necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2006-05-28 18:57:05
Mesaj konusu: KARHANEDE ROMANTiZM
|
|
|
Tanismiyorduk. Daha dogrusu ben onu Radikal Gazete’sindeki futbol yazilarindan taniyordum da o beni tanimiyordu. Olaylara bakisi ve futbol yazarligindaki farkli üslubu dikkatimizi çekmis ve bizi etkilemisti. Gençlerbirligi tarihini anlatan “Ankara Rüzgari” adli kitabin da yazariydi. Sonra bir gün Gençlerbirligi’nin 80.Yil Balosunda tanistik; o yil sezon basindan itibaren de Maraton’da birlikte maç izlemeye basladik Tanil Bora ile. Gençlerbirligi taraftari olmanin ötesinde ayni zamanda futbolu çok seven, tutkuyla bagli olan gerçek bir futbolsever. Alkaralar bilirler; maçlarda, özellikle herkesin tezahürati birakip maçin heyecanina kapildigi anlarda “HAAYDi GENÇLER!” diye bir ses yükselir tribünde. Alkaralar hemen yanitlar bu sesi. “HAAYDi GENÇLER!” tezahürati 6-7 kez yinelerek tüm tribüne yayilir. Bazen de yine bir sessizlik aninda “GENÇLER!”diye bir ses yükselir. Alkaralar yine yanitlar bu sesi ve tüm tribün “GENÇLER… GENÇLER…” sesleriyle inlemeye baslar. iste bu tezahüratlari baslatan ses Tanil Bora’dir. Ama onun da maçin heyecanina iyice kapilip bu tezahüratlari baslatmadigini düsündügüm anlar olur. Belki o da o anda bu tezahüratlardan birini baslatmayi düsünüyordur ama ben dayanamam ve tüm gücümle "HAAYDi GENÇLER!” diye bagirmaya baslarim. iste öyle anlarda gözgöze geliriz ve birbirimize gülümseriz.
“YENiLSEN DE YENSEN DE” adli kitabimi çikardigim günlerdi. Sevgili dostum Emre’nin Babasi’yla dükkanda konusurken Tanil Bora’ya ve birlikte maç izledigimiz Ahmet Çigdem’e, Murat Bey’e kitabi nasil hediye edebilecegimizi tartismis ve adreslerine elden götürmenin uygun olacagi kararina varmistik. iste o günlerden birinde, bizim dükkana bir telefon geldi. Arayan Tanil Bora’ydi. Her zamanki alçakgönüllülügü“yle konuya girdi: Kitabimin çiktigini ögrenmis, çok heyecanlanmis, eger dükkana gelirse bedeli karsiliginda alabilir miymis? Çok mahçup olmustum. Çünkü biz kendisine kitabi ziyaret ederek vermek istiyorduk. Bunu anlatmaya çalistim ona. Ama o, kitabi dükkana gelip almakta israrliydi. Ve geldi. Kitabi imzalayarak, büyük bir zevkle kendisine verdim. Merakla kapagini inceledi, sayfalarini karistirdi. Tesvik edici sözler söyledi. Bir futbolsever olarak mutlulugu gözlerinden okunuyordu. Sonra da bir gün Radikal Futbol Eki’nde kitabimi tanitan ve beni de duygulandiran güzel bir yazi yazdi.
iste, halen Gençlerbirligi maçlarini tüm Alkaralar ile birlikte Maraton tribününde izleyen, Radikal’deki futbol yazilarinin yani sira sitemizde de yazan Sevgili Tanil Bora ile Gençlerbirligi’nin genel kurulunda karsilastigimizda kendisinden güzel bir hediye aldim. Futbol yazilarindan olusan “KARHANEDE ROMANTiZM” adli bir kitapti bu hediye.
iletisim Yayinlari Futbol kitaplari serisinden çikan, editörlügünü Bagis Erten’in yaptigi 254 sayfalik "KARHANEDE ROMANTiZM” 5 ana bölümde toplanmis futbol yazilarindan olusuyor.
“Bilmenin Yollari, Sevmenin Yollari” ana basligi altindaki bölümde Futbol Sevgisi, Futbol Bilgisi, Futbolun Cazibesi ve Solun Futbolu, Kötü Taraftarlik ve Sevmeyi Bilmek, iyi Taraftarlik ve Kaybederken Kazanmak, Dünya Kupasi ve Futbol Mezhepleri, Futbolda istatistik, istatistikli Futbol baslikli yazilar var.
“Gençler’i Sevmek” ana basligi altindaki bölüm ise Gençlerbirligi ile ilgili… Gençlerbirligi:Futbol Pop’unun Kiyisinda, Bir Taraftar Zanaati: Eski Gençlerlileri Takip Etmek, Mahrem ve Çok Samimi, Ne Güzel Bir Andi O baslikli yazilardan olusuyor. “Mahrem ve Çok Samimi” baslikli yazinin, benim kitabimi tanitan yazi oldugunu belirtmeye gerek yoktur herhalde.
En çok yazinin yer aldigi ana baslik ise “Futbol Folklorü.” Bu bölümde yer alan yazilar: Karda Kiyamette Futbol, ikindiyin Saat Üçte, Sabahin Köründe TV’de Futbol, istanbul-Futbolcunun Cennet ve Cehennemi, 19 Mayis: Ankaralilarin Bir Bulusma Yeri, Modern Arenalar Gelenege karsi, Tribün Kadinlari, ikonlar, Tapinilan Adamlar, Forma Estetigi, Renklerin Rengi, isim-sehir Oyunu, Nerede? Atatürk Stadi’nda, Hangisinde?, Öyle Topçu ismi Olur mu?, Gol Sevinçleri, Sokak Futbolu, Kumda Oynamanin Endüstrisi, Çalima Kaçmak, Çalimdan Kaçmak, ihtiyar Kurtlara… Ve Bülent Korkmaz’a Saygi, Canli ve Fissiz, Hliiz!, Futbol Argosunun Bereketi, Bunlar Ne diyor?, Baba Beni de Maça Götürsene, Bugün Maç Yapmadik.
“Fikih Sorunlari”; kulüp, taraftar, tribün konularindaki yazilardan olusan bir ana baslik. Bu ana baslik altindaki yazilar: Bir Kulüp kimindir?, Has Taraftar ve Kulübün Sahibi Olmak, Taraftar mi Takimini Seçer, Takim mi Taraftari… Ve Taraftar Aslinda Neyi Seçer?, Tribün Terörü, Bu Ne Biçim Kupa?-Lütfen Herkes Torbaya!, Milli Takim-Mecburi Destek, Mecburi Ask mi?, Konsantrasyon, Ya Resullullah!, Allah için Oyna, Forman için Oyna, Tesvik için…
Son ana baslik olan “Futbol Meczubunun Meseleleri”nde ise Bu insanlar Bu Dandik Takimlari Niye Tutarlar?, Maç Gezginleri, Transfer… Ve Meczup Taraftarin Gündüz Düsleri, Devre Arasi ve Kitlik Buhranlari, Maç Kaç Kaç?, Tekeslilik mi, Çok Eslilik mi?, Yaban Liglerden Takim Tutmak, Allah Rizasi için Bir Hos Söz… ve Aykut Kocaman, Medyada ve Hayatta Asiri Futbol Sorunu baslikli yazilar yer aliyor.
Tanil Bora’nin, futbolseverler olarak kendi aramizda yaptigimiz tartismalarda ve taraftar sitelerinde yazdigimiz mesajlarda dile getirdigimiz “futbol”, “kulüp”, “taraftarlik”, “tribün”, “tezahürat” konularini kendine özgü güzel üslubuyla isledigi “KARHANEDE ROMANTiZM”, hangi takimi tutarsa tutsun her futbolseverin okumasi ve kitapliginda bulunmasi gerektigine inandigim bir kitap.
Bu güzel kitabi futbol yazinina kazandirdigi için Sevgili Tanil Bora’ya tesekkür ediyor, güzel kitaplarinin devamini diliyorum.
NOT: Kitabin kapak resmini mesajima kopyalaymadim. Bunu becerebilen bir arkadasimiz kopyalarsa iyi olur.
Künye
Adi: Kârhanede Romantizm
Alt Lejant: Futbol Yazilari
EAN: 9789750504136
ISBN: 9750504135
Yayin No: iletisim 1156
Dizi: Futbol Kitaplari 17
Sayfa - Fiyat: 254 Sayfa / 13.000.000 TL - 13,00 YTL
Baski: 1.Baski Mayis 2006, istanbul (1000 Adet)
Yazar: Tanil Bora
Editör: Bagis Erten
Fotograflar: Haydar Tanisan
Düzelti: Serap Yegen
Kapak: Suat Aysu
Dizi Kapak: Tasarimi Utku Lomlu
Uygulama: Hüsnü Abbas
Montaj: sahin Eyilmez
Kapak Filmi: Mat Yapim
Baski ve Cilt: Sena Ofset
Bir gün Gençlerbirligi maçina yolunuz düserse, sürekli bagiran, kirmizi-siyah el örmesi atkisiyla "husu" içinde takimini seyreden adama dikkat edin. O iflah olmaz romantik, nasil bir "kârhane"de olduguna hiç aldirmadan, yagmur demez, çamur demez gider biricik Gençler'inin maçlarina. Yetmez, arkadaslarini da götürür. O da yetmez, etrafindakileri futbola kazandirir. Bununla da kalmaz: Yazar! Renkler, formalar, futbolcular, sevinçler, taraftarlar... velhasil futbolu sevmek üzerine... O kadar ki bazen terim yaratir ("oligarsi"), bazen kültür dokur ("çocuklari maça götürmek"), bazen de zapta geçirir (takim tutma biçimleri). Tam da "sahalarimizda görmek istedigimiz" yazilardir bunlar. Okuyana sicaklik ve heves verir. Zaten memleket entelektüellerinin futbol yazmaya "girismelerinin" müsebbibi de –bazen pismanlik duymasina ragmen– odur. Entelektüel hayati boyunca yazdigi, derledigi, çevirdigi, editörlügünü yaptigi onca kitaba, makaleye, derlemeye inat, futbol üzerine çiziktirmekten "ayrica" hoslanir.
Kârhane'de Romantizm yaklasik 10 yillik bir dönemde Tanil Bora'nin futbol kültürümüze yaptigi katkilarin bir derlemesi. Oyunun saf haline vurgu yapan, "oyunla oynayan", romantik, bir o kadar da realist, naif nostaljinin tuzagina düsmeyen, hakiki denemeler bunlar. Eduardo Galeano'vari bir "futbol dilencisi"nin içdökümü...
Oysa futboldan nefret etmek için onlarca sebep sayilabilir bu aralar. Toplumsal ve kültürel hayattan çaldigi rol, giderek vandallasan enstantaneleri, endüstrisi, "derin" iliskileri, maçoluga ve ayrimciliga meyli en siki futbolseverlere bile "illallah" dedirtiyor. Ama "ibadet biçimleri", "tefsirler", hatta "futbol ulemasi" saçmaliyor diye "imandan" vazgeçilmez ki! iste bunu hatirlamak için okumak lazim bu kitabi. Huzur için. iman tazelemek için... Futbol dinine yeniden inanmak için...
BAgIs ERTEN
[img][/img]
|
|
ilker_ergur
Site Admin
Kayıt: May 24, 2005
|
|
Tarih: 2006-09-07 11:38:24
Mesaj konusu:
|
|
|
Tarifsiz bir zevk ve heyecanla okudum Karhanede Romantizm’i. Ve hatta daha önce okunmuslari vardi mutlaka kitaba giren yazilardan ama ne zaman kaybidir ne de baska bir seyin ziyanidir kaleminden dökülmüs yazilarin birkaç kez tekrari...
Eger not alsaydim aklimda daha genis kalirdi mutlak ama yine de üstüne birkaç söz söylemeye deger bazi konulari sana iletmek isterim.
Örnegin Aykut Kocaman’in artik Ankara’da (ne aci ki Ankaraspor’da) mesai harcayacak olmasi bunlardan biri.
Gümbür gümbür sampiyonluga yürüdügümüz sezon, istanbulspor deplasmaninda tribünde Hamdi Nerkiz Abi’ye demistim ki; “Kocaman, futbol görüsü, centilmenligi, efendiligi ile bizim takima yakisir, mutlaka bir gün Gençlerbirligi’nin basina geçecektir.” Saniyorum kendisine teklif götürüldü bir zaman ve Cavcav Hanedanligi nedeniyle kabul etmedi. Olsun varsin ben ümitvarim hala. Bu Aykut Kocaman, kitapta kendisine ayrilan bölüm haricinde, çokca da aslinda solun futbolu diye tabir ettigin olgularin bir bayragi degil mi? Biliyorum kesin biraraya geleceksiniz Ankara’da. Belki de hasretle beklenen beyaz atli prens senin sayende Gençler’i sevecek ve -her seye ragmen- Bestepe’ye tasinacak. Olur mu olur...
simdi gol sevinçlerine geldik... Bir de golden sonra yine kulübeye ama bu kez teknik direktörüne kosan futbolcu tipleri var. Senin o bölümde anlattigin futbolcunun teklesmesi, bireysellesmesi ve kendi kahramanligini ilan etmesinin bir isareti de bu sanirim. Yani, “gördün mü hocam seni yaniltmadim, golümü attim, haftaya beni yine onbire yaz” sümsüklügü... Sadece attigi bir golle sahadaki mevcudiyetini sürdürecegini sanan bu futbolcu, acaba sezon basinda imzaladigi maç basi kontrati mi düsünüyor da yerini yapmaya çalisiyor?
19 Mayis’in gecekondu ahalisi... Hatirlarsin bir istanbulspor maçi (hani Youla’nin kafayla gol atabildigi maç dersem isin kolaylasir) ve bir yönetim karari: Bu maç kale arkasina seyirci alinmayacak. Alinmadi da. Ama ne oldu? iste o yerine oturmayan gecekondu ahalisi maratonda belki de hayatlarinda ilk defa oturdular ve çekirdekçi takimina yazilip maçi izlediler. Protesto ettiler kendilerini yurdundan kovan yönetimi.
islerin yogunlugu nedeniyle birkaç yildir tribünden, takimdan uzak kaldim, çok özleyerek ve çok kahrederek... Bir de geçen yil evlenip istanbul’a yerlestim. Ankara’ya çok sik da gidip gelemiyorum. (Aile danismanligi hizmete verenlerin gündemlerine alacaklari bir konu: Eslerden birinin evlilik sonrasi tuttugu takimdan ayri kalmasi. Amorti ise esimin Alkaralar’a sevgisi, sempatisi…) Bir sohbetimizde Gençlerbirligi’ni seviyorum çünkü dokunabiliyorum demistim sana ve hosuna gitmisti. simdi ise bizans topraklarinda uzaktan bakiyorum öylece.
Bir katkim olmadan, bir destek veremeden.
Kitabi Florya’dan aldim. Galatasaray tesislerinin yakinindan. Hatta Mondragon oralardaydi. Ben tabii ki ilk önce –tahmin edilecegi üzere- ‘Gençler’i sevmek’ bölümünü okudum. Bizimkilerden Ergün Penbe için yazdiklarini kendisi okudu mu bilmiyorum ama ulasabilecegim bir yerde ve mutlaka Ergün’ü kitapla ziyaret edecegim. Umarim o bahsettigin naiflikte Gençlerbirligi’ne dönmesine bir faydam dokunur... Bakarsin bu da, olur mu olur...
Hosçakal... (hosçakalin...)
|
|
