Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Milli Takm zlerken
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ziya Adnan
Site Admin

Kayıt: May 06, 2003

Mesaj Tarih: 2008-06-21 04:50:16      Mesaj konusu: Milli Takimi izlerken … Alıntıyla Cevap Ver

Siz hiç ip cambazi izlediniz mi ? Yerden metrelerce yükseklikte, iki direk arasina gerilmis ince bir halatin üzerinde, dengesini saglama adina kollarini yana açarak adim adim yürüyen, attigi her adimin ölümle yasam arasinda bir sarkaç misali gidip geldigi tehlikeli bir oyunun bas aktörüdür ip cambazi. Eger, ipin altinda, onu hayata döndürecek ag yoksa, insanin kanini dondurur o yürüme sahnesi. Bir süre sonra bu pek tehlikeli oyunun bir an önce bitmesini istersiniz, yüreginiz kaldiramaz hale gelir, gözünüz takili kalir ipin üstündeki korkusuz adama. Tanil Bora’nin tanimiyla, ‘Futbol müminlerinin Ramazani’ basladi. Her ne kadar, ingiltere semalarinda, Avrupa sampiyonasina ilgi fazla olmasa da. Turnuvada yoklari oynayan ingilizler, Cristiano Ronaldo’nun ingiltere’de kalip kalmayacagina kilitlenmisken, ne zaman ne yapacagi hiç belli olmayan ülkem takimi, bu yazinin yazildigi saatlerde son dört takim arasinda. Ve ben ne zaman bu Milli takimi izlesem, aklima gelip takilan o ip cambazi. Tam düstü düsecek derken, tam, ‘bu macera buraya kadarmis’ derken, görünmez bir gücün onu tekrar hayata baglayisi. Milli takim, Avrupa’nin en anlasilmaz ülkesinin, en anlasilmaz takimi. Milli takim, Avrupa 2008 sampiyonasinda, usta bir ip cambazi tadinda… Ve onu sevenlerin yürekleri hep agizlarinda… *** Henüz turnuvanin en basinda, Portekiz karsisinda, ülkede ki ruh halini yansitti Milli takim, dünyanin dört bir yanina. Durduk yerde kendimizin icat ettigi bir ‘türban’ meselesinde maaile didisirken, futbolda da, Terim’in yarattigi bir sistemle Portekiz karsisinda dibe vurduk, yine maaile. O maçta, ülkemin kronik huzursuzlugu Milli takima yansidi. Hevesimiz kursagimizda, milli heyecanimiz hani o cok satafatli televizyon reklamlarinda kaldi. Hiç varlik gösteremedigimiz ilk maçtan sonra, ip cambazinin gösterisinin pek uzun sürmeyecegini düsündük, hayiflandik bu yazik duruma. ilk maçinda sapkadan kus çikmayacagini anlamis olacak ki Terim, ikinci maça daha ofansif bir kadroyla çikti sahaya. Ve ilk maçta yapmasi gerekeni yapti, biraz da geç olsa. Arda Turan sahada,. isviçre karsisinda son saniyelerde bu müthis yetenegin attigi o gole tüm ülke sevinirken, ‘Neden Arda ilk maçta yedek kulübesindeydi?” sorusu akillarda. Sonra geldik gurupta ki üçüncü maça, kader maçina. Turnuvanin, ‘en heyecanli’, maçinda ip cambazi yine telin üstünde. Ve bizler, yine yürekler agizlarda, seyre koyulduk o acaip gösteriyi. Son 15 dakikasina 2-0 maglup girdigimiz Çekoslovakya maçinda, tüm umutlari yitirmis, eve dönüs yolculuguna hazirlanirken, tam bitsin bu ‘lanet oyun’ diye düsünürken, sahneye yine çikti Arda. Gencecik yasina ve turnuvalarda ki tecrübesizligine ragmen, bir maestro edasinda yönetti takimini, mükemmel bir gol atti, takimini sirtladi. Ve hala cevap arayan, ‘Neden Portekiz maçinda Arda’sizdik ?’ sorusu akillarda… *** Ben yetenekli ve lider vasifli insanlarin, ayni zamanda kendilerinden beklenmeyecek kadar büyük zaaflari olduguna inanirim. Bilirim ki, kendine asiri güven de bir zaaftir aslinda. Ve ne zaman sayin Terim’in maç sonrasi basin toplantisini izlesem, liderlik vasiflarindan çok, zaaflarinin öne çiktigini görürüm, üzülürüm. Çekoslavakya maçindan sonra ki basin toplantisinda, istanbul dönüsünde hesap sormaktan bahsetti Terim. Artik o çok alistigimiz ‘Brando’ mimikleriyle, aba altindan sopa göstererek. Mücizelerden dem vurdu, oysa gerçek mucize, dünyanin en büyük kalecisi kabul edilen Petr Čech’in Nihat’in attigi golde topu elinden kaçirmasiydi. Böylesine önemli bir zaferden sonra, nicedir gerilmis Türk insanina verilecek mesaj bu mu olmaliydi acaba. *** Cuma aksami oynanan maçta, Milli takim gurup maçlarinda dokuz puan toplamis Hirvatistan karsisinda. Ve ingiltere’de genel kani, ingiltere’yi Wembley stadinda yenerek turnuva disi birakan Hirvatlarin, bu maçi rahat kazanacagi yönünde. Normal süresi golsüz biten maçta yine yürekler agizlarda. Kalede pek güven vermeyen, bilhassa yan toplarda kale çizgisine çakilip kalan Rüstü’nün uzatmanin son dakikasinda yedigi hatali gole, Semih’in son saniyede karsilik verisi. Sonrasinda o golün sokunu üzerlerinden atamayan Hirvatlar’in penaltilarda elenisi. Londra sokaklarinda ‘Türkiye – Türkiye’ tezahüratlari, kisilmis seslerimiz. Dünya futbol tarihine geçecek bir maç daha… *** Derler ki ‘Kazanan Haklidir’ asla katilmadigim. Bundesliga’nin en iyi futbolcularindan Yildiray’in kadrodan çikarilmasina anlam veremeyisim bu yüzden. Bayern Münih takiminda orta sahanin saginda mükemmel maçlar çikaran Hamit’i, sag bek pozisyonuna mahkum etmek, ikizi Halil’i kadrodan çikarmak gibi tercihleri sorgulayisim da bu yüzden. Tüm sezon boyunca, Newcastle’da form tutturamamis Emre’ye kurtarici gözüyle bakilmasini da anlamayisim. Turnuvanin baslamasina az zaman kala, irlanda Futbol Federasyonun düzenledigi ‘A’ Lisansi kursunda, Emre ile ayni takimda oynamis, simdilerde Norwich City takiminda yardimci hocalik yapan Lee Clark pek güzel dile getirdi bu durumu, ‘Iyi futbolcu ama sürekliligi yok, bu sezon Newcastle’a pek faydali olamadi…’ *** Avrupa sampiyonasina katilan 16 takimin kadrolarina bakildiginda, kendi milli takimimizda forma giyenleri saymazsak, ligimizde oynayan yabanci futbolcu sayisi 1. O da bu sezon Galatasaray’da sakatligi yüzünden uzun süre forma giyemeyen isviçreli ön libero Tobias Linderoth. Her sezon basinda, gazetelerin spor sayfalarinda yer alan ‘bomba transfer’ haberlerin balonu bu turnuvada bir kez daha patladi. Ülkem futbolunda, Fenerbahçe’den baska hiç bir takimin kaliteli yabanciya para verecek maddi gücü olmadigi ortada. Harcadiklari onca paraya ragmen, son on sezonda alti kez sampiyonlugu rakiplerine kaptiran Fenerbahçe’nin transfer politikasinda ki yanlislikta. iste bu yüzden, bir sürü üçüncü sinif yabanciya, onlarin menajerlerine harcanan çuval dolusu ‘kayip paranin’ asla Türk futboluna geri dönmeyisi. iste bu yüzden, Türk futbolunun kendi öz kaynaklarindan yararlanma zarüreti. Avrupa’nin kaliiteli liglerinde daha çok Türk futbolcunun forma giymesi gerekliligi. iste bu yüzden, turnuvanin yildizi Arda Turan gerçegi… *** Bir zaman önce, ingilizler’in efsane golcüsü Gary Lineker’a, bir Amerikali gazeteci ‘Futbolu nasil tanimlarsiniz?” diye sormustu. ‘Futbol 22 futbolcunun mücadele ettigi 90 dakikalik bir oyundur, ve sonunda oyunu penaltilarla Almanya kazanir‘ demisti Lineker. Ve Çarsamba aksami oynanacak maçta, ip cambazi ‘turnuvalarin belalisi’ Almanya karsisinda. Ve ben derim ki, karsimizda ki takim kim olursa olsun, görünen o ki ulusal takim Türkiye olunca, her an hersey mümkündür ufukta… Ziya Adnan
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
ercumenttuncalp
Site Admin

Kayıt: Oct 05, 2004

Mesaj Tarih: 2008-06-23 22:59:59      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ziya kardes ellerine saglik. Skora bakmadan gerçekleri yazan az olunca, maden bulmus gibi oluyoruz. Evet, milli futbolcularimizin, maçin son anina kadar herseylerini sahaya koyup, sansinda yardimiyla bize bu zaferleri yasatmalari her türlü övgüye deger. Ancak, teknik direktörümüzün, bütün hatalarina ragmen, "gördünüzmü ?" tarzi, artik sikmaya basladi. Büyük hoca Türkiyeye dönünce, bir anlatsada ögrensek; üç maçtada son saniye gollerini nasil planlamis acaba ? Dün ve bu günde, sahaya takim çikaramamaktan sikayet ediyor. Bir insan kendi yarattigi olumsuzluklarin magduru sayilabilirmi ? Evet, bütün Türk milleti, bu durumdan magdur sayilabilir. Peki bunu kim yaratmistir ? Elbette Fatih Terim. Kadroya, bile bile 4-5 sakat futbolcu almistir. Üstelik bunlarin çogu defans hattinda olmasina ragmen Mehmet Topuz ve Giray gibi alternatifleride düsünmemistir. Cezali futbolculara gelince; oda kendisinin eseridir. Takimi en çok kart gören (hemde luzumsuz) konuma, kendi ayariyla getirmistir. simdide bu durumdan sikayetçidir. Sonunda bu balli hoca, tarih yazacaktir !
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
aksitozkural
Site Admin

Kayıt: Aug 27, 2002

Mesaj Tarih: 2008-06-24 00:12:10      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu arada su noktayi da gozden kacirmiyalim. Ziya kardesimiz Turkiye'de hic bir t.d. un sahibi olmadigi A kategorisi td. luk kurslarina devam ediyor ( daha once B ve C kategorileri diplomasini da almisti ). Yine belirtmeliyim ki bu diplomalar oyle Turkiye'dekiler gibi siradan seyler degil. Ingiltere'de kazanilmis diplomalar. yani Ziya bey isterse Ingiltere 1. liginde td.luk yapabilir. A diplomasini da alirsa Premier lig calistiricisi olabilecek. Hani diyorum Ankara futbolunun duayenlerine duyurulur. Bu oz Ankara evladi yakinda buyuk isim yaparsa kimse sasirmasin. Uyanik olanlar Ziya kardesimizin parlak gelecegine simdiden yatirim yapmali.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir