Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Korku Kltr
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
irfanakalp
Site Admin

Kayıt: Jul 28, 2005

Mesaj Tarih: 2008-03-18 12:21:06      Mesaj konusu: Korku Kültürü Alıntıyla Cevap Ver

Neden kurulusunun 85.yildönümü kutlamasinda Kulüp baskanimiz yaptigi konusmada, “Devlete, maliyeye, sporcusuna borcu olmayan büyük bir kulübüz”diyor. Neden 2006 yilinda ki bir röportajinda, "ilk baskan oldugumda Gençlerbirligi oldukça zor durumdaydi. Gençlerbirligi o zaman hiçbirseyi olmayan bir kulüptü. Bugün kimseye borcu yok.” diyor. Yaklasik 10–15 yildir açilislarda, kutlamalarda, yildönümlerinde sürekli dile getirilen hep bu “Maliyeye, Sigortaya, Devlete tek kurus borcumuz yok”söylemi. Neden? Bilindigi gibi Gençlerbirligi olarak önemli övünç kaynagi olan üç olgudan sözedilir. Bunlar; 1-Tesisler 2-Futbol Okulu 3-Kasadaki Para ve Sifir Borç’tur. Gençlerbirligi aslinda kurulusundan beri kendi oyuncusunu yetistiren bir ekoldür. Kulübün en zor zamanlari olan yetmisli yillarda bile siyah bir sort ile kirmiziya boyanmis bir atlet getiren herkese açik tutulmustur futbol okulu. Her ne kadar arsasi Devletin olsada, bugünkü Baskan ve yönetimi için tesisler, üzerindeki yapilarla bir övünç kaynagidir. Geriye kasadaki para ve sifir borç kaliyor. Bilindigi gibi 85 yillik Gençlerbirligi tarihini kabaca üç dönemde inceleyebiliriz. Bunlar, yükselis, düsüs ve yeniden yükselis dönemleridir. Birçok futbol kulübü geçmisteki basarilari ile övünüp sempati toplarken Gençlerbirligi geçmisteki düsüs dönemi ve basaririsizligiyla sempati toplayabilmis ender bir kulüptür. Koyu bir Gençlerbirligi taraftari olan sevgili Ozan Güler anilarinda, Gençlerbirligi’ni tutmasinda, 1975 yilinda Maltepe deki kulüp binasindan ellerinde tutmalik Anittepe sahasina yürüyen futbolcularin büyük payindan sözeder. Bende 1974–75 yillarinda Anittepe ‘de bir isyerinde çalisirken birçok kez bu futbolculari görmüs ve bendeki bu üzüntü zamanla sempatiye dönüsmüstür. Birçok taraftar da Gençlerbirligi’nin basarilarindan çok bu basarisizliklarini konusup anlatir. O basarisizliklardan gelip doksanli yillarda istanbulun büyüklerinin korkulu rüyasi olmasi da onu çok sevdirmistir kitlelere. Camia içerisindede basta Sn.ilhan Cavcav olmak üzere fedakârlik yapan birçok insan yillarca minnetle anilmistir. Yapilanlar unutulmamistir. Bugünkü Baskanimiz ve yönetim ,iste bu düsüs dönemini öne çikartip çaktirmadan daha önceki geçmisi unutturmaya çalismaktadir.Zaten bugünkü yöneticilerin çogunun istanbul takimlarini tutmalari nedeniyledirki Gençlerbirligi’nin ilk yillari ve uzak geçmisi onlari manevi olarak fazla ilgilendirmemektedir.Parasizlik ve yokluk dönemleri öne çikarilmakta ve ranta dönüstürülerek adeta gizliden gizliye, “..biz gidersek Maliyeye,Devlete,SSK’ya borçlanilir kapiya icra gelir.” Korkusu verilmektedir. Geçmis unutturulup yeni bir seyirci kitlesi yaratilmaya çalisilmis ama bu girisim sonuç vermemistir. Yönetimin sunduguyla yetinecek, fazla futbol bilmeyecek, pahali, ucuz sizlanmadan her maça ailesiyle gelecek bir “Ankarali sporsever” ve “Ankarali futbolsever” hayal edilmis ama tam tersi olmustur. Kulübün olagan kongrelerinde faaliyet raporu ve mali rapor alelacele okunup geçistirilmis ve , “Maliyeye, SSK’ya, Devlete tek kurus borcumuz yok” denilerek bir korku kültürü yaratilmaya çalisilmis ve bu korku kültürü dalga dalga üyelerden taraftara taraftardan seyirciye seyirciden Ankaraliya dogru yayilmasi istenmistir. Uzun süre bu korku kültürü ile büyüyen yeni kusak Gençlerliler bu durumu sonradan tahlil edip kavramislar daha sonrada seslerini yükseltmislerdir. Bugün Gençlerbirligi’nin geçmisini sahiplenen ve korku kültürünün yarattigi çürümüslüge tepki duyan taraftarlar zaman zaman basina ve kamuoyuna açikladiklari basin bildirileri ile bu kötü gidisi dile getirmislerdir.12 Nisan 2007 tarihli Alkaralar imzali basin bildirisinde özetle söyle denmektedir; “Camiamizda son dönemde yasanan sikintilar bizleri oldukça endiselendirmektedir. Bugün gelinen noktada Gençlerbirligimiz yozlasma sürecine girmek üzeredir. Endiselerimiz, “basari veya basarisizlik” temelinde degil, Gençlerbirligi ahlakinin varligini sürdürmek adinadir. Öncelikle kulübümüzün Gençlerbirlikliler tarafindan yönetilmesini istiyoruz. Gençlerbirligi’nin vefa duygusunu yitirmeden yoluna devam etmesi bir zorunluluktur. Gençlerbirligi, tacir zihniyetiyle yönetilemez. Kulübümüzde, Gençlerbirligi sevgisi yerine parayi ön plana çikaran, demokratik yönetim yerine, elestirilere kulak tikayarak, elestiri sahiplerini camiadan uzaklastiran, birlik yerine bölünmeyi esas alan, yetistirdigi degerleri reddeden ve Türkiye’de kulübüne ödül kazandirmis olan yegâne taraftari yok sayan bir zihniyet hâkim olmaya baslamistir.” Bu taraftara yeni bir yönetim gerekiyor. Bu Baskan ve yönetime yeni bir taraftar bulunamayacagina göre, bu taraftara yeni bir baskan ve yeni bir yönetimi seçmekten baska çaremiz varmi? Korku kültürü artik tarihe karismalidir. Gençlerbirligi’nin düsüs dönemini korku malzemesi yaparak getiri saglayanlarin devri artik kapanmalidir. Yeni bir sayfa açilmalidir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir