Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2005-10-21 18:45:44
Mesaj konusu: PAL SOKAgININ ÇOCUKLARI...
|
|
|
Besiktas’in Bolton Wonderers ile oynadigi UEFA kupasi maçindan sonra, tribünlerin büyük bir bölümünden ‘Yönetim istifa” sesleri yükseliyor, homurtular esliginde, ugultular halinde, belli ki taraftar pek hosnutsuz…
Aslinda bu tepki, Besiktas taraftarinin, yalnizca sahasinda kaybettigi iki puana degil, bundan önce ki haftalarda ligde aldiklari sonuçlara ve sahada ortaya konan futbola dair…
Kisa bir süre önce, büyük umutlarla Teknik direktörlük görevine getirdikleri Riza Çalimbay ile yollarini ayirmislar ve geçtigimiz günlerde futbolun basina Gordon Milne’i getirmisler…
Bolton Wonderer’s maçi öncesinde siyah beyazlilar “Kursunlu Süper Ligimizde” liderin 13 puan gerisinde yedinci sirada, taraftar hal ve gidisten hiç mi hiç memnun degil…
Pesinen yazayim, ‘Besiktas’li degilim’ o yüzden onlarin iç meseleleri beni pek ilgilendirmiyor, ancak bütün bu gelismeler esnasinda dikkatimi çeken nokta, Besiktas Kulübü Basin Sözcüsü Yahya Kemal Gencer’in söyledikleri;
Besiktasli taraftarlarin dünkü maç sonrasi ''Yönetim istifa'' seklindeki tezahüratlarini da degerlendiren basin sözcüsü Gencer, genel kurulda seçimle basa geldiklerini, yine seçimle gideceklerini söyledi.
Gencer, disardan bagirarak yönetim kurulunun görevden ayrilmasinin mümkün olmadigini ifade ederek, ''Yönetim kurulu ve baskanimiz Demirören, sokaktan gelecek tepkilerle veya yönlendirmelerle görevi birakacak sahsiyetlere sahip degildir'' diyerek sözlerini tamamladi.
Gencer, maç sonrasi bazi taraftarlarin tepkisiyle ilgili görüslerini de açiklayarak, söyle konustu:
''Bazi gruplarin yaptigi kötü tezahürat, takimin moralini bozdu. Kendisini taraftar zanneden bir grup, takimi yanlis sekilde tesvik etmeye çalisiyor. Bunlar taraftar degil, disaridan yönlendirilen bir kesim. Yaptiklari hos degil. Ayrica Bolton Wanderers'ten bir puan almak kötü degil. sartlarin olumsuzluguna ragmen rakibimizi yenebilirdik. Bizim taraftarlarimiz iyi günde Besiktas'i tercih ediyor. Kötü günlerinde takima küsüyorlar. Bu sekilde bozguncu hareketlere prim veriyorlar'' diye konustu.
***
Küçükken, “Pal Sokaginin Çocuklari” diye bir kitap okumustum, Macar yazar Ferenc Molnar’in yazmis oldugu bu sürükleyici kitapta büyük bir kentte yasayan iki çocuk toplulugunun çatismasi isleniyordu…
Bir yanda, Pal sokaginda yasayan yoksul ailelerin çocuklari, öte yanda “Kizil Gömlekliler” diye anilan zengin aile çocuklari…
Her iki gurup, kendileri için büyük bir deger tasiyani ele geçirme pesindeydi (yanilmiyorsam ortak deger odun deposu olarak kullanilan bir arsaydi)…
Bugün Türk futbolunun içinde bulundugu konum, bana “Pal Sokaginin Çocuklarini” hatirlatiyor…
Bir tarafta, spor programlarinda her daim boy gösteren, takim elbiseli, hal ve davranislarindan iyi egitim almis görünümü veren agzi purolu büyük adamlar, yöneticiler, baskanlar…
‘Sokaktan gelenlerin tepkileri ile takimi birakmayiz, biz seçim ile geldik seçim ile gideriz, varsa karsimiza çikacak babayigit, gelsin kongrede aday olsun’ cinsinden cümleleri pek siklikla kuran koltuk sevdalilari…
Kendileri için pek önemli gördükleri koltugu hiç birakmamak için ona siki siki sarilip, savasanlar…
Kizil Gömlekliler…
Diger tarafta “Pal Sokaginin Çocuklari”, sevdalari genelde karsiliksiz birakilmis tribün insanlari…
Beraber yürüdük biz bu yollarda – beraber islandik yagan yagmurda” sarkisinin figüranlari, tribünlerin müdavimleri, kar kis demeden takiminin pesinde o sehirden bu sehire, o stadtan bu stada sürüklenen sokak çocuklari…
Büyük adamlarin cümleleri de büyük oluyor, “seçim” kelimesi pek siklikla geçiyor o büyük cümlelerde, sokaga ve sokaktakilere yukaridan bakiliyor;
malum taraftar dedigin ‘Pal Sokaginin Çocuklari”…
Basarisizligi istifa nedeni olarak görmemek bizim Kizil Gömleklilere mahsus bir yasam biçimi herhalde, malum büyük adamlar istifa etmenin pek kötü birsey olduguna inaniyorlar, sahip oldugun koltuga yapisma halleri…
***
Iyi de sormak gerek o zaman, madem tribünlerdeki taraftar ‘sokak çocugudur’ neden yalan söyleme ihtiyaci hissedilir, neden banka hesaplari hayli siskin oyuncular, para babasi yöneticiler maç sonrasi söylemlerinde pek siklikla tekrarlarlar
‘Takimin esas sahibi taraftardir’ yalanini…
Ve neden inanilir takimin gerçek sahibinin taraftar olduguna, zira ‘sokak cocuklarinin” genelde ne söz hakki vardir, ne kongre üyeligi, ne de seçimde oy hakki…
Takimin sahibinin taraftar oldugu topyekün palavradir, öfkeleri de, sevinçleri de unutulur gider, ve gerekirse satin alinir, son söz her zaman kongre salonlarinda söylenir ve ‘Sokak Çocuklari’ kongre salonlarina ancak disaridan bakabilirler;
onlara kongre salonlarinda yer yoktur…
Tezahurati son erdiginde, maçin bitis düdügü ile birlikte unutulan zavalli bir sokak çocugudur taraftar dedigin;
Seçimle gelen büyük adamlar ise yapisip kalirlar ‘en degerlilerine’, zaten bir kere sahip oldun mu ona, birakip gitmek yakismaz…
Disaridan gelen ugulutlar, cama burunlarini dayayip içeriye kisik gözlerle bakan zavalli sokak çocuklarina aittir;
Önemsenmemelidir…
Ziya Adnan
|
|
suat_sonal
Site Admin
Kayıt: Jan 05, 2004
|
Tarih: 2005-10-22 18:10:51
Mesaj konusu:
|
|
|
Eline,gönlüne,beynine saglik Ziya Adnan,
Sen hep yaz emi, daima yaz.
Bu kadar mi güzel betimlenir bir düzenin bozuklugu, bu kadar mi güzel ifade edilir.
Ey site yöneticisi arkadaslar..Maalesef tanimadigim, sayet bir gün kismet olursa bundan büyük onur duyacagim Ziya Adnan kalbur üstü bir muharrir, gerçek bir yazardir. Öyleyse artik bir “Ziya Adnan Yazilari” bölümü-kösesi- sayfasi adi ne olursa, olusturmanin zamani gelmemis midir sizce?
Naçiz fikrimce, Gerçek bir yazarin satiraralarina gizledigi minik ancak büyük atesleri yakmaya muktedir kivilcimlari fark edip, bunu ocaga yani topluma ilk ulastirma feraset ve kivanci bu sitenin olmalidir.
.....
Pal Sokaginin Çocuklari... yani bizler, bu düzenin gücü çarki durdurmaya yetmeyen kirilgan çomaklari.
Her ne kadar kimimiz kendini siyah-kirmizi, kimimiz lacivart-sari yada mor-beyaz, yesil-beyaz, sari-siyah kabul etmissek de aslinda hepimiz tek rengiz.
Pal Sokagi Çocuklari ‘nin rengi bi tanedir ....Negro
isbu çarklar böyle dönmeye , bu atlar bu arabayi böyle çekmeye devam ettigi müddetçe de bu renk degisemeyecek, Pal Sokagi Çocuklari güç yetiremedikleri düzenin ve toplumun zencileri kalmaya ve bu sekilde muamele görmeye devam edeceklerdir.
Ta ki , Pal Sokaginin tüm çocuklari aslinda tek sokagin çocuklari olduklarini anlayip, “hep birlik,tam birlik” diyene kadar.
Saygilarimla,
|
|