Alkaralar

necdet_ozkazanci · Site Admin Kayıt: Apr 22, 2003

Asagidaki yaziyi bugün Milliyet'in internet gazetesinde okudum. Bu, Tolga sardan'in yazisinin birinci bölümü ve anladigim kadariyla devami var. FUTBOL MAFYAYA TESLiM - 1 TOLGA sARDAN Emniyet Genel Müdürlügü'nde görevli üç polis basmüfettisinin hazirladigi, "Spor Müsabakalarinda siddet Hareketi" konulu arastirma raporunda, spor kulüplerinin organize suç örgütleriyle baglantilari ortaya çikarildi. Raporda, organize suç örgütü liderlerinin, taraftar derneklerini kullanarak kulüp yönetimlerini etkiledigi anlatildi. Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydiner'in talimatiyla baslatilan ve 5 ay süren arastirmada özellikle futbol dünyasinda yasanan olaylar mercek altina alindi. Spor dünyasindaki çok sayida kisi ve kurumla yapilan görüsmeler sonrasinda ilk kez bu çapta hazirlanan 150 sayfalik raporda su saptamalara yer verildi: Taraftar dernekleri, kamuoyunda mafya olarak bilinen ve birçok kez haklarinda organize suç örgütü kurmak ve çete halinde çesitli suçlar islemekten yasal islem yapilan Sedat Peker, Alaattin Çakici, Sedat sahin gibi sahislarin etkisi altinda. Mafya lideri bu kisiler, kulüp yönetimi üzerinde baski kurabilmek için taraftar derneklerini kullaniyor. Organize suç örgütleri, kulüp yönetimi üzerinde ve karsilasmalarin sonucuna etki etmek üzere faaliyetlerini sürdürmektedir. Fenerbahçe kalecisi Rüstü Reçber'in 1999'da Pendikspor maçi sonrasinda dövülmesi, kamuoyunda Sedat Peker grubu olarak bilinen organize suç örgütü tarafindan gerçeklestirildi. Yunanli isadami Dimitris Papadapuolos'u öldürmekten sanik ibrahim Gümüstekin ile kamuoyunda taninan Mecnun Otyakmaz'in, Rüstü Reçber'in dövülmesi olayinda rollerinin bulundugu, aralarindaki telefon trafiginden açikça belli olmaktadir. Organize suç örgütü üyeleri olarak birçok kez haklarinda yasal islem yapilan Olgun Peker, Vedat Peker, Sedat Peker, Mecnun Otyakmaz, futbol camiasinda hakimiyet saglamak, kulüp yönetimi ve federasyon seçimlerini etkilemek, maç sonuçlarini etkileyecek sike girisiminde bulunmak amaciyla aralarinda birçok kez telefon konusmasi yapti. Organize suç örgütleri futbolda siddetin basli basina bir sebebidir. Her spor kulübünün bir mafyasi oldugu iddialari dogrulanmaktadir. Tribün liderleri denen amigolar ile spor kulüplerinin baskan ve yöneticileri arasinda varoldugu bilinen organik bag desifre edilerek ortadan kaldirilmalidir. Kulüpler, tribün lideri ve amigolara gelir saglayici özel güvenlik sirketi kurdurma veya toplu bilet dagitma gibi eylemlerden vazgeçmelidir. Olayli istanbulspor-Fenerbahçe maçi Müfettisler, raporda, organize suç örgütlerinin futbol karsilasmalarina müdahalesi konusunda da geçen yil olaylar yasanan istanbulspor - Fenerbahçe maçini "örnek" olarak degerlendirdi. Raporda, maçtaki olaylarin tribün liderligi ve hakimiyeti mücadelesinden çiktigini belirtilirken, söyle denildi: "Olay, FB tribün lideri Amigo Sefa lakapli Nihat Özpolat'la liderlik mücadelesine girmek ya da Özpolat'a saglanan ranta ortak olmak isteyen Sebo lakapli Sebahattin Karabul ve taraftarlari arasinda cereyan etti. Özpolat'a kulüp yönetimi tarafindan taraftarlara dagitilmak üzere bedava bilet verildigi, biletlerin bir kisminin çikan olaydan önce Karabul'a verilmesinden ve Özpolat'in, Karabul'a araba alacagi yönündeki vaadinden vazgeçmesi üzerine tabanca, biçak ve kiliçlarin kullanildigi sokak arbedesi meydana geldi. Kulüplerden gelir saglayan bu amigolar, jiplere binecek kadar zenginlesmisler, adeta organize suç örgütü liderine dönüsmüslerdir. Olaydan sonra tabanca kullandigini söylerek polise teslim olan Çagatas Kulaçatar'in savcilikta verdigi ifade, Amigo Sefa'nin gücünü gösterecek niteliktedir. Kulaçatar, Özpolat'in, kendisini 'taksiye bin gel parasini ben ödeyecegim' diyerek Fenerbahçe Stadi'na çagiran Amigo Sefa, 'senin yasin küçük Güngören maçinda (istanbulspor maçi) al bu tabancayi havaya ates edenin sen oldugunu söyle, ceza almazsin' diyerek kendisini kandirmis, olayda yaralama oldugunu ögrenince polisin de telkiniyle suçu üstlenmekten vazgeçmistir." Bu yaziyi okuduktan sonra elbette ki bazi degerlendirmeler yapilabilir ama benim ilk yaptigim degerlendirme sonucunda kendi kendime söyledigim cümle su: "iyi ki Gençlerbirlikliyim!..." Üç istanbul takimini tutan Ankarali futbolseverler de hangi takimlari tuttuklarini iyi bilmeli. Futbol, artik futbol olmaktan çikartildi; her geçen gün biraz daha kirletiliyor ve öldürülüyor. Öldürmek için ne gerekiyorsa yapiliyor.

necdet_ozkazanci · Site Admin Kayıt: Apr 22, 2003

Milliyet'te Tolga sardan'in yazi dizisi devam ediyor. Yine ilginç konular var: YASAK PANKARTLARI KADINLAR SOKUYOR Emniyet Genel Müdürlügü'nün hazirlattigi raporda siddet olaylari ile ilgili konusan Ali Sami Yen Stadi'nin Müdürü Hamit Kaseli ile sükrü Saracoglu Stadi'nin Müdürü Mürsit Tarhan maçlardaki güvenligin yetersizligine dikkat çektiler FUTBOL MAFYAYA TESLiM - 2 TOLGA sARDAN Emniyet Genel Müdürlügü'nde görevli üç polis basmüfettisinin hazirladigi "Spor Müsabakalarinda siddet Hareketi" konusundaki arastirma raporunda Fenerbahçe sükrü Saracoglu Stadi'nin müdürü Mürsit Tarhan ile Galatasaray Ali Sami Yen Stadi'nin müdürü Hamit Kaseli'nin de siddet olaylariyla ilgili görüslerine yer verildi. Müfettislerle görüsen her iki müdür de özellikle stat içindeki güvenlik önlemlerinin yetersiz kaldigini belirtti. Stat müdürlerinin görüsleri özetle söyle: MÜRsiT TARHAN sükrü Saracoglu Stat Müdürü Maçta görevli güvenlik amirleri ve yardimcilari ile tribünde görevli diger amirler maç seyretmek amaciyla görev yerini terk ettikleri ve baska yerlerde maç izledikleri için sorumlu olduklari personeli kontrol etmekten uzak kaliyorlar. Böylece dogan yönetim zaafiyeti sonucunda aninda yapilmasi gereken müdahalelerde amirinden emir alamayan görevliler, farkli tepkiler göstererek olaylarin büyümesine neden oluyor. Kadin seyircilerin istenmeyen pankartlari vücutlarina sararak statlara soktuklari konusunda duyumlar geliyor. Maçta görev alan polisler, maç baslamadan saatler önce statta görev aliyorlar; maç sirasinda yorgun ve bezgin oluyorlar; görevlerinde yeteri kadar titiz davranmiyorlar. Seyirciler arasinda çetelesme olayi mevcuttur. Bu gruplar karaborsa bilet satisini yönettikleri gibi, istedikleri sahsin lehinde veya aleyhinde tribünleri tezahürat yapmaya yönlendiriyorlar. Bunlar maç seyretmekten çok seyirciyi yönlendirmeye ve istedikleri tezahürati yaptirmaya çalisiyor. Bu gruplar stada girislerde alinan tedbirleri zorlayarak çogu kere biletsiz maça giriyor. Tribünlerde görevli polisler, sira baslarinda oturuyorlar ve yanlarindaki diger koltuga migferlerini ve diger teçhizatlarini koyuyorlar. Migferlerini koyduklari yerin biletli sahibi gelince de teçhizatlarini kaldirmiyorlar. borsa biletler, Fenerbahçe ve Galatasaray statlarinda ayni kisiler tarafindan satilmaktadir. Karaborsa bilet satan kisilerle de polis mücadele etmiyor. Saha içerisinde alinan tedbirlerde polis, seyircileri engelleyecek sekilde konuslaniyor. Seyiri engelledigi konusundaki itirazlara da aldiris etmiyorlar. UEFA kriterlerine göre saha içerisinde bulunmasi gereken kimseler disinda birçok kisi geziniyor. Biletix'in kulübelerinde bilet satanlar, gürültü yapilarak ve kulübeler disaridan yumruklanarak ve baska cisimlerle vurulmak suretiyle yildiriliyorlar. Biletler bazi sahislar tarafindan zorla alindiktan sonra karaborsada satiliyor, bilet almak isteyen seyircilere de biletlerin tükendigi söyleniyor. Yasakli kisilerin stada yeniden girmelerini engelleyecek bir düzenleme bulunmuyor. Aramalar yetersiz yapiliyor, sapka ve çift paça gibi yerlerde sahaya firlatmaya müsait malzemeler içeri sokulabiliyor. Simit ve su ihalesini alan sirketler, çuvallari, aratmadan iplerle disaridan içeri çekiyorlar. Alinan tedbirler tam uygulanmiyor. Turnike girislerinde ve çikislarda kalabalik olusturarak yan kesicilik suçu isleniyor. HAMiT KAsELi Ali Sami Yen Stat Müdürü Girislerde arama yapilmasina ragmen sahaya atmaya ve firlatmaya elverisli malzemeler içeriye girebiliyor. Bu malzemeler daha çok disarida satis yapan seyyar saticilar tarafindan içeriye sokuluyor veya saklaniyor. Malzemeler, torbalara doldurularak stadin içerisine giren asiri fanatik taraftarlarca içeriye iple çekiliyor. Polis, bu tür malzeme sokulmasini kendi isi kabul etmeyerek müdahale etmiyor. Karaborsa bilet satisindan yakalananlar hakkinda sisli Cumhuriyet Bassavciligi takipsizlik karari veriyor, Kadiköy Cumhuriyet Bassavciligi ise dava açiyor. Stat görevlileri görevli olduklari kapilardan, sporcular kafile giris kapilarindan yakinlarini biletsiz olarak içeri aliyor. Turnikelerde görevli veya maçta görev almis herhangi bir polis görevlisi, yakinlarini veya istedikleri kisileri biletsiz olarak görevini kötüye kullanarak stada aliyor. Protokol tribününe gelen önemli kisilerin soför ve koruma görevlileri silahla içeri girmek yasak oldugu halde silahlarini stadyum girislerinde teslim etmiyorlar. Yarin da devam edecek...

necdet_ozkazanci · Site Admin Kayıt: Apr 22, 2003

Tolga sardan'in Milliyet'teki yazi dizisinin bugünkü bölümü: KAHVELERDEN GÜVENLiKÇi TOPLANIYOR Emniyet müfettisleri tarafindan hazirlanan raporda, spor kulüplerinden adam basi 80-100 YTL para alan Özel Güvenlik sirketleri'nin, kahvelerden 20 YTL'ye egitimsiz elemanlar tutarak maçlarda görevlendirdigi belirtildi FUTBOL MAFYAYA TESLiM 3 - TOLGA sARDAN Spor Müsakalarinda siddet Hareketleri baslikli arastirma raporunu hazirlayan üç polis basmüfettisi, futbol karsilasmalarindaki özel güvenlik uygulamasinin yarattigi rahatsizligi da gözler önüne serdi. Kahvelerden toplanan kisilerin özel güvenlik görevlisi yapildigini belirleyen müfettisler, siddetin önlenmesi için Türkiye Futbol Federasyonu'nca konulan kurallarin yine Federasyon Baskani Levent Biçakci tarafindan ihlal edilmesini elestirdi. Türkiye'de ilk kez konuya iliskin kapsamli resmi bir rapor hazirlayan müfettisler su saptamalarda bulundular: Kanun çikmadan önce, kahvede oturan herhangi bir kimsenin özel güvenlik sirketi tarafindan genellikle 20 YTL ücret karsiliginda özel güvenlik görevlisi olarak tutularak maçlarda görevlendirildigi anlasilmaktadir. Böylece bugüne kadar yapacagi görevin bilincinde olmayan niteliksiz kisilerin spor karsilasmalarinda görev alabildigi görülmektedir. Aslinda bir özel güvenlik görevlisinin spor kulübüne maliyeti her müsabaka için 80 - 100 YTL. civarindadir. Ancak kulüpten alinan ücretin pek az bir kismi güvenlik görevlisi olarak hizmet veren sahsa ödenmektedir. Düsük ücretle niteliksiz ve egitimsiz personel çalistirilmasi bugüne kadar özel güvenlik görevlilerinden beklenen faydanin saglanamamasina neden olmustur. Bu nedenle yeni çikan kanun uyarinca egitilmis lise mezunu özel güvenlik görevlilerinin daha faydali olacagi anlasilmaktadir. 27.02.2005'te Besiktas - Sakaryaspor karsilasmasinda meydana gelen olaylarda kahveden düsük ücretle toplanan ilkokul mezunu özel güvenlik görevlilerinin olaylari önlemekten çok olaylarin büyümesine ve yeni olaylar çikarmaya neden olduklari görülmüstür. Bütün televizyon kanallarinda gösterilen futbolcu Serdar Kurt'a kafa atan özel güvenlik görevlisi Hasan Köselici'nin ilkokul mezunu oldugu, 5188 sayili kanunun özel güvenlik görevlilerinde aradigi tahsil sartina haiz olmadigi ve bizzat kendisinin olaya sebep oldugu anlasilmis ve adli mercilerce tutuklanmistir. Uygulama kapsaminda özel güvenlik sirketlerinin bir araya gelerek "özel güvenlik havuzu" olusturmasi ve personele egitim vermesi yerinde olacaktir. Biçakci'ya elestiri Polis basmüfettisleri, Futbol Federasyonu Baskani Levent Biçakci'yi da isim vermeden elestirdi. Merdiven bosluklarinin dolu olmasi nedeniyle geç baslatilan Galatasaray - Fenerbahçe maçini degerlendiren müfettisler, federasyon gözlemcisinin verdigi raporu delil olarak kullandi. Müfettisler, gözlemcinin, "Merdiven bosluklarinin genislemediginin görülmesi üzerine müsabakanin baslama saati ertelendi. Gecikmenin 12. dakikasinda hava kosullari, sporcu sagligi ve seyirci infiali gözönüne alinarak TFF Baskani Levent Biçakci'nin onayini alarak müsabakanin baslamasina müsaade ettim" seklindeki raporu nedeniyle su degerlendirmeleri yapti: Gözlemci raporuna göre; merdiven bosluklarinda biriken seyirci kalabaliginin bosaltilmasi konusunda özel güvenlik görevlilerinin çabalari yetersiz kalmis, güvenlik amirinden polislerin müdahalesi talep edilmis, polis müdahalesine ragmen merdiven bosluklari talimatlar dogrultusunda tamamen bosaltilamamis, kismen meydana getirilen bir aralik üzerine maçta hazir bulunan Futbol Federasyonu Baskani'nin sözlü talimatiyla karsilasmanin oynatildigi anlasilmistir. Bu gözlemci raporu da göstermektedir ki talimatlar ve spor güvenlik kurullarinca alinan kararlar, bu kararlarin alinmasindan ve uygulanmasindan sorumlu mevkide olanlar tarafindan bile ihlal edilmekte veya bu ihlaller sorumlu mevkilerdekilerin gözü önünde yapilabilmektedir. Gözlemci raporu, en sorumlu mevkide bulunan ve kurallarin uygulanmasindan sorumlu olanlarin dahi kurallari hafife aldigini "bir defa ihlal etmekle bir sey olmaz" zihniyetiyle hareket ederek kurallari ihlal ettiklerini göstermektedir

necdet_ozkazanci · Site Admin Kayıt: Apr 22, 2003

Devam... TARAFTAR TAHRiK EDiLiYOR Emniyet'in siddet olaylari için hazirlattigi raporda medyaya da elestiriler geldi. Televizyon yayinlarinin ve gazete mansetlerinin kiskirtici nitelik tasidiginin alti çizildi FUTBOL MAFYAYA TESLiM - 4 TOLGA sARDAN Türkiye'de spor karsilasmalarinda yasanan siddet olaylarini incelemek amaciyla üç polis basmüfettisinden olusan heyetin hazirladigi raporda, medya da yaptigi yayinlardan dolayi elestirildi. Polis basmüfettisleri, televizyon yayinlarinin sadece reyting almayi hedefledigine, yazili basinin ise basliklarla taraftarlari tahrik ettigine dikkat çekti. Raporda Türkiye'deki spor medyasinin yayinlarini haber basliklariyla degerlendiren müfettisler su görüslere yer verdi: Türk'ün gücünü gösterin Televizyon programlarinda spor haberlerinin verilis sekli dahi siddet hareketlerini önleyici olmaktan uzaktir. Spor haberlerinin verilis sekli, özellikle mansetler, kiskirtici ögeler ve tahriklerle doludur. Yabanci ülkelerle yapilacak maçlardan önce "Eleyeceksiniz, çünkü Türksünüz", "Haydi Türk'ün gücünü gösterin", "Avrupa Avrupa duy sesimizi", "iste bu Türk'ün ayak sesleri", "Hey Avrupa kalk ayaga Türkler geliyor" gibi basliklarla milliyetçilik duygulari körüklenmekte ve seyirciler olay çikarmaya hazir hale getirilmektedir. Futbolla magazin programlari birlestirilerek "Televole", "Süper Televole", "Süper Frikik", "Bi Daha", "Futbol Mahkemesi" gibi yeni bir söylem ve dil gelistiren programlarda, adet yerini bulsun kabilinden sporda kardeslikten bahsedilmekle birlikte, daha çok reyting almak için taraftarlari tahrik edecek yayinlar sürdürülmektedir. Girin, vurun, gelin Spor basini içinde, "Türkiye'de stadlara giden seyircinin vahsiligi, spor sayfalarinin vahsiliginden kaynaklanmaktadir" diye özelestiri yapanlar da bulunmaktadir. "Vur Cim - Bom, dagit su ingiliz'i", "Öyle vur ki Fenerim sokaga dökülelim", "Vur da gel Fenerim", "Gidin, vurun, gelin", "Haydi korkma vur yumrugunu", "Avrupa bombalanacak", "Türksün bugün ezer geçersin", "Aslanim ingilizleri evinde tokatlayacak", "Cim - Bom dövdü, öldüremedi", "Kafadan koparin su isi", "Ya istiklal ya ölüm maçi", inönü'de Rus ruleti", "Maç degil düello", "Yenemeyen ölsün", "Galatasaray rahat parçalar", "Vur pençeni aslanim", "3. Dünya savasi", "0 bogaysa sen Kartal'sin", "Çak Roma'ya sok komaya" gibi mansetlerle verilen spor haberlerinin sporda siddeti tahrik ettigi çok açiktir. Çözüm önerileri Müfettisler, raporun sonuç bölümünde ise sorunlarin çözüm önerilerine yer verdi. Çözüm önerileri özetle söyle: 5149 Sayili Sporda siddetin Önlenmesi Yasasi, bugün meydana gelen siddet olaylarini önleyecek mahiyettedir. Asil sorun yasanin tam olarak uygulanmasi konusunda gerekli kararliligi göstermekte yatmaktadir. Gençlik ve Spor Genel Müdürlügü'ne sporda meydana gelen siddet ve düzensizlik ile ilgili olaylar hakkinda bilgi toplamak, bunlari degerlendirmek ve alinacak önlemler konusunda görüs olusturmak ve öneride bulunmak, spor kulüpleri ile güvenlik makamlari arasinda koordinasyon saglamak gibi görevler verilmelidir. Önleme amaçli arama yetkisi genel kolluga ve özel güvenlik güçlerine hakim karari ve mülki amirinin iznine bagli olmadan verilmelidir. Kulüp yönetimlerini etkileme çabasindaki organize suç örgütü mensuplari ile kulüp yöneticilerinin iliskisi kesilmeli, bu tür örgütlenmeler ile bagi olanlar kulüp yönetimlerine seçilmemelidir. Sadece uluslararasi nitelik tasiyan spor müsabakalarinda alkol ikraminin zorunlu hale gelmesi durumlarinda, ev sahibi kulüp yönetimi tarafindan mülki amirinden alinacak yazili izin ile müsabaka alanlarinin uygun bölümlerinde alkol ikramina izin verilmelidir. Çirkin ve kötü tezahüratin kime yapildigi degil, ne sekilde ve hangi nitelemeler ile yapildigi önemlidir. 12. madde tezahürati bu açidan ele almali ve yeniden düzenlemelidir. Müsabakadan men cezasi alanlar müsabaka saatlerinde oturduklari semt polis merkezine giderek kendilerini polise göstermelidirler. Yasaya, "müsabakadan men cezasi alanlar ceza aldiklari süre içerisinde yapilacak karsilasma saatlerinde ikamet ettikleri semtin polis merkezinde veya jandarma karakolunda geçirilir" seklinde bir hüküm eklenmelidir. 5188 sayili yasaya göre özel güvenlik görevlileri belirli bir süre egitimden geçirilecek ve bu egitim sirasinda toplumsal olaylara müdahale konusunda da bilgi aktarilsa dahi özel güvenlik görevlilerinin olaylara müdahalede görülen eksikliklerini giderecek egitim programlari düzenlenmeli ve özel güvenlik görevlileri spor müsabakalarinda olaylara müdahale konusunda periyodik olarak egitime tabi tutulmalidir. Spor karsilasmalarinda görev alacak personelin moral ve motivasyonlarini yükseltecek ve onlari güdüleyecek egitim faaliyetlerinin yaninda maddi yönden tatmin edilmeleri de düsünülmelidir. Maçlarda görev alacak personel sayisi azaltilarak maç basina uygun görülecek belli bir ücret verilmelidir. Saha içinde görevli olmayan resmi ve sivil emniyet mensuplarinin gezmesine son verilmelidir. Dis güvenlikten sorumlu personel karsilasma basladiktan sonra saha içine girerek görev yerini terk etmemelidir. Polis; tribünlerde kendisine ayrilan yerlere oturmali, seyircilere ait yere oturmamalidir. Polisin; akraba ve tanidiklarini maçlara biletsiz aldigi yolundaki sikayetlerin kesilmesi için gerekli önlem alinmalidir. Polis; spor kulüplerini, yöneticileri, oyuncularini çesitli vasitalar ile etkileyerek karsilasma sonuçlarini istedikleri sekilde belirlemeye çalisan organize suç örgütleri ile mücadele etmeyi kararlilikla sürdürmeli bunlarin spor kulüplerinin bazi yöneticileri ile iliskileri desifre edilmelidir. Büyük kentlerde "Güvenlik Gözlemcisi" adi altinda bir sistem olusturulmali, bu görev Polis Teftis Kurulu'nda görevli polis basmüfettisleri veya APK uzmanlari tarafindan yapilmalidir. Özellikle futbol karsilasmalarinda, federasyon gözlemcilerinin müsabakalari izleyerek kurallara uyulup uyulmadigini rapor etmeleri gibi; maçlarda görev verilecek polis basmüfettisi ve APK uzmanlari maç öncesi, maç sirasinda ve maç sonrasinda emniyet müdürlügünce görev emrine göre alinan tertibatin tam olarak uygulanip uygulanmadigi gözlemlemeli ve sonuç görevi verecek olan Emniyet Genel Müdürlügü'ne bildirilmelidir. Futbol Federasyonu ile görüsülerek Güvenlik Gözlemcisi'ne federasyon gözlemcisine benzer bir ücret ödenmeli, hangi maçta kime görev verilecegi önceden gizli tutularak bu gözlemci seyirci gibi bilet alarak maçi izlemelidir. Spor kulüpleri toplu olarak bulunacak ve tertibat alacak polisler için oturma yerleri ayirmali ve bu yerler hangi karsilasma olursa olsun satilmamalidir. istanbul ilinde futbol karsilasmalarinda, bilet satislarini yapan Biletix firmasinin fazla bilet basip ve satmasini önlemek amaciyla mali ve idari denetimi yapilmalidir. Spor kulüpleri amigolara ve taraftar derneklerine hiçbir surette bedava bilet vermemelidir. Koltuk sayisi kadar bilet basilmali ve satilmalidir. Güvenlik bakimindan önemli maçlarda dahi belirli bir yüzde 5 - yüzde 10 arasi bir bosluk birakilarak bu alanlarin bileti satilmamalidir. Biletlerin isme satilmasi düsünülmelidir. Sporcularin sporcu giris kapisindan akraba ve yakinlarini biletsiz olarak spor alanlarina alinmalari engellenmelidir.

selcuk_soylu · Site Admin Kayıt: Oct 01, 2004

Araya gireyim... Aytek: Türk futbolunda mafya yok 19 Temmuz 2005 Eski bir Emniyet Müdürü olan ayni zamanda 15 yildir Gençlerbirligi Baskani ilhan Cavcav’in yardimciligini yapan Atilla Aytek, Türk futbolunda mafyadan söz edilemeyecegini kaydetti. Aytek, " Bugün Türkiye’de kendine mafya diyenlerin hiçbiri mafya degil. Mafya oldugunu iddia eden adamlari, karanlikta degnekle döversin" dedi. 12 Eylül askeri darbesinden sonra, subat 1984’te yeralti dünyasinin önde gelen isimlerinin yakalanmasi amaciyla baslatilan "Babalar Operasyonu"nun merkezinde yer alan Aytek, son yillarda futbol ve mafyanin birlikte anilmasiyla ilgili olarak Ancyra Gazetesi’ne açiklamalarda bulundu. "TÜRKiYE’DE MAFYA YOK" Aytek, Türkiye’de futbol ve mafyanin birlikte anilmasinin çok yanlis oldugunu ifade ederek, "Çünkü Türkiye’de mafya yok, mafya çok farkli bir olay. Mafya kan bagliligindan organize suç demek" dedi. "MAFYA DENEN ADAMLARI DEgNEKLE DÖVERSiN" Kendilerini mafya olarak tanitan bazi kisilerin bir takim icraatlari oldugunu kaydeden Aytek, "Bu insanlar futbolculara gidiyor, futbolcular da onlari menajer yapiyor. Bir olay oluyor, kim bu adam diyoruz, su futbolcunun menejeri diyorlar. Ama bugün Türkiye’de mafya denen hiç kimse, mafya degil. Bugün mafya oldugunu iddia edenleri, karanlikta degnekle döversin" dedi.

AfsinGENC · Site Admin Kayıt: Aug 09, 2002

yani a.aytekte olayi sacma sapan bi yere cekmis.literaturde mafya dan bize ne?orda mafyadan kastedilen illegal baglantilar,illegal olaylar,yoksa kimse sicilya mafyasini kastetmiyor.adi mafya yada degil futbolun icinde kimlerin oldugu futbolla alakasiz kisilerin futbolumuzu yonlendirdigi bi ortamda kelimelrin gercek anlamlarina takilmak pekte mantikli degil.