Bu maçtan umutluyum. O zor görünen haftalardan ilki ve en azindan bu maçi kaybetmeyecegiz gibi geliyor. Sivas karsisinda izledigim Besiktas bizi yenemez.
Dört maçlik çok zorlu bir döneme giriyoruz. Üçünü kendi sahamizda üç istanbul takimiyla, birini de deplasmanda Sivasspor'la oynayacagiz. Deplasmanda sikinitiliyiz ama insallah Sivasspor deplasmani ibreyi kendi tarafimiza çevirdigimiz bir maç olur.Üç istanbul takimiyla kendi sahamizda yapacagimiz maçlarda ise her türlü sonuç olabilir. Temennim dört maçtan en az 7 puan çikarabilmek ve son dört haftaya nispeten rahat girebilmek. Teknik heyetin ve futbolcularin panige kapilip saçma hareketler yapmamalari, seakin olup suurlu oynamalari lazim. insallah Besiktas maçinda da kendi sahamizdaki galibiyet serisini devam ettiririz.
"abreg_celem"]Süper Lig 10. Hafta Maçi
[size=16:ee8cdac4c7]GENÇLERBiRLigi - BEsiKTAs[/size:ee8cdac4c7]
6 Kasim 2011 Pazartesi, Saat: 19:00
19 Mayis Stadiiyi de, 6 kasim pazara geliyor:) aman diyim herkes planini ona göre yapsin.[size=18:ee8cdac4c7][/size:ee8cdac4c7][size=12:ee8cdac4c7][/size:ee8cdac4c7]
"mehmet_kaysili"]"abreg_celem"]Süper Lig 10. Hafta Maçi
[size=16:31d49d9a03]GENÇLERBiRLigi - BEsiKTAs[/size:31d49d9a03]
6 Kasim 2011 Pazartesi, Saat: 19:00
19 Mayis Stadiiyi de, 6 kasim pazara geliyor:) aman diyim herkes planini ona göre yapsin.[size=18:31d49d9a03][/size:31d49d9a03][size=12:31d49d9a03][/size:31d49d9a03]
Düzelttim, uyari için tesekkürler.. :wink:
a|c
bu maçta yine maratonda yabanci maddeler olacak. ayaga kalkmayan besiktasli olsun tezahürati karsisinda bizim tribündeki besiktaslilar yine nezaketen bile ayaga kalkmayacaklar. gençler taraftari efendi nasil olsa. agiz burun kiran bir grubun içinde olsalar ilk onlar kalkarlardi. pazar günü yine bu tabloyu görecegiz. canimi sikiyor bu durum. neyse...
bu maçi alirsak büyük sükse yapariz. istatistiklerdeki yerimizi de koruruz. bkz iç saha galibiyetleri.
Fuat çapa'nin bu maçta sadece çalisilmis bir taktikle oyunu yönetmesi yetmez. oyun esansinda hamleler yapmali. 85. dakikada oyuncu degistiriyor. yorulan oyuncuyu degil, canavar gibi oynayan adami degistiriyor. bu maçta bu tip hatalar yaparsa pek iyi olmaz.
bu sene taraftar olarak çok daha etkiliyiz. tezahüratlar çok sesli ve tempolu. katilim çok artti. çekirdekçi tayfa azaldi. özellikle farkli galibiyetler sonrasi yaptigimiz uzun süreli tempolu alkisi çok seviyorum. bu maçta iyi tezahürat gerçekten önemli.
geçen sene 4 istanbul takimina karsi çok kötü bir istatistigimiz vardi. artik bu sene bunlari düzeltmeliyiz. umudum var. az da olsa...
Edit: mesut bakkal yazmisim :)))
Eger Fuat Çapa Besiktas'in adindan korkup defansif oyunculari doldurmaz, kendi oyununu oynamaya çalisirsa biz bu Bjk'ye orta sahayi vermez, kafa kafaya, hatta üstün oynariz.
Lakin bizim bu beklerle kanatlarinda Simao ve Quaresma oynayan takimdan puan almamiz için 2-3 gol atmamiz lazim.
Bizim iyi oynayacagimiz, ancak Quaresma'nin bizim beki katlayip gol attirarak bizi delirtecegi bir senaryodan korkmaktayim..
Besiktas'in en önemli özelligi çok iyi basan orta sahasi. Necip, Ernst ve Veli pres yaparak kaptiklari topu hizli sekilde Quaresma ve Simao'ya aktariyorlar. Sonrasi bireysel yetenek.
sansimiz Besiktas'in bugün çok önemli bir Avrupa Kupasi maçi oynayacak olmasi. Özellikle Q7 ve çetesi bu maçlara çok motive oluyorlar. Bizim maçta motivasyon ve fizik kondisyon olarak sorun yasayabilirler. Bu da maçin sonlarina dogru bizim avantajli olabilecegimiz anlamina geliyor.
Fuat Hoca'nin Kayseri maçi taktigi ilk yarida kendi sahasinda iyi kapanip kontralardan pozisyon bulmakti. Basarili da oldu. Kayseri pozisyon bulamazken biz 3 net pozisyona girdik ama atamadik. Genç Kayserispor 2. yarida oyundan düstü ve biz de golü bulunca 3 puani kaptik.
Benzer bir taktigi bu maçta da uygulayabiliriz. ilk 60 dakikada BJK orta sahasiyla korakor mücadele edecek bir orta sahayla maça baslayip, 60'tan sonra araya iyi toplar atabilecek Soner, bu toplara kosacak Yasin, Serkan Çalik gibi adamlarla maçi kazanabiliriz. Besiktas maç ilerledikçe yorulacak ve konsantrasyonu dagilacaktir.
Bizi en zorlayacak ve ayni zamanda en büyük firsat olabilecek bölge bizim sagimiz olacak. Q7-Cem Can eslesmesine mutlaka yardim getirmeliyiz. Ayni sekilde Hursut da Q7 defansina yardim etmezse ismail Köybasi ile basbasa kalabilir.
Zor bir maç gibi görünüyor ama çok umutluyum bu maçtan. Fuat Hoca bu maçi çözer, güveniyorum.
"evren_isik"]bu adamlar avrupa kupalarinda tempolu bir maç oynadiktan sonra lige kafalarini veremeyecek kadar amatördürler yillardir...ümitliyim.
Ayni fikirdeyim.Bu mücadelede bize karsi zorlanacaklar.Hedef 3 puan. :)
"evren_isik"]bu adamlar avrupa kupalarinda tempolu bir maç oynadiktan sonra lige kafalarini veremeyecek kadar amatördürler yillardir...ümitliyim.
Ben de ayni fikirdeyim. Hele BJK'nin henüz takim olamamis, daginik bir ekip oldugunu düsündükçe bu faktörün daha da etkin olacagini düsünüyorum.
Yeter ki Zec 3 metreden topu disari atmasin, Ramazan saçmalamasin, bekler hata üstüne hata yapmasin.. Kisacasi AMATÖR takim gibi saçmalamayalim yeter..
Biz kesinlikle gol atariz.
Yeter ki yemiyelim.
Defansa ve kaleciye olagan(üstü) is düsüyor bu maçta.
Bizim golü Zec'te atar, Hursut'ta atar, Cem Can'da atar..
Yeter ki defans ve kalecimizin gözü açik olsun..
Haydi göreli sizi...
Ilk yarinin son aninda Oktay`` in kafasi gol olsaydi,kesinlikle kaybetmezdik.Ikinci yari tek sansimiz yüksek tempolu ve hizli oynayip rakibi oyundan düsürmek,akksi halde önümüzdeki maca bakalim.
inanilmaz...yillar sonra eskisi gibi oynadik...futbolun adaleti var mi yoksa? unutulmaz bir maç oldugu kesin ancak yenilseydik de iyi oynadik derdik sanirim çogunlugumuz? düzelen oyunumuz her geçen gün kisitli kadroya ragmen iyiye gidiyor...
maçi izlerken kenara yazdigim olumsuz notlarin hepsini sildim gitti :) bu arada Serkan izlemedi maçi sanirim?
"efesavas"] . . . biz bu Bjk'ye orta sahayi vermez, kafa kafaya, hatta üstün oynariz.
Lakin bizim bu beklerle kanatlarinda Simao ve Quaresma oynayan takimdan puan almamiz için 2-3 gol atmamiz lazim.
Efe nin dedigi oldu.
Maç istatistiklerine baktim,
Maçin en çok kosan ilk 5 adami;
Soner, Azo, Oktay, Yasin; Hursut.
Kutlamalar baslasin. :lol:
BIR MACIN ANATOMISI
Malum bugun bayramdi ( hepinizin bayramini kutlarim ), biz de aile buyuklerini ziyarete gittik. Saat tam 19 siralarinda tam veda ediyorduk buyuk teyzemize durumun 0-1 oldugu TV. den gozume ilisince agzimdan gayri ihtiyari olarak o laf cikti: HAS....TIIIR. Kadincagizin kulaginin dibinde soylenen o soz herkesi adeta soke etti. Ben de cok utandim, adeta kacar gibi ayrildim evden.
:D .
Kofteciden cikarken karsidaki pub daki buyuk ekrandan bizim cocuklarin sarmas dolas oldugunu gorunce
Canim cok sikilmisti, esimle beraber caddede kofteciye gittik ama dayak mi yedim koftemi belli degildi. Ilk yari sonucunu almak icin Bursa'da bulunan Ozanio Gulerios'u aradigimda devrenin 0-2 bittigi mujdesini alinca bacaklarimdaki kuvvetin tukendigini hissettim.
Durumun vahametini kavriyan esim beni teselli amaci ile ( merak etme simdi biz bir tane atariz, sonra da bakarsin 2. yi atariz dedi, hatta goreceksin 3. yu de atariz belki ) diyince ben guldum, bana ( sen inanma daha ) dedi ( ama 3-2 olunca ellerimi opeceksin benim ) dedi. Cevabim kisa ve netti ( emrin olur karicigim ).
Kofteciden cikista karsidaki pubin buyuk ekranindan bizimkilerin sarmas dolas oldugunu gordum, durum 2-1 olmus icimde bir umut dogmustu. Yuruyusumuz devam ederken bu defa bizim taraftaki baska bir pubin ekraninda Hursut'un bir ucak gibi kollarini acarak uctugunu gorunce iceri daldim evet durum 2-2 olmustu. Havalara uctum ve hizla eve seyirttik.
Evde ustumu bile cikartmadan NTV Spor'u izlemeye basladim ( digiturku Bodrum'da birakmistim ). Biraz sonra yanip sonen flash bannerda durumu 3-2 yaptigimizi gorunce bir gurultu ile iceride TV. izleyen esime kosup dur diyene kadar ellerini optum. Hem cok sevindi hem de guldu.
Tabii bu arada telefonlar patlamaya basladi 4. golu de Ankara'dan sevinc icinde telefon eden kuzenimin Fener'li kocasindan naklen alince evde ikinci bayrami kutladik.
m sonsuz, bunu tum siz kardeslerimle paylasmaktan buyuk mutluluk duyuyorum.
Evet. Bu skora cok gereksinimimiz vardi.
Cifte bayramimiz kutlu olsun kardeslerim.
2-0 olmasina ragmen Gençler oyundan hiç kopmadi. Eger bir kopma olsaydi farkli olurdu. Ama oyuncularin ve teknik ekibin bu profesyonelligini tebrik etmek lazim. Güzel bir 3 puan. Hele rakip birde istanbul takimi ise :)
BIR MACIN ANATOMISI
Malum bugun bayramdi ( hepinizin bayramini kutlarim ), biz de aile buyuklerini ziyarete gittik. Saat tam 19 siralarinda tam veda ediyorduk buyuk teyzemize durumun 0-1 oldugu TV. den gozume ilisince agzimdan gayri ihtiyari olarak o laf cikti: HAS....TIIIR. Kadincagizin kulaginin dibinde soylenen o soz herkesi adeta soke etti. Ben de cok utandim, adeta kacar gibi ayrildim evden.
:D .
Canim cok sikilmisti, esimle beraber caddede kofteciye gittik ama dayak mi yedim koftemi belli degildi. Ilk yari sonucunu almak icin Bursa'da bulunan Ozanio Gulerios'u aradigimda devrenin 0-2 bittigi mujdesini alinca bacaklarimdaki kuvvetin tukendigini hissettim.
Durumun vahametini kavriyan esim beni teselli amaci ile ( merak etme simdi biz bir tane atariz, sonra da bakarsin 2. yi atariz dedi, hatta goreceksin 3. yu de atariz belki ) diyince ben guldum, bana ( sen inanma daha ) dedi ( ama 3-2 olunca ellerimi opeceksin benim ) dedi. Cevabim kisa ve netti ( emrin olur karicigim ).
Kofteciden cikista karsidaki pubin buyuk ekranindan bizimkilerin sarmas dolas oldugunu gordum, durum 2-1 olmus icimde bir umut dogmustu. Yuruyusumuz devam ederken bu defa bizim taraftaki baska bir pubin ekraninda Hursut'un bir ucak gibi kollarini acarak uctugunu gorunce iceri daldim evet durum 2-2 olmustu. Havalara uctum ve hizla eve segiirttik.
Evde ustumu bile cikartmadan NTV Spor'u izlemeye basladim ( digiturku Bodrum'da birakmistim ). Biraz sonra yanip sonen flash bannerda durumu 3-2 yaptigimizi gorunce bir gurultu ile iceride TV. izleyen esime kosup dur diyene kadar ellerini optum. Hem cok sevindi hem de guldu.
Tabii bu arada telefonlar patlamaya basladi 4. golu de Ankara'dan sevinc icinde telefon eden kuzenimin Fener'li kocasindan naklen alince evde ikinci bayrami kutladik.Sevincimiz
sonsuz, bunu tum siz kardeslerimle paylasmaktan buyuk mutluluk duyuyorum.
Evet. Bu skora cok gereksinimimiz vardi.
Cifte bayramimiz kutlu olsun kardeslerim.
Bayram nedeniyle bugün tribünde degildim. Akçakoca gibi bir yerde maçi yayinlayan sadece bir yer buldum o da Fenerbahçeliler lokaliydi. Mecbur girdim. 15-20 kisi vardi. Dogal olarak tek Gençlerbirlikli bendim. :) ikinci yari attigimiz gollerde 'goool' diye sevinince tip tip bakislara maruz kaldim ama buna degdi! :)
Futbolculari, Fuat hocayi, teknik ekibi ve tribündeki Alkaralar'i tek tek tebrik ediyorum. Zor ama hakli bir galibiyet oldu.
Evimizde liderlige devam! Ankara 19 Mayis'tan çikis yok! :wink:
Maçi Dudulluspor lokalinde Besiktaslilar arasinda izledim. Ben gelene kadar 0-2 olmustu. ilk devre sonunda Nevzat Hoca ile yaptigimiz telefon istisaresinde Besiktas'in hiç bir sey oynamadiginda hemfikir olduk. O bana göre daha iyimser yaklasip 4 atariz diyordu hala. Hakli çikti.
Besiktaslilar "rahat bir maç izleyemeyecek miyiz?" diyip duruyorlardi ikinci gole kadar. ijkinci golden sonra her pozisyonda her oyuncuya küfretmeye basladilar. üçten sonra sustular. dörtte gittiler. maçin sonunda, abartmiyorum, maçi izleyen üç kisi kalmistik.
Skor ne olursa olsun, bu golleri yemeyi nasil engelleyecegiz acaba.
Hep bir hayalim olurdu. Takimimiz kötü basladigi maçlarda bir de saçma sapan goller yiyerek geriye düstügünde (çoktur böyle maçimiz), bir mucize olsun isterdim. Hiç olmazsa beraberligi kurtaralim, hatta galip gelelim. Ama bir türlü olmazdi.
Ne güzeldir ki bu aksam bu hayal gerçek oldu, bu hayalin gerçeklestigi anlara tanik oldum.
Tesekkürler çocuklar. Çocuklar tesekkürler.
...
Tesekkürler Fuat Hoca, elindeki sinirli kadroyla inancini kaybetmedigin için.
Tesekkürler Yasin, direncinle, enerjinle ve tüm iyi niyetin ve sevimli halinle ayakta kalip, giden bir maçi kuyrugundan yakalayip birakmadigin, bizlerin bile umutsuzluga kapildigi zamanlarda maça asildigin için.
Tesekkürler Hursut, her hafta biraz daha iyi oldugun için, tesekkürler Tum iki maçta iki gol için ve Erdal coskulu oyun ve gol için.
Tesekkürler genç kaleci, iki kötü golden sonra kendini toparlamayi basardigin için.
Tesekkürler Aykut, Curri, Cem Can ve Sedef ilk yaridaki defans hatalarina karsin ikinci yaridaki direnciniz için.
Tesekkürler Azo hatalarina karsin liderligini sürdürebildigin için.
Tesekkürler Soner hep oyunda kaldigin için ve Özgür destegin için.
Tesekkürler Kulusiç iyi bir yedek olarak kaldigin için.
Ve tesekkürler Oktay... Bir kaç haftadir düsüste olmana, bugün oyundan alininca yedek kulübesi yerine dogrudan soyunma odasina gitmene karsin, sevildigini bildigini, arayi iyi degerlendirecegini ve tekrar Oktay olacagini bildigimiz için tesekkürler.
Kuskusuz en büyük tesekkür maraton seyircisine.
Böyle bir maçin ardindan baska bir sey yazmak istemedim. Eksiklerimiz, aksakliklarimiz, zayif yanlarimiz elbette var. Ama çifte bayramin mutlulugunu haketteigimizi düsünüyor, herkesin bayramini kutluyorum.
Bayram nedeniyle memlekette olup maçi tribünde izleyememenin hafif buruklugunu yasasam da mahallenin kahvesinde 40 yas üzeri 8 Besiktasliyla beraber maç izleyip doya doya olmasa da Gençlerbirlikli olmayan babamin bana eslik edip kendi çapimdaki gol sevinçlerime ortak olmasi gol sevinçlerimi kursagimda birakmadi... iç sahamizdaki art arda oynayacagimiz kalan iki Bizans takimina karsi maratondaki yerimi alacam...
Bu sezon Hursut ve Yasin'in kendin göstermesi ile Aykut'un defansin her yerinde rakibe geçit vermemesi gögsümü kabartirken, geçen sezonunun kilit adamlarindan Oktay'in bu sezonki laubali hareketleri ve vasat futbolu içimi ciz ettiriyor... Herve Tum'un da bu sezonki en iyi maçini çikarttigini söylesem hata etmis olmam sanirim... Azo'nun ise son maçlardaki ileri çikip da ataga katilma konusunda neden çekince yasadigini hala anlamis degilim...
Maçin kirilma ani Pektemek'in 3. golü kil payi kaçirmis olmasiydi. isin ilginç yani bu kaçirmadan sonra yanimdaki yasli BJK'li amca "atamayana atarlar" dedi ve dakikalar sonra tam da onun dedigi gibi oldu. Mükemmel oynayan bir takim olmasak da, takimimiz kaliteli isim yapmis futbolculardan olusmasa da, sezon basinda aralarinda birçok Gençler taraftarinin da bulundugu futbolseverlerin "Gençler bu sezon düser aga" sesleri duyulsa da karsimizda vasat oynayan/oynamak mecburiyetinde kalan belli ki Dinamo Kiev karsisindaki son dakika karambolünün de yarattigi zihinsel yorgunlugu üzerinden atamamis Besiktas'i yenmemiz hepimize umut verdi...
Maçin ikinci kirilma noktasi ise, Egemen'in kendi kalesine hiç de tehlikeli olmayan bir pozisyonda yanlislikla gol atmasiydi... 3-2'den sonra gardi düsen Besiktas'a ise Erdal'in dönerek jeneriklik bir gol atmasi çok da zor olmadi...
Özetin özeti, deplasmanda 2-0 öne geçip rahat bir oyun sergilemek Besiktas'a pahaliya patladi. Bunda Gençler'in Fuat Çapa'nin önderliginde ne zaman ne yapacagi belli olmayan ama ne olursa olsun mücadele eden bir ruha sahip bir takima dönüsmesinden kaynaklaniyor... T. Doll ve R. Zumdick zamaninda beraberlige yatan ya da 1-0'li elde edip yine skora yatan bir takim yerine savasan, mücadele eden bir takim görmek hepimizi mesut ediyor. Bugün kazanmasak bile futboldan memnun ama skordan mutsuz bir sekilde olacaktim. Bu galibiyet tam da ilaç gibi geldi taraftarlarimiza...
Mac ozetini simdi izledim.
0-2 ye ragmen inanclarini asla yitirmemis olan sporcularimizi ve teknik heyetimizi yurekten kutluyorum.
Hepsi ile ogunuyoruz.
Yenilseydik bile kendini veren cocuklarimizla yine de gurur duyacaktik .
TRT dahil tum ( Bizans Medyasi ) salya sumuk vaziyette bu maci neden kaybettigini tartisiyor.
Behzat C. ve ekibinin gollerdeki sevinci ve kacirdigimiz pozisyonlardaki uzuntuleri gorulmeye degerdi. Hepsi sagolsunlar.
Taraftarlarimiz ise tek kelime ile MUHTESEM idiler.
0-2 iken bile susmadilar, onlarada kocaman bir TESEKKUR.
"aksitozkural"]Mac ozetini simdi izledim.
0-2 ye ragmen inanclarini asla yitirmemis olan sporcularimizi ve teknik heyetimizi yurekten kutluyorum.
Hepsi ile ogunuyoruz.
Yenilseydik bile kendini veren cocuklarimizla yine de gurur duyacaktik .
TRT dahil tum ( Bizans Medyasi ) salya sumuk vaziyette bu maci neden kaybettigini tartisiyor.
Behzat C. ve ekibinin gollerdeki sevinci ve kacirdigimiz pozisyonlardaki uzuntuleri gorulmeye degerdi. Hepsi sagolsunlar.
Lig tv'de öyle utanmasalar bagirmayacaklar sanki Avrupa Kupasi maçi !
Bu yandas istanbul medyasinin yalaka çigirtkanlari yüzünden Türk futbolu her anlamda geriye gidiyor. iç saha lideri gençlerimizi üstün mücadelelerinden ötürü kutluyorum. Ayrica yillar sonra ilk kez bir yerli teknik direktöre bu kadar çok güvendigimi ve inandigimi hissediyorum. Fuat Hocam, sabirla sadece kendi futbolunu oynamaya çalisan pozitif bir ekol yaratma yönünde emin adimlarla ilerliyor. Savunmamiza biraz çeki düzen verirsek bu kadro ile daha üst siralara tirmanmamiz hiç zor degil. Bu arada tüm arkadaslarimin da kurban bayramini kutluyorum.
Galibiyette emegi olan tüm futbolcularimizi kutluyorum... :D
Son zamanlarda yasadigimiz en heyecanli maçlardan birisiydi. Umarim takimimiz daha da toparlar ve iyi yerlere gelir.
Son zamanlarda asama kaydeden Hursut, Soner, Yasin gibi oyuncuarimiza dikkat çekmek gerek. Aykut'u zaten biliyorduk ama bu üç isim çok asama kaydetti.
Herve Tum da takima agirligini koymaya ve ileriyi organize etmeye basladi.
Baskan devre arasi bir kaç "nokta transfer" ile takimi takviye ederse Fuat hoca su ana kadar çalisip çabaladigi ve iyi oyun oynattirmaya çalistigi takimi daha da iyi yerlere getirir.
Ayrica tribünümüz de gayet istekli ve canliydi. Maça gelen herkese de tesekkürler.
"erdem_ceydilek"]hastalanip maça gidemeyecek günü bulduk.. sansima siçayim :)
hastalik falan dayanamadim çiktim eskiyeniye gittim maç sonu coskusuna bari ortak olayim diye. ama sagolsun sevgili renkdaslarim üzerime öylesine geldiler ki artik deplasmanda barcelona galibiyeti görsem de toparlayamam sanirim :)
Gece izledigim birkaç spor programinda kimse çikip 'Gençlerbirligi'ni tebrik etmek lazim' demeyipl, "vay efendim Besiktas nasil yenilir falan filan" diye kuyruklarina basmisçasina bagirip çagirdilar.
"erdem_ceydilek"]hastalik falan dayanamadim çiktim eskiyeniye gittim maç sonu coskusuna bari ortak olayim diye. ama sagolsun sevgili renkdaslarim üzerime öylesine geldiler ki artik deplasmanda barcelona galibiyeti görsem de toparlayamam sanirim :)
Erdem böyle bi maçi kaçirdik, ne söyleseler haklilar. :)
Bu bayram Ankara'ya gidip büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpmek ve aksam maça kaçmak varken, istanbul'da kalmayi tercih etmenin cezasini 4 gollü galibiyetle kesti Geçlerbirligi, artik maçtaki destegine tesekkür mahiyetinde Cansu Dere'ye ragmen Behzat Ç.ye giderim hemde formayla...
Tribünde olanlarin 0-2ye ragmen destegi kesmeyenlerin agzina yüregine saglik...
Çok ciddi ve zor geçecek 6 maçlik periyoda böyle baslamak diger 5 maç içinde bir umut ve güç verecektir.
.
.
.
Hersey bir yana maçta fena oyun çikarmayan her iki kal önünde de her topda gördügüm Egemen 'in talihsiz golüne üzülmedim degil, O gol yine olsaydi da baskasi kendi kalesine atsaydi, Besiktasin olasi galibiyetinde günün adami olacak olan Egemen 'e yazik oldu be, futbol adina üzüldüm adama...
Takimimiz farkli yenildigi maclarda bile maci cevirecek kadar fazla pozisyona giriyordu. Ilk defa bunlari degerlendimeyi basardik ve omrumde ilk defa bir Bizans takimina karsi boyle bir geri donuse sahit oldum.
Bu macta herkes Besiktasin kanatlarinin sahlanacagini dusunurken tam tersi oldu. Sagdan Hursut, soldan Yasin kugu gibi suzulurken biz akincilarimizin akinlarda cocuklar gibi sendik. Her ikisi de macin adami bence.
Bu fiyakali galibiyete ragmen aksayan yonlerimiz fazlaydi. Mehmet Guner'in kulaklari cinlasin, Azo hep yana ve geriye oynadi. Savunmanin gobegi yine cok agir kaldi ve kademe hatalari yapti. Oktay ikili mucadelelerde hem gucsuzdu hem basit oynamak yerine fantazi pesinde kosup toplari ezdi. Hocanin bu oyunculari zamaninda oyundan almasi olumluydu. Tum'un ve Cem Can'in gonulden oyunu takdire sayandi. Mehmet Sedef bu defa sol bekte fazla siritmadi. Beklerimin bu macta rahat oynamasi Yasin ve Hursut'un kanatlari koridora cevirmesinden kaynaklandi. Soner, Ozgur ve Kulusic vasatti. Aykut her zamsnki hirsli oyununu oynadi ama cok onemli bir iki pozisyonda kademe hatasi yapti. Curri kotu oynadi.
Kalecimiz macin baslarinda oyunda degildi. Sonra acildi ve Simao'nun koseye giden topunu cikarmasi maci cevirdi. Hava toplarini da armut gibi toplamaya basladi.
Ne sansliyim ki bu macin oldugu gun Ankara'daydim ve boyle guzel bir galibiyete tribunde tanik oldum.
"uralnadir"]Bu maçtan umutluyum. O zor görünen haftalardan ilki ve en azindan bu maçi kaybetmeyecegiz gibi geliyor. Sivas karsisinda izledigim Besiktas bizi yenemez.
Demistim. Ve 2-0'da bile içimdeki umut bitmemisti. Gerçekten de oyunu iyi oynayan tsraf bizdik. Bir arkadas büfeden ne istedigimi sordugunda iki gol istemistim. Devre bitimiyle geldi goller.
Sonrasinda egemen'in kendi kalesine attigi bir gol var ki saniyeler, belki de saliseler geçmek bilmedi. Top nereye gidiyordu. Televizyondan nasil göründü bilmiyorum ama tribünden açikyi ancak hakem ortaya kosunca anlayabildim. Sonrasinda basladi dakika saymalar. Cep telefonumun kronometresini ayarladim ve uzatma dakikalarinin kaldirilmasini beklemeye basladim. Fakat o ne: Dördüncü gol geldi. Uzatmalari saymaya gerek yok. Aksine zaman eglenme zamani.
Bu maçta gördük ki Quaresma bir Hursut degilmis (Serkan'dan sanirim). Besiktaslilar iki gol yediklten sonra susuyorlarmis. Medya'ya göre BJK yenilmis, biz kazanmamisiz, Batlas'in gelmedigi maçlarda ugur mu varmis ne, ve kurbanda Kartal'a da girilebiliyormus.
Maçin sonlarinda en hosuma giden anlar da "Allen sahaya üçlü çektir tayfaya" seanslari oldu. Ankara'da biz kaybederken, tüm kurallari hiçe sayarak Allen'i sahaya indiren emniyet bu sefer çagrimiza orali olmadi ama olsun. Hep de onlar mi bagiracak canim. Azicik da biz bagiralim.
Maça gelemeyen arkadaslarin neler yasadiklarini anliyorum. 3-0'lik bir BJK maçi vardi gidemedigim. Herkesin pek eglendigi. Ben eger hala onu unutmuyorsam sanirim onlar da bu maçi unutmayacaklardir. Saglik olsun. Her anlamda.
1. dakikadan 90. dakikaya kadar topa hükmeden taraf bizdik. 0-2'den 4-2 olmasi degil, 0-0'dan 0-2 olmasi sasirilacak seydi... Maç 2-0ken bile tribünde taraftar takimi destekliyordu, ya da daha dogrusu takim taraftara kendini desteklettiriyordu. bu arada bu takimin gerçek bir forveti oldugunda neler yapacagini dün tum sayesinde görmüs olduk.
bazi maçlarin teknigi taktigi olmuyor. bu maçi bize kazandiran evren'in samsunspor maçinin 2. yari yazisinda bahsettigi havaydi. teslim olmadik, hayatin skora odakli oldugu bir yerde, 2-0 geride devreyi kapatan bir takimin hocasi oyuncularina "aferin böyle devam edin" diyorsa, o hoca özel bir adamdir.
son olarak "söyleyin fuat ç daha ne yapsin!" diyorum :)
Galibiyete sevindim ama en güzeli maç 3-2 olduktan sonra oyuncularimizin özgüveninin tavan yapmasi oldu.
Demek ki yeri geldiginde Hursut'da Q7'nin yaptigi hareketlerden daha güzelini yapabiliyormus.
Onlarinki, Q7 ise bizim ki de Audi Quattro...
Dünkü istatistiklerde topla oynama yüzdelereine baktim GB lehine %51 yaziyordu.
Belki de ilk kez rakipten fazla topla oynadik bu maçta..
Yasin ve Hursut 2.yari mükemmel oynadilar.
Tum'un attigi golde usta isiydi.
Sol bek hala aksiyor, 2 golu de oradan yedik..
Soner pek öne çikmadi ama gizli kahramanlardan biriydi.
Özetle;
Belki çok güzel oynamadik ama bu galibiyet çok önemliydi.
Umarim genç oyunculardan kurulu bu kadromuz bu maçla birlikte silik oyun tarzina son noktayi koyup, içeride disarida rakibe sahayi dar ederler artik...
Maçi Ayvalik'da bir kafede 60-70 kadar Besiktasli'nin içinde seyrettim. Mekandaki tek Gençlerli'ydim. 2-2'ye kadar mutevazi gol sevinçlerim oldu. Ama 3. golde dayanamadim ayaga firladim goool diye. Arkadan bir Besiktasli seslendi:
- Bilader sen Galatasarayli misin Fenerli misin?
- Yok ben Gençlerbirlikliyim.
- Haa. Helal olsun o zaman.
Sonra 4. gol geldi. Herkes ayaklanip, giderlerken beni tebrik ediyordu.
Bu da böyle bir ani hatiramdir.
Maça gidemedigimden, sürekli televizyondan yorumlari ve haberleri takip ederek geçirdim geceyi.
O anda tribünde olup sonra da eve dönmeyip galibiyeti disarida kutlayanlarin ne kadar sansli olduklarini anlatamam.
Basta Ridvan Dilmen olmak üzere bütün anaakim yorumcular o kadar sinir bozucular ki maçi kaçirmis olmanin sonsuz üzüntüsü kadar bu adamlara katlanmak da çileydi.
Ridvan Dilmen Hursut'a "çakma Robben" diyecek kadar densizlesirken yaptigi varyeteli hareketleri de terbiyesizce buldugunu, besiktas'in büyük camia oldugunu böyle seylerin yapilamayacagini söyledi durdu. Quresma yapinca "büyük yetenek", Hursut yapinca "haddini bilecek". (Tabi ben bilmiyorum, Hursut gerçekten ipin ucunu kaçirmis olabilir; fakat bunu "besiktas'in büyüklügüne" baglayarak degil oyun etigi içinde elestirmek önemli).
Zaten konusmanin büyük bir bölümünde Gençlerbirligi bir figüran gibi, sahanin her hangi bir nesnesiymis gibi muamele gördü. Besiktas sahadaki tek özneymis gibi sadece eksileri ve artilari konusuldu. Birisinin bu cahil adamlara futbolun rakiple oynanan bir oyun oldugunu ögretmesi gerekiyor.
Hele Ridvan Dilmen'in maç 0-2 iken devre arasinda Besiktas'i övmekten agzi çarpiliyordu. Maç bitti, sanki devre arasinda konusan baskasiymis gibi Besiktas'i yedi bitirdi. Tabi küçük dünyasinda, analiz yöntemlerinde bir eksik halka var(gençlerbirligi) o yüzden tutarsizlik kaçinilmaz.
Allah kimseyi düsürmesin ama durup dururken, tv karsisinda hasta yatagimdan Gençlerbirligi kimligim sonsuz kere tekrar pekisti. Biz her stada gittigimizde acayip bir kirlilikten ariniyormusuz haberimiz yokmus.
Bence sitenin girisindeki yaziya Evren'in bahsettigi istanbul yorumcularinin zirvaliklariyla ilgili de bir yazi dösenmeli. "Biz figüran degiliz, bir adimiz var" gibisinden!!! :x
Lig Tv'nin internet sitesinde yayinlanan köse yazilarinda sadece 2 yazar (Sanli Sarialioglu Ömer Güvenç) Gençlerbirligi'nin varligini kabul etmis. Digerleri takimi Evren ve Arda'nin dedigi gibi birer nesneden ibaret görmüsler.
Sanli Sarialioglu: http://www.ligtv.com.tr/Yazarlar.aspx?t=15&r=1&hid=101541
Atilla Gökçe: http://www.ligtv.com.tr/Yazarlar.aspx?t=15&r=1&hid=101540
Ali Ece: http://www.ligtv.com.tr/Yazarlar.aspx?t=15&r=1&hid=101542
Ömer Güvenç: http://www.ligtv.com.tr/Yazarlar.aspx?t=15&r=1&hid=101543
Ömer Güvenç'in yorumu: "NEYSE biz simdi iyi oynayip maçi kazanan G.Birligi’nden bahsedelim. Çünkü onlar övgüyü, tebrigi, alkislanmayi hak ediyorlar. Siz Besiktas gibi bir takima karsi 2-0 geriye düseceksiniz moralinizi bozmayacaksiniz, gardinizi düsürmeyeceksin ve maçi alacaksiniz. Bu maç sizin ananizin ak sütü gibi helal olsun."
Sanli Sarialioglu'nun yorumu: "Gençlerbirligi'ni ayakta alkisliyorum. iki farktan sonra maçi birakmayip, üç puani kazanmanin profesyonelligi nasil özümsenmesi gerektiginin bir göstergesidir. Aferin hepinize."
Tabii ki bu yorumlar da yetersiz.
Geçen sene Evren'le tanistigim gün futbol konusu açildiginda ona "neden Gençlerbirligi'ni tutuyorsun?" diye, cevabini gerçekten merak ettigim bir soru sordum. Bana tek bir cümle söylemisti: "istanbul takimlarini neden tutayim ki."
Futbola Ankara penceresinden bakmaya basladiktan sonra bu cevabi daha iyi anlamaya basladim. Gerçekten, "abc yenmedi, xyz yenildi" diye yorumlarin döndügü istanbul takimlarini neden tutalim?
--------
Bu arada dün Mustafa Pektemek'in golden sonraki asiri olmayan (hatta sevinmedi bile) sevinci gözümden kaçmadi. Kendisini takdir etmek lazim.
Mac tam da bekledigim gibi gelisti. Devre arasinda sinirden basima agri girdi. Bunun nedeni 2-0 geride olmak degil, gercekten bitik sahada yuruyen, bizden 2 gomlek asagida bir takimin ter idmanii yaparcasina bir tempo ile, tamamen bizim haftalardir suregelen amatorlugumuzden faydalanarak maci alip goturuyor olmasi idi.
ikinci yari belki taraftarlik hafizamizda silinemeyecek bir yer edinecek ruya gibi bir devre yasadik. Ancak ben yine de su ilk yariya dair iki kelam etmek istiyorum. YEDiGiMiZ iKi GOL KABUL EDiLiR CiNSTEN DEGiL. Bir profesyonel takim, her hafta boyle goller yiyorsa burada teknik/taktik degil ancak konsantrasyona, sorumluluklarin bilincinde olmaya dair bir problem oldugu acik. Fuat Capa'nin takimin ozellikle macin baslarinda kendini gosteren bu angajman problemini cozmenin yollarini aramasini, isin teknik taktik tarafinda yaptigi buyuk isleri buraya da tasimasini artik bekliyorum. Yedigimiz ilk golde Mehmet Sedef yerinde yine namevcut. ikinci gol oyuncularin tamamina dair carpici bir konsantrasyon probleminin Curri 'nin korkakligi ile birlesmesi.
Boyle guzel bir gunde bu uyariyi yapmam abes gorunebilir. Ama bu sacmaliklari normal duzeye cekebilseydik, inanin siralamada su an 2.siradaydik (saka degil gercek!)
Besiktas hem bitik, hem de organizasyonu yetersiz bir takim. Biraz kimildamamiz onlarin dagitmaya yetecekti ve nitekim yetti de.
Soner ve azofeifa bekledigimiz gibi oyunun her aninda orta saha ustunlgunu elimizde tutmamizi sagladilar. Fuat capa yine muthis hamleler yapti. Tam zamaninda fusen. Oktay in yerine ozgur u alarak orta sahayi tuttu, bjk nim tam cozuldugu dakikalarda aralara sarkacak erdal i alarak isi bitirdi.
Haftalardir fuat capa nin esine az rastlanir bir taktisyen oldugunu soyluyorum. Bunu genclerbirligi nin basina gelen onca teknik direktor icin de ersun yanal dan sonra ikinci kez soyluyorum. Bu konuda gercekten cok sansliyiz.
Son olarak oyuncularla ilgili bir iki not:
Mehmet sedef: teknik ve yetenekli. Ancak sorumsuz. Defansif gorevleri konusunda cok daha hassas olmali. Yine de her haliyle mehmet akgun un onunde
Curri: Artik soylemenin zamani geldi, HiC BEGENMiYORUM.Son derece agir ama bundan daha da kotusu kalibindan beklenmeyecek kadar yumusak. Hamlelerde gec kaliyor, tereddutlu, cogu zaman kendini sakiniyor..
Soner: Nihayet birkac haftadir yetenegini ve takim icin onemini bilircesine oynuyor. Boyle giderse onu acik. Oyunun her iki tarafini da oynayan tam bir orta saha oyuncusu olma yolunda.
Hursut: Oyunu giderek olgunlasiyor. Yeteneklerini takimin faydasina kanalize etmeyi basariyor.
YASiN: Bu takimda Avrupa'nin onemli takimlarinda oynayabilecek potansiyele sahip tek oyuncu. Cunku hem teknigi, hem fizigi iyi, ustune ustluk cabuk. Cok ozel bir yetenek. Dun duman attirdi Bjk savunmasina..
Tum: Fizik olarak bitik, cok yaslandigi icin koordinasyonunu da buyuk olcude yitirmis durumda. ilk 11 oyuncusu olup olmadigi tartisilir. Ancak cok iyi niyetli ve bundan daha onemlisi cok sogukkanli ve yillarin getirdigi ustalik var uzerinde. Dun ilk goldeki pozisyon Tum dan baskasina gelse idi (takimin o an ozguveninin ne kadar dusuk oldugunu da hesaba katin) su an nasil yenildigimizi konusuyor olabilirdik.
"maksut_uzun"]Lig Tv'nin internet sitesinde yayinlanan köse yazilarinda sadece 2 yazar (Sanli Sarialioglu Ömer Güvenç) Gençlerbirligi'nin varligini kabul etmis. Digerleri takimi Evren ve Arda'nin dedigi gibi birer nesneden ibaret görmüsler.
Sanli Sarialioglu: http://www.ligtv.com.tr/Yazarlar.aspx?t=15&r=1&hid=101541
Atilla Gökçe: http://www.ligtv.com.tr/Yazarlar.aspx?t=15&r=1&hid=101540
Ali Ece: http://www.ligtv.com.tr/Yazarlar.aspx?t=15&r=1&hid=101542
Ömer Güvenç: http://www.ligtv.com.tr/Yazarlar.aspx?t=15&r=1&hid=101543
Ömer Güvenç'in yorumu: "NEYSE biz simdi iyi oynayip maçi kazanan G.Birligi’nden bahsedelim. Çünkü onlar övgüyü, tebrigi, alkislanmayi hak ediyorlar. Siz Besiktas gibi bir takima karsi 2-0 geriye düseceksiniz moralinizi bozmayacaksiniz, gardinizi düsürmeyeceksin ve maçi alacaksiniz. Bu maç sizin ananizin ak sütü gibi helal olsun."
Sanli Sarialioglu'nun yorumu: "Gençlerbirligi'ni ayakta alkisliyorum. iki farktan sonra maçi birakmayip, üç puani kazanmanin profesyonelligi nasil özümsenmesi gerektiginin bir göstergesidir. Aferin hepinize."
Tabii ki bu yorumlar da yetersiz.
Geçen sene Evren'le tanistigim gün futbol konusu açildiginda ona "neden Gençlerbirligi'ni tutuyorsun?" diye, cevabini gerçekten merak ettigim bir soru sordum. Bana tek bir cümle söylemisti: "istanbul takimlarini neden tutayim ki."
Futbola Ankara penceresinden bakmaya basladiktan sonra bu cevabi daha iyi anlamaya basladim. Gerçekten, "abc yenmedi, xyz yenildi" diye yorumlarin döndügü istanbul takimlarini neden tutalim?
--------
Bu arada dün Mustafa Pektemek'in golden sonraki asiri olmayan (hatta sevinmedi bile) sevinci gözümden kaçmadi. Kendisini takdir etmek lazim.
su iki yazida okunmaya deger:
BESiM GÜÇTENKORKMAZ:[url]http://www.sporyazarlari.com/ffutbol/fenerbahce/besim-guctenkorkmaz/07-11-2011/muhtesem-geri-donus/397154.aspx[/url]
HAKAN CAN:[url]http://www.sporyazarlari.com/ffutbol/fenerbahce/hakan-can/07-11-2011/fuat-capacarvalhal-farki/397146.aspx[/url]
su yerlere göklere konamayan Ali Ece'nin yazdiklarina bak hele. Bir kere Gençlerbirliginden bahsetmeden maglubiyet analizi yapmis. saka misiniz la siz.
"uralnadir"]su yerlere göklere konamayan Ali Ece'nin yazdiklarina bak hele. Bir kere Gençlerbirliginden bahsetmeden maglubiyet analizi yapmis. saka misiniz la siz.
Aynen. Hadi eski nesil fosiller zaten malum ama bir de bu futbol enteli geçinen tiplerin böyle yazilar yazmasi abesle istigal.
ingiltere, ispanya bilmem ne agzindan düsürmez, yöneticilere oradaki sistemi örnek vererek aklinca ayar verir. Ulan demezler mi, senin gibi spor yazari var mi ingiltere'de diye?
iki takimin oynadigi maçi tek bir takimi yazarak nasil yorumlarsin, esyanin tabiatina aykiri. inanilmaz..
Bandana takmayla entellektüel olunsaydi..
P.S: Mustafa Pektemek'in golden sonra sevinmemesi simdi dikkatimi çekti. Müthis bir çocuk bu, burdayken de öyleydi, istanbul'da da ayni. Keremet Ankara'da istanbul'da degil adamin kendisinde. Basarili olmasini cani gönülden diliyorum. Ama Portekiz çetesi basini yerse dönecegi yer burasi olmali..
Öyle bir maçti ki anlatilmaz yasanir. Uzun zaman hafizalardan silinmeyecek ve keyifle animsanip anlatilacak bir maç izledik. ilk yarida 2-0 yenik duruma düsünce, devre bitene kadar söylene söylene izledim maçi. Abreg ve Mehmet Ali'ye; Mose, Kuse, Kona'nin gerekliliginden, Saatli ve Sol Kapali'daki Besiktas taraftarlarinin coskusunu izledikçe, gözüm Ankara Çarsi pankartina ilistikçe bu istanbul takimlariyla oynadigimiz maçlarin artik bir eziyet haline geldiginden, maç saati yaklastiginda ayaklarimin geri geri gittiginden dem vurdum. Maçin 5-0'a dogru gittigini düsünüp endiseleniyordum. Simao uzaktan vurdu, Ramazan mükemmel bir refleksle uçarak kale giden topu çeldi; bu kurtarisiyla maçin 3-0 olmasini önledigi için gönülsüzce alkisladim ama içimden de yedigi iki gole kizmaya ve söylenmeye devam ettim. ikinci yari Mustafa'nin topu bos kale yerine auta yolladigi pozisyonda da 3-0'lik farktan kurtulduk ama maçin eziyeti de iyice artti. Takimda da kipirdanma vardi, etkili olmaya çalisiyorduk ama maçi çevirebilecegimize inanmiyordum. iste her sey Besiktas taraftarlarinin Pinarbasi'ni söylemesinden sonra Tum'un ilk golümüzü atmasiyla basladi. ilk yarida Mustafa'nin bize attigi golün adeta bir kopyasi gibi olan bu gol ile futbolcularimiz sahada, biz de tribünde hareketlendik. Sonra ilk yarida Ernst'in bize attigi ilk golün kopyasi gibi olan Hursut'un müthis kafa golüyle beraberligi saglayinca takim da taraftar da costu. "Oh be oyuna yeniden zevk geldi!" derken, artik iyice yorulmus olan ve oyundan düsmeye baslayan Besiktas karsisinda özellikle Yasin ve Hursut'un kanatlari çok iyi kullanmasi Besiktas'i panige sürükledi. Egemen'in kendi kalesine attigi gol de bu panigin bir ürünüydü. Kaleciye geri pasi, taraftari oldugum takimin futbolcusu da yapsa hiç sevmem ve içimden bu hareketin bir sekilde cezalandirilmasini isterim. Kalecilerin geri pasi elleriyle tutma haklarinin oldugu 70'li ve 80'li yillarda Avrupa futbolunu izleyenler bilirler, televizyonda maç seyrederken, taraftarlarin kaleciye geri pas yapan kendi takiminin futbolcusunu bile islikla protesto ettiklerine bile tanik olurduk. iste bu gol de bence Egemen'in gereksiz geri pasinin bedeli olan bir faturaydi sanki. Çilginca sevindigimiz bu golle birlikte Besiktas bitti. Takimi sahada, taraftarlari da tribünlerde sustu kaldi. Erdal'in mükemmel vurusuyla attigi dördüncü gol ise futbolcularimizin ikinci yaridaki müthis mücadelelerinin bir ödülüydü ve Besiktas'i kendi kalesine attiklari beles golle degil, yine bizim hakkiyla attigimiz golle yenmemizi sagladi. 90 dakikadaki gel-gitleriyle, bizi önce çok üzüp sonra da çok sevindirmesiyle unutulmaz, yillarca anlatilacak efsane bir maç oldu. Her zaman izleyemeyecegimiz böyle bir maçin stattaki canli taniklarindan biri oldugumuz için çok sansliyiz. Hadi biz zaten Ankara'da oldugumuz için neredeyse her maça geliyoruz da, böyle bir galibiyet bayram tatili için Ankara disindan gelen arkadaslarimiza çok degerli bir armagan oldu. Muhtesem bir geri dönüsle bize bu galibiyet sevincini yasatan futbolcularimizi ve basta Fuat Ç. hocamiz olmak üzere teknik heyeti, tribünde olan olmayan tüm taraftar kardeslerimizi kutluyorum.
Birkaç kisisel not:
-Beraberligi sagladiktan sonra tribünde çok iyi ve etkindik. 3-2 galip duruma geçtikten sonra hemen telefona sarildim. Aksit Abi'ye ve Bursa'ya gitmis olan bizim Emre'nin Babasi'na tribünlerin coskusunu, Hamdi Bey'in müthis tezahüratlarini büyük bir zevkle dinlettim.
-Saatli'de "Ankara Çarsi" pankarti görmek beni çok üzdü. Bir istanbul takiminin, Ankara'nin 88 yillik tarihi ve güzide bir takimiyla Ankara'da oynadigi bir maçta "Ankara Çarsi" pankartiyla göstere göstere istanbul takimini destekleyen Ankaralilar'a söyleyecek söz bulamiyorum.
-Maç 3-2 devam ederken, sonlara dogru maçi izleyemez hale geldim ve günümüzde genç kusaklarin kullandigi deyimle totem, eski deyimle ugur yapmak, biraz da böyle zaman geçirmek için tuvalete gittim. Asagi indigimde Nedim'e seslenerek maç bitene kadar islik çalmalarini istemekten de geri durmadim. Galibiyeti korumak için oyunu yavaslatmaya çalisan futbolcular gibi agir hareketlerle tribündeki yerime giderkene Erdal'in golü geldi. iste biz bu golün de coskusunu yasadigimiz anlarda, D Blok'un ortaya yakin bölümünden ve C Blok'tan küçük öbekler halinde stattan çikmak üzere asik suratlarla inen Ankarali Besiktaslilari izlemek nedense çok keyiflendirdi beni. Normalde takiminin yenilgisine üzülen bir taraftari gördügüm zaman sevinmem, hatta ben de galibiyetimize sevinsem de onun bu durumuna üzülürüm ama Ankarali Besiktaslilarin bu maçtaki yenilgilerine üzülmelerine sevindim; ne yalan söyleyeyim.
-Saatli'deki Besiktaslilarin attiklari ikinci golden sonra bence biraz erken söyledikleri Pinarbasi'nin kendilerine faturasi agir oldu. "Ankara deplasman sayilmaz!" gibi tezahüratlarla biraz simariklik da yaptilar ama geçmis maçlarda oldugu gibi bize karsi küfürlü bir tezahürat yaptiklarina tanik olmadim. Bu da her seye karsin Besiktas tribünleri açisindan bir güzellikti bence.
-Maça istanbul'dan gelen kayinbiraderim ve 12 yasindaki oglu Emre ile birlikte gitmistik. Emre, istanbul'da dogdu ve orada, Anadolu yakasinda yasiyor. Kisacasi onun için bir istanbullu diyebiliriz. Tam bir futbol delisi ve Fenerbahçe taraftari... Ama bu maçta Gençlerbirligi atkisini da takarak Gençlerli oldu, hemen hemen bütün tezahüratlara da katildi. Bir ara Saatli'deki Besiktaslilar, "Ankara deplasman sayilmaz!" diye tezahürata baslayinca, bizim tribündeki taraftarlar da "Hepiniz istanbul çocugusunuz!" diye karsilik verdiler. Baktim bizim Emre de cosmus, agzini doldura doldura, "Hepiniz istanbul çocugusunuz!" diye bagiriyor. Babasi onun bu haline gülmeye basladi ve dedi ki: "Oglum, hadi onlar bagiriyor. Sen de istanbul çocugusun, sen niye bagiriyorsun?"
-Maçtan sonra eve gelince gece yarisina kadar tüm futbol programlarinda maçin özetini ve gollerini, Behzat Ç. ve ekibinin gol sevincini defalarca izlemek, bu arada televizyondaki futbol yorumcularinin aglak yorumlarini dinlemek büyük bir keyifti.
En kötü günümüz, en kötü maçimiz böyle olsun.
"ozan_guler"]Biz bu bayram arkadaslarla kartala girdik.
Babadostu, bu müthis espriyi telefonda senden ilk duyan ve adeta bir Erol Tas edasiyla "Muahhahahahahaha!" diye gülen arkadasin olarak bir ricam daha var. Besiktasli arkadasinla maç sirasinda telefonda yaptiginiz konusmalari da anlatirsan dadindan yenmez. :wink:
Acili adana lezzetinde bir mac izledik pazar günü.
Hani aciyi agzinizda hissetiginiz ilk anda agziniz yanar gibi olur fakat daha sonra,yavas yavas hos bi ferahlik hissedersiniz ya.Yedikten sonrada bi müddet tadi kalir damaginizda.Bu mac´in tadi damagimizda kaldi,sikca yemek isteriz.
Zorunlu olarak ekrandan izlerken maci,ahh su trübünlerde olsaydim diye sikca hayiflandim.Pazar günü kahvaltidan az sonra oturdum tv nin karsisina,belediye-Bursa maci pek tad vermedi.Trabzon-Kayseri mac i ise,zevkli fakat bir an önce bitsede bizim mac baslasa seklinde gecti.
Mac sonu hemen Ankara´ya baglandi yayin.Mac oncesi söylesilerde,hafta basindan beri bendeki bu maci alacagiz inancini bizim bebelerde de gördüm.Hatta Oktay "alacagimiza kesilikle inaniyorum"dedi.
Bizim gibi düsünmeyenlerde vardi tabiiki,spor yorumcularinin ortak kanaati kadro kalitesinin üstün gelecegi seklinde idi.Hepsi mahcup olmuslardir muhakkak fakat yinede bizim takimin hakkini teslim edecek cümlleri duyamadik cogundan.Denizli´nin "kötü bir takima yenildi bjk" demesi ise hic yakismadi kendisine.Hic hoslanmadigim Markus dahi takimi takdir etti.
Mac öncesi bizim trübünleri yakin cekim gösterirler diye bakip durdum fakat carsi yazan trübünleri uzun uzun gösterdikleri halde bizim taraftari 15.sn den daha kisa süreyle ekrana yansittilar.
Bir de bizim bebeler vaz gecse artik mac sonu uzatilan mikrofonlara, hedefimde büyük takimlar var falan demeyi.Onlar zaten sürekli takipte sen istemem desen dahi pesini birakmazlar.O takimlara isteyen degil ,istenen olarak gittiginde degerli olursun.Gecmiste sürüsüyle örnegi var bunlarin.
"necdet_ozkazanci"]"ozan_guler"]Biz bu bayram arkadaslarla kartala girdik.
Babadostu, bu müthis espriyi telefonda senden ilk duyan ve adeta bir Erol Tas edasiyla "Muahhahahahahaha!" diye gülen arkadasin olarak bir ricam daha var. Besiktasli arkadasinla maç sirasinda telefonda yaptiginiz konusmalari da anlatirsan dadindan yenmez. :wink:
Bu sezon dahil, son 4 yildir maraton kombinesi alan iki yakin arkadasim var. ikisi de BJK lidir. Ama dedigim gibi bizim maçlari da takip ederler. Gençlerbirligine olan ilgilerinde biraz benim de payim var. Birinin adi Namik (hali sahada oynadigimiz al takim - kara takim maçlarindan animsayanlar olacaktir) Digeri de Mehmet. Bir de Sami var ama onun konumuzla bir ilgisi yok, Sami Trabzonludur ve Trabzonsporu tutar. Bayram tatiline 15 gün kala Namik, Mehmet ve Sami Alanya'da bir otele rezervasyon yaptirdilar. Ben de Bursa'daki akrabalara sözüm var deyip bu organizasyondan ayri düstüm.
Maçtan bir gün önce yani cumartesi sabahi onlar Alanya'ya ben ve esim ise Bursa'ya hareket ettik. Yol boyu telefonlastik ve Pazar aksami oynanacak Gençlerbirligi-BJK maçi hakkinda karsilikli atip tuttuk. Pazar günü daha aksam olmadan Gençlerbirligi maçinin saat 19.00 da oldugu tüm sülaleye duyuruldu, böylece ma-aile birlikte yenecek olan aksam yemeginin baslama saati 18.00 e alindi. Tam 19.00 da ben ve benim gibi futbol meraki olan Oguz enistem sofradan kalkip maçi izlemek için karsi apartmana dogru hizli adimlarla yöneldik. Daha henüz birinci kat merdivenlerini çikiyorduk ki telefonum çaldi. Ben, klasik bir bayram kutlama telefonudur diye düsündüm amaa ekranda Mehmet'in adini görünce açikçasi gol yedigimizi anladim. Yine de kuyrugu dik tutarak;
- Ne var la?
- Seyrediyor musun?
-Yoo, Halamlarda Digi yok.
- Maça golle basladik olum, Ernst atti.
- iyi tamam, hayirli olsun, simdi kapatiyorum, bayram ziyaretindeyiz.
- Tamam gol olunca ararim.
Enistem kapiyi açar açmaz dogru televizyona yöneldim ve ekranin sol üst kösesindeki skoru kontrol ettim; 0-1. :? :evil:
Daha 4 ncü dakikada golü yemistik ama fena da oynamiyorduk. Derken 24 te Pektemek atar atmaz telefonum çaldi, Mehmet . . .
- Hayirdir la ?
- iki oldu olum, sizden aldigimiz Pektemek atti.
- Aman iyi, ben de bir sey oldu sandim.
- Kizdin mi ?
- Yoo, kapatiyorum, öyle her golde arama. 5 olunca ararsin.
- Valla kusura bakma her golde arayacagim. Çin iskencesi He He He.
Telefonu kapattigim anda enistem lafa girdi.
- Yahu zaten tüm keyfim kaçti bir de senin bu arkadasin her golde arayinca...
- Eniste, o benim maçi izleyemedigimi zannederek akli sira canli skor yapiyor.
- E sende söyleseydin maçi televizyondan izliyorum diye. iki de bir...
- :roll: (söylesem mi, söylemesem mi :?: :?: :?:
Derken ilk yarinin sonlarinda Simao'nun sutunu Ramazan tokatliyor ve biz ekran basinda derin bir OHH çekiyoruz. Pesi sira Oktay'in kafa sutunu Cenk çizgiden çikariyor Ahhh !
ilk yari bitince Ankara'dan es dost geçmis olsun demek için araiyor. Her birine aslinda iyi oynadigimizi ama çok güvendigim stoperlerin bu maçta kötü oynadiklarini anlatiyorum.
Enistem kavun kesmis elinde iki tabak kavunla odaya giriyor ve ikinci yari basliyor.
ikinci yarinin baslarinda Pektemek kaçiriyor ama yüregimizi de agzimiza getiriyor.
Derkene sahneye Azo çikiyor. Ne o sasirdiniz degil mi. Hiç sasirmayin arkadaslar çünkü ben tam Azo dan bahsediyor ve atar simdi diyordum ki ne Azo ceza sahasi disindan asildi. Ama malum top defansa çarpti ve Herve'nin kosma mesafesine dogru yön degistirdi. O da yasindan basindan beklenmeyecek bir çeviklikle topa dogru segirtti ve usta bir vurusla ilk golümüzü atti.
Biz enistemle GOOOOL ! diye bagirarak yerimizden zipladik ama nedense telefonum çalmadi.
Enistem;
- Arasana su Besiktasli arkadasini.
- O benim maçi izledigimi bilmiyor eniste.
- iyi ya ögrensin iste. Sen de kizdir onu.
- ikinciyi de atarsak ararim.
su anda 69 misafir ve 8 üye yani toplam 77 kisi bu macerayi mi izliyor. Breh breh, anlatayim o zaman.
Daha ilk golün sevincini tam manasiyla yasayamadan, maçin dönüm noktasini yasadigimizi bile idrak edemeden, bizim takimin ikinci kel oyuncusu uçan kafayla topu ters köseye birakmaz mi? Birakir. Meger Hursut hayatinin ilk kafa golünü atmis ona seviniyormus. Biz yine enistemle yerimizden firlayip GOOOOL ! diye bagirirkene telefonum yine çalmadi.
- Ozan bak arkadasin aramiyor, sen arasana su arkadasini, bak beraberlik golünü de attiniz.
- Yok eniste vazgeçtim, maç bitince o beni nasil olsa arayacak, maçin bitmesine daha yarim saat var.
Mersin maçindan önce Yasin'in maçin kahramani olacagini tahmin ettigimi yazmistim ama anlasiliyor ki, ya ben biraz erken tahminde bulunmusum yada Yasin biraz gecikmis.Önemi yok elbette, önemli olan bu performansin devaminin gelmesi..süregitmesi.
Medyanin zavalliligini bir kez daha gördük ve inanin su Hirvatistan maçina iliskin umutlarin da yok olmasina sebep oldu.Gerçekten de Türk futbolunun belli bir seviyenin üstüne çikamamsinin ve çikamayacak olmasinin bas sebebi bu medyadir. Adaletsizlikleri, Denizli'sinden Dilmen'ine en kalitelilerinin bile kalitesini de, kalibresini de, karakterini de yerle bir etmekte..
Evet varliklari,söhret ve servetleri 3 takima endekslenmekten geçiyor belki ama bu tavirlariyla biraz biraz yükselme çabasindaki Türk Futbolunu paçalarindan asagiya çekmekte olduklarinin, ters yöne agirlik yapmakta olduklarinin farkinda degiller.
ilgiisine not : Sevgili Mehmet Güner, böyle bir maçtan sonra yukarida hakli elestirilerimizi yönelttigimiz yorumcu(cuk)larin yorum(cuk)larini yerlebir edecek kalite ve degerdeki yorumlarinizi görememek hakkaten bizi üzüyor, 6500 adet civarindaki yorum ve mesajiniza verdiginiz emek bile böyle unutulmaz bir maçtan sonra isminizi ,resminizi, fikrinizi,zikrinizi görmemizi , bayram tebriginizi almamizi gerektiriyor,Öyle dgil mi?
"ozan_guler"]su anda 69 misafir ve 8 üye yani toplam 77 kisi bu macerayi mi izliyor. Breh breh, anlatayim o zaman.
Daha ilk golün sevincini tam manasiyla yasayamadan, maçin dönüm noktasini yasadigimizi bile idrak edemeden, bizim takimin ikinci kel oyuncusu uçan kafayla topu ters köseye birakmaz mi? Birakir. Meger Hursut hayatinin ilk kafa golünü atmis ona seviniyormus. Biz yine enistemle yerimizden firlayip GOOOOL ! diye bagirirkene telefonum yine çalmadi.
- Ozan bak arkadasin aramiyor, sen arasana su arkadasini, bak beraberlik golünü de attiniz.
- Yok eniste vazgeçtim, maç bitince o beni nasil olsa arayacak, maçin bitmesine daha yarim saat var.
Kusura bakmayin, zorunlu bir ara verdim.
Bursa'dan Ankara'ya az önce geldim ve kaldigim yerden devam ediyorum.
Maç 2-2 olmustu ve BJK'nin fizik gücünün yanisira morali de düsmüstü.
Ama Mehmet'ten ne ses vardi ne seda. Mehmet, Muhtemelen BJK'nin atacagi 3 ncü gole umut baglamis ve önce öne geçelim sonra ararim diye düsünmekteydi.
Uzatmayalim, 3 ncü golü bizim adimiza vekaleten Egemen atinca bir yandan çilginca seviniyor diger taraftan da "simdi arar" diye düsünüyordum, ama ne gezer. Mehmetten hala tik yoktu. Bir an için elim telefona gitti ama son anda vaz geçtim. Maç bitince arayacak ve haberim yokmus gibi "kaç kaç " diye soracaktim.
Maçin sonu yaklastikça heyecanimiz artmis ve bir kaza golü yemek bir tarafa 4 ncü golü bulmamizin an meselesi oldugunu enistemle konusurkene dakika doksan olmustu ki o da ne
(yani nihayet) takimin bir diger kel oyuncusu Erdal'in müthis sutu ile maça noktayi koymustuk.
Derkene nihayet telefonum çaldi ve ekranda Mehmet yazdi. Sesimi ayarladim ve hiç bir seyden haberim yokmus gibi,
- Ne oldu, 5 oldu mu :?:
- Ne besi olum, agzimiza ...tiniz.
- Nerenize ne yaptik :?:
- Lan olum, 4-2 yendiniz, dört - ikiiii
- Birak dalga geçmeyi Mehmet, biz hangi arada 4 gol attik :?:
- Attiniz olum iste valla dalga geçmiyorum :? :evil:
- Siz atinca her golde ariyordun da biz atinca niye aramadin. Tam dört kez araman gerekmez miydi :?:
- :roll: :roll: :roll: Ariyoz ya olum.
- Bak, beni isletmiyorsun degil mi :?:
- Lan adami deli etme ...van, 4-2 yen di niz.
- Tamam tamam inandim, simdi kapatiyorum, malum bayram ziyareti falan...
Bu diyalogun hemen ardindan bir baba hindi tezahuratina katilmak için Maratonun göbügüne canli baglanti kurdum ve "Neccola Polates ile görüsmek istiyorum" dedigimde karsimdaki kisi parolayi sordu ben de,
" Biz bu bayram arkadaslarla kartal'a girdik" dedim.
"ozan_guler"]Maçin sonu yaklastikça heyecanimiz artmis ve bir kaza golü yemek bir tarafa 4 ncü golü bulmamizin an meselesi oldugunu enistemle konusurkene dakika doksan olmustu ki o da ne
(yani nihayet) takimin bir diger kel oyuncusu Erdal'in müthis sutu ile maça noktayi koymustuk.
Derkene nihayet telefonum çaldi ve ekranda Mehmet yazdi. Sesimi ayarladim ve hiç bir seyden haberim yokmus gibi,
- Ne oldu, 5 oldu mu :?:
- Ne besi olum, agzimiza ...tiniz.
- Nerenize ne yaptik :?:
- Lan olum, 4-2 yendiniz, dört - ikiiii
- Birak dalga geçmeyi Mehmet, biz hangi arada 4 gol attik :?:
- Attiniz olum iste valla dalga geçmiyorum :? :evil:
- Siz atinca her golde ariyordun da biz atinca niye aramadin. Tam dört kez araman gerekmez miydi :?:
- :roll: :roll: :roll: Ariyoz ya olum.
- Bak, beni isletmiyorsun degil mi :?:
- Lan adami deli etme ...van, 4-2 yen di niz.
- Tamam tamam inandim, simdi kapatiyorum, malum bayram ziyareti falan...
Bu diyalogun hemen ardindan bir baba hindi tezahuratina katilmak için Maratonun göbügüne canli baglanti kurdum ve "Neccola Polates ile görüsmek istiyorum" dedigimde karsimdaki kisi parolayi sordu ben de,
" Biz bu bayram arkadaslarla kartal'a girdik" dedim.
Tesekkürler babadostu, bana telefonda anlattigin bu keyifli aniyi sitedeki arkadaslarla da paylastigin için... Okumasi da çok zevkli oldu. Böyle bir maçtan böyle güzel bir ani çikmasa bu maç biraz eksik kalirdi. Sanirim bu maçi 2-0'dan çevirmemizde Mehmet'in erken havaya girip sana güya Çin iskencesi çektirmek amaciyla açtigi telefonlarin gazabinin da etkisi oldu. Bu yazdiklarini Mehmet okudu mu? :wink:
Bu arada kendi sahamizda oynadigimiz maçlara iliskin ilginç bir durum da geçen sezon kendi sahamizda yenildigimiz Karabükspor, Antalyaspor ve Besiktas'i bu sezon yenmis olmamiz... Ki geçen sezon bunlardan Karabükspor iki maçta da yenildigimiz, Antalyaspor zaten malum birkaç sezondur sürekli yenildigimiz, Besiktas da arada bir beraberlik alsak da ligde uzun zamandan beri yenemedigimiz bir takim... Darisi sansimizin fazla tutmadigi Sivasspor, Fenerbahçe ve Galatasaray ile oynayacagimiz maçlara...
[quote="uralnadir"]"uralnadir"]
Sonrasinda egemen'in kendi kalesine attigi bir gol var ki saniyeler, belki de saliseler geçmek bilmedi. Top nereye gidiyordu. Televizyondan nasil göründü bilmiyorum ama tribünden açikyi ancak hakem ortaya kosunca anlayabildim. .
Benimde maçin aklimda kalan en önemli olayi yukarida Ural'in belirttigi anlardi.
Gençligimde oynadigim bowlingler geldi aklima.
Genelde bowling topunu çok yavas atarim ben.
Top o kadar yavas gider ki, yerime oturur, birami yudumlar ve kaç tane labut indirdigime öyle bakarim.
iste Egemen'in attigi geri pas da o yavasliktaydi.
Ama bu sefer elimde bira bardagi ve oturarak degil
Ayakta, jokerler gibi hafif öne egilmis bir halde izledim topun kaleye gidisini...
gelmeyenler için maçtan enstantaneler;
*hakem tehlikeli yerden serbest atisi 2 defa kullandirtip bjklilerin 2sini de degerlendirememesi sonucu "bi daha, bi daha" tempo tezahuratimiz,
*pektemek in maçtan önce tribüne çagrilmasi,
*pektemek in golü atmasina ragmen saygili sevinci, hatta sevinmemesi,
*maçtan sonra "alen ortaya, 3lü çektir kartala" gönderme tezahurati,
*egemen in golünden sonra "tribünlerimizin gol atana saygi babinda" -egemen, egemen tezahurati
*maç sonu hursut un 2 kez 3lü çektirmesi
*futbolcularin büyük kisminin maç sonu formalarini taraftarlara atmasi,
*en sevdigim tezahurat olan "hepiniz istanbul çocugusunuz" tezahuratinin sikça yapilmasi
aklima ilk gelen detaylar.
benim maçla alakali bakis açim farkli.
skor her ne kadar kulaga ve gönlümüze hos gelse de...
ne 2-0 yenilgiyi ne de 4-2lik galibiyeti hakettigimiz bir maç degildi bana göre.
sedef ve curri nin performanslari gerçekten dip noktadaydi.
bu durum aykut ve cemcanin performanslarini da tehdit etmeye basladi.
bir sol bek bulamadik ya koca takima. teber den beri her gelen gideni aratiyor.
kanatlar için belki önlerindeki adamlarin defansa yeterince yardim etmedigi söylenebilir ama curri için hiçbir geçerli mazeretimiz yok.
"mehmet_galip"]gelmeyenler için maçtan enstantaneler;
bir sol bek bulamadik ya koca takima. teber den beri her gelen gideni aratiyor.
çok iyimsersin ben filipten beri bulamadim :roll:
"Ergun inal"]"mehmet_galip"]gelmeyenler için maçtan enstantaneler;
bir sol bek bulamadik ya koca takima. teber den beri her gelen gideni aratiyor.
çok iyimsersin ben filipten beri bulamadim :roll:
bir filip ariyorsak zaten bulmamiz çok zor... ama eren de bence iyiydi. e.teber'i ben bir tek bursa'da kaçirdigi penalti ile hatirliyorum. unutamiyorum o ani arkadas!
sedef kötü topçu degil.
ancak fazla kirilgan kaçiyor sol bek için.
sol bekten çok sol açik saniyor kendini.
ya ataga kalkarken top kaptiriyor ya da çalim yiyor.
kademesi kim? curri...
Allah koruyor valla bizi 8O
teber i begenmesek de "kodummu oturturum" tarzinda bir bekti ki bu tarz defansta -kabiliyetin sinirli bile olsa- kabul gören bir tarz 8)
"serkan_gungordu"]"Ergun inal"]"mehmet_galip"]gelmeyenler için maçtan enstantaneler;
bir sol bek bulamadik ya koca takima. teber den beri her gelen gideni aratiyor.
çok iyimsersin ben filipten beri bulamadim :roll:
bir filip ariyorsak zaten bulmamiz çok zor... ama eren de bence iyiydi. e.teber'i ben bir tek bursa'da kaçirdigi penalti ile hatirliyorum. unutamiyorum o ani arkadas!
Ugur Boral , Eren ama Tabiki Filip ayri.