Önceki başlık :: Sonraki başlık
|
Yazar |
Mesaj |
SayginSut
Site Admin
Kayıt: Mar 24, 2005
|
Tarih: 2005-04-17 13:37:58
Mesaj konusu: Yeni Havuz Sistemi
|
|
|
Dikkat ettim ki sitemizde havuz sisteminden bu aralar pek bahsedilmiyor. Üstelik bizim ve diger anadolu kulüplerinin yararina olacak bu yeni sistem fazlasi ile gerekli bu siralar. Deniliyor ki her takim siralamada ki yerine göre pastadan pay alsin. Sizcede çok mantikli degil mi? Bu çok demokratik. Zaten sayin baskanimiz ilhan Cavcav ve diger anadolu kulüplerinin baskamlari da bu konuda hem fikir. Bu yeni sistem lige yeni bir hava katacaktir. Hani su siralar ligin 'ne düsecek ne avrupaya gidecek' ortasira takimlari futbol oynamiyor deniliyor ya, bu yeni sistemden sonra bu sözler rafa kalkacak çünkü 1 sira üste çikmaninbile çok büyük avantaji olacak. Maddi açidan ve ligin gelismesi için gerekli bir sistem. Ama nedense bu konu Galatasaray ve Besiktas tarafindan kapatilmaya çalisiliyor. Ve bana daha da ilginç gelen sitemizde bu konuda konusma pek olmuyor gibi. Sebep? Yoksa yanlis mi düsünüyorum? Yoksa bu yeni projenin bize hiçbir faydasi olmayacak mi? Yorum?...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
onur_aydogan
Site Admin
Kayıt: Dec 13, 2002
|
Tarih: 2005-04-18 09:40:25
Mesaj konusu:
|
|
|
Sevgili Saygin.
Havuz sisteminin adil olmadigi sürekli dile getirilmekle beraber bu çarpikliktan çikar saglayan çevrelerin engellemesini geçmek mümkün olmuyor. Son yillarda F. Bahçe'nin sirf forma satislarindan elde ettigi gelir 20 milyon dolara yükseldi. Stadini büyüttü ve her maç dolu oynuyor. Gelirleri arasinda tv yayin gelirinin orani çok düstü. Oysa diger iki istanbul takiminin ve Trabzon'un gelirin önemli bir kalemini tv yayin geliri olusturuyor. F.Bahçe onlarin bu gelirlerini azaltarak rakebet sanslarini ortadan kaldirmak istiyor. Bu durum hakki gaspedilen tüm Anadolu takimlarinin isine yarar. Tv yayin parasi adil dagitilirsa Besiktas, G.saray ve Trabzon ile Anadolu takimlari arasindaki fark hizla kapanir ve F.Bahçe tek kalir. Fener'in plani budur. Kisa vadede böyle bir sonuç dogmasina ragmen uzun vadede Anadolu takimlari güçlenir. Altyapisini kurmus ve iyi yönetilen Anadolu takimlari diger istanbul takimlarinin geride birakarak Fener'e kafa tutabilir. Ancak futbol oligarsisinin 3,5 takima endeksledigi futbol düzeninin degismemesi için elinden gelen çabayi gösterecegini ve mevcut sistemi muhafaza edecegini düsünüyorum.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
SayginSut
Site Admin
Kayıt: Mar 24, 2005
|
Tarih: 2005-04-18 14:18:30
Mesaj konusu:
|
|
|
abi dogru diyorsun da artik bir seylerin degismesi gerek. Eger bu sistem gelirse anadolu kulüplerinin taraftar sayisi 4 yil içinde tavan yapar. Ama dedigin gibi bu is simdilik rüya gibi.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
serkan_gungordu
Site Admin
Kayıt: Aug 08, 2002
|
Tarih: 2005-04-18 19:37:55
Mesaj konusu:
|
|
|
"onur_aydogan"]Sevgili Saygin.
Havuz sisteminin adil olmadigi sürekli dile getirilmekle beraber bu çarpikliktan çikar saglayan çevrelerin engellemesini geçmek mümkün olmuyor. Son yillarda F. Bahçe'nin sirf forma satislarindan elde ettigi gelir 20 milyon dolara yükseldi. Stadini büyüttü ve her maç dolu oynuyor. Gelirleri arasinda tv yayin gelirinin orani çok düstü. Oysa diger iki istanbul takiminin ve Trabzon'un gelirin önemli bir kalemini tv yayin geliri olusturuyor. F.Bahçe onlarin bu gelirlerini azaltarak rakebet sanslarini ortadan kaldirmak istiyor. Bu durum hakki gaspedilen tüm Anadolu takimlarinin isine yarar. Tv yayin parasi adil dagitilirsa Besiktas, G.saray ve Trabzon ile Anadolu takimlari arasindaki fark hizla kapanir ve F.Bahçe tek kalir. Fener'in plani budur. Kisa vadede böyle bir sonuç dogmasina ragmen uzun vadede Anadolu takimlari güçlenir. Altyapisini kurmus ve iyi yönetilen Anadolu takimlari diger istanbul takimlarinin geride birakarak Fener'e kafa tutabilir. Ancak futbol oligarsisinin 3,5 takima endeksledigi futbol düzeninin degismemesi için elinden gelen çabayi gösterecegini ve mevcut sistemi muhafaza edecegini düsünüyorum.
bende aynen bunlari söylemek istedim Saygin...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
SayginSut
Site Admin
Kayıt: Mar 24, 2005
|
Tarih: 2005-04-18 22:17:59
Mesaj konusu:
|
|
|
Abi ne olur kusura bakma. Ben senin demek istedigini anladim. Ancak o ilk yazinda okudugum seyler biraz düsmanca geldi bana. Belki de ben yanlis anladim. Ben ne olursa olsun Bizans düsmanligina karsiyim. Biz kendi isimize bakalim. Rakiplerimize saygi duymamiz gerekir. Türk futbolu için. Serkan abi tekrar özür dilerim.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
veliozalp
Site Admin
Kayıt: Mar 25, 2004
|
Tarih: 2005-04-22 09:01:09
Mesaj konusu:
|
|
|
Tv yayinlarindan elde edilen gelir takim arasinda tamamen esit sekilde bölüsülsün.[size=18][/size]
1. ligde oynayan tüm takimlarin akçeye ihtiyaci var adinin önünde büyük var diye onlara büyük pay vermenin ( sus payi ) bir adaleti yok .
1. ligde oynayan tüm takimlarda böyle (esit) paylasma yakisir.
Sporda yarisma varsa güzel olur , heyecanli olur . Hep benim kazandigim sonunucu belli bir yarisma hiç kimsenin hosuna gitmez.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
serkan_gungordu
Site Admin
Kayıt: Aug 08, 2002
|
Tarih: 2005-04-22 21:55:36
Mesaj konusu:
|
|
|
Bu konuda hemfikiriz. Herkes basarili oldugu ölçüde kazanmali. Mesela takimimiz 2 sezon önce kigi 3. sirada bitirdi ama kendisinden 3-4 sira geride lig bitiren fb'den en az 5-10 m dolar daha az aldi.buna en çok biz sinir olduk. Bu konuda Saygin arkadasima katiliyorum. Herkes bunu dogru buluyordur. Bu sistem geldikten sonra türkiye'de futbolun çok gelisecegini hepimiz görecegiz.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
SayginSut
Site Admin
Kayıt: Mar 24, 2005
|
Tarih: 2005-04-23 10:11:09
Mesaj konusu:
|
|
|
Umarim sistem kabul edilir de bizim de futbol keyfimiz biraz daha artar. Asil o zaman görürüz kim iyi oynuyor kim kötü oynuyor.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
selcuk_soylu
Site Admin
Kayıt: Oct 01, 2004
|
Tarih: 2005-06-10 15:23:16
Mesaj konusu:
|
|
|
Hürriyet Gazetesi'nden....
Bizans oyunlari devam ediyor!...
Baskanlardan rest
Anadolu kulüplerinin 'çekiliriz' tehdidinden sonra 4 büyükler de federasyona ültimatom verdi: "Eger standartlarimiz esit olsaydi, adil dagitima biz de 'evet' derdik. Lütfen bizi ligden çekilme safhasina getirmeyin."
FUTBOLUN zirvesinde olaganüstü toplanti... Fenerbahçe, Galatasaray, Besiktas ve Trabzonspor kulübü baskanlari, dün Futbol Federasyonu Baskani Levent Biçakci ile Swiss Otel'de bir araya geldi ve yeni sezon öncesi isteklerini sert bir sekilde dile getirdi. Havuz sisteminin dagilmamasi için taleplerini siralayan baskanlar, toplantida "Anadolu kulüpleri havuz sistemi degismezse ligden çekiliriz diye tehdit ediyorlar. Biz, onlarin kat ve kat üstünde yatirim yapiyoruz. Eger standartlarimiz esit olsaydi, adil dagitima biz de evet derdik. Lütfen bizi ligden çekilme safhasina getirmeyin" dedi.
Medyadan gizlendi
Aziz Yildirim, Özhan Canaydin, Yildirim Demirören ve Atay Aktug'dan olusan 4 büyük kulübün baskanlari, dün aksam saatlerinde Swiss Otel'de Biçakci ile gizlice bir araya geldi. Saat 23.00'e kadar süren baskanlarin toplantisi özellikle medyadan gizlendi. Ancak toplantinin ilerleyen saatlerinde iki gazeteciyi karsisinda gören F.Bahçe Baskani Aziz Yildirim, "Bu toplantiyi nerden duydular" diyerek tepki gösterdi ve fotograf çekimine izin verilmedi. 4 büyük kulübün baskani, toplantida havuz sisteminin dagilmamasi için baskan Biçakci'dan girisimlerde bulunmasini istedi.
Daha çok yatirim yapiyoruz
Baskanlar, "Türkiye'de futbola en büyük yatirimi bizler yapiyoruz. Yildiz futbolculari getiriyoruz. Tribünleri doldurup, tesisleri genisletiyoruz. Futbolun disinda basketbol, voleybol, atletizm ve volaybola yatirim yapiyoruz. izlenme oranlarimiz diger takimlara oranla çok daha fazla. Dolayisiyla pastadan en büyük payi bizlerin almasi gerekir. Anadolu kulüpleri havuz sistemi degismezse ligden çekiliriz diye tehdit ediyorlar. Biz, onlarin kat ve kat üstünde yatirim yapiyoruz. Eger standartlarimiz esit olsaydi, adil dagitima biz de evet derdik. Lütfen bizi ligden çekilme safhasina getirmeyin. Havuz sisteminin bizlerin haklarinin kaybolmamasi, gasp edilmemesi ve basariya daha çok prim verir bir sekilde iyilestirilmesi gerekiyor" ifadesini kullandi.
AB pasaportu kabul görsün
4 büyük kulübün baskanlari, kadrolarinda bulunan Avrupa Birligi pasaportuna sahip oyuncularin yabanci statüsünde sayilmamalarini talep ederken bu durumun Türk futbolunun gelisimine katki saglayacagini savundu. Levent Biçakci'dan Anadolu kulüpleri ile kendileri arasinda bir köprü olusturmasini isteyen baskanlar, iddaa oyunundan pay almalari gerektigini belirtti. Baskanlarin isteklerini dinleyen ve toplantidan mutlu bir sekilde ayrilan Biçakci'nin, 14 Anadolu kulübüyle bir görüsme yapacagi bildirildi.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
silinmis_kullanici
Site Admin
Kayıt: Aug 01, 2002
|
Tarih: 2005-06-10 17:24:46
Mesaj konusu:
|
|
|
Yavuz-havuz davasi, Cumhuriyet tarihinin ilk akçali skandallarindandir. sifreli yayin çagi baslayali beri futbolumuzun yapisal sorunlarindan biri de, ‘havuz davasi’!
YAVUZ HAVUZ DAVASI
Geçen Çarsamba yapilan Futbol Federasyonu Mali Genel Kurulunda, Anadolu kulüpleri naklen yayin gelirlerinin dagiliminin degistirilmesine dönük bir önerge verdiler. Yeni düzenleme, paranin % 50’sinin esit, % 40’inin siralamaya göre, % 10’unun yayinlanan maçlara göre dagitilmasini öngörüyor. Dört büyük kulübün temsilcileri, bu önergeyi protesto ederek toplantiyi terkettiler.
Digerleriyle kiyaslanmayacak seviyede gelistirdigi stad ve konfeksiyon gelirleri sayesinde dünyaligini yapan Fenerbahçe kulübünün, havuz sisteminin ‘küçükler’ lehine revize edilmesine destek verecegine dair isaretler aliniyordu aslinda. Böylece hem Anadolu kulüpleri (onlarin yöneticileri) nezdinde sempati kazanacakti (malûm, agalik vermekle olur!), hem de televizyon parasina muhtaç ezelî rakiplerinin hayatini zorlastiracakti! Ancak Fenerbahçe 2. Reisi Nihat Özdemir de önergeyi “emr-i vaki” olarak tanimlayarak karsi çikti; “degisecekse biz degistiririz” demek istiyordu zâhir... (malûm, agalik vermekle olur!).
ÇIRPINMA HAVUZU
Dört büyük kulübün yavuz hirsizi andiran bir halleri var bu davada! Savunduklari, naklen yayin gelirlerinin dagilimindaki mevcut ölçütleri biliyorsunuz: Bedelin % 50’sini onlar aralarinda paylasiyor, kalan % 50 digerlerine dagitiliyor. Kazâra ötekilerden biri sampiyon olsa bile bu sistemde, ertesi sezon % 50’nin ondörtte birine talim etmeye sürdürecek; ‘büyüklerden’ iri 14. olsa bile, A Grubu hisselerden nemâlanmaya devam edecek. Böylesine asikâr bir adaletsizligin savunulmasi mümkün mü? Esitsizligi yeniden üreten bu sistemin, rekabeti kaynaginda bogdugu açik. Küçük çocuklara yüzme ögretirken kullanilan, sikisinca yere basilabilen ‘çirpinma havuzu’na benziyor bu havuz! Buradan çikan sampiyonlarin olimpik havuzlarda bocalamasi bundan degil mi, büyük ölçüde?
Permiership’te bu sezonun basarili takimlarindan Bolton Wanderers’in teknik direktörü Sam Allardyce, “Kalan son maçlar çok önemli,” diye demeç vermisti. Kendileri kazanip Liverpool puan kaybetseydi, 6. siradaki Bolton ligi 5. sirada bitirecekti. E ama zaten yine UEFA Kupasina katiliyorlar – ne önemi vardi 6. yerine 5. olmanin? Tam 1 milyon Sterlinlik bir fark var! ingiltere’deki havuz sistemi, ‘performansi’ ödüllendiren bir sistem; çikilan her basamak, ciddi para yaziyor! Oysa Türkiye’de, Gençler, Antep, Denizli gibi ‘basarili’ takimlarla diplerdeki Rize’nin, Sebat’in havuz gelirleri arasinda, son iki sezonun toplami için, anca 1 trilyon TL fark var: yaklasik 12 trilyona 11 trilyon.
En çok italya’ya benziyor Türkiye’deki havuz yapisi: Orada kulüpler, lig bütünlügü içinde degil, müstakil pazarlik ediyorlar yayinci kuruluslarla. Böylece inter-Milan-Juventus TV gelirlerinin % 60’ini kapiyor. italya’daki gidisatin Türkiye’ye benzer bir özelligi, bilet satislarinin kulüp gelirlerdeki payinin % 20’nin altina düsmüs olmasi. ingiltere’de ise, TV gelirlerinin en istah kabartici oldugu futbol ülkesi olmasina ragmen, bilet satislarinin kulüp gelirlerindeki payi % 30’a çikiyor.
HAVUZ BAYii
Neticede, belli ki Futbol Federasyonu Anadolulularin havuz önergesi ile ‘yavuz hirsizlar’ arasinda arayi bulacak. Dileyelim, yapilacak revizyonda, sicil ve kidem degil, esitligi ve performansi gözeten ölçütler olabildigince baskin gelsin.
Tabii Anadolulularla ilgili de ciddi sorun var... Kulüp yönetimleri, ‘naklen yayindan baska gelirimiz yok’ ezberini okuyup, ‘havuz bayii’ olarak davranmaya devam mi edecekler? TV havuzu gelirlerinin velikharçligi disinda bir seyler yapmayi; bir kulüp kimligi, bir seyirci-futbolsever kültürü gelistirmek için kipirdanmayi düsünecekler mi?
Unutmayin ki, yayin gelirlerinin belirleyiciligi, TV endüstrisinin futbolu oyuncak etmesini de beraberinde getiriyor. italya’da taraftarlar, olmadik saatlere maç konmasindan illallah demis. Portekiz’in kelek liginde maçlar, yayinci kurulusa mevzu çiksin diye, cumadan pazartesiye, yani dört güne yayiliyor! Bir baska kelek ligde, Avusturya’da, ‘konferans yayin’ diye bir usul uygulandi geçen sezon: Birkaç maç birarada yayinlaniyor, hangisinde heyecanli bir durum varsa oraya baglaniliyor. Gol ve frikik pornosu gibi bir sey! Futbolseverler, hiçbir maçi bütünlügü içinde izleyememekten muzdaripler, Avusturya’nin hos futbol kültürü dergisi ‘Ballesterer’e göre.
Gelir paylasiminda adalet ve esitlik çok önemli. Ama futbolun bunca televizyon-odakli hale gelmesi karsisinda tetik durmak da önemli.
Tanil BORA
Radikal Gazetesi 7 Haziran 2005 tarihinde yayinlanmistir
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
sinem_hun
Site Admin
Kayıt: Non 0, 0000
|
Tarih: 2005-06-12 01:04:44
Mesaj konusu:
|
|
|
valla Vatan'in yalancisiyim:
Havuza yeni fayans
Anadolu kulüplerinin sesine kulak veren federasyon naklen yayinda 'performansa dayali' uygulamayi devreye sokacak
10.06.2005
Futbol Federasyonu, naklen yayin sisteminde köklü degisiklige gidiyor. Hem esit pay isteyen Anadolu kulüplerinin sesine kulak veren hem de 4 Büyükler'in 'lokomotif biziz' uyarisini dikkate alan federasyon, sabit sistemden vazgeçip performansa dayali yayin sistemi için dügmeye basti. Mart'ta yapilan yönetim kurulu toplantisinda tartismaya açilan performansa dayali dagitim sistemine 4 Büyük kulüp de sicak bakiyor. Uygulamaya geçilmesi durumunda, 4 Büyükler üç yil için yaklasik 2 milyon dolar kadar ekonomik kayba ugrayacaklar
iki ayri öneri var
Performans sistemiyle ilgili çok sayida öneriden ikisi netlesmis durumda. Bunlardan birincisi, "Gelirin yüzde 25'i geçmis sampiyonluklara, yüzde 10'u maç yayinina, kalan miktar da kulüplerin performansina göre dagitilsin" derken, ikincisi "Yüzde 22'si geçmis sampiyonluklara, yüzde 18'i maç yayinina kalan da performansa göre dagitilsin" seklinde
Fener'in kaybi 1 milyon $
1996'da baslayan havuz sisteminde bugüne kadar en yüksek geliri (yaklasik 97 milyon dolar) elde eden F.Bahçe, yeni uygulamayla yillik yaklasik 9-10 milyon dolar kazanacak F.Bahçe yillik 850 bin ile 1 milyon dolar arasinda bir kayba ugrayacak. G.Saray ile Besiktas'in kayiplarinin 800 bin dolar, Trabzon'un ise 600-700 bin dolar olacagi tahmin ediliyor. Anadolu kulüplerinin gelirleri ise 280-350 bin dolar arasinda artacak.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
sinem_hun
Site Admin
Kayıt: Non 0, 0000
|
Tarih: 2005-06-12 01:19:54
Mesaj konusu:
|
|
|
Bu da bugunki Sabahtan. Haberden bir bolum.( gerci haberin geri kalani bir baska naneli mevzu 'Ersun Yanal gitsin mi kalsin mi' na adanmis).
fasizmin-her yere oldugu gibi- supeeeer lige ne sekilde sindigini gormek babinda:
Otelde gizli toplanti
Bilindigi gibi önceki aksam Fenerbahçe Baskani Aziz Yildirim, Galatasaray Baskani Özhan Canaydin, Besiktas Baskani Yildirim Demirören ve Trabzonspor Baskani Atay Aktug; federasyon baskani Levent Biçakci ile bir araya gelmisti. Swiss Otel'deki yemekte havuz sistemi, kulüplerin alacagi pay gibi konular tartisildi. Baskanlar gizli zirvede, federasyona, "Gerekirse havuzu deleriz. Anadolu kulüpleri nankörlük etmesin" seklinde ültimatom verdi.
Büyüklerin havuz isyani
3 saat süren toplantida, "Milli Takim'a yillardir biz futbolcu veriyoruz. O zaman bizim de çikip '1996, 2000 Avrupa sampiyonasi ve 2002 Dünya Kupasi gelirlerinden pay alalim' dememiz mi gerekiyor? Tasin altina elimizi koyuyoruz. Onlar üzerine çikip oturmaya çalisiyorlar" serzenisleri Biçakci'ya iletildi.
Su sondaki mantik nefis...Dogruyu ya bir tek Turkiyede isler boyle yuruyor.Ingiltere, Fransa milli takimlari genelde marslilardan kurulur. hatta seri android uretimine gecildigine dair haberler de var.
bunu uretebilen beyni kutluyor ve basarilar :?: diliyorum...ne diyim.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2005-06-14 10:26:51
Mesaj konusu:
|
|
|
Futbolu bitiriyorlar
Bayram AYDIN
Hurriyet 14 Haziran 2005
‘sartlar çok dengesiz oldugu için ligde rekabet yok. Onlarda makineli tüfek, bizde biçak var. Futbola ilgi azaliyor. Hep geriye gidiyoruz. Eger dört büyükler bu düzenden memnunsalar, kendileri bilir.’
iSMAiL Uyanik, dile kolay Samsunspor Kulübü Baskanligi görevinde 12’nci seneyi doldurdu. Yillarini bu ise harcadigi için, Türkiye’de kulüp yönetmenin ne kadar zor oldugunu en iyi bilen kisiler arasinda yer aliyor. Artik adi Samsunspor ile özdeslesen Uyanik’i gazetemizde konuk edip, gündemdeki konulari sorduk. Her zamanki dobraligiyla lafini esirgemeden konusan ismail Uyanik, Türk futbolunun gelecegi için endiseli oldugunu ifade etti. Özellikle büyük kulüplerin ciddi yönetim zaafiyeti içinde oldugunu anlatan Uyanik, zaman zaman igneyi kendisine de batirip, ‘Biz de hatalar yaptik’ dedi. Samsunspor’un deneyimli baskani, yaklasik 2.5 saat süren söylesimizde özetle sunlari söyledi:
sike ve tesvik var
‘Türkiye’de sike ve tesvik her zaman vardir. Geçtigimiz aylarda oynanan Akçaabat Sebatspor-Kayserispor maçi ne oldu? Hala anlamis degilim.
Anadolu kulüpleri olarak inanilmaz zor sartlar altinda mücadele ediyoruz. Havuz sisteminin durumu malum. Dört büyük takimin tehdit ve diretmeleri sonucunda buralara kadar geldik.
Tüfek ve biçak
Havuz sistemi kurulurken, Anadolu kulüpleri olarak, gelirlerin yüzde 50’sini aramizda bölüsmeyi kabul etmek zorunda kaldik. Böyle diyorum, çünkü o zamanin sartlari öyle gerektiriyordu. su anda daha farkli bir sisteme ihtiyacimiz var. Çünkü, sartlar çok dengesiz. Büyük takimlar her durumda kayriliyor. Bir tarafta 100 milyon dolar bütçeli bir takim, diger tarafta 7-10 milyon dolarlik bütçelerle ayakta durmaya çalisan takimlar. Onlarda makineli tüfek var, bizde ise sadece biçak. Bu durumda nasil mücadele edeceksiniz? Böyle bir yerde rekabet olmasi mümkün mü?
Figüran degiliz
Havuz olayi ilk gündeme geldiginde o zamanki Galatasaray Baskani Mehmet Cansun karsi çikti, ‘Biz havuz sistemi istemiyoruz. Dört büyük kulübe 4’er milyon dolar verin, gerisini siz paylasin’ dedi. simdi aldiklari rakamlar 15-20 milyon dolar. Bizler konu mankeni veya figüran degiliz. Asil para Avrupa’da var. Orada basarili olursaniz çok para kazanirsiniz. Ama bu sartlarda bir Anadolu kulübünün Avrupa’ya gidip basarili olmasi mümkün mü?
Bu düzen bitmeli
Piyasayi dört büyükler belirliyor. Anormal rakamlarla transferler yapiyorlar. Çok kötü para harciyorlar. Türk futbolunu kurtarmak istiyorsak, bunlara son vermeliyiz. Ama bu durumdan memnunsalar, kendileri bilir. Önceden Avrupa’ya 6 takimla gidiyorduk, simdi 4’e düstü.
Futbola ilgi azaliyor. Hep geriye gidiyoruz. Maçlarimizi ortalama 5 bin seyirciye oynuyoruz. Yani, yillik seyirci gelirimiz 450-500 milyar lira. Ligde rekabet yok. Sonucu belli olan ligde heyecan da olmuyor. Senede 6 veya 7 tane düzgün maç oynaniyor.
Ortaklik kurduk
‘Yattigimiz yerden bize para verin’ demiyoruz, Anadolu kulüplerinin yasamasi için çabaliyoruz. Süper Lig’deki 14 Anadolu kulübü olarak kararliyiz; bundan sonra bütün konularda ortak hareket edecegiz. 14A adli bir sirket kurduk. Amacimiz para kazanmak degil, biz de variz demek. Yayin gelirinden, forma ve sponsorluk anlasmalarina kadar bütün degerlerimizi birlikte pazarlayacagiz. Beyoglu’nda Galatasaray Lisesi’nin karsisinda, daha önce Fenerbahçe’nin talip oldugu yeri aldik. Bütün Anadolu kulüplerinin lisansli ürünleri orada satilacak. Hatta bu kulüplerin istanbul’da oynanacak maçlarinin biletleri bile satilacak.
3 yildir cepten gidiyor
UEFA kriterlerine en yakin kulüplerden birisiyiz. Tesislerimiz ile haziriz. Tek sorunumuz para. Ama Galatasaray’dan daha az borcumuz var. Devletten ihale almiyoruz, belediyeden destek görmüyoruz. Yayin geliri geliyor, ama biz görmüyoruz. Borçlara gidiyor. 3 senedir cebimden para veriyorum. içerde yaklasik 9 trilyon param var. Ama artik benim de kaynaklarim tükendi. Borçlardan kurtulmak için bir seyler yapmamiz gerek. sehirde referandum yaptiriyorum; ‘Ya destek verin ya da ikinci Lige dönüp borçlarimizdan kurtulalim’ diye.
1 milyon dolarlik is 7.5 milyon dolara bitti
SERKAN Aykut’un G.Saray’a transferinden çok para kazandik. Bunu inkar etmiyorum. G.Saray bu oyuncuyu ilk istedigi zaman onlara dedik ki; ‘1 milyon dolar pesin ödeyin, bonservisini verelim.’ Ama onlar kabul etmediler ve 4 senelik ödeme plani istediler. Böylelikle 4 yil için 7.5 milyon dolara anlastik. Ama paramizi Sayin Canaydin baskanliga geldikten sonra almaya basladik.
Sokaga attiklari paralar bizi ihya eder
BÜYÜK kulüpler inanilmaz kötü para harciyorlar. Yabanci futbolcu transfer ederken yurt disina avuç dolusu para veriyorlar. Onlarin her sene sokaga attigi paralarla Anadolu kulüpleri ayakta kalir. Dogru dürüst arastirma yapmadan, sadece menajerlerin önerileri ile büyük paralar harcayarak transfer yapiyorlar. Ayrica, kurduklari sirketler de kesinlikle profesyonel degil.
Büyüklere kizip Mansizi bize verdi
BEN ilhan Mansiz’i Kusadasispor’dan almistim. Kusadasispor Baskani, aralarinda büyük kulüplerin de oldugu diger takimlara kizdigi için ilhan’i bize verdi. Çok ilginç bir transferdi... Ben Kusadasi’na gittim, baskan ile sabaha kadar oturduk yemek yedik. Sabahin ilk isiklarinda anlasmaya vardik. Masada yer olmadigi için, 2 milyon marklik çeki bir arkadasimizin sirtina koyarak imzaladik.
350 bine almadilar 2 milyon saydilar
BÜYÜK kulüplerin paralari nasil sokaga attigina güzel bir örnek vereyim... Bundan yillar önce hemen bütün kulüpler Afrika’da futbolcu izliyordu. Biz de oradaydik. Fenerbahçe adina da Alparslan Eratli oradaydi. Eratli, Fenerbahçeli yöneticilere Samuel Johnson’u önerdi. Ama ne olduysa, Fenerbahçe almadi. Johnson için biz ve bir Yunan takimi pazarlik yapti. Sonunda Yunan takimi 350 bin dolara aldi. Ondan sonra Johnson iki sene Avrupa’da oynadi ve Gaziantepspor’a geldi. Fenerbahçe daha önce 350 bin dolara almadigi bu futbolcuyu Gaziantepspor’dan 2 milyon dolara transfer etti.
Çikarlari için dost oldular
NORMAL zamanda birbirlerine selam vermeyen ve sik sik kavga eden dört büyük kulübün baskanlari, çikarlari söz konusu olunca hemen dost oluyorlar. Yüksek vergiler yüzünden vergi kaçirir hale geldik. Ama stopaj vergisi düsürülüyor. Bundan sonra bu isler daha düzgün olur. Hakemler de düzenin bir parçasi oldu. Ama yeni dönemden çok umutluyum.
BAsKANLIgI SEVEREK YAPMIYORUM
Hürriyet’i ziyaret eden ismailUyanik, (soldan saga) ismailEr, KorkutGöze, Neyyire Özkan, Esat Yilmaer, Yücel Telören, Mehmet Arslan ve Bayram Aydin’in sorularini yanitladi. Anadolu kulüplerinin yasadigi sikintilari anlatan Uyanik, ‘Baskanligi severek yapmiyorum. Her genel kurulda ‘Bu son olsun, beni degistirin’ diyorum. Kulüp olarak çok borcumuz var’ dedi.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
mehmet_galip
Site Admin
Kayıt: Aug 05, 2002
|
Tarih: 2005-06-14 11:41:04
Mesaj konusu:
|
|
|
14a projesinin hayata geçmesini heyecanla bekliyorum.
ts nin yerinde olsan kötü hissederdim kendimi...yakinda "boyali kus" muamelesi görmeye baslayacaklar...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
Can_ALAKOC
Site Admin
Kayıt: Apr 27, 2004
|
Tarih: 2005-06-15 02:26:17
Mesaj konusu:
|
|
|
http://www.ntvmsnbc.com/news/328731.asp deki haberde CAVCAV
baskanligindaki Kulüpler Birligi'nin çektigi restten sonra artik geri dönüsü yok sanirim yeni havuz sisteminin.
BiZiM iSTEDigiMiZ OLACAK, 3,5 SÜNEPENiN iSTEDigi DEgiL!!! O KADAR ARKADAs!
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
haydar_gerlevik
Site Admin
Kayıt: Apr 03, 2003
|
Tarih: 2005-06-15 06:33:40
Mesaj konusu:
|
|
|
Moral bozmak istemem ama;
Sinava Giren:1.700.000
Gelecegi olan bölüm kazanacak:50-100.000 ..
1.700.000 aday Aynstayn bile olsa kazanacak kisi sayisi degisecek mi?
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
ismail_demirkan_çalýþkan
Site Admin
Kayıt: Mar 12, 2004
|
Tarih: 2005-06-15 07:38:35
Mesaj konusu:
|
|
|
"haydar_gerlevik"]Moral bozmak istemem ama;
Sinava Giren:1.700.000
Gelecegi olan bölüm kazanacak:50-100.000 ..
1.700.000 aday Aynstayn bile olsa kazanacak kisi sayisi degisecek mi?
? Topikler arasi baglantiyi kaybetmeyelim :D Sakin olup , suurlu yazarsak , karsimizda anlamayacak insan yok ! ;)
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2005-06-15 08:41:54
Mesaj konusu:
|
|
|
HAVUZ KAOSU BÜYÜYOR !..
Yayin geliri dagilimi konusunda yasanan sorun giderek büyüyor.. 4 büyükler disindaki takimlar da restini çekti ve bu konuda verdikleri önergenin kabul edilmemesi durumunda lige katilmama karari aldilar..
istanbul Dedaman Oteli'nde gerçeklestirilen ve Besiktas, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor temsilcilerinin yer almadigi Kulüpler Birligi Vakfi toplantisi sonrasi 14 kulüp temsilcisi, Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda verdikleri gelir dagilimi önergesinin, Futbol Federasyonu'nca kabul görmemesi durumunda lige katilmayacaklarini açikladilar.
Toplantidan sonra bir açiklama yapan baskan ilhan Cavcav, 4 büyük kulübün toplantiya katilmayisini üzüntüyle karsiladiklarini söyledi.
Havuz sistemiyle ilgili, Ankara'da yapilan Futbol Federasyonu Olagan Mali Genel Kurulu'nda, 14 kulübün verdigi karara, 4 büyük kulübün ''bize sorulmadi'' diye sitemde bulundugunu ifade eden Cavcav, ''Bugünkü toplantimiza katilmamalari, 14 kulübün kendi arasinda yaptigi özverinin dogru oldugunu göstermis oldu. Türkiye Ligi, 18 takimdan mütesekkil bir ligdir. Hepimizin birlik ve beraberlik içinde hareketi arzusunda davrandik, bundan sonra da öyle hareket edecegiz'' dedi.
Toplantida, havuz gelirlerinin dagitimi konusunu görüstüklerini anlatan Cavcav, söyle devam etti:
''Genel kurulda verdigimiz önergenin Futbol Federasyonu tarafindan kesinlikle tatbikata geçirilmesi konusunda karar aldik. Aksi oldugu takdirde, 14 kulüp olarak kesinlikle liglere istirak etmeyecegimizi çok açik ve net bir sekilde federasyona iletecegiz. Bizim ligden çekilmemiz çözüm getiren olaylar degil, ancak federasyon, eger Türkiye'nin federasyonuysa burada 14 kulübün görüs ve düsüncelerine saygi göstermeli. Bu bir dayatma degil, biz hakkimizi ariyoruz. Piyon degiliz. Biz oynayacagiz, onlar gelsinler 3-5 tane atsinlar. Bu devir kapandi. Ülke futbolu zarar görüyor. Avrupa kupalarinda takimlarin basarili olmasi için liglerin daha mücadeleli geçmesi gerekiyor.''
-''HAVUZDAN ÇIKMAK SÖZ KONUSU OLAMAZ''-
Cavcav, genel kurulda, naklen yayin gelirlerinin yüzde 50'sinin 18 takima, yüzde 40'inin puanlamaya, yüzde 10'unun da maç yayinlarinin dagilimi ve son 3 yillik sampiyonluklara göre dagitilmasi yönünde önerge verdiklerini hatirlatti.
Birligin, 14 kulübün degil 18 kulübün birligi oldugunu vurgulayan Cavcav, ''Demek ki menfaatler çakisinca 4 büyük kulüp bizi yalniz birakiyor. Onlarsiz lig olmadigi gibi, 14 kulübün istirak etmedigi bir lig de güç olur. Kulüpler bu konuda kesin karar almis durumda'' dedi.
Cavcav, bir soru üzerine, 4 büyük kulübün havuzdan çikmasinin söz konusu olamayacagini ifade ederek, ''Futbol Federasyonu, 4 kulübün degil Türkiye'nin federasyonu. Bu 4 kulübün havuzdan çikmasinin hukuken mümkün olmadigi kanaatindeyiz. Havuzu temsil eden 18 kulüp oldugumuza göre, biz bundan hakkimiza düsecek payi istiyoruz. Fenerbahçe Kulübü Baskani'nin da bu yönde beyanati vardi. Bu oradan kaynaklandi'' diye konustu.
Cavcav, Anadalu kulüplerinin alacaklari paranin 500-600 bin dolar oldugunu, bu paranin da büyük kulüpleri rencide etmeyecegini söyledi. Baska bir soru üzerine Cavcav, genel kurulda alinan kararin Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nu da baglayacagini belirterek, ''Türkiye'de hukuk varsa, genel kurulun aldigi kararin uygulanmasi gerekiyor. Federasyonun kesinlikle 4 büyük kulübün istedigi yönde karar verecek durumda olmadigi kanatindeyiz. Hukuku uygulamakla mükellef. Onlarin da bu yönden bakacaklarina inaniyorum'' diye konustu.
Cavcav, toplantida ayrica bu sezon ligden düsen istanbulspor, Sakaryaspor ve Akçaabat Sebatspor'un, Futbol Federasyonu ve Tahkim Kurulu'na yaptiklari basvurulari da ele aldiklarini kaydederek, sunlari söyledi:
''Bu kulüplerimiz, konunun Tahkim Kurulu'nda oldugunu, bu persembe veya gelecek hafta karar verilecegini ifade ettiler. Ligde yasaya aykiri olaylar söz konusuysa, adli merciler en iyi sekilde degerlendireceklerdir.''
Fenerbahçe, Galatasaray, Besiktas ve Trabzonspor'un temsilcilerinin katilmadigi toplantida, Birinci Süper Lig'e yeni çikan 3 kulübün temsilcileri de yer aldi. Ligden düsen istanbulspor ve Sakaryaspor'un temsilcileri ise toplantidan erken ayrildi.
14 Haziran 2005
Ajansspor
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
sinem_hun
Site Admin
Kayıt: Non 0, 0000
|
Tarih: 2005-06-17 01:52:30
Mesaj konusu:
|
|
|
16 Haziran tarihli radikalde Bagis Erten yazmis.olaya, anadolu kluplerinin cekilme kararindan yola cikarak gayet dogru bir yerden bakmakta bence.sunu yazmis:
Futbolda sinif savaslari
Fransiz ihtilali, o güne dek dünya yüzeyinde esi benzeri olmayan bir deneyim yaratmistir. Önce bir toplumu, sonra bir kitayi, en sonra da tüm dünyayi bastan asagi degistiren, dönüstüren bir altüst olustur bu. O dönemden sonra artik dünya bir daha eskisi gibi olmamistir. ilginçtir, bu koskoca, karmasik mi karmasik devrim sadece üç kelimeye sigabilecek kadar da basit bir denkleme sahiptir: Esitlik, özgürlük ve kardeslik...
Mali Genel Kurul'da Anadolu kulüplerinin sürpriz çikisinin küçük bir 'çimdik' olmasi beklenemezdi. Olmadi da... Saflar çabuk belirdi ve kiliçlar çekildi. Piyasanin o çok sevdigi terimi kullanirsak, pastadan pay kapma savasi öyle bir basladi ki, su transferin (ve spekülasyonun) kitliga düstügü günlerde futbol gündemimizde bomba etkisi yaratti.
Aslinda açik bir çatisma söz konusu. Talepler ve menfaatler net bir biçimde ortaya kondu. Önce Mali Genel Kurul'daki önerge üzerine Dört Büyükler havuzdan çekilme tehdidi savurdu, sonra da Kulüpler Birligi ligden çekilme salvosuyla resti gördü ve kontr-rest çekti.
'Kim hakli kim haksiz'a girmeden önce, su konuya deginmek boynumun borcudur. Tanil Bora'nin hediye ettigi deyimle, futbolumuzun oligarklari nasil bir arada, kol kola, omuz omuzalar, gördünüz mü? Hani birbirlerini zerre kadar sevmediklerini zannettigimiz, ölümüne mücadele edenlerden bahsediyorum. Trabzon sokaklarinda binlerin, Biçakci'yla birlikte protesto etmek için yürüdügü Aziz Yildirim'la Atay Aksu nasil bir sinif dayanismasi içinde... Özhan Canaydin, Yildirim Demirören ile Aziz Yildirim, yani ezeli rakipler ise oturup beraber strateji gelistirecek kadar içli disli artik. insanin midesi nasil kaldiriyor bunu bilemiyorum. Ama paranin imani en azili rakipleri bile baristiriyor iste. Bosa dememis Marx, devrim sancisi karinlara girdiginde saflar keskinlesir, netlesir!
simdi oturalim hesaba. Nedir durumumuz? Ortada bir yayin pastasi var ve bu ligdeki neredeyse tüm takimlarin temel gelir kaynagi. Fakat bunun paylasiminda açik bir esitsizlik var. Çünkü pastanin yarisi dört büyükleri kasasina, kalan yarisi ise 14 kulübe gidiyor. Ama söyle de bir gerçek var ki, futbolumuzu bu dört büyük kulüp domine ediyor. Taraftarlari fazla, statlari büyük, bütçeleri çok, imkânlari genis ve futbolun, hatta sporun her veçhesinde onlar var. Bu yüzden adalet salt esitlikle pek saglanabilecek gibi degil. Zaten onlar da bu yüzden bu kadar fütursuz ve gür konusuyor. Haklari oldugunu düsündükleri sey, aslinda kamuoyundaki agirliklarindan geliyor.
Birkaç çesit adalet çesidi vardir. Esitleyici adaletle dagitici adalet ayni sey degildir. Biri esitleyerek adaleti saglar, digeri agirliklari oraninda dagitarak. 'Ne kadar emek koyarsan koy ayni seyi alirsin' nasil adaletsiz bir yaklasimsa 'herkes ne kadar hak ediyorsa o kadar alir. Esitsizlik beni ilgilendirmez' demek de o kadar kusurludur. Bunlari neden anlatiyorum. Taraflarin ikiyüzlülügünü ortaya koymak için. ikisi de kendine esit, kendine adil bunlarin. Bir tarafta her seye istahli ve büyüklükleri kendinden menkul oligarsi, diger tarafta orta sinif esnafi zihniyetiyle ne koparsam kârdir'cilar... Yani bir tür filler savasi iste. Çimenler ezilip duruyor yine. Yani samimi futbolseverler, altyapi emekçileri, futbolun amatörlügüne sahip çikanlar, bu oyunun keyfine inananlar... Masaya oturanlarin ise devrim falan degil istedikleri, ceplerine girecek para...
Ama yine de benim gönlüm Anadolu kulüplerinden yana. ikiyüzlülükten, derebeylikten, muhafazakâr sultaliklardan kurtulursa bir futbol devrimi baslatabilirler. Ama sunu bilmeliler: Bu is koltuk sevdalisi sendika agalariyla olmaz. Baska bir irade gelistirmeleri gerek. Asagidan gelen, futbolu seven ve degistirme derdi olan katilimci bir irade. Yayin gelirleri sadece bir baslangiçtir. Yeter ki samimi bir özlem koysunlar ortaya. Özgür, esit, ve kardesçe, herkesi kusatan genel bir irade...
Nalinci keserliler yapmadi Fransiz Devrimi'ni. Orada da vardi onlar. Ama karsidevrimci olarak. Kendine esitlik, kendine özgürlük, kendine kardeslik isteyenlerin hepsi o gün karsi taraftaydi. Bu üç deger arasinda hiyerarsi, öncelik-sonralik görmeyenler, hepsini bir arada ve herkes için isteyenler kazandi o gün. Onun için tarih yazdilar...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
selcuk_soylu
Site Admin
Kayıt: Oct 01, 2004
|
Tarih: 2005-06-17 11:04:34
Mesaj konusu:
|
|
|
Ben bisey anlamadim Bagis Erten'in yazisindan. Anlayan varsa beri gelsin...
Radikal gazetesini bu yüzden okuyamiyorum iste... Bir paragrafin basinda söyledigi seyin, sonunda tam tersini söyleyebilen yazarlar türetti bu gazete...
Hani derler ya, nereye dönersen dön, dötün arkada kalir!
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
KAYA_AKYILDIZ
Site Admin
Kayıt: Jan 24, 2005
|
Tarih: 2005-06-17 12:04:53
Mesaj konusu:
|
|
|
...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
onur_aydogan
Site Admin
Kayıt: Dec 13, 2002
|
Tarih: 2005-06-17 14:00:43
Mesaj konusu:
|
|
|
"KAYA_AKYILDIZ"]"selcuk_soylu"]Ben bisey anlamadim Bagis Erten'in yazisindan. Anlayan varsa beri gelsin...
Radikal gazetesini bu yüzden okuyamiyorum iste... Bir paragrafin basinda söyledigi seyin, sonunda tam tersini söyleyebilen yazarlar türetti bu gazete...
Hani derler ya, nereye dönersen dön, dötün arkada kalir!
Wallahi bence gayet acik Bagis'in ne soyledigi ve oldukca da tutarli tum argumanlari... Pek guzel bir yazi... Hem de bir Fenerli olarak bunlari yaziyor ki bu bile tek basina takdire sayandir, ne Fenerliler varken...
Selcuk su celiskilerden bahsederse belki daha dogru bir konusma zeminimiz olur...
Bagis Erten'i tanimam ilk defa yazisini okuyorum ama ben de ne demek istedigini pek anlamadim. Belki bizim anlayisimizda bir eksiklik olabilir. Önce yazinin havuzdan esit "pay degil hak" isteyen Anadolu takimlara destek vermek için kaleme aldigini düsündüm. Sonrasinda Bizans'i da direk karsisina almama çabasi oldugunu gördüm. Anadolu takimlari her takim ayni parayi alsin demiyor ki, basarili olan daha çok para alsin, maçi yayinlanan elbette biraz fazla alsin ama simdi oldugu gibi pesin pesin paranin yarisini 4 takim almasin diyor. Bu mudur nalincinin keserine benzetilen? Öyle olsa bu sistem ingiltere'de kabul görür müydü? simdi arkadaslar diyecek ki adam her iki tarafin da gözüyle olaya yaklasmis. iyi de hangisinin hakli oldugunu düsünmüs? Biraz Nasreddin Hoca gibi herkese "sen de haklisin" demis. Benim tahminim yazar Anadolu takimlarini hakli bulmus ama Bizans'in gücü nedeniyle biraz eyyam yapmak ihtiyacini hissetmis. Bu nedenle net bir mesaj verememis ve yazi güme gitmis.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
selcuk_soylu
Site Admin
Kayıt: Oct 01, 2004
|
Tarih: 2005-06-17 14:34:46
Mesaj konusu:
|
|
|
Fazla vaktim yok, o yüzden Bagis Erten'in yazisindaki çeliskileri sözcük sözcük gösteremeyecegim.
su kadarini söyleyeyim: Güya analitik bir yöntem kullanilmis yazida...
Ne yapiyoruz analitik yöntemde: Problemi uygun parçalara ayirip, bütünü gözden kaçirmadan adim adim çözüme ulasmaya çalisiyoruz.
Yazida da bu yapilmaya çalisilmis, ama becerilememis. Problem tanimi sakat... Çözüm de bulunamamis...
Aslinda mesele çok basit: iki taraf var; 4'ler ve 14'ler... Ortadaki parayi paylasmak için bir müzakere yapiyorlar.
Problem tanimi bu yani: Para var ve bu para kulüpler arasinda paylasilacak... simdi problem taniminin içinde "samimi futbolseverlerin, altyapi emekçilerinin, futbolun amatörlügüne sahip çikanlarin, bu oyunun keyfine inananlarin" yeri nerede de, bu kesimlere selam sarkitiyorsun?
Müzakerede yapilan da basit; taraflar güçlü yanlarini ortaya koyarak ellerini güçlendirmeye çalisiyorlar...
Yani bir yazida hem bizansa, hem anadolu kulüplerine, hem samimi futbolseverlere, altyapi emekçilerine, futbolun amatörlügüne sahip çikanlara, bu oyunun keyfine inananlara gül uzatmak mümkün olamiyor.
Kafan karisiksa yazma kardesim... Önünde klavye olan herkes gazete yazisi yazmak zorunda mi bu memlekette?
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
silinmis_kullanici
Site Admin
Kayıt: Aug 01, 2002
|
Tarih: 2005-06-17 14:59:00
Mesaj konusu:
|
|
|
Mesele sadece para meselesi degil.
istanbullu amcamlarin Anadolu'yu figüran gibi görme meselesi.
simdi diyorlar. Ben bas rolde oynuyorum gelmis figüran ayni parayi istiyor. Ben böyle bir filmde oynamam. Figüranlarda iyi o zaman vermezseniz bizde oynamayiz. 10ncu kattan sen atlarsin diye.
Kisacasi yönetmeni ikna edip parayi esit alsak bile degisen birsey olmayacak. Figüran Osman'in kasetleri videocularda yine bulunmayacak.
En güzeli figüranlarin kendi filmlerini çevirmeleri.
Parayi bosver...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
ismail_demirkan_çalýþkan
Site Admin
Kayıt: Mar 12, 2004
|
Tarih: 2005-06-17 15:55:45
Mesaj konusu:
|
|
|
"bulent_atlas"]Mesele sadece para meselesi degil.
istanbullu amcamlarin Anadolu'yu figüran gibi görme meselesi.
simdi diyorlar. Ben bas rolde oynuyorum gelmis figüran ayni parayi istiyor. Ben böyle bir filmde oynamam. Figüranlarda iyi o zaman vermezseniz bizde oynamayiz. 10ncu kattan sen atlarsin diye.
Buraya kadar katiliyorum bu yaziya.
"bulent_atlas"]Kisacasi yönetmeni ikna edip parayi esit alsak bile degisen birsey olmayacak. Figüran Osman'in kasetleri videocularda yine bulunmayacak.
En güzeli figüranlarin kendi filmlerini çevirmeleri.
Parayi bosver...
Yukarida istanbullu amcalarin Anadoluyu figüran gibi gördüklerine karsi çikip , hemen sonra sende bunu kabul ettigini yazarak kendinle çeliskiye girmissin Admincanim ; vega asilli finli fincanim :D
Biz figüran filan degiliz ; biz de basrol oyuncusuyuz..Ve kasetlerimiz Anadoludaki videocularda da bulunacak ; Avrupadakilerde de...
Anadolu Takimlarina basrol teklif eden , basrol teklif edecek olan çoook film sirketi var , at gözlüklerini çikartirsak bunlari görebiliriz ;)
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2005-06-17 17:20:28
Mesaj konusu:
|
|
|
"sinem_hun"]16 Haziran tarihli radikalde Bagis Erten yazmis.olaya, anadolu kluplerinin cekilme kararindan yola cikarak gayet dogru bir yerden bakmakta bence.sunu yazmis:
Bunlari neden anlatiyorum. Taraflarin ikiyüzlülügünü ortaya koymak için. ikisi de kendine esit, kendine adil bunlarin. Bir tarafta her seye istahli ve büyüklükleri kendinden menkul oligarsi, diger tarafta orta sinif esnafi zihniyetiyle ne koparsam kârdir'cilar... Yani bir tür filler savasi iste. Çimenler ezilip duruyor yine. Yani samimi futbolseverler, altyapi emekçileri, futbolun amatörlügüne sahip çikanlar, bu oyunun keyfine inananlar... Masaya oturanlarin ise devrim falan degil istedikleri, ceplerine girecek para... Ama yine de benim gönlüm Anadolu kulüplerinden yana. ikiyüzlülükten, derebeylikten, muhafazakâr sultaliklardan kurtulursa bir futbol devrimi baslatabilirler. Ama sunu bilmeliler: Bu is koltuk sevdalisi sendika agalariyla olmaz. Baska bir irade gelistirmeleri gerek. Asagidan gelen, futbolu seven ve degistirme derdi olan katilimci bir irade. Yayin gelirleri sadece bir baslangiçtir. Yeter ki samimi bir özlem koysunlar ortaya. Özgür, esit, ve kardesçe, herkesi kusatan genel bir irade...
Nalinci keserliler yapmadi Fransiz Devrimi'ni. Orada da vardi onlar. Ama karsidevrimci olarak. Kendine esitlik, kendine özgürlük, kendine kardeslik isteyenlerin hepsi o gün karsi taraftaydi. Bu üç deger arasinda hiyerarsi, öncelik-sonralik görmeyenler, hepsini bir arada ve herkes için isteyenler kazandi o gün. Onun için tarih yazdilar...
Ben, Bagis Erten'in yazisinin yukarida alinti yaptigim bölümünden kendimce sunlari anladim: Özel televizyonlarin ve naklen yayinin ortaya çikmasi ile birlikte ülkemizdeki mevcut ve potansiyel futbolseverlere "üç büyükler" pompalanmaya ve pazarlanmaya basladi. Bunun dogal bir sonucu olarak, zaman içinde Anadolu'nun irili ufakli bütün kentlerinde "üç büyükler"in taraftar dernekleri,"üç büyükler"in ürünlerini satan magazalar kuruldu, "üç büyükler"in yaz futbol okullari açildi. "Üç büyükler" Anadolu'daki futbolseverlerin tamamina yakininin birinci takimi haline getirildi. Trabzonspor da eskiden kalma potansiyelinin ve lobilerinin de katkisiyla hemen bunlarin ardinda bir yere konuldu. Bu süreç içerisinde futbolseverler, stadyumda kendi kentlerinin takimini izlemek yerine "üç büyükler"in maçlarini izlemek üzere Digitürk salonlarini tercih etmeye basladilar (bir çok yazimda degindigim için bu kismini fazla uzatmak istemiyorum). Sonra da madem ki bizim maçlarimiz izleniyor, reytingi biz yapiyoruz, o halde pastanin büyügünü de biz aliriz mantigiyla hareket ederek simdiye kadar istediklerini aldilar. Bundan sonra da istediklerini almaya devam edecekler. Bakmayin ortadaki kayikçi kavgasina. Anadolu takimlarinin yöneticileri pastadan küçük küçük parçalar koparmaya çalisiyorlar. Oysa tribünler bosaliyor. Eskiden seyircisi yok diye alay edilen, eglenilen, asagilanan Gençlerbirligi'nin yanina diger kulüpler de gelmeye basladilar. Artik Ankaragücü, Gaziantepspor, Malatyaspor, Konyaspor, Samsunspor, vesaire, vesaire gibi takimlar da bazen 50 Kurus’a, 1 YTL’ye bilet sattiklari, hatta bazen bedava yaptiklari halde stadlarinda 2000 kisiye futbol oynuyorlar (Animsiyorum da, 1981 yilinda Ankaragücü’nün Göztepe, Adanaspor ve Mersin idmanyurdu ile yaptigi maçlarin bilet fiyatlarini bugünün parasiyla hesaplarsak 30 YTL’ye tekabül ediyordu ve bu maçlar 30.000 seyirci önünde oynanmisti. Ayni sekilde tüm kentlerde ikinci ve üçüncü liglerde bile stadlar tiklim tiklim doluyordu). Eskisehirspor, Kocaelispor, Antalyaspor, Göztepe vs. gibi kulüpler can çekisiyor. Bir zamanlar amatör kümelerden transfer ettigi futbolcularla 1. ligde firtina gibi esen Boluspor küllerinden yeniden dogmaya çalisiyor. Amatör kümeye giden ya da kapanan efsane takimlar var. “Süper Lig”deki Anadolu kulüplerinin agalari (pardon yöneticileri), kafalarini Digitürk gelirlerine takmis durumdalar ve baska hiçbir sey düsünmüyorlar. Artik onlarin akillarinda kalplerini kazanmalari gereken taraftar diye bir kavram yok. Kafalarinda, “Takimimizin taraftarlarini nasil artirabiliriz?” diye bir soru yok. “Tribünleri nasil doldurabiliriz?” diye bir soru yok. Birakin maçlara seyirci olarak gelen kisileri taraftar yapmayi, müsteri olarak görmelerine bile raziyim ama agalarin onlari müsteri olarak görüp, müsteri kazanmak gibi bir dertleri bile yok. Böyle bir kaygilari da yok. Çünkü bu agalarin (pardon yöneticilerin) tamamina yakini da zaten “üç büyükler”den birinin taraftari. Onlar için varsa yoksa Digitürk’ten gelecek para ve kendi olusturduklari oligarsik yapiyi olabildigince korumak.
Benim kisisel görüsüm, bu kayikçi kavgasinda da yine ortaya dogru dürüst bir sonuç çikmayacak. Devran böyle dönmeye; “üç büyükler”in, Trabzonspor’un ve Anadolu kulüplerinin aglari medya önünde kayikçi kavgasi yapmaya; taraftarlar da çesitli taraftar sitelerinde tuttuklari takimin menfaatlerine uygun gördükleri tarzda tartismaya ve ahkam kesmeye devam edecekler. Tribünler de bosalmaya, insanlar da televizyon basinda yogunlasmaya, televizyonun karsisinda: “Vur gol olsun be, vur ulan vur, Allahsiz para mi yedin ulan vur, vursana lannnnnn” (Tribündergi'nin üst basligi) diye bagirmaya devam edecekler.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
mehmet_galip
Site Admin
Kayıt: Aug 05, 2002
|
Tarih: 2005-06-17 18:08:29
Mesaj konusu:
|
|
|
"necdet ozkazanci"] Artik onlarin akillarinda kalplerini kazanmalari gereken taraftar diye bir kavram yok. Kafalarinda, “Takimimizin taraftarlarini nasil artirabiliriz?” diye bir soru yok. “Tribünleri nasil doldurabiliriz?” diye bir soru yok. Birakin maçlara seyirci olarak gelen kisileri taraftar yapmayi, müsteri olarak görmelerine bile raziyim ama agalarin onlari müsteri olarak görüp, müsteri kazanmak gibi bir dertleri bile yok. Böyle bir kaygilari da yok. Çünkü bu agalarin (pardon yöneticilerin) tamamina yakini da zaten “üç büyükler”den birinin taraftari. Onlar için varsa yoksa Digitürk’ten gelecek para ve kendi olusturduklari oligarsik yapiyi olabildigince korumak.
konunun en dramatik ve kaygi verici boyutunu vurgulamissiniz abi...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2005-07-22 11:04:09
Mesaj konusu:
|
|
|
"necdet ozkazanci"]"sinem_hun"]16 Haziran tarihli radikalde Bagis Erten yazmis.olaya, anadolu kluplerinin cekilme kararindan yola cikarak gayet dogru bir yerden bakmakta bence.sunu yazmis:
Bunlari neden anlatiyorum. Taraflarin ikiyüzlülügünü ortaya koymak için. ikisi de kendine esit, kendine adil bunlarin. Bir tarafta her seye istahli ve büyüklükleri kendinden menkul oligarsi, diger tarafta orta sinif esnafi zihniyetiyle ne koparsam kârdir'cilar... Yani bir tür filler savasi iste. Çimenler ezilip duruyor yine. Yani samimi futbolseverler, altyapi emekçileri, futbolun amatörlügüne sahip çikanlar, bu oyunun keyfine inananlar... Masaya oturanlarin ise devrim falan degil istedikleri, ceplerine girecek para... Ama yine de benim gönlüm Anadolu kulüplerinden yana. ikiyüzlülükten, derebeylikten, muhafazakâr sultaliklardan kurtulursa bir futbol devrimi baslatabilirler. Ama sunu bilmeliler: Bu is koltuk sevdalisi sendika agalariyla olmaz. Baska bir irade gelistirmeleri gerek. Asagidan gelen, futbolu seven ve degistirme derdi olan katilimci bir irade. Yayin gelirleri sadece bir baslangiçtir. Yeter ki samimi bir özlem koysunlar ortaya. Özgür, esit, ve kardesçe, herkesi kusatan genel bir irade...
Nalinci keserliler yapmadi Fransiz Devrimi'ni. Orada da vardi onlar. Ama karsidevrimci olarak. Kendine esitlik, kendine özgürlük, kendine kardeslik isteyenlerin hepsi o gün karsi taraftaydi. Bu üç deger arasinda hiyerarsi, öncelik-sonralik görmeyenler, hepsini bir arada ve herkes için isteyenler kazandi o gün. Onun için tarih yazdilar...
Ben, Bagis Erten'in yazisinin yukarida alinti yaptigim bölümünden kendimce sunlari anladim: Özel televizyonlarin ve naklen yayinin ortaya çikmasi ile birlikte ülkemizdeki mevcut ve potansiyel futbolseverlere "üç büyükler" pompalanmaya ve pazarlanmaya basladi. Bunun dogal bir sonucu olarak, zaman içinde Anadolu'nun irili ufakli bütün kentlerinde "üç büyükler"in taraftar dernekleri,"üç büyükler"in ürünlerini satan magazalar kuruldu, "üç büyükler"in yaz futbol okullari açildi. "Üç büyükler" Anadolu'daki futbolseverlerin tamamina yakininin birinci takimi haline getirildi. Trabzonspor da eskiden kalma potansiyelinin ve lobilerinin de katkisiyla hemen bunlarin ardinda bir yere konuldu. Bu süreç içerisinde futbolseverler, stadyumda kendi kentlerinin takimini izlemek yerine "üç büyükler"in maçlarini izlemek üzere Digitürk salonlarini tercih etmeye basladilar (bir çok yazimda degindigim için bu kismini fazla uzatmak istemiyorum). Sonra da madem ki bizim maçlarimiz izleniyor, reytingi biz yapiyoruz, o halde pastanin büyügünü de biz aliriz mantigiyla hareket ederek simdiye kadar istediklerini aldilar. Bundan sonra da istediklerini almaya devam edecekler. Bakmayin ortadaki kayikçi kavgasina. Anadolu takimlarinin yöneticileri pastadan küçük küçük parçalar koparmaya çalisiyorlar. Oysa tribünler bosaliyor. Eskiden seyircisi yok diye alay edilen, eglenilen, asagilanan Gençlerbirligi'nin yanina diger kulüpler de gelmeye basladilar. Artik Ankaragücü, Gaziantepspor, Malatyaspor, Konyaspor, Samsunspor, vesaire, vesaire gibi takimlar da bazen 50 Kurus’a, 1 YTL’ye bilet sattiklari, hatta bazen bedava yaptiklari halde stadlarinda 2000 kisiye futbol oynuyorlar (Animsiyorum da, 1981 yilinda Ankaragücü’nün Göztepe, Adanaspor ve Mersin idmanyurdu ile yaptigi maçlarin bilet fiyatlarini bugünün parasiyla hesaplarsak 30 YTL’ye tekabül ediyordu ve bu maçlar 30.000 seyirci önünde oynanmisti. Ayni sekilde tüm kentlerde ikinci ve üçüncü liglerde bile stadlar tiklim tiklim doluyordu). Eskisehirspor, Kocaelispor, Antalyaspor, Göztepe vs. gibi kulüpler can çekisiyor. Bir zamanlar amatör kümelerden transfer ettigi futbolcularla 1. ligde firtina gibi esen Boluspor küllerinden yeniden dogmaya çalisiyor. Amatör kümeye giden ya da kapanan efsane takimlar var. “Süper Lig”deki Anadolu kulüplerinin agalari (pardon yöneticileri), kafalarini Digitürk gelirlerine takmis durumdalar ve baska hiçbir sey düsünmüyorlar. Artik onlarin akillarinda kalplerini kazanmalari gereken taraftar diye bir kavram yok. Kafalarinda, “Takimimizin taraftarlarini nasil artirabiliriz?” diye bir soru yok. “Tribünleri nasil doldurabiliriz?” diye bir soru yok. Birakin maçlara seyirci olarak gelen kisileri taraftar yapmayi, müsteri olarak görmelerine bile raziyim ama agalarin onlari müsteri olarak görüp, müsteri kazanmak gibi bir dertleri bile yok. Böyle bir kaygilari da yok. Çünkü bu agalarin (pardon yöneticilerin) tamamina yakini da zaten “üç büyükler”den birinin taraftari. Onlar için varsa yoksa Digitürk’ten gelecek para ve kendi olusturduklari oligarsik yapiyi olabildigince korumak.
Benim kisisel görüsüm, bu kayikçi kavgasinda da yine ortaya dogru dürüst bir sonuç çikmayacak. Devran böyle dönmeye; “üç büyükler”in, Trabzonspor’un ve Anadolu kulüplerinin aglari medya önünde kayikçi kavgasi yapmaya; taraftarlar da çesitli taraftar sitelerinde tuttuklari takimin menfaatlerine uygun gördükleri tarzda tartismaya ve ahkam kesmeye devam edecekler. Tribünler de bosalmaya, insanlar da televizyon basinda yogunlasmaya, televizyonun karsisinda: “Vur gol olsun be, vur ulan vur, Allahsiz para mi yedin ulan vur, vursana lannnnnn” (Tribündergi'nin üst basligi) diye bagirmaya devam edecekler.
Bugünkü Milliyet'te yayinlanan haberi asagiya kopyaliyorum:
Havuzda Rekabet riski
Futbol Federasyonu, yeni kriterler konusunda tüm kulüplerle anlasirken, bundan sonra Rekabet Kurulu'nun, Digitürk ile yeni yapilan sözlesmeyi onaylamasini bekleyecek
Futbol Federasyon Baskani Levent Biçakci, naklen yayinlar konusunda 18 Süper Lig kulübüyle anlasmaya vardiklarini açiklarken, "Kimse geçen yildan az kazanmayacak. Bunu garanti altina aldik" diye konustu.
Havuz krizini çözen Futbol Federasyonu simdi dört büyüklerin ilk dörde girmesi ve Rekabet Kurulu'nun, Digitürk ile yapilan yeni sözlesmeyi onaylamasi için dua edecek.
Fenerbahçe, Galatasaray ve Besiktas'in geçen sene aldiklari yayin ücretinin yüzde 6'lik artis sonrasi yaklasik 19 milyon YTL'lik, Trabzonspor'un ise 15.5 milyon YTL'lik bölümünü garanti eden federasyon, bu takimlarin sezon sonunda ilk dörde girememesi durumunda olusturacagi fonu devreye sokacak.
Yayinci kurulusun enflasyon oraninda saglayacagi artisin yanisira, kulüplerin gelirlerinden kesilecek yüzde 3'lük pay ile federasyon hissesinden ayrilacak diger yüzde 3'lük bölümle olusturulacak fonun portresinin 8.5 milyon YTL tutacagi bildirildi.
Dört büyük kulübün son 10 yilda ilk dört dereceye girememe tablosunu çikaran federasyon, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin birer, Besiktas'in 2, Trabzonspor'un ise 4 kez klasman disi kalmasini gözönüne alarak bu ek kaynagin yeterli olacagi görüsünde birlesti. Ancak adi geçen takimlardan bir kaçinin ilk dört disinda kalmasi durumunda ayirdigi fonun yetmeyecegini hesaplayan federasyon, bu olasilik karsisinda kendi bütçesinden yaklasik 4 milyon YTL'lik bir pay ayirmak zorunda kalacak.
Yayin krizini çözdükten sonra bugün Rekabet Kurulu'na basvuracak olan federasyon, iki senelik sözlesme uzatimi kabul edilmedigi takdirde bir baska kaosa sürüklenecek. Ligin isim hakki ve Türkiye Kupasi'nin yayini karsiligi yaklasik 13 milyon dolarlik bir anlasma yapan Futbol Federasyonu'nun, Rekabet Kurulu'ndan olumsuz yanit alirsa söz konusu parayi nereden bulacagi ise tam bir soru isareti.
Bu da yine Milliyet'te Ercan Güven'in yazisi:
Havuzun adaleti bu kadar!
Hayirli ugurlu ve klorlu olsun havuzumuz...
Bol klorlu ve mikropsuz.
Ben yeni hesaptan hiçbir sey anlamadim ama madem ki herkes sen sakrak; bize düsen mutlulugu paylasmak.
Lakin yine de sormadan edemiyorum... Nasil oluyor da, hem dört büyüklerin eski aldigi paralar garanti ediliyor hem de Anadolu kulüplerinin cebine daha fazla para girecegi öngörülüyor?
Havuz mu büyüdü, suyu mu yogunlasti, çatlaklar mi kapatildi?
Federasyon Baskanimiz sayin Levent Biçakci'nin "ima"larindan çikardigimiz kadariyla ek kaynaklar yaratilmis.
Madem ek kaynak varmis, bu patirti niye yasandi?
"Ek kaynak yarattik, Anadolu futboluna aktardik" dese Federasyon, kim karsi çikardi?..
Anadolu futboluna kaynak aktarilmasini ilk gündeme getiren Fenerbahçe ve sayin baskani mi?
Peki neden?.. Neden tartistik?.. Neden ince hesaplar yaptik?.. Neden kirdik birbirimizi. Neden sayin Celal Dogan "mezar taslari"na kadar götürdü isi?
***
Ben nacizane fikrimi söyleyeyim:
Futbol Federasyonu bilindigi gibi siyasi destege de sahiptir.
O siyasi destek ki, gücünün bir bölümü Anadolu patentlidir. Magdur durumdaki Anadolu futbolu bizim içimize sinmez ama bir politikaci için "gafletle" es degerdedir günümüzde.
Milliyet Tir'i ile seçimden önce nabiz tutma gezisine katildigimda "Oyum Erdogan'a, çünkü futbolcu" diyen vatandaslarla karsilasmistim zamaninda... O kadar önemlidir yani futbol.
Ayrica ortada apaçik bir adaletsizlik vardir.
Hem siyaset hem ticaret yani... Eh, yeni Federasyon da bunu vazife edinmis ve iyi niyetlerle ise baslamistir.
Baslamis, lakin sonunu getirememistir.
Politik güç geri tepmis, bir kez daha dört büyüklerin elindeki potansiyelin agirligi ortaya çikmistir. Resmen geri adim atilmis ve "garanti para" gibi uygulamalarla herkes memnun edilmeye çalisilmistir.
Demek ki tüm takimlarimiz "adalet" degil "zam" istiyorlarmis. O zam da Federasyon payindan karsilanmis. Bu mu çözüm?
simdi soruyorum size... Havuzdaki adaletsizlik sona erdi mi?
Evet ise mesele yok. Hayir diyorsaniz, Türkiye neden gerildi bu kadar zamandir?
Neyse, daha fazla yoruma gerek yok!
Yalniz, sanirim dün bir gazetede okudum ama tam olarak hatirlayamiyorum. Bugünkü gazetelerde de göremedim. O haberden hatirladigim kadariyla, 2. lig kulüplerinin de Digitürk pastasinda bir miktar (%3 olabilir) paylari var ve yeni düzenlemeyle o pay da kaldiriliyor gibi. Ancak tam olarak emin degilim...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
|