Alkaralar Dinlenme Tesisları Forum Ana Sayfası
 
Four Four Two kt !
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
haydar_gerlevik
Site Admin

Kayıt: Apr 03, 2003

Mesaj Tarih: 2006-05-11 15:37:20      Mesaj konusu: Four Four Two çikti ! Alıntıyla Cevap Ver

internet sitesi de var.. http://www.442dergi.com/ Bu ay 2. sayisinde en agirlikli takim Gençlerbirligi.. Özellikle Asas bölümü harika..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
cansoyer
Site Admin

Kayıt: Jan 13, 2005

Mesaj Tarih: 2006-05-11 20:27:22      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

sanirim web sitesinde bir sorun var, daha dogrusu yapim halinde henüz galiba, ama derginin kendisi gayet basarili , her futbolsever ilgiyle ve dikkatle takip etmeli bence...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
uralnadir
Site Admin

Kayıt: Dec 15, 2004

Mesaj Tarih: 2006-05-12 08:35:29      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

iki sayiyi da aldim. Güzel bir dergi. Bu ayki dünya kupasi eki de güzel.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-04-11 22:55:54      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Racing Club yönetiminden bir ilke imza atacak karar! Arjantin ligi takimlarindan Racing Club yönetimi taraftarlarini kombine bilet almaya tesvik etmek amaciyla ilginç bir uygulamaya gitti... Kulüp, takimin performansinin beklenenden kötü olmasi durumunda sezon öncesi sattiklari sezonluk kombine biletleri alan taraftarlara geri ödeme yapacagini açikladi. Buna göre takim eger ligi altincilikla onunculuk arasinda bitirirse taraftarlarina bilet bedelinin %25'ini , onbirincilikle onbesincilik arasinda bitirirse %50'sini , onaltincilikla ondokuzunculuk arasinda bitirirse %75'ini geri vermeyi, küme düserlerse de paranin tamamini geri ödemeyi taahhüt etti. Oyuncularina duyduklari güven nedeniyle böylesine bir yolu tercih ettiklerini belirten kulüp yönetimi, anlasilan o ki önümüzdeki günlerde maddi açidan sorun yasamamak için kiliseye dua etmeye gidebilir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Ozgur_Dirim_Ozkan
Site Admin

Kayıt: Non 0, 0000

Mesaj Tarih: 2007-04-12 00:45:55      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"fatih_salman"]Racing Club yönetiminden bir ilke imza atacak karar! Arjantin ligi takimlarindan Racing Club yönetimi taraftarlarini kombine bilet almaya tesvik etmek amaciyla ilginç bir uygulamaya gitti... Kulüp, takimin performansinin beklenenden kötü olmasi durumunda sezon öncesi sattiklari sezonluk kombine biletleri alan taraftarlara geri ödeme yapacagini açikladi. Buna göre takim eger ligi altincilikla onunculuk arasinda bitirirse taraftarlarina bilet bedelinin %25'ini , onbirincilikle onbesincilik arasinda bitirirse %50'sini , onaltincilikla ondokuzunculuk arasinda bitirirse %75'ini geri vermeyi, küme düserlerse de paranin tamamini geri ödemeyi taahhüt etti. Oyuncularina duyduklari güven nedeniyle böylesine bir yolu tercih ettiklerini belirten kulüp yönetimi, anlasilan o ki önümüzdeki günlerde maddi açidan sorun yasamamak için kiliseye dua etmeye gidebilir. Ha ha ha Ben üç sezon önce Erdogan Arica getirildiginde Gençlerbirligi Spor Kulübüne dava açmayi düsünüyordum, tüketici hakkimi kullanarak. Kombine biletimi alirken kulübün sampiyonluk iddiasina kanarak aldim diye dava açacaktim. :)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
ercumenttuncalp
Site Admin

Kayıt: Oct 05, 2004

Mesaj Tarih: 2007-04-12 01:10:26      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ha ha ha Dirim, sen kiminle dans ediyorsun ? Senin kombinelerini rakibe satarlar. Düsünsene üç istanbullu ortak alsa (Prova basladi bile) Sayin Cavcav "Galatasaraylilar istedigi tribünde maç seyredebilir, buyursunlar" diye buyurmus. Zaten istanbula karsida sifir çekmeye alistigimiz için, onlar kosa kosa gelir, bizimkilerde 'Bakkali Market' yaparlar. SEN GELMEZSEN GELME !
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
haydar_gerlevik
Site Admin

Kayıt: Apr 03, 2003

Mesaj Tarih: 2007-04-12 14:04:49      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu baslik da nerden çikti.. Güzel bir dergi olan ve çok satan 442 sonunda hooligan dergileri solayip tam Bizansli olunca dibe vurdu..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-04-12 23:32:45      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Onlar Ne Dediler? Manchester City'nin Çinli oyuncusu Sun Jihai kültür farkliliklarina henüz alisamamis ve söyle demis: ''ingiliz kültürünü özümseyemedim. Yuvaya giden çocuklarimin dogumgünlerinde oradaki tüm çocuklarin yemesi için pasta götürmezsem kaba biri gibi algilanacakmisim'' (Nisan sayisindan) Antreman sonrasi hatira fotografi çektirmek isteyen jandarmalarla objektife gülümseyen Tümer Metin, sonrasinda gazetecilere söyle seslenir: ''Size de iyi malzeme çikti'' (subat sayisindan) Hikmet Karaman ya yine uçuk beyanat verme sevdasinda ya da Abdurrahman ile kafa buluyor: ''Kosarken üst tarafi Kevin Keegan'a benziyor. Biraz da teknigini ona yaklastirirsa tam olacak.'' (subat sayisindan) Görüldügü kadariyla idolü ilhan Cavcav olan Livorno baskani Aldo Spinelli söyle demis: UEFA kupasi kulüpler için bir yük, hatta bir çesit vergi...Tüm enerjinizi kapan zar zor para kazanabildiginiz bir turnuva'' (Aralik sayisindan)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-05-01 15:45:36      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Lig A bölümünde Metin Diyadin'in ayrilirken yaptigi basin toplantisi ve sonrasiyla ilgili güzel bir yazi var. ''Resimdeki Gözyaslari'' Ayrica El-Saka ile yapilan uzun bir röportaj var. Sohbetin bir bölümünde Gençlerbirligi'nde Ersun Yenal zamaninda yakalanan basarinin sirri sorulmus Saka söyle cevap vermis: ''ilk olarak söylemem gereken nokta, takimin temizlenmis olmasiydi. Ersun Hoca sorunlu oyuncularla yollari ayirmisti. ikincisi adalet saglanmisti. Kim iyi çalisiyor, kim isini iyi yapiyorsa formayi o kapiyordu. Ne zaman ki bir oyuncu iyi idman yapmaz veya iyi oynamaz, sonra da takimda sans bulursa o takim biter. Kalbi iyi olan bir oyuncu yedek kaldiginda sahadaki oyuncularin formayi hakettigini düsünüyorsa bunu sorun etmez. Ben hep belirtiyorum, bir takim en az 22 kisidir. Herkesin ayni yöne bakarak düsünmesi gerekir. Belki takimi en üst seviyeye çikartamazsiniz ama arkadasligin en iyi seviyede olmasi gerekir. Arkadaslik iyi olunca basari da beraberinde gelir.''
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-07-03 01:47:29      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

[URL=http://imageshack.us][img:2366fcee80]http://img519.imageshack.us/img519/8684/cimg2351jz4.jpg[/img:2366fcee80][/URL]
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-07-03 01:50:36      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

[URL=http://imageshack.us][img:e34bac7c2a]http://img175.imageshack.us/img175/5580/cimg2353dd2.jpg[/img:e34bac7c2a][/URL]
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-07-03 01:53:34      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

[URL=http://imageshack.us][img:61c210f385]http://img514.imageshack.us/img514/8067/cimg2354mf3.jpg[/img:61c210f385][/URL] Aceleye geldi kusura bakmayin, idare edin...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-07-03 01:58:24      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

[URL=http://imageshack.us][img:f4f5599b6c]http://img175.imageshack.us/img175/4595/cimg2352db4.jpg[/img:f4f5599b6c][/URL] HEY GiDi GÜNLER HEY...ÜMiT KARAN VE BÜYÜK KAPTAN YANYANA...KAPTAN BURSA'DA O ARALAR. BiZiM FORMA REKLAMI YURTBANK Ki FENA BATTI...BURSA'NIN FORMA REKLAMI DA JET-FADIL..O BATMAKLA KALMADI siMDi MAPUSTA ÇÜRÜYOR...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
seyhun_akar
Site Admin

Kayıt: Mar 16, 2003

Mesaj Tarih: 2007-07-04 01:24:12      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

foto iyi yakalasnmis hakikaten.. :) bu arada müslümanin biri hayrina tarayip koysa suraya da biz de iki satir okusak.. yok yani antepte zor bu 442 isleri.. malum.. anadolu toypagi burasi.. geriden takipte her daim.. :roll: bir de hayriniza sunu eklerseniz çok makbule gecer [img:c489ecc404]http://img165.imageshack.us/img165/8293/44222222222kn4.png[/img:c489ecc404]
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-08-02 16:55:07      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sezon tahmini yapmislar. Feci bir mail yazacagim bu hususta. 1-fb 2-gs 3-bjk 4-trabzon 5-ankara belediye 6-kayseri 7-rize 8-GENÇLERBiRLigi 9-istanbul belediye 10-saivas 11-antep 12-konya 13-bursa 14-ankaragücü 15- manisa 16-Gençlerbirligi oftas 17-denizli 18- kasimpasa ilk yarinin ilginç günlerinden ikisi bizimle ilgili: 11 Agustos: ilhan Cavcav her ne kadar Oftas benim takimim degil dese de iki takimin ilk haftada karsilasacak olmasinin tek bir nedeni var; iki kulüp arasindaki organik bag...Bu ilginç maçta Cavcav baskanin atilan hiçbir gole üzülmeyecegini biliyoruz desek pek yalan olmaz. 11 Kasim: Gs-Gençlerbirligi: fb maçinda sahaya atilan su siseleri 5 maç seyircisiz oynama cezasiyla gs'ye geri döndü. Bu karsilasma sari-kirmizili taraftarlarin yeni takimla bulusacagi ilk maç olacak. Samiyen'in dolmasi ve yeni takimin maç öncesinde bagirlara basilmasi bekleniyor. :(
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
efesavas
Site Admin

Kayıt: Dec 17, 2002

Mesaj Tarih: 2007-08-02 17:30:37      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ziya Dogan'i kovmazsa Trabzon birak 4.lügü ilk 10 a giremez....Keza Ankara Belediye 5.likten,Rize'de 7.likten daha asagilarda olur.Bursa 13'den daha iyi yerde olur.Fener sampiyon olamaz.Gerisi ilk bakista mantikli gibi.... Sezonun sürpriz takimlari ise biz ve istanbul belediye olur.(Bu iki takim bir momentum yakalrsa çok iyi yerlere gelir aksi takdirde yerleri listedeki gibi orta siralar olur)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-09-04 21:13:15      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu ay tanitilan kitap "Piknikte Dömivole". Gerçekten güzel bir tanitim yazisi hazirlanmis. Dünya'nin en iyi 100 futbolcusu bölümü gerçekten güzel olmus. Ben ilk 10'u yazayim. 10) Fabio Cannavaro 9) Gianluigi Buffon 8- Wayne Rooney 7) Samuel Eto'o 6) Steven Gerrard 5) Lionel Messi 4) Thierry Henry 3) Ronaldinho 2) Cristiano Ronaldo 1) Kaka Hele bir Erkan Özbey yazisi var ki okumayan kendine taraftarim demesin Bu ropörtaji siteye tasimak gerekir. Erdem bu isi sen çözersin gibime geliyor.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2007-10-09 06:40:24      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ekim sayisinda yer alan Gökhan Ünal ve Mehmet Topuz röportajlari Türkiye'de futbolun neden istanbul'a sikisip kaldigini açik olarak ortaya koyuyor. Röportajin bizimle ilgili kismi ise söyle: Daha önce çok konusuldu ama bir kere daha cevaplamanda yarar var. ilhan Cavcav nasil oldu da sendeki cevheri göremeyip baska takima gitmene izin verdi? Beni Gençlerbirligi'nde A takima çikartan kisi Samet Hoca (Aybaba) oldu. 17 yasimda a takimda oynamaya basladim. Ama o gittikten sonra gelen hocalar gereken sansi bana hiç tanimadilar. Belçikali teknik adam Walter Meeuws'un gelisiyle takim bir anda yaslandi. Ligdeki birçok yasi ilerlemis oyuncu Gençlerbirligi'ne geldi. Beni de pilot takim olan o zamanki adiyla Gençlerbirligi Asas'ta oynamak üzere üçüncü lige gönderdiler. Devre arasinda kendi çabalarimla ikinci ligde Ankaraspor'a kiralik olarak gittim. Ertesi sezon takimin basina Ersun Hoca (Yanal) geldi. Hazirlik kampinda beni dördüncü, besinci opsiyon olarak düsündügünü gördüm ve takimdan ayrilmak istedigimi açikladim. Ersun Hoca bu görüsüme karsi çikmadi. ilhan Cavcav önce satmak istemedi ama sonra Kayserispor'un teklifini kabul etti. Gençlerbirligi'nde sadece hocalarin degil yöneticilerin de destek çikmadigini belirtmem gerek. Belçikali hocanin geldigi sezon çok formda oldugumu da söyleyeyim. Eger sans taninsaydi belki de patlamayi daha o zaman yapacaktim. . . . iyi ki Gökhan'i satmisiz Kayseri'ye yoksa simdi istanbul'da top kosturacakti. Bundan süphesi olan var mi?
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
Baris_Ugurlu
Site Admin

Kayıt: Oct 27, 2007

Mesaj Tarih: 2007-11-28 23:58:32      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Four Four Two'nun Aralik ayi sayisinda Tanil Bora'nin kaleme aldigi Gençlerbirligi altyapisi üzerine bir yazi var. Kisa bir yazi olsa buraya eklerdim; ama 3-4-5(?) sayfa var. Derginin sitesindeki yazi: Gençlerbirligi altyapisi Gençlerbirligi, Türkiye’de altyapisiyla diger kulüplerden birkaç adim öne çikiyor... Oyuncuyu çekirdekten yetistirme hevesi, yetenekleri ufaktan kesfetme meraki bu kulübün futbol okulunda hayat buluyor. Orada sadece futbolcu degil medeni insanlar da yetisiyor! (devami FourFourTwo derginizin Kasim sayisinda... )
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
anil_akalp
Site Admin

Kayıt: Aug 07, 2006

Mesaj Tarih: 2007-11-29 18:04:35      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yazinin tamami: Tanil Bora: "Kendi futbolcunu kendin yetistir" 1966 yilindan kalma bir kisa haber filmi... Siyah beyaz. Memlekette televizyon yokken, sinemalarda filmlerden önce gösterilen "yurt ve dünya olaylari" faslindan. Zimpara zeminli bir toprak sahada futbol talim eden veletler görüyoruz. Egreti bir üst direkten sallandirilmis ipe bagli egri bügrü bir topla "ayak içi" çalisiyorlar. Kilolu bir eski futbolcu, havadan gelen topu dizinde yumusatip önüne indirmeyi gösteriyor çocuklara. Futbolu "futbôl" diye telâffuz eden spiker, devlet ciddiyetiyle seslendiriyor: "Haziran ayi içinde Gençlerbirligi futbol kulübü bir futbol okulu açmistir. Türk futbôlünde oldukça büyük bir yer tutan kulüp, yaptigi bu hamleyle genç ve yeni kabiliyetleri futbolumuza kazandirmanin en güzel ve verimli yolunu seçmistir. Bugün Avrupa'da hemen her profesyonel kulübün bu ve buna benzer kuruluslari vardir." "Modern futbôlü en ince taraflarina kadar ögrenen istikbalin bu büyük futbolculari, Türk futbôlünü Avrupa sahalarinda lâyikiyla temsil edecek sekilde gelistirilmektedir. Gençlerimizi sokak aralarindan kurtulup bu okulda bilgili ve degerli yöneticilerin elinde planli ve disiplinli bir sekilde çalisir görmek oldukça büyük bir kivanç vesilesi olmaktadir." "Saha çalismalarinin yani sira nazarî dersler gören gençlerimiz modern futbôlün sahada kosmak degil bir kafa çalistirma isi oldugunu ögrenmektedirler. Ayrica centilmenlik, arkadaslik, toplu çalisma, samimilik gibi iyi huylar da kazanmaktadirlar." Cömert dostum Mehmet Ö. Alkan'in özel belge arsivinden ikram ettigi bu kisa haber filmi, Gençlerbirligi'nin, tâ o zamanlar "altyapiya" dikkat verdigini gösteriyor. Gerçi bunun hayli naif bir girisim oldugunu teslim etmeliyiz. Sahir Gürkan, Ziya Taner, Yüksel Doganay gibi dönemin ciddi antrenörleri, haftada iki üç gün çocuklara biraz "fundamental" ögretmisler, geçmis gitmis. Lâkin gelgeç bir heves degil bu. Oyuncuyu çekirdekten yetistirme gayreti, yetenekleri ufaktan kesfetmeye meraki, Gençlerbirligi'nin mayasinda mevcut. 1923'te Lise ögrencileri ve ögretmenleri tarafindan kurulmus, 1960'lara kadar okul takimlarindan beslenmis bir kulüpten söz ediyoruz. Adi üstünde: "Gençler". "Öz" Gençlerbirlikliler, "kendi oyuncunu kendin yetistir" siârina neredeyse bir ahlâk gibi baglidirlar. Ankara Rüzgâri kitabinda da anlatmistim, 1970'lerin ikinci yarisinda, mahallî kümeye düsmenin esigine geldigi dönemde bile, fedakârlik efsanesi olan Baskan Hasan sengel, olmayan kaynaklariyla ne yapip edip bir "futbol okulu" örgütlemisti. Ancak Gençlerbirligi'nin "altyapisi", söhretini 1990'li yillarda kazandi. Gençlerbirligi, "büyüklere" kafa tuttugu maçlarin yani sira, turfandayken çarsidan alip pisirdigi (Kemalettin sentürk, Ergün Penbe, Njitap Geremi, Ümit Karan, Serkan Balci...) ya da bizzat tohumdan yeserttigi oyuncularla (Cafer Aydin, Tarik Dasgün, Ümit Özat, Gökhan Ünal...) bir kimlik kazandi. O dönemde kulüp ciddi bir tesis yatirimina yöneldi. 1970'lerin sonunda kulübe mahalli küme uçurumunun kiyisindayken baskan olan ilhan Cavcav ve arkadaslari, artik 1. ligde yerlesiklestiklerine güvenip, altyapiyi kurumlastirmaya yöneldiler. Bu oyuncu kaynagi, kulübü "çevirmenin" maddi temelini saglayacagi gibi, adim adim hedef yükseltmenin de dayanagini olusturacakti. (ikinci hedefin, Ersun Yanal dönemi disinda, kâgit üzerinde kaldigi malûm.) Gençlerbirligi PAF takiminin 2001/2002'de Türkiye ligini sampiyon bitirmesi, altyapinin zaferiydi. 1999'dan beri oynanan bu ligde, malûm dörtlü disinda (Galatasaray 3 kez, Besiktas 2 kez, Fenerbahçe ve Trabzonspor 1'er kez) sampiyon olmayi basaran tek takim, Gençlerbirligi PAF'lari. 2002'den beri de her sene ilk besin içindeler. PAF takimi sampiyonluga gittigi siralarda bir sohbette, o sirada Gençlerbirligi A takiminin antrenörlügünü yapmakta olan Metin Tekin, "Bana ilk on bire girecek bir oyuncu veriyor mu, ben ona bakarim" demisti. Yoksa kendi basina fazla bir kiymeti yoktu, PAF sampiyonlugunun. Kulüp yönetimlerine ve teknik heyetlerine hâkim olan bakis açisi, bu. Hele altyapiyi bir formalite olarak gören kulüpler, "tek bir oyuncu çiksa" perspektifinden bile uzaklar. Kisa bir kesintiyle yaklasik 11 yildir Gençlerbirligi altyapi koordinatörlügünü yürüten Ahmet Canatan, kulüplerin idarî ve teknik yönetimlerinin altyapidan hep "özel oyuncular" bekledigi söylüyor: "Oradan bir Arda gelsin, vitrine çikaralim, 5 milyon dolara satalim." Oysa bir profesyonel takimin 23-25 kisilik kadrosuna altyapidan 4-5 oyuncunun girmesi bile, o kulübe küçümsenmeyecek malî katkisi var. Moral katki, daha da önemli. Ahmet Canatan, altyapi faaliyetinin göreli özerkligi olmasi gerektigi kanisinda. Kastettigi, elbette kulüp yönetimine tabi, hesap verme yükümlülügü olan, fakat kendi uzun dönemli planlamasini yapabilen, kendi degerlerini yaratan bir ortamin saglanmasi. Gençlerbirligi altyapisi, bu ise hürmet gösteren kulüp yöneticilerinin himayesi altinda, kurumlasma sansina sahip olmus. Ahmet Canatan'la beraber, yaklasik on yildir çalisan bir antrenör kadrosu var: Seçkin Topçu, Veyis Kamber, Metin Türesin, Necati Dedekarginoglu, ibrahim Aydin, Avni Okumus, geçen sene ayrilan Turgay Keskin... Bu çekirdek kadroya dönem dönem refakat eden ekibin özelligi: Hem futbol oynamis, soyunma odasinin havasini koklamis (o meshur bengay kokusu!), hem akademili olmalari. Altyapi kurmaylari, 1997 yilinda planlamalarini yaparken, "fizikli" bir oyuncu havuzu yaratmayi stratejik hedef olarak belirlemisler. Oyuncu kaynaklarinin % 90'inin Ankarali, geri kalanlarin da çogunlukla yine Orta Anadolulu çocuklardan olustugunu söylüyorlar. "Tiknaz, kuvvetli, esneklikten uzak kara iklimi çocuklari"... Mücadeleye ve çabukluga dayanan, yüksek fizik degerler gerektiren zamâne futbolunda, bu fizikî kaderin getirdigi zaaflari asmak gerektigini düsünmüsler. 1999 yilindan itibaren, bir tür "gen taramasina" girismis, anne-baba, dede, amca-dayi boy ölçülerine bakip, eriskinlikteki boy uzunluguna dair kestirimde bulunarak seçmisler oyuncu adaylarini. Özel yetenegi olan tiknaz oyuncularin da esneklik ve süratlerini gelistirmeye özel önem vermisler. Bu çalismanin ürünü olarak simdi A Genç ve B Genç takimlarinin, "sirim gibi çocuklardan" olustugunu söylüyorlar. Gençlerbirligi altyapisinin bir baska stratejik hedefi, oyuncularin sik ve sürekli müsabaka oynamalarini saglamak. Türkiye'de altyapi ligleri iki yas grubunda oynaniyor: 16-17 yasi kapsayan A Genç ve 14-15 yaslarda B Genç. Daha küçüklerin ve ‘arada' kalanlarin müsabaka oynamalarina olanak vermeyen bir sistem. Kulüp, diyelim 13 yasindakileri veya A-B arasinda bînamaz kalanlari müsabakasiz birakmamak için, bir "pilot takim" projesine girdi. 2000 yilinda, menajer Cem Onuk'un da yönetim kurulunda bulundugu, Ankara amatör takimlarindan Bahçeli Gençlik, altyapinin pilot takimi yapildi. Kesintisiz müsabaka oynamak, en iyi idman ve sürekli test demek. Arti, motivasyonun alâsi. Arti, bütün oyuncu potansiyeline bir takimda oynama olanagi yarattigi için, "Çocuklar arasinda kiyasiya rekabetin olumsuz yanlarini yumusatan etkisine" dikkat çekiyor Ahmet Canatan. Bahçeli Gençlik'in yerine bir sene sonra ASAsspor pilot takim oldu. Bir dönem Gençlerbirligi ASAs'in baskanligini üstlenen Suphi Yalçinkaya, "Normalde kulüp takim kurar, bir takima kulüp kurduk" demisti! Hikâyenin gerisini biliyorsunuz: Yatili mektebe yazdirilan mahsun çocuk gibi 3. kümeye "birakilan" takim, bes sezon içinde Süper Lig'e tirmanmayi basardi. (Bu arada OFTAs adini alarak.) simdi Gençlerbirligi altyapi yönetimi, pilot takimsiz kalmanin sikintisini çekiyor. Sezon basinda Telekomspor'u pilot takim olarak üstlenmeye dönük bir girisim vardi, gerçeklesmedi, Ahmet Canatan, dünyanin önde gelen kulüplerinin egitim programlarindan yararlandiklarini fakat hiçbirini dogrudan dogruya model almadiklarini söylüyor. Oyunculari bir üst gruba özendirmesi bakimindan en cazip modelin Ajax oldugu kanisinda: "Fakat onlarda da alt gruptakilerin üsttekilerin ayakkabasini boyamasi, malzemesini hazirlamasi gibi uygulamalar oldugunu var. Bu bizim yapimiza uymaz. En azindan veliler tepki gösterir." Ajax demisken, 10 yasindaki çocuklarla A takimin ayni sistem, ayni sablon içinde oynamasi efsanesine muadil bir durumumuz var mi? Gençlerbirligi altyapisinda böyle bir model yok. Oyun sisteminde degil de oyuncu tiplerinde bir standart olusturma kaygisi güttüklerini söylüyorlar. Bu arada, Türkiye'de hemen her takim 3-5-2 oynarken, dünya futbolunun 4-4-2'ye dönecegi öngörüsüyle, ASAs'ta 4-4-2'ye dönük çalismalar yaptiklarini ekliyorlar. Gençlerbirligi altyapisinin en önemli kaynagi, Futbol Okulu. Futbolcu adaylari burada 10 yasindan itibaren "sisteme" giriyorlar. Burasi bir cazibe merkezi olmus durumda. Özellikle A takimin sampiyonluk kovaladigi, UEFA Kupasinda Blackburn, Sporting Lizbon, Parma'yi eledigi, Valencia'yi yendigi o parlak dönemde, insanlar çocugunu Gençlerbirligi Futbol Okuluna yazdirmak için sira bekliyordu. 2003'te Altyapi koordinatörlügü bu ilgiye mahallelere giderek cevap vermek üzere, sehrin bes semtinde futbol okulu tesisi kurma projesi gelistirdi (Keçiören, Abidinpasa, Dikmen, Sincan, Batikent). Nitekim 2004'te Keçiören ve Yenimahalle'ye hitap eden Etlik-Ayvali tesisi açildi. Ancak devami gelmedi. Futbol okulu nüfusunun sinifsal-toplumsal yapisindaki bir degisim egilimi, bence çok ilginç. 2000'de yapilan tesbite göre, buradaki çocuklarin yaklasik % 70'i genellikle yogun göç alan mahallelerden, alt gelir gruplarina mensup ailelerden geliyormus. "Futbolu bir kurtulus olanagi olarak gören, ailelerince de böyle görülen çocuklar." 2005'te ise bu oranin % 50-60'a geriledigini saptamislar! Orta ve orta-üst gelir gruplarindan, görece yüksek egitim seviyesine sahip ailelerin çocuklarinin, "ötekilere" denk bir orana erismesine dogru bir gidisat var. Ahmet Canatan, futbol artan cazibesinin ve medyada kapladigi yerin, orta sinif çocuklarini da artik futbolu sadece hobi olarak görmemeye ittigini söylüyor: "Aileleri ona her imkâni sunsa bile onlar futbolcu olmayi istiyorlar." Üstelik... "iyi egitimli ota sinif ailelerden gelen çocuklar daha çabuk ögreniyor, daha çabuk gelisiyorlar. Bu da takimlarimizin oyuncu kadrolarina yansiyor." Dikkate deger bir degisim isareti, bu. Gençlerbirligi altyapi koordinatörlügünün emektar hocalari, "iki farkli gelir grubundan çocuklarin bize gelip, beraber antrenman yapip, beraber galip gelip, beraber yenilerek kaynasmalarini" basli basina bir ‘kazanim' sayiyorlar. Bu harmana, Ankara disindan, hatta uzak tasralardan gelmis, kulüpte yatili kalan yaklasik 20 gurbet kusu çocuk da dahil. Hiç kolay degil bu çocuklarin yasantisi. Özellikle gurbetten gelen gariplerin veya yoksul mahallelerinden, ailesinin "futbolcu olsun, bize baksin" diye gözünün içine baktigi ergenlerin... Takimda basarili olamayan, ilerleyemeyen çocuklarin anne babalarindan azar isittigini anlatiyor Seçkin Topçu. Baska bir altyapi hocasi, bir çocugun, "yedigim ekmek gözlerine batmaya basladi" diye agladigini aktariyorlar. Nasil bir buhran bu... Bir yandan, sahici futbolcu olma yolunda, müstakbel bir kariyere tutunmus olmanin heyecaniyla yürekleri kanatli... Bir yandan, yari yolda kalma endisesiyle içleri daralir... Öyle ya, ‘hiçbir sey olamamak' veya gûyâ-profesyonel gariban kulüplerde üç otuz paraya forsalik etmek de var isin ucunda. Üstelik, hayattan artan talepleri eser gürlerken ‘bilememe, edememe, becerememe' endiseleriyle savrulduklari ergenlik firtinasi altinda yasiyorlar bu stresi. Üstelik çogunlukla, futbol disi bir sosyallesme ve kültürel beslenme kaynaginin da olmadigi kosullarda. Bu berzahtan ‘basariyla' çikmak, her zaman olgunlasmak anlamina gelmiyor. Nitekim futbolcu profilimizde bu buhranli gelismenin damgasi görülmüyor mu? Geçtigimiz sene Gençlerbirligi'nin altyapi koordinatörlügü, psikolog Ali Ekber Düzgün'ün de katkisiyla, bu profille biraz mesgul olmayi, genç sporcularin kisisel gelisimleriyle de ilgilenmeyi koydu önüne. Ahmet Canatan hedefi söyle tanimlamisti: "istiyorum ki, bir futbolcunun sahada durusundan, hakemle, takim arkadaslariyla ve taraftarla iliskisinden ama bütün bunlardan baska saha disindaki tavrindan da onun Gençlerbirlikli oldugu anlasilsin . Hem saha içinde hem saha disinda, her atmosferde çözüm üretebilen, olumsuz ortama kapilmayan, insan iliskileri düzgün, her gittigi yerden kendinden söz ettiren, iz birakan sporcular yetistirmek istiyoruz. Çocuklarin hayat görüsleri genislesin, adam gibi sporcu olsunlar. Her seyden önce medenî insan olsunlar." Böylece, Gençlerbirligi altyapisindaki futbolcu adaylari, ufak ufak bir "kültür kampi"na alindilar. Futbolla ilgili kitaplarin yani sira, deneme ve edebiyata da açilan küçük bir kütüphane olusturuldu. Kimi çocuklar ilk defa okul kitabi disinda bir sey okudular! Tesislerdeki salonlardan biri küçük bir sinemaya dönüstürüldü, ‘iyi' film gösterimleri yapiliyor. Çocuklarin yasadiklari sehirle baglarini güçlendirmek ve Gençlerbirligi'nin "Ankarali" kimligini takviye etmek amaciyla birkaç sehir gezisi düzenlendi. Bu gezilerde Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Dr. Hakan Kaynar, sehrin tarihine dair bilgiler verdi. Geçende Can Dündar'in Ankara'nin Cumhuriyet devrindeki tarihini anlattigi söylesisiyle sürdü bu "sehrimizi taniyalim" programi. Söylesiler zaten "kültür kampi"nin süreklilik tasiyan bir parçasi. Maksat, futbolcu adaylarini degisik mevzulara –hiç degilse bunlarin varligina- asinâ kilmak, degisik ilgilere bir ucundan cezbetmek. Bu program çerçevesinde ben de gol sevinçlerinin degisen üslûplari üzerine sohbet ettim altyapidakilerle. Baska bir söyleside, Dr. Emin Ergen, ‘Takimdan ayri düz kosmayalim' basligi altinda, çocuklara olasi sakatliklarin nedenleri ve önlemleri hakkinda bilgiler vermis. Fizikçi Özgür Yasar, ‘Ayda futbol nasil oynanir?' baslikli sohbette, futbol topunun seyrüseferi üzerinden, ‘pratik' fizik anlatmis. (Biraz da ‘fizik kurallarina aykiri vurus' klisesine kontratak niteliginde bir söylesi!) Ankara Barosu Staj Kurulu Baskani avukat Akif Kurtulus, "futbol fena halde hayata benzer" felsefesini hukuk baglamina oturtan bir sohbet yapmis. Amatör kümelerde uzun yillar zimpara zemin çilesi çekmis olan üstada bayilmis çocuklar. Eski hakem Serdar Çakman, hakemle birlikte oyunu güzellestirmeye çalisan futbolcunun, o maçi kaybetse bile bir baska maçta avantajli olacagini, çünkü hakemlerin de bütün insanlar gibi çalisan duygusal bir hafizasi oldugunu anlatmis. Sonra, Hacettepe Tip Psikiyatri Bölümü Baskani Prof. Dr. Berna Ulug'un ergenlik çagi sorunlariyla ilgili söylesisi... TRT spor servisinden Erdal Arikan'la sohbet... Ve üçü de 12-13 yasindan itibaren Gençlerbirligi altyapisinin bütün kademelerinden geçip Süperlig'e çikmis üç OFTAs'liyla, Ferhat, Giray ve Kemal'le bulusma... Altyapi hocalari gidisattan memnun. Gençlerin toplantilara artik israrli duyurulara gerek kalmadan, severek katildiklarini, daha rahat söz aldiklarini söylüyor. Birdenbire büyük dönümler yaratmasi beklenemez ama sahiden çok hayirli bir proje bu. Spor kültürünü degistirmeyi önüne koyan bir proje. Dileyelim süs gibi kalmasin, geliserek devam etsin. "Kârhanede romantizm"i korumaya çalisan futbolsever bakis açisindan, altyapi kendine mahsus bir dünya. Mahalle ve sokak futbolu yasindaki delikanlilarin vahsî nesesinin, endüstriyel futbolun kiyma makinesine sokulmasindan kaynaklanan bir hüzünlü yani var tabii. Beri yandan, harbî formalar kusanip gerçek kalelere sut vuran veletlerin ve ergenlerin o ciddi, gururlu hallerindeki sempatikligi, toplamda da bir minyatür estetigini görmezden gelmeyelim. Ayrica, futbol kültürünün biçimlendirildigi, daha dogrusu biçimlendirilebilecegi evre olmasi bakimindan, çok önemli altyapi. Fena mi olur, sahiden "futbôlün sahada kosmak degil bir kafa çalistirma isi oldugunu" ögrenseler, "centilmenlik, arkadaslik, toplu çalisma, samimilik gibi iyi huylar..." kazansalar! kaynak: www.gencler.org
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2008-03-03 14:58:58      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Mart sayisinda Giray ve ilhan ile yapilan Aralarindan Su Sizmiyor basligi altinda güzel bir söylesi var. Patrick Türkiye'ye gelmis geçmis en iyi yabanci kaleciler arasinda bölümünde en iyi 10'da gösterilmis. Kazanilan Türkiye Kupasi'nda büyük pay sahibi oldugu belirtilmis. Tello megersem biz Sporting'i orada 3-0 yenerken kadrodaymis. O maç ile ilgili çok kötü anilarim var diye belirtiyor.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2008-09-16 18:42:52      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Eylül sayisini bugün edinebildim. Her sezon basi oldugu gibi yeni sezon rehberi yapmislar. Açikçasi o kadar kötü bir profil çizmisler ki ne transferler belirtilmis ne bir bilgi var. Ve adet haline gelen bir bölüm var, temsilen bir taraftar bazi sorulari cevapliyor. Bu seneye kadar tüm taraftarlar benim tanidigim kisilerdi. Ancak bu sene Mehmet Tanoglu isimli bir taraftar sorulara cevap vermis. Umarim kendisini sadece ben tanimiyorumdur. Pek begenmedim bazi cevaplari açikçasi. Bu sezondan ne umuyorsunuz? Geçen yil hiç alisik olmadigimiz yerde bitirdik. Eskisi gibi olmaliyiz. Sezona dair en büyük enseniz nedir? Geçen seneden daha kötüsü olmaz. Takimda en önemli oyuncu kim? Koray Avci orta sahada takimi kuvvetlendirecek. Ligde hangi takimi yenmek istersiniz? Ankaragücü'nü ve istanbul takimlarini. Kulübe müdahale sansiniz olsaydi neyi degistirdiniz? Daha modern bir yönetim anlayisi getirirdim. Takim dogru teknik direktörle mi çalisiyor? Evet Ona ne tavsiye edersiniz? Etkileyici oynayan takimi geri getirmesini. Ligde en sevdiginiz oyuncu kim? De Nigris. Takim ligi kaçinci bitirir? Bu sartlarda 10'un içinde olmak iyi gibi gözüküyor.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2009-09-10 00:05:17      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Eylül sayisinda: Sariyer ile ilgili : "Ne Güzel Takimimizdin Sen Sariyer" baslikli çok güzel bir yazi var. Sariyer'e yillarini vermis taraftarlarin basina gelenleri okudukça bizlere ne kadar benzediklerini farkettim. Ve iste derginin bizim için en can alici ropörtaji. Degerli Hocamiz Thomas Doll ile yapilmis bir söylesi mevcut. Bazi notlar: -En inceci Dogu Alman Thomas Doll -Hamburg ve Dortmund'la Bundesliga'nin tozunu yutmus Alman Hoca artik Süper Ligin havasini koklayacak. ALKARALAR, geçmisin orta saha virtüözüne yeni bir firsat sunuyor. -Buraya geldigimde yaptigim ilk is defansif kurguyu oturtmak oldu Defansif yönden zaaflarimizi gelistirmek için çalismalara basladik. Bunun için günlerce çalistik. Gerekli gördügümüz transferleri yaptik. Amacimiz lige damgasini vurabilecek bir takim yaratmak. -Gençlerbirligi'nin gelecekteki teknik direktörlük kariyerim için çok önemli bir yer teskil edecegini düsünüyorum. -Mustafa Pektemek muazzam yetenekli. -[size=18:e066b45ad5]insanlar geçmilslerinde belli basli hatalar yaparlar.Kariyerimde yaptigim en büyük hata hem Dortmund'da hem Hamburg'da oldugum dönemlerde takimin yetersiz oldugunu görüp yaptigim transfer taleplerimi, yönetimlerin gerçeklestirmemesine ragmen durumu kabullenmemdi. takviye yapmamiz gerek dedigimde sürekli erteliyorlardi. ve sen halledersin gerekirse yapariz diyorlardi.[/size:e066b45ad5] :lol: :lol: 8) :idea: :arrow: 8O :D :oops: :twisted: :lol: . . . . . . . . . Sezon rehberinde ise taraftar görüsü alinmis her takimin. Bizim taraftarimiz HAKAN YILMAZ. Açikçasi ben tanimiyorum. Taniyan var mi bilmiyorum ama cevaplar çok fena. Örnegin: -Taraftarin Sevgilisi sorusuna cevap CEM CAN. Facia bu. -Patlayacak genç yildiza da Burhan demis. Bu da facia. AYRICA takimin zayif yönleri bölümünde derginin açiklamalari: Taraftar yoksunlugu. 60 liralik kombinelere ragbet eden yok. Bu adamlara daha geçen sene firça çektik ama hiyarliga devam ediyorlar.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
onurnazliaka
Site Admin

Kayıt: Non 0, 0000

Mesaj Tarih: 2009-09-10 14:28:06      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"fatih_salman"] Sezon rehberinde ise taraftar görüsü alinmis her takimin. Bizim taraftarimiz HAKAN YILMAZ. Açikçasi ben tanimiyorum. Taniyan var mi bilmiyorum ama cevaplar çok fena. Örnegin: -Taraftarin Sevgilisi sorusuna cevap CEM CAN. Facia bu. -Patlayacak genç yildiza da Burhan demis. Bu da facia. AYRICA takimin zayif yönleri bölümünde derginin açiklamalari: Taraftar yoksunlugu. 60 liralik kombinelere ragbet eden yok. Bu adamlara daha geçen sene firça çektik ama hiyarliga devam ediyorlar. 20 Mayis 2009'da Uefa biletini almaya gittigimde adamlara e-posta adresimi vermis ve bizle ilgili bir sorunuz olursa bu adresten bana ulasabilirsiniz demistim. Geçen ay e-posta geldi. Volkan adinda bir 4-4-2 yazari e-posta atarak telefonumu istedi ve röportaj/soru gibi bir seyler yapacagiz dedi. Ancak ben e-postayi yanlislikla silince Volkan'a cevap veremedim. O sira e-postayi geri getirmeye çalistim, Erdem Abi'den teknik destek aldim ama olmadi. En sonunda Türk Medya'ya telefon ettim. Ev Turkcell var diye çekinmeden onlari aradim ve 15 dakikalik ugras sonucu 4-4-2 dergisine baglandim. Telefona çikan arkadasa durumu anlattim ve Volkan'a bildirmesini istedim. Telefonu açan arkadas notunu aldigini ve Volkan'in bana ulasacagini söyledi ama görüldügü gibi bana bir daha ulasan olmadi. Benim yerime bu bilgisiz arkadasi koymuslar ya da bu bölümü kendileri yazip Hakan Yilmaz adli basit bir isimden çakma taraftar yapmislar. :evil:
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yazar Mesaj
fatih_salman
Site Admin

Kayıt: Jul 14, 2006

Mesaj Tarih: 2009-09-10 15:52:54      Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"onurnazliaka"]"fatih_salman"] Sezon rehberinde ise taraftar görüsü alinmis her takimin. Bizim taraftarimiz HAKAN YILMAZ. Açikçasi ben tanimiyorum. Taniyan var mi bilmiyorum ama cevaplar çok fena. Örnegin: -Taraftarin Sevgilisi sorusuna cevap CEM CAN. Facia bu. -Patlayacak genç yildiza da Burhan demis. Bu da facia. AYRICA takimin zayif yönleri bölümünde derginin açiklamalari: Taraftar yoksunlugu. 60 liralik kombinelere ragbet eden yok. Bu adamlara daha geçen sene firça çektik ama hiyarliga devam ediyorlar. 20 Mayis 2009'da Uefa biletini almaya gittigimde adamlara e-posta adresimi vermis ve bizle ilgili bir sorunuz olursa bu adresten bana ulasabilirsiniz demistim. Geçen ay e-posta geldi. Volkan adinda bir 4-4-2 yazari e-posta atarak telefonumu istedi ve röportaj/soru gibi bir seyler yapacagiz dedi. Ancak ben e-postayi yanlislikla silince Volkan'a cevap veremedim. O sira e-postayi geri getirmeye çalistim, Erdem Abi'den teknik destek aldim ama olmadi. En sonunda Türk Medya'ya telefon ettim. Ev Turkcell var diye çekinmeden onlari aradim ve 15 dakikalik ugras sonucu 4-4-2 dergisine baglandim. Telefona çikan arkadasa durumu anlattim ve Volkan'a bildirmesini istedim. Telefonu açan arkadas notunu aldigini ve Volkan'in bana ulasacagini söyledi ama görüldügü gibi bana bir daha ulasan olmadi. Benim yerime bu bilgisiz arkadasi koymuslar ya da bu bölümü kendileri yazip Hakan Yilmaz adli basit bir isimden çakma taraftar yapmislar. :evil: Ah be Onur silinir mi be ya? Senin verdigin eglenceli uçuk cevaplari okumak ne kadar da zevkli olurdu. Hele ki bir deplasman macerani araya sikistirsan 4-4-2'den transfer teklifi alirdin.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:    
Forum kilitlenmiştir Forum kilitlenmiştir