Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2007-08-19 13:53:34
Mesaj konusu: Beni Ne Zaman Maça Götürcen Baba…
|
|
|
Kötü sicak. Kizgin günes Ankara’yi hinç alirmisçasina yakiyor. Cayir cayir yakiyor. Futbol sezonun henüz açildigi, sakil bir Arap sehrini andiran Baskent’in, Melih Gökçek gazabina ugradigi susuz, huzursuz günlerde, dolmusun birinde…
Alti-yedi yaslarinda ki çocuk,
‘Fener yendi degil mi dün aksam baba…’ diye soruyor, sonra daha cevabi bile beklemeden “Hangi takimi” diye devam ederek.
Belli ki, futbol bilinci henüz bir temele oturmamis…
O sessizligin ortasinda, baba basliyor anlatmaya, heyecanli;
“Anderlecht” diyor, “Avrupa takimi” diyor, “Carlos, Alex, Lugano” Konustukça sesi yükseliyor. Konustukça övünme halleri artiyor. O konusurken, anlatilanlari anlamaya çalisiyor küçük çocuk.
“Besiktas’i mi yendik…“
Hayir” diyor baba, “Söyledim ya, Avrupa takimi…”
Heyecanla anlatiyor, “Biz en büyügüz …” filan diyor…
iste o anda, tam da ses tonunun yükseldigi anlarda, o sicakta, dolmusun tam ortasinda. Can alici soruyu soruyor çocuk, yasindan beklenmeyecek bir edayla pat diye soruyor.
“Beni ne zaman maça götürcen baba?”.
Önce duymuyor soruyu baba, belki de duymazdan geliyor, anlatmaya devam ediyor,
“Carlos, Alex, Lugano...”
Ama yine soruyor küçük çocuk.
“Beni ne zaman maça götürcen baba?’
Duruyor baba, beklemiyor bu soruyu.
“Maça gitmek mi? iste o zor…” diyor.
“Biliyorsun burasi Ankara, biz burada yasiyoruz, istanbul’da yasasaydik belki giderdik ama biz Ankaraliyiz, o yüzden zor…”’ diyor.
Ve ekliyor,
“Aslinda, bende gitmek istiyorum ama…”
Sonra, televizyondan izledigi her cümlesinden belli maçi, ogluna anlatmaya devam ediyor,
“Carlos, Alex, Lugano…”
Öylece bakiyor çocuk, babasinin söylediklerini tekrarliyor, o dolmusta, o sicakta baba hararetle anlatiyor…
***
O gün, o sicakta, o dolmusta, babasinin tuttugu takimin taraftari bir çocuk daha saflara, çogunluga katiliyor. Bir çocuk daha klonlaniyor. Bir çocuk daha, büyürken kendi sehrinden uzaklasiyor. Hemen herkesin zengin ve güçlüden yana oldugu, hemen herkesin yedi tepeli bir sehre sevdali oldugu, hemen herkesin üç takimdan birini tuttugu;
teflon saflara katiliyor.
Beter düzenin saflarina…
Taraftari oldugu takimi yalnizca televizyon kanallarinda izleyen, stadinin yolunu bile bilmeyen, balkona bayrak, arabaya çikarma asmayi, galibiyette havaya sikmayi taraftarlik bellemis, sehir milliyetçiligi gelismemis, kendi sehrinin degerlerine sahip çikmayanlarin arasina…
Zafer avcilarinin saflarina…
***
Çok bilindik bir futbol cümlesidir,
“Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak…” derler, tam Türk’ün futbol anlayisini özetleyen.
Buna benzer bir cümleyi ingiltere’de söyleseler,
“Bir gün herkes Manchester United’li olacak…’ deseler mesela, malum ingiliz futbolunun en zengin takimi.
Onca Manchester City, Arsenal, Liverpool, Middlesborough, Bolton, Everton, Leeds United, Tottenham, Chelsea, Nottingham Forest, Newcastle United vs vs taraftarina saka gibi gelir bu cümle.
Gülerler söyleyene. Çatlayana kadar gülerler…
Zira futbolun besiginde sehir milliyetçiligi gelismistir ve haliyle rekabet. Taraftar, kendi yöresinin takimini tutar, maçina gider, sezonluk biletini alir ve durumu ne olursa olsun takimina destek verir.
Bizde ise…
Çok küçükken, babamin elimden tutup maçlara götürdügü zamanlardan beri süregelen beter düzen. Yikmak ne mümkün. Futbol, her daim üç istanbul takimina dair. Spor sayfalarinda, hep ayni teraneler, Pazar aksamlari televizyon kanallarinda hep ayni takimlarin bitmez görüntüleri. Canli yayinlar, üçlü oligarsinin futbol ulemalari, tartismalar. Beter düzenin çocuklari, yurdun her kösesinde yasar istanbul’u, gitmeseler de, görmeseler de. Futbol deyince, neredeyse tüm ülke ‘istanbulludur’ aslinda.
Benim yurdumda, küçük çocuklar, stadini söyle dünya gözüyle bir kez bile görmenin mümkün olmadigi uzak takimlarinin masallari ile büyürler…
“Carlos, Alex, Lugano…”
Her sabah uyandiklarinda, gazetelerin spor sayfalarinda yalnizca üç takimin haberlerini okumaya alismis, her spor programinda üç takimin ninni tadinda haberlerini dinleyen beter düzenin çocuklari, bir gün mutlaka üç takimdan birini tutacaklardir, zira çocuk ne görürse onunla büyür.
Dibine kadar televole kültürü ile yogrulmus, lümpen, popüler bir kültürü özendirme durumu bizim tarafligimiz. Spor sayfalarinda, televizyon kanallarinda.
Bunca tele-taraftar arasinda, haliyle tavan yapar dekoder satisi…
Bir gün herkes Fenerbahçeli olmasa da güzel yurdumda, bir gün herkes üç istanbulludan birinin taraftari olacaktir. Sistem bunu istemektedir zira.
Çocuklar, babalarin izlerinden yürür zira.
Asla takiminin stadini göremeyecek olsa da…
***
O yüzden bir sise su parasindan bile ucuzken maç biletleri, Ankara takimlari bos tribünlere. O yüzden Antep’de, Samsun’da, izmir’de dogup büyüyen istanbul taraftarlari.
O yüzden tele- taraftar kültürü, o yüzden dekoder satislari, o yüzden ”Hangi takimi tutuyorsun” sorusuna verilecek cevap mutlaka ama mutlaka üç takimdan biri olmali, soruyu sorani sasirtmama adina…
O yüzden dolmusta ki çocuk, o yüzden istanbul sevdalisi, Ankarali baba…
O yüzden…
Bugün, o masali babasindan dinleyen küçük çocuk, yarin kendi çocuguna anlatacaktir.
simdi, söyle dönüp bir bakin etrafiniza, kulak verin, baska sehirlerde yasayip istanbul takimlarina tutkun, hayatinda takiminin stadini görmemisleri göreceksiniz…
O yüzden,
Türk futbolunda;
“Beni ne zaman maça götürcen baba?”
sorusu nafiledir…
Türk futbolunda aslolan istanbul masalidir…
Ziya Adnan
|
|
senolakdemir
Site Admin
Kayıt: Apr 24, 2006
|
Tarih: 2007-08-19 14:25:19
Mesaj konusu:
|
|
|
Uzun zaman önceydi, bilenler hatirlar,
Gençlerbirligi sezon açiyor, 19 mayista bir hazirlik maçiyla,
Okuyanlar belkide inanmayacaklar, ama dogru,
Sat sat sat mantigi daha hakim degil belliki zihniyetlerde,
Zakaryas, rinaldo Arjantinden , izlanda milli takim kaptani oralardan alinmis ,
Ankarali futbolseverlere günler öncesinden çagrilar yapilmis,
Girisler parali ve 4 trübün full , evet yanlis okumadiniz full, hemde ne full,
Siyah beyaz televizyon dünyasi ne zamanki renklendi ve özel kanallar artti ,
Sonun baslangici da o zaman basladi,
ispatimi kolay yapsin Gençlerbirligi sezon açilisi , getirsin ayni ayarda adamlari ,
yapsin biletleri parali ,bakin dolarmi 4 trübün,
Dolmaz ,inanin dolmaz,
Neden mi,
Çünkü,
Ne çocuk kaldi , nede zihinleri bulandirilmamis babalar.
|
|