Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2009-08-20 20:33:55
Mesaj konusu: Sen Yanlis Takimi Sevdin…
|
|
|
Geçenlerde bir mail geldi, Ankara sevdalisi genç bir arkadastan. Tolga Cenk Isikçi. ‘Yeni yapilacak ve Ankara ve izmir arasinda kararsiz kilinan stadin, izmir’de yapilmasina karar vermisler’ yazmisti mailinde. Ülkenin Baskenti dururken, Türkcell Süper ligde tek takimi olmayan, üstelik koskoca Atatürk stadinin senelerdir uykuda oldugu sehire yeni stat yapilmasina sitem ediyordu. ‘Nedir bu Ankara düsmanligi ?’ diye soruyordu. istanbul sevdalisi siyasilerin ellerinde giderek önemsizlesiyordu Ankara, giderek büyüyordu kimsesizligi, yalnizligi, tasraligi.
Ankara'nin istanbul'a dönüsünü degil de, kendisini seven her Ankarali gibi isyan ediyordu bu pespaye gidise Tolga. Kabullenemiyordu sehrinin kötü kaderini, unutulmuslugunu, bir kenara itilmesini.
‘Ömür Biter, Gökçek Bitmez’ demisti bir zaman önce Ankara sevdalisi bir arkadasim. Alt ve üst geçitleri, yapay fiskiyeleri, eski Berlin duvari misali bir taraftan digerine geçmenin imkânsizlastigi Atatürk Bulvarinda yürüyorduk, tipki eski zamanlarda yürüdügümüz gibi. Bir maç günüydü ama geçmisten çok farkli. O gün yine Digitürk'lü, kiraathaneler dolacak, tribünler bos kalacakti. O eski stat, tipki eski zamanlarda ki gibi babalarinin ellerinden tutmus sehrinin çocuklarini bekleyecekti yine umutla, ama sehrinin çocuklari sirtlarini dönecekti ona. O eski stat bir kez daha geçmisine agit yakacakti.
Sicakti Ankara, yaniyordu. Sakil bir Arap sehrini andiriyordu görüntüsü. Ömür biter hatta Ankara biter, Gökçek bitmezdi. Dogup, büyüdügüm, okullarinda okudugum, sokaklarini arsinladigim, nice dostluklar eskittigim sehrimin eski günlerinden geriye ‘Gökçek Enkazi’ kalmisti. Bir zamanlar sik insanlarin yürüdügü o civil civil bulvar otoban olmus, Akün sinemasindan, Çagdas Sahneden, Kugulu Parktan geriye sadece eskinin kirintilari kalmisti.
Tipki stadi gibi, sehri de mazisine agit yakmaktaydi.
sairin dedigi gibi,
‘O iyi insanlar, o güzel atlara binip gitmislerdi çoktan.
simdi biz hatirladigimiz baharlardan solmus çiçekler toplayacaktik ömrümüze’...
***
Gelecek sene yüzüncü yilini kutlayacak, Türk futbolunun en eski takimlarindan Ankaragücü'nün taraftariydi Tolga. ‘Ben sadece takimimi seviyorum, hiç bir gurubun üyesi degilim...’ diyordu. Geldigimiz çagin paraya bulanmisliginda, guruplari oluyordu takimlarin, her gurup giderek büyüyen pastadan pay kapma çabasinda. Tipki Gökçegin kemirdigi Ankara gibi, rant hadisesi de Ankara futbolunu kemirmis, bitirmisti. Yönetimlerle, baskanlarla arayi sicak tutan guruplar köseyi dönüyor, baskanla iyi geçinen, itaat etmenin karsiligini fazlasiyla aliyordu. Devre disi kalan, asla yenilgiyi kabul etmiyor, kongre salonlarinda kendisine yakin gördügü baskani seçtirme savasi veriyordu. Tam 'Kurtlar Vadisi' tadinda. Yüzyillik kulübün delege sayisinin komikligi her seyi açikliyordu oysa. Kulübe üye olmak için baskana yakin olmak gerekirdi. Bu durum medeni ülkelerden birinde olsa, kulübü kendi çikarlari dogrultusunda yönetmislerden adalet önünde hesap sorulurdu mutlaka.
***
Bir zamanlar esmis, kükremis, kupalar kazanmis bir takimin taraftariydi Tolga. Onun bilmedigi zamanlarda, simdinin pespaye, toz duman görüntüsünden çok eskilerde taka basa dolardi o eski stadin tribünleri. Ne tribün guruplar vardi o zamanlar, ne de tribün liderleri, ne rant kavgalari, ne de koltuk sevdalisi baskanlar. Amigo Sefa'nin bir el hareketi ile canlandirdi tribünler. Dünyanin en büyük orkestrasinin unutulmaz sefiydi Amigo Sefa. Bir ulusun kurtulusunu simgeleyen heykele bes dakikalik yürüyüs mesafesindeki futbol mabedi kucak açardi Ankara futbolseverine. Digitürk’lü kiraathaneler, Pazar aksamlari her daim üç istanbullunun tartisildigi futbol programlari, kulübü sayesinde köse olmus baskanlar, ‘Kurtlar Vadisi’ yöneticileri henüz bilinmezdi. Kendi sehrini tribünlerden sevmisler sahip çikardi takimina, sevdalar karsiliksiz olurdu. O takimin formasiyla futbol tarihimize isimlerini yazdirmislarin posterleri süslerdi Ankara mekânlarinin duvarlarini. Kötü gidisatin hesabini mutlaka sorardi taraftar.
Yönetimler, taraftar baskisini her daim ensesinde hissederdi...
Ama tipki sehri gibi, paraya, zamana ve kötülüge yenik düstü o takim. Hirsli, paragöz, arsiz adamlarin doymak bilmeyen kirli ellerinde eriyip gitti. simdi adi ve renkleri ayni olsa da, ondan geriye o takimi ve taraftarini hatirlayanlarin içini sizlatan hatiralari kaldi.
***
Kimbilir genç arkadasim;
Tipki ahir ömründe uzaklardan yanlis kadini sevmis, ona sevgisinin büyüklügünü hiç anlatamamis, karsiliksiz bir askin sonucunu kabullenmis bir adam gibi, muhtemel sen de yanlis takimi sevdin. Acin hep içine akti, sevgin hep acitti. Bir gün mutlu olursun sandin, ama olmadi.
Bilirim, ‘ask hiç pisman olmamaktir’ derler ama kimbilir. Sende kolay olan yapsaydin, üçünden birine yapissaydin, güçlünün, zenginin, kollanmisin, çogunlugun saflarina katilsaydin daha mutlu olurdun. Haftasonlarin, Pazar aksamlarin, futbol sohbetlerin daha keyifli geçerdi. Gazetelerin spor sayfalarinda ilgini çekecek günlük haberler eksik olmazda mesela. Televizyon kanallarinda hep senin takimin olurdu, okulda, isyerinde, mahallende, sehrine çok uzak, stadina asina olmadigin, belki hayatinda bir kez bile havasini solumadigin takiminla övünür, maç günleri Digiturk’lü mekânlarin müdavimi olurdun mesela.
Ait olmadigin bir sehrin, sana uzak takimlari ile teselli bulur, ‘iyi güzel de, üçünden hangisini tutuyorsun ?’ sorusunun her daim muhatabi olmazdin mesela...
Kimbilir, sende kolay olan yapsaydin, üçünden birine yapissaydin...
Ama olmadi...
Tipki ben gibi, muhtemel sen de yanlis takimi sevdin...
Ziya Adnan
|
|