Alkaralar

Ziya Adnan · Site Admin Kayıt: May 06, 2003

Her takim, kendi taraftari için büyüktür... ingiltere liglerinde geçtigimiz hafta oynanan maçlarin izlenme oranlarina göz atiyorum. Premier ligde Manchester City’nin, Portsmouth’u alti golle geçtigi maçta, taraftar sayisi 40,238. Kuzey Londra’nin White Hart Lane stadinda, Tottenham’in Wigan Athletic’i agirladigi maçta tribünlerde 35,808, ülkenin kuzeyinde, Sunderland’in Middlesbrough’yu iki golle geçtigi maçta 38,388.taraftar. Alt liglerde de durum pek farkli degil; Premier’in bir alt ligi Championship’de, Norwich’in Carrow Road stadinda, ev sahibi takimin Sheffield United ile oynadigi maçi izleyenlerin sayisi 24,175. Geçen sezon Premier ligden düsen Derby County ile Cardiff City mücadelesinde 28,007. Bir alt ligde, League One’da (üçüncü lig), Millwall - Cheltenham maçinda 8009 taraftar. Yukarda saydigim takimlarin ortak özellikleri, Türk’ün tanimiyla, ‘Küçük takim’ olmalari. Hiç sampiyon olamamis, sampiyonlar ligine katilamamis, formasina üç bes yildiz takamamis, vs vs. Oysa ikinci ligde oynayan Leeds United’in kombine biletli taraftar sayisi, Besiktas ve Galatasaray’in toplamindan daha fazla. Üstelik mazisi de üçünden de eski. isler kötüye gidince, istanbullularin tribünlerin nasil bosaldigini daha önceleri izledik, peki ya Leeds’in durumunda olsalar, tribün manzaralari nasil olurdu acaba? Ikinci ligde mücadele eden Derby County’nin kombine biletli taraftar sayisi 23,500. Ipswich Town’nun 15,000, Wolverhampton Wanderers’in 17,000. Oysa bizde taraftarlik, televizyon ekranlari karsisinda. O yüzden, birinin 25 milyon, digerinin bilmem kaç milyon taraftari, garip durum disardan bakinca... *** ‘Üç Büyükler’ yalani,i Türk futbolunun kronik hastaligi. Türk’ün Türk’e propagandasi. Peki onlar ‘büyük’ ise digerleri ne oluyor merak ederim. Sonu ta en basindan belli kötü bir filmin ucuz figüranlari mi yoksa? Leblebi, çekirdeki mi, zengin sofrasinin çerezleri mi yoksa ? Olsalar da olur, olmasalarda mi yoksa ? Üç Büyükler!. Bu nasil büyüklükse. Çok eskiden beri Avrupa sahalarinda yasanan hüsranlari düsününce. Oysa büyük dedigin, büyük olmali büyükler arenasinda. Arsenal’in, Emirates stadinda maç basina geliri 3 milyon Sterlin civarinda, kombine biletli taraftar sayisi 40,000, kombine için bekleme sirasi ortalama sekiz sene. Manchester United’in 56,000. Barcelona’nin kombine biletli taraftar sayisi 90,000. Ve gerçek büyüklerin basarilari ortada. Ya bizim büyükler! Mesela Besiktas, büyüklügü, dünya futbolunun neresindedir ki? Hatirlayin, geçtigimiz sezon sampiyonlar Liginde. Liverpool’un Anfield stadinda. Kop tribününden yükselen (Can We Play You Every Week!) ‘Her Hafta Sizinle Oynayabilir miyiz” tezahürati hala kulaklarimda. Avrupa arenalarinda en ufak basarisi olmayan bir takimin, büyüklügüne bizden baska kimsenin inanmadigi gerçegi bir kez daha. Üç Büyükler! sampiyonlar Ligi tarihinde, gurup maçlarinda sifir puan çekerek ilginç bir rekora imza atan Fenerbahçe. Her sezon har vurup harman savurdugu onca paraya ragmen, tarihinde yalniz bir kez, o da geçen sezon sampiyonlar Ligi gurubundan çikmayi basarabilmis. Bütçe olarak ülke takimlarinin hayli üstünde, ama ya sportif basari. Ne UEFA’da ne sampiyonlar liginde. Ve gelelim geçen sezonun sampiyonuna. 165 milyon Dolar borcu ile ülkenin en üst liginde mücadele etmesine izin verilen, kendi liginde sampiyon oldugu halde ön eleme oynamis, üstelik pek vasat bir takima elenmis Galatasaray. Bir kez UEFA Kupasini kazanmis, ama sonrasinda Avrupa arenalarinda hüsranlarda. Hala eli yüzü düzgün bir stadi bile olmayan, üstelik borç bataginda. Sari Kirmizili takim ingiltere liginde oynasaydi, eksi kaç puanda baslardi acaba. 1904 senesinde kurulmus, mazisi üç istanbullu’dan eski günümuzde League One’da mücadele eden ve mali butçesinde ki açik yüzünden küme düstügü sezon 10, bir sonraki sezon 15 puani silinen Leeds United taraftarlarina sormak gerekir sanirim bu soruyu. Ve tabi, 2008-2009 sezonunun basinda, yine borç yüzünden 30 puani silinen Luton Town’u unutmadan. *** ilginç bir istatistik, rekabet yoksunu ligimize dair. Türkcell Süper Lig’de bu sezon Anadolu takimlari üç istanbul takimi ile oynadiklari karsilasmalarda maci 11 kisi tamamlamayi basarmakta zorlandiklari gerçegi. istanbul takimlarinin bu sezon yaptigi ilk 12 maçta, rakip takimlardan 8 futbolcu kirmizi kartla oyun disi kalmis olmasi. Oynanan 12 karsilasmada sadece Fenerbahçeli futbolcu Volkan Demirel’in kirmizi kart görmesi. sasirmamak gerek, Zira bizim futbolumuzda sistem çogunlugun mutlu olmasi adina. Koskoca bir ülkeyi yalnizca bir sehirden ibaret sayinca, futbol denilen güzelim oyunu iki,. bilemedin üç takima endekslemek de kaçinilmaz oluyor nasilsa. Üç kisilik paranoyak bir ask masali Türk futbolu. Her sezon ayni teranenin içinde, ayni tek düzeligin içinde yuvarlanip gittigimiz. Ta en basindan sürekli ‘Üç Büyük’ yalani ile yogrulan, tüm yasamlarinda taraftari olduklari takimin stadini dünya gözü ile bir kez bile göremeyenlerin diyarinda. Yenenin degil, yenilenin sürekli konusuldugu bir lig bizim ligimiz. Futbol programlarinda sürekli sadece üç takimin tartisildigi. Sevimsiz ve adaletsiz. Yine çogunlugun ilgisini çekme adina. O yüzden yense de yenilse de, hep bas kösede üç istanbullu. Gazetelerin spor sayfalarinda, televizyon programlarinda. Haliyle neredeyse her dogan çocuk ‘istanbullu’ güzel ve yalniz ülkemde. Malum, çocuk ne görürse onunla büyür bu yasamda.. Bilir misiniz, son yillarda ingiltere futbolunda dört takim zirve yarisini parsellemis olsa da, son 25 senede 7 takim kaldirmistir sampiyonluk kupasini. Futbol liginin kurulmasindan bu yana ise 28 takim sampiyonluk yasamistir. ingiltere ikinci liginin (Championship) izlenme orani bizim ‘Kursunlu’ Süper ligimize fark attigi da meselenin diger bir boyutudur… *** Turk futbolu, haksiz rekabet üzerine kurulu, ‘Üc Büyükler’ edebiyatinda eriyip gitmekte. Ama hangi büyük? Sahada oynanan futbolun kalitesi ortada. Har vurup harman savurduklari onca paraya ragmen Avrupa arenalarinda aldiklari sonuçlarda. Filler tepisirken, karincalarin hep ezildigi bozuk düzen Türk futbolu. Adalet, esitlik ve rekabetten yoksun, kuruldugundan beri yalnizca 4 sampiyon çikarabilmis. Üçlü oligarsinin bir heyula misali üzerine çöktügü. Hemen her Avrupa macerasinda tepetaklak döndügümüz. Nacizane düsüncem, takimin küçügü büyügü olmadigidir. Her takim, kendi taraftari için büyüktür. ‘Hangi takimi tutuyorsun?’ sorusuna verilecek cevap mutlaka üç takimdan biri olmamalidir. Futbolun besigini örnek almak gerekir. Ve diger kaliteli ligleri. Nihat Kahveci’nin forma giydigi Villareal, 49,045 (2007 sayimi) nüfuslu küçük bir kasabanin takimidir. Maçlarini 25,000 kapasiteli Madrigal stadinda oynar. Ve yine hatirlatmakta yarar vardir; ‘Üç Büyükler’ edebiyati, Türk’ün Türk’e masalidir… Yoksa siz hala inaniyor musunuz bu masala? Dipnot * Bu yazinin yazildigi saatlerde Besiktas’in Ukranya’nin Metalist takimina 4-1 yenilerek UEFA Kupasindan elendigi haberi düsmüstür ekranlara… Ziya Adnan

onurnazliaka · Site Admin Kayıt: Non 0, 0000

Bu güzel yazi da Baris'in dün yaptigi beyin cimlastiginin/sordugu mantikli sorunun cevabi oldu. Ayrica Ziya Abi'ye de yazisi için tesekkür ediyorum.

seyhun_akar · Site Admin Kayıt: Mar 16, 2003

harika bi yazi olmus abi eline saglik.. futbol kültürünün kent kültürüyle özdesik oldugu ingilteredeki örneklerin bizim ülkemizin futbol ve olmayan kent kültürüyle maalesef bagdasmiyor.. biz daha cok avanak ve verileni alan onlar ise (ingilizler) almayi bilen ama olmuyorsa da israrla kendini ve kimligini koruyan.. ama nerde biz de öyle geleneksel ve bir o kadar da cagdas kültür..

Baris_Ugurlu · Site Admin Kayıt: Oct 27, 2007

Celal Pir'in Zaman gazetesine verdigi röportaja rastladim konuyla ilgili: " Galatasarayli taraftarlar epey tepkili size. Ben, Besiktas için de, Galatasaray için de, Fenerbahçe için de söylüyorum. Hepsi hazirci ve bedavaci; ayip… ingiltere’de Liverpool yeni stadini yapiyor. Stat, demir fiyatlarinin yüksekliginden dolayi yarim bir sekilde durdu. Liverpool’un baskani gitse ve ingiltere Basbakani Gordon Brown’a dese ki, ‘Sayin basbakanim, bizim stat yarim kaldi. Benim milyonlarca taraftarim var, suna bir el at da tamamla!’ Var ya, Liverpool’u 5. kümeye gönderirler. Ama bizde ayricalik veriyorlar! Bana göre en çok yanlisin yapildigi yer spor medyasi. Dogrularin söylenmedigi, herkesin pohpohlandigi, herkesin birbirinden çekinip pozisyonunu kolladigi bölüm… Ne bu siddet, bu celal!.. Ben bunlari söyledigimde, bunu yapanlar, ‘Ben namusluyum, sen namussuzsun’ diyor. Bu vurgunu söyledigim için namussuz, alçak ve hain bir insansam evet ben, namussuz, alçak ve hainim. Eger siz, devletin kendi arazisine yaptigi stadin koltuklarini satiyor, parayi cebe indiriyor, üstüne vergisini ödemiyor ve bir de vergi affi istiyorsaniz ve namusluysaniz, ben sizin namusunuza hayranim! Bu is; Galatasaray, Fenerbahçe, Besiktas meselesi degil! Bu is, ahlak meselesi! Hepsinin stadinda, ‘Ben sporcunun zeki, çevik, ayni zamanda da ahlaklisini severim’ yaziyor. Oradaki sporcu sadece sahada oynayan degil. Oraya onu yazmak için insanin önce ruhunun, kalbinin, bedeninin, basinin temiz olmasi lazim! Hiçbiri temiz degil! Onun için bizim lig, “tüp gaz ligi” gibi… Spora yatirim yapan sirketlere vergi ödemelerinde ayricalik taniniyor, degil mi? Asgari ücretli yüzde 20 vergi öderken, siz nasil yüzde 5 vergi ödüyorsunuz kardesim? O adam 300 lira aliyor, sen 1 milyon dolar aliyorsun. O, 300 lirada 100 lira vergi ödüyor; sen, 1 milyon dolarda 5 lira vergi ödüyorsun; yok ya! Efendim basari gelecekmis! Gelmesin! Allah Allah ya, ne demek basari gelecek? Sporcuymus, üstünmüs! Çok sinirliyim bu konuda… Üstün meselesi insani kendinden geçirir. Aynen Fatih Terim’in açip telefonda biyigini miyigini dedigi hale gelirsin, sonu budur! insanlar niye herkese esit davranmak gerektigini söylüyorlar? Bunu hem bütün dinler söylüyor hem de demokrasiler. Esitsin diyor; ama yok! Bir de gidip bu heriflere tapiyoruz! Biz deli miyiz? Aklimizi mi yitirdik? " http://www.ucankus.com/yazar.asp?YID=1747

seyhun_akar · Site Admin Kayıt: Mar 16, 2003

ulan bizim yerimizde olsa bu adamlar ne yapar ya.. ben bunu kestiremiyorum.. bu kadar aclik bu kadar zafer avciligi da bi yere kadar canim.. :)

FiratAycik · Site Admin Kayıt: Jul 26, 2006

Burnu -bilinmez bir nedenle- havalarda olan futbol basinimiza ilginç bir tablo vereyim. Avrupa liglerinin UEFA'daki siralamasinda istisnasiz her "istanbul takimi yazarimizin" hor görecegi, iskoçya, Hollanda, Portekiz, Romanya, Rusya gibi ülkelerin ligleri bizim ligimizin üzerinde yer aliyor. Bilgilerine... http://kassiesa.com/uefabackup/data/method3/crank2008.html Bu tablo da takimlarimizin siralamasi... Fenerbahçe 45, Besiktas 60, Galatasaray 87, Gençlerbirligi, ülkemizin dördüncüsü olarak, 100. sirada yer aliyor :D 2003-2004 sezonunda aldigimiz 14,1450 puanin etkisi sürüyor hala, bu sezon son olarak. http://kassiesa.com/uefabackup/data/method3/trank2008.html

haydar_gerlevik · Site Admin Kayıt: Apr 03, 2003

Bu masal 1001 gece masali gibi. Bu sezon hepsi dökülüyor insalalh sampiyonluk Anadoluya döner. Gerçi bu sene sampiyon olamazsa bir daha çok zor. Trabzondan sonra bir kaç sampiyon daha çiksan efsane falan kalmaz.. Bizim Çorumspor sitesinde bu Çorumspor disinda bu takimlari tutan da çok kimse var ama artik egilim memleket takimlari yönünde.

AfsinGENC · Site Admin Kayıt: Aug 09, 2002

anadolunun diger takimlari istanbullulari perisan ederken ben ankaragucunu yensem ne yenmesem ne. baskani kompleksli td ü kompleksli. herkes asti kendini benim dinozor baskanim ve korkak td um hala asamadi. valla gecen hafta sivasa bu hafta kayseriye bursaya, antepe vs imrenmiyorum dersem yalan olur........

MehmetGUNER · Site Admin Kayıt: Aug 08, 2002

onlarmi büyük degil.. bizmi küçügüz.. yada onlar sadece ve sadece nerelerinin aksadigini biliyor ve çekici o noktaya vurduklari için mi?. sadece bunu bildikleri için mi; büyük kaldilar?. sorular.. sorular.. of.. off.. öyle ya? ortada da büyük bir gerçek var.. bu kadar senede katakullilerle sampiyon olunmaz ki.. hepsi borçtan kapanmak üzereydi, baskanligini kimseler almazdi.. bizim kasada 35 milyon dolarimiz alt yapidada 2500 lisansli topçumuz vardi. o zamanlar asil büyük olan bizim cüssemizdi. ama su kafa var ya, su kafa...

suat_kaya · Site Admin Kayıt: Non 0, 0000

Üç büyükler yalanimi gercegimi Digitürk onlarin maclarini veriyor Gazete sayfalarini acinca ön sayfada onlarin teknik direktörünün istifa ettigini veya mac haberlerini yaziyor ic sayfada spor haberlerine bakinca bilmem hangi futbolcularinda kas zorlanmasi oldugunu su kadar gün oynayamayacagini doktorlarin yogun tedaviye aldigini hemde bunlari gazeteler Türkiye baskisinda yaziyorlar Bizim tahminen 1000-2000 gercek taraftarimiz varken onlarin 20-30 milyonlardan bahsediliyor bir tisört satiyorlar bizim bütün transfer bedelimize esit Her futbolcumuz en büyük hayalinin üc büyüklerde oynamak oldugunu oynadigi bir takim varken yüzsüzce söylemekten cekinmiyorlar Devlet statlari ve arazileri onlara bedava veriyor sirketlesiyor maddi güclerini katliyorlar Devlet büyükleri onlarin maclarina gidiyorlar Bütün televizyon kanallari spor haberleri diyor Fb Gs Bjk ardindan spor haberlerini izlediniz Aklima gelen onlarca gercegi yazdim bunlar aslinda yüzlerce Ama biz umudumuzu yitirirken diger Anadolu takimlarindaki dirilisi ve bu cikmaz kisir döngüyü kirma cabalarini görünce yinede mutlu oluyorum biz yapamiyoruz bari onlar yapsinlar bitsin bu cile bir kere bu kisir döngü kirilirsa belki bizim dinazorlarada ders olur sezona sampiyonluk parolasiyla basliyoruz diyecekleri günleri görebiliriz.

ErtanKeskinsoy · Site Admin Kayıt: Dec 27, 2006

üç büyüklerin istanbul'dan çikmasinin ekonomik / politik kökenleri degismedikçe bu denklem de degismez: a) türkiye'deki çarpik sosyo ekonomik yapi, istanbul'un karsisina bugüne kadar sermaye birikimini ayni yogunlukta tasiyabilecek baska bir sehir çikaramadi b) 1950'lerde azan kapitalizm ile baslayan gelir esitsizligi, istanbul'un nüfusunun neredeyse geometrik olarak artmasina neden oldu. türkiye gibi dünyada en çok nüfusa sahip olan ülkelerden birinin altida birinin bir sehirde yasamasi, çarpikligin en çarpici kaniti. c) istanbul'un gsmh'deki payi su anda yüzde 23 civarinda. bu, son on bes yil içinde azalmak bir yana, artan bir oran. bir diger deyisle, ülkenin tüm üretiminin beste biri bir sehirden çikiyor. d) ito'nun (istanbul ticaret odasi) her yil yayinladigi ilk 500 sirket listesine bakarsaniz, istanbul burjuvazisi ile çevre burjuvazisi arasindaki farki daha da net görürsünüz. açikçasi, bu farkin kapanmasi için daha epey bir zaman geçmesi gerekiyor. en basta, türkiye'nin demografik kaliplarinin degismesi gerekiyor. bu da 2025 yilina denk düsüyor -türkiye'nin dogum artis hizinin sabitlenecegi tarih- e) bence tasra kapitalistlerinin kendi rüstlerini adamakilli ispat edebilmeleri için de bir o kadar yil gerekiyor. tarihsel olarak sermaye birikiminin çok basindalar.

seyhun_akar · Site Admin Kayıt: Mar 16, 2003

yani desenize bu is zor.. ütopya üstü ütopya..

MehmetGUNER · Site Admin Kayıt: Aug 08, 2002

iste ben bunu diyorum arkadaslar. onlar, sadece ve sadece 1 seyi bile bildikleri için büyük.. gerektigi zamanda, eksik yere dogru montaj. besiktas içine düstügü utanç ve kaos ortamindan çikmak için, yada çikaracak isim için; herkesin kabul edecegi yada hiç kimsenin itiraz edemeyecegi, bilgi birikiminden, is yapabilme kapasitesinden, tecrübesinden ve sevk ve idarede becerisinden herkesin emin oldugu mustafa denizli'yi tercih etti.. bi kere olsun dogru bir hamle için uzun süre çagristirdigimiz isimde karsi tarafta simdi. takim yapma meraki içerisindeki arkadaslarima tekrar derimki: kadro yapmaya, santrofordan veya kaleciden baslanmaz.. yani 1) kaleci.. diye baslanmaz..1) hoca.. diye baslanir.. çünkü bunun pesinden yazacagin bütün isimler bunun bilgisi çerçevesinde, bunun sevk ve idaresinde, bunun verdigi taktikle gidecekler puanlarin üzerine.. bu isim bunun için önemli iste.. kosa düsmüs, panik içindeki, yikilmis, yerle bir camiayi yeniden toparlayip, o amansiz yarisin içine sokacak kadar önemli.. yildirim demirören'e milyonlarin önünde, tv programlarinda ettigi lafi yedirtecek kadar önemli.. bi bizim için önemli degil..

aksitozkural · Site Admin Kayıt: Aug 27, 2002

Oncelikle sevgili Ziya'ya kocaman bir tesekkur. Tum hakemlere, federasyona, gazetelerin futbol!!! yazarlarina vb. mutlaka gonderilmesi gereken bir yazi. Evet mutlaka gonderilmeli. Birileri su isi sevabina yapsa inanin cok ses getirecektir. Bir de su taraftar sayisina dair bir gozlemim olacak. Ben yillarca banka mufettisligi yaptim. Turkiye'de gormedigim sadece 2 il var. Hakkari ve Zonguldak. Tabi her gittigim yerde futbole yonelik demografik arastirmalarim olmustu. Bu bilgiler cercevesinde size sunu soyliyebilirim ki bu ulke halkinin en az %70'inin futbolun f'si ile yakindan uzaktan ilgisi yok. Hadi biz % 50 gibi cok iyimser bir futbol ilgilisi bir kitle var diyelim. Bu ne eder sayica? yaklasik 35 milyon. Bu kitleden yasi 7 nin altindakileri ve koylerde kasabalarda, mezralarda, tasrada yasiyanlarin da % 20 sini iskonto edelim. 35-7=28 milyon kalir. Inanin bu cok ama cok abartili bir rakamdir ama dogru kabul edelim bu 28 milyon taraftar ( cogu soyle boyle ilgili insan ) gercek rakam olsun. Eeeee, bunun Bursa'lisi, eseslisi, Adanalisi, Ankaraguclusu, Genclerlisi, Altay'lisi, Goztepe'lisi, Kafkaflisi, Trabzonlusu, Samsunlusu, Antalya'lisi vb, vs, bir suru takimlisi var. Ben yillarca Istanbul'da da mac izledim. Eskiden EGO ( erken gelen oturur ) sisteminin oldugu yillarda Anadolu takim taraftarlarinin bazi maclarda Istanbul'llulardan daha kalabalik oldugu cok mac gordum. Bu insanlar da buharlasmadilar ya? Istanbul'da Sivas, Rize, Trabzon, Malatya gibi takimlarin taraftar sayisinin ornegin Besiktas'tan daha az olmadigina da ayrica eminim. Anadolu'da da halkin kimi tuttugunu maclarda goruyoruz. Bursa-Gs. macinda tribundeki bir avuc Gs.linin gol atildiginda sesinin duyulmamasi sizce bir tesadufmudur? Ist. takimlarinin kalesi olarak Anadolu'da sadece Ankara ve Izmir kalmistir. Onda'da bu iki ilimizin takimlarinin ust siraya oynadigi hallerde stadlar tamamen yerel takimlara destek vermektedir. Bu gozler 1970 li yillarda 19 Mayis'in silme Guclu icin doldugunu, Izmir'deki 2.lig yerel derbisinde 70.000 kisinin sadece Gozgoz ve Kafkaf icin toplandigini gormustur. Yukarida yazilanlar isiginda sunlar soylenebilir: Bizler, yani Anadolu taraftarlari gorulmek istenildigi gibi az degiliz. Asla az degiliz. Ist. taraftarlari da oyle soylendigi gibi abartili cok degiller. Bize dusen bikmadan, usanmadan etrafimiza bu olguyu islemek ve adeta bir misyoner gibi kitlelerin dikkatini bu ise cekmektir. Ziya bu isi yazilariyla bikmadan usanmadan yapiyor. Bu Ankara sevdalisi kardesimize cok seyler borcluyuz. Simdi ise: Gorev bizlerdedir. Bilinclendirme eylemlerine devam. Bikmadan, usanmadan.

irfanakalp · Site Admin Kayıt: Jul 28, 2005

Bilindigi gibi ABD’de baslayip Avrupaya ve oradanda dünyaya yayilan bir ekonomik kriz, dünyayi kasip kavuruyor. Bu tip krizlerde batan bankalara devlet parasal yardim yaparak onlari kurtarip faturayi da o ülkenin vatandasina çikartiyor. Vatandasin zorunlu harcamalarina yapilan zamlar ve vergiler ile zarar devletlestirilirken kar özellestiriliyor. Son krizde ABD Hükümetinin hazirladigi 850 Milyar Dolarlik kurtarma yardiminin ABD vatandaslarina maliyeti ise kisi basina 2000 dolar. Türkiye de de 2001 krizinde Bankalarin bataklarini, TC vatandaslari yani bizler ödedik. Eger 2008 krizinden Türkiye etkilenirse bu seferde YTL faizi yüksek oldugundan döviz ile borçlanmis olan ve “devlet bizim borcumuzu ödesin” diyen firmalarin borçlarini bizler üstlenip ödemek zorunda kalacagiz. Bu firmalara birkaç örnek vermek gerekirse, Tüpras:4.252,Türk Telekom:2.142,Koç Holding:7.580(Milyon YTL) Toplam 22.986 Milyon YTL. Diger bir kanayan yaramiz ise daima krizde olup krizden hiç çikamayan sözde üç büyüklerimiz. Mesela bugün itibariyle Besiktas’in toplam borcu 115,6 milyon YTL. Bunun 50,6 milyon TL’si Yildirim Demirören’e aitmis. Geriye kalan borcun ne oldugunu, ne kadarinin devlete olan borç oldugunu bilmiyoruz. Bildigimiz bir sey varsa diger iki istanbullunun da borçlarinin çok büyük oldugu. Bizler TC vatandaslari olarak zaten devletin bankalari ve kurumlarinin borcunu öderken birde taraftari olmadigimiz bu sözde üç istanbul takimlarinin borcunu neden ödeyelim. Eger ödemesi gereken birileri varsa bu onlarin kendi taraftarlari olmali. Yani Besiktas’in devlete olan faiz borcunu Besiktas taraftarlari, Fener ve GS’ irkini ise Fener ve GS taraftarlari ödemelidir. Bunun için bir kampanya baslatilmalidir.

evren_isik · Site Admin Kayıt: Apr 09, 2006

Büyüklük nasil bir seymis görmek için bkz: 21 Ekim 2008 Fenerbahçe - Arsenal maçi. Yanlis anlamayin, maçin skoru ya da Arsenal'in "yedekleriyle" oynadigi oyun degil dikkat çektigim. 1990 dogumlu Ramsey'in attigi golden sonra Arsene Wenger'in suratindaki ifadeyi canli olarak yilda birkaç kez görebilmek için ömür boyu karin tokluguna Londra'da çalismaya raziyim.

necdet_ozkazanci · Site Admin Kayıt: Apr 22, 2003

Sevgili Ziya'dan güzel bir yazi daha... Eline saglik Ziyacigim. Ben bu maçta Fenerbahçe'yi begendim. Oynadigi oyunu da tatminkar buldum. Öyle ki bir ara, "Hep böyle oynayin, canimizi verelim" diye tezahürat yapmak da içimden geçti. Oyunun hemen basinda 3 gol birden yemelerine karsin oyundan bir an olsun bile kopmadilar. Oyunu birakmadilar. Atak bir futbol ortaya koyup Arsenal'e göz açtirmadilar. Sahaya yüreklerini koydular. Gol bulmak için çok çabaladilar ama olmadi. Biraz sansli olsalardi skorda dengeyi saglayabilirlerdi. Arsenal'de ise, attiklari 5 gol disinda fazla bir numara yoktu. su anda Star TV'de bir yorumcunun dedigi gibi bu kadar kötü bir Arsenal'i bir daha bulamaz Fener. Kisacasi neticeye degil Hatice'ye bakacak olursak galiptir bu yolda maglup deyip Fenerbahçe'yi tebrik edelim.:wink:

Ziya Adnan · Site Admin Kayıt: May 06, 2003

Aziz Yildirim'in bir rüyasi vardi sürekli dile getirdigi... Fenerbahçe'yi dünya kulübü yapmak hülyasi... Oysa bilse ki, istanbul Belediye, Ankaraspor'u, Gaziantepspor'u yenerek dünya kulübü olunmaz, önce kendi liginin kalitesini yükseltmen gerekir... Kaldi ki, kayirmalar, kollamalar, medya doldurusu ile büyük olunmaz, olsa olsa Türk'ün Türk'e propagandasi olur... Yalancinin mumu sampiyonlar ligine kadar yanar...

efesavas · Site Admin Kayıt: Dec 17, 2002

"evren_isik"]Büyüklük nasil bir seymis görmek için bkz: 21 Ekim 2008 Fenerbahçe - Arsenal maçi. Yanlis anlamayin, maçin skoru ya da Arsenal'in "yedekleriyle" oynadigi oyun degil dikkat çektigim. 1990 dogumlu Ramsey'in attigi golden sonra Arsene Wenger'in suratindaki ifadeyi canli olarak yilda birkaç kez görebilmek için ömür boyu karin tokluguna Londra'da çalismaya raziyim. Kesinlikle katiliyorum. Ayni seyleri maç boyu içimdem geçirdim. Arsenal taraftarina nasil gipta ettim anlatamam. Gencecik, piril piril bir takim. Ne Barcelona, ne Chelsea, ne baskasi, ben bu Arsenal'in hastasiyim. Arsene Wenger'e ne desem az...

haydar_gerlevik · Site Admin Kayıt: Apr 03, 2003

Üç büyük ne anlamadim ki.. Biri raki digerleri ?

aksitozkural · Site Admin Kayıt: Aug 27, 2002

"haydar_gerlevik"]Üç büyük ne anlamadim ki.. Biri raki digerleri ? Bir digeri de Fenerbostan'i gozlerimin onunde kalitesiyle doven ve ufakliklari ile dalga gecerek darmadagin eden Arsenal-Babies olabilirmi acaba?