Alkaralar

ercumenttuncalp · Site Admin Kayıt: Oct 05, 2004

Aksam haberlerinde, insanin kanini dolduran iki teröristin(bunlar zabita memuru), Keçiörendeki bir içki bayiini, feci sekilde dövdüklerine sahit oldum. Görüntülerin etkisinde kaldigim için sizlerlede paylasmak istedim. Aman ha elinizde bira ile Keçiörenden geçmeyin. Zira bunlar gözlerini kötü karartmislar !

Arda_Kucukahmetler · Site Admin Kayıt: Aug 09, 2003

Taraf gazetesinde az önce okuduguma göre belediyenin sivil adamlariymis. Bir ara Keçiören'de sözde asayisi saglayan bir A Takimi !!!!! vardi. Onlar olmasin sakin.

irfanakalp · Site Admin Kayıt: Jul 28, 2005

Dayak atan zabita memurlarinin resmi görevli olmalarina karsin sivil giyimli olmalari daha da vahim. Aslinda uzun yillardir bu tür olaylar keçiören’ de yasanmaktadir. Melih Gökçek’in seksenli yillarda Keçiören belediye baskani olmasi ile birlikte belediye bünyesinde A takimi denen bir yapilanma kuruldu. Asli görevlerinden birincisi, parklarda dolasan, oturan, öpüsen âsiklari izlemek ve âsiklardan erkek olani sevgilisinin yaninda tekme tokat dövmekti. ikinci görev ise parklarda bira içen sahislari önce “ikaz” etmek olmazsa esek sudan gelinceye kadar dövmekti. Bu gelenegi o tarihlerden bugüne kadar her seçilen belediye baskani Keçiören de devam ettirdi. Bunun en büyük nedeni “Derin Toplum”idi. Tipki Konya da kuran kursunda yanan onsekiz gencin velileri nasil ki hiç kimseden sikâyetçi olmayip “çocuklarimiz o binada ingilizce ögreniyordu” dedilerse, Keçiören ilçesinde yasayanlarin çogu da bu A takimi’nin yaptiklarini onaylayip desteklediler. Hatta baska ilçelerde birçok kisi yapilanin ne kadar dogru oldugunu söyleyip “keske bizim buralarda da yapsalar” dediler. Turgut Altinok’ un belediye baskani olmasiyla “müdahale”nin kapsami daha da genisledi. Örnegin Ankara’nin diger ilçelerinde zorunluluk yok iken Keçiören de yapilan yeni binalara ön cephe onayi zorunlulugu getirildi. Yani siz bir müteahhit olarak yeni bir bina yaptiniz ya da yapacaksiniz. Önceden oldugu gibi binanin ön cephesini kendi zevkinize ya da mimarinizin zevkine uygun olarak sekillendiremeyeceksiniz. Ya kim karar verecek tabiî ki Turgut Altinok karar verecek. Ne Osmanli ne Selçuklu ne de Cumhuriyet Mimari akimlarina benzeyen karisik, zevksiz, hali-kilim desenlerinden olusan renk armonisinden uzak üstelik pahali görgüsüzce dizilmis yapi malzemelerinden olusmus ve Turgut Altinok’ un bizzat görüp onayladigi cepheler zorunlu hale getirildi. Onaylanan bu cephe düzenlemesini begenmeyip daha estetik ve güzel cephe yapan üstelik 20–25 Milyar para harcayan müteahhitlere ise iskân ruhsati belediye tarafindan verilmedi. Ya söker bizim istedigimiz gibi yaparsin ya da iskân alamazsin dendi. Mecburen o kadar masrafi sineye çekip ve yeniden masraf ederek o görgüsüz zevksiz desenler Apartman cephelerine uygulandi ve uygulanma ya da devam ediyor. Ayni uygulamayi 2-3 yil önce Mamak Belediye baskani Gazi sahin’de zorunlu hale getirdi.

haydar_gerlevik · Site Admin Kayıt: Apr 03, 2003

A Takimi hep vardi zaten.. Görevi de muhaliflere baski uygulamak göç etttirmek dikensiz gül bahçesi yaratmakti. Cilali parklarin selaleler göz boymak. 10 yil önce ben de Keçiörendeydim.

koral_orhan · Site Admin Kayıt: Feb 18, 2003

Cacik olmaz bu memleketten..

uralnadir · Site Admin Kayıt: Dec 15, 2004

Erdal Yildirim'i unutmadik daha.

seyhun_akar · Site Admin Kayıt: Mar 16, 2003

erdal yildirim öldürüldügü zaman ben de arkadaslarimla birlikte evinin oldugu bölgede nöbet tutuyorduk.. ne kadar zaman gecmis o günlerden bu zamana.. simdi ural yazinca hatirladim.. keçiören belediyesinin terör estirdigi dönemlerin atesli zamaniydi o dönemler.. alevi semtleri ve yobaz belediye güçleri.. ovacik tarafi miydi o bölge, üç-dört küçük apartman vardi sadece.. simdi allah bilir nasil olmustur.. hey gidi günler hey..

oytun_akyol · Site Admin Kayıt: Jul 01, 2007

http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Semtte_seriat_duzeni_hakim_194886_1&Newsid=194886 haberini bugün yazmislar

irfanakalp · Site Admin Kayıt: Jul 28, 2005

Türkiye Keçiören olmasin! Zabitalardan ölesiye dayak yiyen Metin sahin, tepkisini dükkanina astigi afislerle gösteriyor. 20/08/2008 içki satana her türlü eziyet serbest HÜSEYiN HAYATSEVER ANKARA - Tekel bayisi isleten Metin sahin'in zabitalarca dükkanini saatinde kapatmadigi için öldüresiye dövülmesiyle gündeme gelen Keçiören'de alkollü içki satin almak, ya da bir restoranda oturup içki içmek çölde vaha bulmak kadar zor. Bulacaginiz tekel bayileri de Belediye'nin "siki denetimleri" nedeniyle kelimenin tam anlamiyla 'kan agliyor.' Ankara'daki baska subelerinde alkollü içki satan süpermarketler ve akaryakit istasyonlari Keçiören'deki subelerinde içki satmiyor. Dayak iddialarinin ardindan Radikal muhabiri Keçiören'e giderek durumu "yerinde" inceledi. "Zabitalarin hedefi olmadiklari için" isimlerini açiklamak istemeyen Tekel bayilerinin dertlerini dinleyen muhabirimiz, ilçede "alköllü içki servis edilen" restoran aramayi da ihmal etmedi. Keçiören'in girisindeki Belediye Baskani Turgut Altinok imzali tabela, Belediye'nin "temel mesajlarini" veriyor. Haci Bektas Veli'nin "Bir olalim, iri olalim, diri olalim" ve Yunus Emre'nin "Gelin tanis olalim, isi kolay kilalim, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz" sözlerinin en üstünde Hz. Muhammed'in "içki kötülüklerin anasidir" hadisi yeraliyor. Keçiören girisindeki benzin istasyonunda alkollü içki satilmiyor. Görevli, ayni markaya ait istasyonlardaki genel durumu söyle özetliyor: "Bazi istasyonlarda satiliyor, bazilarinda satilmiyor, yapilan anlasmaya bagli. Bizim anlasmamiz böyle, satmiyoruz..." Diger subelerde var, Keçiören'de yok Ankara'nin birçok semtinde subeleri bulunan bir Süpermarket zincirinin Keçiören subesinde, diger subelerin aksine alkollü içki satilmiyor. Magaza yetkilileri, diger subelerde satilmasina ragmen bu subede neden içki satilmadigi sorusuna, "Bina sahibi izin vermiyor. Kira sözlesmemiz bu sekilde, bina sahibi sözlesme imzalarken alkol satilmama sarti koymus. Burada yok ama diger bütün subelerimizde alkollü içki satiliyor" yanitini veriyor. Tekel bayisine beyaz önlük cezasi Bir tekel bayisi sahibi sorularimizi yanitladiktan sonra "Bak, ismimi yazmayacaksiniz degil mi" diye israrla sordu ve ekledi: "Son zamanlarda durumumuz kötülesti, çok sikistiriyorlar. Geçen gün geldiler, satis sirasinda beyaz önlük giymedigim için 3 gün mühürlediler dükkani. Disarida dönerci, yan tarafta lokantaci giymiyor beyaz önlügü, ona ceza yok, ben beyaz önlük giymedim diye dükkani kapatiyorlar." Bayi sahibi, tekel bayilerini zabitanin sürekli gözaltinda tuttugunu anlatiyor: "Saat gece 23.00'ü 1 dakika geçsin dayaniyorlar kapiya, aninda basiyorlar cezayi. Dükkanin disinda en ufak bir sey, mesela bir bira kasasi görünmemesi gerekiyor, görünürse yine ceza. Baktiginizda kanunsuz is yok, her sey kanuna göre. Ruhsat alirken sorun yok, zorluk çikarmiyorlar; ama ruhsati aldiginin ertesi günü geliyor zabita hosgeldin ziyaretine..." Zabitanin zaman zaman açik sözlü oldugunu anlatan bayi sahibi, "Geçen yilbasinda geldi zabitalar, 'Biz de emir kuluyuz kusura bakma, ceza yazmak zorundayiz' dediler, yazdilar cezayi. Yilbasinda çalismamizin cezasini çektik" diye özetliyor durumunu. Kapatma tehdidi Baska bir tekel bayisi sahibi de zabitalarin gece 23.00'den sonra dükkani açik tuttuklari için kestikleri cezalardan sikayetçi: "Çok sikintiliyiz. 2 gün önce 23.00'ü 5 dakika geçtigi için geldiler 250 YTL ceza kestiler. Bir de bir daha ayni ceza kesilirse süresiz kapatacaklarmis dükkani. Biz namusumuzla çalisiyoruz, dükkanin önünde alkol aldirmiyoruz, komsularimizla hiçbir sorunuzum yok. Niye bizi bu kadar engelliyorlar anlamiyorum. Biz yasak bir sey mi satiyoruz? içki satmak suçsa toptan kaldirsinlar." Yerde hukuka, yukarida Allah'a güveniyoruz Keçiören Belediyesi zabitalarinin öldüresiye dövdügü Metin sahin'in islettigi tekel bayisinin önüne geldigimizde bizi yine belediye zabitalari karsiliyor. sahin'in dükkaninin camlarina "sehir eskiyalarinin basi Turgut Altinok, kararmis ampulun arkasina saklanma, gel seffaf ekranda belediyeciligi tartisalim. Kim mat olursa Ankara'yi terk etmeyen namerttir", "Zulme karsi 222 gün daha savasacagim. Turgut gidecek, sehir eskiyaligi bitecek" yazili pankartlar asilmis. Zabitalar bunlarin indirilmesini istiyor. Metin sahin'in annesi "Tamam, indirecegiz" diyerek gönderiyor zabitalari. Oglunun suçunun 'tekel maddesi satmak' oldugunu söyleyen anne sahin, zabitalarin oglunu sikistirip sopalarla dövdügünü, 'Abi kapatacagim, vurmayin' demesine ragmen vurmaya devam ettiklerini anlatiyor. "Yerde hukuka, yukarida Allah'a güveniyoruz. Bizim ruhsatimiz 01.00'e kadar çalisma izni veriyor, elimizde mahkeme kararlari var, tanimiyorlar" diyen anne sahin, tüm bunlara ragmen hukuka güvendiklerini vurguluyor.

uralnadir · Site Admin Kayıt: Dec 15, 2004

Keçiören'de tek içkili restoran yok 29 Agustos 2008 Arda AKIN-Esra AKGEMCi/ANKARA Büfeci dayagiyla gündeme gelen Ankara’nin en büyük ilçesi Keçiören’de 1994’te 22 olan içkili restoran sayisi su anda "0". Eski belediye baskani Hamza Kirmizi görevi AKP’li Altinok’a teslim ettikten sonra yasananlari söyle anlatti: "Kimseye içkili yer ruhsati vermediler. Baski ve siddetle bütün restoranlar kapatildi." BAsBAKAN Tayyip Erdogan’in da evinin bulundugu Ankara’nin en büyük ilçesi Keçiören, son günlerde "büfeci dayagiyla" gündeme geldi. 843 bin nüfusu olan Keçiören’de tek içkili restoran bulunmazken, içki satan 163 büfe gece 23.00’e kadar faaliyet gösterebiliyor. AKP’li Keçiören Belediye Baskani Turgut Altinok’un seçildigi 1994 yilinda, Keçiören’de 22 içkili restoran bulunurken, birkaç yil içinde bunlarin tamami kapandi. A takimindan dayak Keçiören’in Altinok’tan önceki Belediye Baskani Hamza Kirmizi, "Benim dönemimde içkili restoran için talepte bulunan ve sartlari belediyemizce uygun görülen her isletmeye ruhsati verildi. 1994’te, 22 içkili restoran vardi. Hatta belediyemize ait bir tesisi kiraya verip içkili restoran haline getirmistik. Biz görevi Altinok’a teslim ettikten birkaç yil sonra tüm restoranlar baski ve siddet kullanilarak kapatildi. Kimseye de içkili restoran ruhsati verilmedi. Adini ’A Takimi’ koyduklari bir ekip olusturarak parklarda elele tutusanlara dayak attilar, büfecilere saldirdilar" dedi. Keçiören’de kapatilan son içkili restoranin sahibi olan SHP Ankara il Baskani Celalettin Koç da restoraninin kapatilma sürecini söyle anlatti: "Altinok göreve basladiktan birkaç ay sonra sürekli taciz edilmeye baslandik. Restoranimiz sürekli kapatiliyor ve baski altinda birakiliyorduk. Müsterilerimiz tedirgin olmaya baslamisti. ’A Takimi’ denilen ekip kurarak müsterilerimizi korkutuyorlardi. Biz de bir süre sonra restorani kapatmaya karar verdik. Keçiören’i, aradan geçen 14 yil içinde Arabistan’a çevirdiler" Korku imparatorlugu Hürriyet’e konusan ve baskilardan korktuklari için isimlerinin yazilmasini istemeyen alkollü içki satan büfe sahiplerinin birçogu, Altinok’un göreve baslamasinin ardindan içki satislari nedeniyle kendilerine baski yapilmasindan yakindilar. Ramazan ayinda baskilarin daha da arttigini söyleyen baska bir büfeci ise sunlari söyledi: "içki sattigimiz için Ramazan ayinda büfenin açilmasini istemiyorlar. Zabitalar sürekli kontrole geliyor ve ’gözünün üzerinde kasin var’ diyerek sudan sebeplerle tutanak tutup büfeleri kapatiyorlar. Fiziki güç kullanarak Keçiören’de korku imparatorlugu kurdular. insanlar ellerine içki alip evlerine getirmeye korkar oldu." istediler de vermedik mi KEÇiÖREN Belediye Baskani Turgut Altinok, beldelerinde içkili restoran ruhsati isteyen kimsenin olmadigini söyledi. Altinok sunlari söyledi: "Bir dönem içkili restoran isletip zarar eden ve isletmesini kapatanlar, ’Belediye baski yapiyor’ diyerek, suçu bizim üzerimize atti. Kim bize müracaat etmis de ruhsat alamamis? Eger nezih bir aile ortami ya da vatandaslarin tamaminin girebilecegi nezih bir içkili restoran için benden ruhsat istesinler hemen vermeye hazirim." Altinok içkili büfelerin gece 23.00’ten itibaren kapatilmasi kararinin ise Valilikçe alindigini söyledi.

irfanakalp · Site Admin Kayıt: Jul 28, 2005

KEÇiÖREN KAYNIYOR melihaltinok@birgun.net / 12:44 02 Eylül 2008 Keçiören’de bir büfeciyi sopalarla döven o vahsi zabitalarin görüntüleri ortaligi ayaga kaldirdi. ABD büyükelçisi bile olaya müdahil oldu. Pazar sabahi Taraf’ta Ahmet Altan’in konuyla ilgili yazisini okuyunca Keçiören’e bir pazar gezisi yapmaya karar verdim. ilçenin caddelerinde ve parklarinda gezdim bir süre. ilçede olup bitenler hakkinda ‘konusabilecek’ cesarette yurttaslarin ancak bir sivil toplum kurulusunda olabilecegini düsünerek yol üzerinde karsima çikan Keçiören Halkevi’nin kapisini çaldim. Gerek Halkevi yetkililerinden gerekse söze baslamadan önce her defasinda isimlerini yazmamam konusunda uyarilarda bulunan esnaftan ve bölge sakinlerinden gerçekten ilginç seyler dinledim. Yurttaslarin yüzlerine ve sözlerine sinen korkunun anlatilanlara inanmama, en azindan etrafa bunca korku salan yapinin varligindan süphe bile etmememe neden oldugunu pesinen söylemeliyim. Konustugumuz her somut olayda mutlaka ‘A Takimi’nin adi geçti. Bu ekibin kimlerden olustugunu ve ne is yaptigini sordugumdaysa ilgi çekici yanitlar aldim: “60-70 kisilik bir grup. Parklarda sokaklarda, içki içenleri, el ele dolasanlari, makul saatler disinda sokakta olanlari ve bölgedeki muhalif aktivistleri kendi usullerince cezalandiriyorlar. Genelde irikiyim ve bitirim tiplerden mütesekkil bu ekip, içki sigara paralarini ilçe esnafindan topluyor.” simdi siki durun, A takimi ilçede kimlik kontrolü bile yapiyormus. Evet, bir nevi toplum polisi A Takimi. Pazar yerinde yasal bir kurulusun afisini asan bir genç bakiniz neler anlatiyor: “Bildiri dagitirken, öglenin o sicagina ragmen siyah takim elbiseli bir grup adam yanimiza geldi. Burada bildiri dagitamayacagimizi söylediler ve kimlik sordular. Kim olduklarini sordugumuzdaysa bölgenin güvenliginden sorumlu olduklarini, polise yardimci olduklarini söylediler. Daha sonra ortam gerildi. Olay yerine gelen Turgut Altinok bu adamlarla toka yapip öpüstükten sonra ortaligi yatistirdi. Adamlar ‘Baskanim birakim halledelim’ diyorlardi.” Bölgedeki olaylar 1995 yilinda Ovacik Kendin Yap Sitesi’nde Erdal Yildirim isimli bir gencin bir zabita memurunca pompali tüfekle öldürülmesiyle doruga çikmis. Yildirim’in öldürülmesi olayindan suçlu bulunup ceza evine konulan daha sonra da aftan yararlanip disari çikan ‘Çeyrek Apo’ lakapli Abdülkadir Yasartürk isimli zabita memuru da polisteki ifadesinde A Takiminin bir üyesi oldugunu ve Turgut Altinok’un direktifleriyle hareket ettiklerini itiraf etmisti. Konustugum semt sakinleri, gerek Yildirim’in öldürülmesinin gerekse daha sonra yasanan adam yaralama, haraç alma ve benzeri siddet olaylardan bölgede dönen ranti kontrolü altinda tutmaya çalisan Baskan Altinok’un ve ona bagli çalisan A Takimi’nin sorumlu oldugundan süphe bile etmiyorlar. ‘süphesi olan evinin önünde öldürülen Yildirim’in yasadigi Ovacik sitesinin çevresindeki yapilasmaya gidip bir baksin’ diyorlar. Keçiören kent merkezine en yakin noktalardan biri. Tabiri caizse altin degerinde topraklar. Tepe grubu ve daha pek çok sirket bölgede dev yatirimlara soyunmus. E böylesine degerli topraklarin da dogu illerinden gelip kooperatifler kurarak bölgeye yerlesen ‘baldiri çiplaklara’ birakilmasi düsünülemez tabii ki. Üstelik Altinok’un ve A takiminin icraatlarindan rahatsiz olanlar sosyal demokrat görüsteki yurttaslarimizla da sinirli degil. Haraçtan, siddetten bikan muhafazakâr yurttaslarimiz da yasananlardan son derece hosnutsuzlar. Ahmet Altan ‘Keçiören’ isimli makalesinde bölgedeki olaylardan bir Ergenekon’la baglantili bir çetenin-mafyanin sorumlu oldugunu yaziyor. Turgut Altinok’u ise yalnizca bu çetenin yasadisi faaliyetlerinin üzerine yeterince gitmemekle suçluyor. Ne var ki ortada belediye baskaninin ihmalinden ya da ilgisizliginden daha önemli iddialar var. ‘içimizdeki çürük elmalar’ edebiyatinin sorunlarimizi çözmek noktasinda bir ise yaramadigi ortada. Yalnizca tetikçilerin ve yanasmalarin desifre edilmesiyle bir yere varamayacagimizi anlamaliyiz artik. Tipki Ergenekon sorusturmasinda oldugu gibi, Keçiören’de yasananlari anlamak ve sorunlari çözmek için, Altinok’un bu çetenin kurulus ve idaresi noktasindaki rolünün üzerine daha fazla gidilmesi sart. Aksi takdirde ‘münferit’ vakalarin ardi arkasi kesilmeyecek ve yetkililer ‘Herkesin basina bir polis dikemeyiz’ türünden savunmalar yapmayi sürdürecekler. Basbakan Rize’de yeni bir devrin basladigini, artik çetelerin degil halkin iktidarlari belirleyecegini söylemisti. ise Keçiören’deki evinin penceresinden disariya bakmakla baslayabilir mesela. Zira komsulari savas gece 23’ten sonra hayatin durdugu ilçelerinde savas kosullarinda yasamaktan bikmislar artik. Hukuk istiyorlar, can güvenligi istiyorlar, huzur istiyorlar. BiRGÜN:02.09.2008

mehmet_galip · Site Admin Kayıt: Aug 05, 2002

öncelikle zalimce dövülen marketçi kardesime geçmis olsun. hiçbir insanin kabul edemeyecegi davranisti maruz kaldigi. umarim suçlular aklanmaz ve cezalarini çekerler. halen keçiörenin tepesinde biryerlerde ikamet eden ve keçiöreni çok seven bir gençlerli olarak temennim budur. asagida konuyla ilgili oray egin yorumu var...ben de onu aktarayim dedim :twisted: Oray Egin/Aksam “içkisizlik” fazla abartilmadi mi? Raki içicisi olmadigim için, ocakbasi ya da meyhane davetlerini genelde alkolsüz geçiririm. Masadakiler de genelde raki açtirir; bu sofralara en uygun içki oldugu için. Sikilirim, ama bir avantajim da kebapçilarin içkili veya içkisiz oldugunu sorgulamadan her yere gidebilmem. Kebapla sadece raki içiliyor, ben de içmedigime göre ha içkili kebapçida yemisim ha Ramazan Bingöl’ün sofrasinda. Bana fark etmez. Ama bakin Ramazan’in ilk günü ne oldu... Yurtdisindan kisa süreligine istanbul’a gelen sanatçi misafirlerimiz vardi. Anadolu yakasinda, geçen aksam yemek için sözlestik. Sadece iki-üç kalacaklardi ve onlara yerel tatlari tanitmak istedik. Ocakbasi, raki-kebap muhabbeti mesela... saskinbakkal’daki Tike veya Kösebasi önerisi geldi. Ben yeteri kadar “yerel” bulmadigim için bu zincir restoranlari burun kivirdim. Sahan’a gitmeyi önerdim. Gittik, kapisinda bir tabela: Ramazan boyunca içki servisimiz yoktur... saskinlik içinde Bostanci’daki Günaydin’a gitmeye karar verdik. Tam merdivenleri çikarken garsonlar içki servisi yapmadiklarini söylediler. Misafirlerimize rezil olduk, ama yilmadik. Bu sefer Kalamis Marina’daki Develi’yi önerdik. Yolda telefon açtim ben, onlar da içki servisi vermiyorlarmis! Ne oluyoruz? Bütün buralar Anadolu’daki yerel kebapçilar ya da [color=red:c4bdace643]burasi Keçiören degil ki! [/color:c4bdace643]Türkiye’nin en modern caddesi, Bagdat Caddesi etrafindaki ünlü markalar. Dahasi, her zaman uluslararasi ziyaretçileri var. Bu restoranlar AKP’ye yalakaligi haddinden fazla abarttilar. Eskiden böyle seyler olmazdi. iftarda içki servisi verme, kabul ama gece 9’da, 10’da gelen, üstelik de yabanci olan misafirlerinin ne içeceginden sana ne? 11 ay satiyorsan, 12 ay da satacaksin... Bir daha beni müsteri olarak zor bulurlar... ilk seçim en dogru seçim herhalde. Misafirlerimizi Kösebasi’na götürdük, mükemmel bir yemek yedik o aksam. Kösebasi, dünya markasi olmanin gereklerini yerine getirmis.

suat_kaya · Site Admin Kayıt: Non 0, 0000

En güzelini Ertugrul Özkök yazmis bu kafayla AB ye degil Keciörene bile giremeyiz isin en kisa ve öz özeti bu.

aksitozkural · Site Admin Kayıt: Aug 27, 2002

Kecioren olaylarini TV.dan izledim. Bence bu eylemi yapana terorist demek yanlis. Terorist, terorist de olsa insandir. Oradaki mahlukat elbette insan filan degildi. Ben ne oldugunu cikaramadim bu yaratigin. Siz cikarabildinizmi?

suat_kaya · Site Admin Kayıt: Non 0, 0000

Sadece Keciören dersek haksizlik etmis oluruz Cankaya disinda tüm ilcelerde benzer uyguamalar var Melih Gökcek Gölbasinda devasa park yapmis ickili tek restorant yok keza Genclik Parkini yapiyor ickili tek bir yer yok Turgut Altinok Melih Gökcegin yaninda evliya kalir bu isleri baslatan Melih Gökcektir bu kafaylada Cankayada secimi kazanacagini düsünüyor hayal görüyor hem Ankaraspor düsse hemde secimi kaybetse balli börek olur.