Alkaralar

MehmetGUNER · Site Admin Kayıt: Aug 08, 2002

arkadaslar bu aksam oynanacak olan arnavutlukspor ile maçimizda ilginç bir durum var.. sn. ersun yanal'in gerçek hücum futbolunu çözüp çözemedigini görecegiz iste.. kesin kazanmamiz gereken bir maç ve siki bir hücumcu olan nihat'tan yoksun çikiyoruz. nihat ersun yanal'in en güvendigi isimdi. kendisi dile getirmemis olsa bile öyleydi. ersun yanal'i en iyi taniyan bizler bunu rahatca söyleyebiliyoruz. gençligi enerjisi ve kuvveti ile topu kaptiginda kaleye yönelebilen, olur olmadik yerlerden sert ve isabetli sutlar çikararak ersun'un yegane oyun taktigi "en kisa yoldan kaleye" de en önemli isimdi.. ama yerine düsündügü isim de çok formda: hamit altintop.. bununda her yerden kaleyi yoklama özelligi var ama bir yani daha var ki; ersun yanal'in degisik bir taktik arayisina girmesini gerektirecek.. bu kardesimiz iyi bir takim oyuncusu.. öyle tek basina dalip gitme, dagitma, toparlama gibi meziyetleri pek yok.. yada nihat kadar etkili degil bu konuda.. isi orta sahamiz bitirecek.. ki burada da sorun görünmüyor.. sadece bunlarin ileriyi düsünerek ama birlikte, çok ve isabetli paslarla kalabalikta güzel isler çikarmalari ve forvetleri pozisyona sokmalari gerekiyor.. ersun yanal sevmeyecek belki ama bu günkü taktigimiz "birlikte" olacak.. ileriye koydugu çift santrofordan necati olaninda sorun yok.. bildigimiz necati.. 18 disindan, kaleyi karsidan gördügü müddetce birde bos birakilirsa gol yapabilme olasiligi çok yüksek.. ama fatih.. iste fatih.. bunda bir gariplik var.. ersun yanal onun için neleri göze aldi.. neleri çignedi.. tabular yikti.. hep bir seyler olsun, bir seyler degissin dedi.. bu orali degil.. bir trabzonspor'daki performansina bakiyorum.. birde milli takimdakine.. birbiriyle alakasi yok.. üstelik trabzonspor ne kadarda iyi olsa, genede kendisini besleyecek bir emre, yildiray, hamit, necati, serkan da yok.. çok daha ama çok daha basarili olmasi gerekiyor.. çünkü biz gördük ki: o tutulamayan bir forvet.. ama milli takimdaki maçlarini tik siz geçirmesini anlayamiyorum.. gözüm fatih tekke'nin üzerinde...

orcanyigit · Site Admin Kayıt: Oct 08, 2003

acikcasi bi tarafta ersun, obur tarafta sulalenin yarisinin memleketi ustune bir de kirmizi - siyah... ilginc bir mac olacak.

ismail_demirkan_çalýþkan · Site Admin Kayıt: Mar 12, 2004

Kirisik burusuk bir futbol ; alinan 2 -0 lik galibiyet , gelecege dair umut vermeyen bir takim görüntüsü verdi milli takimimiz , oyuncularimizin hepsi gergin ve panik içindeydi , bir de açiklayamadigim bir durum daha vardi...Ersun Yanal kredin çok azaldi ; hatta bence Gürcistan maçi senin kader maçin...

Ozgur_Dirim_Ozkan · Site Admin Kayıt: Non 0, 0000

"orcanyigit"]obur tarafta sulalenin yarisinin memleketi Vay bir tane daha bizim toprak...

mehmet_soylu · Site Admin Kayıt: Aug 10, 2002

Maci kaldigim otelin uydu yayini olmadigi icin izleyemedim ama internetten durumu ve yorumlari dakika dakika takip ettim. Ama genel kani ''piyangodan galibiyet'' bakalim Gurcistan macinda oyunumuz ve düzenimiz nasil olacak. Ama Ersunda biran evvel psikolojik baskidan kurtulmali.

haydar_gerlevik · Site Admin Kayıt: Apr 03, 2003

Böyle oyunla Gürcistanda isimiz çok zor..

zafer_uslu · Site Admin Kayıt: Apr 14, 2004

umarim gürcistan macinda bu tedirgin futbol oynanmaz..yoksa milli takimin isi zor..

Site Admin Kayıt:

bence deginilmesi gereken baska bir sey var... oda seyirci.dün aksam uyudular....hatta bazilari maç inönüde oldugundan dolayi besiktas diye tempo tuttu....istanbulda hep bu tür vakalar yasaniyor......maçlar ankaraya alinsin..... hatta anadoluya alinsin.......????

utku_kayahan · Site Admin Kayıt: Mar 24, 2005

maçlarin ist alinmasi özelliklede CENTiLMEN!! besiktasin sahasina alinmasi bencede gereksiz bide benim aklima takilan bisey war besiktasin oyuncusu koray.. bu adam futbola besiktasla mi basladida milli taKIMA ÇAgIRILDI YOKSA rizede futbolculuk yapmiyoduda malzemiciydi?? iste olay burda kopuyo zaten..yazik o futbolcularin anadolu takimlarinda döktükleri tere!!!

ates_sendil · Site Admin Kayıt: Sep 16, 2003

Sevgili dostlar Arnavutluk maçinda en çok ilgimi çeken sey bizde de çok kisa bir süre oynamis olan Bogdani yi izlemekti. Belki animsamayanlar olur diye kisaca bahsedeyim ; kendisi Yilmaz Vural'in bizde hocalik yaptigi yani düsmekten Kemalettin sayesinde kurtuldugumuz sezon(1998-1999) ikinci yarida takima Masörümüz Aslan Kasa'nin tavsiyesi ile alinmisti. Sezon sonu tabi ki gönderildi cumartesi aksami onu seyrederken o sikintili günleri yeniden hatirladim.

MehmetGUNER · Site Admin Kayıt: Aug 08, 2002

ben takimin ortaya koydugu, daha dogrusu oyuncularimizin ortaya koydugu oyundan o kadar da sikayetci degilim.. çünkü çok iyi biliyorum ki; olurda bu kadar olmaz.. yani bu bir daha olmaz.. bireyselligin, tek basinaligin doruguna çiktik.. bunun da en iyisini yaptik. bu sekilde ancak bu kadar.. bundan sonra istesekde bir daha yapamayiz aynisini.. maç boyunca tek bir seyden korktum.. adamlar bir tane atabilselerdi eger, resmen çökecektik.. çünkü biz çok yasadik bunlari.. asiri motivasyonla oynayan, kendinden geçmiscesine saldiran takimimiz en ufak bir dokunusta çöküyor.. asiri motivasyon yüklenmis bireysel yeteneklerimizi kimse durduramiyor. topu çok da güzel kale sahasina kadar getirebiliyorlar ama öylesine gözleri dönmüs ki; bosta bekleyen arkadaslarini bile göremiyorlar.. her topu getiren golü kendi atacak zannediyor.. en az 4 pozisyon var, kale sahasinda bostaki oyuncumuzla oynayamadigimiz için kaçirdigimiz.. tam bir ersun yanal takimi.. herkes tek basina ne yapabilirse yapsin veya yapacak taktigi.. birlikte, takim halinde veya kompile diye bir sey bilmiyor hocamiz.. ama bu çocuklari buna nasil ikna edebiliyor bunuda anlamis degilim.. hayret ki ne hayret.. emre, yildiray ve hamit gibi avrupada basariyla oynayan oyuncularimiz bile 20-30m. sürdükleri topu gene kendileri kullaniyor.. bostakiyle oynasa gol.. ama o kendi kullanacak kadar kendinden geçmis.. bosta bekleyen arkadasina çikarmaya çalistigi pozisyon bile gol oluyor ama hala bunu göremiyorlar.. ve bunu bir dahada yapmiyorlar.. iste ben bunun bir daha olacagini zannetmiyorum.. hadi stresti, motivasyon körlügüydü, yüklemeydi neyse ama artik biraz daha rahatlamis durumdalar.. gürcistanspor maçimizi farkli da alabiliriz.. kontrolden çikmazsak..

umutkuruc · Site Admin Kayıt: May 09, 2004

Arkadaslar, yine güzel yazilmis bir futbol yazisini paylasmak istedim... :) Asmaya asmaya asmaya geldik ibrahim Altinsay Radikal, 30.03.2005 Çarsamba söyle bir göge yükselip halimize uzaydan bakalim; neredeyiz, nereden gelip, nereye gidiyoruz... Böyle bakinca görülen o ki, ülke ileri geri sancili salinip kendine bir yol bulacak belki ama futbolumuz 2002'den sonra bas asagi gidiyor. Romanya'nin, Hirvatistan'in basina geldi bunlar. Fransa ayni sorunu yasiyor. Ancak onlarin ligleri formunun zirvesinde. Altyapi ve örgütlenme farki bu. Bizde lig takimlari Avrupa'ya resmen havlu atti. Ön eleme oynasaydi Fener sampiyonlar Ligi'ne kalabilir miydi? Zaragoza'ya elendigine göre bu soruya kesin olumlu cevap vermek zor... Besiktas'in, onda biri bütçeli takimlari yenemedigini gördük... Galatasaray için bir sey söylemek olanaksiz. Avrupa'da olmamalari en büyük avantajlari( !)... Gidebilseler bile bu halleriyle UEFA'dan izin alip almayacaklari süpheli. sükrediyoruz aglanacak halimize yani. Kaldi ki, Samsun, Antep, Diyarbakir, Sakarya karsisindaki futbollariyla Avrupa'da ne yaparlardi, meçhul. 'Askerlik arkadasimiz' Ersun Ulusal takimin Dünyasi Kupasi eleme maçlari, Türkiye futbolunun dünya futboluna tutundugu son çipa... Bu çipa da kurtulursa nereye sürüklenecegimiz belli. Kayalara! Ulemada ise basindan beri söyle bir kani egemen: Biz nasil olsa Dünya Kupasi'na gideriz ama Ersun Yanal engelliyor. Neden? Hakan sükür'ü oynatmiyor. Bir oynatsa bütün takim toptan degisecek, finaller garanti olacak... iki takimi da ön eleme oynayarak sampiyonlar Ligi'ne çikmis, dünyanin en iyi golcüsüne sahip Ukrayna gidemeyecek, futbolcularinin hemen hemen tümü büyük liglerin üst düzey takimlarinda forma bulan Danimarka gidemeyecek, yine kilit oyunculari Avrupa'nin en zor liglerinde oynayan son Avrupa sampiyonu Yunanistan gidemeyecek ama Türkiye gidecek. Nasil? Askerlik arkadaslari 'Ersun', bu beylerin, kerameti kendinden menkul sihirli formüllerini uygularsa... Türkiye 2004 elemelerini bu beylerin akliyla oynadi, sonuç malum. Trabzon'daki Gürcistan maçini bu beylerin 11'iyle oynadi, sonuç yine malum... Kendi ülkemizde zar zor bir puan aldigimiz Gürcistan'i simdi evinde yenmeye çalisiyoruz. Türkiye bu gruptan çikamayabilir. Çipa o zaman kurtulmaz, her maçtan sonra teknik direktör, takim, anlayis degisirse asil o zaman sürükleniriz kayalara... Hoca, futbolcu ve hakem harcamaktan beslenen ulema bunu istiyor. Onlarin sahada oynanan futbolla ilgileri yok. Türkiye her gol yediginde 'Ben demedim mi?' diye telefona sarilsinlar yeter. Disarida komplo aramaya gerek yok, içeride koalisyon kurulmus bile. Fatih Terim lobicileri de dahil bunlara... ikinci Galatasaray döneminde yeterince didikleyemediler Terim'i, simdi Millilerin basinda didiklemek istiyorlar. Kimse alinmasin, yazilarini yazip maça gidenlerin ya da Hakan sükür gözlügü takmislarin tarif ettigi kadar tarif etmek zorunda degilim 'fil'i... Bence Ersun Yanal, Ulusal Takimi yönetecek kapasitede bir hoca. O takimin basindayken baska isim konusmanin benim için anlami yok. Ancak Terim gibi agirligini koyup mutlak iktidari eline alamiyor. Bosa zaman ve enerji harciyor. Eksigi burada. Oynanan futbola, yani 'fil'e bakiyorum; ilk Gürcistan maçindan sonra Türkiye'nin, yeni bir futbol arayisina girdigini görüyorum. Baskili, tempolu ve degisken oynamak istiyordu Milliler, ama uygulamada eksikler ortaya çikiyordu. Savunmanin ortasi agirdi, orta alanda Emre yapayalniz kaliyordu. Takim ileride uyumlu rol paylasamiyor, oyuncular birbirlerinin üzerine yigiliyordu. Arnavutluk maçinda Türkiye bu sorunlarina çözüm arar gözüktü. Sorun bu noktaya geç ulasilmis olmasinda Ne kadar emek, ne kadar ders, o kadar sonuç. Her takim için bulunmaz bir güç olan Hamit-Yildiray-Emre üçlüsü ilk kez bir arada oynadi... ibrahim Toraman, Tolga ve Koray çabuk alan degistiriyor. Böyle oynayinca kalenizde pozisyonlar olusabilir. Rüstü libero gibi kademe yapmali. Ya da Yanal böyle bir kaleci çikarmali. Arnavutluk maçinda Ayhan orta sahaya girip, ileri ikili bire indirilince ve Yildiray öne dogru kayinca, yani Avrupa sampiyonasi'ndaki Çekler gibi 4-1-3-1-1 gibi oynayinca, atakta daha uyumlu oldu Türkiye... Yildiray, Hertha'da böyle oynuyor zaten. Oyun anlayisi kadar oyununuzu rakibe kabul ettirmek, kötüyken bile oyunu egemenliginizde tutmaniz gerek. Bu da artik takima forvet doldurmakla degil, orta alana ve savunmaya çok yönlü futbolcu koymakla oluyor. Sabit santrfor kalkiyor; ingiltere'de bile. Gürcistan maçinda belki Koray hizli ve savaskan bir oyuncuyla takviye edilip 4-2-3-1'e dönülebilir. ilerideki 1'e de, orta saha özellikleri gelismis, enerjik Necati daha yakin gözüküyor. Oyuncu profili açisindan da Ulusal Takim'in tercihi nihayet biçimleniyor... 1996-2002 arasindaki Ulusal Takim oyuncularinin tümü, Avrupa transferi yaparak basarinin meyvesini toplamisti. Sonra Nihat ve Emre disindakiler kös kös geri döndüler. Nihat ve Emre neden dönmedi? Elbette kisilikleri ve futbollari yüzünden. Ama bir de önlerinde en az 10 yillari oldugu için... Genç futbolcularin çogu lig takimlarinda yedek. Buna karsin önünde yillar olan ve basariya aç futbolcular Ulusal Takim'in 'ilk 11'ine girmeye basladi. Ne var ki bu futbolculari da boyunlarina yagli ilmik takip sahaya sürüyoruz. Ugur Yildirim neden kaçti acaba! Sen futbolunu oyna Yanal ve futbolculari bu gece maça daragaçlari arasindan çikiyor. Kazansalar iyi olur. Neden? Çünkü o zaman üzerindeki rakipleriyle daha rahat oynarlar. Kaybederlerse de her sey bitmez. Yunanistan, Ukrayna ve Danimarka maçlari üç olasilikli maçlar. Sonuçtan önemlisi sahaya yansitmaya çalisacaklari futbol. Oyunlari dünya futbolu düzeyinde isiklar vermeli... Merak etmesinler, ülkede ve ülke disinda 'gözlük'lerini evde birakarak onlari izleyecek 'at'lar da var.

efesavas · Site Admin Kayıt: Dec 17, 2002

aynen katiliyorum Altinsay'a, zaten akli basinda bir adam bu..

MehmetGUNER · Site Admin Kayıt: Aug 08, 2002

arnavutlukspor maçimizdaki skintili bir durumdan dem vurup, gürcistanspor maçinin nasil geçecegi hakkinda bir seyler söylemisim.. "Mehmet_GUNER"]ben takimin ortaya koydugu, daha dogrusu oyuncularimizin ortaya koydugu oyundan o kadar da sikayetci degilim.. çünkü çok iyi biliyorum ki; olurda bu kadar olmaz.. yani bu bir daha olmaz.. bireyselligin, tek basinaligin doruguna çiktik.. bunun da en iyisini yaptik. bu sekilde ancak bu kadar.. en az 4 pozisyon var, kale sahasinda bostaki oyuncumuzla oynayamadigimiz için kaçirdigimiz.. tam bir ersun yanal takimi.. herkes tek basina ne yapabilirse yapsin veya yapacak taktigi.. birlikte, takim halinde veya kompile diye bir sey bilmiyor hocamiz.. ama bu çocuklari buna nasil ikna edebiliyor bunuda anlamis degilim.. hayret ki ne hayret.. emre, yildiray ve hamit gibi avrupada basariyla oynayan oyuncularimiz bile 20-30m. sürdükleri topu gene kendileri kullaniyor.. bostakiyle oynasa gol.. ama o kendi kullanacak kadar kendinden geçmis.. bosta bekleyen arkadasina çikarmaya çalistigi pozisyon bile gol oluyor ama hala bunu göremiyorlar.. ve bunu bir dahada yapmiyorlar.. iste ben bunun bir daha olacagini zannetmiyorum..hadi stresti, motivasyon körlügüydü, yüklemeydi neyse ama artik biraz daha rahatlamis durumdalar.. gürcistanspor maçimizi farkli da alabiliriz.. kontrolden çikmazsak.. birlikte olunca güzel oluyormus dimi?.. gerçekten yetenekli ve top teknigi yüksek oyuncularimizi vede özellikle forvet hattindakileri birbiriyle oynamaya, golü birbirlerine attirmaya ikna edince, karsilarinda tüm gücüyle direnmeye çalisan takimlar bile basarisiz oluyorlarmis megerse.. gol vurusu mümkün görülmüyorsa inadina zorlamaktansa, gol pasini bostaki oyunculara aktarinca deplasmanda bile olsa farkli galibiyet kaçinilmazmis megerse.. uzun süredir gözümün üzerinde oldugu, günümüz santroforlarinin tek örnegi olarak gördügüm fatih tekke'nin ön plana çikmasinin baska ne sebebi olabilir ki?.. o her zaman bosta.. yukaridaki oyun planina, daha dogrusu kazanma amaçli hücum taktigine ersun yanal'mi karar verdi yoksa dedigim gibi milli takim seviyesine kadar yükselmis bulunan oyuncularimiz kendilerimi gördü bilemiyorum ama dogru olan bu.. ve bunda da israr edilmesi, üzerine gidilmesi gerekiyor.. çünkü bu oyun bile yunanistan'i ve danimarka'yi yenmeye yetmez.. bir baska sevindirici yönüde: ersun yanal'in oyunun gidisatina göre çok dogru degisiklikler yapabilmesi.. oyunu dogru okuyup, dogru zamanlarda müdahale edebilmesi.. bu güne kadarki en büyük zaaflarindan biriydi bu.. fatih tekke'nin attigi iki golü geçelim de, kaçirdigi bir pozisyon var ki.. hah iste bunu sik sik yapmasi lazim.. hani o iki kisiyi karsisina alip, bir saga bir sola yatirmasi, daha sonra bunu bir kere daha yapmasi.. sonrasinda ise topu disari atmasi o kadarda önemli degil.. çünkü bu tip hareketler rakibin belini kirar, sevkini kirar.. 3-2 ye kadar getirebildigi maçta bile ileri çikmayi pek düsünmez.. istedigi kadar çabalasin o maçi alamayacagina çok güzel ikna olur.. bu hareketler siklastikca.. fizik gücü ve kapasitesi ne kadar yetersiz olursa olsun fatih'in bunu sik sik yapmasi lazim.. bakin ona bir sey diyormuyum.. o yapsin.. o bir santrofor çünkü.. rakibi ikna edecek olan odur..