Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Akl Mahalle Malarnda Kalm Bymemi ocuklara
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ziya Adnan
Site Admin

Kayıt: May 06, 2003

Mesaj Tarih: 2007-06-23 18:23:58      Mesaj konusu: Akli Mahalle Maçlarinda Kalmis Büyümemis Çocuklara … Alıntıyla Cevap Ver

Hani herkes arkadas hani oyunlar sürerken kimse bize ihanet etmemis biz kimseyi aldatmamisken hani biz kimseye küsmemis hani hiç kimse ölmemisken eskidendi cok eskidendi … Murathan Mungan Çocukluk günleri hiç geçmez, büyümemis çocuklardan, velhasil çocukluk hikayeleri de. Her firsatta, “Eskiden, çok eskiden…” diye baslayan tozlu hikayelerini anlatirlar birbirlerine, hiç unutmadiklari. Her büyümemis çocugun bellegine kazinmis, asla silinmeyecek bir çocukluk fotografi, siyah beyaz. simdiki çocuklar kadar hizli büyümemis, simdi ki çocuklar kadar hizli kirlenmemis, simdi ki çocuklar kadar herseyi çarçabuk eskitmemis, çokbilmemis, unutmamis. Büyümemis çocuklar hep anlatirlar. Onlarin, hep anlatilmayi bekleyen, içlerinde bir yerlerde kalmis neseli hikayeleri vardir. simdi, hayatin neresinde olurlarsa olsunlar, akillari tozlu arsalarda, mahalle maçlarinda, Japon kalelerde, ‘atan alirlar’ da kalmis, büyümemis çocuklar; bu yazi onlara … Bu yazi Umut Sokagi çocuklarina … *** O büyümemis çocuklar gibi, benim hikayem de çok eskide baslar. Televizyonlarin hala siyah beyaz oldugu, parlak yildizlarin altina kurulmus, çakil tasli bahçeli açik hava sinemalarinda, Ayhan Isik, Türkan soray, Sadri Alisik, Vahi Öz filmlerinin oynadigi, Girgir dergisinin yok sattigi, Avanak Avni'nin, ‘Yavlum Mithat’in maceralarina, Zihni Sinir’in projelerine herkesin güldügü yillarda. Oguz Aral’in aramizda oldugu, mütevazi zamanlarda. Gençligin, Ses dergisi,Hayatspor okudugu, erkeklerin küpe takmadigi, herkesin komsusunu tanidigi, bayramlarda büyüklerin elini öptügümüz, TRT-1’de ‘Arkasi Yarinlari’, ‘Radyo Tiyatrosunu’ dinledigimiz, tas plaklarda Zeki Müren sarkilarinin çalindigi yillarda. Futbol sahalarinda, Göztepe’nin, Altinordu’nun, Eskisehirspor’un, Vefa’nin, PTT’nin Hacettepe’nin adindan söz ettirdigi, hepimizin futbol sahalarinda Metin Oktay, Cemil Turan, Aliosman Renklibay ve hatta Pele, Gerd Müller oldugu, simdi çok eskide kalmis, bir varmis bir yokmuslarda … Mahallelerin günümüzde ki gibi araba istilasina ugramadigi, beton binalarin, güvenlikli sitelerin mantar misali yerden bitmedigi, internet kafe, dershane kavraminin bilinmedigi, ne evimizde, ne cebimizde telefonun olmadigi. Bos arsalarda yaz-kis futbol oynadigimiz, evlerimizde ki çerçevelerin arsalar kadar bos oldugu yillarda. Oyunlarin sürdügü, herkesin arkadas oldugu,henüz kimsenin ölmedigi … *** Mahalle maçlarimiz vardi bizim, okuldan çikinca kosarak solugu aldigimiz. Mahalle maçlarimiz, Hatice’nin degil, neticenin önemli oldugu. Binbir güçlükle biriktirilmis paralarla, mahalle bakkalindan alinmis, iki plastik top, biri yirtilmis, digeri içine geçirilmis, rüzgardan uçmasin diye. Kimbilir, belki de top iyi ziplasin diye, hangi çocuk akil etmisse. Kaybeden takimin, digerine gazoz ismarladigi, bazen de karperli. kasarli ekmek. Sonra, geçen zaman içinde, hiçbir sey o gazoz ve karperli ekmek kadar tat vermedi hayatta, nedense… Tastan kaleler, adimlayarak ölçtügümüz, kimsenin kaleci olmak istemedigi. Kanayan dizlerimiz, maçin en heyecanli yerinde, balkondan bizi eve çagiran annemiz. Mahalle takimimiz Malaspor’umuz. Bir de asagi mahalle, en büyük rakibimiz, kavga bahanemiz. Yildiz oyuncular, her takimda mutlaka bir tane. Takim kaptanimiz, içimizde en yetenekli olani. Formalarimiz, fanilalardan yapilmis, arkasinda ki numaralar ayakkabi boyasi ile yazili. Ne formaya reklam, ne de simdi ki garip sirt numaralari, yalnizca onbire kadar. Bizden büyük abilerimiz, bize taktik veren, topa nasil vurulur gösteren, iyi futbolcu olmanin inceliklerini anlatan… Üç korner bir penalti sayilir, topun sahibi çocuk mutlaka bir takimda oynardi. Pek yetenekli olmasi gerekmezdi. Yeni gelen, oyuna girmek için kaptandan izin alir, saat tutulmaz, yerine “beste devre - onda biter” kurali uygulanir, atilan her gole, karsi takim mutlaka, ama mutlaka itiraz ederdi. Kaleci, topu üç kere sektirince, rakip takim açilirdi… Giren gole penalti, kaleden kaleye, bel hizasindan yukariya gol olmazdi. Maçin son dakikalarinda, skor ne olursa olsun, ‘atan alirdi’. Penalti atarken abanmak ayip sayilir, duvardan ve kaleden kaleye gol olmazdi. Penalti dedigin, ‘teknik’ atilirdi. Mutlaka, maçin en güzel yerinde, bir büyük ‘abi’ sahaya damlar, bir kaç varyete’den sonra topu daga tasa yollar, oyunun nesesine turp sikardi… Ve o dakikaya kadar çuval dolusu gol yiyen kaleci, onca golden sonra, ‘Tamam olum, artik esas kaleciligimi göstercem…” derdi. inanirdik… *** Çocukluk günleri hiç geçmez, hiç büyümemis çocuklardan, velhasil çocukluk hikayeleri de… Bizim gazozuna mahalle maçlarimiz, top oynadigimiz arsalarimiz, her daim yarali dizlerimiz, açik hava sinemalarimiz, arkasi yarinlarimiz, Pazar pikniklerimiz, kiymetini ancak büyüdükten sonra anlayacagimiz sokagimiz, o sokakta arkadaslarimiz, büyüklerimiz vardi… Peki ya sizin, simdi sizin neyiniz var çocuklar ? Ziya Adnan
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
necdet_ozkazanci
Site Admin

Kayıt: Apr 22, 2003

Mesaj Tarih: 2007-06-25 19:19:47      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sevgili Ziya, çocuklugumuza götürdün bizi bir an için... Eline saglik.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
firatates
Site Admin

Kayıt: Dec 27, 2005

Mesaj Tarih: 2007-06-26 14:41:07      Mesaj konusu: Re: Akli Mahalle Maçlarinda Kalmis Büyümemis Çocuklara … Alıntıyla Cevap Ver

"Ziya Adnan"] Peki ya sizin, simdi sizin neyiniz var çocuklar ? Ziya Adnan bizim yas kusagi böylesi güzellikleri yasayamadi abi malesef. elimizde bes benzemezden baska bir sey yok.. yüregine saglik..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Ertugrul_Eryigit
Site Admin

Kayıt: May 27, 2005

Mesaj Tarih: 2007-06-26 16:33:31      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Valla bizim kusak yasadi Dalinda meyve toplamayi ve kumpir çikarmayi bizim ifadeyle baçelere dalmayi. Uzun esek oynamayi Çelik çomak oynamayi Boruculuk(külahçilik) oynamayi tattaravalliye binmeyi. Tornete binmeyi kisin kizaga ve kayiga binmeyi misket(bilya) oynamayi. ilkbaharda hep beraber çigdem yolmaya ve mantara gitmeye, hep beraber derede yüzmeye ve en önemlisi yaz olsun kis olsun mahalle maçi yapmaya. bizim mahalle Memleketimiz Kursunluda her seyde öndeydi. Kalekapi varmi senden büyük. su anda Mahallemizde 4 yada 5 ev kaldi yerlisi olarak. Geri kalan Ankara'ya istanbula göç etti. Her sene memlekete gitmeme ragmen orada da kahveler, internek kafeler vb seylerle insanlar hizla birbirinden uzaklasmis. Sanirm zaman degisti. Ne o eski günler bi daha gerigelbilir nede o eski insan ve iliskiler. Bunada alisacagiz. Gerçek hayat bu. Herkese sevgi ve saygilar
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
veliozalp
Site Admin

Kayıt: Mar 25, 2004

Mesaj Tarih: 2007-06-27 10:27:24      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sabahtan aksama kadar bisiklete binmek ; Gazoz kapaklari ile bas oyanamak ; Çamurdan küçük heykeller yapmak sonra onlari güneste veya kendimiz yaptimiz küçük yuvarlak firinlarda pisirmek ; Yere yilan çizip bilya oynamak veya bes kuyu oynamak ; Sapan yapip kus avlamak ; Uçurtma uçurmak ; Ve en önemlisi bunlari yaparken asla yanliz olmazsiniz hep yaninizda komsunuz veya arkadaslariniz vardir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Ertugrul_Eryigit
Site Admin

Kayıt: May 27, 2005

Mesaj Tarih: 2007-06-27 17:10:05      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sevgili Veli benim unuttugum seyleri hatirlatmis sagolasin. Yalniz ben hala Uçurtma uçurmayi birakmadim. Havanin müsait oldugu her zaman gidiyorum. (hacinin Haso ve Ömer Faruku ne kadar çagirsamda gelmiyorlar demekki bizim zamanimizin bir aliskanligimis diye düsünüyorum) Gelen olursa herkesi beklerim. K.Örende Gökçek parkinda uçuruyorum. iki tane biri 3 lü biri 4 dörtlü ve her birinin 2 km ipi var. Asil konu basligi futbola gelirsek. Artik mahalle arasinda futbol oynayan çocukta kalmadi zira sokaklar hep araba ve beton oldugu için herkes hali sahada oynuyor. Bizde halen o aliskanligi atamamisiz ve her hafta çocuklarla oynuyoruz. Haci ogluyla, ben Anilla, Mehmet Galip Burakla. Mehmet Doruk Cemle vs vs Eskiden çocukken aramizda en fazla 3-4 yas fark olurdu simdi ise 20-25 gibi. Çocuklugunda tadi kalmadi ya.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir