Önceki başlık :: Sonraki başlık
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2006-07-04 13:30:31
Mesaj konusu: SPORDA SENDiKALAsMA: TARTIsMA
|
|
|
"Sporcular agir isçi sinifindadir"
Türk-is Baskani Salih Kiliç, Türk sporcularinin geleceginin sendikalasmayla kurtulacagini belirterek, ''Sporcular agir isçi sinifindadir'' dedi. Türk sporculari arasinda sendikalasma çabalarinin konusulmaya baslandigi bugünlerde konuya iliskin görüs ve düsüncelerini AA muhabirine anlatan Salih Kiliç, sporcularin hukuksal dayanisma ve güç birligi içinde olabilmesi için sendikali olmalari gerektigini söyledi.
Türkiye'de sporcularin özellikle de futbolcularin 15-16 yil parlak bir dönem yasadigini belirten Kiliç, ''Bu dönemlerde yasanan parasal tatmin yeterli olmuyor. Spor yasami biten insanlar sikintili dönemler yasamaya basliyor. Sosyal haklar konusunda çesitli sorunlar yasayan sporcularimizin bazi sikintilarina zaman zaman sahit oluyoruz. Gelecek güvencesi saglayacak bir sistem kurulmali ve sporcularimiz bu sisteme dahil olmalidir. Sporcularimizin hepsi agir isçi sinifindadir. Bu agir isçiler için olusturulacak sistemin kulüplerimize kesinlikle bir zarari yoktur. Sendikalasmak, sporu ya da kulüpleri engellemek demek degildir. Türk sporcusunun gelecegi sendikalasmayla kurtulur. Sendikal örgütlenmeyle Türk futbolundaki sorunlar biter, hatta tribündeki olaylar bile sona erer'' diye konustu.
is Kanununun 4. maddesindeki istisnalar bölümü (g) sikki uyarinca, sporcularin is kanunu kapsaminda ''uygulanamaz'' maddesine dahil olduklarini, ancak Sendikalar Kanununa göre ise sendikalasmalarinda herhangi bir engel olmadigini ifade eden Kiliç, yurt disinda buna iliskin basarili örneklerin bulundugunu, italya'da 1930'lu yillarda kurulan sistemle sporcularin sosyal ve hukuksal haklarinin savunuldugunu dile getirdi.
TÜRKiYE'DE SPORCULARIN SENDiKALAsMA ÇABALARI
1965 yilinda kurulan, ancak yürütülemeyen sporcu sendikasinin 1972'de tekrar kuruldugunu hatirlatan Kiliç, ''1980 ihtilalinden sonra faaliyet gösterilmediginden dolayi sendika 1984 yilinda kapandi'' dedi.
Kiliç, günümüzde bu sendikanin yeniden kurulabilmesi için girisimler oldugunun altini çizerek, ''Konuya iliskin olarak Futbol Federasyonu Baskani Basdanismani Gündüz Tekin Onay ve Profesyonel Futbolcular Dernegi Baskani Turgay seren ile görüstük. Daha önce kurulan, ancak yürütülemeyen sendikanin yeniden kurulmasi için çok istekli durumdalar. Sendikalilasma ancak sporcularin örgütlenmesi ile mümkündür. Sendika tekrar hayata geçirilecekse buradaki en önemli nokta, bu sendikanin tüm spor branslarindan amatör ve profesyonel sporculari kucaklamasi ve ayrim yapmamasidir'' diye konustu.
''HALUK ULUSOY'A RAPOR SUNULDU''
Futbol Federasyonu Baskani Haluk Ulusoy'a Mayis ayinda sendikalasma konusunda bilgi verdigini de anlatan Kiliç, ''Sayin Ulusoy'a sendikalarin tarihi ve diger bilgileri rapor olarak sunduk. Haluk Ulusoy, inceleme ve çalismalarin ardindan yeniden bir araya gelerek konuya iliskin çalisma yapilacagini belirtti'' dedi.
04.07.2006
Kaynak : AA
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2006-07-04 14:49:39
Mesaj konusu:
|
|
|
Futbolcu sendikasina askerî darbe
Futbolseverler tarafindan “Çizgi Metin” lakabiyla taninan Metin Kurt, halkçi oldugu için yedek kulübesi ve seref tribünü önünde oynamadigini söyledi. Lakabinin bu nedenle ‘Çizgi Metin’e çiktigini söyleyen Kurt, “Halka en yakin yer neresi; çizgi. Ben de çizgide beklerdim. Antrenör ve idarecilerin oldugu tarafta oynamayi sevmiyorum. Kapalinin önünde oynamamak için bir devre sag açik, bir devre de sol açik oynardim.” seklinde konustu.
1970–1973 yillari arasinda G.Saray’da art arda üç sampiyonluk yasayan Kurt, Türk futbolunda ilk isyani kendisinin çikarttigini söylüyor. Kurt, bir antrenmanin boykot edilmesini organize ettigini, takimdan sorumlu Turgan Ege’nin de kendisine “Türk futboluna anarsi soktun.” dedigini açikladi. Metin Kurt’un bir baska ilginç açiklamasi ise 12 Eylül ihtilalinin solcu futbolculara da darbe vurdugu yönünde. Kurt, “Solcu futbolculari bir sendika etrafinda birlestirecektik. Bu amaçla 11 Eylül’de Ankara’da toplandik. Ancak ertesi gün darbe oldu. Sendikalasamadigimiz gibi, dernegimiz de kapandi.” diyor.
Türk futbol tarihinin solcu futbolculari arasina ismini yazdiran Kurt, 1970–73 arasinda üç yil art arda Galatasaray’da sampiyonluk yasadi. Kurt, bir antrenmanin boykot edilmesini organize ettigi için GS’den ayrilmak zorunda kalmis:
“1976’da Ankaragücü’nü Türkiye Kupasi’nda elemistik. O maçin primini alamiyorduk. Takimdan sorumlu Turgan Ece idi. Arkadaslar Ece ile konusmami istedi. Ben de konustum. ‘Top mu oynadiniz da prim soruyorsunuz?’ diyerek primin üzerine yatmaya kalkti. Futbolcularla toplanti yaparak ertesi günkü antrenmana yarim saat geç çikma karari aldik. Antrenmana gittigimizde Ece, antremani iptal etmisti. Yanimiza gelip ‘Türk futboluna anarsi soktunuz. Elebasisi da Metin sensin.’ dedi. Ben de ‘Çok akillisin, tabii ki benim.’ dedim.
Tehditlere ragmen kendi aralarinda eylemlerini sürdürme karari alan GS’li futbolcular arasindaki bu dayanisma, ilerleyen zaman içinde bozulur. Arkadaslari Kurt’u yalniz birakarak kulüpten özür diler. Kurt inadini sürdürür ve GS ile ipleri kopararak 1976 sezonunda Kayserispor’a transfer olur.
senol Günes temsilciydi
1970’li yillarda faaliyet gösteren Amatör Sporcular Dernegi’nde futbolcularin örgütlenmesi için çalismalar yürüten Kurt, o dönemde taninmis birçok futbolcunun çalismalarina destek çiktigini ifade ediyor: “Amatör Sporcular Dernegi 1975 yilinda kurulmus ve 70 bin sporcuyu bünyesinde toplamisti. istanbul sube Baskani GS’nin simdiki kaleci antrenörü Eser’di. Ankara’da da Mehmet Yurdadön, Servet Timurlenk gibi ulusal atletler çalismalarimiza katilirdi. Fenerbahçe’de Ahmet, Durmus, Önder, Tuna vardi. Besiktas’ta Mehmet Eksi ile Necdet sorumluydu. Trabzon’da senol Günes bir ölçüde temsilciligimizi yapiyordu. DSP milletvekiligi yapmis olan ve spordan sorumlu Devlet Bakani Fikret Ünlü bizim baskanimizdi.”
Amatör Sporcular Dernegi’ni bir sendika haline getirmek için çalisma yürüten Kurt ve arkadaslarina 12 Eylül darbesi engel olur. Kurt söyle devam ediyor: “Genel sekreterligini yaptigim Amatör Sporcular Dernegi’ni Tüm Sporcular Dernegi’ne dönüstürmek istiyorduk. Daha sonra sendikalasacaktik. Bu amaçla 11 Eylül 1980’de Ankara’da toplandik. Ancak ertesi gün darbe oldu. Zaten Amatör Sporcular Dernegi de 12 Eylül ile birlikte kapandi.
Halkçiyim, çizgide oynarim
Metin Kurt, kendisine ‘çizgi açigi’ denilmesine de ilginç bir yaklasimla açiklama getiriyor: “Ben halkçi bir adamim. Halka en yakin yer neresi? Çizgi. Ben de çizgide oynardim.”
Sol medyanin spora bakisi konusunda da degerlendirmede bulunan Metin Kurt, söyle konustu: “Sol gazetelerin spor sayfalari sol degildir. Cumhuriyet de sol degildir. Cumhuriyet’in aslinda spor yönetimi gazetenin özü ile pek baglantili da degildir. Yalniz tek sözcükler degisiktir. Galibiyet yerine yengi kullanilir.”
Halen Baris Dernegi’nde çalismalar yapan Kurt, istanbul Mecidiyeköy’de yeni açtigi Metin Kurt Halk Sofrasi isimli lokantasinda ekmegini kazanmaya çalisiyor.
Günes: Evet destekledim
A Milli Takim Teknik Direktörü senol Günes, 12 Eylül ihtilaliyle dagilan ‘Amatör Futbolcular Dernegi’nin sendikalasma çabalarina destek verdigini dogruladi. Olayin ideolojik boyutunun disinda oldugunu ifade eden Günes, “Bu tür çabalari her zaman destekledim. Biliyorsunuz geçen yil futbolcularin sendikalasma faaliyetlerini de destekledigimi söylemistim. Beni, insanlarin yaptiklari is ilgilendirir.” diye konustu.
Erkan Acar / istanbul
30.05.2003
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
evren_isik
Site Admin
Kayıt: Apr 09, 2006
|
Tarih: 2006-07-04 16:49:54
Mesaj konusu:
|
|
|
metin kurt bir röportajinda galatasaraydayken yürüttügü boykotta fatih terim'in futbolculardan yana degil yönetimden yana bir tavir takinarak grev kiricilik yaptigini belirtmisti(sanirim röportaj öküz dergisinde yayinlanmisti, uzun zaman oldu net hatirlamiyorum)
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2006-07-04 17:02:39
Mesaj konusu:
|
|
|
"evren_isik"]metin kurt bir röportajinda galatasaraydayken yürüttügü boykotta fatih terim'in futbolculardan yana degil yönetimden yana bir tavir takinarak grev kiricilik yaptigini belirtmisti(sanirim röportaj öküz dergisinde yayinlanmisti, uzun zaman oldu net hatirlamiyorum)
fatih terim'in grev kiriciligi yapmis olmasi nedense hic sasirtmadi beni. hatta kendisine yakisan greve gidecek/gitmis olan futbolculari dovdurtmek olabilirdi mesela :evil:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
serkan_gungordu
Site Admin
Kayıt: Aug 08, 2002
|
Tarih: 2006-07-04 17:04:45
Mesaj konusu:
|
|
|
Kesinlikle çok önemli bir konu. Bu yaziyi okuyup "aman futbolcular zaten araba yükü para kazaniyor, onlar için sendikalasma da neymis" diye düsünmek çok büyük yanlis olur. Unutmayalim ki, bu ülkede milyona yakin lisansli futbolcu var ve bu isin kaymagini yalnizca küçük bir grup yiyor. Diger spor branslarini konusmaya bile gerek yok. Sendikalasma çok önemli ve Metin Kurt, bu isin kaymagini yiyip ortadan kaybolma firsatina sahipken, olayi böylesine sahiplenmesiyle övgüyü sonuna kadar hak ediyor.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2006-07-04 17:57:56
Mesaj konusu:
|
|
|
gercekten de cok onemli bir konu. sporcularin orgutlenmesi konusunda inisiyatif sahibi olan metin kurt ve kemalettin senturk disindaki isimlere ek olarak evrensel gazetesi'ndeki bir roportaj'dan kisa bir bolumu asagiya ekliyorum:
Futbol için “nankör” bir meslek tanimi yapilir. Kaleciler için ise “futbolcunun aptali kaleci olur” tekerlemesi revaçtadir. sükrü Ersoy bir dönem Fenerbahçe’nin kalecisiydi. Hafizam yaniltmiyorsa bir maçta hatali goller yiyen sükrü Ersoy, kendisine yapilan agir elestirileri içine sindiremeyip solugu Avrupa’da almisti. Ünlü kaleci, kaleci olarak uzun süre Avrupa’da görev yapti. iyi günleri oldu, kötü günleri oldu, daha sonra yeniden Türkiye’ye dönen sükrü Ersoy bu kez yerli arenalarda antrenör olarak ter akitmayi sürdürdü. Bir dönem Fenerbahçe’de de teknik direktörlük yapan sükrü Ersoy’la Evrensel olarak kaleciler üzerine konustuk.
Eski kaptan Necdet de oradaydi
sükrü hocayla yaptigimiz söylesi tam bir agabey-kardes ortaminda sürdü. Konular konulari açti. Birden yan masada güleç yüzüyle bizi izleyen ve dinleyen kisiye gözüm takildi. Bu kisiye dikkatlice bakinca dogrusu yüzümün kizardigini hissettim. Yan masada Besiktas’in eski kaptani Necdet oturuyordu. Necdet bir dönem yerli arenalarda yükselen futbolcu mücadelesine destek veren futboculardan biriydi. Seksen öncesi tüm sporculari bir çati altinda toplayan Amatör Sporcular Dernegi’nin Mehmet Eksi ile birlikte Besiktas sorumlusuydu. Bu dernekte kaleci Eser Galatasaray, Samsun’da bir kazada yitirdigimiz Önder ise Fenerbahçe sorumlusu olarak görev üstlenmislerdi. Necdet’le uzun süredir görüsmüyorduk. Kuskusuz Necdet de bu dernekte görev alan tüm sporcu arkadaslari gibi düsünmenin bedelini ödemek zorunda birakilmisti. Necdet’in acilarini desmek istemedim ama yine de merakimi yenemeyerek Necdet’e; “Daha sonra neler oldu” sorusunu yönelttim. Necdet yalnizca basindan geçen bir olayi anlatti bu da bana yetti de artti bile. Necdet’in ekonomik olarak bir sorunu bulunmuyormus. Besiktas’ta kaptanlik yaptigi dönemde kendisinin siyah-beyazli kulüpten bir alacagi yokmus. Ancak takim arkadaslarinin kulüpten alacaklari çokmus. Bir gün kulüp yönetimine arkadaslarinin alacagini sormus. Sorus o sorus. Sadece bu sorus bile birden gözden düsmesine yol açmis. Neler olup bittigini kendisi bile anlayamamis. Bir kere kulüp yönemiyle arasina kara kedi girmis. Sonuçta Besiktas’tan ayrilmak zorunda kalmis. Kisacasi, Mehmet Eksi’nin, Eser’in, Önder’in basina gelen Necdet’in de basina gelmis.
Sosyal patlama olursa
sükrü hoca futbol ortaminda ayni zamanda dürüstlügüyle ön plana çikmis bir spor adamiydi. Bir dönem Kayserispor’da kendisiyle çalisma olanagi bulmustum. Görevine son derece bagliydi. Uzun ugraslardan sonra Kayserispor’da iyi bir kadro kurmustu. Kayserispor eger distan engellenmeseydi, kurdugu kadro çok rahat sampiyon olacak güçteydi. Engellediler ve sükrü hoca görevinden istifa etmek zorunda birakildi. sükrü hocaya o günleri animsatinca dudaklarindan “yazik oldu” sözleri döküldü. Kurdugu takimin basarili olacagina o denli inanmisti ki, o takimin birinci ligde bile is yapacagini anlatirken en ufak bir kusku bile duymuyordu. Ne yazik ki, sükrü hocaya Kayseri’de düsüncelerini pratige aktaramadan bavulunu toplamak düsmüstü.
Yeniden sükrü hocaya döndüm ve kendisine Metin Türel’in daha önce Evrensel’e yaptigi bir açiklamayi animsattim. Metin Türel hoca bir sosyal patlama olursa en önde kosaçagini söylemisti. sükrü hoca bu sorum karsisinda önce düsündü. Ne yanit verecegi konusunda karar veremiyordu sanki. Bizi de kirmak istemiyordu. Bizim hosumuza gidecek yaniti biliyor gibiydi. Sonuçta bu sorumuzu espiriyle geçistirdi. Kendisinin artik yaslandiginin altini çizen sükrü hoca; “Sizinle kosabilmek beni çok mutlu eder. Ama solugum yeter mi bilemem. Yari yolda kalip sizleri üzmek istemem. Ama yine de gönlüm sizinle birlikte olur” dedi.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
Deniz_Ozbilgin
Site Admin
Kayıt: Jul 30, 2006
|
Tarih: 2006-08-04 23:55:44
Mesaj konusu:
|
|
|
Hmmm yazilardan çikan sonuç; o sendikaya girmek "yürek" ister mi yoksa ben mi yanlis anladim...
Eskiden insanlar futbolu biraktiktan sonra hayat yolunda ter dökmeye devam edermis, simdi yatirim zamani. Sahada idman, jubile ile mekan mantigi hakim. Bu mantikta olamayanlar da zaten adi geçen agir isçi sinifinin çocuklari. Ezik kalanlar. Ezilenlerin sesi çikmaz. Çiksaydi zaten simdi dernek, sendika gibi seyleri konusmak zorunda kalmazlardi.
Tak diye kurarlardi. ihtiyaçlari olsun ya da olmasin...
(not: çikartilabilecek diger bir ders de 12 Eylül kötü bir seydir. Tabii bu konuda Ankaragüçlü arkadaslarin da fikrini almak gerek, zira sadece dayak degil - kaymak yiyenler de oldu...)
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
FiratAycik
Site Admin
Kayıt: Jul 26, 2006
|
Tarih: 2006-08-06 01:02:09
Mesaj konusu:
|
|
|
Bu ülkede hala bos sözlesmeye imza atan oyuncular varsa, bu oyunculari kahraman, haklarini arayan diger oyunculari hain ilan eden insanlar varsa bu ülkede futbolcularin sendikalasmasi o kadar zor ki..
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2006-11-07 13:44:05
Mesaj konusu:
|
|
|
FIFA'sal meseleler
07/11/2006 Radikal
Geçen hafta bizim lüzumsuz futbol gündemimiz arasinda çok önemli bir haber kaynayip gitti. Eto'o ve Thuram'in da yer aldigi bir törenle FIFA ile Uluslararasi Futbolcular Birligi (FIFPro) arasinda bir anlasma imzalandi. Bosman kuralinin çikisi esnasinda bu birligi taniyan FIFA bir adim daha atti ve futbolcularin oyunun yönetiminde de söz sahibi olmasini sagladi. Evet, simdilik dopingin kontrolü, uluslararasi maç takvimi, irkçilikla mücadele ve sözlesmelerden dogan sorunlarin hizla halledilmesi gibi eften püften islerde ortaklik yapilacak ama bu kadari bile büyük bir adim. Çünkü yakin bir tarihe kadar bu oyunun var edicisi futbolcular hiçbir kurum tarafindan ciddiye alinmiyordu. Gerçi hâlâ aliniyor sayilmaz ama bu son gelisme gidisati degistirebilir.
Peki, ne oldu da FIFA, ilk bakista kendisi için dezavantajli gibi gözüken bir hamleyle FIFPro'yla anlasma yoluna gitti? Sebebi basit, bu oyunun üç sacayagi var, UEFA ve FIFA, kulüpler ve futbolcular. FIFA su anda kulüplerle kavgali. Bunun bu yaziya sigmayacak kadar çok nedeni var ve futbolcularla ittifak yaparak kulüplere yüklenmek istiyor.
Kulüpler özellikle Avrupa mahkemelerinin destegini alarak FIFA'yi köseye sikistiriyor. FIFPro Baskani Philippe Piat'in geçen haftaki imza töreninde "Oyuncularin, mahkemeler gibi futbol disi unsurlarin kararlarina uymak zorunda oldugu gün, tehlikeli bir gündür" demesi bu yüzden. Oysa o mahkemeler Bosman Kurali'ni yürürlüge koyarak futbolcularin bugünkü gücünü elde etmesini sagladi. Fakat simdi Charleroi var kapida ve milli takimda
sakatlanan oyuncusu için FIFA'dan para talep ediyor. G14'ler arkasinda... FIFA ne yapiyor, gidiyor oyuncularla bir ittifaka giriyor. Yani çikarlarin birlikteligi söz konusu...
Peki geçtim Avrupa'nin önde gelen ülkelerini, sili, Cezayir, Peru, Yeni Zelanda gibi ülkelerden üyesi bulunan FIFPro'ya Türkiye'den bir futbolcu dernegi üye mi? Ortada dernek yok ki üye olsun. Ancak birileri necip Türk futbolcularina escinsel diyecek, bizim sözde dernek de kalkip iki çift laf edecek. Konu cinsellik olunca basin açiklamalari girla ama Türk futbolcusunun hakkini koruyan yok. Daha dogrusu hakkini arayan Türk futbolcusu yok. "Haklar verilmez alinir" derler ama bizimkiler ancak parayi aliyor, is sendika, hak, hukuk gibi konulara gelince herkesler sus-pus oluyor. Hayir, ondan sonra "Yerli futbolcuya insan muamelesi yapilmiyor" diye aglamiyorlar mi, ben ona deliriyorum.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
erdem_ceydilek
Site Admin
Kayıt: Oct 03, 2003
|
Tarih: 2007-04-19 17:17:41
Mesaj konusu:
|
|
|
Okan Öztürk demis ki..
[quote:1fad72a35f]Tesislesme ve maddi açidan önümüzde bir Gençlerbirligi örnegi var. Futbolcu olarak Anadolu takimlarinda ödeme konusunda çok büyük sorunlar çikabiliyor. Kulüp, futbolcunun aldigi ücreti tam olarak göstermedigi için federasyon nezdinde zor duruma düsebiliyorsunuz. Çünkü ödeme yapilmayinca Federasyona gidip hak iddia edemiyorsunuz. Önce bu konularin tam olarak çözülmesi gerekiyor. Federasyon nezdinde maddi rakamlarin tam olarak bildirilmesi gerekiyor. Tabi sunu da belirtmek gerekiyor ki, futbolcularin haklarini aramasi için futbolcu sendikasinin da kurulmasi gerekiyor.
takimin içinde böyle düsünen oyuncularin olmasi gerçekten güzel..Malum böyle düsünen futbolcularin geçmiste basina neler geldigi..
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2007-04-19 17:23:50
Mesaj konusu:
|
|
|
ben de okudugumda en cok dikkatimi ceken bu bolumuydu roportajin. algida secicilik buna deniyor herhalde :)
gercekten de gurur duydum kendisiyle, hele bunu kendiliginden soylemis olmasi... yani anladigim kadariyla boyle bir soru kendisine yoneltilmeden, inisyatifli davranip gundeme getirmis. bu daha da onemli iste. cok sevindim :D
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
Ahmet_Ay
Site Admin
Kayıt: Nov 19, 2006
|
Tarih: 2007-04-19 19:21:17
Mesaj konusu:
|
|
|
"erdem_ceydilek"]Okan Öztürk demis ki..
[quote:ff266c7835]Tesislesme ve maddi açidan önümüzde bir Gençlerbirligi örnegi var. Futbolcu olarak Anadolu takimlarinda ödeme konusunda çok büyük sorunlar çikabiliyor. Kulüp, futbolcunun aldigi ücreti tam olarak göstermedigi için federasyon nezdinde zor duruma düsebiliyorsunuz. Çünkü ödeme yapilmayinca Federasyona gidip hak iddia edemiyorsunuz. Önce bu konularin tam olarak çözülmesi gerekiyor. Federasyon nezdinde maddi rakamlarin tam olarak bildirilmesi gerekiyor. Tabi sunu da belirtmek gerekiyor ki, futbolcularin haklarini aramasi için futbolcu sendikasinin da kurulmasi gerekiyor.
takimin içinde böyle düsünen oyuncularin olmasi gerçekten güzel..Malum böyle düsünen futbolcularin geçmiste basina neler geldigi..
malum eski Fb li Kemarettin i hatirlarmisiniz onun basina bu sendikalasma yüzünden birseyler geldi diye hatirliyorum ama ...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
|