Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Hikmet Hancolu Syleisi ...
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ziya Adnan
Site Admin

Kayıt: May 06, 2003

Mesaj Tarih: 2009-09-17 10:57:13      Mesaj konusu: Hikmet Hancioglu Söylesisi ... Alıntıyla Cevap Ver

Hikmet Hancioglu kimdir? 1957 Giresun dogumludur. Profesyonel futbol yasamina Giresunspor’da baslamis ve sonra yillarca Ankaragücü’nde oynamistir. Döneminin önemli futbolcularindan olan Hikmet Hancioglu, Ankaragücü’nün 2. ligde iken Türkiye Kupasini ve Cumhurbaskanligi Kupasini kazanan efsane kadrosunda da yer almis; Ankaragücü’nde 80’li yillarda bir süre kaptanlik da yapmis; son olarak da futbol subesi sorumlulugu görevinde bulunmustur. O Ankaragücü takiminin kupa kazanan en son takiminin kaptaniydi. Yakin geçmiste, çok tartisilan Ankaragücü kongresinin arifesinde, takimin futbol subesi sorumlulugundan istifa etti. Türk futbolunda çok tartisilan o kongrenin hemen öncesinde, sevgili Necdet Özkazanci ile birlikte Sayin Hancioglu’nu ofisinde ziyaret ettik, biz sorduk o içtenlikle cevapladi… Yeni nesil, eski Ankaragücü’nü ve o yillara damga vurmus Ali Osman Renklibay, Hikmet Hancioglu gibi eski Ankaragüçlüleri tanimiyor. Hikmet Hancioglu kimdir? Bize o yillari, kendinizi de katarak anlatir misiniz? 1979–80 yilinda, 2. Ligde Giresunspor’da oynarken ki Ankaragücü ile ayni gruptaydik, çok güzel bir sezon geçirmistim. Ankaragücü yöneticileri de beni izleyip begenmisler. Transfer teklif ettiler. Beni o sezon isteyen çok kulüp oldu. Orta sahada oynamama karsin 10 gol atmistim. isteyen çok kulüp olmasina ragmen Ankaragücü’nü tercih ettim. Ankaragücü tribünleri beni çok etkilemisti. 1980 yilinda Ankaragücü’ne geldim. O sezon büyük bir basari göstererek Türkiye Kupasini aldik. Hatta sampiyonluga oynuyorduk ama o sezon çok güçlü transferler yapan Sakaryaspor 17 penalti atarak sampiyon oldu. O sezon inanilmazi basararak Türkiye Kupasini ve Cumhurbaskanligi Kupasini aldik. Aslina bakarsaniz dar bir kadromuz vardi. Ancak takinda birlik ve beraberlik üst düzeydeydi ve kazanmaya inanmistik. O dönem Ankaragücü tribünlerinin sizi çok etkiledigini söylediniz. O dönemin tribünleri ile günümüzün tribün manzaralari arasinda ne fark görüyorsunuz? Eskiye göre çok büyük farkliliklar var. Eskiden Ankaragücü taraftari tek ses, tek yürekti. Tiklim tiklim dolu statta oynadigimiz gibi bazi deplasman maçlarimiza 10.000 taraftar geldigi olurdu. simdi ise gruplasmalar var. Tribün gruplari var. Yalniz Ankaragücü’nde degil, tüm takimlarda taraftar profili degisti. O dönemlerde takimlarin naklen yayin gelirleri, sponsorluk gelirleri, iddaa gelirleri yoktu. Kulüplerin en önemli gelirleri maç hâsilatlariydi. Biz bu sartlar altinda Türkiye Kupasini aldigimizda kulübün 1 lira bile borcu yoktu, ama büyük basari vardi. Ancak isin gerçegi günümüzde basari da yok, tribün geliri de yok. Benim gözlemledigim, o dönemdeki yöneticiler ve baskanlar takima kendi ceplerinden para verirlerdi. Bu dogru mudur? Kesinlikle dogru… O dönemde Ankaragücü yöneticileri, transferde istanbul takimlarinin yöneticilerinden asagi kalmazlardi. Örnegin 1. Lige çiktigimiz sezonun yildiz futbolcularindan Bolusporlu Halil ibrahim’i Galatasaray çok istemesine ragmen alamadi ama biz aldik. Yine istanbul takimlarinin pesinde kostugu Altay’in yildiz futbolcusu Alper’i, iki Ankaragüçlü is adami bonservis bedelini kendi ceplerinden ödeyerek, Ankaragücü’ne yük getirmeden transfer ettiler. Bu, o zamanki yönetim anlayisiyla günümüzdeki yönetim anlatisi arasindaki farki gösteren önemli bir örnektir. Bir de o zamanlarda kendi ceplerinden dünyanin parasini vermelerine ragmen, zor durumda kalan bazi kulüplerin yöneticileri kulüplerinin anahtarlarini belediyeye teslim ediyorlardi. Ama günümüzde ne hikmetse, kulüp yöneticileri ceplerinden para vermemelerine ragmen yönetimi birakmak istemiyorlar. Sizce bunun nedeni nedir? Neden birakmak istemiyorlar? Bazi seyler demek ki tatli geliyor. O kadar zor bir sey varsa insan birakir. Bes sene, on sene, hatta 15 sene baskanlik yapip hala zorlayan insanlar var. Buna da artik söylenecek bir sey yok. Zaten her sey ortada… Günümüzde Ankaragücü’ne üye olmanin ne kadar zor oldugu herkesçe bilinen bir gerçek… Eskiden de bu böyle miydi? Üye olmak için mutlaka yönetimden birilerini desteklemek mi gerekiyordu? Desteklemek gerekmiyordu. O zamanlar, ‘kulübün baskani benim, istedigimi yaparim…’ zihniyeti yoktu. Ama maalesef günümüzde bu degisti. Ne yazik ki simdi durum çok farkli. Günümüzde takimin formasini giymis, kaptanlik yapmis futbolcular bile kulübe üye olamiyorlar. Örnegin Sayin Cemal Aydin, benim için, ‘Eskiden bu takimin formasini giymis Hikmet Hancioglu bu kulübün üyesi bile degil…’ demisti. Benim de buna cevap olarak söyleyebilecegim sudur: ‘Eskiden Gençlerbirligi’nde yöneticilik yapmis Cemal Aydin, yakin geçmise kadar Ankaragücü baskanligi yaptiysa ve beni kendi kulübüme üye yapmiyorsa benim söyleyecek çok fazla bir seyim yoktur. Bu, benim ayibim degildir. Biz Ankaragücü tarihinin kupa kazanmis en son takimiydik. Onun için de sansliyiz. O dönemdeki futbolcularin birçogu kendi kulübüne üye olamiyorlarsa, bu, kulübün yanlis yönetilmesinden kaynaklanmistir. Peki, sizce Ankaragücü içinde bulundugu sikintili durumdan nasil kurutulabilir? Ankaragücü’nün içinden çikilamayacak kadar fazla bir borcu yok. 3-4 milyon lira ile yilbasini çok rahat bulabilir. Sagda solda anlatildigi gibi degil yani. Ama bu süreçte, projeler üretmek ve kaynak yaratmak gerekiyor. Ankaragücü Türk futbol tarihinde 100. Yilini katlayacak ender kulüplerden biri. Ancak vizyonu olan yöneticiler olmasi lazim. Disari açilmak ve sponsor destegi saglamak lazim. Bir baskent takimi olarak, Ankaragücü’nün 100. Yilinda kendisini daha iyi anlatmasi lazim. Çünkü Ankaragücü, üç istanbul takimindan sonra süper ligde 100. yilini kutlayacak dördüncü takim. Bu sansi iyi degerlendirmek lazim. Kulüp içerisinde yer alan ve kulübe zarar veren kisilerden kurtulmak lazim. Benim futbol subesi sorumlusu oldugum dönemde en çok mücadele verdigim konulardan biri buydu. Örnegin Mustafa’nin Karsiyaka’ya bedava verilmesine prensip olarak çok karsi çiktim. Ama kulüp müdürü Erk Toros daha sonra Karsiyakalilara telefon açip eski Ankara Emniyet Müdürü araya girerse Ankaragücü yöneticilerinin onu kirmayacagini söyleyerek onlari yönlendirdi. Bu, kulüp menfaatlerine aykiri davranislara küçük bir örnektir. Bunun gibi daha çok olaylar var. Onun için, Ankaragücü yönetiminin, Ankaragücü sevdasini yüreginde hisseden, kulüp menfaatlerini sonuna kadar koruyan gerçek Ankaragüçlülerden olusmasi sart. Bir kulübün çalisani, o kulübün sevgisini mutlaka yüreginde hissetmeli. Bu, çaycisindan futbolcusuna kadar herkes için geçerli olmali. Bu baglamda, sizce Ankaragücü’nde futbol subesi sorumlusu olmak zor mu? isin dogrusu ben Ankaragüçlü oldugum için hiç zorlanmadim. Baska kulüpte olsaydim belki zorlanirdim. Ama insanin sevdigi camiada görev yapmasi, camiaya hizmet etmesi, zorluk bir yana keyif veriyor. Ankaragücü’nde futbol subesi sorumlulugu göreviniz ne kadar sürdü? Neler yasadiniz? Neden ayrildiniz? Bes ay görev yaptim. Taraftarlarimizla da bütünlük saglayarak, Kocaelispor maçiyla büyük bir tirmanisa geçtik. Taraftarlarimiz ve futbolcularimizla birlikte çok zor, ama bir o kadar da güzel günler yasadik. Bu dokuz haftalik mücadelede herkesin emegi vardir. Zaman içerisinde çok daha iyi isler yapma amaci içindeydik. Örnegin bir Vassel transferi bile taraftarlarimizi ve baskenti ayaga kaldirmaya yetmisti. Çok büyük bir karsilama oldu. Ben böyle bir coskuyu, Türkiye Kupasini aldigimizdan beri yasamamistim. Aslinda Vassel’i transfer etmemiz bizim için de büyük bir firsatti. Örnegin, bu transferde gecikmeseydik 10.000 kombine bilet satabilirdik. 50 liradan 10.000 kombine satabilseydik, daha önce yapilmamis bir seyi gerçeklestirmis olurduk. Karum’da Ankaragücü ürünlerinin satildigi bir magaza açmayi planliyorduk. Tabii bunlar tek kisinin yapabilecegi isler degil; bir ekip çalismasini gerektiriyor. Ancak son zamanlarda yasanan olumsuz ve düsündürücü gelismeler karsisinda sessiz kalip her seyi kabullenmem mümkün degildi. Onurlu bir insan olarak dik bir durus sergiledim ve görevden ayrilmanin daha dogru olacagini düsündüm. Sizce taraftarin, kulüp isleri ve takimin bu kadar içerisinde olmasi dogru mu? Tabii ki dogru degil. Ancak gerçekçi olmak lazim. Bu durum ancak zamanla düzelir. Saatte 200 km hizla giderken aniden frene basmak dogru olmaz. Aslinda taraftarin da, kulüp menfaatleri dogrultusunda egitilmesi lazim. Biz de kulübü zaman içerisinde yeniden yapilandirma amacindaydik. Darius Vassel’in Ankaragücü’ne transfer edilmesine kim öncülük etti? Hikmet hoca ile bir gün bir yerde oturuyorduk. Bir telefon geldi. Vassel. Geçmisini bildigimiz bir oyuncuydu. Biz de bu transfere olumlu baktik. Ben, istanbul’a kendisini karsilamaya gittim. Vassel’i transfer edebilecegimize kimse inanmiyordu. Ama biz kararli bir sekilde hareket ederek bu önemli transferi gerçeklestirdik. Sizce Ankaragücü, Vassel transferi ile umdugu sansasyonu yakalayabildi mi? Vassel’i Ankara’ya getirdigimiz gün yakalamistik. Ama su anda o heyecan kayboldu. Zaten Vassel transferi de bu takimin basarili olmasi için yetmez. Bu arada, Vassel’in son derece karakterli, alçakgönüllü ve bir o kadar da yetenekli bir futbolcu oldugunu da belirtmeden geçemeyecegim. su anda Vassel, Ankaragücü’nde olmaktan mutlu mudur? su anda mutlu oldugunu sanmiyorum. Çünkü kulüpte kaotik ve belirsiz bir ortam var. Beni, Ankarali bir futbolsever olarak üzen konulardan bir tanesi, maç günleri maç biletlerinin stat giseleri disinda bir takim kisiler tarafindan elden satilmasi sizce dogru mudur? Kesinlikle yanlis… Bu sorun sizce nasil çözülebilir? Taraftara kesinlikle bedava bilet verilmemesi gerekir. Eskiden oldugu gibi her taraftar biletini giseden alarak ya da kombine biletiyle maça girmeli. Ancak daha önce de söyledigim gibi bu is birden degil, frene basa basa, yavas yavas olur. Burada, son zamanlarda sikça gündeme getirilen “birlesme” konusuna deginmek istiyorum. Sizce bu, etik bakimdan dogru mudur? Kesinlikle yanlistir. Ben Sayin Cengiz Topel Yildirim’i bu ikiliye bulasmamasi konusunda uyardim. Eger biz maddi anlamda bu isi götürebileceksek yapalim; yapamayacaksak etik olmayan bir olusumun içinde yer almayalim. Çünkü en büyük sikintiyi biz çektik. Ben bu sekilde bir birlesmeye karsiyim. Çünkü Ankaragücü satiliga çikarilmis, pazarda satilacak bir mal degildir, olmamalidir. Bir belediye baskani, elbette sehrinin takimina sahip çikabilir. Ama su anda yapilmakta olan is, sahip çikmak degil, sahip olmaktir. Sahip çikmakla, sahip olmak arasinda çok büyük bir fark vardir. Kökeni Ankaragücü olmayan insanlarin, Ankaragücü’nün sahip olmasi yanlistir. Sayin Cemal Aydin, delegeleri adeta kendi mali gibi görmektedir ki bu da çok yanlistir. Ankaragücü camiasi bu delege yapisini kirmadan rahata eremez. Bes milyon nüfuslu Ankara’da, 100 yillik köklü tarihi olan bir kulübün delege sayisinin yalnizca 600 olmasi, o kulübün yillarca ne kadar kötü yönetildigini gösterir. Kulüp üyelikleri mutlaka gerçek taraftarlara açilmalidir. Gelecegi nasil görüyorsunuz? Eger bu birlesme gerçeklesirse Ankaragücü’ne geçmis olsun. Bu, iki kisi arasinda gerçeklesen sevimsiz bir pazarliktir ve köklü, büyük bir kulübün adeta satisa çikarilmasidir. Ankaragücü taraftari basariya susamistir. Bunu kabul ediyorum. Ancak bu basari, mali yapiyi düzelterek ve altyapiyi iyi kullanarak, ilkeli bir sekilde gerçeklesmelidir. Altyapiyi yeterli görüyor musunuz? Kesinlikle görmüyorum. Ankaragücü’nün altyapisi su anda çok kötü durumdadir ve gereken önem verilmemektedir. Altyapidaki sistemin tamamen degismesi, ‘A Takima’ kaynak saglayacak sekilde üretken bir yapiya kavusturulmasi lazimdir. Günümüzde futbol kulüplerine akan paranin büyüklügünü düsündügümüzde, sizce Ankaragücü yeterli ölçüde denetleniyor mu? Baska kulüpleri bilemem ama Ankaragücü kesinlikle denetlenmiyor. Söylesi için tesekkür ederiz… Ziya Adnan / Necdet Özkazanci
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2009-09-18 02:33:49      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu güzel ropörtaj için Ziya ve Necdet abilerime tesekkürlerimi iletiyorum.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
onurnazliaka
Site Admin

Kayıt: Non 0, 0000

Mesaj Tarih: 2009-09-18 03:14:05      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Çok genis kapsamli ve doyurucu bir söylesi olmus. Gerçekten ellerinize saglik. :wink:
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
seyhun_akar
Site Admin

Kayıt: Mar 16, 2003

Mesaj Tarih: 2009-09-18 14:41:22      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

cok güzel bir çalisam yapmissiniz abiler.. ellerinize saglik..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir