Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2009-10-09 00:52:16
Mesaj konusu: Ötekilestirdigimiz Bir Takima Dair...
|
|
|
Henüz sezon baslarken düstü ates Türk futboluna, ‘Gökçek’ atesi düstügü yeri yakti. Bir çadir tiyatrosunun üçüncü sinif sahnelerini andiran Ankaraspor ve Ankaragücü birlesmesinin neticesinde, Ankaraspor küme düsürüldü. Bir gecede küme düsürülen bir takimin yarisi, diger takima geçis yapiverdi, bugün sünnet yarin deniz tadinda. Bir belediye baskaninin biyigi henüz terlemis oglu, bir gecede yüz yillik bir kulübün baskani oluverdi. Türk futbolunun gözü aydin! Belki gelecek sezonlarda Baskent takimi puan cetvelinde daha yukarilarda yer bulacak, hatta zirveye oynayacaktir ama bir zamanlar Türk futbolunda nam salmis ‘Gururluyuz Güçlüyüz Ankaragüçlüyüz’ slogani tarih olacaktir. Bu birlesme bir tarihin üzerine kara bir sal örtülmesidir, asirlik çinarin devrilisidir...
Henüz bu yanginin külleri sogumamisti ki, bu kez de Diyarbakirspor’un çigliklari yankilandi yangin meydanlarinda. Geçtigimiz günlerde Bursa Atatürk stadinda oynanan maçta, timsahlarin gicirdayan disleri arasinda bir kez daha koro halinde söylenen ‘PKK Disari’ tezahüratlari arasinda sahayi terketmek zorunda kaldi futbolcular. Diyarbakirspor'un sahsinda, bütün kürtleri terorist olarak gören hastalikli bir zihniyet egemendi o gün tribünlerde. Daha önce ülkenin baska stadlarinda da ayni çirkin manzaraya öylece bakakalmis, nicedir ‘ötekilestirdigimiz’, bir takim hakli olarak isyan etti bu duruma. Nicedir bizden olarak görmedigimiz bir takimin Baskani Çetin Sümer, takimi ligden çekecegini açikladi.
Basbakan’in siklikla gündeme getirdigi “Kürt açiliminin” ilk mertebesinin, insanlik açilimi oldugunu, hosgörü oldugunu bir kez daha hatirladik bu vesileyle. Bu topraklarda kardesçe yasayabilmek için, artik yaralarin kapanmasi için, birbirimizle helallesmek için, bu baskalastirmanin üzerine gidilmesi gerektigini de. Bundan sonra gidecekleri deplasmanlarda alkislanmalidir Yesil Kirmizili takim, madem hayat fena halde futbola benzer, ilk açilim futbolda gerçeklesmelidir...
***
Bunca yangin görüntüleri arasinda, Türk futbolunun agizlardan düsmeyen yeni sakizi ‘7'de 7'ler, 8'de 8'ler’. Oysa sahada oynanan futbolun kalitesi ortada. Yakin geçmiste oynanan Antalyaspor – Fenerbahçe maçi mesela. O maçi izlemeyenler için; evsahibi takim, 1-1 devam eden maçin son saniyelerinde bir korner atisi kazaniyor. iste o kornerde, kaleci hariç bütün futbolculari rakip takimin ceza sahasina giriyor. Arkalarinda kendi kalelerine yakin dört Fenerbahçeli futbolcuyu birakarak. Bir futbol maçindan çok kamera sakasi gibi o acaip golü izlerken, amatör kümelerde yer alan takimlarin bile böyle goller yemedigini düsündüm. Türk futbolunun, Avrupa arenalarinda kalici basariyi yakalamasinin ne kadar güç oldugunu da. Bu arada Lugano bir Anadolu takiminda forma giyiyor olsa, bir sezonda kaç kirmizi kart görür dersiniz...
O maçtan kisa bir süre sonra sampiyonlar liginde ki tek takimimiz Besiktas, grup maçlarinda ikinci yenilgisini aldi. Rekabetsizlikle lanetlenmislik, o tekinsiz gecede bir kez daha bakti yüzümüze, alay edercesine. Topluca gördügümüz ve pek çogunun gerçek olduguna inandigi kötü bir rüyadan bir kez daha uyandik. Büyük puntolarla yazilan her seyin gerçek olmadigi bir kez daha çikti ortaya. Velhasil üç büyükler yalani da....
***
Geçenlerde, Fanatik gazetesinde Zafer Büyükavci imzali bir makalede, Alex De Souza ile ilgili bir yazi okudum, üzerinde durulmasi gereken. Yazida Alex’in 154 lig maçinda 82 gol atip 73 asist yaptigindan, bazi maçlarda Fenerbahçe’yi ipten aldigindan, Süper Lig karnesinin mükemmel oldugundan dem vuruluyordu. iyi futbolcu Alex, ama bir dünya yildizi mi sorusu akillara takilan.
Alex’i yildiz olarak görenlere sormak istedigim nacizane soru su olur;
Madem bu kadar iyi futbolcu Alex, neden Premier ligde forma giymiyor? Veya La Liga’da veya Serie A‘da. Birakin Liverpool’u’ Chelsea’yi veya Manchester United’i, neden Blackburn Rovers veya Fulham ilgilenmiyor Alex’le. Neden La Liga’da hiç bir takim pesinde kosmuyor? 14 Eylül 1977 dogumlu Brezilyali, Avrupa’nin hiç bir takiminda uzun süre forma giymedigi halde (2001 Parma, 5 maç) neden Türk futbolunda ilahlasiyor?
Bunca sezon, sampiyonlar ligi maçlarinin parlak podyumunda kendini gösterme firsati buldugu halde, neden Avrupa’nin iyi takimlarindan bir taliplisi çikmiyor?
Cevabi aslinda basit bu sorunun. Yeteneklerini sergileyebilecegi vasat bir ligde oynuyor Alex. Bakmayin ligimizin adinin basinda ki ‘Süper’ sifatina. Çok kosmanin gerekli olmadigi, istikrarin ön plana çikmadigi, mücadelenin üst düzeyde olmadigi ve üstelik kötü oynasa bile her maç ilk onbirde oynayacagini bildigi, futbol kalitesi düsük bir ligde oynuyor Alex. Üstelik karsiliginda hiç bir Avrupa takimindan alamayacagi parayi tikir tikir alarak, efsaneleserek. Antalyaspor, Kasimpasa, Denizlispor, Diyarbakirspor karsisinda kimi zaman yildizlasiyor Alex. Kimse darilmasin ama bu takimlardan kaçi Premier ligde veya La Liga’da tutunabilir ?
Bir duran top bile yetiyor bazen Alex hakkinda methiyeler düzülmesine. Ama çok mücadele eden, kosan, pres yapan, bos alan birakmayan takimlar karsisinda yetersiz kaliyor. Teknigi yüksek olmasina karsin mücade gücü olarak yetersiz kaliyor. O yüzden Premier ligde forma giymiyor Alex, o yüzden Avrupa maçlarinda gözler nafile bir umutla onu ariyor sahada.
‘Alex futbolcu olmak için daha ne yapmali?’ diye soranlara cevabim su olur.
Dünya futbolunda yildiz futbolcu olmak için herseyden önce iyi bir ligde forma giymek, Avrupa arenalarinda kendinden söz ettiriyor olmak gerekir.
Oysa Alex Avrupa liglerinde degil, annemizin liginde oynamaktadir. Onu her firsatta alkis yagmuruna tutarken, bu gerçegi unutmamak gerekir...
Ziya Adnan
|
|