Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2009-08-13 00:18:49
Mesaj konusu: Figüranlarin Sezonu Baslarken…
|
|
|
Yeni futbol sezonu baslarken, Samsunspor’un sezona nasil hazirlandigini bileniniz var mi? Yeni transferlerini, gidenlerini, hedeflerini, mali durumunu, bütçesini, yönetimini, sorunlarini, kaç kombine bilet sattigini.
1965 yilinda kuruldu Samsunspor, mazisi Türk futbolunda dördüncü büyük olarak anilan Trabzonspor kadar eski. Geçtigimiz sezon Bank Asya’da mücadele veren kirmizi beyazli takim, geçmiste Türk futboluna sayisiz yetenekler kazandirdi. Tanju Çolak, Metin Tümer, ilhan Mansiz, Ertugrul Saglam ve digerleri Transfer sezonunun artik pek alistigimiz istanbul gürültüsünde, onlarin sesi pek duyulmadi. Carlos’lar, Lincoln’ler, Alex’ler, Lugano’lar, Ferrari’ler ve hatta esleri, sevgilileri kaçamaklari derken, korkunç egolarinin sarhoslugundaki baskanlarin gövde gösterisi derken, futbol medyamizin reyting kavgasi derken, onlar bir kez daha Türk futbolunun görünmez kiyisinda kaldi.
Agalarin donattigi, zengin sofralarinin kuruldugu, halaylarin çekildigi, silahlarin patladigi, sadece agalara dair bir köy dügününe uzaktan bakan marabalar gibi, olup bitene uzaklardan bakti.
Tipki 1965 senesinde kurulmus, eski zamanlarda Türk futbolunda ses getirmis Boluspor gibi. Önümüzdeki sezon Bank Asya Birinci ligde mücadele edecek Boluspor, geçmis günlerine dönmenin özlemiyle. sehrin zenginleri kendi sehrinin takimina sahip çiksin diye bekleyecekler nafile bir umutla. Maç günleri Digitürk’lü kiraathaneler degil, o sehrin tribünleri dolsun diye bekleyecekler. O sehrin çocuklari, yedi tepeli sehrin degil, kendi sehrinin hikayesi ile büyüsün diye. Evlerin odalarina istanbul takimlarinin degil, Boluspor’un posterleri asilsin diye.
Geçen sezon sonunda, yari final maçinda karsilastiklari, izmir'in 1912 yilinda kurulan ilk spor kulübü Karsiyaka gibi kör talihin yüzlerine gülmesini bekleyecekler. Belediye takimlari ile bezelenmis, bos tribün manzaralarinin siklikla sergilendigi ‘Kursunlu’ Süper ligimizde, Türkiye’de futbolun ilk kez oynandigi sehirden, izmir’den bir takimin olmamasi bir sezon daha içimizi acitacak.
sehirdasi ve ezeli rakibi Göztepe, 1925 yilinda, Güzelyali’da, Altay'in Alsancakli ve Güzelyali’li futbolculari arasinda çikan bir anlasmazlik sonucu kurulmustur. Türk futbolunun isyanla baslayan efsane takimidir Göztepe. Kötü yönetimler, isbilmez, paragöz yöneticiler, ilgisizlik, sahipsizlik yüzünden 1981-82 sezonunda birinci lige veda etmis, sonrasinda on sekiz yil boyunca üst üste 2. lig'de mücadele etmistir. Yakin geçmise kadar amatör ligde mücadele veren ‘Göz-Göz’ler, simdi ikinci ligde. Baslangici çok eskiye dayanan, uzun, hüzünlü ve yeni nesillerin asla bilmeyecekleri, en fazlasindan büyüklerinden öylesine dinleyecekleri efkârli bir hikâyedir Göztepe. Çocukluk yillarimda, günümüzdeki adiyla UEFA kupasinda yari final oynamis, o basariya imza atmis ilk Türk takimidir. 1969 yilinda UEFA kupasinda yari finale kadar yükselmis, Fevzi (Zemzem), Gürsel, Halil’li takimi ile nice basarilara imza atmis, Türk futbolunun adini tüm Avrupa’ya duyurmustur. Sanilanin aksine, UEFA kupalarinda yari finale yükselmis ilk takim Galatasaray degil, Göztepe’dir. Günümüzde, mahkum olduklari alt liglerde deplasmana binlerce taraftar götürürken, ‘Kursunlu Süper ligimizde bos tribünler önünde oynanan maçlar, futbolumuzun hazin yüzünü yansitir görmesini bilenlere.
Diger bir izmir takimi Altay, geçtigimiz sezon kapisina kadar geldigi Süper ligin esiginden döndü. Kurulusu 1912. UEFA Kupasinda ülkemizi ilk temsil eden kulüptür Izmir’in siyah beyazlilari. Futbolumuza nice yildizlar kazandirmistir. Besiktas teknik direktörü Mustafa Denizli, 1966-1983 tarihleri arasinda 17 sezon Altay formasi giymistir. Onlar da, Türk futbolunun diger figüranlari gibi, futbolun görünmez bir kösesinden olup bitene iç geçirerek bakanlardandir.
***
Geçenlerde ‘Avrupa Yakasi’nin bir bölümünde gözüme çarpmisti. Ask acisi ile kendini içkiye vurmus Adanali pamuk isçisi Azim’in mekaninin duvarinda, Adana Demirspor’un çok eskide kalmis takiminin posteri vardi. Günümüzde pek hatirlanmasa da, Türk futbolunun en eski kulüplerinden biridir Adana Demirspor. 1940 yilinda kurulmus, 1960-1961 sezonunda Ankara, Istanbul ve izmir’in disinda Türk futbolunu en üst ligde temsil eden ilk Anadolu takimi olmustur. simdilerde, Milli takimimizin teknik direktörlügünü yapan Fatih Terim , 1953-1969 tarihleri arasinda ‘simsekler’in formasini giymistir. Onlarda, tipki sehirdasi Adanaspor gibi, geçmisine agit yakar.
Adanaspor’un kurulusu 1954 senesine uzanir. Günümüzde Bank Asya’da mücadele eden ‘Toros Kaplanlari’, 1980-81 sezonunda lig sampiyonu Trabzonspor’un ardindan ligi ikinci sirada bitirmistir. 70 ve 80’li yillarda Türk futbolunu Avrupa arenalarinda üç kez temsil etmis, 1981-1982 sezonunda o zaman ki adiyla Kupa Galipleri maçinda Italya’nin inter takimi ile karsilasmistir. Onlar da Türk futbolunun unutulmus degerleri arasinda yer alir.
1925 yilinda kuruldu Kirmizi seytanlar, nam-i diger Mersin Idmanyurdu. Onlar da günümüzde Bank Asya’da mücadele veren takimlardan. 1980’li yillarin baslarina kadar futbolumuzda ses getirmislerdi. 1982-193 sezonunun sonunda küme düstüler ve dönmediler.
Geçenlerde okumustum ötekilerini sevmenin çok kolay oldugu sehrin unutulmus takiminin, Vefa’nin hikayesini. Neredeyse 65 yildir tribünlerde Vefa’ya gönül vermis 80 yasindaki Melkon Tasçiyan ile yapilmis bir söylesiydi. 100. yillarini görkemle kutlayan üç istanbul takiminin gölgesinde, bir zamanlar onlarin ciddi rakiplerinden olan Vefa’nin kaderi, aslinda sehrine benziyordu. sehir göç aldikça, önce aidiyet duygusunu, sonra semtini kaybetmisti Vefa. Tipki yüzüncü yilini devirmis Anadolu Üsküdar, Beykoz gibi.
***
Giresunspor, Orduspor, Zonguldakspor, PTT, sekerspor, Petrolofisi, Balikesirspor, Sakaryaspor, Malatyaspor, Altinordu, izmirspor, Beykoz, Beylerbeyi ve digerleri. Yeni nesillerin futbol hafizasinda yer almayan feri sönmüs yildizlar. Bir zamanlar Turk futboluna adlarini yazdirmis, kimileri kaybedilmis bir kimlik gibi hayatimizdan silinip gitmis, kimileri gelecege korku ile bakan, eskilerin iyi bildigi unutulmus takimlar.
Güçlünün ve zenginin sürekli bas taci edildigi hastalikli bir düzende, makus kaderlerine yenik düsmüs futbol figüranlari.
***
1959 yilinda kuruldu ligimiz, simdi ki adiyla ‘Türkcell Süper’ Ligi. O tarihten bu yana, yalnizca dört takim sampiyon oldu. Türk futbolunda sampiyonluk kupasi 1983-1984 sezonundan bu yana Istanbul’un disina çikmadi. Oysa futbolun besigi ingiltere’de, lig kuruldugundan beri sampiyon olmus takim sayisi 28. Bundesliga’da 12, Serie A’da 18, La Liga’da 9. Bu sezon ‘League One’ (üçüncü lig) de mücadele eden Norwich City’nin 20 bin kombine bilet satmis olmasidir, o diyarlarda futbolu farki kilan.
Her sezon baslangicinda, hüzünlü bir fotograf çikar ortaya Türk futbolunda. Her sezon koca bir yalanin tekraridir. Ezelden üç esas oglanin gölgesinde kalmis, unutulmus figüranlarin lanetli yazgisi her sezon yeniden yazilir. Yeni sezon baslarken, ‘Haksiz Rekabet’ meselesi, çoklarinin pek umursamadigidir.
Oysa kendi liginde rekabeti yaratmadan Avrupa arenalarinda kalici basari yakalamak mümkün olmayacaktir. Çogunlugun güçlü ve zenginden yana oldugu bu yitik düzende futbolun ilerlemesi mümkün olmayacaktir. Deplasman kavrami olusmamis, her takimin en az bir digeri kadar sesinin çikmadigi, her daim sadece uç takimin göz önünde oldugu, tribünleri bos bir ligin Avrupa’da marka degerinin yükseltmek mümkün degildir.
Pazar aksamlari, saatlerce üç takimin tartisildigi spor programlari, sadece üç takima dair gazete sayfalari, maç günleri tika basa dolu Digitürk mekanlari, issiz tribünler, feri sönmüs takimlar Türk futbolunun hasta yüzünü yansitir aslinda. Önemsiz gördükleri figüranlar sustukça, aslinda susan Türk futboludur...
Üç takimli bir ligin Avrupa futbolunda marka degeri olmasi asla mümkün olmayacaktir oysa...
Ziya Adnan
|
|