Alkaralar

Ziya Adnan · Site Admin Kayıt: May 06, 2003

Gelirken Yüzlercesi Karsilar, Giderken Yalniz Gidersin ... Bir transfer sezonunda daha, kendine geçici yuva arayan, son satis tarihini geçmeye yüz tutmus yabanci futbolcularin, vurguna hazir menejerlerin, Avrupa’nin hatiri sayilir takimlarinda yer bulamamislarin, dislanmislarin, yedek kulübelerinin müdavimlerinin, degerinden çok fazlasina tav olmuslarin, birer ikiser, yaz günesinin kavurdugu ülkem topraklarinda boy göstermeye basladigi paragöz zamanlarda, Radikal gazetesinde, Bagis Erten’in ‘Bu Ne Yaman Çeliski’ baslikli mükemmel bir yazisi yayinlandi, ilgilisine... Türkiye’ye getirilen yabanci futbolcularin, hangi bütçe ve hangi futbol ekonomisi ile ülkemize getirildigi soruluyordu yazida, gerçek veriler esliginde. ‘Kablosu kesik’ Türkcell süper ligimizin, Avrupa’nin en büyük bes liginin içinde olmadigi, pastadan payina düsen miktarin, o liglere göre devede kulak kaldigi. Bes büyük ligin alt liglerinin gelir payi yüzde 15 iken, bu liglerin disinda kalan, içinde bizim de oldugumuz diger liglerin, pastadan payina düsen yüzde 14. Çoklarinin bilmedigi önemli bilgi, altini çizmek gerek ... Peki, hal ve gidis bu iken, bizim tükenmez bonkörlügümüz nerden ? ingiliz futbolunu pek yakindan takip eden biri olarak, su gerçegi unutmadan. ‘ingiltere'de, tüm liglerde 2005-2006 sezonu itibariyla toplam 92 kulübün gelirleri, ortalama yüzde 4 oraninda artmis konumda”. Bagis Erten’in yazisinda ki, cevap arayan baska bir soru da burda yatiyor. “Bu gerçek, Türkiye'de kaç kulüp için geçerlidir acaba ? ” ‘European-Football-Statistics’ de verilen bilgilere göre, ingiltere’de 2005-2006 sezonunda, maç basina ortalama taraftar sayisi 34,324 iken, bu sezon bu sayi yüzde iki daha artarak 35,000 in üzerine çikti. Ayni kaynaga göre, Avrupa ülkelerinde ki maç basina ortalama taraftar sayisi; ingiltere - 35,318 Almanya - 33,014 ispanya - 28,811 italya - 25,667 Fransa - 19,139 Hollanda - 15,846 iskoçya - 15,827 Devam ediyorum, ingiltere Premier liginde yer alan takimlarin bazilarinin maç basina taraftar ortalamasi, Manchester United (75.826) Arsenal (60.045) Newcastle United (50.686) Liverpool (43.561) Chelsea (41.542) Geçtigimiz sezon, Premier ligden düsen üç takimin ise : Sheffield United (30.512) Charlton Athletic (26.195) Watford (18.751) *** ingiltere Coca Cola Championship’de, 2006 – 2007 de sezonunda, maç basina ortalama taraftar sayisi 18.221. sampiyon Sunderland, ortalama 31.887 taraftar çekiyor her maçinda tribünlere. Ligi ondördüncü sirada bitiren, güney Londra takimi Crystal Palace ise 17.541. Bu bilgiler isiginda, bos tribünlere oynayan Anadolu, bilhassa Ankara takimlarini düsünce insan, bu rakamlar daha bir büyük görünüyor gözüme, daha bir çarpici. Türk futbolu adina daha bir vahim. Bagis, yazisinda, Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarlarinin kulüplerine yillik katkilarinin toplaminin, adam basi üç bin dolari bulmadigindan bahsediyor. Taraftar sayisi olarak, Türkiye’de açik ara basi çeken Fenerbahçe bile, Avrupa’da ilk 20 ye giremezken, kulüplerimiz bunca parayi yabanci futbolculara saçarken ‘bu degirmenin suyu nereden gelir’ sorusu cevap arayan. Her firsatta, “bizim halkimizin alim gücü belli, o yüzden statlar dolmuyor” diyenlere sorum sudur, Seyirci ortalamamiz, lig gelirlerimiz, Avrupa’da ki basarisizligimiz ortada iken, bu yabancilara verilen milyon dolarlarin kaynagi nereden gelmektedir ? Çuval dolusu paralarla akademiler kurmak, özümüze dönmek degil midir asil yapilmasi gereken. Yalnizca, pek zengin baskanlarin kesesine dayali adaletsiz bir sistemde, kulüplerimiz gerçek anlamda sirketlesemeden, kulüplerimizin kendilerine kaynak yaratmadan, basari gelmesi mümkün müdür? Ankara’da oynanan maçlarda, ortalama bilet fiyati bir paket sigara parasinin altinda iken, tribünlerinin dolmamasinin sebebi alim gücüyle mi alakalidir, yoksa yalnizca üç takima endeksli bir ligde ki rekabetsizlik midir statlarin dolmamasinin sebebi ? Ortada ki veriler bu iken, Lincolun’un veya Roberto Carlos’un ülkemizi seçmesinin nedeni ‘tamamen duygusal degil midir’ ? Bu degirmenin suyu nereden gelmektedir, ve tasima suyla degirmen nereye kadar döner ? Borç bataginda yüzen Galatasaray’in, Lincoln’e milyon dolarlar saçmasi yerine, kendi bünyesinden Arda gibi yetenekleri çikarmasi, rakipler ile sidik yarisina girmek yerine, basariyi özünden yakalamaya çalismasi daha mantikli degil midir? *** simdi, havalani taraftarlarinin, ülkemize gelen yabanci futbolculari, uzun zamandir görmedikleri aile efradindan biriymis gibi karsiladigi garip zamanlar. Pek alisilmis, pek bilindik. Ayni anda futbol federasyonunda istifalar. Neresinden bakarsan garip bir tablo, neresinden bakarsan ”Made in Turkey”. Bir tarafta, ayaginin tozu ile indigi uçaktan, korkulu gözlerle ‘Ben nereye geldim’ tadinda bakan eloglu, diger tarafta terminalde yanan mesaleler esliginde, belki hayatinda bir kez bile izlemedigi futbolcuya çilginlar gibi sevgi gösterisinde bulunan formali taraftarlar. Havalani taraftarlari. Genci, yaslisi, çolugu, çocugu... Acaba, kaçi Lincoln’u bir kez bile izlemislerdir ki böylesine bir bayram havasi ? Acaba, bu transfer öncesi kaçi Lincoln adini duymustur ki ? Tecrübe ile sabittir, gelirken, yüzlercesi karsilar, giderken yalniz gidersin... Yalniz, ama gelisinden daha zengin. Dönüsün muhtesem olmasa da banka hesabin kabarik ... *** Ülkem futboluna hos geldiniz bay Lincoln, bay Carlos, bay Cisse ve adini sayamadiklarim. Ben derim ki, baska hiç bir yerde göremeyeceginiz itibari burada göreceksiniz. Zira biz, bizden olmayani pek severiz. O yüzden 73 yasinda ki Feldkamp, Galatasaray’in basinda iken, sayin Ersun Yanal bostadir, ve sayin Hikmet Karaman. Bu yazinin yazildigi saatlerde, 6 + 1 yabanci konusunda karara varilmistir. Kalem kirilmistir. Kendi ulusunun gençlerine güvenmeyen, dermani eloglundan arayanlarin gözleri aydindir. ‘Türk, Övün – Çalis – Güven’, ama futbola bulasmadir. Alt yapilara, günün birine A takima yükselme rüyasi ile yanisip yutusanlara geçmis olsundur. Bu kararla birlikte, Avrupa’nin futbol çöplügüne dönecektir ligimiz, listeye baska isimler eklenecektir. Baska isimler. Geldiklerinde, öylece bakacaklardir kendilerini karsilayan havalani taraftarlarina. Bir de, güzel ülkeme tatil yapmaya gelmis futbolculara, ‘Acaba hangi takima imza atacaksiniz’ sorusunu yönelten saygideger spor medyamiz var gözlerinden öpülesi. simdi onlara bol malzeme çikmistir. Lincoln hakkinda bilmediklerimiz düsecektir sayfalara, belki kendinin bile bilmedigi. Ne yer, ne içer, kimi dinler, kimi sever, kimi öper, hepsi yazilacaktir günlerce, aile efradi birer birer desifre edilecektir... Bu mudur, budur yani... Ziya Adnan

Ahmet_Ay · Site Admin Kayıt: Nov 19, 2006

Gerçekten yine süper yazi... Bir gün o degirmen çatliyacak hepimiz altinda kalcaz ama ne zaman bakalim Uefa kriterlerine ragmen kulüplerimiz sikintisiz gözüküy yakinda kokusu çikarya bu durumun nedeninin... Avrupada basari hayel oldu , her gün ligimizin kalitesi biraz daha düsüyo düstügü yere kadar hazir olun yine taraftar olarak sezon öncesi NARKOZ umuzu yiyecez

okan_cakar · Site Admin Kayıt: Apr 25, 2006

Bu degirmenin suyu da birgün biter,merak etmeyin.Adnan Polat daha iki yil önce Galatasaray için is adamlarini yardima davet ediyordu.simdi Lincoln(ismi bile nasil yazilir tam bilmem)adli topçuyu getiriyor.Besiktas Serdar Bilgili devrinde hesaplar temiz görünmesine ragmen borç içindeydi.Tamam ödeme tasarisi vardi ama borç çoktu.simdi de azalmis degil ya Demirören kulübü kendine bagladi.Borçlarin ödemesi daha da sekillendi.Ama dedik ya kulüp Demirören'in.Adam kulübe para hibe edip kulübü kendine bagliyor.5yil sonra Besiktas da Galatasaray konumuna düserse sasmayin.Fenerbahçe.Paralari çokmus.Statlari muhtesemmis(Birakin Allah askina.23 milyon bilet parasi verdik.Bir de fenerlilerin arasinda sessiz sedasiz maç izleme zahmetine katlandik.Stadi kus pisligi götürüyor.Tuvalete bile gidemiyorsun kuyruktan)aziz baskan fener e tarihi günler yasatiyormus falan filan.Efendi o taraftar kartlarin suyu çekilince,avrupa'da basari gelmeyince fetret dönemine gireceginin farkinda degil misin sen?Tabi farkinda olmazsin.Çünkü senin için birincil öneme sahip olan kendinsin.Büyük bir Nato müteahitiydin.fener sayesinde daha da büyüdün.Birgün çekip gidince arkanda biraktigin tablo simdi elestirdigin,agiz dalasina girdigin galatasaray'dan farksiz olabilir. Farkinda degil misiniz üç silahsör kardeslerim,sizin geleceginiz pek açik degil.Tam olarak tasarili ilerlemiyorsunuz.Baskanlar emrediyor,alt kademeler uyguluyor.Statlardaki kalabaliklarda duyarsiz kitalardan ibaret sadece.Ah bir esit medya olsaydi.Bir tarafsiz medya olsaydi.Haliniz dumandi o zaman.sisiriliyorsunuz,halkin önüne afyon seklinde sunuluyorsunuz.Tipki içinde bulundugumuz siyasal ortama benziyorsunuz.Bir ampul gibisiniz.Patladi,patlayacak.Kitlelerin heyecaniymissiniz.Kitlenizi heyecena getirmek için büyük transfer yapiyomussunuz.Sevgili üç silajhsörler kardeslerim basmakalip bir ifade ama memlekette her sey bitti de sira o büyük transferlere mi geldi?Hele Türkiye gibi bir ülkede o transferlerin ne yeri ne de zamani.Televolecisiniz üç silahsörler televoleci.Aslinda bos fakat dolu,sanki bir seymis gibi gösterilen.