Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
PAF Yalan...
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ziya Adnan
Site Admin

Kayıt: May 06, 2003

Mesaj Tarih: 2009-05-15 00:31:50      Mesaj konusu: PAF Yalani... Alıntıyla Cevap Ver

Tam uçaga binecekken geldi cep telefonuma mesaji. Aslinda nicedir bekliyordum haberini, sasirmadim. ‘Hocam hakkini helal et, bugün Fenerbahçe’ye imza atmaya istanbul’a gidiyorum...’ yazmisti. 2009’un ilk günlerinde, soguk, karli bir Ocak sabahi ben Ankara’dan ayrilirken, o da futbol kariyerinde yeni bir sayfa açmisti... Onun adina sevinmis olsam da, Ankara futbolu adina üzülmüstüm. Gelecegin yildizlari birer ikiser terk ediyordu Baskenti, futbolu sadece ticaret olarak gören yöneticilerin paragöz ellerinde, erimis tükenmisti Ankara takimlari. Zaman içinde baska takimlara kaptirdiklari futbolcularla zirveye oynayan bir takim yaratmak mümkün olabilirdi oysa. Hedefsizlikle lanetlenmislik kader olmustu, alismisti taraftar her sezon kümede kalma savaslarina, baraj puani hesaplarina... Bol sans diledim Abdülkadir Kayali’ya... *** 2007 senesinin yaz aylarinda birlikte çalismistik bir süre, Ankaragücü’nün PAF takiminda. Ben ‘UEFA B’ antrenörlük lisansim için oradaydim. PAF takiminin en göze batan futbolcularindan biriydi. 17 yas alti Milli takimda forma giyiyordu. Premier ligin köklü takimlarindan Manchester City’den teklif almisti. Aslinda sadece o degildi göze batan. Oguz, Umut, Mert, Veli, Hasan ve digerleri. Eger Türk futbolunda alt yapilar ‘angarya’ olarak görülmeseydi, eger Rezerve ligimiz kurulmus olsaydi, eger pilot takim uygulamasi baslatilmis olsaydi, eger transfer sezonunda har vurup harman savurduklari paralarla alt yapilara yatirim yapilsaydi, gelecek çok baska olabilirdi bu gençler için. Eger Türk futbolunu yönetenler gerçekten gençlerine güvenmis olsaydi... Yaslari dolunca kendilerine kulüp bulmalari söylenmeyecekti en azindan. ‘Ya kendinize takim bulun, ya da...’ cümlesini duymak zorunda kalmayacaklardi. is bilmez yöneticilerin dudaklarindan çikacak iki cümleyle harcanmayacakti gelecekleri. Bakkal mantalitesi ile holding yönetenlerin ellerinde oraya buraya savrulmayacaklardi. Avrupa’nin en genç nüfusuna sahip olmakla övünen ülkemde, baska ‘Arda’lar, çikacakti süphesiz. Brezilya’lilar umut olmayacakti Milli takim adina, 70 milyonluk Türkiye kendi Aurelio’sunu yetistirecekti. 1977 senesinde Rio de Janerio’da dogan Marco Aurelio’nun adini Mehmet yapmaya gerek kalmayacakti, eger gerçek Mehmet’lere firsat taninsaydi. Sürekli yildiz futbolcu pesinde kosan istanbul takimlari, her sezon ‘kasar’ yabancilarina saçtigi çuval dolusu parayla alt yapilarina yatirim yapsaydi eger. Kisa vadede kazanilacak bir teneke kupanin, uzun vadede yetisecek ‘Tuncay’ lardan daha önemli olmadigini algilanmis olsaydi. O zaman yalniz Apo degil, mutlaka digerleri de yeteneklerini gösterme firsati bulacakti. Eger Türk futbolunu yönetenler gerçekten gençlerine güvenmis olsaydi... Eger PAF yalani hakikat olsaydi... *** Apo’nun Fenerbahçe’yle sözlesme imzaladigi günlerde, 26 Aralik 1990 dogumlu Aaron Ramsey Arsenal formasiyla sampiyonlar ligi maçina çikiyor, üstelik Fenerbahçe’ye gol atiyordu. ‘Yildiz futbolcuya degil, yildiz yaratmaya inanirim’ diyen Arsene Wenger, 1996 senesinin Ekim ayinda Japonya’nin Grampus Eight takimindan Türk futboluna gelmis olsa, ülkemizde acaba ne kadar dayanirdi. Malum yildiz futbolcu sevmezdi Wenger, gençlere yatirim yapardi. 31 yasindaki Robert Pires’in sözlesmesini iki sezonluguna uzatmayi kabul etmeyen Wenger’in kadrosunda yer alan 12 numarali forvet Carlos Vela 1989, 19 numarali orta saha oyuncusu Jack Wilshere 1992 dogumluydu. 1893 dogumlu, 26 yasindaki Semih sentürk’ün ‘genç’ sifati ile anildigi futbolumuzdan uzaklarda, geçtigimiz günlerde sampiyonlar liginde Villarreal karsisina çikan Arsenal takiminin yas ortalamasi yirmi idi. Bu sezon oynadigi futbolla taraftarlarini hayal kirikligina ugratan Fenerbahçe’de, 18 yasindaki Abdülkadir Kayali hala forma beklerken, Maldonado, Josico sürekli elestiriliyor, ayni günlerde uzaklarda bir yerlerde 21 yasindaki Cesc Fabregas Arsenal takiminda kaptan olarak sahaya çikiyordu. Yalniz Arsenal degildi gençlerine güvenen. Geçen sezonun Premier lig sampiyonu Manchester United’i, son haftalarda 1991 dogumlu italyan asilli Federico ‘Kiko’ Macheda sirtliyordu. Öylesine güveniyordu ki Alex Ferguson ögrencisine, geçtigimiz günlerde Wembley’de 90,000 taraftarin önünde oynanan Federasyon Kupasi yari final maçinda Macheda’yi ilk 11’de sahaya çikardi. Böylesine önemli bir maçta bizim takimlarimizdan biri 17 yasindaki futbolcuya forma verse ve takimi o maçi kaybetmis olsa, tahminim takimin basindaki teknik direktörle yollar çoktan ayrilirdi. *** Güzel ve yalniz ülkemde, her sene kaderleri dogru ya da yanlis çözülmüs bir kaç soruya bagli milyon genç issizlik illetine, kahve köselerine mahkum edilirken, 2006, 2007’de TMK ve TCK’daki terör suçlarindan 1572 çocuk hakkinda agir cezalar istenen davalar açilmisken, açlik, yoksulluk, dayakla, itilmislikle büyüyen çocuklar ülkesinde istikbalin gençlerin ellerinde kurulacagina kim inanir ki. Derler ki futbol fena halde hayata benzer. Adina ‘altyapi’ denilen ama yapidan baska her seye benzeyen, asla önemsenmeyen, futbolumuzun ücra kösesinde kalmis göstermelik futbol okullarinda, hikayeleri hep yarim kalacak gençlerin izleri kaliyor geriye. Oguz, Umut, Mert, Veli, Hasan ve digerleri. Her sezon, kulüplerimiz milyonlarca dolar saçarken elogullarina, aradan siyrilmayi basarmis, sansi yaver gitmis bir kaçi kendini kurtariyor. Peki ya digerleri, onlari kim hatirliyor? Ziya Adnan
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
umityasar_oztoprak
Site Admin

Kayıt: Sep 16, 2008

Mesaj Tarih: 2009-05-18 11:16:55      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Hocam bu güzel yaziyi BirGün'de tekrar okuyunca mutlu oldum... Elinize saglik, mutlu günler...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir