Alkaralar

Ziya Adnan · Site Admin Kayıt: May 06, 2003

Siz futbol taraftarlari; simdi siz sanmistiniz ki takiminizin kaderi elinizde, sanmistiniz ki galibiyet taraftardan geçer. Sanmistiniz ki siz 90 dakika hiç susmayinca… Size hep öyle söylendi, taraftar takimin onikinci adami meselesi, ‘müthis taraftarimiz arkamizda’ teranesi. O yüzden kendinizi bildiniz bileli, bayragi, flamayi kaptiginiz gibi kostunuz stada maç günleri, boynunuzda atkiniz, üzerinizde formaniz. Havaalanlarinda elogullarini nicedir görmediginiz bir yakininizi karsilar gibi omuzlara aldiniz. O yüzden 90 dakika avaziniz çiktigi kadar bagirdiniz, bagirmayanlara kizdiniz. O yüzden yaktiniz mesaleleri, o yüzden çaldi davullar, o yüzden söylendi sarkilar. O yüzden kimi zaman kavgalara karistiniz, o yüzden firlatildi taslar, kirildi camlar. O yüzden yankilandi statlarda en yakasi açilmadik küfürler. Sanmistiniz ki siz islaninca yagan yagmurda veya beraber yürüyünce o yollarda. Maça gelmeyenlere çok kizdiniz. Çok küçük yaslardan beri size ögretilen, “Taraftar takimin 12. adami” hikâyesine fena kandiniz. Siz sanmistiniz ki, taraftarin görevi 90 dakika. O yüzden maç bitiminde evlere dagildiniz, bazen sevinçli, bazen hüzünlü. Her yenilgide yüreginizden yaralandiniz. Hemen her yenilgiden hakemi, saha sartlarini, teknik adamlari sorumlu tuttunuz, sansizliklardan, saglik olsunlar dan dem vurdunuz, hep bir daha ki maça, hep önünüze baktiniz. Sanmistiniz ki, bütün bunlari bir çirpida yapinca, taraftar olmanin tüm sartlarini yerine getirdiniz. O yüzden, “Taraftar daha ne yapsin?” Sorusuna ezelden kilitlenip kaldiniz… Siz sanmistiniz ki, taraftar olarak maça gidince, huzura çikinca, mesaleler yaninca, gümbürdeyince davullar, bagirinca avaziniz çiktigi kadar, asabi zamanlarda havada uçusunca koltuklar, görevinizi kusursuz yaptiniz. Sanmistiniz ki siz 90 dakika hiç susmayinca… Siz futbol taraftarlari, kendinizi çok önemli sandiniz… *** simdi siki durun, zira hosunuza gitmeyecek okuyacaklariniz, muhtemel çatilacak kaslariniz. Bütün bu ‘90 dakikalik taraftarlik’ meselesi iyi hos da, sorsam size, “Kaçiniz maçlara bilet alarak giriyorsunuz?” sorusunu. Veya sorsam, kombine biletiniz olup olmadigini, kulübünüze karinca kararinca maddi açidan destek olup olmadiginizi. Sorsam, kulübe üye olup olmadiginizi, kulübün yönetiminde ne kadar söz sahibi oldugunuzu. Sorsam, kulübünüzün yönetilis biçimini ne kadar onayladiginizi. Sorsam, yapilan transferlerden memnun olup olmadiginizi… Baskaninizin icraatlarini sevip sevmediginizi… Kongrede oy kullanip kullanmadiginizi, taraftar olarak durusunuzu… Ve en önemlisi, kötüyü degistirme adina ne yaptiginizi. Maç günleri tezahürattan, davul çalmaktan ve mesale yakmaktan öte, kulübünüzün yararina neler yaptiginizi. Sorsam size, 90 dakikanin öncesini ve sonrasini… *** ingiltere; Mayis 2005; 78 yasindaki Amerikali is adami Malcolm Glazer, 1.47 milyar Dolar karsiliginda dünya futbolunun devlerinden Manchester United’in hisselerinin 28 ini satin aldi. Bu el degistirme, taraftarlar tarafindan büyük tepkiyle karsilandi. Manchester United taraftarlari, kulübün bir is adamina satilmasina asla razi olmayacaklarini, gerekirse maçlari boykot edeceklerini açikladilar. Binlerce taraftar, ayni gün kulübü protesto etme adina sezonluk biletlerini kulübe iade etti. Glazer ailesin gelisi ile birlikte yükselen bilet fiyatlari ve yeni patronun yönetimi degistirmek istemesi, bardagi tasiran damla oldu. Tepkiler bir anda ingiltere futbol kamuoyunun gündemine oturdu. 2006 Agustos’unda, Glazer ailesin kaldigi otel Manchester United taraftarlarinca basildi. Ummadigi kadar büyük bir taraftar tepkisi ile karsilasan Malcolm Glazer, stratejisini degistirmek zorunda kaldi. Günümüzde, Glazer kulübün hisselerinin çogunlugunu elinde bulundursa da, kulübün direktörlerinden degildir. Kulübün yönetilisine, teknik konulara, transfer islerine karismaz. Kulübün teknik patronu Sir Alex Ferguson, ve mali islerden sorumlu direktör David Gill sinirsiz yetki ile görevlerine devam etmektedir. Kulübün teknik yönetimini ve transfer politikasini takimin hocasi belirler. Kirmizi seytanlar, o tarihten bugüne Premier ligi iki kez kazanmis, geçtigimiz sezon sampiyonlar Ligi kupasini kaldirmistir. Manchester United taraftarlari, uzun süren iktidar savasini kazanmistir… Bugün Malcolm Glazer kulübün yüzde 98 lik hissesine sahip olsa bile, takimin gerçek sahibi taraftardir. Kulübün yönetiminde söz sahibidir, yeri geldiginde en son sözü söyler ve dinletmesini bilir. isin can alici noktasi, taraftar derneklerinin yönetimlerden bagimsiz olmalaridir… *** simdi sorun kendinize, Maç günleri tezahürattan, davul çalmaktan ve mesale yakmaktan öte kulübünüzün yararina neler yaptiginizi. Sorgulayin kendi kulübünüze neden üye olamadiginizi. Neden kongrelerde oy kullanamadiginizi. En son ne zaman kombine aldiginizi. Sorgulayin 90 dakikanin öncesini ve sonrasini. Neden hep kandirildiginizi… Sonra isterseniz yürüyün yine ayni yollarda, islanin yagan yagmurda, çalin davullari, yakin mesaleleri, gönlünüzce söyleyin sarkinizi… Ziya Adnan