Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2010-10-16 00:19:55
Mesaj konusu: Bir Devin Çöküsü – Liverpool FC...
|
|
|
Uzaklardan...
firtinada yürürken basini hep dik tut
ve karanliktan sakin korkma,
çünkü sonunda altin rengi bir gökyüzü
ve mutlulugun gümüsten sarkisini bulacaksin...
Ada futbolunun gelmis geçmis en basarili takiminin bu sezon düstügü hazin durumu, geçtigimiz günlerde Kop tribününde açilan o dev flama özetliyordu.
“Liverpool FC - Bulit by Shanks – Ruined by Yanks!” (Liverpool FC - Shankly yaratti - Yankee harap etti!)
Geçtigimiz sezonu 7. sirada tamamlayan, bu sezon oynadigi yedi maçta ancak alti puan toplayip Premier Ligin 18. sirasinda yer alan bir zamanlarin efsane takimi Liverpool bu haftaki yazinin konusu…
Kurulusu 1892 senesine dayanan, futbolun besiginde 18 sampiyonluk yasamis, 70 ve 80’li yillarda Avrupa futbolunda esmis kükremis, sampiyon Kulüpler Kupasini bes kez, UEFA Kupasini üç kez kazanmis, dünya futbolunda nam salmis Liverpool...
Tipki sehri gibi, geldigimiz çagin paraya bulanmisliginda zamana, en azindan simdilik yenik, liman isçilerinin, “asla yalniz yürümeyenlerin” takimi...
Gerry and the Pacemakers'in “Ferry Cross The Mersey” sarkisina ilham kaynagi olmus, Mersey nehrinin kiyisinda yer alan, Beatles grubunun dogdugu ve efsanelestigi, bir zamanlarin önemli bir liman kenti iken, tersanelerin kapanmasi ve liman isçiliginin tarihe karismasi sonucu yoksulluk girdabina kapilmis 816 bin nüfuslu o tarihi sehrin, tarihi takimi...
simdilerde eski görkemli görüntüsünden pek uzak, zamana yenik o futbol sehri, ingiltere’nin üçüncü büyük sehri olmasina ragmen günümüzde en yüksek issiz nüfusuna sahip sehirlerinin basinda gelir. Hayatta tutunacak baska seyleri olamayan sehir sakinlerinin tutkusudur futbol, hiçbir Amerikalinin anlayamayacagi kadar, hiçbir paranin satin alamayacagi kadar. 29 Eylül 1981 senesinde, 68 yasinda aramizdan ayrilmis ama asla unutulmamis iskoç futbol dâhisini özler o sehrin sakinleri; hemen her maçta onun adina söylenen sarkilar yankilanir tribünlerde. Zira futbol asla sadece hayat memat meselesi degildir, ondan çok ama çok daha önemlidir. O tarihi sehrin o tarihi takimina o futbol dâhisi hayat vermistir. O yüzden o futbol mabedinin kapisinda onun heykeli selamlar futbolseveri.
***
Tarihinde iki büyük trajediyle sarsilmis kulübün kontrolü, 2007 senesinin subat ayinda iki Amerikali is adamina geçer. 22 Ekim 1938 dogumlu George N. Gillett, Jr ve kendisinden yasça hayli küçük ama dev bir servetin sahibi Thomas Ollis Hicks 218,9 milyon Sterlin karsiliginda futbol devinin sahibi oluverirler. Malum, artik alistigimiz endüstriyel futbol hadisesi…
Ancak isler hiç de beklendigi gibi gitmez. 2010 senesinde dünya futbolunun en degerli 6. kulübü olarak gösterilen Liverpool giderek borç batagina gömülmektedir. Kulübün en büyük alacaklisi, ingiltere’nin en büyük bankalarindan Bank Of Scotland geçtigimiz Nisan ayinda kulübün yeni sahiplerini hisselerini satmalari ve borçlarini ödemeleri konusunda uyarir.
Amerikalilarin iki çikis yolu vardir: 280 milyon Sterlin bulmak ya da 15 Ekim'e kadar kulübü satmak! Bu yüzden, "alici bulma" görevini yerine getirmek üzere Martin Broughton ve Christian Purslow'u Liverpool'un basina getirirler. Amaç kulübün satisini en kârli bir sekilde, en kisa sürede bitirmektir. Ancak koyu bir Chelsea taraftari oldugu herkesçe bilinen Broughton ve yildizi kulüp yönetimi ile bir türlü barismayan Purslow kisa sürede Liverpool taraftarlarinin hedefi haline gelir. Bu arada, 2004 senesinin Temmuz ayindan bu yana görevde olan, iki kere sampiyonlar ligi finali oynamis, birini kazanmis, digerini kaybetmis ispanyol teknik direktör Rafa Benitez takimdan ayrilmistir. Üstelik takimin yildizlarindan Javier Mascherano Barca’nin yolunu tutmus, öncesinde 2009 senesinin Agustos ayinda takimin en degerli futbolcularindan Xabi Alonso, Real Madrid’e satilmistir. Gelenler gidenleri fazlasiyla aratirken, takimin tüm yükü Steven Gerrard ve müthis golcü Torres’in üzerine kalir. Chelsea’nin veya Manchester United’in yedek kulübesine bile giremeyecek futbolcular, Liverpool’un ilk on birinde forma sansi bulmaktadir. Takima alici aranmaktadir ama gelin görün ki son sezonlarda alinan kötü sonuçlar ve kulübün içinde bulundugu borç batagi potansiyel alicilarin gözünü korkutmaktadir.
***
Bu yazinin yazildigi saatlerde, baska bir Amerikan sirketi ‘New England Sports Ventures (NESV)’nin, Liverpool FC’yi satin almak üzere oldugunu yazdi gazeteler. Ayni zamanda Boston Red Sox Baseball takiminin da sahibi olan sirket, en kisa sürede satis isleminin gerçeklestirilecegini duyururken, Tom Hicks, kulübün 300 milyon Sterlin karsiliginda satilmasina asla razi gelmeyeceklerini, gerekirse bu satisi engellemek için kanuni yollara basvuracagini açikliyordu. Liverpool teknik direktörü Roy Hodgson, kulübün içinde bulundugu kaosdan kurtulmasi adina bunun mükemmel bir firsat oldugunu dile getiriyor, borçlarin ödenmesi durumunda takima yeni takviyeler yapacagini ve yükselise geçeceklerini dile getiriyordu. Daha önceleri, Çin ve Malezya kökenli taliplilerden fazlasiyla umutlanmis ama gerçeklesmemis vaatlerden agzi fena yanmis Liverpool taraftari ise yeni girisimi tedbirli karsiliyordu. Bu arada hiç yabana atilmayacak puan silme cezasi Liverpool’u bekleyen tehlikeler arasinda yer aliyordu.
***
Bilir misiniz, Liverpool sehrinin sembolü “Liver Bird”, sehrin kim bilir kaç zamandir ayakta kalmis tarihi saat kulesinin üzerinde sehrine koruyuculuk yapar. Ayni zamanda Liverpool FC’nin amblemi olan bu dev kusun kanatlari altinda nice zaferler kazanmistir o takim. Nice futbol yildizlarinin yesil sahalardaki yükselisine sahit olmustur: Highway, Keegan, Souness, Lee, Dalglish, Rush, Beardsley, Barnes, Gerrard ve digerleri… 70’li ve 80’li yillarda Ada futbolunda kasirga gibi esmis, Avrupa’nin futbol mabedlerinde nice unutulmaz zaferlere imza atmistir.
iste o tarihi futbol mabedinin kapisinda, o efsane futbol adaminin heykeli selamlar sizi. Hemen yanibasinda 15 Nisan 1989 günü, Sheffield Hillsborough Stadi'nda, Nottingham Forest ile oynanan talihsiz Federasyon Kupasi yari finalinde ezilerek ölen 96 Liverpool taraftarinin anisina insa edilen, 96 mumun yandigi ve çiçeklerin birakildigi anit bu sehrin futbol sevgisini anlatir geride kalanlara. Premier Lig’de sampiyon olamasa da her maçta tika basa dolar tribünleri, her maçta o çok bilindik futbol sarkisi yankilanir ekranlarda. Ama futbola dair kitaplarin hemen her sayfasinda ismi bulunan Liverpool simdi zor durumdadir. Oysa yakin geçmiste, istanbul’da yasanan o unutulmaz sampiyonlar Ligi finalini kim unutabilir ki...
O takima gönül verenler, gelecekte bir gün yeniden eski günlerine dönmeyi beklerler sabirla. O yüzden hep bir agizdan söylerler sarkilarini her maçta, parayla herseyin satin alinabilecegine inanmislara inatla...
when you walk through a storm
hold your head up high
and don't be afraid of the dark
at the end of a storm is a golden sky
and the sweet silver song of a lark
walk on through the wind
walk on through the rain
tho' your dreams be tossed and blown
walk on, walk on
with hope in your heart
and you'll never walk alone
you'll never, walk alone
firtinada yürürken basini hep dik tut
ve karanliktan sakin korkma,
çünkü sonunda altin rengi bir gökyüzü
ve mutlulugun gümüsten sarkisini bulacaksin.
hayallerin sarsilsa da, alt üst olsa da,
rüzgarda, yürümeye devam et
yagmurda, yürümeye devam et.
kalbinde umutla, yürümeye devam et
ve bil ki, hiçbir zaman yalniz yürümeyeceksin
asla ama asla yalniz yürümeyeceksin...
Ziya Adnan
|
|