Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Bir adr Tiyatrosundan Sahneler
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ziya Adnan
Site Admin

Kayıt: May 06, 2003

Mesaj Tarih: 2009-09-03 23:48:10      Mesaj konusu: Bir Çadir Tiyatrosundan Sahneler… Alıntıyla Cevap Ver

Dünyanin önde gelen Baskentlerinden Londra’nin Belediye Baskani Boris Johnson, ayni zamanda bati Londra’nin mütevazi takimlarindan Fulham FC takiminin onursal baskanidir... 19 Haziran 1964 dogumlu Johnson, görev süresince hakkinda sayisiz sorusturma açilmasina ragmen üç kez üst üste Londra Belediye Baskanligina seçilmistir. Futbola olan ilgisi ile de bilinen Johnson, belediye kaynaklarini Fulham FC takimina aktarmasinin etik olmadigi konusunda defalarca uyarilmis, ama o bildigini okumaya devam etmistir. Göreve geldigi günden bu yana, en büyük rüyasinin, aslinda çocuklugundan beri hayran oldugu Arsenal takiminin baskanlik koltuguna oturmak oldugunu her firsatta yineleyen belediye baskani, gençlik yillarinda Liam Brady’e, Frank Stapleton’a hayran oldugunu siklikla dile getirir. O yillarda Arsenal takimini, simdilerde tarih olmus Highbury stadinin North Bank tribününde sürekli izledigini, Arsenal’in çifte kupa kazandigi 1971 senesinin hayatinda önemli bir yeri oldugunu her firsatta tekrar eder. Günün birinde Arsenal baskani olursa, Londra’ya Arsenal takimina yakisan bir stat yapacagini vurgulayan Johnson, Londrali is adamlarini da arkasina alarak Arsenal takimini sampiyonluga oynatacaginin sözünü vermistir. Arsenal taraftarlari arasinda hiç sevilmeyen Johnson, iki takim arasinda oynanan maçlarda sürekli aleyhte tezahüratla karsi karsiya kalmis, siklikla Arsenal’in kir saçli baskani Peter Hill Wood ile yasadigi hararetli kavgalar nedeniyle gazetelerin spor sayfalarina tasinmistir. Bu ikilinin mahkemelik olmuslugu bile vardir. Alt liglerden aldigi Fulham FC’yi, belediyenin para musluklarini sonuna kadar açarak Premier lige çikarmasina ragmen, Arsenal kadar büyük bir taraftar destegine sahip olmayan Fulham’in, 25,678 kapasiteli Craven Cottege stadinda oynadigi maçlarda umdugu sansasyonu yakalayamayan Johnson, yeri geldikçe Arsenal takimin Emirates stadinda 60,000 taraftar önünde oynadigi maçlara gipta ettigini söylemektedir. *** Johnson’un, Arsenal baskani olmak için yanip tutustugu zamanlarda, Arsenal takiminda ne yazik ki isler iyiye gitmemektedir... ingiliz futbolunun en köklü takimlarindan Arsenal, Baskent takimi olmasina karsin taraftarinin istedigi basariyi bir türlü yakalayamamakta, üstelik gün geçtikçe kulüp borç batagina sürüklenmektedir. Bir kulüp baskaninin basarisi, görevde bulundugu süre içinde ki icraatlari, kulübüne kazandirdiklari ile ölçülecek ise, kir saçli baskani Peter Hill-Wood’un görevde bulundugu 13 senede karnesi zayiflarla doludur. Aslinda onun Arsenal takiminin baskani olmasinin hikâyesi de ilginçtir. Zamaninda, Arsenal’in komsusu ve ezeli rakibi Tottenham Hotspurs takiminda yönetici iken, Tottenham’in baskani olmak istemis, ancak bunu basaramayinca Arsenal takimina baskan olmustur. Ancak onun baskanlik dönemi, kulüp adina tam bir fiyaskodur. Hal ve gidis hepten zayiftir. Koltuga oturdugu günden beri, beraber çalistigi teknik direktör sayisi otuza yaklasmistir. Yedi düvelle kavgalidir. Sevmeyeni, seveninden kat be kat çoktur. Ayni zamanda Manchester United takiminin kongre üyesi olmasi ile bilinen baskan, geçen süre zarfinda birkaç kez istifa etmis ama ne hikmetse her seferinde koltuguna geri dönmüstür. Bir zamanlar tika basa dolu tribünler önünde oynayan Baskent takimi, her sezon sayisiz futbolcunun ‘geçerken ugradigi’, kulübün kasasinin bagimsiz denetimlerden uzak yönetildigi, çoklarina göre aslinda hiç yönetilmedigi, bölünmüs, yipranmis, küçülmüs bir camia haline gelmistir. Bedava bilet/kombine rüsveti ile taraftar bölünmüs, takimi karsiliksiz sevenler tribünlerden çekilmistir. Bir zamanlar esmis kükremis takimin düstügü durumu görenlerin yürekleri sizlamaktadir. Onca bedava bilet/kombineye ragmen, her geçen sezon takimin bataga daha çok gömülmesi karsisinda yönetim ve baskana olan tepkiler artmis, tribünler her maç gününde isyanlari oynamaktadir. Zaten kulüp yönetiminde, gerçek Arsenal’li sayisi bir elin parmaklarini geçmemektedir. Baskent semalarindan asagilara bakinca ortaya çikan hazin futbol görüntüsü budur… *** Günlerden bir gün, artik biçak kemige dayanmis olmali ki, Peter Hill-Wood kulüp baskanligindan istifa ettigini, ancak kulübü sokaktan geçene birakmayacagini, bundan sonra kulübe ‘Onursal Baskan’ olarak devam edecegini açiklar. Arsenal tarihinde ilk kez, bir baskan traji-komik bir durumda kendi kendini ‘Onursal Baskan’ tayin etmistir. Aslinda onu yakindan taniyanlar, onun baskanligi birakacagina asla inanmaz… *** Nihayet Boris Johnson’un bekledigi gün gelmistir. Arsenal’in çikis yolu yoktur. Borç kapiya dayanmis, alacaklilar homurdanmaya baslamistir. Takimin hali içler acisidir. Johnson’un rüyasinin gerçek olmasi yakindir. Ancak, ingiltere kanunlarina göre, bir belediye baskani ayni zamanda kulüp baskani olamayacagi için, Arsenal baskanligina küçük oglu Milo Arthur Johnson talip olur. Daha düne kadar kanli biçakli olan ‘Boris Family’ ve kir saçli baskan bir anda yeni bir yönetim olusturarak küçük Boris’in Arsenal takimina baskan olmasini saglar. Böylece Arsenal içinde bulundugu borç batagindan belediye baskaninin olanaklari sayesinde kurtulacak, Boris ailesinin de Arsenal baskani olma rüyasi gerçeklesecektir. Üstelik transfer sezonun bitmesine birkaç saat kala, Fulham’in basarili savunma oyuncusu Brede Hangeland ile birlikte ilk onbirin önemli futbolculari Paul Konchesky, Aaron Hughes, Damien Duff, Andy Johnson Fulham takimindan Arsenal’e sipsak geçis yapar. ingiliz futbolseveri bu ‘kamuflajli birlesmenin’ etik olmadigini savunsa da, kimileri bunu ‘futbol zinasi’ olarak tanimlasa da, mesele oldu-bittiye getirilir. Düne kadar Boris ailesine tribünlerden hakaretler yagdiran Arsenal taraftari, bir anda ‘Baskanin Adami’ olur… ingiltere futbol federasyonu durumu saskinlikla izlemektedir… *** isimler ve takimlar gerçek olsa da, yukarida yazilanlar ingiltere futbolu adina bir hayal ürünüdür ve gerçek olmasi asla mümkün degildir. Zira o diyarlarda futbol, kulüpleri rant kapisi haline getirmisler tarafindan yönetilmez, hakkinda sayisiz sorusturma açmis belediye baskanlari futbol kulüplerine el atamaz. Zira o diyarlarda taraftarlari kombine bilet rüsveti ile satin almak mümkün degildir. Zira o diyarlarda hukuk ve adalet siyasilesmez, yargi her zaman bagimsizdir, kanun önünde herkes esittir. Ve belki en önemlisi, ne Fulham FC’nin, ne de Arsenal takiminin taraftarlari böylesine bir ahlak disi birlesmeye izin vermezler. Takimlar asla ve asla tarihlerini para karsiliginda satmazlar. Zira o diyarlarda taraftarlar, ‘Baskanin Adamlari’ degil, takimlarinin gerçek sahipleridir. Zira o diyarlarda futbol, kötü bir çadir tiyatrosu degildir… Ziya Adnan
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
necdet_ozkazanci
Site Admin

Kayıt: Apr 22, 2003

Mesaj Tarih: 2009-09-04 00:09:12      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yav bu ingiltere'de de neler oluyormus neler diye basladim okumaya... Okudum, okudum, okudum... Son paragraf olmasa, "Ulan, ingiltere'de bile bu isler böyle yürüyormus iste. Daha ötesi yok!" deyip bitirecektim okumayi... Ama o son paragraf yok mu, son paragraf? :wink: Eline saglik Ziya...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir