Yine bir Ankaragücü maçi. Yine tribünlerde olay olacak vb. Bunun önüne geçmek için daha yillar var.
Yine de bir önerim var. Alkaralar olarak bu maç öncesi bir basin bülteni yapip ana sayfadan yayinlayalim. Her kelimesini dikkatle kaleme almamiz gerekir. Özetle sunlari söyleyelim derim:
* Alkaralar olarak tüm takim seyircilerine kendi tribünlerimizde yerimiz var. Forma ve atkilariyla bizim tribünlerimizde oturabilir bizimle yan yana maç izleyebilirler.
* Ancak aramizda oturacak misafir takim seyircilerini her türlü taskinlik, sözlü satasma yapmamalarini, tribünlerimizde taraftarimizi rencide edecek davranislardan kaçinmalarini rica ediyoruz.
* Biz Gençler taraftari kötü tezahürat ve küfüre karsiyiz. misafirlerimizin bu beklentimize özen göstermesini rica ediyoruz vb.
ezeli rakibimize basarilar diler, bu zor dönemlerini en kisa sürede atlatmalarini bekleriz vb.
pazar günü dostlukla birlikte maç izlemek üzere...
gibi.... ne dersiniz?
Bu tür açiklamalar yaptikça, hep olumlu yaklastikça Alkaralar olarak farkimiz ortaya çikacak ve Türkiye futboluna en güzel katkiyi vermis olacagiz. ne dersiniz?
"bahtiyar_kurt"]Yine bir Ankaragücü maçi. Yine tribünlerde olay olacak vb. Bunun önüne geçmek için daha yillar var.
Yine de bir önerim var. Alkaralar olarak bu maç öncesi bir basin bülteni yapip ana sayfadan yayinlayalim. Her kelimesini dikkatle kaleme almamiz gerekir. Özetle sunlari söyleyelim derim:
* Alkaralar olarak tüm takim seyircilerine kendi tribünlerimizde yerimiz var. Forma ve atkilariyla bizim tribünlerimizde oturabilir bizimle yan yana maç izleyebilirler.
* Ancak aramizda oturacak misafir takim seyircilerini her türlü taskinlik, sözlü satasma yapmamalarini, tribünlerimizde taraftarimizi rencide edecek davranislardan kaçinmalarini rica ediyoruz.
* Biz Gençler taraftari kötü tezahürat ve küfüre karsiyiz. misafirlerimizin bu beklentimize özen göstermesini rica ediyoruz vb.
ezeli rakibimize basarilar diler, bu zor dönemlerini en kisa sürede atlatmalarini bekleriz vb.
pazar günü dostlukla birlikte maç izlemek üzere...
gibi.... ne dersiniz?
Bu tür açiklamalar yaptikça, hep olumlu yaklastikça Alkaralar olarak farkimiz ortaya çikacak ve Türkiye futboluna en güzel katkiyi vermis olacagiz. ne dersiniz?
bence süper bir fikir. kaleme alacak bir gönüllü lazim :)
"bahtiyar_kurt"]Yine bir Ankaragücü maçi. Yine tribünlerde olay olacak vb. Bunun önüne geçmek için daha yillar var.
Yine de bir önerim var. Alkaralar olarak bu maç öncesi bir basin bülteni yapip ana sayfadan yayinlayalim. Her kelimesini dikkatle kaleme almamiz gerekir. Özetle sunlari söyleyelim derim:
* Alkaralar olarak tüm takim seyircilerine kendi tribünlerimizde yerimiz var. Forma ve atkilariyla bizim tribünlerimizde oturabilir bizimle yan yana maç izleyebilirler.
* Ancak aramizda oturacak misafir takim seyircilerini her türlü taskinlik, sözlü satasma yapmamalarini, tribünlerimizde taraftarimizi rencide edecek davranislardan kaçinmalarini rica ediyoruz.
* Biz Gençler taraftari kötü tezahürat ve küfüre karsiyiz. misafirlerimizin bu beklentimize özen göstermesini rica ediyoruz vb.
ezeli rakibimize basarilar diler, bu zor dönemlerini en kisa sürede atlatmalarini bekleriz vb.
pazar günü dostlukla birlikte maç izlemek üzere...
gibi.... ne dersiniz?
Bu tür açiklamalar yaptikça, hep olumlu yaklastikça Alkaralar olarak farkimiz ortaya çikacak ve Türkiye futboluna en güzel katkiyi vermis olacagiz. ne dersiniz?
Çok güzel bir düsünce Bahtiyar... Zaten sen gerekeni yazmissin. Bu metin bence yeterli...
Ankaragücü maçi birçok bakimdan çok zor bir maç... Özellikle Sivasspor maçindan sonra bir kez daha ortaya çikan Ankaragücü taraftarlari arasindaki ciddi sorunlar bu maçin tribündeki zorluk derecesini artiriyor. Ankaragücü'nün her bakimdan durumu çok zor, sikintilari çok büyük. Onun için onlarin bu sikintili döneminde biz her zaman oldugu gibi olgun bir tavir ve yaklasimla bu zorlugun üstesinden gelmeliyiz. Sonuçta ayni kentin iki güzide ve tarihi takimi her sezon oldugu gibi bu sezonda da en az iki maç karsi karsiya gelecek. Bu maçlara gelen taraftarlar arasinda, Gençlerbirligi'ni sevmeyen Ankaragüçlüler ve Ankaragücü'nü sevmeyen Gençlerliler oldugu gibi her iki takimi da seven ve maçlarina gidip destekleyen birçok taraftar da var. Bu nedenle kendi açimizdan dozunda bir rekabet anlayisiyla, tahrik etmeyen ve tahriklere kapilmayan bir davranis içinde olmak çok önemli diye düsünüyorum.
Sanirim bu açiklama için artik geç. malum maçimiz yarin. ancak tribünde cereyan edecek olaylara göre pazartesi bir duyuru muhakkak yapalim. sizler de OK derseniz ben bir metin kaleme alir sezon basinda belirledigimiz editörlerimize gönderirim. yorumlar ve düzeltmelerle birlikte bir duyuru yapariz.
bakarsiniz her sey yolunda gider ve biz de sadece tesekkür ederiz.
Bence geç degil Bahtiyar. Senin kisa kisa yazdigin notlar zaten bir metin olusturmus. Bu metin yönetici arkadaslar tarafindan ana sayfada yayinlanirsa amacina ulasir gibi geliyor bana...
Hocadan en son tweetler...
elinizdeki kadro ve rakibiniz taktigi belirler. dünkü fb-kayseri maçi buna iyi örnek. topa sahip olan maçi genelde maçi kazaniyor.
biz de yarinki taktigimizi hem kendi kadromuza hem de rakibe göre belirleyecegiz. harbuzi sakat, azo cezali. ama tum dönüyor, oktay iyilesti
demek ki forvet hattinda daha fazla seçenegimiz olacak. m.akgün yine ?. bu bilgileri hiç bir zaman bahane olsun diye vermiyorum.
yarinki maçin gençlerbirlikliler için önemi biliyorum. tek amacimiz onlari sevindirmek. derbi sifatina yakisir bir maç olsun. iyi geceler.
[url]http://twitter.com/#!/fuatcapa[/url]
Maç yazisini kaleme alan arkadaslarimi kutluyorum. Hiçbir Ankaragüçlü ve Gençlerli taraftar birbirinin kötülügünü istemez. Ancak araya karisan çakma Ankaralilar (hani ilk takimini istanbul'dan seçenler) bu iki tarihi kulübün birligini, beraberligini istemezler.
Asil Gençlerbirligi taraftarina yukardaki davet çok yakisti. Duygulandim...
Eski günlere dönmeliyiz. Hacettepe, Demirspor, PTT, sekerspor'u geçmiste ayni heyacanla nasil desteklediysek, ikinci ligde Günesspor, Toprakspor, Altindag'i nasil hiç ayirmadiysak, bugün yine ayni heyecanlari yasayabiliriz ve yasatabiliriz.
Gençlerbirligi taraftari bu misyonu yüklenmistir. Buda çok iyi olmustur.
ha bu arada çagriyi yanlis anlamak isteyen, böyle anlamakta özgürdür tabi. bu çagri, "buyurun gelin maraton tribününe" degil, "madem geliyorsunuz taskinlik yapmadan oturun oturdugunuz yerde" çagrisidir.
sokak agzi kullanmadan, düzgünce yazilmis metinlerin yanlis anlasilmasini düzeltmek zorunda kalmadigimiz günleri özlemle bekliyorum.
"erdem_ceydilek"]maç öncesi eskiyeni'de 16:30'da bulusuyoruz. hem belki uslu birer çocuk olursaniz behzat ç tayfasini da görebilirsiniz :P
sirinleri de görecek miyiz? :D
metnin anlatmak istedigi tam da erdem'in dedigidir. eskiden her sey daha güzeldi ama su anda samimiyetle söylemek istiyorum ki, istanbul takim taraftarlarinin biim tribünde olmasi, ankaragüçlülerin bizim tribünde olmasi kadar beni germiyor. her maça "umarim kazasiz belasiz atlatiriz" temennileri ile gidiyorum.
Geçen sezon Gençlerbirligi-Ankaragücü derbisi yine 25 Eylül'de oynanmis, yine Süleyman Abay yönetmis ve yine yardimcisi Orkun Aktas'mis... Bizim lehimize 1-0 olan skor da tekrarlanir ve tam bir dejavu yasar miyiz acaba.. :wink:
a|c
Benim de içimden 1-0 geçiyor. 3 puani almak için çok uygun bir firsat. Puanimiz 7'ye çikarsa önümüzdeki haftaya moralle hazirlaniriz. Zor bir Bursaspor maçi var çünkü.
Eksiklerimiz : Azo, Harbuzi
Geri Dönenler: Oktay, Tum
Bekledigim Kadro
Kalede Özkan
Geri dörtlü soldan saga: Mehmet, Aykut, Burak, Cem Can
Orta üçlü: Oktay, Özgür, Soner
ileri Üçlü: Yasin, Hursut, Tum
Oyuna Girebilecek Yedekler: Zec, Mununga, Mehmet Sedef
çok pozisyon verdik çok pozisyon bulduk. atsak 2'yi hursutla ya da zec'le bitecekti her sey ama bin tane duran top verme hastaligimizdan ve duran topta saçmalama hastaligimizdan dolayi yedik golü. özgür ve aykut sahanin en iyileriydi.
araya polisin deyimiyle "sizmis" (formalarla nasil siziliyorsa) 30 civari ankaragücü taraftari yine zehir ettiler maratonu bize. dayanamayip ama büyük bir hata yaparak gidip diyalog kurmaya çalistik adamlarla. "güzel kardesim otur burada eyvallah ama bari bize küfredilen tezahüratlara eslik etme" dendi ama ardindan diyaloga karsi gelen ".....r lan oradan" cevabiyla gelisen gerginlikte polis o grubu kenara alip araya dizildi. ardindan yine uslu durmayinca bu arkadaslar saatliye alindilar. bu hengame esnasinda golümüz geldi. bir grup taraftarimiz golü göremedi bu yüzden :) sanirim bu arkadaslara bir özür borçluyum yanlis zamanda müdahaleyi baslattigim için ankaragüçlülere.
60-75 arasi çok güzel destek verdik takima. uzun zamandir bu kadar sürekli ve yüksek destek verildigini hatirlamiyorum.
son bir not: emrah ve "hayalet"i oynayan inanç konukçu da bizimle izledi maçi.
maçtan geldim. sicak sicak ilk maç sonrasi yazisini yazayim.
-klasik görüntüler sergilendi. a.gücü taraftarlari maratonda problem çikardi. adamlar hiç utanmadan maratonu isgal ediyorlar. hem de küfür kiyamet. mesela ben c tribününde oturuyordum. benim oldugum sira ve onun altindaki 15 sirada çok büyük oranda agücü taraftari vardi. hatta golde yanimdaki adam ziplayarak gol diye bagirdi. bu hareketin türkçesi küfürdür. halbuki kendilerine ayrilmis yer vardi maratonda. hayir orda izlemediler. içimizde izlediler. tersi olsa misal. ayni hareketi ben güçlülerin içinde yapsam 2 haftalik rapor almam gerekibilirdi. hos degil!
-maçin en istekli adamlari aykut, hursut'tu. normal sartlarda 60'tan sonra pili biten hursut dün 75.dakikada kaleciye hücum pres yapiyordu. suratimda tuhaf bir tebessüm olustu:) fakat oyundan çikinca gençler sag kanadi tekledi.
-herve tum nasil bir zenci ben sahsen anlamadim. adam sünnet olmus gibi iteklesen düsüyor. zenci dedigin biraz dirençli olur. istek yok. sevk yok. topu aliyor ayaginda dolandiriyor. ayaklari birbirine dolasti adamin. hadi hepsini geçtim biraz gayretli olur. hirs olur. yeni bir takimdasin. yoo gayet hali sahada gibiydi. hiç hazzetmedim oynadigi toptan.
-zec'in kaçirdigi bir gol vardi. kahrolduk. kaçirmasi çok zordu. zoru basardi:)
-ankaragüçlü oyuncular çok sertti. ben bir ara maç izlemiyoruz da kolozyuma geldik filan sandim. sanirim 6 tane sari kart gördüler. hakem maçin tansiyonun kaldiramadi demeyeyim de çok zorlandi. sari kartlar bile çogu oyuncuyu durduramadi.
-yasin sol kanatta perisan vaziyetteydi. izleyip de begenen oldu mu acaba. 2 yarida bir pozisyon var. izleyenler hatirlar belki. sol kanatta ve önünde bir allahin kulu yok. 3 kisinin arasina tek basina girdi topla. amaç ne. geçsen ne yapacaksin kaleye 40 metre var. topla mi kosacaksin oraya kadar. zaten sol kanat degil hursut'un oldugu sag kanat çalisti. ee yük tek kanada binince de takimin haliyle balans ayari bozuluyor.
-2. yari aykut çok istekliydi. ama iste tum gibi oyuncular olunca bir kisinin istegi olmuyor. bir de üstüne üstlük dogru dürüst atagi bile olmayan ankaragücünden karambolde kol yedik. yazik oldu.
-en son kizilay'daki passage bar'dan beri böyle duman yutmamistim cigerlerime. masallah kiraathane gibi tribündeki tüm ankaragüçlüler sigara içiyor. ama adamlar çok rahat. almislar çekirdeklerini tüttüre tüttüre bizle beraber maç izliyorlar. arada bir kendi futbolcularina ana baci küfrediyorlar filan. bir ara gidip sikayet etsem mi diye düsündüm. çünkü üst ve alt siramdaki 8 kisi sigara içiyordu. nefes alamadim. gerçi sikayet etsek ne olacak. gelip ceza mi kesecekler?!
-son olarak türkiye'de bir uygulama var. saçma bir uygulama. maç bitiminde önce evsahibi takimin taraftarini çikariyorlar. biz çok elit futbol izleyicisiyiz ya ondan yapiyorlar herhalde :) karsi takimin taraftari mevzileniyor güzel kavgalar çikiyor bu uygulamayla. ama bu sefer zekice bir uygulama yaptilar. bu sefer önce misafir takimi çikardilar. ankaragüçlüleri. ne diyeyim. yorum bile yapamiyorum artik :)))
ps: taraftar çok iyiydi!
valla bu kim erken çikacak muhabbetinde bizi çok fena yiyorlar. çarsamba eskisehirdeydik, yine en son bizi çikardilar, bugün ev sahibiydik yine en son biz çiktik. koltuklari teker teker bosalan stat melankolisine sahit olmak zorunda miyiz arkadas her maç? :)
Gençliginde Günesspor ve sekerspor'da oynamis olan amcam da
bu sezon kendisine aldigim kombine sayesinde babamla beraber maçlara geliyor.
Kendisi 2.lig maçlarini izleyecek kadar futbol meraklisi ve gayet de emeklidir. :-D
Maçtan çikarken kritik yapiyorduk hep beraber.
Amcam,"orta saha yok, orta saha" dedi. Ben de "Çanakkale Dardanelspor'dan
aldigimiz Özgür var, uzun boylu olan. Çok dirençli oynuyor" dedim.
Fakat amcam, "oyun kurucu yok ki, takim organize olamadi bugün" dedi.
Ben de Azofeifa'nin cezali, Harbuzi'nin de sakat oldugunu söyledim.
Azofeifa takima döndügü zaman orta saha epey bir toparlanacak fakat takimin bu sene
aksayan baslica yönlerinden birisi de kanatlar.
Geçen sene Orhan sag taraftan ileriye çikarak Hursut'la beraber güzel bindirmeler
yapiyordu. içeride topu iyi sekillendiren Pektemek'le beraber ligin ikinci yarisinda
güzel organize edilmis ataklar izlemistik.
Murat Kalkan ise defansif anlamda bol bol aksasa bile yine de ileriye yaptigi bindirmelerle
sol uç adamimiza duvar olabiliyordu. iyi kötü ortalar izliyorduk.
Mehmet Akgün'ün son üç maçtir oynadigi oyun gayet istekli. Kendisini takdir etmek lazim.
Kendi görev yeri olmamasina ragmen çok gayretli. Cem Can da ayni sekilde.
Fakat bu iki oyuncu ileriye yeterli destegi veremiyorlar. Sadece defansif anlamda
varlik gösterdikleri için ilerideki kanat oyuncularimiz yalniz kaliyorlar ve ataklar
kanatlardan ilerlemeye çalistigimiz zamanlarda genellikle basarisiz oluyor.
Bir kaç sene önce Erhan Güven sag bekte oynarken acaba kaç maçta bir sagdan içeriye orta gelecek
seklinde istatistik tutuyorduk.:-D su sira da ayni durumdayiz. Kanat beklerini ofansa katmamiz gerekli.
Belki Mehmet Sedef ve Serkan Çalik ile kanat sorununu bir nebze çözeriz.
Fakat oyuncuya yönelik çözümden önce hocanin bekleri ileriye sevk etmek için
bir çalisma yapmasi lazim. Ortadan dikine oynayan oyuncular da formsuz olunca
gol pozisyonuna girmek hayal oluyor.
ilk maçlar oynandiginda hizli adamlari geriden atilacak toplarla ileriye yönlendirmek
üzere bir taktigimiz vardi. Son iki maçtir geriden sisirme toplar yapmak üzere
bir taktige büründük sanki. iki sene önce bu isi Kahe yapiyordu. Geriden gelen toplari kontrol
ederek ileriye çikmamizi sagliyordu.
iyilesen Herve Tum'un takima girmesiyle beraber takimin oyun sistemini geriden Tum'a top sisirmek
olarak belirleyeceksek yine kisir bir futbol anlayisina döneriz.
Oktay, Yasin, Zec gibi adamlarla dikine oynamak, kanatlari daha etkin kullanmak ve Tum'un pivot
santrafor özelliklerini kullanmak gibi degisik varyasyonlari ayni anda denemek zorundayiz.
Bu konular ilerleyen maçlarda daha net ortaya çikacaktir.
Bugünkü maçin yildizi her zamanki gibi yine Aykut'tu. Milli takima seçilmemesi için
önünde ne gibi engeller var hepimiz merak içindeyiz dogrusu. Kaç senedir milli takim maçi izlemiyorum.
Belki tekrar izlemem için bir neden olur.
Son maçlarda tribün ortamindaki konulardan birisi de Özkan'in devamli, üzerine gelen toplari sektirmesi.
Bugünkü golü yine böyle bir sektirme sonucu yedik.
Bir yandan da, Eskisehirspor maçinda geriden top sisiren Özkan yerine daha kontrollü
oyuna baslayan bir Özkan vardi. Bu durum ilerleme olarak göze çarpti. Bir de Serdar'in mirasi olan
zaman geçirmece durumu var. Eskisehirspor taraftari bu duruma tilt olmus. :-D
"Son senelerde takimdan oyuncu çikartabiliyor muyuz?" seklinde konusmalar yapiyorduk.
Giden Orhan ve Mustafa haricinde iki sezon önce Hursut ve Aykut, geçen sene Oktay ve Yasin, bu sene de
Soner ve Özgür ortaya çikarttigimiz degerler olarak göze çarpiyor.
Özgür fizigini istekli mücadele ile birlestirince takima yeni bir Jedinak gelmis gibi oldu.
Topu oyuna sokarken de en yakinindakine basit oynuyor. Aslinda bazi pozisyonlarda ufaktan
insiyatif kullansa topu kullanirken daha da yararli olacak gibi.
Bugünkü maçin kirilma anlarindan birisi de; hocanin kondüsyonu düsmüs olan Yasin yerine daha enerjik olan Hursut'u
kenara almasiydi. Tribündeki o anki beklenti, Yasin'in yerine Mehmet Sedef'in girmesi ve bir baska oyundan
düsen oyuncu olan Zec'in yerine Mununga veya Erdal'in girmesiydi.
Geriye yaslanma hastaligi olan takimi ileri tasimak ve dirençli kilmak için bu hamle daha erken bir sekilde
gerekliydi. Takim yaslandikça Ankaragücü bol bol bastirdi ve sik sik verdigimiz duran toptan golü yedik.
Hoca daha erken hamleler yapsa arkaya yaslanmaz ve maçi koparabilirdik.
Hatirladigim sadece Thomas Doll takima erken müdahaleler yapiyordu. Hocanin bazen beklememesi
gerek.
Sonuç olarak bir çogumuz için hayal kirikligi oldu. Yedi puana çiksaydik Bursaspor maçina daha motive
gidecektik. Bursaspor'dan puan almamiz çok zor. Umariz haftaya deplasmanda daha derli toplu bir görüntü
veririz ve takim daha da toparlar. Antalyaspor'dan üç puan almamiz sart bir dahaki haftaya. :-)
EDIT=Selim'in yazisinda gözüme çarpti. Bir ara 2. yari yaptigimiz karsilikli tezahürati uzun süre götürebildik. Ankaragücü maçinda rakibe tezahürat olarak üstünlük kurabildigimiz nadir maçlardan birisi oldu. Bir de kale arkasi tayfasi ile simsekler grubunun kavgasi olmasa iyi olurdu. Nedim çok üzgündü maç çikisi.
"erdem_ceydilek"]ha bu arada çagriyi yanlis anlamak isteyen, böyle anlamakta özgürdür tabi. bu çagri, "buyurun gelin maraton tribününe" degil, "madem geliyorsunuz taskinlik yapmadan oturun oturdugunuz yerde" çagrisidir.
sokak agzi kullanmadan, düzgünce yazilmis metinlerin yanlis anlasilmasini düzeltmek zorunda kalmadigimiz günleri özlemle bekliyorum.
Ricam bir daha bu tür açiklamalari yaparken kendi arkadaslarimizin da yanlis anlamayacagi bir dille yapalim. Gerçekten kizdim.
tatildeydim ve dün tüm gün yoldaydim.
uzun süredir ilk kez maç kaçirdim.
maçi radyodan dinledim.
spiker maç sonu 2 vurgu yapti;
-2. yari gençlerbirligi adeta durdu
-ankaragücü golü kaleci özkan in elinden kaçirdigi topla geldi
seklinde.
1 puan çok kötü degil. ne olursa olsun su ana kadar "0" puan almis ve önümüzdeki 2 maçi gs-trabzon seklinde olan ankaragücü nü yenmekten sevinç duyamayacaktim kendi adima. 2 takiminda rahat oldugu adam gibi bir derby izlemek haram zaten bize.
Maçin özeti:
87'de yedigimiz golde Özkan'in bariz hatasi var. Topu tutmaya çalisayim derken elinden kaçiriyor. (Özkan'in tek eksigi topu kontrol edememesi) Tabii ki golün yenmesinde tek hatali olan Özkan degil. Son 20 dakikada orta saha çok geri çekildi. Ataklar Tum'a top sisirme seklinde gerçeklesti. Tum'un da topu alamamasi sonucunda her hava topu bize atak olarak geri döndü.
Arda'nin da dedigi gibi Fuat hoca Hursut yerine Yasin'i oyundan almaliydi. Hursut'tan sonra sag kanat çok aksadi. Sol kanatta Yasin zaten yorulmustu.
Sanirim Azo'nun eksikliginden olacak; oyun kuramamaktan takim sürekli sisirme toplarla oynadi. Bence çok sirittilar. Solda Yasin, Oktay; sagda Hursut gibi dikine hizli oynayabilen oyuncular varken gereksiz bir taktikti. Umarim ileriki maçlarda böyle olmaz.
saat 7:10'da statdaydim. kaçirmis olabilirsiniz diye:
- Ankaragücü takimi isinmak için sahaya çiktiginda tribün olarak alkisladik ve kendilerini tribüne çagirdik. geldiler ve bizi alkisladilar. ank. tribünleri de alkisladi tabi.
- ankaragücü babayi düser sarkisini söyledik (biz degil de maraton orta tribün). ank. tribünleri alkisladi.
- gecekondu burada dimdik ayakta tezahürati yapildi. ank. tribünleri alkisladi.
bu kadar nezaketten sonra maraton maç içinde karisinca daha olayin ne oldugunu dahi bilmeden "gençler noluyo oran buran oynuyo" melodisi baslayinca yukarda yaptigimiz 3 hareketten son ikisinin gereksiz olduguna hükmettim. gereksiz demesek de henüz zamani degil.
Necdet abinin her zaman söyledigi gibi kulüpler ayridir o kulüb için sahaya çikan oyuncular ayridir. kulübü yönetimini sevmeyebiliriz ama oyuncular bizim için bir gösteri sunmaya gelen emekçiler. onlari her halükarda alkislamaliyiz.
maç öncesinden özetler.
maç: ilk yari paslasma, takim oyunun gelecek yila göre daha parlak olmasi vb. güzeldi. Özgür ve aykut harikaydi. her topa hamle yaptilar. özellikle de kafalarini çok iyi kullandilar.
hursut geçen yila göre çok daha iyi. sahadaki en akilli hamleyi ariyor sürekli ve çogunda da yapiyor.
Dün en güzel olay bir ara inanilmaz neseli tezahüratlar yapmamizdi. resmen mutlu oldum. Bize yakisan tribün eglenceleri bu. 3'lü çekmek olmuyor bize.
bir sonraki maçta görüsmek üzere..
Futbol kalitesi olarak çok rezil bir maçti.
Maçi tamamen rolantiye alan bir futbol anlayisi ile oynadik, rakibin pozisyonu bizden çok.
Bu kadar zor durumda olan bir Ankaragücü bile bize ikinci yarinin tamami boyunca baski kurdu.
Biz dalga geçtik ve 2.golü atip maçi koparmak varken -yanlis oyuncu degisikliklerinin de etkisiyle- bir puani hediye ettik.
Özkan seni seviyoruz ama lütfen gece gündüz demeden yerden ve havadan top yakalamaca çalis...
Merhabalar;
Dün aksam fakültede deney yaparken bir ara verdim ve maç varmis gideyim dedim, uzun zamandir gençlerin maçina gitmiyordum, çünkü en son gittigim maçlardan gerçekten çok sikilmistim. Bir de bir sürü abuk subuk sey yasamistim. Yine çok pisman oldum. Gerçekten bu adamlar neden bu kadar para kazaniyor, böyle bir seyi izlemek için 15 lira çok çok fazla degil mi diye sorup durdum kendime. Bir tiyatro biletine para verirken çokmus gibi gelen parayi böyle bir tepismeye vermek garip geldi. Takimi tuttugumuz için birkaç güzel harekete odaklanmaya çalisiyorum ama o kadar az ki, gerçekten insani o pis koltuklara baglayip izlettirmek lazim (nitekim öyle yaptilar, çikis yasak).
Ben hayatimda iki stada girdim maç izlemeye, biri bizimki, bir kere de Nou Camp’a gittim. O yüzden sadece bunlari karsilastirabiliyorum. Geçen sene galiba Barselona’nin yenildigi tek maç olan Hercules maçiydi. Bizimkinden alisik oldugumuz üzere 45 dakika önce gittik maça, yine de girebilirmiyiz diye düsünüyordum giderken, malum 98bin kisi. Stada girdigimizdeki görüntü tribünlerde bir tek ben, esim ve fotograf çeken bir grup capon turist vardi. Ve maçin baslamasina 10 dakika kalana kadar böyleydi durum. Bir anda doldu, herkes çok rahat, orasini burasini polislere+özel güvenliklere elletmeden, paralariyla, kalemleriyle çakmaklariyla filan insan gibi maça girdi, yiyecek içecek alinabilecek yerler vardi, tuvaletler temiz ve çok. Tribünler hayvanat bahçesi gibi ayrilmamis az sayida Herculeslilerle Barselonalilar iç içe. Herculesliler egleniyor gol attikça (2-0 bittiydi). Maç bitince de yine bir sürü kapidan birinden çikip gittik, istedigimiz zaman.
simdi dünkü maça bakiyorum, Türkiye liginin en rahat maç izlenebilecek taraftarinin arasinda “.. goyarim” diye bagirip birbirine giren adamlar. Maç bitince beklemeler, içeri giriste beklemeler, hapis turnikeleri gibi girisler vs. Maç zaten rezalet. Eski gençlerbirliginin ruhu gelmedikçe stada gidecek arkadaslara sabirlar dilerim, ama benim midem kaldirmadi. Umarim elitistlik olarak algilanmaz. Çok keyifsizdi.
Yedigimiz gol gerçekten aci verdi. Ankaragücü bir sürü pozisyon buldu, beceriksizce harcadilar ama böyle bir gol atmalari gerçekten daha çok üzdü beni...
Aykut, Özgür ve yedigi goldeki hatasina ragmen Özkan dün gece takimin en iyileriydiler.
Mehmet Sedef çok yetenekli bir futbolcu ama hal ve tavri ile bu takimda isi olmadigini düsünüyorum. Gençlerbirligi'nde vazgeçilmez olmanin birinci sarti, Aykut gibi istekli ve özverili olmaktir. Mehmet Sedef hali sahada oynuyor gibi...
Mehmet Akgün ve Cem Can'a saygi duyuyorum. Kesinlikle çok çaba harciyorlar, ait olmadiklari bölgelerde görev aliyorlar, formanin hakkini vermek için ellerinden geleni yapiyorlar ama yine de yeterli degiller. Kanat beklerinin yetersiz olusu, hem de ikisinin birden yetersiz olusu ne yazik ki bütün oyun yapimizi bozuyor. Hücumda da, defansta da kanat beklerinin yetersizligini kambur gibi üzerimizde tasiyoruz.
Dün aksamin en büyük eksikliklerinden bir digeri de topa hakim adam eksikligiydi. Harbuzi degil ama AZO'nun eksikligini çok hissettik. Soner'in bir türlü olamamasinin nedenini ben çözemiyorum. Bu çocukta futbol oynamak için bütün donanim var ama yararsiz. Bilgisayara 2 GBlik hayvan gibi ekran karti taktiriyorsunuz ama siradan bir oyunu oynarken takiliyor. Nasil kötü bir his oldugunu düsünün, Soner'i izlerken böyle hissediyorum.
üç haftadir izliyorum, dilimin ucunda ama bir türlü söyleyemiyorum. ama artik zamani gelmisken söylemek lazim, zec'te geçen seneye göre inanilmaz bir düsüs var ve en kötüsü, bu düsüs fiziksel degil... zihinsel bir problem, kendine güvensizlik gibi, dogru karar verememek gibi.. kaç maç oldu, son vurus ve son pas sanslarinda kilitlenip kaliyor. karar vermekte geç kaliyor ve o telas ile yararsiz tercihler yapiyor. gerilemesi keske fiziksel olsa, çalisip hallleder derim... ama fizik gücü olarak bu kadar iyiyken, baska bir problemin ortaya çikmasi canimi sikiyor.
yasin ve oktay orta sahasiz takimda yararli olamadilar. bunu dogal karsiliyorum.
hursut da begendiklerim arasindaydi, ancak onda da bir özgüven sorunu hissediyorum. sut açisini, pozisyonunu buluyor ama vurmuyor sasirtiyor beni!
Bu takima kanat hucumunda gol atmayan takimi döverler demistim sene basinda... Eskisehirspor hariç bütün takimlardan gol yedik. Hepsi yan toplar ya da kanat beklerinin aksamasi yüzünden. Geride kalan 4 haftada, bizim kadar korner ve kenar faulleri karsilamak zorunda olan baska takim oldu mu acaba? kanatlarda anlamsizca fual yapiyoruz. arkasi dönük adama bile faul yapiyoruz, ne gerek varsa? kaç tane yan top kullandilar. biri de sonunda gol oldu iste...
bu maç için özgür ve aykut' a tesekkür ediyorum. görevleri neyi gerektiriyorsa fazlasiyla yaptilar. takima katkilari paha biçilemez...
bir de son olarak eskisehirspor maçinda azo ve harbuzi, bu maçta özgür ve soner erkenden kart aldilar. orta saha göbegi erken kart alan takimlarin mücadele gücü azalir. bunu da yasadi dün. hadi özgür'ün aldigi kart neyse de, soner 10. dakikada golü atip kart görüyor. insan düsünmez mi 80 dakika var daha, bu maçi nasil çikaracagim diye...
Golü atinca kimyamiz degisti. Galibiyeti koruma telasina düstük. Bu da ister istemez kasar futbolculardan olusmayan takimimizin oyununu olumsuz anlamda etkiledi ve sahada futbolcularin, tribünde de taraftarlarin keyif aldigi güzel bir futbol ortaya çikmadi. Bu skor koruma hastaligi da hemen her takimda var. Golü atan takim, kontrollü oynayip yakalarsam bir tane daha atarim, yoksa böyle bitsin derdinde... Türk futbolunun üst siralara yükselmesi isteniyorsa bu hastaliktan bir an önce kurtulmali. Sanirim Tisdell'in altipas üzerinde, kaleyi karsidan ve yakindan gören pozisyonda, üstelik de demarke vaziyette bos kaleye vurdugu topun auta gitmesi, Ankaragücü'nün golü ancak korner, faul gibi duran toplardan Rajnoch ile bulabilecegini, baska da bir sansinin olmadigini gösteriyordu ve de öyle oldu. Ama Özkan'in elinden kaçirmasi sonucu yenilen bu gol nedeniyle Fuat hocanin maçtan sonra verdigi demeçte deneyimli kaleci alamadigimizi söylemesini dogru bulmadigimi belirtmek isterim. Özkan'in ya da diger genç kalecilerimizin yedigi her golden sonra kalecilerin özgüvenini yitirmesine sebep olabilecek böyle yanlis demeçler verecekse hiç konusmasin daha iyi... Fuat hoca genç kalecilere ve genç futbolculara güvenecek, baska çaresi yok. Kalede, bir ara transfer edilmesi gündeme gelen Gökhan Tokgöz olsa ne olacakti? Bu maç 1-0 mi bitecekti? Belki de Gökhan tuhaf bir sekilde Özkan'in yemedigi iki gol yiyecek ve 2-1 yenilecektik. Bunu kim bilebilir? Öte yandan Hursut'un yanlis yerde oynadigini ve sol kanatta oynarken ceza sahasina girerek orayi karistiran ve rakip defansi saskina çeviren hareketlerini sag kanatta yapabildigini söylemek zor. Sagdan belli bir noktaya kadar geliyor, oradan sol ayagiyla içeri dogru hareketlenmeye çalisiyor ya da önüne geçtigi topu soluna alarak sol ayagiyla orta yapmaya çalisiyor. Hursut'un sag kanatta ani ortalar kesmesi mümkün degil. Ben sahsen, sol kanatta karsisindaki rakip defans elemanlarini bunaltan ve ceza sahasini karistiran bir Hursut izlemek istiyorum. Soner'in golden sonra formasini çikarip gereksiz yere sari kart görmesi de çok yanlis ve karttan sonra oyundan düsmeye basladi. Futbolcularin, her antrenmanda, gereksiz kartlar görmemeye çalismalari konusunda uyarilmasi lazim.
Tribüne gelince... iki maçta, Maraton'un orta bölümünde çikan olaylar da gösteriyor ki bizde de kavgaya, küfüre, siddete, holiganliga meyilli unsurlar var. Yillardir özenle olusturmaya ve korumaya çalistigimiz Gençlerbirligi tribün kültürüne zarar veren bu tür olaylarin önüne geçilmesi ve buna sebep olan kisilerin tribünden uzaklastirilmasi gerekiyor. Ankaragücü maçi öncesinde sitemizde yaptigimiz duyuru da bazi kisilerce yanlis anlasilsa da bence yerinde bir açiklamaydi. bu açiklama bir Fenerbahçe-Galatasaray maçi öncesinde Fenerbahçe taraftarlari tarafindan yapilmis olsaydi, günlerce konusulur, yazili ve görsel, isitsel medyada genis yer bulurdu. Ama biz, hareketimiz bazi kisilerce yanlis anlasilsa da yilmamali, dogru olani yapmaya devam etmeliyiz. Günümüzde tribünlerin içinde bulundugu durum, önce insanim, sonra futbolseverim, sonra da taraftarim anlayisi çerçevesinde yeni bir tribün durusu ve kültürü yaratma görevini bize kendiliginden yüklüyor. Çünkü su anda böylesi zorlu bir görevi bizden baska yapacak bir taraftar toplulugu ufukta dahi gözükmüyor. Ama günümüzde holiganlar ve rantçilar tarafindan ele geçirilen tribünlerdeki, "çekirdekçi" olarak adlandirilan ve asagilanan futbolseverleri statlardan uzaklastiran ve takimlari bombos statlarda maç oynamaya mahkum eden mevcut yanlis yapilanma hep böyle devam etmeyecek ve bir gün mutlaka yikilacak. Ben buna yürekten inaniyorum. Onun için her zaman ve her sartta, sabrimizi tasirabilecek durumlarda bile insancil, sabirli, sakin, olgun ve neseli durusumuzu korumaya, bu güzel oyunu her zaman tribünde sevmemizi saglayacak sekilde tribün kültüründe çitayi sürekli olarak yükseltmeye çalismaliyiz diye düsünüyorum.
fuat hoca'nin özkan konusundaki açiklamasina ben de üzüldüm. "14 hafta daha bu arkadaslarla devam edecegiz" demis. devre arasinda transfer yapilacagi imasinda bulunmus, böyle düsünse bile bunu dile getirmemesini beklerdim.
ankaragücü'ne bu kadar çok ve bu kadar basit yan top verilmesi özkan'in suçu olmadigi gibi, o son topa kadar bütün yan toplarda gerekli hamleleri yapti. gs musluera gibi bir kaleciyi getirdi, dünyanin en iyi kalecilerinden biri ama geride kalan haftalarda ne büyük hatalar yaptigi ortada... ben özkan'da müthis bir yetenek görüyorum, sadece biraz ürkeklik ve konsantrasyon problemi var. bunlari astiktan sonra, türk futbolu çok büyük bir kaleci kazanacak. özkan'da israr edilmeli ve böyle açiklamalar yerine yüreklendirilmeli.
Türkiye'de futbol çok sert oynaniyor. Hakemler en ufak ve masum itirazlara gereksiz yere sari kart gösterirken direk rakibi sakatlamaya yönelik sert hareketleri es geçiyorlar. A.Gücü maçinda Aydin'in Oktay'in kaval kemigine yaptigi hareket kirmizi kart olmaliydi ancak sari bile çikmadi. Ediz'in maç boyunca adeta atilmak için yaptigi sert ve centilmenlik disi hareketler cezalandirilmadi. Top teknigi yüksek oyuncular ligimizde hemen sakatlaniyor ve sahalarda kazmalar hüküm sürüyor. A.Gücü sert futbolu ile takimimizi yildirirken hakem buna seyirci kaldi.
Bu senenin en olumlu gelismesi Özgür ilerinin takima yaptigi katki ve orta sahaya getirdigi dinamizm. En büyük hayal kirikligi Özkan'in yedigi kötü goller. Özkan fiziksel olarak bir kalecide olmasi gereken refleks ve çabukluga sahip ancak yine bir kalecide kesin bulunmasi gereken konsantrasyon ve sogukkanlilik Özkan'da malesef yok. Yasi henüz çok genç olmasina ragmen bu saydigim karakter özellikleri sonradan kazanilacak özellikler degil. Neredeyse geçen sezonun ortasindan bu yana kalede olmasina ragmen malesef hiçbir ilerleme kaydetmedi ve Özkan'dan umudumu kestim.
Teknik direktör olarak bir takimin basina gelebilecek en büyük felaket Ziya Dogan. Maçtan sonraki konusmasindan acilen psikolojik destege ihtiyaci oldugu kanaatine vardim. Sanirim maç kaybedilseymis istifa edecekmis. Her maç oldugu gibi bizim maçta da elinde ne kadar stoper varsa sahaya sürdü ve bu kadro hiçbir maçta bulamayacagi kadar net gol pozisyonlari buldu. Bence oynadigimiz oyunla beraberligi bile hak etmedik.
Ben Fuat Çapa'nin oyun anlayiisini ve hirsini begeniyorum. Cem Can'i orta sahadan alip, kaptirdigi toplarin daha az tehlike yaratacagi sag beke çekmesi olumlu. Yasin , Zec, Hursut, Azo, Harbuzi, Oktay gibi teknik oyunuclarin tamamini sahaya sürmesi takdire sayan.
Soner'in daha maçin 20. dakikasinda attigi golden sonra mal gibi formasini çikarip sari kart görmesi büyük salaklik. Bir de o yasta bir futbolcunun bu kadar az kosmasi ve mücadele etmesini anlamiyorum. Tamam top ayagina yakisiyor, teknigi iyi ama böyle kosmadan takima girebilmesi için Messi kadar olmasa da Alex kadar, Sergen kadar iyi teknige sahip olmasi lazim.
Zec'in dörde iki giderken topu kaleciyle karsi karsiya kalacak Yasin'e atmak yerine iki kisinin arasina dalmasi oyun zekasindan nasibini almadigini gösteriyor.
Hursut bu sene daha çok pas vermeye baslamis ama bir pozisyonda ceza sahasi içinden önü bosken vurmamasi belki de galibiyeti kaçirmamiza neden oldu.
Rakibimiz A.Gücü'ne gelince kadro olarak hala ligin iyi takimlarin biri oldugunu düsünüyorum. Tisdel çok iyi futbolcu. Maddi sikintilari ve hoca problemini asabilirlerse ligi orta siralarda bitirebilirler. Mevcut trend devam ederse açik ara küme düserler.
"serkan_gungordu"] böyle açiklamalar yerine yüreklendirilmeli.
bu açiklamayla gaz vermeyle karisik sanki bunu yapmaya çalisiyor gibi hoca...özkan ligin geri kalaninda hocayi yalanci çikartmak için daha fazla konsantrasyon saglayacaktir.
"Ergun inal"]maçtan sonra Fuat hocann açiklamalarinin satir aralarinda da Özkana sahip çikan cümleler vardi. bu yüzden Necdet abi kadar karamsar degilim.
Karamsar degilim Ergun. Hatta tam tersine birçok kisinin yetersiz göndügü bu takima ve Fuat hocaya iyimserlikle yaklasiyorum ve tam destek veriyorum. Zaman içinde sans da biraz yardim ederse hocanin takimi gerek oyun ve gerekse puan bakimindan çok daha iyi noktalara getirecegini umuyor ve diliyorum. Ama hocamiz, futbolcularin tamamina çok güvendigini ortaya koyarsa, bunun neredeyse tamami genç futbolculardan olusan takimin genel olarak özgüvenini olumlu yönde etkileyecegi kanisindayim. Bir de genç futbolcularin ve kalecilerin çalismalarini yetersiz buluyorum. Nasil olacagini pek bilemiyorum ama ne kadar zeki ve çaliskan bir ögrenci olursa olsun üniversite sinavina hazirlanan ögrencilerin dersaneye gitmek zorunda oldugu gibi, kalecilerin ve genç futbolcularin kendilerini gelistirmelerini saglamak için ek çalisma programlari uygulanmasinin sart oldugunu düsünüyorum.
Futbol açisindan degerledirirsek, kabul ediyorum. izledigim en zevksiz Baskent Derbisi'ydi. Zec'e olan umutlarimin giderek sönmesi beni kahrediyor. Çikan olaylarin neden kaynaklandigini tribündeyken pek anlayamasam da, buradaki yazilardan biraz anladim. Kameralar tribündeki taskinliklari çekerken kameraya el sallamam, çevremdekilerin taskinlik çikardigi için içmis olarak tabir ettigi taraftarin "bana ne hareket çekiyorsun ulan" diye bana bakmasini müteakip yanimda bastan beri olaylari sessizce izleyen taraftarin bana dönüp "sen misin hareket çeken, seni mi gösterdi" diye çikisi, tribünde ayri bir kavganin daha fitilini atesleyebilirdi ki, ben o an (el sallamis olmamin hareket çekmis olarak yorumlanabilecegini aklima getirmemisken) iki elimi de yana açmis, kim hareket çekti bilmiyorum ifadesini takinmistim. Olaya müdahale eden iki taraftar (sonradan onlar ve Nedim Abi benden özür dilediler, sag olsunlar) sayesinde oradan uzaklastim. Bu arada yanimdakinin soru sorma aninda arkamda eliyle beni isaret edeni de kiniyorum, hiç mi akil yok ama ya :D Zaten biri hareket çekti diye birine dalsa ya kimse ayiramaz ya da birkaç kisi daha dalar :D
Maçta olay çikar diye fitness mi yapsak renkdaslarim? Valla kalip var ama fazla kuvvet olmayinca kavga yemiyor :D
Buradan herkese su tavsiyeyi vermek istiyorum: Sakin bir kavgayi görüntüleyen kameraya çikmak için elinizi kolunuzu sallamayin, birkaç saniyelik TV'de görünmenin birkaç gün sürecek olan morluklara davetiye çikarabilecegini unutmayin :)
Ya onu birak zaten kombinemizle fislenmedik mi, ne bileyim, tribünde bir olaya karisinca is basvurularinda önümüze koyarlarsa yandik desenize :D
Bundan böyle iBB taraftari Bozbaykuslar disinda hiçbir rakip taraftari yanimiza oturtmayalim derim :)
