her nevi pankart, afis, döviz, “Süperlig Lig TV’de izlenir” yahut “Seni seviyorum sukûfe’m” yazili karton, kagit sokmaya çalismayin. Zira 5149 sayili Spor Müsabakalarinda siddet ve Düzensizligin Önlenmesine Dair Kanun’un 17. maddesine göre “Spor ahlakina aykiri, tahrik edici, asagilayici (…) afis veya pankartlarin müsabaka alanina veya yakin çevresine asilmasi yasaktir.” istanbul takimlarinin kendi tribünlerinde açtiklari küfürlü pankartlari, devlet büyüklerine verdikleri mesajlari içeri nasil soktuklarini polisle tartismayin. Ayni yasa gerekçe gösterilerek Ankaragücü taraftarinin yillardir tribününde yer almis “Gökçe, Metin, Tarik, ismail Amca ölmedi, kalbimizde yasiyor” ya da Gençlerbirligi taraftariyla özdeslesmis “Disiplin + Centilmenlik = Gençlerbirligi” pankartlarinin ayni yasaya dayandirilarak rakibi tahrik ettigi gerekçesiyle iki yildir içeri sokulmadigini aklinizin bir kösesinde bulundurun.
9. Mümkünse üzeri yazili hiçbir sey giymeyin. Örnegin üzerinde “Benim sehrim, benim takimim, benim sevgim. Ankaraliyim, Ankaragüçlüyüm.” yazan bir tisört giyerseniz bu konuda inceleme yapmak üzere bir süre baskomiserin gelmesini bekleyebilirsiniz.
10. En önemlisi de buradaki polislerle polemige girmeyin, bilet ya da kombine kart satin almis olsaniz dahi sizi maça sokmama yetkisine sahip olduklarini unutmayin.
Nihayet stada girdiniz. Stattan çikana kadar, kesinlikle ama kesinlikle sahaya yabanci madde atmayin, küfür etmeyin, tepkinizi asiri bir biçimde göstermeyin; zira maç çikisinda emniyet görevlileri tarafindan bir süre misafir edilebilirsiniz. Tribünün tepesinden sarkan, ucunda siyah bir küre olan ve her tribünde birkaç tane bulunan cihazin stadin yüksek çözünürlüklü güvenlik kamerasi oldugunu ve sürekli tribünleri taradigini aklinizdan çikarmayin. Saha içinden tribünleri çeken kameraya el sallamayin, onlar da Lig TV’nin degil, polisin güvenlik kamerasidir. Kameranin görüs açisindan kaçmaya çalisip eylemde bulunmayin, bu kez de tribündeki taraftarlarin arasina sizmis eser miktarda sivil polise yakalanabilirsiniz.
Merdivenlerde durmanizda pek bir sakinca yoktur, en fazla ecnebilerin “Steward” dedikleri fosforlu abiler sizi uyarir. Ama sahayla tribün arasindaki tellere fazla yanasmayin, kürek kemiginizin üzerine sert bir saplak yiyip “Geç suraya!” denerek polis tarafindan kibarca oturmaya davet edilebilirsiniz.
Maçinizi izlediniz, maç bitti, yendiniz, yenildiniz. Rakip tribün tarafina girdiyseniz bosuna kapiya yönelmeyin, ev sahibi takim taraftarlari tribünleri bosaltana kadar disari çikamazsiniz. Ev sahibi tarafina girdiyseniz çabuk adimlarla tribünü bosaltmalisiniz, yoksa daha sonra kosar ve kaçar adimlarla bosaltmak zorunda kalabilirsiniz. Dahasi, henüz stadyum alanindan çikmamisken, baska bir hacimdeki baska kisiler için kullanilan ve “biber gazi” adi verilen meretle müserref olabilirsiniz. Bu nedenle stadyum alanini derhal terk edin.
***
istanbul’daki derbide, üstelik Gençlik ve Spor Bayrami’nda yasanan kepazeligi gördükten sonra, Ankara’da “güvenlik önlemi” kisvesi altinda uygulanan ve yukarida belirttigim sekillerde tezahür eden tüm bu bezdirme politikalarinin aslinda mantikli, gerekli ve mübah oldugunu ve önümüzdeki sezon her stadyumda az ya da çok uygulanmasi gerektigini üzülerek belirtmek isterim, daha da geç olmadan…
Ömer Gözcü
http://www.verkac.org/?p=2186
|
|
Deniz_Ozbilgin
Site Admin
Kayıt: Jul 30, 2006
|
Tarih: 2007-06-29 14:58:37
Mesaj konusu: Re: 19 Mayis’taki Güvenlik Tedbirleri
|
|
|
"bulent_atlas"]Maçinizi izlediniz, maç bitti, yendiniz, yenildiniz. Rakip tribün tarafina girdiyseniz bosuna kapiya yönelmeyin, ev sahibi takim taraftarlari tribünleri bosaltana kadar disari çikamazsiniz. Ev sahibi tarafina girdiyseniz çabuk adimlarla tribünü bosaltmalisiniz, yoksa daha sonra kosar ve kaçar adimlarla bosaltmak zorunda kalabilirsiniz. Dahasi, henüz stadyum alanindan çikmamisken, baska bir hacimdeki baska kisiler için kullanilan ve “biber gazi” adi verilen meretle müserref olabilirsiniz. Bu nedenle stadyum alanini derhal terk edin
Stada el ilani, taraftar grubu / olusumu bildirisi falan getirmeyin yaninizda.
Çektirir / bastirir getirirsiniz. Giriste ararlar, bakarlar, tamam sorun yok derler.
Sonra nasil olsa maçi ayakta izleyeceksinizdir, koltugunuzu kaptirma derdiniz yoktur, olusum / grup mantigini bir kenara birakir tribünü dolasir o bildirileri diger taraftarlara ya da taraftarimsilara ya da seyircilere ya da seyircimsilere dagitirsiniz. Buraya kadar da hiç sorun çikmamis olmasi ilginçtir, bu durum sizi de oldukça sasirtmistir zaten.
(4 defa tribünü in çik yaparsiniz, bu is için gönüllü oldugunuza pisman olursunuz)
Lakin maç çikisi sizi bekliyordur mavili çocuklar, çekerler kenara (tuvaletin girisi bu is için son derece uyundur), iner kalkar sopalar, iner kalkar sopalar...
(yukaridaki bildiri dagitimi sonrasinda, maçtan sonra aslen GS taraftari olup da o gün maça gelen babam tribünün diger ucundan çikmis olmasina ragmen böyle bir olayin olacagini sezdiginden, geri dönüp benim çikacagim kapidan içeri girme geregi duymus, babamin ve tesadüfen orada bulunan bir baskomiserin sayesinde omza inen tek sopa darbesi ile olaydan minimum zarar alarak dayaktan yirtmistim. Yirttigim tek sey dayak degil, arta kalan bildiriler de olmustur.)
|
|