Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2009-04-02 23:59:03
Mesaj konusu: Milli Takim Hüsraninin Ardindan …
|
|
|
Çalinan sandiklar, kesilen elektrikler, çöken veritabanlari, sayilmayan oylar derken, ‘demokrasi’ palavrasi ile süslenmis bir Belediye seçimleri daha geride kaldi, vatana millete hayirli olsun. Bu vesile ile bir kez daha anladik ki, demokrasi dedigin, azinligin çogunlugu yönetmesiymis. Bir kez daha anladik ki, seçim dedigin, akilsizlar ile akillilarin sayimi imis, genelde ilk sinifin ikinciye çogunluk sagladigi. Bir kez daha anladik ki, ahirete kadar kurtulus yokmus, üç Ankaralidan ikisinin Belediye baskani olarak görmek istemedigi Melih Gökçek’ten.
Çetin Altan’in o güzel cümlesindeki gibi, ‘Güzel ve yalniz ülkem, doguya dogru giden bir gemide batiya dogru yürüyen insana benzermis…’.
***
Seçimlerin hemen ardindan gelen Milli maçlar, belki karamsarlik bulutlarini dagitmaya yardimci olur diye umutlandik ama nafile. Hüsran ilk maçta basladi ispanya karsisinda. Yine duran top, yine kaleci hatasi ve yine eve dönüs, hicranli. O maçta hiç anlamadim dogrusu ofansif anlamda ne yapmaya çalistigimizi. Üç gün sonra ikinci maç, rakip yine oynadigi son 30 maçin 27’sini kazanmis, Avrupa futbolunun günümüzde en iyisi ispanya.
Ve sahada yer alan kadro, ilk maçtakinin aynisi…
Avrupa liglerinde forma giyen Tuncay, Nihat ve Aurelio’nun disinda kalanlar, üç istanbul takiminda forma giyen futbolcular. Eger, herhangi bir Anadolu takiminda forma giyiyor olsalar, Milli takima seçilecekleri çok süpheli. istanbul takimlarinin da bu sezon aldiklari sonuçlar ve oynadiklari sönük futbol ortada iken, tercih onlardan yana. Takimi atesleyen iki futbolcu var sahada, biri ingiltere Premier ligde forma giyen Tuncay, digeri yetenek olarak ülke futbolunun üstüne çikmis, muhtemelen gelecek sezon Avrupa’nin kaliteli liglerinden birinde forma giyecek Arda.
Diger yanda, maziyi mumla arayanlar. Örnegin, Emre Belezoglu, çok uzun zamandir formsuz ve üstelik isteksiz. Görünen o ki, ne kadar kötü olursa olsun, Emre mutlak sahada, ‘manevi evlat’ meselesi. Oysa Milli takim, kendi takimlarinda form tutmus, parlamis futbolcularin takimi olmali, kulüp ayrimi gözetmeden. Ama iste istanbul’a endeksli olma hastaligi futbolda ve yasamda. Oysa Türkcell Süper ligin zirvesinde Sivasspor, ama istanbul’dan çok uzaklarda. ‘ibrahim Üzülmez, Sivasspor’da forma giyiyor olsaydi, Milli takima alinir miydi ?” sorusu geçer aklimdan.
Ama yasami sadece bir sehre, futbolu da o sehrin üç takimina endeksleyince, form durumunun önemi kalmiyor nasilsa.
Bu kadar formsuz Emre’yi iki maçta da ilk onbirde oynatmak, sürekli ayni isimlerde israrci olmak, Milli takimi üç takimdan olusturmak, ‘Ben yaparsam dogru olur’ zihniyetinin dünkü maç sonunda bizi getirdigi hazin nokta.
***
Tabi bir de Türk futbolunda ‘ekol’ olmayisi meselesi var ki, doktora tezi konusu olur kanimca. Hakan sükür’den sonra pivot santrafor gelmeyisi, son vuruslari yapacak futbolcu eksikligi, hala dünya çapinda bir kaleciye sahip olmayisimiz, kisisel husumetler yüzünden harcanan Fatih Tekke, Yildiray ve digerleri. Kendi ligimizin kalitesini yükseltmedikçe, Avrupa’nin iyi takimlarina karsi basarili olmamizin mümkün olmayacagi gerçegi, ister Milli takim, ister kulüp bazinda.
Ortaya çikan, Türk futbolunun ilerlemesi için Avrupa’nin kaliteli liglerine daha çok futbolcu ihraç etmemiz gerektigi…
***
Önemli bir ayrinti da maçin Ali Sami Yen’de oynanmis olmasi. Hem kapasite, hem yenilik açisindan çok daha güzel statlar varken, böylesine kritik maçi bu statta oynamak neden. Kapasite olarak çok daha üstün izmir Atatürk stadi dururken, rakip takimin taraftar baskisini çok daha fazla hissedecegi sükrü Saraçoglu dururken neden bu eski stat. Yakin geçmiste, UEFA gözlemcisinin ‘bu statta Avrupa maçlari oynanamaz…’ diye rapor verdigi köhnelige mahkum olmak neden.
Velhasil, toz duman Belediye seçimleri ve arda arda gelen iki yenilgi kaldi yakin geçmisten hatirlayacagimiz. Evet, belki su anda dünyanin en iyi Milli takimina karsi, ama kaçiniz memnun ki sahadaki futboldan. Hatirlayacagimiz, Bosna Hersek’in iki maçta yarim düzine gol attigi Belçika’ya gol atamamis olmamiz. Hatirlayacagimiz, grup maçlarinda kaybettigimiz on puan.
simdi geriye kalan, geçen aksam oynanan maçlardan sonra, muhtemelen 2010 Dünya Kupasinda Ay Yildizli formanin olamayacagi gerçegi...
Bir de o Dünya kupasinin oynanacagi günlerde, Melih Gökçek’in hala Ankara Belediye baskani olacagi hakikati, kör bir biçak gibi bagrimiza saplanan….
Ziya Adnan
|
|
MehmetGUNER
Site Admin
Kayıt: Aug 08, 2002
|
Tarih: 2009-04-04 12:07:46
Mesaj konusu:
|
|
|
"Beni bitirdiniz" dedi mi?
Milli oyunculara ispanya maçinin ardindan "Beni bitirdiginiz" dedigi ve kisisel olarak "piyasa mi yaptin?", "resital sundun", "biktirdin" gibi ifadeler kullandigi iddia edilen A Milli Takimlar teknik direktörü Fatih Terim bu konuda açiklama yapti: "Futbolcularimla beraber kol kola yürümekteyim.."
Terim; "'Beni Bitirdiniz' baslikli haberin tümüyle gerçek disi oldugunu söyledi.
Milli Takimlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim, Vatan gazetesinde yer alan "Beni Bitirdiniz" baslikli haberin tümüyle hayal mahsulü oldugunu kaydederek, su görüslere yer verdi:
"1 Nisan 2009'da ispanya ile oynadigimiz maç sonrasinda soyunma odasinda yaptigim iddia edilen konusmalarin gerçekle alakasi yoktur. Beni taniyanlar bilir ki, ben bu yolda futbolcu arkadaslarim ile beraber kol kola yürümekteyim. Türk Milli Takimi, Terim'e degil ülkeye aittir. 'Beni bitirdiniz' lafini ne kendime ne de bu takim için terini akitan futbolcuma yakistiririm. Konuyu kamuoyunun degerlendirmesine sunuyorum."
-isTE O HABER-
Vatan Gazetesi'nden Tayfun Bayindir'in haberine göre; EURO 2008’in geri dönüs efsanesi A Milli Takim’in ispanya’ya 1-0’dan 2-1 kaybetmesi Fatih Terim’i çildirtti. Ali Sami Yen Stadi’nda oynanan maçin ardindan sinirli bir sekilde soyunma odasina gelen Terim’in genel bir firçanin ardindan özellikle Nihat, Tuncay, Volkan Demirel ve Sabri’yi agir bir sekilde elestirdigi ortaya çikti.
MAÇIN bitis düdügünden sonra yayinci kurulusa bile çikmadan direkt soyunma odasinin yolunu tuttu. Asiri sinirli bir sekilde yillarca G.Saray’in basinda Avrupa zaferi yasadigi, UEFA Kupasi’na giden yolda tarihi mutluluklar tattigi soyunma odasina giren Fatih hoca, önce tüm takima sert bir çikis yapti.
‘ÇAYLAKLAR GiBiYDiNiZ’
TERiM’iN 18 kisilik kadroya attigi firça özetle söyle:
“TAM bir fiyasko yasattiniz bu gece. insallah bu gece yastiga kafanizi koydugunuzda rahat olursunuz. Beni resmen bitirdiniz. Ben çikip basina sorumlu benim diyorum ama bu takimi bu hale siz getirdiniz. Artik rahatlamissinizdir. Bana sözler verdiniz, ben de sizlere inandim. Sahada neler yaptiginizi 80 milyon gördü. 2-3 farkla bitireceginiz maçi, tecrübesiz çaylaklar gibi kaybettiniz, hem de son dakikada yediginiz golle. Yaziklar olsun. Sizi vicdaninizla basbasa birakiyorum.”
‘ÜÇÜNÜZÜ AYIRIYORUM’
BiR anda soguk dus etkisi yaratan bu sözlerin ardindan Fatih Terim, gerilen ortami 3 oyuncusunu överek iyice gerdi... Terim, “Aranizda sadece 3 kisiye lafim yok. Arda, Emre Asik ve Hakan Balta’ya söyleyecek bir sözüm yok” seklinde konusunca diger oyuncular persembenin gelisi çarsambadan belli olur misali Fatih Terim’in agzindan çikacak agir sözleri sessiz sekilde beklemeye basladi.
‘SAHADA YOKTUN sANLI’
ADETA Ergenekon dalgasi gibi arka arkaya Terim’in rüzgâri esmeye basladi. Tecrübeli teknik adamin ilk sözü, Emre Belözoglu’nun yerine Milli Takim kaptanligi verdigi Tuncay’a oldu... 10 pas hatasi, 14 top kaybiyla oynayip 1 sut atan ama golümüzde Semih’e asist yapan Tuncay su sözlerle soka girdi:
“ARKADAsLAR sahada Tuncay’in resitalini gördünüz! (imali bir sekilde) Ne güzel resital yapti. Peki Tuncay, ilk maçtA gösterdigin performansi burada niye gösteremedin? Sahada yoktun resmen. Anlamiyorum, neden?”
‘SAg KANAT NEREDE?’
HIZINI alamayan Fatih Terim, hemen konuyu yedigimiz ikinci gole getirdi. Güiza’nin sagdan ortasinda Riera’nin arka direkte bombos attigi golü hatirlatan Terim, sag beklerine söyle bagirdi:
“iKiNCi golde bir de bakiyorum sag tarafta kimse yok. Gökhan nerede? Ne sag bek var, ne sag açik var. Daha 10 dakika olmus oyuna alali Sabri’yi.. Ortada yoksun... Benim gibi sen de golü seyrettin.”
‘BIKTIRDIN VOLKAN’
GÖZÜ dönmüs bir sekilde önüne gelene firçayi basan Fatih hoca bu kez ilk golde yasadigi sokun siddetini kalecisi Volkan Demirel’e dönüp su sözlerle hissettirdi:
“GÜZEL oynadigin bir maçi da güzel bitir be kardesim. Çek maçinda da yakacaktin bizi Allah’tan zaman kalmadi. Biktim senin yan toplardaki zaafindan. Adam gibi oynayacaksan gel Milli Takim’a. Biktim artik bu hatalarindan.”
‘PiYASA MI YAPTIN?’
MiLLi takim oyunculari ‘Amansiz Ol’ reklamindaki öfke dolu Terim’in birebirini adeta karsisinda bulmustu. Kisacasi ortada reklam degil gerçek hayat vardi. Sikinti içerisindeki Terim, 3 gol kaçiran, saç bas yolduran, 21 top kaybiyla oynayan Nihat’a öfkesini kusarak devam etti:
“SEN kendini ispanya Krali mi saniyorsun? Ona jest, buna jest isin gücün ispanya basinina konusmak. Biz can derdindeyiz, sen piyasa... Seni Bernabeu’da kaptan yaptim, iki maçta 3-4 tane pozisyon buldun, bir topun kaleyi bile bulmadi.”
‘SANA iNANMIsTIM’
TERiM’iN sözleriyle inleyen Ali Sami Yen’in soyunma odasinda çit çikmiyordu. Oynadigi bir diger reklam filminde, ’Dünya büyükse, biz de büyügüz’ diye olanca sesiyle bagiran Terim, adeta oyunculari karsisinda antrenmanli oldugunu açik bir sekilde gösteriyordu... Acaba sirada kim vardi?
KISA süreli bir beklesiyin ardindan bu kez Terim, yeniden Kaptan Tuncay’a döndü ve söyle konustu:
“SANA inandim kaptanligi verdim. ilk maç resital yapiyorsun 2. maç hiç yoksun. Ayaga pas dedik kendi basina gidiyorsun. ispanya ile oynuyoruz... Mahalle takimiyla oynuyoruz mu zannettin?”
BU firçayi Milli Takim oyunculari belki babalarindan bile yememistir. Ancak Fatih Terim, iki ispanya yenilgisinin faturasini kapali kapilar ardinda futbolcularina okudugunuz bu sok sözlerle kesti... Bakalim ayni Terim, ayni oyuncularla 2010 Dünya Kupasi’na bizi götürebilecek mi?
|
|