Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Bir ampiyonluun Dndrdkleri ...
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ziya Adnan
Site Admin

Kayıt: May 06, 2003

Mesaj Tarih: 2009-06-03 22:49:28      Mesaj konusu: Bir sampiyonlugun Düsündürdükleri ... Alıntıyla Cevap Ver

Gary Lineker’in o müthis tanimlamasi futbolumuza uyarlansaydi, ‘Futbolun 90 dakika süren ve sonunda mutlaka bir istanbul takiminin sampiyon olacagi...’ söylenirdi muhtemel.... Olmadi. Türk futbolunda bir milat adina çok istemistik, umutlanmistik, ama olmadi. Üstelik tam havaya girmisken, tam bu sezon neden olmasin demeye baslamisken. Üstelik bitis çizgisine bir kaç adim kalmisken, inanmisken bu sezon sampiyonun Anadolu’dan çikacagina. Bunca zaman sonra, futbolumuzda besinci sampiyonu kucaklamaya hazirlanmisken. Olmadi. Tipki 2003 sezonunun sonunda Gençlerbirligi ile olmadigi gibi olmadi. Bir sezon daha, ‘Bu sezon sampiyon Anadolu’dan...’ temennisi havada kaldi, bir sezon daha Türk futbolunda besinci sampiyon rüyasi bir sonraki sezona kaldi. Kadro derinliginin olmayisi, tecrübe eksikligi, tereddüt, inançsizlik. Sebepleri ne olursa olsun, bir sezon daha kupa üçlü oligarsinin ellerinde kaldi. 1959’dan beri dört takimdan baska sampiyon çikartamamis futbolumuzda, tipki geçmis sezonlarda oldugu gibi, sonu basindan belli tat vermeyen bir sezon daha böylece geride kaldi. Sevgili Levent Cantek’i kutlarim takiminin sampiyonlugundan ötürü. Tahminim, hayli sevinmistir bu sampiyonluga ve sürecektir sevinci en azindan sampiyonlar Ligi macerasinin baslangicina. Ama pek muhtemel, bizim ligimizin sampiyonunun kadrosu yetersiz kalacaktir derin sularda, rekabetsiz bir ligden gelmenin bedeli yine agir olacaktir. Geçmiste, Avrupa arenalarinda nice tekinsiz geceler yasamis siyah beyazlilarin, bu kadrosu ile Avrupa arenalarinda ‘bir hasar gecesine’ denk gelmesi an meselesi olacaktir. Kim unutabilir ki yakin geçmiste, ‘Asla Yalniz Yürümeyenlerin’ stadinda yasanan o nahos, o yalniz geceyi. O gecelere dirençli olmak için, o tekinsiz gecelerde ayakta kalmak için, o gecelere alisik olmak gerekir. O sahalarda ezilmeden oynamak için güçlü bir ligden geliyor olmak gerekir, rekabete alisik olmak gerekir. Tarihinde sampiyonlar Liginde bir üst tura çikamamis bir takimin, ligimizde sampiyon olmasi, sampiyonlugun son 25 senede yedi tepeli sehirden çikmamis olmasi, ne yazik ki sig futbolumuzun boy aynasidir. *** ‘Kursunlu’ Süper ligimizde, neredeyse her sezon oldugu gibi, bu sezonda sampiyonu belirleyecek iki Istanbul takiminin maçinin oynanacagi günün hemen öncesinde, uzaklarda. Kuzey Londra’nin Emirates stadinda. Arsenal’in gençleri, ‘Genç takimlar Kupasi’ finalinde Liverpool genç takimi karsisinda. Tribünlerde 33,662 taraftar. inanmasi güç ama, genç takimlar arasinda oynanan maçta 33,662 taraftar. Ordaydim. Süper sifatli, bol darbukali, bol kavgali bir çingene dügününü andiran ligimizde bos tribünler önünde oynanan maçlari düsününce, futbol çok farkli bu diyarlarda. Ezelden üç takima endeksli ligimizin hazin görüntüsü aslinda tribün manzaralarinda. Geçtigimiz sezonun ilk yarisinda, Olimpiyat stadinda istanbul Belediyespor – Hacettepe arasinda oynanan maçta tribünlerde ki biletli taraftar sayisinin 15 oldugunu yazmisti gazeteler. Futbolumuzun aynasi, tribün manzaralari... Sonra, ligin ikinci yarisinda, dünyanin en büyük derbisi olduguna inandirildigimiz, ve maçtan sonra sahada oynanan futbolun degil, iki takim futbolculari arasinda yasanan kavgalarin yazildigi Galatasaray - Fenerbahçe maçi belki de futbolumuzun ortaya çikan en net fotografi. Milyon dolarlik bütçeleri, masa basi kulisleri, en genis kadrolari, hemen her sezon harcadiklari onca paraya ragmen sahadaki futbol ve gerçek büyüklere karsi aldiklari sonuçlar ortada. Ve Türk futbolunun büyüklerinden Galatasaray’in, kombine biletli taraftar sayisi 10,000 civarinda. ingiltere’de üçüncü ligde yer alan takimlarin sattigi sezonluk bilet sayisi kadar bile degil. Bu diyarlarda, stadlar hep dolu, taraftar her maçta takiminin yaninda. Bizde ise ‘Dünyanin en büyük’ derbisi olarak lanse edilen maçta ki taraftar sayisi 22,500, hiç bir yerde yazilmayan. ‘Dünyanin en büyük derbisi’, hiç bir ülkenin televizyon kanallarindan naklen yayinlanmayan. Bir büyük Türk yalani. Gerçekligine yalnizca kendimizin inandigi, topluca gördügümüz bir halusinasyon. Zira bizim taraftarligimiz televizyon ekranlari karsisinda, kahvelerde, oturma odalarinda, malum koskocaman lig maratonunu, iki derbiye baglayinca... Bizim taraftarligimiz isin özünde güce ve güçlüye tapma... *** Velhasil, bir sezon daha geçti ömürden. Bir sezon daha Türk futbolu, haksiz rekabet bataginda, ezelden paranoyak bir ask masalinda kendini dev aynasinda hayranlikla izledi. Mazisi yüz yila yaklasan kulüplerimiz, amatör kümelerde can çekisirken, üç istanbullu’ya kitlenmislik, Türk futbolunun lanetiydi oysa, kimselerin görmek istemedigi. Her sezon ayni teranenin, ayni tek düzeligin, ayni yalanin içinde yuvarlanip gitme durumu bizimkisi. Umarak ve bekleyerek geçen bir ömür. Tüm sezonun, iki, bilemedin üç maça baglandigi, 22 bin taraftar önünde oynanan bir maçin dünyanin en büyük derbisi olduguna inandigimiz, ingiltere’de 19 senedir sampiyon olamamis bir takimdan çuval dolusu gol yiyen bir takimin sampiyon oldugu öylesine bir lig. Türk futbolu, tribünlerin bos kaldigi, dekoder satislarinin tavan yaptigi... *** Velhasil, adalet, esitlik ve en belki de onemlisi rekabetten yoksun, kuruldugundan beri yalnizca dört sampiyon çikarabilmis, üçlü oligarsinin bir heyula misali üzerine çöktügü futbolumuzda bir sezon daha geçti. Renkleri degil, sen – ben kavgasini hiç degil, futbolu sevenler için, ortaya çikan hazin fotografa bir kez daha baktik topluca. Esas oglanlara degil de, figüranlara sevdalanmis olanlar, bu beter fotografa baktikça bir kez daha hüzünlendi. Muhtemel, Gary Lineker’in o müthis tanimlamasi futbolumuza uyarlansaydi, ‘Futbolun 90 dakika süren ve sonunda mutlaka bir istanbul takiminin sampiyon olacagi...’ söylenirdi. Oysa kaçimiz umutludur Avrupa arenalarinda alinacak sonuçlardan, sahada oynanan futbolun heyecanindan. *** Yine de çok tebrik ederim sampiyonlugunuzu. simdi takin formalara yildizlarinizi, asin balkonlara flamalarinizi, köprülere bayraklarinizi, kutlayin en afilli mekanlarda sampiyonluklarinizi, beraber kesin pastanizi, cosun çilginca, basin kornalara, sikin havalara. Stadini bilmediginiz takiminizin zaferini anlatin birbirinize, ballandira ballandira. Tüm kupalar, sampiyonluklar sizin olsun… Nasilsa adaletli, küçük büyük ayrimi gözetmeden, her takima esit yaklasan, izlenmesi keyif veren, yurdun dört bir yaninda stadlari dolu, televizyon programlarinda her takimin esit tartisildigi, havuzdan gelen gelirin her takima adaletli dagitildigi, her türlü pislikten arinmis temiz futbol mümkün olmayacaktir yurdumda. Nasilsa her hikayenin bir sonu olacaktir, Eylül ayi gelince, isiklar sönecek, gösteri bitecektir. Nasilsa güz zamanlarinda tepetaklak dönecegiz kendi yalanimiza... Ziya Adnan
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
MehmetGUNER
Site Admin

Kayıt: Aug 08, 2002

Mesaj Tarih: 2009-06-04 10:18:33      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

benim buna ekleyecegim çok önemli bir iki sey var.. hem sevgili ziya adnan'in tespitlerini kuvvetle destekleyecek, hemde bizim bile zaman zaman düstügümüz hatalari gözönüne seren bir kaç mesele.. simdi: hiç kimse kirk yilda bir olacak birseyi seyretmek için, daha somut ifade ile; kimse sürpriz izlemek için, kimse bir mucizeye sahit olmak veya "bende oradaydim" demek için koskoca bir senesini heba etmez.. kimse salt "oradaydim" demek için kombine almaz.. sosyo - kültürel seviyesi belli bir yere kadar yükselmis, buna bir spor müsabakasi gibi bakmayi benliginde hazmetmis, sporsever ve sporbilir toplum iste o arsenal-liverpool gençler müsabakasini hinca hinç doldurur.. belirttigimiz gibi bu maçta beklenen, dorukta bir mücadele, güzel futbol, kazanma hirsi, centilmenlik ve hepsinden önemlisi müsteriye yada taraftara saygi.. bunlardan sonra galibiyette gelirse iyi olur.. ama hepsi o kadar, sadece "iyi" olur.. hah iste bu maçta bütün bunlari görecegini bilir ve bunada parayi bastirir.. ve buna sahit olur.. lütfen dikkat: müthis bir mücadeleye sahit oldugu söylenen, kalitenin zirve yaptigi ve son yillarin en dürüst ligi oldugu iddia edilen 2008-09 süper(mis) ligimizin sampiyonlugunu kazanan takimin baskani ne diyor: tezgah mezgah yok.. böylesine dürüst bir lig olmadi bu güne kadar.. kimse basarisizligini gizlemeye kalkmasin.. kil.. yün.. tüy.. çok uzaga gitmeyin diye geçen seneden alinti yapayim, ayni zevat ne demisti geçen sene?. takimimizi ligden çekecegiz, paf takimimizla mücadeleye devam edecegiz.. federasyona bundan güzel cevap, bundan büyük hakaret düsünemiyoruz.. "küme düsme adaylari" diye bir topigimiz var; dikkatle incelendiginde, 1 takimin sampiyon olacagi, 3 takimin düsecegi, süper oldugu rivayet olunan ligimizden düsecek 2 takimi arkadaslarim büyük bir isabetle bilmis.. bir daha tekrar ediyorum: düsecek 3 takimdan 2'sini.. daha ilk yarinin sonunda bilmisler.. bu çekismeli ligde.. diger düsen takimi ise, gene tahmin ettikleri isimlerin arasindan, zaman zaman o kalin çizginin altinda görüyoruz.. sampiyon olacak takimi ise, daha sezonun ilk yarisi oynanirken ben isaret etmisim.. damdan düsen bir dost rumuzuyla "ersun yanal'a açik mektup" yazimda oldugu gibi.. söyleyin bana arkadaslar bu kepazeligi kim izlemeye gelir?. bu rezalete, bu sapkinliga basariya tapanlar disinda.. ne basarisi, güce tapanlar disinda kim para verir?.. bu nasil bir düsünce tarzidir, anlamak mümkün degil..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
MehmetGUNER
Site Admin

Kayıt: Aug 08, 2002

Mesaj Tarih: 2009-06-04 14:14:59      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

sevgili ziya adnan'i baska destekleyen bulgularda var: Premier League costu! ingiltere Premier liginin gelirlerinin 2007-2008 sezonunda bir önceki sezona göre yüzde 26'lik artis göstererek 2 milyar sterline yükseldigi bildirildi. ajansspor.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
MehmetGUNER
Site Admin

Kayıt: Aug 08, 2002

Mesaj Tarih: 2009-06-05 12:29:27      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

bisey daha oldu.. aslinda iki sey oldu.. birbirinin aynisi iki sey.. birincisi bu güne kadar hiç olmamisti.. bu güne kadar imza için yola çikan oyuncular, diger takim tarafindan kaçirilip bir kaç gün hapsedilirdi.. veya son maçtan sonra, hatta maçin devre arasinda bir bakardin takimin en önemli ismi kayip.. ama bir takimin kampina katilip, basina poz verip hatta onlar ile antremana çikip, en çok istedigim kulübe geldim deyip, sonradan rakip takima giden hiç olmadi.. devre arasinda ersun yanal'in çok istedigi yusuf, trabzonsporlu yöneticilerle anlasti, kampa katildi ve ersun yanal ile ilk antremanini yapti , antreman sahasindan çikip besiktasa gitti.. "ben dogustan besiktasliyim, bilegimi kesseniz kanim siyah beyaz akar vs. vb." dedi.. besiktas'in sampiyonlugunda büyük pay sahibi.. digeride çarsinin tepki koydugu, neden alindi, bu adama bu para verilirmi dedigi holosko.. çok biliyorlar ya pazarci arkadaslar.. mehmet topuz.. geçen sezon bizimde "kim alirsa sampiyon olacak" dedigimiz mehmet topuz.. oda fenerbahçeye geldi, a. yildirimla -herhalde- anlasmisti ama bir bakiyorsun besiktastan çikti.. ve ne gariptirki oda: "ben dogustan besiktasliyim, bilegimi kesseniz kanim siyah beyaz akar vs. vb." dedi.. sevgili arkadaslarim, böylesine düzgün bir ortamda "nooluyoruz?" demek için bunun bir kere daha olmasini mi bekleyecegiz?.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir