Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2005-09-23 16:43:30
Mesaj konusu: HEP KAYBEDEN ONLAR MIDIR...
|
|
|
Türk futbolunun bir kiyma makinesi misali Teknik Direktörleri un ufak ettigi, futbol takimlarimizin bir sezonda bir kaç degisik teknik adamla yollarini önce birlestirip, sonra ani kararlarla ayirdigi, nice bir anlik yildizin parlayip, sonra aniden kayip gittigi bu hercai dönemde, aklima sikca takilan sorulardan biridir :
“Neden basarisizligin faturasi hep ‘Teknik Adamlar’a kesilir…”
Bir anda ilah ilan edilen, adina sarkilar yazilanlarin, futbol dünyamizda bir anda bir yildiz misali parlayanlarin, ya da spor sayfalarinin büyük puntolarinda birilerince yildizi parlatilanlarin, bir veya iki yenilgi de yerlerde süründülmesi, suçlu ilan edilmesi, sürgünlere gönderilmesi, aforoz edilmesi nedenir….
Öyle ya, kaybetmek bir suç ise, ki bizim spor basinin kaybedenlere pek tahammülü oldugu söylenemez, kaybedenler hep suçlu satirlarla yazilir, infaz mahkemeleri erken kurulur, velhasil infaz da pek gecikmez…
Ama yalniz ‘Teknik Adamlar’ midir suçlu, futbolu oynayanlar sahada ki oyuncular degil midir, o oyunculari transfer ederken onlara kefil olan baskanlar, yöneticiler, futbol subesi sorumlulari degil midir, hep en kabahatli Teknik Adam midir, fatura hep ona mi kesilmelidir…
“Kursunlu” Süper Ligimizde, bir sezonda üç, ya da dört ‘Teknik Adamla’ calisip, sonra yollarini ayiran, baskanlari, yönetimleri, yöneticileri, futbolculari kulübe kök salmis nice takimlar vardir…
Basarisizligin faturasi neden onlara kesilmez, hani hep arz edildigi gibi futbol takim oyunu ise, kirmizi kart neden hep Teknik adama gösterilir…
Gelisi ve gidisi, ikametinin kisaligi yüzünden gelecekte hatirlanmayacak Teknik Direktörler vardir, sabirsiz serçe telaslarina kurban edilmis, kariyerleri bir anda tepe taklak olanlar vardir, bir toz duman deryasinda bir baskanin agzindan dökülen iki kelime ile bir anda “hiç” olanlar vardir…
Peki, o baskanlarin, yöneticilerin, futbolcularin hiç mi suçu yoktur, onlar “sütten çikmis ak kasik” midir…
***
Çok bilindik bir basari öyküsüdür, Manchester United efsanesini yaratan Sir Alex Ferguson, Old Trafford’a patron olmadan önce iskoçya’nin Aberdeen takimini çalistirmaktadir. iskoç futbolunda çok basarilidir. 1986 yilinda Manchester United’in basina gelir ve yanilmiyorsam görevde bulundugu ilk yedi sene boyunca takimi gözle görülen bir basariya imza atmamistir, Premier ligde ilk sampiyonlugunu 1993 yilinda yasamistir…
Yani göreve geldikten tam yedi sezon sonra…
Görevde bulundugu 19 sene boyunca takimini sekiz kez sampiyon yapmis, 5 kez Kral kupasini ve bir kez UEFA, bir kez de sampiyonlar Ligi kupasini kazandirmistir…
Hani futbol da ‘istikrar’ kelimesinin altini çizerek telafuz edenlerin her daim örnek verdigi isimdir…
Bilirim, “sabir” kelimesi kaninda biraz Akdenizlilik, biraz da sarklilik olanlara dair degildir. iste belki de bundandir, acele yol vermeler, ve acemi telaslarla kesilen biletler…
Yine de sormadan geçemem, madem “sabirdir” bizlere özgü olmayan, o zaman neden kulüplerine kök salmis basarisiz yönetimlere, baskanlara sabir ederiz de, görevinde daha üç günlük teknik adamlara sabir edemeyiz…
Ayni yalan düzenlerin içinde dönüp dururken nafile bir telasla, hep Teknik adamlari kurban etmek yerine, sistemi, o sistemi yaratanlari, sorgulasak, yasanilanlardan ders alsak olmaz midir…
“Bu kaçinci hoca” diye soracagimiz yerde, her degisim rüzgarinda tepetaklak olurken, neden bozuk düzene dört elle sarilmayi yegleriz “insallah” lardan medet umarak…
Birinden ötekine atlarken, ve telef ederken kariyerleri, umutlari, heyacanlari, dünün kahramanlarini, bir bozuk düzene dört elle sarilmak nedenir…
Türk futbolun bir kiyma makinesini andirdigi, ‘hocalarin’ her daim yitirildigi bu bozuk düzeni sorgulamak degil midir asil yapilmasi gereken;
Bunca acemi baskan, yönetici, futbolcu varken günah keçisi hep teknik adamlar mi olmalidir, fatura hep onlara mi kesilmelidir…
Nafile bir düzenin içinde yitip gidenlere, yazik bir nakarat ile hep “Bol sans” dilemek yerine, kalanlarin da basarisizlikta paylari oldugunu anlamanin zamani gelmemis midir…
Ziya Adnan
|
|