Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2006-06-29 00:47:20
Mesaj konusu: 2006 Dünya Kupasi, Hakemler, Görünmeyenler...
|
|
|
Yaniliyor olabilirim, ama 2006 Dünya Kupasinin simdiye kadar oynanan maçlarinda, en hayal kirikligi yaratan görüntü, “Hakemler” gibime geliyor. ingiltere ve Fransa gibi kupanin favorileri arasinda gösterilen takimlarin oynadigi sikici futbolu da göz ardi etmeden. Yalnizca duran toplarla gol bulan ‘hareketsiz’ ingiltere, sayet kupayi kazanacak olursa, kendi taraftarlari bile bu zafere sasiracaktir kanimca. Bulvar gazeteleri disinda kalan akli salim ingiliz medyasi, ingiltere’nin oynandigi vasat futbol ile kupayi kazanmasinin imkansiza yakin oldugunu savunuyor.
Katiliyorum…
Bu ingiltere takiminin, bu turnuvada oynadigi maçlari yari uykulu gözlerle izlerken, daha ilk eleme turunda, göze en hos gelen, en etkili futbolu oynayan Arjantin ile karsilasan, ve Maxi Rodriguez’in o müthis golü yüzünden turnuvaya veda eden Meksika’ya pek yazik oldu diye düsünmeden edemiyorum. Kanimca o gol, turnuvanin en güzel golü olmaya aday…
ingiltere adina ilginç bir istatistik, turnuvanin simdiye kara oynanan maçlarinda, en çok sut atan Frank Lampard (21 kez), ancak kaleyi tutan sut sayisi yalnizca 8. Chelsea formasi ile oynadigi maçlarda yüksek gol yüzdesi ile dikkat çeken Lampard (3.6 maçta bir gol), ayni formu ingiltere formasi ile yakalayamiyor. Bu arada, sut istatistiklerine deginmisken, Steven Gerrard dokuz sut, iki gol, Portekiz’li Maniche 11 sut, iki gol, Arjantin’li Maxi Rodriguez, 8 sut üç gol…
***
Arjantin – Meksika maçinda ilk golü atan Chelsea’li Hernan Crespo, Dünya Kupalarinda ilk onbirde basladigi son dört maçta da gol atmis. En son gol atamadigi maç, 7 Haziran 2002’de oynanan ingiltere maçi. Ayrica, Arjantin’li golcü, bu turnuva da üç degisik takima gol atan tek oyuncu. Minik bir hatirlatma, 2002 Dünya Kupasinda, simdilerde biraz kilolu görünen Ronaldo, alti degisik takimin filelerini havalandirmisti…
Turnuvaya erken veda edenler var, biraz buruk. Fildisi Sahilleri, zorlu bir gurupta olmanin cezasini çekti muhtemel. Gurubunda ki son maçinda, Sirbistan Karadag’i 3-2 yenen Afrika takimi, Dünya kupalari tarihinde oynanan maçlarda 2-0 yenik durumdan maçi lehine çeviren sekizinci takim oldu, ama bu galibiyet yetmedi onlara…
Bu turnuva da, hakemlerin favori olarak gösterilen takimlari da az biraz kolladigi gerçegi var. Hatta bu kollama, zaman zaman “az biraz” olmaktan çikip ‘göstere göstere’ seviylerine variyor, tartisilmaz.
Togo – isviçre maçinda oldugu gibi…
Maç, Togo’nun 1-0 aleyhine devam ederken, Arsenal’de forma giyen Emmanuel Adebayor ceza sahasi içinde Patrick Mueller tarafindan biçiliyor, net bir penalti. Ama Paraguay’li hakem Carlos Amarilla, pozisyonu es geçiyor. sasirmamak elde degil. Bu kadar net bir penaltiyi göremeyen bir hakemin Dünya Kupasi maçlarinda ne isi olabilir ki. Belki bu yüzden, sevindim isviçre’nin penaltilarla Ukranya’ya yenilmesine, muhtemel Togo’lu taraftarlar da sevinmislerdir, hak yerini buldu ya…
Bu maça dair ilginci bir istatistik,
Alexander Frei' in golü, isviçre’nin 1994 Dünya kupasindan beri, kupalar da kaydettigi ilk gol. 1994 turnuvasinda, Romanya’ya ile oynayip 4-1 kaybettikleri maçin golünü atan Georhes Breggy’den sonra Frei, ilk kez rakip fileleri havalandiriyor. Onlar adina uzun bir bekleyis. Bu gol ile Frei, isviçre Milli takim tarihinin, 26 gol ile en golcü besinci oyuncusu oluyor.
***
Hakem hatalarindan dem vurmaya devam ediyorum…
Japonya – Avusturalya maçi…
Maç 1-1 devam ederken, Japonya’nin atagindaYulchi Komano ceza sahasi içinde Tim Cahill tarafindan düsürülüyor. Avusturya’li oyuncularin hakli itirazlari neticesiz kalirken, hemen akabinde gelisen Avusturalya ataginda, az önceki pozisyonun “kötü adami” Tim Cahil golü atiyor ve Avusturalya maçi 3-1 kazaniyor.
Ayni Avusturalya, italya ile oynadigi maçta bu kez kurban konumunda. Maçin uzatma dakikalarinda, hakemin yarattigi penaltiyi gole çeviren Totti, italya’yi son sekize tasiyor. Bu penalti, Dünya Kupasi tarihinde son dakika da atilan yedinci, ve hepsi de gol ile sonuçlanmis. italya, bu maçin son 40 dakikasini, Materazzi’nin 51. dakikada gördügü kirmizi kart yüzünden (ki tartisilir!) 10 kisi oynamak zorunda kaliyor.
italyan’larin Dünya Kupalarinda gördügü yedinci kirmizi kart. Kupalarda, yalnizca Arjantin ve Brezilya takimlari italyan’lar dan daha çok kirmizi kart görmüsler. italya’nin 22 maçtir yenilmemis olmasi, defansinin ne kadar saglam oldugunun göstergesi.
Turnuvanin favorilerinden Brezilya ile ilgili ilginç bir kaç istatistik, meraklisina. Ronaldo, Japonya maçinda attigi gollerle Dünya Kupalarinin en golcü oyuncusu ünvanini Almanya’nin efsane golcüsü Gerd Müller ile paylasiyor (14 gol). Ve üç degisik Dünya Kupasinda da gol atan 20. futbolcu. Takiminin oynadigi son 17 maçta forma giymis Brezilya’li golcü. Bu yazinin yazildigi zamanlarda, Gana’ya bir gol atarak Dünya kupalarinin en golcü oyuncusu ünvanina sahip oluyor.
Dünya Kupalari tarihinde, hiç bir Asya takiminin, bir Güney Amerika takimini maglup edememis olmasi tesadüf degil elbet…
Bu arada, turnuvada yer alan bir Milli takimin hiç bir oyuncusunun, kendi liginden baska bir lig de oynamadigi gerçegi var, sasirtici.
Biraz düsünün bakalim…
Hakem kararlarinin yanisira, buruk bir tat birakan baska bir konu ‘planli eslesmeler’. Kanimca yapilmasi gereken, son 16 takimin kura ile eslesmeleri. Torbadan kim çikarsa bahtina…
ingiltere – Meksika maçi ilginç olabilirdi dogrusu…
Yazik oldu Meksika’ya;
degil mi…
Ziya Adnan
|
|