Alkaralar

Ziya Adnan · Site Admin Kayıt: May 06, 2003

Fenerbahçe – Besiktas maçi bitiminin üstünden neredeyse iki saat geçmis, çok asina futbol programlarinda ki güleç, babacan tavirli adam “simdi maç sonu görüntülerine gidiyoruz…” diyor. Maç basi görüntüleri biteli hayli olmus, ama önce reklamlar elbette, uzun uzun, sindire sindire… Çok zaman sonra, maç sonu görüntüleri basliyor, herkes konusuyor, futbolcular, yöneticiler, yorumcular, ve hatta hakemler. Sonra pozisyonlari yorumlama zamani, eski bir hakem her pozisyonu en ince ayrintisina kadar yorumluyor, agir çekim, normal çekim, bir bir, tüm detaylari ile. Ekran da alt yazi geçiyor o esnada, “Siz hakem olsaniz bu pozisyona yorumunuz ne olurdu…” yaziyor, ‘falanca numaraya mesaj atin, degerlendirelim tadinda. Merak ediyorum, acaba kaç kisi verilen numaraya cevap yaziyor… “Burda faul var mi ?”, “Bu pozisyon ofsayt mi ?” sorularini “ Yavas yavas oynatalim…” cevaplari izliyor, sonra gelsin yakin plan çekimler, ayni pozisyonlar tekrar tekrar izleniyor. Stad da olmanin pek önemi yok aslinda, zira bizde ki spor programlari didik didik, aslinda faul olsa ne fark eder ki, nasilsa maç bitmis degil mi... Aradan saatler geçiyor, hala ayni adamlar ayni maçi, ayni pozisyonlari yorumluyorlar, sanki ‘Kursunlu Süper Lig’ de o hafta sonu yalnizca bir tek o maç oynanmis gibi, sanki o lig de yalnizca iki takim varmis gibi… Digerleri bu ligin takimlari degilmis gibi… *** . Ayni gün, Ankara’da bir Baskent derbisi oynaniyor. Biri 1910 yilinda kurulmus, digeri Cumhuriyet ile yasit. iki köklü Ankara takimi. Ankara bu ülkenin Baskenti. Tüm Avrupa ülkeleri içinde Baskentinden hiç sampiyon çikmamis tek ülke bizim ülkemiz… Ankaragücü açisindan hayli kritik bir maç, ama televizyon kanallarinda canli gösterilmiyor, ne sifreli, ne sifresiz. Belli ki bizim cografyada derbiler yalnizca istanbul’da oynaniyor. Tabi elbette bir de bir dekoder satislari meselesi var degil mi, zaten bu ligde her daim üç takimin maçlari canli gösterilir, esas oglanlar ve figüranlar durumu degil mi, o kadar da olsun degil mi… Ayni gün bizim televizyon kanallarinda Liverpool – Manchester City maçi canli yayinlaniyor, sonrasinda inter Milan – Udinese maçi, o da canli, sifresiz, meraklisina. Ama benim gibi akliniz Ankara derbisinde ise, ve uzaklarda iseniz o maçi izleme sansiniz olmuyor, özet görüntülerini izlemek için bile gece yarilarina kadar beklemek gerek. Zira figüranlarin ne yaptigi pek önemli degil, nasilsa nüfusun yüzde doksani üç takima sevdali, digerleri meselesi o kadar da önemli degil, esitlik ve adalet nedir ki degil mi… Haliyle, bu ucube sistem., yalnizca sahada degil, taraftar yaratmada da ayni adaletsizligi ve esitsizligi üretiyor. Ayni üç takimin daimi görüntüleri ile büyüyen yeni nesiller futbolun yalnizca onlarda ibaret oldugunu saniyor. Dolayisi ile nüfusun yüzde doksani… *** Daha önce de yazmistim, biz aslinda futbolu sevmiyoruz. Biz körü körüne renklere sevdaliyiz, yendigimiz sürece seviniyor, yenildigimiz zaman karsi takimin oyuncusuna, yöneticisine, hakemlere küfür ediyoruz. Biz futbolu degil, bir ucube düzenin esas oglanlarini seviyoruz. Ne adalet, ne esitlik, ne de sahada oynanan futbol bizi o kadar ilgilendirmiyor, biz galip gelmeyi seviyoruz, formaya bir yildiz daha fazla takma meselesi herseyden daha önemli… Geçenlerde bir arkadasim anlatti, Londra’da Türk derneklerinin birinde Chelsea – Barcelona sampiyonlar Ligi maçinin oldugu gece, Fenerbahçe, Kadiköy stadinda, Türkiye Kupasi maçinda Tarsus idmanyurdu ile oynuyor. Maç canli olarak televizyon ekranlarinda. Fenerbahçe maçinin baslamasi ile birlikte, dernek tika basa doluyor, hani igne atsan yere düsmez dedikleri cinsten. Sonra maç bitiyor, ve dernek aninda bosaliyor. Chelsea maçi baslamak üzere. Az önce tiklim tiklim olan mekanda simdi ancak birkaç kisi kaliyor. Tüm Avrupa futbolseverinin merak ile bekledigi ve izlenme rekorlari kiran maç, bizim taraftarlar adina o kadar da önem arz etmiyor belli ki. Maçi izleyen sayisi bir elin parmaklari kadar… Çünkü, biz futbolu degil, renkleri seviyoruz. iki Avrupa devinin maçindan bize ne ki… Sonra, gece yarisina kadar beklemek gerek figüranlarin maçlarini… Sahi adalet ve esitlik mülkün temeli midir… Ziya Adnan

haydar_gerlevik · Site Admin Kayıt: Apr 03, 2003

Hala derbi diyorlar.. Derbi sadece AnkaradA vardi tam 48 foruma girdim yazdim açikladim.. Deplasman takimina yer verilmeyen maça utanmadan derbi diyor bu yerel istanbul medyasi..

ahmetalici · Site Admin Kayıt: Nov 02, 2005

Evet malesef Ülkemizde sadece istanbul'da var bu derbi, yillardir belirtilen bu konu ile alakali olarak isyan ettik durduk. Ne oldu ? sonuç yine degismedi degismeyecekte, biz ancak zaman zaman isyan edip, bir yerlere yazacaz. Pazar aksamlari bir tek TRT diger maçlarin özeti kisa olarak veriyor, bu maçlari seyretmek için de bir hayli beklemek gerekiyor. Diger kanallari açtigimizda saatlerce istanbul takimlari konusuluyor. Bu gelenek yillarca böyle devam etti. Malesef böyle de devam edecek.Bence yapilacak fazla bir sey yok artik....

mehmet_galip · Site Admin Kayıt: Aug 05, 2002

gs-fb, ksk-gözgöz ve ag-gb maçlari bu ülkenin yegane derbileridir. tüm bunlarin içinde en aklibasinda derby hiçkuskusuz ankara derbisidir. ne olursa olsun birisi digerini illaki gözetir çünkü... ne yardan vazgeçilir ne serden. sahada kazanan için akilalmaz bir keyiftir ama –holigan diye- pankart bile asilmasina izin verilmeyen bu topluluk yeri geldiginde digerini tribüne çagiracak kadar da engin hosgörülüdür. gençlerli olarak dün ankaragücü yensin isterdim. çünkü ankaragücü benim için ankara’nin gücüdür. taraftarin arasindan bize karsi zaman zaman olumsuz seyler söylenmesine ya da söylenebilecek olmasina aldirmiyorum çünkü kendimi ankaragücü’nün disinda görmüyorum bir ankarali olarak. ankaragücü’nün güçlü olmasi gençler’in de gücü demek bana göre... dün ankara’da “spor” vardi. istanbul da ise taraftarini bile stada götüremeyenlerin kendi çapinda masturbasyonu...basinin bu sartlar altinda onlarda israr etmesini anlayabiliyorum aslinda...