Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2006-09-20 18:24:09
Mesaj konusu: Türk Futbolunun En Önemli Sorununa Dair ...
|
|
|
Bir Teknik Direktör Çizeceksin, birakip gitmeyecek…
Eylül 2006…
Bir zamanlarin efsane futbolcusu Zico, Fenerbahçe’nin basina geleli henüz birkaç ay olmustur. Birakin takimi ve bize has kültürü tam anlamiyla tanimayi, muhtemel “Merhaba” ve “Hosca kal’ demeyi yeni yeni sökmüs, “kuru üstü pilavin’ lezzetini henüz kavramis, sairin dedigi gibi Avrupa’nin en alimli sehirlerinden birinin güzelliklerine baska bir tepeden bakmayi henüz becerebilmistir;
malum yabana alisma durumlari…
Ancak, daha simdiden takimin kötü gidisinden sorumlu tutulmaktadir, pek muhtemel yakin bir gelecekte Fenerbahçe’nin basina gelmesi beklenen yeni Teknik Direktör adaylarinin özgeçmisleri yer alacaktir spor sayfalarinda, zira geçmis gelecegin aynasidir…
iste bu noktada bir hatirlatma yapmak gerekir, ilgilisine. ingilizlerin efsane takimi Liverpool, tarihi boyunca on sekiz Teknik Direktörle çalisirken, Fenerbahçe’de bu sayi yüze yakindir…
Ayni tarihlerde Ankaragücü Teknik Direktörlügüne Hikmet Karaman getirilir, hem de takimdan pek gürültülü bir sekilde ayrilmasindan alti hafta kadar sonra. “Alti haftadan bu yana Ankaragücünde degisen nedir ? ” sorusu gelir aklima. Muhtemel, bu sorunun cevabini kimseler bilemez. Ayrica, yanilmiyorsam, kendisi son iki sezonda Ankaragücü’nü çalistiran on üçüncü Teknik Direktör olacaktir. Bir bakkal bile, bu kadar kisa bir sürede, bunca çirak degistirmez, dolayisi ile ortaya çikan fotograf pek bir hazindir…
Takimin basinda ki kir saçli baskan ise on seneyi geçkin bir süredir görevdedir. Kötü gidisten sorumlu her daim çirak, her basarisizlik sonucu elini yüzünü yikayip akça pakça tertemiz ortalarda dolasan ise bakkaldir.
Besiktas’da Tigana’nin, Galatasaray’da Erik Gerets’in misafirliginin süresi, alinacak birkaç kötü sonuçla, kaybedilecek birkaç puan ile ölçülecektir, zira bizim futbolumuzda basarisizliga tahammül etmek pek zordur. sampiyon olmus bir takimin hocasinin kovulmuslugu bile vardir, anlamasi zor bir durum…
Kanimca, Türk futbolunun en temel sorunu iste budur, adina ‘istikrar’ dedikleri…
Bu sorun saha içinde ve disinda her daim kendini gösterir…
Bizim cografyada ki futbol manzaralarina uzaktan bakildiginda, o bulanik görüntüde yer alan Teknik Direktör kiyimi, “bakkallar ve çiraklari” bu istikrarsizligin en büyük göstergesi. Teflon Teknik Direktörler, çalistiklari takimlarda iz birakacak kadar süreleri olmayanlar. Bir kum saatinin telasinda, kaderleri olasi bir yenilgi ile yazilanlar.
Baskanlar ve yönetimler, uzun yillar koltuklarinda saltanat sürerken, o takimdan bu takima sürülen futbol çiraklari…
Kanimca, masaya yatirilmasi gereken, tartisilmasi gereken de budur…
Bir Teknik Direktör çizmek gerekir, birakip gitmeyecek…
***
“Zico” tartismalarinin yasandigi zamanlarda, baska diyarlarda, futbolun besiginde…
Adi Sir Alexander Chapman Ferguson…
31 Aralik 1941 Glasgow dogumlu, lakabi ingiliz televizyon izleyicileri tarafindan pek bilinen iskoç detektif ‘Taggart’ dan alinma…
Sir Alex Ferguson, 6 Kasim 1986 tarihinden bu yana ingiliz futbolunun devi Manchester United’in basinda, araliksiz, kesintisiz.
Takimin basinda, 1000 maçtan fazla maça çikti, ve 8 kez takimini Premier Lig sampiyonluguna tasidi. Bes kez lig ikinciligi, bes sezonda Kral Kupasi kaldirmisligi var. 1998 -1999 sezonunda sampiyonlar Ligini, 1990 -1991 Kupa galipleri kupasini kazandi. 1999 Süper kupa galibi.
Göreve geldiginde, Manchester United zor günler geçiren birtakim görüntüsünde ve o sezon ligi on birinci sirada bitirdi. Her ne kadar basarisizlik gibi görünse de, takimi küme düsmekten kurtardigi da unutulmamali…
Ayni sene, annesini kanserden kaybetti.
1987–88 sezonun basinda büyük transferler yapti, Steve Bruce, Viv Anderson, Brian McClair and Jim Leighton takima katilan oyunculardan bazilari. Yeni yüzler takima yeni bir ruh getirdi ve o sezon sonunda Manchester United, ligi sampiyon Liverpool’un ardindan ikinci sirada tamamladi.
1988-1989 sezonunda ise takima Mark Hughes’ün katilmasi ile sampiyonluk rüyalari alevlenen taraftarlar tam bir hüsran yasadi, takim o sezon ligi on birinci sirada tamamladi, üstelik Kral Kupasi çeyrek finalinde Nottingham Forest’e 1-0 yenilerek…
Manchester United, Ferguson göreve geldikten dört sezon sonra onunla ilk basarisini yakaladi, 1989-1990 sezonunda Kral Kupasi finalini kazanarak. isin en ilginç yani, o sezonun Aralik ayini, “Teknik Direktörlük kariyerimin en kötü dönemi’ diye tanimliyor iskoç çalistirici. United bu dönemde oynadigi sekiz lig maçinda alti yenilgi ve iki beraberlik aldi.
Bizde bir yenilgi sonrasi patlayan siddetli firtinalari, her puan kaybindan sonra mümtaz Türk spor medyasinda ufku kendilerince genis spor yazarlarimizin, biçak keskinliginde ki cümlelerini okurken, her yenilgi sonrasi günah keçisi ilan edilirken Teknik Direktörler, ve iç çamasiri degistirir gibi Teknik adam degistirirken takimlar, bu gerçegi düsündükçe …
***
Chelsea’nin Premier Ligi kazandigi ilk sezonda, bir Manchester United maçinda rakip takim taraftarlarinin açtigi, üzerinde Alex Ferguson’un kan kirmiziya çalan yüzünün portesinin oldugu kocaman bir pankartta yazilanlar dikkatimi çekmisti.
Aynen söyle yaziyordu o pankartta;
“The Wheel is Stil Turning, But The Hamster is Long Dead…’
(‘Tekerlek hala dönüyor ama hamster öleli çok oldu”)
Burada tekerlek Manchester United, hamster ise Alex Ferguson idi, ve bu pankart Alex Ferguson devrinin sona erdigini ima ediyordu. Rakip takim taraftarlari, iskoç efsaneye “Artik senin devrin kapandi” diye haykiriyorlardi.
O ve ondan sonraki sezon, Chelsea açik ara ila kazandi Premier Ligini, ama ne Ferguson görevini kaybetti, ne United yeni bir Teknik Direktör arayisina girdi.
Tekerlek dönmeye devam etti, hem de ayni kaptanin kilavuzlugunda…
Bu sezon Premier Ligde oynadigi bes maçtan dördünü kazandi Manchester United ve süphesiz zorluk derecesi yüksek bir ligde sampiyonlugun en büyük adaylarindan. Geçtigimiz sezon sonu hüsran ile biten sampiyonlar Ligine ise iyi baslangiç yapti, Celtic’i 3-2 yenerek…
Son yirmi senede, basariyi da, basarisizligi da yasadi Manchester United…
Ama futbolda en önemli unsurun “istikrar” oldugunu hiç unutmadi…
Bizde ise “bakkallar ve çiraklari” hep bildigimiz gibi…
Bakkallar koltuklara yapismis iken, çiraklarda hep gezgin olma halleri…
Bizde eksik olan adina istikrar dedikleri…
Ziya Adnan
|
|