Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2009-09-26 12:16:37
Mesaj konusu: Taraftar Manzaralari ...
|
|
|
Tutsak olmasaydik zamana / Basimiza buyruk yasasaydik...
Geçenlerde, keyifli bir futbol sohbetinde sehirdasim ve güzel insanlarin takimi ‘Al Karalar’dan’ tribün arkadasim sevgili Tanil Bora anlatmisti.
Günümüzde Championship’de çile dolduran bir zamanlarin efsane takimi Nottingham Forest, 1989’li senelerin basindan günümüze hiçbir maçini kaçirmamis bir taraftarina onur plaketi vermis. Aslinda o süre içinde takiminin bir maçini kaçirdigini itiraf eden taraftarimiz, o gün çok agir bir ameliyat geçirdigini, deplasmana gidemedigini, ama telafi olsun diye genç takimin maçina gittigini anlatmis. Kendisine Nottingham Forest’e dair en büyük dileginin ne oldugunu soranlara , “Bundan sonra takimimi Premier Lig’de oynarken görmek benim için bir hayal, ama Derby County’i yensek çok mutlu olurum...’ yanitini vermis. (Derby ve Nottingham sehirleri birbirine çok yakin olup, bu iki takiminin taraftarlari birbirlerinden pek hoslanmazlar).
Emirates stadinda, East Stand bölümünde oturdugum koltugun hemen yaninda, hemen her maça üzerinde Arsenal formasi ile gelen yasli bir bayan taraftar oturur. Geçenlerde, “1970’den bu yana Arsenal’in evinde oynadigi hiçbir maçi kaçirmadim” demisti. Ancak emekli bir ögretmen olarak her sezon artan bilet fiyatlari artik zorlar hale geldi, bu sezon herhalde benim için son olur’ diye de eklemisti.
Arsenal’in ortalama sezonluk bilet fiyatinin bin Sterlin civarinda oldugunu (2,5 bin TL), kombine bilet alabilmek için on seneye yakin beklemek gerektigini düsününce, o diyarlarda takim askinin ve taraftar özverisinin büyüklügü çikiyor ortaya. Hiç nefesinizi harcamayin ‘bizim ülkede ki ekonomik kosullar, taraftari zorluyor’ diye baslayan masallara, zira maç biletlerin 1 TL oldugu güzel ama talihsiz Ankara’mda ki bos tribün manzaralari ortada.
Velhasil bizim taraftarimiz bedava bilete fazlasiyla alistirilmis konumda...
Burada Polatlispor’a gönül vermis Ogu’ya selam olsun. Geçenlerde, keyifli bir futbol sohbetinde ‘Bu sezon mükemmel bir takim kurduk, bi görsen, olmaz böyle takim..’ demisti o her zaman ki içten ve takimina sevdali durusuyla. Muhtemel takimini Kursunlu Süper ligimizde oynadigini görmeyecekti ama böylesine bir sevdaya saygi duymak gerekirdi. Ogu, Ankara Süper Amatör kümede mücadele eden Polatlispor’un hiçbir maçini kaçirmazdi. Onu görünce, gerçek taraftarin küçük takimlarin taraftari oldugunu düsünürdüm, ne de olsa her takim kendi taraftari için büyüktü...
***
2005 senesin Haziran ayinda dünya futbolunun devlerinden Manchester United’in yüzde 75 hissesini satin alan Amerikali is adami Malcolm Glazer, kulübün yeni sahibi oldu. Zengin bir Amerikalinin kulübü ele geçirmesinden hosnut olmayan taraftarlar, kombine biletlerini kulübe iade ederek, kulübün gerçek sahibinin taraftarlar olmasi gerektigini, bundan sonra United maçlarini gitmeyeceklerini duyurdular.
Sonrasinda önce ‘Manchester United Supporters Trust’ (Manchester United Taraftarlar Vakfini) kurdular ve gereken çogunlugu sagladiktan sonra ‘F.C United of Manchester’ diye yeni bir kulüp kurarak amatör kümede futbol oynamaya basladilar. Maçlarini ortalama 2000 taraftar önünde oynayan (ki rekor seyircisi sayisi 6023) takimin kulüp binasi Manchester yakinlarinda ki Bury kasabasindadir ve maçlarini 11,840 kapasiteli ‘Gigg Lane’ stadinda oynar. Üç sezonda üç küme çikan takim günümüzde Northern Premier League Premier Division 1’da yer almaktadir. Kulübün tüm giderleri taraftarlar tarafindan karsilanmakta, Manchester United maçlarinda ise hala Glazer aleyhinde tezahüratlar siklikla duyulmaktadir.
Glazer ailesinin kulübü geçirmesinden bu yana 77,000 kapasiteli Old Trafford stadindaki bilet fiyatlari yüzde 42 oraninda artis göstermistir.
***
Geçenlerde Sevgili Tanil Radikal gazetesindeki kösesinde yazmisti. Aynen aktariyorum;
17 Nisan 1999 günü 19 Mayis Stadi kapilarinda Ankaragücü taraftarlarinca dagitilan bildiriyi saklamisim. söyle diyor:
“i. Melih Gökçek. Biz Ankaragüçlüyüz. Peki ya sen! Senin ne oldugun, neci oldugun belli degil. Ankaragücü’nü bize birak. Sen bize gölge etme yeter. Biz seni biliriz. Sen Ankaragücü’nü degil, kendini düsünürsün. Ankaragücü’yle kendine güç katacaksin. i. Melih Gökçek. Sana Ankaragücü’nü vermeyecegiz. Sen kendine yakisan bir takim bul. Ankaragücü’ne yakismazsin. Biz lekesiz, tertemiz sicilimizi seninle kirletemeyiz. Biz yalancilari, dolandiricilari içimizde barindirmayiz. Sen önce yalanlarinin, soygunlarinin hesabini ver. Bizden uzak dur. Biz biriz, beraberiz. Sen bölücüleri nasil is basina getirdiginin hesabini ver. i. Melih Gökçek. Ankaragücü’nden uzak dur.”
O bildiriden bu yana on seneyi askin bir zaman geçti. Geçtigimiz günlerde, kendisi baskan olamasa bile, küçük oglunu baskanlik koltuguna oturttu Melih Gökçek. Ancak bu gelisme karsisinda Ankaragücü taraftarlarinin sergiledigi tutumdu isin ilginç yani. O gün Gökçek için o bildiriyi yayinlayanlar, günümüzde bu sahiplenmeye arka çiktilar. Erkan Gologlu’nun o güzel yazisinda tanimladigi gibi, ‘Delikanlilik raconu kesmekte burnundan kil aldirmayanlarin, mahallenin güzel kizini, sevmedigi o paragöz gazinocuya vermekte kuyruga girmelerine izin verdiler’.
Oysa, tipki Manchester United taraftarlarinin yaptigi gibi bu girisimi boykot etseler ve hatta Türk futbolunda bir ilki gerçeklestirerek yani bir kulüp kursalar (mesela Ankara Taraftarlar Gücü SK) hos olmaz miydi? Sanirim, Ankaragücü adini duymaktan haz almayanlar bile alkis tutardi böylesine onurlu bir durusa. Yarin kendi kulüplerinin basina böyle bir felaketin gelmesinden korkanlara öncülük adina en azindan. Daha önce Türk futbolunda böylesine onurlu bir durus sergilenmedigi için en azindan. Zaten senelerdir Kursunlu Türkcell Süper Liginde her sezon tutunma mücadelesi vermekten bikmis olmaliydi taraftar. istanbul Belediyespor’la bos tribünler önünde oynanan zevksiz maçi izlemek yerine, takimini karsiliksiz seven taraftarlar önünde, mesela Polatlispor’la oynanan maçi hep birlikte izlemek ne kadar daha az keyif verirdi ki.
Tüm ülke böylesine onurlu bir durusa alkis tutardi süphesiz, Baskan’in adami degil, takimin sevdalisi oldugunu haykirsaydi taraftar.
***
Günese âsiktir ayçiçekleri, o yüzden yüzünü hep günese döner. Aksam olunca hiç bitmeyen bir sabirla, karsiliksiz bir sevdayla sevgilinin dönmesini bekler. Bazen yaksa da onu bu sevda, o hep bekler. Aslinda ‘Günes Çiçegi’ olmadir adi, tipki ingilizce de oldugu gibi. Böylesine bir sevdanin önünde egilmek gerekir.
‘Ankara Taraftarlar Gücü SK’ için ‘Günes Çiçegi’ amblemi güzel olmaz miydi, en azindan yüzlerini paraya dönmedikleri için, minnet etmedikleri, egilmedikleri için. En azindan asirlik Ankaragücü’nü onurla baska bir isimde bile olsa yasattiklari için. Güçlerinden kaybetmis olsalar da, gururlarindan kaybetmedikleri için. En azindan sevgili Ogu gibi, amatör kümede de yer alsa, takimlarina her kosulda sahip çiktiklari için...
Yeni Türkü’nün simdilerde eskimis o güzel sarkisinda ki gibi,
‘Tutsak olmasaydik zamana / Basimiza buyruk yasasaydik’ diyebilmis olmak için…
Ziya Adnan
|
|
senolakdemir
Site Admin
Kayıt: Apr 24, 2006
|
Tarih: 2009-10-06 17:02:14
Mesaj konusu:
|
|
|
Herhalde gökyüzünden bakinca görülüyordur,
bir sehirin bir ruha sahip oldugu,
o sehirin ruhunu da oranin insanlari tasir üzerlerinde,
ama gökyüzüne çikip bakmaya gerek yok ,
sagina soluna bakinsan göreceksin ruhsuzlar ordusunu,
Kentinin degerlerinden bihaber ve yoksunlar ordusunu,
O zaman satmak daha kolay kendimi ve kentimi ,
Zaten eziliyorum hayat yükünün altinda ,bide ruh tasitmayin bana,
|
|