Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2009-01-22 21:08:23
Mesaj konusu: Çivisi Çikmis Futbol…
|
|
|
“Futbol arsada ve çamurda oynaninca güzeldir, borsa da oynandigi zaman ise çirkin…”.
Ocak 2009. Kuzey Londra. Arsenal’in ‘para kokan’ gicir Emirates stadina on dakikalik yürüme mesafesinde. istanbul’un tarihi sokaklarini andiran Blackstock caddesi üzerinde, kediler yararina ikinci el kitaplar satan sirin mekanda. Raflarda yan yan dizili yüzlerce kitap, kimbilir kaç hayattan geriye kalan. Duvarlarda, irili ufakli, sirin kedi posterleri, içerde benim gibi bir kaç kitap meraklisi. Hemen yanimda ki orta yaslardaki kadinin elindeki kalin kitabin kapagi dikkatimi çekiyor. “Margaret Thatcher Years”. 1979-1990 seneleri arasinda bu diyarlarda Basbakanlik yapmis, bir döneme damgasini vuran ‘iron Lady’’nin hikayesi.
Elinde tuttugu kitaba baktigimi görünce,
“Zaman” diyor orta yasli kadin “ne çabuk akip geçti…”. Günümüzde Lady Thatcher 83 yasinda. Yazilanlara göre hafiza kaybi yasiyormus, pek iyi degilmis saglik durumu. 2003 yilinda kaybettigi esini soruyormus zaman zaman.
Sonra dönüp dolasip, herkesin agzindaki beter konuya ‘ekonomik krize’ getiriyor kadin konuyu, ‘insanlarin yasama sevincini çaldilar, bu kapitalizmin iflasidir” diyor. ‘Bu krizin adi Reccession degil Depression’ diye de ekliyor, pek haksiz da sayilmaz hani. Hergün binlercesinin isini kaybettigi haberleri düsüyor gazetelere. ingiltere’nin en büyük bankasi Barclays’in sadece bir haftada 2500 çalisanini kapinin önüne koydugunu, otomativ sanayinin ise çökmek üzere oldugunu yaziyor gazeteler. Son üç ayda ingiltere’de isini kaybedenlerin sayisinin 200 bini geçtigi anlatiliyor. ingiltere, tarihinin en büyük issiz ordusuyla yüzlesiyor.
Bu diyarlarda kriz öyle teget filan degil, yürekleri delerek geçiyor.
***
Batan holdinglerin, kapanan fabrikalarin, iflas eden bankalarin haberlerinin gazetelerde büyük puntolarla yayinlandigi günlerde, zaten nicedir bozulmus ruh halimiz daha da bozan bir haber düsüyor spor sayfalarina.
Haylidir Manchester United’in gölgesinde kalmis köklü Manchester City takiminin, AC Milan’a Brezilya’li Kaka için 175 milyon Sterlin teklif götürdügünü yaziyor gazeteler. Bu transferin gerçeklesmesi durumunda, AC Milan’in 100 Milyon Sterlin alacagi, futbolcunun da 5 sezonda 75 milyon Sterlin kazanacagi konusuluyor. Sezon basina 15 milyon Sterlin, haftalik 260 bin Sterlin vs vs. Daha önce hiç bir yildiz futbolcusunu baska takimlara kaptirmamis Milan’in bile agzinin suyu akiyor bu teklif karsisinda. 2001 senesinde Zinedine Zidane’ni Juventus’dan 46 milyon Sterlin karsiliginda transfer eden Real Madrid bile muhtemel sasiriyor bu uçuk rakama.
Sezon basinda Robinho’yu Real Madrid’den 32,5 milyon Sterline transfer eden City, belli ki harcamaya doymuyor. italyan kulübü, yalanlamiyor teklifi, baskan yardimcisi Adriano Galliani, ingiliz kulübüyle görüsmelerin sürdügünü anlatiyor.
isin ironik tarafi, City bir zamanlar Liverpool takiminda forma giymis, simdilerde West Ham United’in vasat forveti, 29 yasindaki Galler’li futbolcu Craig Bellamy’i de dokuz Milyon Sterlin karsiliginda transfer etmek istiyor.
Bu rakam Kaka’ya önerdigi ücretin yaninda devede kulak misali kalsa da…
City’nin, en fazla hissesini elinde bulunduran patronu petrol seyhi Mansour bin Zayed Al Nahyan, Ocak transferi için takimina 100 milyon Sterlin ayirdigini, gerekirse bütçeyi artiracagini anlatiyor ballandira ballandira. 33 milyar dolarlik serveti ile dünyanin en zenginleri arasinda yer alan Nahyan, ingiltere’nin en büyük ikinci bankasi Barclays’in de yüzde 16’ik hissesini elinde bulunduruyor.
***
Ve bu transferin konusuldugu saatlerde, Seyh’in topraklarindan çok da uzak olmayan bir yerde, ‘Müslüman kardesler’ diyarinda bir insanlik drami yasaniyor. Çocuklar ölüyor Gazze’de, gözü dönmüs israil ordusu Filistin topraklarini yerle bir ediyor.
***
Velhasil, futbol dedigimiz güzelim oyunu, bali bol bulmus Arap seyhleri, Rus milyarderleri, para babalari yönlendiriyor günümüzde. Bunca yoksulluk, bunca sefalet, bunca gelecek kaygisi içinde, insanlarin cani yanarken issizlik illetinde, giderek fakirlesirken toplumlar, birileri futbolseverle çok fena dalga geçiyor.
Gözümüzün içine baka baka, çok sevdigimiz bir oyunu bizden çaliyor birileri...
Bir kenarda durup, tüm olup biten bu çilginligi sessiz sedasiz izleyenlerin saflari gün geçtikçe kalabaliklasirken, ego tadilatini bir türlü tamamlayamamis ihtirasli adamlarin, belki de hayatlarinda bir kez bile futbol topuna degmemis ellerinde giderek eriyor ilk göz agrimiz.
Hangi takimin saflarinda olursa olsun, el yakan bilet fiyatlari, telefon numaralarini andiran transfer ücretleri, para kokan formalar, o takimdan bu takima siçrayan paragöz futbcular karsisinda giderek tribünlerden uzaklasiyor siradan futbolsever.
Giderek çildiriyor çivisi çikmis futbol…
Bir zamanlarin müthis futbolcusu Metin Kurt’un cümlesi durumu pek güzel özetliyor,
“Futbol arsada ve çamurda oynaninca güzeldir, borsa da oynandigi zaman ise çirkin…”.
Korkarim ki çok geç olmadan birilerinin bu çilgin gidise acil olarak ‘Dur’ demesi gerekiyor.
Ziya Adnan
|
|