Önceki başlık :: Sonraki başlık
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2008-01-14 05:48:48
Mesaj konusu: DELigANLI GiBi
|
|
|
“Deliganli gibi söyle aslanim hakeme. Elle aldin iste topu. Deliganli gibi söylesene!”
Cumartesi günü saat 15.30 sularinda Gençlerbirligi-Oftas maçindan çiktik. Tatsiz tuzsuz maç 1–1 bitmisti ve hem oyundan hem de sonuçtan memnun kalmadigimiz için canimiz sikkindi. Gençlerbirligi bu beraberlikle düsme hattindan yine kurtulamamis ve sondan üçüncü sirada kalmisti. Maçin sonlarina dogru “CAVCAV TAKIMA TAKViYE LAZIM!” diye tezahürat yapmistik. Baskan ilhan Cavcav o anda statta miydi, bu tezahürati duymus muydu, duyduysa gerekeni yapacak miydi bilemiyordum. Karisik duygular içinde Rüzgârli Sokak yönüne dogru giderken 19 Mayis 2 No.lu Dis Sahada maç oynandigini görünce, arkadaslardan izin isteyip hemen oraya yöneldim ve kale arkasi tribününe girdim.
Hemen belirteyim, bu tribünde amatör küme maçi izlemeyi her zaman çok sevmisimdir. ingiliz statlari gibi tribünle kale arasinda birkaç metrelik mesafe oldugu için özellikle ceza sahasindaki mücadele ve pozisyonlari, futbolcularin çiglik çigliga konusarak birbirlerini uyarmalarini ve de en güzeli topun aglarla bulusmasini sanki sahanin içindeymis gibi yakindan izlemek çok keyiflidir.
O gün, sansimiza hava hem çok soguk, hem de gri ve iç kararticiydi. 2 No.lu dis sahanin kale arkasi tribünü adeta bir derin dondurucunun içi gibiydi. iyi temizlenmedigi için yer yer kar ve buzla kapli olan sahada Ankara 1. Amatör Küme takimlarindan Kayasspor ile Yurtkur arasindaki maçin ilk yarisi oynaniyordu ve bizim bulundugumuz tribünün önündeki kaleyi koruyan Yurtkur 2–1 öndeydi.
Tribünde dokuz kisi vardi. Kayasspor’da oynayan is arkadasini izlemeye gelmis bir baba ve oglu, Kayassporlu bir futbolcunun agabeyi, Kayasspor’da kaptanlik da yapmis eski bir futbolcu, sol tarafimizda yine Kayasspor’u destekleyen dört kisilik bir arkadas grubu ve bir de ben…
Kayasspor’u mavi-beyaz renginden hemen tanimistim. Maçi ogluyla birlikte izleyen babaya sordum: “Kayasspor kaçinci ligde simdi?”
“Valla bilmiyorum” dedi. “Bizim arkadas Kayasspor’da oynuyor da onu seyretmeye geldik. Çiftlikte beraber çalisiyoruz da...”
Kayasspor’un eski kaptani oldugunu ögrendigim arkadas söze girdi: “Birinci amatörde oynuyor.”
“Durumu nasil?” diye sordum.
“Kötü!” dedi, üzüntülü bir ifadeyle yüzünü burusturarak. “Sonuncuyuz ligde.”
“Yapma ya!” dedim. “Kayasspor eski takimdir. Ben kendimi bildim bileli vardir amatör kümede.”
Kafasini sallayarak onayladi: “Öyle! Eski takim tabii…”
“Bizim Polatlispor’la amatör kümede ayni grupta çok oynamislardi. Oradan bilirim Kayasspor’u.”
“Oooo! Tabii… Ben de oynadim Polatlispor’a karsi.”
“Öyle mi?”
“Tabii… Hiç unutmam, bes-alti sene önce Polatli’da oynamistik; asil stadin içindeki çim sahada degil de yanindaki toprak sahada…"
“Biliyorum o sahayi. Sonradan yapildi.”
“Ama gardasim, Polatlispor’un bir seyircisi var, olmaz böyle bir sey ya!”
“Öyle! Biraz heyecanli ve serttir bizim Polatlispor taraftari.”
“Sert ne kelime usta! Mahvettiler bizi ya! Bizim bebeler de çok genç biliyon mu? Tecrübesizler iste, bayagi korktular yani. Bir tek yasli ben varim. Kaptanim biliyon mu? Korkmayin goçum bir sey olmaz, oyununuzu oynayin siz dedim ama hikâye tabii… Bebelerin, heyecandan elleri ayaklarina dolanmis bir kere, seni ne dinlesin!”
“Haklisin. Tecrübesiz olunca öyle olur tabii…”
“Neyse, Polatlispor maçi aldi. Geçmis gün 3–1 mi, yoksa 4–1 mi simdi tam hatirlayamiyorum da maçi aldi yani. Artik sahadan çikiyoruz tamam mi? Seyirci hala bagiriyor. Dedim ki; ya gardasim maçi aldiniz iste, tebrik ederiz ama yapmayin bu kadar da dedim.”
“iyi demissin. Sonra ne oldu?”
“Ben böyle deyincesi alkislamaya basladilar. Alkislarla gittik soyunma odasina senin anlayacagin. La goçum, versene adama orda pasi ya!”
“Neyse, sonu iyi bitmis hiç olmazsa…”
“Evet, öyle valla! La Mustafa, biraz daha yanas çizgiye oglum ya!”
“Vay be! Kayasspor’a bak ya!”
“N’olacak, ilgi yok ki! Neyse, Kayserisporlu Gökhan Ünal var ya…”
“Hee!”
“Bizim Kayas’in bebelerinden o, biliyon mu?”
“Yapma ya! Demek Gökhan Ünal Kayasli ha?”
“Evet, Kayasspor’dan yetisti. Tabii yetenekli olunca, Kayserispor’a kadar gitti anasini satayim.”
“Gençlerbirligi’nde de oynamis da kadroya giremeyince Kayserispor’a vermisler biliyor musun? Cavcav kaçirmis elinden yani.”
“Öyle. iyi çocuktur Gökhan. Bizim Kayasspor’a hala yardim eder yani. Forma, malzeme neyim gönderir her zaman, sag olsun.”
“Yurtkur nasil?”
“Yurtkur mu? Çok iyi takim. Lider zaten su anda…”
“Kurum takimlari çok güçlü gerçekten ya! Bizim Polatlispor’un amatör süper ligdeki rakiplerinin çogu da belediye takimi…”
“Öyle! Müessese takimlari iyi tabii… Para var, pul var, her sey var. Bizim gibi degil kine. Polatlispor gibi sehir takimlari da iyi bir nebze. Ama semt takimlarinin isi zor be usta!”
“Haklisin usta.”
“Misal, bizim bebelerin hepsi bir yerde çalisiyor. isten çikip gelecek de, arada hali sahada antraman yapacak da, maça çikip oynayacak. Zor gardasim zor!”
“Federasyon yardim etmiyor mu hiç?”
“Yok ya! Ne yardimi? Ordan gelen üç bes kurusla dönmez kine bu isler! Ya vur aslanim orda be, vur iste! O pozisyonda da vurmazsan nasil gol atacaz ya?”
Bu arada o sessizlikte bir seyirci, savunmadaki takim arkadaslarini sürekli uyaran Yurtkur’un kalecisine “La kaleci, fazla konusma arkadaslarinla. Oyununu oyna sen!” diyerek satasmak istedi ama kaleci duymazliktan geldi ve pek orali olmadi.
ilk yarinin bitimine az bir zaman kala Gençlik Parki tarafindaki Kayasspor ceza sahasinda topla bulusan Yurtkurlu bir futbolcu kalecinin soluna yerden bir vurus yaparak durumu 3–1 yapan golü atti. Saha bir anda karisti. Kayassporlu oyuncular hemen hakeme kosup çevresini sardilar ve golü atan Yurtkurlu futbolcunun topu elle aldigini iddia ettiler. Fakat hakem orta noktayi göstermisti bir kere. Kayassporlu futbolcular itiraza devam ediyor ama hakem dinlemiyordu. Seyirci çok az oldugu için özellikle futbolcularin yüksek sesle söyledigi cümleler biraz olsun duyulabiliyordu.
“Ya hocam, valla elle aldi topu ya!”
“Sor, deliganli gibi söylesin elle aldigini.”
“Ya hocam, sen arkada kaldin. Göremezsin tabii… Elle aldi valla ya!”
“Ya, bu kadar da olmaz ki ya!”
Bu arada Kayasspor’un kalecisi, golü atan Yurtkurlu futbolcunun yanina giderek isyan edercesine bagirdi: “Deliganli gibi söyle aslanim hakeme. Elle aldin iste topu. Deliganli gibi söylesene!”
Yurtkurlu futbolcu eliyle de isaret ederek, “Ben topu elle almadim, top elime çarpti” gibi bir seyler söyledi.
Kayasspor’un kalecisi ise bagirarak isyan etmeyi sürdürüyordu: “Deliganliysan söylersin oglum. Topu elle aldin iste. Ayip bu yaptigin ya!”
Neyse, itirazlar hakemin kararini degistirmedi. 3–1 yenik duruma düsen Kayassporlu futbolcular santra yaparak oyunu yeniden baslattilar. Kisa bir süre sonra da hakem ilk yariyi bitirdi.
Tüm futbolcular bizim bulundugumuz kale arkasi tribünü tarafindaki soyunma odalarina dogru gelirken tartisma hala devam ediyordu.
“Ya valla elle almadim bilader. Top elime çarpti diyorum sana.”
“Ne eline çarpmasi aslanim ya! Elinle böyle kepçeledin, önüne aldin topu iste.”
“Deliganli ol biraz goçum. Yeniyonuz zaten iste. N’olacak sanki la bir gol fazla atsan?”
“Hakeme niye söylemiyon ki elle aldigini? Centilmenlik diye bir sey var ya!”
“Lafa geldi mi centilmensiniz ayagina vuruyum. Maçtan sonra söylersin elle aldigini de mi?”
“Ya tamam bilader, sen çok biliyon bu isi. Elle aldim tamam.”
“Maçta söyleyecen hakeme elle aldigini aslanim, maçta söyleyecen!”
“Yenseniz n’olacak aslanim la, böyle bir golle? Basiniz göge mi erecek sanki!”
“Biz deliganli gibi yenilmesini de biliriz aslanim, n’olacak?”
Devre arasini, soguk havada bir yandan sohbet ederken, bir yandan da isinmak için tribünde hafifçe ziplayarak geçirdik.
Ve ikinci yari basladi. Kayasspor’un kalecisi simdi önümüzde oynuyordu. Gözü pek bir gençti ve fizigi bir kaleci için oldukça iyiydi. Adinin Kadir oldugunu ögrendigim kaleciye seslendim: “Kadir, ne oldu o golde? Elle mi aldi topu?”
“Elle aldi valla abi ya!”
“Hakem görmedi herhalde.”
“Yok, hakem pozisyonu görmüs görmesine. Ama elle almadi, eline çarpti dedi. Görmedi diye bir sey yok yani.”
“Neyse, saglik olsun. simdi bir tane atarsaniz oyuna ortak olursunuz belki.”
“insallah abi!”
“Üzülme Kadir. Hamam parasi olsun goçum, bu gol onlara.”
“Öyle abi! Olan oldu zaten.”
Ama Yurtkur çok iyi bir takimdi ve ataklarla dalga dalga gelmeye baslamisti Kayasspor kalesine. Bir pozisyonda Yurtkurlu bir futbolcu ceza sahasi disindan sert bir sut çekti. Ama Kadir yatarak topu aldi. Bize de bu güzel kurtarisi alkislamak düsüyordu tabii…
“Bravo Kadir!”
“Aferin aslanim!”
“Sag olun abi!”
Kayasspor'un eski kaptanina sordum: “Kaleci iyi ama ha! Ne diyorsun?”
“iyi iyi... Gözü karadir Kadir'in. iyi çocuktur. Ama maçta sinirlidir biraz. Deli gibi olur bazen.”
“Öyle mi? Yapma ya!”
“Valla. Hirsina hakim olamaz hiç. Bir maçta hakemin yakasina yapisti, dövmeye kalkti da ceza aldi.”
“Kaleciler genelde biraz deli olur zaten. Öyle degil mi?”
“Evet, öyle derler. He he he!”
Bu arada gelisen baska bir Yurtkur ataginda, Yurtkurlu futbolcu kaleciyle karsi karsiya kaldigi anda sert bir vurus yapti. Kadir uçarak topa dokundu ve top direge de çarparak kornere gitti. Korner atisindan gelen top ceza sahasini karistirdi. O karambolda Kadir yere yatarak topa sahip oldu. Hemen yaptigi uzun degajla da topu yeniden oyuna soktu.
“Aferin Kadir! Bravo!”
“Çok iyisin valla!”
“Aslanim benim! Sen de olmasan…”
Kadir bize dönüp gülümseyerek, “Valla elimizden geleni yapiyoruz abi!” dercesine iki elini yana açti ve “Bir tane de atabilsek!” dedi.
Yurtkur’un gelistirdigi organize ataklari görünce dayanamayip ortaya bir laf attim: “Bu Yurtkur da gerçekten güçlüymüs ha! iyi atak yapiyorlar. Çok organize oynuyorlar baksana.”
Kayassporlu futbolcunun agabeyi cevap verdi: “Güçlü tabii. Liderler zaten. Bizim bebeler hiç olmazsa bir puan alsa iyiydi ama alamayacaz herhalde bir puan.”
“Öyle görünüyor. Adamlar iyi oynuyorlar.”
“Öyle valla. Adamlar hep ayaga oynuyorlar baksana. Tek pas, tik tik…”
“simdi bir tane atabilseniz belki 3–3 olur ha?”
“Atamayiz ki! Bizim bebeler yorulmaya basladilar bile baksana. Adamlar daha fazla sallamasin da…”
Biz böyle konusurken, Kayasspor, Yurtkur ceza sahasinin yakinlarinda bir frikik kazandi. Ben yine bir umut konustum: “Bu frikik gol olursa beraberligi saglarsiniz belki.”
“insallah ama zor be!”
Kayassporlu futbolcu topun üzerine geldi ve vurusunu yapti. Top, baraji asti ama kalenin çok üzerinden auta gitti.
“Dedim ben… Böyle pozisyonlarda gol atmak zor. Organize de olamiyoz ki. Adamlar her topu aliyo anasini satayim.”
“Öyle valla!”
“Neyse, saglik olsun. Ne yapalim!”
Ve Kayasspor, saman alevi gibi kisacik bir an için biraz parladiktan sonra oyunun kontrolünü yeniden ele alan Yurtkur, Kayasspor kalesine dalga dalga gelmeye basladi.
iste o anlardan birinde Kayasspor savunmasinin arkasina sarkan Yurtkurlu futbolcu sol çaprazdan önüne atilan topa kosarken, Kadir de kalesini terk etti. Yurtkurlu futbolcu, ceza sahasinda kaleci Kadir’den önce topla bulustu ve Kadir’den siyrilarak topu yerden bir vurusla kaleye gönderdi. Kayasspor’un 4 numarasi da o anda kaleye dogru kosuyordu. Yerde kayarak topa müdahale etmek istedi ama yetisemedi ve topla beraber o da kaleye girdi. Golü kurtaramadigi için çok üzgündü. Agzindan istem disi olarak “Hay anani…” diye bir cümle çikti. Yerden güçlükle kalktiginda, yorgunluk ve çaresizligin yani sira 4–1 yenik duruma düsmenin üzüntüsü yüzünden okunuyordu. “Çikma Kadir ya! Çikma ya! Ben geliyordum ya!” diyerek Kadir’e sitem etti. Kadir de üzgündü. “Topa yetisirim belki diye çiktim” diyerek kendini savunmaya çalisti.
Biz de Kadir’i teselli etmek istedik: “Üzülme Kadir… Olur böyle seyler goçum. Senin yapabilecegin bir sey yoktu.”
Kadir, ellerini iki yana açarak, “Ne yapayim, çikmasam daha kötü abi” dedi. “Adam bombos geldi.”
Bana ne oluyorsa sanki… Ben de en az onlar kadar üzülmüstüm. Sanirim çocuk yasta, Lalahan’da oturan teyzeme banliyö treniyle giderken içinden geçtigimiz Kayas’in takimi Kayasspor’u en azindan isim olarak bilmem ve birkaç kez de izlemis olmam, ayrica su anda ligdeki kötü durumu beni etkilemis ve o anda Kayasspor’la aramda bir gönül bagi olusturmustu.
Yanimdakilere, “Biraz önceki frikik gol olsaydi sonuç belki böyle olmazdi” dedim.
“Öyle” dedi, Kayasspor’un eski kaptani. “Frikigi atsaydik savunmada bu kadar açik vermezdik belki.”
Kayassporlu futbolcunun agabeyi söze karisti: “Ellerinden gelen bu, ne yapsin bebeler?”
“Dogru söylüyorsun. Çocuklar ellerinden geleni yapiyorlar.”
“Yurtkur çok güçlü zaten baksana. Bizim bunlardan puan almamiz mucize!”
“Evet, gerçekten de güçlü bir takim oldugu belli.”
“Hele bunlarda bir 11 numara var abi. Aklin durur yani. Ama bu maçta yok. Cezali herhalde...”
“Öyle mi?”
“Hee! TKi’den almislar. Topu önüne aldi mi, çizgiden öylece gidiyo. Acayip adam geçiyo valla. Bir göreceksin, çok teknik!”
Maç artik kopmustu. Kayassporlu futbolcunun agabeyi sordu: “Polatlispor’un maçi var mi bugün?”
“Dur ya! iyi hatirlattin valla!” diyerek cep telefonumu çikardim. “Polatlispor bu hafta Tarimspor’la Polatli’da oynuyor da maç bugün mü yarin mi ben de merak ettim simdi. Arkadasi arayip bir sorayim bakalim.”
Hemen Polatlispor yöneticilerinden Mesut Aktan’i aradim. Hal hatir sorma faslindan sonra, ayni zamanda iyi bir Ankaragücü taraftari olan Mesut’a Polatlispor’un maçinin ne zaman oldugunu sordum.
Mesut, “Maç yarin saat 14.00’de abi” dedi. “Bayrak, mesale, sis bombasi neyim birçok sey aldim, verdim taraftarlara.”
“Oooo! Bayrak, mesale, sis bombasi… Vay be!”
“söyle bir cosku verelim dedik abi takima.”
“Cosku ki ne cosku! Yamansiniz valla!”
“Yarin Ankaragücü’nün de maçi var Ankaraspor’la. ikilemde kaldik valla abi. Ne yapsak ki?”
“Valla sen bilirsin. Ama Polatlispor’un destege daha çok ihtiyaci var. Bu maçi alirsa ilk bes sansini artirir yani. Yarin Polatli’da da kalsan olur bence.”
“Bakalim abi be! Herhalde kaliriz yarin Polatli’da…”
Bu arada Kayasspor’un direnci iyice kirilmisti ve Yurtkur da organize ataklarla gelmeye devam ediyordu. iste o ataklardan birinde, Yurtkurlu bir futbolcu ceza sahasi çizgisi üzerinden çok sert bir sut çekti. Top, kaleci Kadir’in gögsüne çarpip geri döndü. Kadir aciyla yerde kivranmaya basladi. O soguk havada kalecinin gögsüne çarpan topun nasil yakici ve sakatlayici oldugunu tahmin edebiliyordum. Hatta daha da kötüsü, bundan birkaç yil önce arkadaslarla oynadigimiz bir hali saha maçinda gögsüne top çarpan bir arkadasimiz kalp krizi geçirmis ve bir ay hastanede kaldiktan sonra yasamini yitirerek hepimizi üzüntüye bogmustu. Kadir’in basina da ayni üzücü olayin gelmesinden korkmadim desem yalan olur. Neyse ki saha doktoru Kadir’e aninda müdahale etti ve ayaga kalkmasini sagladi.
Yanimdakilere, “insallah bir sey olmaz çocuga” dedim.
“insallah abi!” dedi, Kayasspor’un eski kaptani.
Kadir, zaman zaman eliyle agriyan gögsünü tutarken, Yurtkur ataklari da durmak bilmiyordu. Bu kez sagdan seri paslarla ceza sahasina giren Yurtkurlu futbolcu altipasta önüne yatan Kadir’in üzerinden çok sert vurdu. Bu suta Kadir’in yapabilecegi bir sey yoktu. Top üst diregin altina vurarak aglarla bulustu. Durum simdi 5–1 olmustu.
Kadir çaresizce yerden kalkti; ellerini “Elimden gelen bu kadar, ne yapayim!” dercesine iki yana açip, kafasini iki yana sallamakla yetindi.
“Vay be! Oyun harbiden farka gitti.”
“Böyle olacagi belliydi. Gücümüz bu kadar ya, ne yapalim?”
“Neyse, zaten puan beklemiyordum ben bu maçtan. Alamadik da nitekim.”
Yurtkur gole doymuyordu. Bu kez soldan gelisen bir atakta Yurtkurlu futbolcu kaleye yerden bir sut çekti. Onunla birlikte kosmakta olan Kayasspor’un 4 numarasi da topa ayagini uzatti. Top 4 numaranin ayagina çarpinca yön degistirdi ve kontrpiyede kalan Kadir’in çaresiz bakislari arasinda Yurtkur’un altinci golü olarak aglarla bulustu. 4 numara, elleri belinde, saskinlik içinde bir Kadir'e bir de kaledeki topa bakti.
Artik direnci kalmayan ve adeta oyunu birakmis olan Kayasspor karsisinda cosan Yurtkur da ataklarini sürdürüyordu.
Derken, gögsüne top çarptigindan beri agrilar içinde oyuna devam etmeye çalisan Kadir’i hocasi oyundan aldi. Soyunma odasina yönelen Kadir’i alkisladik.
Bu arada kale arkasinda isinmakta olan Kayassporlu futbolculardan biri, kendisini oyuna almadigi için teknik direktörlerine kizip söylenerek soyunma odasina yöneldi.
Kayasspor’un eski kaptani merakla ona seslendi: “N’oldu la, nereye gidiyon?”
Futbolcu üzgün ve kizgindi. “Birak ya!” dedi. “Bu maçta da oynatmadi hoca.”
“Gelecek maç oynarsin oglum, kizma.”
“Yok abi ya! Oynatmiyor iste görüyon, ben n’abayim ya?”
“Oynasan n’olacak ki la! Zaten takim fark yedi baksana.”
“Olsun abi, bu maçin sonlarinda oynasaydik hiç olmazsa.”
“Neyse, üzülme goçum. Daha çok maç var. Sen de oynarsin.”
Aksam yaklastikça kuru ayaz kendini daha çok hissettirmeye baslamisti. Beton tribünde ziplayarak isinmaya çalisiyorduk ama özellikle ayaklarimiz buz kesmisti. O sogukta, karli ve buzlu sahada, zor sartlar altinda mücadele eden futbol sevdalisi futbolculara, teknik adamlara, hakemlere, saglik görevlilerine ve sayilari az da olsa seyircilere, kisacasi futbolun pesindeki bu insanlara bir kez daha sevgi ve saygi duydum.
Zaten is çoktan bitmis, mal batiya kaymisti. Kayasspor’un yedigi her gol bizi daha da üzmekten baska bir ise yaramiyordu. Dolayisiyla artik sonlari yaklasmis olan maçi izlemeye devam etmenin de fazla bir anlami kalmamisti.
Orada tanistigim arkadaslara veda etmek istedim. Kayassporlu futbolcunun agabeyi, “Dur abi, ben de geliyorum. Beraber çikalim” dedi. Diger seyircilerle vedalasarak, çikmak için tribünlerin merdivenlerini bir bir tirmanmaya basladigimizda Yurtkur'un yedinci golü geldi. Hakemin, golü ilan eden ve futbolculari santraya çagiran düdügünün tiz sesi sahada yankilandi. Bu kez 2 No.lu Dis Saha'nin arkasindaki antrenman sahasinin tribün merdivenlerinden bir bir asagi inerek Rüzgârli Sokak yönündeki kapidan disari çiktik. Gençlik Parki’nin kösesinde, baska maçlarda bulusmak için sözlestik ve birbirimize veda ederek ayrildik. O Keçiören dolmuslarinin kalktigi duraga giderken, ben de Dikmen otobüslerinin yanastigi Büyük Tiyatro önündeki duraga yöneldim.
Sicacik otobüste eve giderken, Kayasspor kalecisi Kadir’in Yurtkurlu futbolcuya söyledigi sözler kulaklarimda yankilanmaya devam ediyordu:
“Deliganli gibi söyle aslanim hakeme. Elle aldin iste topu. Deliganli gibi söylesene!”
Kalin saglicakla.
Ankara, 13 Ocak 2008
Necdet Özkazanci-POLATLILI
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
uralnadir
Site Admin
Kayıt: Dec 15, 2004
|
Tarih: 2008-01-14 09:11:53
Mesaj konusu:
|
|
|
eline saglik abi. O toprak sahalarin havasini bize yasattin yeniden.
Mersinde bende stadin yaninda gençlik sahasi denilen yerde amatör küme maçlarini izlerdim. Hem de tam kalenin üzerine denk gelen ilginç bir yerden. Gol olunca topun file ile bulusma sesi bile kaleci kadar bize de duyulurdu.
O sahalarda delikanlilik önemli, hemen yanindakilerde varsa yoksa para.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
onur_vurur
Site Admin
Kayıt: Aug 26, 2002
|
Tarih: 2008-01-14 09:45:40
Mesaj konusu:
|
|
|
Necdet abi ise baslamadan bu muhtesem hikayeyi okumak gerçekten çok iyi geldi. Yine çok ustaca anlatmisin. Hele 'lafa geldimi centilmensiniz ayagina vuruyum' kismini çok begendim :)
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
fatih_salman
Site Admin
Kayıt: Jul 14, 2006
|
Tarih: 2008-01-14 14:06:08
Mesaj konusu:
|
|
|
Necdet abi eline saglik, amatör liglerin havasina söyle bi gittik geldik.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
ercumenttuncalp
Site Admin
Kayıt: Oct 05, 2004
|
Tarih: 2008-01-14 20:17:21
Mesaj konusu:
|
|
|
Necdet kardesim koparttin bizi yine. Dis sahalar 40 sene öncede aynen senin anlattigin gibiydi. Köfteci yine 1 nolu sahanin arkasindami duruyor ? Top disari kaçinca, alipda kaçanlara çözüm buldularmi ?
ikinci kitabinda bunlari bekliyoruz. Gerçi Ziraat'in üçüncü kalecisiyken hem antremani, hemde maçlari orda oynardik, ama Ankaragücü stadini daha çok severdik. Genelde okul maçlari orada olurdu ve en önemli avantajida, maçta öndeyken, topu istasyon tarafina veya cadde tarafina sallayinca, 5 dakikayi götürürdük. Eskiler bilir, bu günkü gibi sira sira toplar nerde.
O zaman en çekindigimiz taraftar Onbirates ve Demirlibahçe taraftari. Bilinç altimiza bu yerlesmis.
Ben Yükselisin kalesindeyim, rakip Yildirim Beyazit Sanat Enstitüsü. Seyirci, kapali ve açik tribünde, kale arkasi bos. ikinci devre ben cadde tarafindaki kaledeyim ve 1-0 öndeyiz. Maçin sonlarina dogru arkamdan bir ses; "lan kaleci bak hele, sakin topu disari neyim atayim deme, ben Onbiratesliyim" diyor ve elinde saldirma. Aldikmi belayi derken,
döndüm, "oglum ben Atif beyliyim, sok onu yerine" desemde, "lan parlak yeme bizi, o zaman sosyetenin içinde ne isin var" derken, delik olan telden içeri girdi.
Allahtan o sirada golü yedik ve postu deldirmeden evimize döndük.
Daha hatira çok var ama, Necdet kardesime belki ilham gelir devam eder diye burada kesiyorum. Ha bir sey eksik kaldi. Sene 1967, yas 17.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2008-01-15 01:09:31
Mesaj konusu:
|
|
|
Okudugunuz ve güzel yorumlariniz için çok tesekkür ederim arkadaslar.
Büyük bir bölümü yapay olarak yaratilan bu kadar yogun gündemde hiçbir sekilde yer alamayan, maç sonuçlari bile verilmeyen ve hikayeleri yazilmayanlar hakkinda, yazinsal bir iddiasi ve özel olarak bir mesaj ya da ders verme kaygisi olmayan, ama isteyen okurun da kendi duygu ve düsüncelerine göre degerlendirmesinin uygun olacagini düsündügüm mütevazi basit hikayeler yazmaya çalisiyorum.
Ankara futbonunun; Cemal Aydin, ilhan Cavcav ve Melih Gökçek ve ogullari ile yakin çevrelerindeki kisilerin olusturdugu oligarsik yapinin yillar boyu süren bir kabus gibi üzerine çökmesiyle her geçen gün biraz daha kötüye gittigini ve yozlastirildigini; genelde sporun, özelde de futbolun ve en özelde de Ankara futbolunun o güzelim amatör ruhunu artik kaybettigini; futbolun futbol olmaktan çikarildigini ve tamamen baska bir sey haline getirildigini; bu islere taraftarlarin ve birçok taraftar grubunun da alet edilmeye çalisildigini ve bunlarin büyük bir bölümünde de basarili olundugunu; bazi yöneticilerin tarihi ve kökü olmayan takimlarla süper ligde gövde gösterisi yaparak güç ve rant elde etmeye çalistiklarini; bazi yöneticilerin de asil takimin genç, yetenekli ve biraz da deneyimli futbolcu ihtiyacini karsilamak amaciyla olusturulan altyapi takimlarini futbolcu haralarinda yetistirdikleri ürünlerle altyapi olmaktan çikararak, futbola, kulüplerine ve camialarina ihanet edercesine endüstriyel bir pazarlama ürünü haline getirip paket halinde satmak için pazar aradiklarini; bunu gerçeklestirmek için de Makyavelist bir anlayisla bir ligde ayni kulübe ait iki takimi muvazaali ve etik olmayan bir biçimde oynatmaktan dahi çekinmediklerini görüyor, düsünüyor ve üzülüyorum.
Bana öyle geliyor ki, görülmeyen, ilgilenilmeyen ve hikayesi yazilmayanlar hakkinda yazdigim bu basit hikayeler, biraz da bu sikintili ve alabildigine yozlastirilmis ortamdan biraz olsun uzaklasip nefes alma amacini tasiyor gibi sanki.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
cansoyer
Site Admin
Kayıt: Jan 13, 2005
|
Tarih: 2008-01-15 02:26:05
Mesaj konusu:
|
|
|
necdet abinin bu güzel yazisi için ne kadar tesekkür etsek azdir, bizlere futbolun her türlü yenilik ve olanaktan yoksun bir biçimde ama bu yoksunluga inat gibi nasil büyük bir zevk, inanç ve fedakarlikla oynandigi o "toprak" sahalari hatirlattigi için ne kadar tesekkür etsek necdet abiye azdir...
bunlari okuyunca mutlaka her birimizin zihninde geçmisten kalan anilar, silik silik hatiralar ortaya çikmistir; futbolun sadece yemyesil ve dümdüz sahalardan, son teknoloji ürünü malzeme ve saglik araçlarindan ibaret olmadigi o yillardan, sadece paranin degil dostlugun, fedakarligin, aidiyetin de önemli sayildigi o küçük mahalle ya da ilçe takimlarindan kalmis anilarimiz bir bir zihnimize üsüsüvermistir necdet abinin yazdiklarini okurken...
necdet abinin "kaleminin" kudretine sahip olamasam da ben de ilk aklima gelen animi paylasmak istedim, o "toprak sahali" yillardan kalma bir animi...
sanirim 96 ya da 97 yiliydi,
o dönem 3. ligde mücadele eden istanbul'un maltepe spor takiminin altyapisinda genç takimda oynuyorum, maltepe spor da gerek a takimi gerese de altyapisi itibariyla her zaman ligin orta siralarinda kalmayi becerebilen bi takim, deyim yerindeyse iddiasi yok, o sezon grubumuzda galatasaray'in da genç takimi var ve bütün istanbul camiasinda bir laf dolaniyor: "galatasaray zeytinburnundan bi çocuk almis, tam 2 milyar saymis transfer için"...
iki milyarin bizler için büyüklügünü su kiyaslamayla anlatabilirim: hemen hemen ayni dönemlerde bir istanbul kulübüne (ismini vermeyeyim, övünmek gibi olmasin...) transferim ihtimali ortaya çikinca benim için istenen para 180 milyon liraydi, fakat bu diger genç için galatasaray tam 2 milyar saymisti...
sezon basindan itibaren bu yeni transferi merak eden bizler fikstürde galatasaray maçinin tarihi gelince merakimizi giderecegimiz için sabirsizdik, acaba kimdi bu genç futbolcu, nasil biriydi, ne kadar iyiydi?...
maçtan önce takimimizin antrenörü süleyman hoca yanima gelip, biraz da defans oyuncusu olarak bana güvendigi için (ayiptir söylemesi...) "senin gözün bu adamin üzerinde olacak, o nereye sen oraya, gölgesi gibi gezeceksin, adim attirmayacaksin, top aldirmayacaksin, arkasini döndürmeyeceksin" gibi talimatlar beni sahaya gönderdi, takimlar sahaya çikinca maç boyunca markaj yapacagim bu yeni transferi uzaktan gördüm ve neredeyse yarim kadar olan boyuna da bakip, hemen yanimda maçin baslamasini bekleyen diger stoper arkadasim çaliskan'a "bu ne lan böyle, cüce mi bu, ben buna adim attirmam yahu" dedim, demis bulundum...
maçi anlatmama gerek olmadigini saniyorum, sadece skoru vererek olayin boyutlarini gözler önüne serebilecegimi saniyorum, maltepespor: 1 - galatasaray: 6...
maçin sonlarina dogru bu yen transfer genç çocukla girdigim bir pozisyonda ters bir hareket yapip dizimi sakatlayinca yerden kalkamadim, uzun süre kivranmama ragmen hakem oyunu durdurmadi, zira durdursa da yapacak bir sey yoktu, çünkü maltepespor'un saglik görevlisi yoktu, agri kesici spreyi bile yoktu, maçin durdugu bir anda daha sonra fenerbahçeye ordan da kayseri erciyese transfer olan ve takimimizin hem kaptani hem de ortasahadaki beyni olan mehmet ayaz arkadasimin omzuna dayanarak kendimi çizginin dsina attim, yerimden kalkamiyor ve aci içinde kivraniyordum, kulübeden yanima gelen süleyman hoca "oglum azcik daha dayan maç bitince baktiririz bir yerde" dedi ve maçin devamini da getirmek için tekrar sahadaki oyuna dönünce galatasaray kulubesinde oturmakta olan saglik görevlisi çantasiyla yanima gelip bana gerekli müdahaleyi yapti, elimden tutup ayaga kaldirdi ve iki yedek arkadasima emanet edip yerine döndü, ve o sirada, ama küçümsemekten ziyade futboldaki esitsizliklere ve yoksulluklara hayiflanan babacan bir tavirla, yillarca unutamayacagim bir söz söyledi: "delikanli, sen bu çocugu tutmaya kalkma, o sizlerin ayarinda bir futbolcu degil, bosuna kendini yorup zorlama, sakatlanma"...
aradan geçen zaman her geçen gün bunu biraz daha dogruladi sanki, simdi istanbulun ankaranin izmirin sivasin diyarbakirin erzincanin samsunun mersinin amatör liglerinde her türlü imkandan ve destekten yoksun bir biçimde top oynamaya çalisan ve bu yarista ancak kendisi gibi sanssizlarla yarisabilen, digerleri karsisinda hep 1-0 geriden baslayan gençlerin durumu bu anlattigim hikayeyi biraz daha dogruladi sanirim, ancak futbolun bu yüzü, fakir yüzü, yoksul yüzü, futbolun yine de güzel bir oyun oldugunu her zaman hatirlatacaktir bizlere...
bu arada kimdi bu galatasarayin yeni transferi?
anlattigim maçta galatasarayin 6 golünden 4'ünü atan ve çok degil bir iki yil sonra sadece benim degil bütün türkiyenin ve dünyanin taniyacagi o gencin adi emre belözoglu'ydu...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2008-01-15 23:42:17
Mesaj konusu:
|
|
|
Güzel yorumun ve buram buram amatörlük kokan yillar öncesindeki hos bir anini bizlerle paylastigin için ben de sana tesekkür ederim Can. Anilar güzeldir. Senin Emre Belözoglu karsisinda yasadigin gibi o zaman üzülsen de yillar sonra geriye dönüp baktiginda hos bir ani olarak kaliyor insanin belleginde öyle degil mi? :wink:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
cansoyer
Site Admin
Kayıt: Jan 13, 2005
|
Tarih: 2008-01-16 17:14:49
Mesaj konusu:
|
|
|
cevat prekazi'den bir asirma cümleyle cevap vermek istiyorum sevgili necdet abicim:
zaten o maçta emre'ye adim attirmayacak, top göstermeyecek kadar basarili bir oyun oynayabilseydim ben de su anda real madrid'de oynuyor olurdum...
:lol: :lol: :lol:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2008-01-16 22:17:59
Mesaj konusu:
|
|
|
Muahhahahaha! Çok güzel bir benzetme gerçekten Can. Emre su anda ingiltere'de oynadigina göre, senin de en azindan Premier ligde olman lazimdi. Fakat su da var ki senin önünü de Emre Belözoglu kesmis gibi gözüküyor. :wink:
Yüzüne karsi degil ama hirsin, fizigin, futbol sevgin ve zekan, top kontrolün, oyun anlayisin, hava toplarina hakimiyetinle çok baska yerlerde olabilirdin yani. Neyse, saglik olsun. Bizim taraftan bakinca iyi ki öyle olmus diyorum. Yoksa birbirimizi nasil taniyacaktik, hali sahada birlikte nasil oynayacaktik? Öyle degil mi? :wink:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
ozan_guler
Site Admin
Kayıt: Oct 22, 2003
|
Tarih: 2008-01-16 22:40:10
Mesaj konusu:
|
|
|
"necdet_ozkazanci"] . . . Bizim taraftan bakinca iyi ki öyle olmus diyorum. Yoksa birbirimizi nasil taniyacaktik, hali sahada birlikte nasil oynayacaktik? Öyle degil mi? :wink:
Ne yani simdi sendeki yetenegi bir türlü göremeyen ve bu sayede senin gibi büyük bir golcünün hali sahada bizimle oynamasina neden olan ilhan Cavcav'a tesekkür mü edecegiz Polates.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
senolakdemir
Site Admin
Kayıt: Apr 24, 2006
|
Tarih: 2008-01-16 23:06:02
Mesaj konusu:
|
|
|
Götürdünüz benide, çamur oldumu korner atmamak için ayakkabilarimizi baglama numaralari yaptigimiz o günlere,
Benimkisi Can gibi fiyakali degil ama ani iste,
Eserspor diye mahalllelinin 3-5 kurusu ile ayakta tutulan bir takiminin santroforuydum,
Ama ne santrofor , herkesin gözbebegi , cani cigeri, yildiz ne kelime starüstü adami,
Ha performansim mi tüm sezonda sadece 1 gol , o da basparmagimin ucuna degmisti karambolde.
Devlet tiyatrolari diye bir takimla oynuyoruz,
maç 0-0 iki forvet kaleciyle karsi karsiyayiz ,
top arkadasta ,pas vermedi ,vurdu ,top kaleciyi geçti aglara gidiyor ,
GOOOOL DiYE BAgIRARAK SEViNÇLE GERiYE DOgRU KOsMAYA BAsLADIM,
ama kimse beni kucaklamiyor , noluyor lan dedim kendi kendime ,bir döndümki ne göreyim,
top çizgide çamurdan dolayi takilmis, kaleci topa hamle yapiyor ,
topa vuran arkadas da debeleniyor,ben soktayim tabi, yanlis yere kosmusum.
Yetmezmis gibi, onlarin bir antrenörü vardi,hani su meshur Tarih affeder ama trafik affetmez diye TRT de çikan sisman, sakalli ,kisa boylu ,uzun saçli tiyatrocu,
Adi aklima gelmiyor,
Kiçinin üzerinde ,karnini tuta tuta gülmekten yariliyordu.
Dahasi da var da yazip karizmayi bozmayalim,
Vay be nerelere daldim ,
Enterasansin be Necdet abi ,
Takim hücum yerken ,Gençler gol gol diye bagirdigin yetmezmis gibi,
bide maçtan çik o sogukta oralarda tüne ,
Bir akil fikir veren çikar herhalde sanada.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2008-01-16 23:49:56
Mesaj konusu:
|
|
|
senolcugum, futbolun var olmasini saglayan ve insanlara sevdiren en önemli seylerden biri de sizlerin de anlattigi bu güzel anilar bence. Futbolcu da olsa, taraftar da olsa herkesin mutlaka bir anisi vardir çünkü.
Öte yandan son paragrafta yazdiginda haklisin belki ama dayanamiyorum iste, ne yapayim. Ayaklarim kayiveriyor o tarafa dogru. Fakat bunun da bir güzelligi var ki o da su: Kendi kendine amatörce bir seyler karalamaya çalisan benim gibi biri için bazen hiç aklimda yokken kendiliginden bir hikaye malzemesi çikiveriyor. Ve sonra da bu malzeme dürtmeye basliyor: Yaz beni! Yaz beni! :wink:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2008-01-17 00:02:27
Mesaj konusu:
|
|
|
"ozan_guler"]"necdet_ozkazanci"] . . . Bizim taraftan bakinca iyi ki öyle olmus diyorum. Yoksa birbirimizi nasil taniyacaktik, hali sahada birlikte nasil oynayacaktik? Öyle degil mi? :wink:
Ne yani simdi sendeki yetenegi bir türlü göremeyen ve bu sayede senin gibi büyük bir golcünün hali sahada bizimle oynamasina neden olan ilhan Cavcav'a tesekkür mü edecegiz Polates.
Tabii babadostu. simdi ilhan Cavcav'in " Ulan Polatez dediniz, Polatez dediniz, alin size Polatez" deyip beni Gençlerbirligi'ne kazandirdigini varsayalim. Ne olacak o zaman? Benim hali sahaya gelmem mümkün mü, ekmegini futboldan kazanan bir profesyonel topçu olarak? Tabii ki degil. O zaman ne oluyor? Ben sahada, siz tribünde oluyorsunuz. Ve ben gol kaçirdikça, pozisyonlari ezdikçe, takim da puanlari kaybettikçe bu forumlarda en agir elestirileri yapiyorsunuz. Dolayisiyla o zaman ne oluyor? Ben de elestirilere tahammül edemeyen bir profesyonel topçu olaraktan taraftarlara küsüyorum. Ba ba ba ba ba! Oysa simdi öyle mi? çikiyoruz hali sahada topumuzu oynuyoruz, gol ya da goller atip puan ya da puanlar aliyoruz. Bu isi zevk için yaptigimizdan da küsmece darilmaca da olmuyor. Evet, simdi bu kapsamli açiklamalardan sonra varilan özet ve sonuç odur ki hali sahada sizlerle beraber olmama sebep olan ilhan baskana tesekkür etmek bir borçtur... :wink:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
mehmet_galip
Site Admin
Kayıt: Aug 05, 2002
|
Tarih: 2008-01-17 00:50:33
Mesaj konusu:
|
|
|
delikanli dediniz de...
bugün bir delikanliyla tanistim.
kendisi 50 yi azcik devirmis.
bu delikanli öyle bir delikanli ki, harbiden hakediyor bu sifati...
niye derseniz :arrow:
efendiiiiim...bu delikanli kar demeden kis demeden, yasina basina ve de kasina bakmadan; 5 günde tam 4 posta gitmis :oops: üstelik yetmezmis gibi 3. postaya olmasi orada olmasi gerektigi saatten 2,5 saat önce gitmis(16.00 yerine 13.30 da), konu komsu da "sen git konya sokakta filan biraz gez evladim" demis...enerjiye bakarmisiniz :lol: :lol: :lol:
isin özeti bizim delikanli,
-ctesi öz gb-gb
-pazar a.g-ank.s.
-sali gb-ads
-çarsamba da ag-bjk
maçlarinda boy göstermis...düsünebiliyormusunuz -10 derecede, 5 günde 4 posta maç :roll: 8O :wink:
bilin bakalim kim bu delikanli :?: :twisted:
not:muhtelif platformlarda konustugumuz üzere biraz da geyik :wink:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
cansoyer
Site Admin
Kayıt: Jan 13, 2005
|
Tarih: 2008-01-17 00:56:24
Mesaj konusu:
|
|
|
"necdet_ozkazanci"]"ozan_guler"]"necdet_ozkazanci"] . . . Bizim taraftan bakinca iyi ki öyle olmus diyorum. Yoksa birbirimizi nasil taniyacaktik, hali sahada birlikte nasil oynayacaktik? Öyle degil mi? :wink:
Ne yani simdi sendeki yetenegi bir türlü göremeyen ve bu sayede senin gibi büyük bir golcünün hali sahada bizimle oynamasina neden olan ilhan Cavcav'a tesekkür mü edecegiz Polates.
Tabii babadostu. simdi ilhan Cavcav'in " Ulan Polatez dediniz, Polatez dediniz, alin size Polatez" deyip beni Gençlerbirligi'ne kazandirdigini varsayalim. Ne olacak o zaman? Benim hali sahaya gelmem mümkün mü, ekmegini futboldan kazanan bir profesyonel topçu olarak? Tabii ki degil. O zaman ne oluyor? Ben sahada, siz tribünde oluyorsunuz. Ve ben gol kaçirdikça, pozisyonlari ezdikçe, takim da puanlari kaybettikçe bu forumlarda en agir elestirileri yapiyorsunuz. Dolayisiyla o zaman ne oluyor? Ben de elestirilere tahammül edemeyen bir profesyonel topçu olaraktan taraftarlara küsüyorum. Ba ba ba ba ba! Oysa simdi öyle mi? çikiyoruz hali sahada topumuzu oynuyoruz, gol ya da goller atip puan ya da puanlar aliyoruz. Bu isi zevk için yaptigimizdan da küsmece darilmaca da olmuyor. Evet, simdi bu kapsamli açiklamalardan sonra varilan özet ve sonuç odur ki hali sahada sizlerle beraber olmama sebep olan ilhan baskana tesekkür etmek bir borçtur... :wink:
bu paradoksu su sekilde çözmeyi öneriyorum:
o zaman sevgili ozan abinin üstün menecerlik kabiliyetlerinin bi nisanesi olarak hepimiz, yani polates necdet abi, bendeniz, metin uçak, starüstü senol abi, haldun abi, mustafa ates, keçi serkan, hamdi abi, topçu harun, esek mehmet, (bu liste bitmez, en iyisi hep beraber diyelim...) ve hatta menecer-oyuncu kontenjanindan ozanno gülerio da dahil kompil gençlere transfer olalim, eger para istemezsek ilhan baskan bunu kesin kabul eder gibi geliyor bana, böylece hem halisahada kurmus oldugumuz yildizlar toplulugu birbirinden ayrilmamis olur, hem de herkes "profesyonellik" heveslerine kavusmus olur...
:lol: :lol: :lol:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
fatih_salman
Site Admin
Kayıt: Jul 14, 2006
|
Tarih: 2008-01-17 01:46:47
Mesaj konusu:
|
|
|
"mehmet_galip"]delikanli dediniz de...
bugün bir delikanliyla tanistim.
kendisi 50 yi azcik devirmis.
bu delikanli öyle bir delikanli ki, harbiden hakediyor bu sifati...
niye derseniz :arrow:
efendiiiiim...bu delikanli kar demeden kis demeden, yasina basina ve de kasina bakmadan; 5 günde tam 4 posta gitmis :oops: üstelik yetmezmis gibi 3. postaya olmasi orada olmasi gerektigi saatten 2,5 saat önce gitmis(16.00 yerine 13.30 da), konu komsu da "sen git konya sokakta filan biraz gez evladim" demis...enerjiye bakarmisiniz :lol: :lol: :lol:
isin özeti bizim delikanli,
-ctesi öz gb-gb
-pazar a.g-ank.s.
-sali gb-ads
-çarsamba da ag-bjk
maçlarinda boy göstermis...düsünebiliyormusunuz -10 derecede, 5 günde 4 posta maç :roll: 8O :wink:
bilin bakalim kim bu delikanli :?: :twisted:
not:muhtelif platformlarda konustugumuz üzere biraz da geyik :wink:
Mehmet abi sen gitmissin madem anlat. Ankaragücü Bolu'dan Gökhan Emreciksin diye genç bi topçu almis. Her seyreden hayran kalmis, gelecegi çok parlak diyorlar vs.vs.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2008-01-17 02:07:39
Mesaj konusu:
|
|
|
"fatih_salman"]"mehmet_galip"]delikanli dediniz de...
bugün bir delikanliyla tanistim.
kendisi 50 yi azcik devirmis.
bu delikanli öyle bir delikanli ki, harbiden hakediyor bu sifati...
niye derseniz :arrow:
efendiiiiim...bu delikanli kar demeden kis demeden, yasina basina ve de kasina bakmadan; 5 günde tam 4 posta gitmis :oops: üstelik yetmezmis gibi 3. postaya olmasi orada olmasi gerektigi saatten 2,5 saat önce gitmis(16.00 yerine 13.30 da), konu komsu da "sen git konya sokakta filan biraz gez evladim" demis...enerjiye bakarmisiniz :lol: :lol: :lol:
isin özeti bizim delikanli,
-ctesi öz gb-gb
-pazar a.g-ank.s.
-sali gb-ads
-çarsamba da ag-bjk
maçlarinda boy göstermis...düsünebiliyormusunuz -10 derecede, 5 günde 4 posta maç :roll: 8O :wink:
bilin bakalim kim bu delikanli :?: :twisted:
not:muhtelif platformlarda konustugumuz üzere biraz da geyik :wink:
Mehmet abi sen gitmissin madem anlat. Ankaragücü Bolu'dan Gökhan Emreciksin diye genç bi topçu almis. Her seyreden hayran kalmis, gelecegi çok parlak diyorlar vs.vs.
Üzülerek belirtiyorum ki ilk atisin isabetsiz oldu Fatih... Dogru, Mehmet Galip de 5 günde 4 posta gitti de, Mehmet'in mesajindaki hayati öneme sahip ayrintilari kaçirdigin için karavana attin. :wink:
Mehmetçigim, muhtesem bir çetele tutmussun yani. Bunun için seni tebrik ederim. su kadarini söyleyeyim ki yazdiklarinda eksigin var fazlan yok. Ama Fatih karavana attigina göre, bu deliganlinin kim oldugu zor bir soru olarak karsimizda duruyor. Öyleyse önce bu deliganli kimse ortaya çiksin, ondan sonra yazdiklarindaki eksigini de açiklayacagim. :wink:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
fatih_salman
Site Admin
Kayıt: Jul 14, 2006
|
Tarih: 2008-01-17 16:06:14
Mesaj konusu:
|
|
|
"necdet_ozkazanci"]"fatih_salman"]"mehmet_galip"]delikanli dediniz de...
bugün bir delikanliyla tanistim.
kendisi 50 yi azcik devirmis.
bu delikanli öyle bir delikanli ki, harbiden hakediyor bu sifati...
niye derseniz :arrow:
efendiiiiim...bu delikanli kar demeden kis demeden, yasina basina ve de kasina bakmadan; 5 günde tam 4 posta gitmis :oops: üstelik yetmezmis gibi 3. postaya olmasi orada olmasi gerektigi saatten 2,5 saat önce gitmis(16.00 yerine 13.30 da), konu komsu da "sen git konya sokakta filan biraz gez evladim" demis...enerjiye bakarmisiniz :lol: :lol: :lol:
isin özeti bizim delikanli,
-ctesi öz gb-gb
-pazar a.g-ank.s.
-sali gb-ads
-çarsamba da ag-bjk
maçlarinda boy göstermis...düsünebiliyormusunuz -10 derecede, 5 günde 4 posta maç :roll: 8O :wink:
bilin bakalim kim bu delikanli :?: :twisted:
not:muhtelif platformlarda konustugumuz üzere biraz da geyik :wink:
Mehmet abi sen gitmissin madem anlat. Ankaragücü Bolu'dan Gökhan Emreciksin diye genç bi topçu almis. Her seyreden hayran kalmis, gelecegi çok parlak diyorlar vs.vs.
Üzülerek belirtiyorum ki ilk atisin isabetsiz oldu Fatih... Dogru, Mehmet Galip de 5 günde 4 posta gitti de, Mehmet'in mesajindaki hayati öneme sahip ayrintilari kaçirdigin için karavana attin. :wink:
Mehmetçigim, muhtesem bir çetele tutmussun yani. Bunun için seni tebrik ederim. su kadarini söyleyeyim ki yazdiklarinda eksigin var fazlan yok. Ama Fatih karavana attigina göre, bu deliganlinin kim oldugu zor bir soru olarak karsimizda duruyor. Öyleyse önce bu deliganli kimse ortaya çiksin, ondan sonra yazdiklarindaki eksigini de açiklayacagim. :wink:
Necdet abi Mehmet abinin 50'yi devirmedigini biliyorum :) Hatta bazen benden de genç bu adam diyorum. Adana Demir maçinda ben 4-5 kat giyinirken Mehmet abi montun altina bi gömlek giymis gelmis.
Bu arada sana da sorayim bu Gökhan Emreciksin'i çok övüyorlar, senin düsüncelerin nelerdir?
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2008-01-17 17:57:52
Mesaj konusu:
|
|
|
Gökhan Emreciksin'i son iki maçta izledim Fatih. ikisinde de çok iyiydi ve birer gol atti. Çok hizli ve teknik. Birebir çok iyi adam geçiyor ve eksiltiyor. Karsisinda oynayan rakip futbolcuyu bazi anlarda saskina çevirdi. Boluspor'da son zamanlarda yedek kalmasinin nedeni gitmek istemesiymis. Kulüp göndermek istemeyince o da sermis... Ayni bizim Engin ve ishak gibi. sunu anladim ki bir futbolcu ne kadar iyi, teknik ve yetenekli olursa olsun, eger bir takimda kalmak istemiyorsa, ayrilmak istiyorsa zorla oynatman imkansiz degil ama çok zor. Birakiveriyor. Ayrildiktan sonra da yeniden göstermeye basliyor kendini.
Bu arada baska tahmin eden çikmadigina göre ben söyleyeyim Mehmetçigim. Gerçi o kadar ip ucu vermissin ki söylemeye de gerek yok o deliganlinin ben oldugumu. Hani eksigin var fazlan yok demistim ya. O zaman ben de senin eksigini yazayim bari. 4 maç degil de 5+1/6 maç olacak. Evet, Gençlerbirligi-Oftas maçindan sonra gittigim 2 No.lu dis sahadaki Kayasspor-Yurtkur maçini yazmayi unutmussun Mehmetçigim. :wink:
Bir de 15 dakikalik, yani 1/6'lik bir maç var ama onu tam olmadigi için saymiyorum. :wink:
Pazar günü Ankaragücü-Ankaraspor maçindan çikinca Amatör Süper Ligde lider olan Pursaklar ile sonuncu durumdaki Demetevler Karadenizgücü maçinin da yaklasik 1/6'sini, yani ilk yarisinin son 15 dakikasini Gençlik Parki tarafindaki kaldirimda kale arkasindan izledim. ilk yariyi Demetevler Karadenizgücü sürpriz bir sonuçla 1-0 galip bitirdi. Orada biriyle tanistim. Yine amatör süper ligde mücadele eden ve o gün Kizilcahamam'da maçi olan Keçiören Belediyespor'un yardimci antrenörünün babasiymis. Biraz amatör süper ligdeki takimlardan, Keçiören Belediyespor'dan, Polatlispor'dan bahsettik. Demir korkulugun ardindan Demetevler Karadenizgücü kalecisini aferin goçum, bravo aslanim diye gayrete getirmeye çalistik. Sonra ilk yari bittiginde ayaklarimiz soguktan fazla üsüyünce, ikinci yariyi beklemeyip ayrildik.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
abreg_celem
Site Admin
Kayıt: Jan 03, 2005
|
Tarih: 2008-01-17 20:17:28
Mesaj konusu:
|
|
|
"cansoyer"]
bu arada kimdi bu galatasarayin yeni transferi?
anlattigim maçta galatasarayin 6 golünden 4'ünü atan ve çok degil bir iki yil sonra sadece benim degil bütün türkiyenin ve dünyanin taniyacagi o gencin adi emre belözoglu'ydu...
Asagidaki olay dünkü maçta olmus:
".... Newcastle'da Emre 29. dakikada rakibi John Eustace'la girdigi ikili mücadele sonrasi hakem Uriah Rennie'den kirmizi kart gördü."
Can, senin is tamam gardas! Baska yamuk yapan olduysa onlari da yaz hemen, icabina bakalim... 8)
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
cansoyer
Site Admin
Kayıt: Jan 13, 2005
|
Tarih: 2008-01-17 23:10:48
Mesaj konusu:
|
|
|
"abreg_celem"]"cansoyer"]
bu arada kimdi bu galatasarayin yeni transferi?
anlattigim maçta galatasarayin 6 golünden 4'ünü atan ve çok degil bir iki yil sonra sadece benim degil bütün türkiyenin ve dünyanin taniyacagi o gencin adi emre belözoglu'ydu...
Asagidaki olay dünkü maçta olmus:
".... Newcastle'da Emre 29. dakikada rakibi John Eustace'la girdigi ikili mücadele sonrasi hakem Uriah Rennie'den kirmizi kart gördü."
Can, senin is tamam gardas! Baska yamuk yapan olduysa onlari da yaz hemen, icabina bakalim... 8)
hocam planim tikir tikir isliyor,
bikaç futbolcu daha var gençlik yillarimdan gicik oldugum,
yakinda onlarin da adini yazip kara büyü yeteneklerimi herkese kanitlamayi düsünüyorum,
sen takipte ol...
:lol: :lol: :lol:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
mehmet_galip
Site Admin
Kayıt: Aug 05, 2002
|
Tarih: 2008-01-18 00:46:36
Mesaj konusu:
|
|
|
"fatih_salman"]"mehmet_galip"]delikanli dediniz de...
bugün bir delikanliyla tanistim.
kendisi 50 yi azcik devirmis.
bu delikanli öyle bir delikanli ki, harbiden hakediyor bu sifati...
niye derseniz :arrow:
efendiiiiim...bu delikanli kar demeden kis demeden, yasina basina ve de kasina bakmadan; 5 günde tam 4 posta gitmis :oops: üstelik yetmezmis gibi 3. postaya olmasi orada olmasi gerektigi saatten 2,5 saat önce gitmis(16.00 yerine 13.30 da), konu komsu da "sen git konya sokakta filan biraz gez evladim" demis...enerjiye bakarmisiniz :lol: :lol: :lol:
isin özeti bizim delikanli,
-ctesi öz gb-gb
-pazar a.g-ank.s.
-sali gb-ads
-çarsamba da ag-bjk
maçlarinda boy göstermis...düsünebiliyormusunuz -10 derecede, 5 günde 4 posta maç :roll: 8O :wink:
bilin bakalim kim bu delikanli :?: :twisted:
not:muhtelif platformlarda konustugumuz üzere biraz da geyik :wink:
Mehmet abi sen gitmissin madem anlat. Ankaragücü Bolu'dan Gökhan Emreciksin diye genç bi topçu almis. Her seyreden hayran kalmis, gelecegi çok parlak diyorlar vs.vs.
sevgili fatih 5 günde 4 posta olayinin tamaminda necdet abiyle beraberdik diyebilirim. son ankaragücü-bjk maçinda ikimizde de bagiracak güç kalmamisti ama yinede iyi performans gösterdik. necdet abinin bjk ye özel-güzel tezahuratlarina kisik sesimle katilmaya çalistim. sanki 5 günde 4 posta giden o degildi sanirsin :twisted:
son maçin en güzel olayi necdet abinin bir pozisyonda bebbe ye sinirlenmesiydi...sagdan sifira inip ortaya çikartilan bir topu müsaitken ezince bebbe, necdet abi "gelisine vursana" diye sinirlendi.."abi niye kiziyon, olur böyle seyler...bize kolay gelior ama belki sahadaki durum burdan göründügü gibi degildir" deyince de; "iyi de mehmetçigim biz hali sahada gelene vuruyoz gol oluyo, orda nasil oluyor o zaman" seklindeki cümlesini kurdu...sonrasinda maç bitene kadar kendi kendime güldüm durdum :lol: :lol: :lol: :lol:
not:gökhan mi? ank spor maçinda ortalamaydi ama gelisine iyi vurdugu top gol oldu.bjk maçinda ise kuskusuz takimin en iyisiydi. rakibin belini kiracak cinsten bir topçu ve attigi gol hemen önümüzde oldu.cidden usta isiydi. necdet abiyle bizim anil'in hali sahadaki oyun sitilini hatirladik onu izlerken. gerçekten çok benziyorlar.
gökhanla ilgili tek sorun var...süper ligden talibi çikinca boluda oynamayan bu kardesimiz, yarin birgün istanbul düdüklerinin transfer listesine girince- ki bu kesin görünüyor- ayni senaryoyu burda da oynamaya kalkarmi? umarim burda daha etik davranir.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
|