Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2009-12-24 13:37:09
Mesaj konusu: 1959 – 2009 Unutulmayan...
|
|
|
“inandigim Sosyalizm, herkesin ayni amaç için çalistigi ve ortaya çikan mükâfattan pay aldigidir. Futbola da, hayata da bu inanisla bakarim...”
Bill Shankly (1913 – 1981)
70 ve 80’li yillarin unutulmaz futbolcusu, Liverpool efsanesi Phil Thomson’un ona dair anlattigi hikâye ile baslayalim bu haftanin yazisina;
Antrenman sonrasinda beni ofisinde görmek istedigini söyledi. içeri girer girmez, kendisini büyük hayal kirikligina ugrattigimi dile getirerek bana hakaretler savurmaya basladi. Çok kizmisti. Bu iste bir yanlislik olmali diye düsündüm, takim son derece iyi gidiyordu, son haftalarda sürekli kazaniyorduk. Üstelik takimin en göze batan, en formda futbolcularindan biri bendim.
Tam sözlerine itiraz edecekken “Son haftalarda mükemmel oynuyorsun biliyorum...” dedi, sonra saskin bakislarim arasinda devam etti “Sana kizmamin sebebi, yeni aldigin o mavi araba’, onu hemen satmani istiyorum”. Liverpool sehrinde yalnizca iki takim olduguna (Liverpool FC ve Liverpool FC’nin yedekleri!) inanmis bir Teknik Direktörün, Everton renklerine asla tahammül edemeyecegini bilmeliydim. Odasindan gülerek çiktigimi hatirliyorum.
***
Ona dair bir ani da, onunla uzun yillar çalismis, 1974-1983 tarihleri arasinda Liverpool Teknik Direktörlügünü yapmis Bob Paisley’den;
Sene 1964, sampiyon Kulüpler Kupasi maçinda Liverpool, Avrupa’nin en iyi takimlari arasinda gösterilen Anderlecht karsisinda. O maçtan önce soyunma odasinda konusuyor, ‘Sakin’ diyor ‘gözünüzde büyütmeyin bu Anderlecht takimini. Ben bunlari bir kaç kere izledim, vasat, hatta kötü takim, hiçbir özellikleri yok. Siz bunlari silindir gibi ezer geçersiniz, sahaya çikin, yenin ve gelin.’ O maçi 3-0 kazaniyor Liverpool. Maçtan sonra, yine soyunma odasinda konusuyor, teker teker kutluyor futbolcularini. Tam o sirada agzindan su kelimeler dökülüyor;
‘Tebrikler, Avrupa’nin en iyi takimini darmadagin ettiniz...’
***
Bir hikâye de 1963-1974 tarihleri arasinda Liverpool formasini giymis Peter Thomson’dan;
Maçin baslamasina 15 dakika kala bizim Teknik Direktör ortalarda yok. Takim panik halinde soyunma odasinda onu beklerken, aniden içeri giriyor. Ceketi yirtilmis, gömlek paramparça, saç bas darmadagin. Sanki kavgadan çikmis gibi. ‘Hayirdir hocam, nerde kaldiniz, kavgaya mi karistiniz’ diye soruyoruz. ‘Hayir, çocuklar’ diyor, ‘Az önce Kop tribününe girdim, 28,000 taraftar beni görünce omuzlara aldi, havalara firlatti. Haliyle biraz dagildim, ama her sey çok güzeldi, taraftarin içinde olmaktan keyif aliyorum...’
Devam ediyor Thompson;
O yalniz takima degil, Liverpool sehrine âsik bir adamdi…
***
1967 senesinden 1981’e kadar Liverpool’un kalesini korumus efsane kaleci Pat Jennings anlatiyor;
Liverpool takimiyla henüz sözlesme imzalamistim. Ancak Liverpool’un kalesinde o dönemde Tommy Lawrance vardi. Shankly bana ‘Merak etme’ demisti. ‘Tommy iyice yaslandi, artik eskisi gibi iyi maçlar çikaramiyor, siki çalisirsan alti ayda onun yerine kalede sen olursun.’ Ben gerçekten siki çalistim ama Tommy hiç onun söyledigi gibi eskiyi aratmiyordu, hata tam tersine kariyerinin en iyi dönemini yasiyordu. Kaleyi ondan devralmam için 2,5 sene beklemem gerekti. O süre zarfinda deli gibi antrenman yaptigimi hatirliyorum!
***
2004 senesinde, henüz 57 yasinda aramizdan ayrilan, 1967-1979 seneleri arasinda Liverpool takimiyla büyük zaferler yasamis Emlyn Hughes ile devam edelim yazimiza;
Liverpool takimiyla sözlesme imzalamam için beni ikna etmis, her yani dökülen eski arabasiyla beni kulüp binasina götürüyordu. Aslinda gidecegimiz mesafe on dakika bile sürmezdi ama direksiyonda o olunca is degisirdi. Dünyanin en kötü soförüydü Shankly. Yarim saat kadar dolandiktan sonra, yolumuzu bulmaya çalisirken kaza yaptik. Arabanin arka tarafi göçmüstü. Yola yeniden çikmistik ki bu sefer de polis durdurdu. Arabanin arka farlarinin yanmadigini, yola bu sekilde çikamayacagimizi söyledi. O, birden sinirlendi; ‘Sen bu arabada kimin oturdugunu biliyor musun?’ dedi genç polise. ‘Hayir’ diye cevap verdi polis, ‘sizi tanimiyorum.’ Kafasini salladi Shankly, ‘Aptal ben kendimi kastetmiyorum, yan koltukta oturan ingiltere Milli takiminin gelecekte ki kaptani, ona iyi bak...’
***
George Best anlatiyor;
Sene 1967, Manchester United takimiyla Anfield stadinda oynayacagimiz deplasman maçina gelmistik. iki takim arasinda düsmanliga varan bir rekabet vardi. Takim otobüsünden ilk ben inmistim. O, beni karsiladi, elimi sikti ve ‘Nasilsin evlat, seni çok iyi gördüm...’ dedi; sasirmistim, onun gibi yasli bir kurttan beklenmeyecek davranisti. Birkaç adim uzaklastiktan sonra, olup biteni izlemeye basladim. Otobüsten inen her futbolcuyu ayni cümleyle selamliyor, her birine ‘Nasilsin evlat, seni çok iyi gördüm’ diyordu. Neredeyse tüm takimi bu sekilde karsiladiktan sonra sira otobüsten en son inen Bobby Charlton’a gelmisti.
Onun elini sikarken, digerlerine söylediginin tam tersini söyledi. ‘Hayirdir evlat, sen çok solgun görünüyorsun, neyin var, hasta misin?’ sasirmisti Charlton, iyiyim diyecek oldu ama sustu. Elini alnina götürmüs, atesi olup olmadigini kontrol ediyordu. Hasta olduguna inanmisti. Shankly devam etti, ‘Maçtan sonra mutlaka bir doktora görün evlat, umarim ciddi bir hastaligin yoktur! ‘
Maçtan önce takim kadrolari açiklanirken, United takiminin son anda kadroda degisiklik yaptigini, takiminin yildizi Bobby Charlton’un hastaligi nedeniyle oynayamayacagini ögrendik. Hasta olmayan Charlton’u, hasta olduguna inandirmayi basarmis, United takiminin maç planini alt üst etmisti.
*
Son hikâye 1950’lerde Carlisle kalesini korumus Jim Mclaren’dan;
Tranmare deplasmanina giderken yolda kaybolduk. Bill otobüsten inip, oradan geçmekte olan birine stadin yerini sordu. Adam stadin yerini bilmedigi söyleyip yürümeye devam etti. Bill, aradigi cevabi alamamis olmanin verdigi saskinlikla otobüse binerken kafasini iki yana sallayip;
‘Yahu bu dünyada ne garip insanlar var, kendi sehrinde futbol stadinin yerini bilmeyen adam olur mu?’.
***
William Bill Shankly,
2 Eylül 1913 Glenbuck (iskoçya) dogumlu, yoksul bir maden isçisinin oglu ve on kardesten biri. 1949 yilinda Carlisle United ile baslayan antrenörlük kariyeri, 1951’de Grimbsy, 1953’de Workington, ve 1956’de Huddersfield takimlarinda devam etti. Bu yillarda bir kez Liverpool takiminin hocaligi için görüsmeye çagrildi, ama kabul edilmedi. Huddersfield takiminin basinda iken, o yillarin efsane futbolcusu Denis Law’u henüz 15 yasinda ingiliz futboluna kazandirdi ve bir anda adindan en çok bahsedilen futbol adami haline geldi. Bu kez hata yapmayan Liverpool yönetimi, Shankly’i Aralik 1959 da Liverpool takiminin basina Teknik Direktör olarak getirdi.
Liverpool takimi siradan bir takim iken, Shankly’nin gelisi ile sanki yeniden dogdu. Kendine has antrenman programi olan, istikrara inanan Shankly, 1965-1966 sezonunda Liverpool’u ingiltere sampiyonu yapti. inanmasi güç ama o sezon takimda yalnizca 14 oyuncu forma giydi. O ve ondan sonraki sezonlarda yalniz ingiliz futbolunda degil, Avrupa sahalarinda da esti kükredi Liverpool, adi dünya futbolunda bir marka haline geldi.
Temmuz 1970’de, 60 yasinda emekliye ayrilan Shankly ‘Liverpool’un babasi’ olarak bilinir. 28 Eylül 1981’de 68 yasinda vefat ettiginde neredeyse tüm sehir arkasindan aglamistir. Günümüzde adina yazilmis sarkilari yankilanir tribünlerde, Liverpool maçlarinda açilan "Shankly Lives Forever’ flamasi ona duyulan sevginin büyüklügünü anlatir.
Liverpool takimindan ayrildigi günü, ‘hayatinin en korkunç günü’ olarak tanimlamisti Shankly. ‘Sanki elektrikli sandalyeye mahkûm edilmis gibiydim...’ cümlesiyle. Geçtigimiz günlerde, artik aramizda olmasa bile Bill Shankly’nin Liverpool takimina gelisinin 50. yilini kutladi Liverpool taraftarlari. 1 Aralik 2009 günü, koca bir sehir selam durdu yaraticisina, muhtemel o sehirde kimse onun kadar özlenmedi...
Ve bu futbol sehri, onun ölümünden sonra bile asla yalniz yürümedi...
Ziya Adnan
|
|