Önceki başlık :: Sonraki başlık
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2005-02-14 11:49:58
Mesaj konusu: FUTBOLUN ÖLÜMÜ!...
|
|
|
Dev ekranli televizyonlarin bulundugu salonlarda naklen yayinlanan üç istanbul takiminin lig maçlari… Bir-iki milyon lira ödeyerek bu takimlarinin formalari, sapkalari ve atkilariyla televizyon karsisinda tuhaf bir sekilde bagirip çagiran ve tezahürat yapan “futbolseverler”!… Ülkedeki diger takimlari yok sayan, figüran olarak bile görmeyen ve tüm futbolseverleri bu üç takimin taraftarligina yönlendirmeye çalisan gazeteler ve televizyonlar… Spor yazarligi adi altinda amigoluk yapan ve tuttugu takimin menfaatlerini korumaya çalisan futbol yorumculari… Kazandiklari maçlardan sonra bile federasyonu, hakemleri, rakip takimlari suçlayan “üç büyükler”in sportmenlik, centilmenlik ve fair play anlayisindan nasibini almamis yöneticileri… Üç istanbul takimina yaranmaya çalisan ve bu takimlarin maçlarinda ne yapacaklarini sasiran futbol federasyonu, merkez hakem komitesi ve hakemler… Altyapiyi bir yana birakan, kadrolari kasarlanmis yerli ve kalitesiz yabanci futbolcular ile dolduran, televizyon gelirlerini kar sayip stadlara seyirci çekmeyi hiç düsünmeyen, sadece bilet fiyatini düsürerek stadi dolduracagina büyük bir saflikla inanan, stada gelen seyircilere de iskence ederek “bir daha mi, asla!” dedirtmeyi basaran kulüp yöneticileri… Maç öncesi ve maç sonrasinda yaptiklari kaba ve çirkin davranislarla stada girmeyi ve maç seyretmeyi eziyet haline getiren emniyet mensuplari… Stadlari mesken tutan bedavaci, küfüre ve siddete tapan tribün gruplari… Buna karsilik her geçen gün sayilari biraz daha azalan ve tribünlerden uzaklasmaya devam eden seyirciler, futbolseverler… Bedava denilebilecek bilet bedellerine ragmen dolmayan, hatta bosalan stadlar… Futbol kalitesi vasati bile asamayan ve sadece adi “süper” olan, izleyene zevk vermeyen bir lig… Buna karsilik, televizyonlarda naklen yayinlanan ve tiklim tiklim dolu stadlarda korakor mücadelelere sahne olan, heyecan ve kalite düzeyi yüksek ingiltere, ispanya, italya ve Almanya lig maçlari…
Türkiye’de futbolun ölümü bu olsa gerek!...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
haydar_gerlevik
Site Admin
Kayıt: Apr 03, 2003
|
Tarih: 2005-02-14 12:18:42
Mesaj konusu:
|
|
|
maç sonu dernege gittim.belki birileri gelir de 2 çift laf ederiz..
Neyseki denk ve ögrencileri disinda kimse yoktu.
Bir de baskan Cumali..
Formu doldurup, fotograflarla dernege biraktim..
Duvarlara göz gezdirdim ve birsey dikkatimiz çekti.
Eskiden medya Geçekten Uluisalmis.Nerdeyse her gazeteden posterler, yazilar, fotograflar..
Geçmise götürdü beni..
Yil 1982 galiba tam hatirlamiyorum.Yilbasi öncesi bir gazetecideyim çorumda.2 gazetede Yilbasi takvimi var çorumsporlu.Sonunda begendigim forma ile olani aldim ve yillarca odami süsledi..3. lige bile önem veriyorlardi.
Oysa günümüze döndüm.Varsa yoksa 2 takim. Tüm medya ulusal degil yerel istanbul basini gibi davraniyor..
Üzücü; sonra Almanya'ya turist olarak gidiyoruz..Maç ortalama seyircimiz süperligde 5000 civari oysa Avrupada 1. liglerde ortalama 40.000 lerin üzerinde. Hatta italyada Napoli(3. ligde) maçini 63.000 kisi izleyebiliyor.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
caglayan_erel
Site Admin
Kayıt: Jan 07, 2005
|
Tarih: 2005-02-14 13:19:36
Mesaj konusu:
|
|
|
"haydar_gerlevik"]maç sonu dernege gittim.belki birileri gelir de 2 çift laf ederiz..
Neyseki denk ve ögrencileri disinda kimse yoktu.
Bir de baskan Cumali..
Formu doldurup, fotograflarla dernege biraktim..
Duvarlara göz gezdirdim ve birsey dikkatimiz çekti.
Eskiden medya Geçekten Uluisalmis.Nerdeyse her gazeteden posterler, yazilar, fotograflar..
Geçmise götürdü beni..
Yil 1982 galiba tam hatirlamiyorum.Yilbasi öncesi bir gazetecideyim çorumda.2 gazetede Yilbasi takvimi var çorumsporlu.Sonunda begendigim forma ile olani aldim ve yillarca odami süsledi..3. lige bile önem veriyorlardi.
Oysa günümüze döndüm.Varsa yoksa 2 takim. Tüm medya ulusal degil yerel istanbul basini gibi davraniyor..
Üzücü; sonra Almanya'ya turist olarak gidiyoruz..Maç ortalama seyircimiz süperligde 5000 civari oysa Avrupada 1. liglerde ortalama 40.000 lerin üzerinde. Hatta italyada Napoli(3. ligde) maçini 63.000 kisi izleyebiliyor.
Ta italyaya gitmeye gerek yok. Türkiyede seyirci rekoru 3-4 sene önce kirildi, hangi maç biliyor musunuz?
KARsIYAKA - GÖZTEPE 2. lig maçi. 85 binden fazla seyirci ile.
Bir de bize bakin, 3binden fazla seyirci gittigimizde Cavcav' in gözleri parliyor, stad yerinden oynuyor, bizler costukça cosuyoruz. Hey gidi günler hey...
:cry:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
Sinan BADAL
Site Admin
Kayıt: Aug 16, 2002
|
Tarih: 2005-02-14 14:17:27
Mesaj konusu:
|
|
|
Sevgili Necdet bey
Yazdiklariniza tamamen katiliyorum.
Hatirlarsiniz 8-10 sene evvel Gençlerbirligi yanilmiyorsam 4.hafta sonunda 4 galibiyetle liderdi ve 5.hafta Ankaragücü ile Ankara derbisinde karsilasacakti. maç 2-2 bitti yalniz ben Gençlerbirligi seyircisini o maçta gördüm, stadi ful doldurmustu. Ankaragücü nün gecekondu daki gediklileri ile kapalinin bir ucundaki belesçileri bile o maçta bunlarin hepsi gençlerlimi demekten kendini alamamis, ve stada da zor bela girebilmistik.
simdi buradan hareketle senin de belirttigin gibi, çok seyirci ve özellikle Gençlerbirligi gibi taraftari bilinçli olan seyirciler, yönetimler için kisa vadede kazanç uzun vadede ise dert olurlar.
Oysa bizde bilinçsiz taraftar grubu olarak aglasak ve klüp bedava bilet verse yönetimin masasi oluruz, ama düsünebiliyormusunuz hem bilinlisiniz, hem bedava bilet öngörülüyor o zamanda akliniza ilk gelen soru yönetim bana yalamak için kemik gibi sus payi olarak bilet veriyor.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
AfsinGENC
Site Admin
Kayıt: Aug 09, 2002
|
Tarih: 2005-02-14 14:23:47
Mesaj konusu:
|
|
|
taraftar mevzuu cok siradanlasti,yillardir bunun muhabbeti yapiliyor ve anlamini yitiriyor,cunku sadece konusulmakta kimse nicin demiyor!ilk once diger liglere bi bakalim senin liginde en cok traraftar febe ye geliyor,ve gelmekte haklilarda adamlar ligde basarili olmalarina ragmen bu kadro yeterli demiyor paraya kiyiyor aliyorlar daha iyilerini.ama buna ragmen febe nin taraftariyla dortmund unkini bi kiyaslayin bakalim adamlar 80 bin kisiye oynuyorlar ve ligin ortasindalar.cunku senin liginde futbol oynanmiyor,zaten oynaniyor olsa italya,ispanya liglerinin sira takimlari avrupada firtina gibi eserken senin ulusal lig sampiyonun disarda 6 tane yemez....dunku macimiza bir bakin,resmen sikildim 3.lig macindan ne farki vardi?simdi boyle bir ligde kim neyi izlemeye gitsinki?sunu kabul edelim biz ne semt nede sehir takimiyiz,yani biz hic bir zaman ne bir karsiyaka ne kayserispor ne sakarya ne sivas ne yozgat olamayiz.cunku burasi buyuk bir sehir insalar cok farkli yerlerden ve sehir bilinci sadece futbolda degil hic bir alanda yok.iste bu bilincin olmadigi yerde sadece taraftar olusturma kampanyasi yuruterek taraftar elde edemezssiniz,biz once bugune kadar takim olarak ne yapmisiz?80 yillik mazimizde neler basarabilmisiz?kendimizi sorgulamadan neden taraftarimiz yoku sorgulayamayiz.diger ulke taraftar ina bakarsak yaniliriz.ordaki futbola bakis futbolcusundan taraftarina cok cok farkli.haftasonlari iki sira hatta dipteki takimin mucadelesini izlerken tribunbleri renkli ve full gorunce yaa bizim neyimiz eksik serzenisinden once ordaki futbolcularin dogma buyume tepedeki takimlari tuttup tuttmadigini,halihazirda oynadiklari takimlari atlama tasi olarak kullanip kullanmadiklarinida sorgulamak yerinde olur.oncelikle sunu kabul ederek baslamak gerek herkesin kendiniz gibi olmasini beklemeyiniz,biz basariya tapmiyor memleket takimimizin pesinden buyuk bi gururla gidiyoruz diye herkesten bunu bekleyemeyiz,bu ulke insani basari ister cunku hayati basarisizliklarla uzuntulerle sikintilarla doludur.sen ii bi takim kur bikac yil ust uste oyna zirveye,o zaman taraftar politikasi baslat bak bakalim stadin doluyormu dolmuyormu?yoksa once taraftar gelsin sonra basari gelir gibi basite kacarsaniz,zaten bu konu sizin ilgi alaniniz disinda demektir.........
--------therion-----------------
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
mehmet_galip
Site Admin
Kayıt: Aug 05, 2002
|
Tarih: 2005-02-15 09:01:56
Mesaj konusu: Re: FUTBOLUN ÖLÜMÜ!...
|
|
|
"necdet ozkazanci"]Dev ekranli televizyonlarin bulundugu salonlarda naklen yayinlanan üç istanbul takiminin lig maçlari… Bir-iki milyon lira ödeyerek bu takimlarinin formalari, sapkalari ve atkilariyla televizyon karsisinda tuhaf bir sekilde bagirip çagiran ve tezahürat yapan “futbolseverler”!… Ülkedeki diger takimlari yok sayan, figüran olarak bile görmeyen ve tüm futbolseverleri bu üç takimin taraftarligina yönlendirmeye çalisan gazeteler ve televizyonlar… Spor yazarligi adi altinda amigoluk yapan ve tuttugu takimin menfaatlerini korumaya çalisan futbol yorumculari… Kazandiklari maçlardan sonra bile federasyonu, hakemleri, rakip takimlari suçlayan “üç büyükler”in sportmenlik, centilmenlik ve fair play anlayisindan nasibini almamis yöneticileri… Üç istanbul takimina yaranmaya çalisan ve bu takimlarin maçlarinda ne yapacaklarini sasiran futbol federasyonu, merkez hakem komitesi ve hakemler… Altyapiyi bir yana birakan, kadrolari kasarlanmis yerli ve kalitesiz yabanci futbolcular ile dolduran, televizyon gelirlerini kar sayip stadlara seyirci çekmeyi hiç düsünmeyen, sadece bilet fiyatini düsürerek stadi dolduracagina büyük bir saflikla inanan, stada gelen seyircilere de iskence ederek “bir daha mi, asla!” dedirtmeyi basaran kulüp yöneticileri… Maç öncesi ve maç sonrasinda yaptiklari kaba ve çirkin davranislarla stada girmeyi ve maç seyretmeyi eziyet haline getiren emniyet mensuplari… Stadlari mesken tutan bedavaci, küfüre ve siddete tapan tribün gruplari… Buna karsilik her geçen gün sayilari biraz daha azalan ve tribünlerden uzaklasmaya devam eden seyirciler, futbolseverler… Bedava denilebilecek bilet bedellerine ragmen dolmayan, hatta bosalan stadlar… Futbol kalitesi vasati bile asamayan ve sadece adi “süper” olan, izleyene zevk vermeyen bir lig… Buna karsilik, televizyonlarda naklen yayinlanan ve tiklim tiklim dolu stadlarda korakor mücadelelere sahne olan, heyecan ve kalite düzeyi yüksek ingiltere, ispanya, italya ve Almanya lig maçlari…
Türkiye’de futbolun ölümü bu olsa gerek!...
abi yaziniz çok iyi.
herbir cümle üzerinde saatlerce tartisilacak bir baslik...
mevcut sorunlarla istanbullularin ilgilenmesini bekleyemeyiz çünkü onlar bundan fayda sagliyor.
trabzon için de durum farkli degil.bir sekilde besleniyorlar çarpik sistemden.
geriye kalanlar çok az aslinda ve her nekadar konusmaktan öteye gidemesek de konustukarimizi bir sekilde deklare etmeyi becerebilmeliyiz.
süper lige bakiyorum, neredeyse hiçbir takimin etkinligi kalmadi gibi birsey. eskiden bizler pasif kalsak da, bursa, eses, sakarya, kocaeli, ankaragücü ciddi kalelerdi anadolu'da...simdilerde ise herkes kendi derdine düsmüs durumda. denizli, samsun ve antep asiri mütevazi, sakarya ve ankaragücü puan tablosunu her hafta incelemekten kafayi kaldiramaz durumda, biz zaten hiçbir zaman tribün gücü olamadik...vs...vs...
futbol bizim için cidden öldü. ne yapsan görünmeyen bir sistemde var oldugun da iddia edilemez.
tüm anadolu kulüpleri taraftarlari ortak bir yol benimsemek zorundayiz.kafa yormamiz gereken esas nokta da bu.
not:bizim yönetimin taraftar politikasini burada bir kez daha kiniyorum. biz bu yönetim için lüksüz. her hafta cezaevine gidiyor psikolojisi ile daha ne kadar dayaniriz bilemiyorum.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
sinem_hun
Site Admin
Kayıt: Non 0, 0000
|
Tarih: 2005-02-18 02:45:47
Mesaj konusu:
|
|
|
sorulmasi lazim gelen o kadar cok soru var ki bu konuda...futbol nasil ,niye oldu?olen sadece futbolumuz mu?bir toplumun etik degerleri curumusken futbolunun saglam kalmasina olanak var mi?...yakici bir sorun, uzun bir mesele cunku is sadece Trabzon onu yapti,bizans soyle cirkef demekle bitmiyor.eger ortada bugun bir degersizlik yumagi varsa bunda futbolla ilgili olsun olmasin herkesin katkisi var....futbolun bugun dustugu durumu ikili ve kollektif iliski bicimimizden,siddet kulturunden, otoriteye/devlete baglilik ve kulluk reflekslerimizden, hukuksuzlugun kroniklesip mafyoz yasamlarin yuceltilmesinden,piyasa ekobnomisinin carpikligindan ve insan denen varligi hala anliyamamis ve tanimlayamamis oldugumuz gerceklerinden ayri degerlendirmeye kalkarsak saglikli sonuclara ve uzun vadeli cozumlere ulasabilecegimize mi inanmaktasiniz? ben inanmiyorum
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2005-03-14 13:08:52
Mesaj konusu:
|
|
|
Futbol ölüyor...
insanin içinden ne izlemek, ne de yazmak geliyor...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
onur_aydogan
Site Admin
Kayıt: Dec 13, 2002
|
Tarih: 2005-03-14 13:33:22
Mesaj konusu:
|
|
|
Dün ikinci penaltidan sonra çikip gidecektim stadyumdan. Agzimizla kus tutsak puan alamayacagmiz belliydi. Alsak bile maç tekrari gündeme gelecekti. Baskanimiz stadyumdan nasil kaçirildi gördünüz mü? Saldiriya ugramasin diye arka koltukta ortaya oturtup sagini solunu iki Fenerli yönetici ile kamufle ettiler. iste bizim spor anlayisimiz.
Kadiköy iskelesindeki Biletiks gisesinin önünde karaborsacilar yapay kuyruk olusturuyor ve beklemeden bilet almak isteyenlere karaborsa bilet satiyor. Gise olayin içinde. Orada sürekli bulunan polis ekipleri nedense bu adamlari görmüyor. Herkes olayin farkinda ama müdahale edilemiyor. Suç bunlarda mi, beklemeden bilet alanlarda mi?
Deveye boynun niye egri mi diyoruz acaba?
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
haydar_gerlevik
Site Admin
Kayıt: Apr 03, 2003
|
Tarih: 2005-03-14 13:40:11
Mesaj konusu:
|
|
|
Bir kaç soru soracagim..
Kulübümüz taraftar kazanmak için ne yapiyor?
3.000 kulüp üyesinden 3500 futbol okulu veya kulüp çalisanindan Gençleri tutan kaç kisi?
Baskanimiz bile istnbul takimini tuttugunu ilan etmedi mi?
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
turgutozturk
Site Admin
Kayıt: Mar 08, 2004
|
Tarih: 2005-03-17 16:58:18
Mesaj konusu:
|
|
|
....
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2005-06-15 13:02:33
Mesaj konusu:
|
|
|
Sen oyna yönetim sen oyna
Radikal
ibrahim Altinsay
15 Haziran 2005
Bu yaz Dünya ve Avrupa sampiyonasi yok... Ancak iki kanalda iki futbol organizasyonu izliyoruz; biri Avrupa Kadinlar Futbol sampiyonasi, digeri de Dünya Gençler 20 Yas Alti Futbol sampiyonasi (bugün de Konfederasyon Kupasi baslayacak)... Genç takimimiz cumartesi günü ilk maçini oynadi. Dün de ikinci maçini oyna-yacakti. Belki turnuvanin sonunda finale kadar gidecekler. Daha önce de B Genç Milliler'i (Ya da 'resmi' adiyla 17 Yas Alti takimini) izlemistik birkaç ay önce (üstelik 'Avrupa sampiyonu' olmus-lardi). simdi de Ümitler'i izliyoruz... Bu takim-larimiza bakiyorum, sonuç hiç önemli degil. Oyna-diklari futbolda doyurmayan, umutlari kiran bir yan var. Sistemsiz, daginik, bir parlayip, bir dagil-an bir futbol oynuyorlar. Aslinda ne oynadiklarini tam anlayamiyorsunuz. Hollanda'ya, Brezilya'ya, Nijerya'ya bakiyorsunuz; oyun anlayislari hemen belli oluyor. Kadinlarin maçlarina bakiyorsunuz; erkeklerin maçlarina göre seyir zevkini artiran özellikler görüyorsunuz. Beden bedene sert müdahalelerden kaçiniyorlar. ilk dakikadan son dakikaya kadar durmadan yüksek tempoda kosuyorlar ve belli bir anlayisla top oynuyorlar.
Geriye kosan futbol
Bizde sistem yok, tempo yok, hamle üstünlügünü kazanip oyuna egemen olmak, maçin ritmini belirlemek yok. Taktik çesitlemeler yok. Böyle olunca bireysel yaraticiligin da bir anlami kalmiyor.
Nasil olsun? Lige bakin. Herkesin geriye dogru kostugu ligde en az gerileyen Fenerbahçe sampiyon oluyor. Dikkat edin, Fenerbahçe ligin en az yenilen takimi degil, en az berabere kalan takimi... Yenildigi maçlar ile bireysel bir hareketle kazandigi maçlari karsilastirin. Aralarinda hiç fark yok. Yani yenilecekleri, en azindan berabere kalacaklari maçlari yengiye dönüstürmeyi bilmisler. Lige özgü bir futbolla yapmislar bunu.
Daum baslarda, oyunu kanatlara aktaran, hizli bir anlayis yerlestirmeye çalismisti. Sonra bakti yagli ilmek boynuna geçiriliyor, orta alani kalabalik tuttu. "Önce durdur, sonra kondüsyonunla ve bireysel yeteneklerinle vur" taktigine döndü. Bastan beraberlige oynayan rakipleri de isini kolaylastirdi. Fenerbahçe'nin, kazanmaya kosullanmis rakiplerle oynadigi ilk Manchester United maçina, iki Lyon maçina, Türkiye Kupasi Finali'ne, Besiktas maçlarina bakin. Futbolundaki zaaflarin hem sahaya hem de skora yansidigini görürsünüz.
En dengeli kadroya sahip olan Trabzon iki sezonda bes hocayla çalismanin kurbani oldu. Sezona dinamik bir 4-3-3 ile basladilar. Sonra Günes temkinli bir 4-4-2'ye dönerek savunma önüne bir futbolcu sabitledi ve ileri ikilinin arkasindaki orta saha oyuncusu ile bunun arasini açti. Böylece oyunda inisiyatifi, orta alani verimli kullanan rakiplerine birakti. ikinci yari aldiklari Antep, Besiktas ve Fenerbahçe yenilgilerinin nedenlerini biraz da burada aramalilar.
Galatasaray'da Hagi elindeki yetersiz ve dengesiz kadrodan zirveye oynayan bir takim yaratmaya çalisti. içerideki maçlari baskili oyunlariyla kazandilar. Ancak seri oynayan ve orta alani hizli geçip kanatlardan gelen takimlara karsi bir sey yapamadilar, hantal ve statik kaldilar.
Besiktas'in Del Bosque zamaninda ne oynadigini degerlendirmek mümkün degil. Del Bosque "Orta sahaya oyuncu lazim" demis. "iste ibrahim Toraman var ya" demisler. O da ligin basinda bes maç onu orta alanda oynatmis. Neden sonra ibrahim Toraman yerine geçti ve sezonun parlayan yildizi oldu. Özellikle ulusal takimdaki oyunuyla uluslararasi kalibrede çagdas bir savunma oyuncusu oldugunu kanitladi... Riza Çalimbay'in ise 'Çalisan kazanir' tavriyla Besiktas'a huzur ve güven getirdigi kesin. Ancak gol atinca kalesi önüne, gol yiyince de karsi kale önüne yigilan futboluyla Besiktas'in hangi büyük hedefleri kovalayacagi meçhul.
Öteki takimlara gelince, ufuklari ve futbollari küme düsmemekten, en fazlasi da bir UEFA sansi yakalamaktan öte gitmiyor. isin garibi ligin en pozitif top oynatan hocasi saban Yildirim'in takimi da küme düsüyor!
Altta kalan altyapi
Pekiyi ya altyapi? Apaçik ortada; toplum olarak futbola marazi bir düskünlügümüz var. 'Yirtma', kurtulma, sinif atlama hayallerimizi gelip futbola baglamisiz. komplekslerimizi, dertlerimizi, hislerimizi de... Bu iyi yönlendirilirse olumlu bir güç, yönlendirilemezse yikici bir güç. Sonuçta futbolcu yetistirmek için yabana atilmayacak bir gizilgüce sahibiz.
Ancak futbolcu yetistirmenin üç asamasi var. Birincisi, yetenekleri çok küçükken fark edeceksiniz. Sonra bunlari üst düzey yarismalara ve A takimlara katilacak duruma getireceksiniz... iste burada altyapi dedigimiz sistem devreye giriyor... Bu alanda Almanlarin, Hollandalilarin, kati ve kuralci egitimi geride kaldi. Fransizlarin, genç futbolcuya öncelikle futbol ve yarisma kültürü veren, gencin strateji ve taktik anlayisini gelistiren ve farkliliklarini, yaraticiligini yüreklendiren sistemi geçerli artik. Cruyff buna, 'Arsa futbolunun mektep görmüs hali' diyor. Bizde ise elbette istisnalar var ama altyapi yerinde sayiyor. Takimlar amatör küme takimlari gibi prim vaatleriyle sampiyon olmaya yönlendiriliyor. Birçok kulüp için altyapi meyve vermeyen bir angarya...
Oysa dünyada futbolcu yetistirme sistemleri degistigi gibi futbolcunun A takima çikma yasi iyice küçülüyor. Futbolcular askerlikteki terfi sistemleri gibi Minik, Yildiz, Genç, PAF takimlarini beklemek zorunda degiller. Eger futbolcu A takimda oynayacak nitelikteyse 15 yasinda da oynuyor. iste 14 yasinda A Takim'a çikan ABD'li Adu, iste Rooney, iste 40 yillik Arsenal'li gibi oynayan Fabregas... Emre Belözoglu 17 yasinda bu sansi elde etmeseydi simdiki Emre olabilir miydi acaba? Arsen Wenger gibi hocalar, gelecek gördükleri futbolculari, hangi ülkeden ve kaç yasinda olursa olsun transfer ediyor ve A takiminin genis kadrosu içinde tutuyor. Barcelona da öyle yapiyor.
Son asamada futbolcularin üst düzey yarismalarda yönetilmesi geliyor. Bu da yarismaci hocalarin isi... Biz ise neredeyse her maçtan sonra hoca yolluyoruz. Sonuçlara bakip Piontek'i yolladik. Taktik ustasi Lucescu'ya tahammül edemedik. Hagi gitti, Daum da gelecek sezon ortasinda gidebilir. Sonra kendimiz çalip, kendimiz oynayacagiz.
Yönetim uyuma
Futboldaki gerilemeyi, hem ülke futbolunun hem de kulüplerin yönetimleri durdurmak zorunda. 'Yönetim ne yapsin, çikip oynayacak halleri yok ya' diyebilirsiniz. Sorun da burada zaten. Yönetimler, çagdas sistemleri kuracak is bilen profesyonellerin önünü açacaklarina, sahaya firlayip her topa ayak uzatiyorlar.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2005-06-15 18:51:40
Mesaj konusu:
|
|
|
Asagidaki cümleleri, basligi uygun oldugu için özellikle buraya yaziyorum:
"Eger gerçekten Türkiye'de futbol varsa, ölmemisse, Orduspor-Eskisehirspor maçi televizyondan naklen yayinlanir... Maçin naklen yayinlanmasi için ya Orduspor centilmenlik gösterip izin vermeli ya da Futbol Federasyonu maçin yayinlanmasi için karar almalidir. Naklen yayinindan geçtim, bu maç hiç olmazsa silinmeyecek ve delil teskil edecek bir sekilde kayda alinmalidir ki herkes ne olup bittigini anlayabilsin... "
Ancak maalesef is yine kapali kapilar ardinda bitirilecek gibi görünüyor.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
|