Alkaralar

serkan_gungordu · Site Admin Kayıt: Aug 08, 2002

Bugünün tatil olmasinin verdigi gurur :lol: ve mutlulukla öglene kadar büyük bir huzur içinde uyudum. Kalktigimda ilginç bir maç vardi tv’de.. Trabzonspor – BJK minik takim karsilasmasi. Tabi futbolun her türlüsü gibi bu da ilgimi çekti. 15’er dakikalik 2 devre halinde oynanan maçtan sonra BJK rakibini 2-0 yenerek finale adini yazdirdi. Finaldeki rakibi ise, bu maçtan sonra baslayan GS- FB maçinin 1-0’lik galibi FB oldu… Finalde de FB, BJK’yi normal süresi 0-0 biten maçin ardindan penaltilarda geçerek sampiyon oldu… Buraya kadar her sey normal… Siradan bir 4lü turnuva gibi gözükse de, maç içinde Türkiye futbolunun gelecegine dair çok önemli ipuçlari vardi. Öncelikle çocuklarin maç içindeki hareketleri… Tabi bu yasta Tv’den yayinlanan bir organizasyonda yer almak çok önemli bir olay. Ben onlarin yasindayken böyle bir sansim olmus olsaydi, herhalde kafayi yerdim. Bu onlarin gelisimi için önemli ve süphesiz güzel bir sans olmus. Fakat bunlar disinda organizasyona ve çocuklarin emanet edildigi alt yapi hocalarina dair ciddi elestiriler yöneltilebilir. Ben beni ciddi anlamda rahatsiz edenlerden baslamak istiyorum. Öncelikle, bu yas gruplarinda, ayrim yastan öte fizige göre yapilmali bence… Sahada fizik olarak çok farkli yapida çocuklar bir arada yer almislardi. Bu yasta 2 cm uzun olmanin bile önemli bir avantaj sagladigini düsünürsek, 10 cm’lik uzunluk farkliliklari ve kalinlik olarak da ciddi farklarin olmasi turnuvanin anlamini biraz yitirmesine neden olmus. Zaten fizik olarak üstün çocuklar genelde savunmada ve forvette görev almislardi. simdi sen o yasta, yasitlarina göre daha iri olan çocugu, fizigin iyi diye savunmaya koyarsan model alacagi futbolcu muhtemelen servet olacaktir. Halbuki Servet asla bir çocuk için iyi bir model olamaz. Çünkü fizige dayali futbol oynayan oyunculari model alan çocuklar, ilerleyen yaslarinda yeterli fizik gelisimi gösteremezlerse kaybolup giderler. Yani aslinda demek istedigim, ayni fizik yapisinda olan çocuklari bir arada oynatip, onlari rakiplerine göre hiçbir ekstra avantaji ya da dezavantaji olmadan, sadece topla olan iliskileri ile karsi karsiya getirmezseniz, bu çocuklari kaybedersiniz. Bugün oynanan turnuvada, alt yapi hocalari kazanma hirsiyla, kritik bölgelerde fizikli oyunculari oynatarak, büyük bir yanlis yaptilar. Bu yasta bir çocuk önde topla oynamayi ögrenmeli… Fiziksel mücadele daha sonraki yaslardan sonra baslamali… ikincisi, yine alt yapi hocalarindan kaynakli oldugunu düsünüyorum, mikrofon uzatilan bütün çocuklar, büyük takim olduklarindan, kazanmak istediklerinden, sahada ellerinden geleni yapacaklarindan bahsettiler, hatta dev derbi lafini agzina alanlar, büyük mücadele diyenler bile vardi. Mikrofona konustuklarinda, her seyin bugün kazanmak üzerine olduguni söylerlerken, yarin için kaybedebileceklerine dair düsünmelerini o çocuklardan bekleyemezsiniz ama altyapi hocalarinin buna dikkat etmesi gerekirdi. Son olarak turuvaya iliskin bir elestiri… Koca sahada, 11’e 11, 15 dakika bu çocuklara sadece ve sadece topu gelisigüzel ileri vurmayi ögretir. Onlarda gerideki irilerle sürekli bunu düsündüler. Bu çocuklara ögretilen topu ileri vur olacaksa, varsin hiç ögretilmesin, sokak arasi, cadde üstü futbol bile daha ögretici olabilir. Bir süre önce bir dergide kupa maçlarinda, özellikle de büyük turnuvalarda beraberlik sonunda penaltilara gidilmesinin önüne geçilecek bir alternatif arandigini okumustum. Genç yastaki yildizlarin, penalti atislari sirasindan kaçirdiklari penalti sonunda ciddi sikintilar yasadiklarin vs. bahsediyordu. 96 Avrupa sampiyonasi yari finalinde simdiki middlesbrough teknik direktörü tecrübeli southgate Almanya’ya karsi penaltiyi kaçirdiktan sonra göz yaslarini tutamamisti… Tüm dünya genç oyuncular için böyle bir degisiklik düsünürken, bugün 23 Nisan turnuvasinda final maçi 0-0 bitikten sonra penaltilara kaldi. Penaltilarin mantigi budur, biri kaçirir ve takimi yakar. Dolayisiyla kaçiran ve takimi yakan Besiktasli bir ufaklik oldu. Nasil gözyaslarina boguldugunu, uzun süre agladigini sanirim söylememe gerek yok. Ben bu yasimda, hali saha turnuvasinda penalti kaçirsam bogazim dügümlenir, çocuk o yasta kendisinin ve takim arkadaslarinin sampiyonlugunun kaçmasindan sorumlu oldu. Sonuç olarak Türkiye futbolunun gelecegi ile ilgili aklimda kalan, 3 tane, gerçekten çok minik olan çocugun enfes bilekleriydi. su sistemde, o bileklerle, hepsi birer Sergen olmaya aday… Zaten en yetenekli olanlari BJK’li Muhammet de Sergen’i örnek aldigini söylemisti. Yasim geregi çocukluktan yeni çiktigim için bilirim, :lol: :lol: :lol: bir futbolcuyu idol seçtiginizde, onun yaptigi her seyden sorumlu tutarsiniz kendinizi… Tecrübeyle sabittir. (Sahada sümkürmeye çalisan ufak servetleri görünce anlarsiniz)

onur_aydogan · Site Admin Kayıt: Dec 13, 2002

Sevgili Serkan, çok iyi gözlemler yapmissin. Hakemlige yeni basladigim dönemde minikler maçinda ev sahibi takimin hocasi hatali gol yedi diye daha küçücük çocuk olan kalecisini sahanin ortasinda tartaklamaya basladi. Hemen adami sahadan attik. Maçtan sonra ev sahibi takimin tribünleri bizi tükürük yagmuruna tuttu. Kendini bilmez, spor kültürü ile ilgisi olmayan hocalari kendi mahallelerinin çocuguna agiza alinmayacak küfürler ediyor, saha ortasinda dövüyor, sen adami sahadan atinca suçlu oluyorsun. Bizim insanimizi anlamak bazan mümkün olmuyor. O dönemde altyapi takimlarinin hocalarinin çogu yetersiz insanlardi.

cagri_dogrul · Site Admin Kayıt: Jul 18, 2003

gercekten cok dogru tesbitler yapmissin serkan abi ben sadece final macini izledim ama genel goruslerine tamamiyle katiliyorum bu turnuvayi izleyip ne yorum yapilmasi gerekiyorsa yapmissin zaten eline saglik...

ozan_guler · Site Admin Kayıt: Oct 22, 2003

Dünkü gazetelerde küçük bir haber gözüme çarpti; 23 Nisan Çocuk bayrami nedeniyle düzenlenen bu dörtlü turnuvada "sampiyon" olan Fenerbahçeli oyunculardan bazilarinin çocuk olmadigi, mahkeme karariyla yaslarinin küçültüldügü iddiasiyla itiraz edildigini yaziyordu. Serkan!in tespit ettigi bariz fizik farki yani.