Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2008-01-10 23:16:47
Mesaj konusu: Çok Eskitti Bizi Bu Hikaye...
|
|
|
Rahmetli Kemal Sunal ve sener sen’in birlikte oynadiklari, yönetmenligini Kartal Tibet’in yaptigi 1981 yapimi ‘Davaro’ filminde ki bitmez tükenmez traji-komik kan davasini hatirlatan, Melih Gökçek – Cemal Aydin husumetinde yeni bir sayfa açildi geçenlerde...
Ankara Büyüksehir Belediye ve Ankaraspor’un onursal baskani, ‘babadan Ankaragüçlü’ oldugunu açikladi önce. Belki bu cümlesine pek itibar eden olmadi ama sonrasinda söyledikleri yabana atilmamaliydi. Kulübün gerçek sahibinin taraftar oldugunu, her taraftar derneginden yüz kisi olmak üzere, alti yüz kisinin üye yapilmasi gerektigini, bu önerisi gerçeklesirse Ankaragücüne 5 milyon dolarlik sponsor geliri bulacagini söyledi Melih Gökçek. Ayrica, sponsoru bulmasi halinde, bu paranin nasil harcandigini, kendi atayacagi bir muhasebe uzmani vasitasiyla denetleyeceginin altini çizdi...
Hakli olarak, ‘bu para çar çul edilmemeli’ diye ekledi...
Muhasebeci olmamama ragmen, uzun seneler en büyük denetim ve muhasebe firmalarindan PricewaterhouseCoopers’da çalismis ve yirmi senelik hizmetin karsiligi olarak, babamin vefatindan üç gün sonra ‘redundant’ edilmis, denetim konularinda birikimi olan bir sade bilgisayarci olarak, kulak verdim Melih Gökçe’nin söylediklerine.
‘Kimin söyledigine degil, ne söyledigine bakmak gerek’ tezine inanirim. O yüzden, ilk kez cümleleri sempatik geldi kulagima.
Konu denetimden açilmisken, bu vesile ile PricewaterhouseCoopers’in, genç beyinleri kullanarak, en üsttekilerin servetlerine servet katan kapitalizm yuvasi, her türlü kapi arkasi oyunun döndügü, Amerikan mentalitesini kendine siar edinmis, bu yasamda ki her seyin daha büyük araba, daha büyük ev için olduguna inanan, paradan baska hiçbir degere, insan emegine, vefa duygusuna ve hatta ölüme bile saygi duymayan sevimsiz bir kurulus oldugunun da bilinmesini istedim.
O yüzden, eski bir Ankaragüçlü olarak, Melih beyden ricam, böyle bir denetim olacaksa, PwC’nin bizden uzak, Allah’a yakin olmasidir...
***
Medeni ülkelerin, medeni futbol takimlarinin gerçek sahipleri taraftarlardir. Melih Gökçek bu konuda haklidir. Dibine kadar haklidir. ingiliz futbolunun devi Manchester United’in hisselerinin çogunlugu bir Amerikali tarafindan satin alindiginda, binlerce taraftar kulübü protesto etmek için kombine biletlerini kulübe iade etmistir. Ayrica, bu durumda hosnutsuzluklarini kurduklari internet sitesinde dile getirmislerdir. (www.malcolmglazer.com).
Sayin Cemal Aydin, on seneyi askin Ankaragücü’nün baskanidir. Çogu küskün Ankaragüçlünün gözünde istenmeyen baskandir. Görevde bulundugu süre zarfinda, takim en küçük basari yakalayamamis, ikinci ligde oynarken bile, tribünlerinin tika basa doldugu eski günleri arar hale gelmistir. Kulübün kapisindan sayisiz teknik adam ve futbolcu gelmis geçmis, ve basarisizligin faturasi her daim teknik adamlara yikilmistir. Kir saçli adam, kendi sehrinin spor medyasi dahil, yedi düvelle kavgalidir. Sevmeyeni, seveninden çoktur. Hani, ‘meyve veren agaç taslanir’ deseniz, ortada ne agaç kalmistir, ne de meyve, asirlik çinar gözler önünde eriyip gitmektedir.
Ne yazik ki, bu kavgali olma durumu, Baskentin köklü kulübünü çoklarinin gözünde sevimsiz kilmistir. Takim, neredeyse her sezon küme düsme korkusu yasar, tünelin sonunda isik nicedir görünmez olmustur...
Kulübe üye olmak neredeyse imkansizdir. Ömürlerini tribünlerde geçirmis, ben dahil atadan Ankaragüçlü taraftarlarin pek çogu, kendi kulübüne üye degildir. Ankaragücü kulüp üyeligi, ne yazik ki taraftara kapalidir. Çok eski, çok sevdali ve çok acili bir taraftarin söyleminde ki gibi durum,
‘Düsmanin varsa Ankaragüçlü Yap, sonra birak kahrindan ölsün’ dür...
Taraftar bölünmüs, parçalanmistir. Ankaragücü’nün, yönetimlerden bagimsiz son kalesi ‘Pegasus Taraftar Dernegi de’ geçtigimiz günlerde isiklarini söndürmüs, perdelerini indirmis, kapilarini kapamistir. Ankaragücünde, ‘Böl-Parçala-Yönet’ hadisesi basari ile uygulanmaktadir.
Cemal Aydin, Ankaragüçlülerin unutmak, kulübün tarih sayfalarina gömmek, bir daha hiç hatirlamamak için can attigi bir isimden öte degildir.
Velhasil bu hazin hikaye, Baskent takimina gönül verenleri çok eskitmistir...
***
Oysa biz istemez miydik,
sampiyonluga oynamasa da, hedefi ve inanci olan bir takimimiz olmasini...
istemez miydik, ses getirecek transferleri, Türk futbolunun en köklü kulüplerinden birine dair degerlerin kalici olmasini...
istemez miydik, vefakar Ankara 19 Mayis stadinin tribünlerin tika basa dolmasini, takimina küsmüs Ankara taraftarinin yuvaya dönmesini...
istemez miydik, çok eskilerde kalmis, bir zamanlar tüm Türkiye’nin dilinde ki ‘Gururluyuz Güçlüyüz Ankaragüçlüyüz’ sloganinin yeniden haykirilmasini...
istemez miydik, evimizde oynadigimiz maçlarda, 19 Mayis stadinin tribünlerinde, üç istanbul takiminin taraftarlarinin azinlikta olmasini...
istemez miydik, sevdasi ile gurur duyan bir baskanimiz olmasini, o sevda ki onu egilmeden tasiyana yakismali…
istemez miydik, kulübümüzü aydinlik yarinlara tasiyacak, vizyonu, misyonu ve yasami takimina endeksli baskanimiz, yönetimimiz, yöneticilerimiz olmasini…
istemez miydik, kendi kulübümüze üye olmayi, yönetim kurullarimizda, kongrelerimizde sehrine ve takimina sevdali Baskent’lilerin olmasini...
Avrupa sehirleri içinde, Baskent’inden sampiyon çikartamamis tek ülke Türkiye’min, bu futbol ayibindan kurtulmasini...
istemez miydik...
***
Baskalari ne düsünür bilemem, ama Melih Gökçe’nin bu konu üzerinde ki sözleri yabana atilmamali derim.
Günümüzün endüstriyel futbolunda, maddi kaynak yaratamayan kulüplerin, er veya geç ama mutlaka bir gün silinip gidecegi gerçeginden yola çikarak (Bkz – Göztepe hikayesi), girdigimiz çikmaz yoldan bir an önce dönülmeli derim.
Kendilerine maddi kaynak yaratamayan, iyi yönetilmeyen, her daim cepten yiyen Anadolu takimlarindan hangisi, sonunun Göztepe’ye benzemeyecegini garanti edebilir ki. Hangisi, bundan on sene sonra Türk futbolun neresinde olacagini bilebilir ki.
Parasizlik ve kötü yönetilme, sonun baslangicini hazirlamistir hep, vakti gelince hep birilerin yüregi sizlamistir...
Nice asirlik çinarlar devrilip gitmistir sessiz sedasiz.
O yüzden, Kursunlu Süper ligde yer alan Ankara takimlari içinde ki en yoksul, ama gururlu Ankaragücü’ne nacizane tavsiyem,
Kulübe kaynak yaratacak her türlü firsati degerlendirmeleridir. Yedi düvelle kavgali olmanin, kulübe yarar saglamadigi ortadadir.
Ve inaniyorum ki, Ankara’nin diger güzide kulübü Gençlerbirligi’nin, pek eskimis, yorgun baskani sayin ilhan Cavcav’in da, uzun zamandir içinden tavsan çikaramadigi sapkasini önüne koymasinin zamani gelmis ve geçmektedir...
Zira giderek küçülmenin sonu, er veya geç ama mutlaka birgün yok olmaktir...
Ziya Adnan
|
|
mehmet_galip
Site Admin
Kayıt: Aug 05, 2002
|
Tarih: 2008-04-29 09:10:06
Mesaj konusu: Re: Çok Eskitti Bizi Bu Hikaye...
|
|
|
"Ziya Adnan"]
Oysa biz istemez miydik,
sampiyonluga oynamasa da, hedefi ve inanci olan bir takimimiz olmasini...
istemez miydik, ses getirecek transferleri, Türk futbolunun en köklü kulüplerinden birine dair degerlerin kalici olmasini...
istemez miydik, vefakar Ankara 19 Mayis stadinin tribünlerin tika basa dolmasini, takimina küsmüs Ankara taraftarinin yuvaya dönmesini...
istemez miydik, çok eskilerde kalmis, bir zamanlar tüm Türkiye’nin dilinde ki ‘Gururluyuz Güçlüyüz Ankaragüçlüyüz’ sloganinin yeniden haykirilmasini...
istemez miydik, evimizde oynadigimiz maçlarda, 19 Mayis stadinin tribünlerinde, üç istanbul takiminin taraftarlarinin azinlikta olmasini...
istemez miydik, sevdasi ile gurur duyan bir baskanimiz olmasini, o sevda ki onu egilmeden tasiyana yakismali…
istemez miydik, kulübümüzü aydinlik yarinlara tasiyacak, vizyonu, misyonu ve yasami takimina endeksli baskanimiz, yönetimimiz, yöneticilerimiz olmasini…
istemez miydik, kendi kulübümüze üye olmayi, yönetim kurullarimizda, kongrelerimizde sehrine ve takimina sevdali Baskent’lilerin olmasini...
Avrupa sehirleri içinde, Baskent’inden sampiyon çikartamamis tek ülke Türkiye’min, bu futbol ayibindan kurtulmasini...
istemez miydik...
anadoludan sampiyon çikmazdi ise, sivas ne?
son 2 haftaya sampiyonluk potasinda girmis bir takim sampiyon olamasa da bu iradeyi göstermis sayilir.
"anadoludan sampiyon çikarmazlar" lafi artik sadece bir bahane basarisiz hocalar ve baskanlar için benim gözümde...
heleki ankara futbolunun basina çöreklenmis ve tek düsüncesi al gülüm ver gülüm olan baskanlar en fazla bahane üretenler bu konuda, benim gözümde...
yeter ki hedef olsun.küme düsmeme hedefi bile tribün doldurtuyor; hep beraber sahidiz bu hafta.
|
|