Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2007-07-17 10:18:54
Mesaj konusu: Bir Futbol Efsanesinin Portesi …
|
|
|
Mr Rush ve Ned’in anisina …
ingilizlerin efsane takimi Liverpool’un, futbol mabedi Anfield stadinda;
bir lig maçiydi sanirim. Geçmis zaman. Hatirladigim, tribünlerin yine tika basa dolu olusu. ‘Kop’ diye bilinen, kemik Liverpool taraftarinin meskeni, o meshur kale arkasi tribünü henüz yikilmamisti. Binlerce kirmizi formali Liverpool taraftari, ayakta maçin baslamasini bekliyordu. O pek bilindik tezahürati hep bir agizdan söylemeye baslamislardi, hani insanin tüylerini diken diken eden tezahürati…
Ugultunun baslamasi ile birlikte, ‘Main Stand’ adI verilen eski maraton tribününde, oturdugum koltugun hemen saginda oturan iyi giyimli yasli adami fark ettim. “You Will Never Walk Alone” tezahüratina kisik bir sesle eslik ediyor, ve ayni zamanda gözlerini ayirmadan sahada isinmakta olan kirmizi formali futbolculara bakiyordu. Yaninda, kendisi gibi yasli bir arkadasi vardi. Arkadasi isitme özürlü olmaliydi, kulaginda ki kocaman isitme cihazi göze batiyordu. Muhabbetlerine bakilirsa, maçlara beraber geliyorlardi. ikisi de, eski Türk filmlerinden kopup gelmis babacan karakterleri andiriyordu, pek neseli, pek konuskan, pek sevimli. Üstelik futbol tutkunu. Çocukluk her ikisinden de hiç geçmemis gibiydi. Pek sirin Galler aksani dikkatimi çekti, hem de en katisindan. Etraflarinda oturan herkes onlari taniyor gibiydi. Kimbilir, ne maçlar izlemislerdi bu futbol mabedinde, kimbilir anlatacak ne çok futbol hikayeleri vardi...
Sonradan ögrendim, her ikisi de, 1930’li yillardan beri, Liverpool’un Anfield’de oynadigi hiç bir maçi kaçirmamislardi.
Sonra, isinmakta olan 9 numarali futbolcu, bizim yöne dogru bakti ve elini kaldirarak selamladi. Bunu gören, yasli adam ayaga kalkti ve o selama karsilik verdi.
Sonra bana dönerek;
“Bugün oglum bu stad da ilk kez Liverpool formasini giyiyor, onunla iftihar ediyorum” dedi…
O kisa cümle, uzun yillar sürecek dostlugumuzun baslangici olmustu…
Ve kim bilebilirdi ki, tribünde yanibasimda oturan babasini sahadan selamlayan o ciliz, çelimsiz, pek de futbolcuya benzemeyen, biyikli 9 numara, gün gelecek Liverpool tarihinin en büyük golcüsü olacakti.
O gün o sahada ilk kez izledigim ciliz futbolcunun adi Ian Rush idi…
Ve sonraki yillarda, ingiliz futbolunun ve Liverpool takiminin efsanesi haline geldi…
Sene 1980 idi …
Sonraki zamanlarda, o iki yasli Liverpool taraftari ‘Mr Rush’ ve Ned ile o gün o tribünde baslayan dostlugum ilerledi, onlarla uzun yillar beraber maçlar izledim. Tribünü, futbolu, sevinçleri, üzüntüleri ve belki en önemlisi dostluklarini paylastim.
iste simdi, belki hayli gecikmis ama asla unutulmamis bu yazi, onlarin anisina…
***
Adi Ian Rush, lakabi ‘Rushy’;
20 Ekim 1961 Galler (St Asaph) dogumlu ingiliz futbolunun gelmis geçmis en müthis golcüleri arasinda. Futbol kariyerine, 1979 yilinda, o yillarda ingiltere dördüncü liginde oynayan Chester City takiminda basladi. Daha ilk sezonunda, 34 maçta attigi 14 gol ile kendisini yakin takibe almis Liverpool Teknik heyetinin dikkatini çekti. Nisan 1980’de Bob Paisley’nin israri üzerine, o yillarda rekor sayilacak 300,000 Sterlin transfer ücreti karsiliginda Liverpool’a transfer oldu.
Liverpool formasini ilk kez 13 Aralik 1980’de, deplasman da, Portman Road da oynanan maçta, ipswich Town’a karsi giydi. O maçta forma numarasi 7 idi ve o gün oynayamayan efsane futbolcu Kenny Dalglish’in yerine sahada yer aliyordu. 1 -1 biten maçta, pek göze batmamisti. O maçtan sonra, uzun bir süre gol atamadi, hatta çogu zaman ilk onbirde oynama firsati bulamiyor, genç takimda kendini göstermeye çalisiyordu.
Ama Liverpool Teknik heyeti ona olan güvenini yitirmedi ve beklenen gol, 30 Eylül 1981 tarihinde, bir Avrupa kupasi maçinda geldi. Zayif Finlandiya takimini, Liverpool’un 7-0 lik skor ile geçtigi maçta, gollerden birini o atti.
Bu gol, onun Liverpool’da ki müthis rekorunun baslangici oldu. O sezon, 49 maçta 30 gol atarak takiminin en büyük golcüsü oldu. ilk sezonunda, gollerinin 17 sini lig maçlarinda kaydetmis, ve Liverpool’un sampiyonlugunda büyük pay sahibi olmustu.
1980 – 1987 yillari arasinda Liverpool formasi ile oynadigi 224 maçta 129 gol kaydetti.
1987 -1988 sezonunun basinda,italyan devi Juventus takimina transfer oldu. Onun transferini kabullenmeyen Liverpool taraftarlari kulübü uzun bir sure protesto etti.
Rushy, italya’ya uyum saglamakta zorlandi, 29 maçta ancak 7 gol kaydedebildi.
Kendisine ’Italya da futbol oynamak nasil bir duygu’ diye soran gazeteciye verdigi,
‘Sanki yabanci bir ülkede gibiyim…’ cevabi hala akillarda…
O sezonun sonunda tekrar Liverpool’a transfer oldu. Ayrilik uzun sürmemisti. 1996 yilina kadar Liverpol takiminda kaldi ve ikinci döneminde 245 maçta 90 gol kaydetti. Attigi 346 gol ile, Liverpool tarihinin gelmis geçmis en büyük golcüsüdür. Ayni zamanda bir zamanlar formasini giydigi Galler Milli takiminin da en golcü futbolcusu ünvani halen ona aittir, 73 maçta 28 gol.
Bilmeyenler için, Liverpool formasini giydigi zamanlarda, onun gol attigi 148 maçta takimi maglup olmamistir, ki bu inanilmasi güç bir rekordur.
***
1990 li yillarin sonlarina dogru, bir gün Anfield’de oynanan bir maçta, her zamanki yerlerinde göremedim Mr Rush ve Ned’i.
Merakla sordum.
Taniyanlar ‘Ne yazik ki Ned aramizdan ayrildi’ dediler.
Mr Rush’da o günden sonra hiç bir maça gelmedi. Arkadasinin kaybina dayanamamisti. Her maçta, yanimda bos duran koltuga takilir kalirdi gözüm. Onu en son gördügümde, Flint’te ki sade evinde, hasta yataginda yatiyordu. Yorgun, takatsizdi. O gün futboldan, Liverpool’dan hiç konusmadik. Keske, ona, o güzel zamanlar, tribünde ki dostlugu için tesekkür etme cesaretini kendimde bulsaydim. Mr Rush, tribün arkadasi Ned’i çok bekletmedi, kisa bir sure sonra o da ayrildi aramizdan.
Benimse, hiç çekilmemis bir fotograf kaldi aklimda, o iki sevimli ihtiyar ve ben…
Hani derler ya, ‘mezar taslarinda dökülen aci gözyaslari hiç söylenmemis sözler içindir’ diye, keske her ikisine de o çekilmemis fotograf, o güzel günler için tesekkür etme firsatim olsaydi…
Ama biliyorum, ikisinin de o gün söyledigi o futbol sarkisi daha nice uzun yillar söylenecek o futbol mabedinde…
iste bu yazi, onlarin anisina…
Ziya Adnan
|
|